11 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

11 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Eyîul ^HH^^S tjtttnhttrtyet '• Anadolu'da eski * Türk eserleri... Avrnpa'da kadın Faşist idaresi altındâ" ifalvan kadınları Bu senenîn tay yörlerinde epeyce mühim değişiklik vardır. Bilhassa ceketler çok kısal mıştır. Soldan bîrînci kostüme ba • kın. Açık renk tüiddendir. Yakası yuvarlak ve ekose ipekliden büyük bir fiyango boyunbağı vardır. Ayni ekose kumaş kısa kolun nihayetlerini de süslemektedir. Bel kemerli ve kahve rengi tahtadan altı düğmesi vardır. Bu kostümle ayni renkte bere biçimi bir şapka, kahve rengi eldiven, beyaz kahve rengi karışık a yakkabı çok iyi • dir. İlk Dil Kurultayı Kurultayda söz söyliyecekler fikirlerini anlatıyorlar Türk DİIi Tetkik Cemiyetine ük dil kurultayında söz söylemek ve kurult»yv mesaisine bilfiil iştirak etmek üzere vaki olan müracaatler günden güne çoğalmaktadır. Bu zevattan bazılan ile görüşerek ilk dil kurultayının toplanması münasebetile ne düşün düklerini sormuştuk. Aldığımız ce • vaplann bir kısmını dün neşrettik. Bir kısmını da bufriin kovuyoruz: Sonbahar tayyörleri Bir İngiliz profesörünün neşrettiği kitap.. Antalya (Hususî) Havard Da rülfünunu profesörlerinden Mister Rudolf 929930 senelerinde lzmir Antalye Alâiye havalisinde yaptığı tetkikat neticesinde «Cenubu Garbî Anadolu'da Türk asarı mimarisi» ismile kıymetli bir kita yazmıştır. Eserin kıymet ve meziyeti hak kmda kısaca bir fikir edinmek için (Manisa, Birgi, Tire, Aydın, Antalya, Alâiye) ve civarlarında bulunan çok kıymetli Selçuk abidatımn ayrı ayn resim, kroki ve plânlarile, kitabe lerin istampajlarla müzeyyen olduğunu ve eserin metninde bu abidatın tarîhî, mimarî kıymetlerinin salâhi yettar bir kalemle teşrih edildiğini söylemek kâf idir. Bununla beraber bu 148 resim ve 25 kitabe çok ihtimamla tabı ve istinsah edildiğinden kitabın 'fasetini arttırıyor. Matmazel Marict Casteüani ftalya'da faşist idaresi bir çok i$lerde olduğu gibi kacfın hayatında da bazı değişiklikler ve tekâmüller husule getirmiştir. Bu değişikliğin en ziyade göze çarpan ciheti muh telif meslekl«rde çalışan kadınlarm kendi aralannda cemiyetler kurroalan, birlikler teşkil etmeleridir. Dîger taraftan aile annelerin ve kız . larin da içtimaî hayatta vücude getirilen maddî, manevî istinatgâh lardan istifade ediyorlar. Çünkü faşitslik aile hayatınm takviyesine pek fazla ehemmiyet vermektedir. Be kârlara pek iyi bir nazarla bakılmı. yor. Şimalî ttalya ahalisinden olan kadınlar evlenecekleri zamana kadar bazan da izdivaçlardan sonra çalışırlar. Cenubî ttalya ahalisinden olan kadınlar Ue bilâkis gerek genç kızken, gerekae aile kadını olduktan sonra hep ev işlerile uğraşırlar. Musolini kadının mümkün mertebe vücudunü evine ve çocukla •jrına hasretmesi taraftarıdır. O diyor rjci: «Kadınm yerî aile ocağıdır. ÇünTtü hayat mücadelesi onu sinirlen diriyor ve asıl vazifesini ifa edemiyerek bir hale getiriyor.> ltalya'da kızlar küçük yaşlarm dan Hibaren muhtelif teşkilâta tâbi tutulurlar. Ancak yirmi iki yaşlarma girdikleri vakit faşist fırkasma gi. rebiliyorlar. O zamana kadar berfen terbiyesine çok ehemmiyet verili yor. tlk mekteplerde biitün hocalarm kadın olması kararlaştırıldı. Zira yavrucakların bu suretle daha tatlı, daha müşfik muamele görmeleri tetnîn ediliyor. Yukanda »öylediğimiz ibi ftalyada biitün meslekler teşkilâta tâbi tutulduğu cihetle kadınların da tam on üç birliği vardır. Biitün bunların fevkinde de «millî meslek sahibi kadmlar birliği» mevcuttur. Bu birli. ğin reisi riyaziye profesörü genç ve bekâr bir kadın Matmazel Maria Castellani'dir. ttalya'da Madam Margherita Sarfatti, Daisy di Robilant ve saire gibi çok münevver kadmlar vardır ki bunlartn ekserisi muharrir ve hayır cemiyetleri reisleridîr. ttalya'da çocukların himayesine ait hayır cemiyetleri pek çoktur. Sade Milân'da 60 dispanser, 6 doğum evi, 60 yetimhane, 370 çocukları hitnaye evî mevcuttur. Çalışan kadmlar dan hâmile olanlara altmcı aydan itibaren izin veri. liyor ve ancak hamilden sonra 3 üncü ayda işe başlatıhyor. ttalya'da faşist teşkilâtma dahil kadınların miktarı yüzde yirmiyi teş . kil etmektedir ve kanunlar hiç bir kadınm izdivaç veya gebelik dola yısüe ifinden çıkarılmıyacağını â mirdir. Keza bir kazaya uğrıyarak ço . cuk sahibi olmuş genç kızlar da büyük bir himaye görüyorlar. Üç sene çocuklarının bakılma vasıtaları temm edildiği gibi namuskârane bir izdivaç yapabilmelerine de yardım olunuyor. Bu sırada da çahşıyorlar ve toplanan ücretleri de evlendikleri zaman defaten kendilerine veriliyor. ftalya'da kadınlar hemen her meslek ve san'atı serbestçe yaparlar. Yalnız askerlik, diplomatlık ve hâIdmlik kapıları kapalıdır. Işte faşist idaresi altındaki ltal. yan kadınlarınin vaziyeti! HADİYE tCLÂL Muallim ve muharrir Ahmet Cevat Bey diyor ki: « Bence kurultayın ilerideki mesaisinden çok büyük ve faydah isler çıkacaktır. Türk Tarihi Tetkik Ce • miyetinin iki senelik faaliyetinden çıktığı gibi, arka arkaya gelen bu iki teşebbüs arasında birlik vardır. Büyük nâzım işlerini her zaman yaptığı gibi şimdi de sıralamış, brrini muvaffakiyetle ikmal ettikten sonra bütün kuvvetleri diğeri üzerinde temerküz ettiriyor. Gazi'nin büyük inkılâpçılık taktiği buradadır. Hamlelerle çalışn* Sağdaki kostüm ve çalıştırır ve kendi tâbirince en büyeşil yünlüdendir. yük randımanı almağa muvaffak oYaka devrik ve geIur. Bu teşebbüsler millî terbiyeye veniştir. Kordon ilikle rilen istikametin üç anıdır. Birînci anı ve tek düğme Ue alfabe mkılâbile, ikinei anı T. T. T. sol göğüs üzerinde Cemiyetile açılmıştır. Simdi de üçüniliklenmektedir. 1cü anma giriyoruz. Buna millî dil çine açık yeşil krepşuuru hamlesi demelidir. Millî tarih den Rr lrurk iyi gider. Bu etbise ile ten bir blüz giyÜir. Kol dar, eteklik şuuru hamlesinden alınan büyük nealelâdedir. Boyunda «renard argente» yeşil krep bir türban giyilir. ticeler göz önünde tutulunca bu hamleden de neler bekleneceği hakkmda bir fikir edinilebilir. Biz şimdi düne kadar bizi barbar diye utihfaf eden milletlere karşı 7 bin senelik bir medeniyet tarihi ve 20 bin senelik bir medeniyet kablettarihî ile çıkabiliyoruz. Dilimiz için de bu gibi neticeler almak mümkün olacaktn*. Benim şahsî görüş ve düşünüşlerime gelince, bunlar 4 senedenberi Antalytf&a eskt Türk eserlerinde'n yaptığım neşriyatla malumdur. Alcamü ve saat kulesi Gün geçtikçe haraba yüz tutmakta fabe rakılâbmdan evvel yazdığım olan Anadolu'daki Türk asarı atikası «Muhtaç olduğumuz lisan inkılâbı» nın küçük bir kısmını cihan nazarında risalesinde garp medeniyetini temessül etmek için alfabe değişthmeğe teşhir ve ihya etmek suretile muhtelüzum olduğunu isbat etmiştim. Dil rem profesör, Türk milletine değerli Encümeni mesaiti arasında yazdığım bir hizmet yapmış oluyor. ve Devlet matbaası tarafından neşEserde Antalya ve havalîsi Selçuk rolunan gramer lâyihasmda Türk dieserlerinin tesbitinde Antalya müzeai linin tedrisi için mevcut metodu de müdürü Süleyman Fikri Bey profesöğîştirmek luzumunu isbat etmiş ve , re reaberlik etmis ve Fikri Beyin bu yerm*. konarak metodun «a* <iz«i r himmeti müellif tarafından şükranla Ierini bol tatbikat ile birlikte göskaydedihniştir. Eserin muktedir müeltermiştkn. lifini tebrik ve böyle eserlerin tercü bütün Avrupa'nın meşhur şeIstılahlar hususunda beynelmilel tnelerini görmcgi ümit ve temenni ~ fEmpire» biçimi şapkalar hirlerini dolaşmak üzere bir turne. sistemden ayrılmağa imkân olmadıderiz. Atabeğli Naci küçuldü ve büsbütün değişti. Şu görye çıkacaktır. Gene bir kadın arkağına kaniim. Bu sistemin esası Yunan doğünüz niimune siyah fötrdendir. Te daşı koca Bahrimuhiü geçtikten sonve Lâtin unsurlarla f inler'in Nomankpesi dar ve içinden taşmif bir ayn kısmı ra baska bir kadın için bu hiç te vardır. güç bir şey değildir. Miss VYinifred Spooner biitün ci. hanca tanmmış bir tngiliz kadın tayyarecisidir. Şimdiki halde tayyaresi bozulduğu için Almanya'da kalmıştır. Makinesi tamir edüdikten 1931 senesi mayısımn yirmi ikinei gecesi Çorum Merzifon şosası üze rinde soyguncularla yalmzbaşına yaptığı bir müsademede kahramanca şeAltm mücevherati temizlemenra en hit olan Kaymakçı jandarma kara kolay ve amelî usulü onları kısa bir kolu efradından Bünyan'lı Osman'm müddet iki veya üç dakika kaynahatırasinı taziz için zabrtleri, arka mış sabunlu suda bırakmaktır. On daşları ve Kaymakçı halkı tarafın dan sonra temiz suda çalkayıp bir dan Kaymakçı köyü sırtmda şosa kenarında bir abide vücude getirilmiş tahta parçası üzerinde kurumağa tir. Bu abidenin küşat resmi geçen terketmelidir. Kurudular naı keçi de ağustosun 25 inde fevkalâde mera risi üstüne kırmızı tngiliz tozu de simle icra edilmUtir. Bu merasimde dikleri maddeden biraz döküp iyice Çorum Valisi Cemal Beyle, o esnada ovmaiıdır. O zaman tıpkı yeni imiş gibi mükemmel bir parlakhk iktisap ederler. Gümüş mücevberatı evvelâ limonla ovmalı, sonra soğuk su içinde çalka lamah, sabunlamalı ve bu sefer sı Ktz ve erkek birer orta cak su içinde çalkalamalı, bir müd roelesi Mekteplerm kayıt ve kabol det te keçi derisi ile ovmalıdır. Bu baş tnvaleti «Ala Chienne» ye. n «levamb bir faaliyet kalinde devam et Bu suretle temizlenen ve parlatıkaim olmus bir saç düzeltme şeklidir. mektedir. Bu sene fehrimizdeki ilk meklan küpeler, yüzükler ve bilezikler Vaziyetindeki tabiüik gayet hoş duruteplerden 3 bin kadar talebe raeztm oldaima yeni imiş gibi durur, diğer yor. Eski devirlerde bir zaman Roma'Iımuştur. Buna mukabil müstakil orta taraftan da kirlenip harap olmaktan lar bu tarzda ba? düzeltirlerdi. Onon mekteplerin adedi bu talebeleri alamı için buna «A la romaine» diyebiliriz. yacak kadar azdtr. kurtarılmış olur. Liseler ise daha ziyade ikinei devre Ierini teksif etmekte olduklanndan ta • lebelerin pek çoğu okuyacak mektep bnlamamaktadırlar. Beyazıt gibi toplu semtlerde bulunan mekteplere olan tehacüm o kadar fazladır ki kayıt muamelelerinin intizamntı temin için mekgifcff jandarma Bünyan'h Osman v* teplerin dış kapılanna, hatta kayıt muadiküen abide melerinm yapddığı odalann kapılanna Çormn'da bulunan tapu ve kadarsrro hademelerden nöbetçüer komtlmnstur. umumî müdürü, 28 inci alay zabitanı, Fakat ba tertibat ta ızdih&mm önünü Çorum Vilâyeti ve Mecitözü erkân ve alamamaktadır. memurinJ, muallimler, cemiyetler müTalebe kadrolannda münhal yer bamessflleri, eivar kSylerin halkı ha • lanmıvan smıflar 6 ıncı ve 9 nncu « • znr bulunmuşlardn>. mflardtr. DHn Ittanui erkek lisesile PerKüşat rumhıi Çorun Valiai Ce tevniyal lwe»inin 6 ıncı sınıflanna talebe mal Bey icra etmif v» mumaiUyh ile kaydettirmek Utiy^nler yer bulamadtkMecitözO H. FırkaM idare heyetin larmdmn baska mekteolere mnracaate den Cemal Beyler bu v#zife kurba raecbur olmutlardır. Halbuki CemberliBinm hatırasını yadederek birer nu tas muhteltt orta mektebi de lâğvedildituk söylemişlerdir. Rİnden Beyazıt, Süleymaniye semileri Yukarıdaki resim bu kahraman icin baska orta mektep voktur. Muallim Soldaki küçük önlük krem ipükk ^tfpılmif breton dantelinden vficude gefırll jandarma neferi için yapılan abi deyi göstermektedir. Abidenin üze (vazife namus borcudur), (yolcu bu mistir. Sagdaki resim beher çicegin teferruahnı gostermek için büyük kıtada barinde kabartma olarak (Şehit jandar mezarsenindir), (vatansevgisiTansdnuşnr. Çiçek, göbeği ve bordirler ayn bir ihtimam ve dikkatle işlenecek olursa ma Bünyan'lı Osman ruhuna 1932), rı borcu) gibi sbareler vard:r. netkede çok hofunuza gidecek b» önKk meydana gelir. Ahmet Cevat Bey diyor ki: latürlerini yapmaktır. Tabiî ıstılahların bazıları umumî lisana zamanla geçer. Bu hususta âlimlerimizin rauhalefeti yok gibidir. Ancak imlâ şeklinin tesbitinde ihtilâflar vardır. Bunun T. D. T. Cemiyetince tesviye edilebileceğine şüphe yoktur. On • dan sonra büyük bir Gazi Ansiklopedisi; Türk milletine lâyık bir ansiklopedi yapmağa teşebbüs etme lidir. Lisanın kıdemini tenvir işleri hakikî, ilmî metotlara mütevakkıfhr. Uzun sürecektir. Mütehassıslar ye tişirmeğe mecburuz. Fakat bu hu susta şimdiden ümitlerim çok kuvvetlidir. Kendim bir kaç ay zarfında sümerceyi tetkik ederek türkçe ile mukayese ettim. İki lisanın bir menşei olduğuna kanaat getirecek ilmî karineler elde ettim. Şimdi de eski Yunan lisanile türkçe arasında bir mukayeseye girişmiş bulunuyorum. Bu metot ta beni büyük ümhlere düşürüyor. Aylardanberi âlimlerimizden muhtelif metotlarla bu işlere hayatlarmı vakfetmiş olanlar vardnr. Garbin âlimlerinî ikna edecek neticeler alınması mümkün olacaktn* zannediyorum.» Mithat Sadullah Bey diyor ki Muallim ve muharrir Mithat Sa • dullah Bey diyor ki: « Birinci Türk Dfli Kurultaytm pek derin bir sevinçle karsıladım. Kurultaym hedefleri gazetelerde ilân edilmişti. Maiumunuzdur ki türkçemiz çok zengin, çok ahenkli bir li sandır. Fakat bir çok sebeplerden dolayı şimdiye kadar lâyık olduğu derecede inkişaf edememiştir. Büyük Gazi'mizin pek kıymetli irsatları ve himayelerile gerek Kurultaym, gerek TUrk Dili Tetkik Cemiyetinin çok faydalı bir şekilde çalışacağma şüphe yoktur. Tesbit edilen sebeplere göre tabiî büyük işler yapılacaktır. Emi nim ki bu tetkikler neticesinde lisanımızın hakikî kıymeti tamamile anlasılacak ve şimdiye kadar tarihin iz« leri alhnda saklı kalmış olan bir çok kelimeler bulunacağı gibi bu kelimelerin Avrupa lisanları üzerindeki na çıkacaktır. Bir dil, tesiri de meydana çıka bir milletin medaAtl^l'ht ecesinin en kuvvetli öiçüsü olduğu îçin bu kelimeler ıttkraDram medeniyette ne derece ileri gitmiş olduklannı da çok iyi gösterecektir. Bu itibarla Kjurultayın verimli olacağı şüphesîz bulunan mesaisi memleketimizde olduğu kadar hariçte de çok büyük bir alâka uyandıracaktnr.> Şehit jandarma Vrafik Mücevherleri nasü temizlemeli? Kaymakçı'da şerefli bir abide rekzedildi Mektepler kâfi değil! Orta mekteplere o kadar tehacüm Baş tuvaletlerı J var ki bir çok talebe açıkta kalıyor Hammlara elişleri mektep taKbest grvplart mektebinde yeni açüan orta mektep ise ancak birinci sunfa mahdut mOrtarda talebe alabflecektir. Diğer taraftan semti itibarue en fazla talebe tophyan Gelenbevi orta raektebtnin kadrolan dolmuş gibidir. Ba yüzden pek çok talebeler semtlerine uzak olduğu halde Davutpasa orta mektebine gitmeğe mecbur kalmaktadırlar. MaamafTh ellerinde sehadetnamelerle mektep mektep dolaşan talebelerin miktan azalmıs değildir. Bu vaziyet kartısında vekâletîn smıf kadrolarma Qâ veler yapması beklenilmektedir. Haydar Rifat Beyin veni eserleri 60 Sovyeüz» Kuruş 60 Bolşevik âlemi » 150 Iklonler > 100 İlk aşk » 70 Duman » 100 Miras mes'eleleri » 100 Lenin'in hayau » 200 Aynî haklar » 150 Temmuz 1914 » 128 Tarih Felsefesi » 100 Şerhli Borçîar Kanunu * Saftk kitaphanesmdo bulonur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: