1 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

1 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi inci cüzü cıktı 32 Onuncu sene: No. 3256 Telgraf TelefOn tSTANBUL CAĞALO&LU mektup ıdred: Cumhuriyet. frtanbnl Posta fcutusu: lstanbul, No 246 r: 33368. Tahrlr mfldflrö: 23236, İdare müdürü: 22365, Matbaa 20472 persembe 1 Haziran 933 Hayat Ansiklopedisi Bvyvk bir kifâphaneyi blr arada eviniıe golireı t n faydalı eserdir. Her evde bir fane bulunmak lâzımdır. İsmet raşa ; T".r = " ~ ile mülâkat [İfâ tene evvel] Gümrük tarifesi değiştirildi n5,J[t Kadar Çalıştı IMIHNHIIHIIHIIIMIIIMIIIIIIMIIMIIIMMnlMIMHIIIItMMIIIMIHHOHIIIMMMIHMIIIIIIMIMnMlflllllUflllllllMIIIIIIIIIIIIIIMIimrmmmMMIIIHIMIMfl ıımıiHiMiıınMiıım Yeni tarihî tefrikamız nkara: 31 mayıs (Başmuharririmizden: Tayyare i l e ) 107 milyon altın liranın 8,5 milyon altın liraya nisbeti % 7 kadar birşey tutar. İmparatorluktan müdevver Türk borçlan 107 milyon liradan 8,5 milyon liraya indirilmiş ve b' <neseleyi bu suretle halleden itilâfname ahiren Türkiye Büyük Millet Meclisince tasdik olun muştur. 1928 itilâfnamesi mucibince biz senevî takshleri giderek üç milyon altra liraya çıkacak bir yükü tam 6? sene sırtımızda taşıyacaktık. Şimdi ilk se • nelerinde 4 0 0 bin liradan başhyarak nihayet 700 bin lrrada karar kılacak bir taksiti daha az bir müddet zarfında ödiyeceğiz. Borcumuzun simdiki miktarı eski 107 milyon altın liraya mukabil yamız 8,5 milyon liradan ibarettir. ödemeği haricî itibanmız hesabına mfllî bir haysiyet meselesi bildiğimiz borcumuı miktan hemen 100 milyon liraya yakın bir tenezzül arzetmiştir. Bunun büyük bir hâdise olduğu çok meydandadır. Yeni itilâfnamenm Mecliste cereyvn eden müzıkeresinde İ&met Paşa hazır değildi. Basvekil hazır bulunarak me•eleye dair biraz izahat verir zannolun• muştu. Yalnız Hasan Fehmi Bey hallolunan işin mahiyethu iyice tebarüz ettiren canlı bir hulâsa yapb ve Saracoğlu Şükrü Bey mutemmim bazı izahat verdi. Türk an'anesmde büyük işler ancak Jıallohmuncıva kadar büyük işler sayılır. Bizde büyük küçük her hallolunan iş, yapanlar nazannda, hallohmduktan sonra büyüklüğünü kaybederek alelâ d e işler sırasma girer. Bu haricî borçlar işinde de vaziyet tamamen böyle ol • tnuştu. Bu mesele hal ve ikmal olun • duktan sonra İsmet Paşa nazanndm onun hatta iki üç cümle ile yüksek mahiyet ve ehemmiyetine işaret olunacak kadar bile kıymeti kalmaouşh. Bu yüksek tevazu hallolunan işin bfiyiiklügü hususunda düsünmekten bizi menetmemek lâzım gelir. Harici borçlar meselesi bizim bilkülliye inkâr ederek işin içinden çıkabileceğimiz iflerden değildi, ve biz haricî borclanmızı hiçbir zaman inkâr etmedik. Türk itiban için bir takım yabancı insanlann itimadıra ifade eden bu işte biz daima imkânla mukayyet bir tediyenin taraftan oldak. Son günlerde bütün Avrupa harp borçlannı ödiyemeyiz diye feryat ediyor. Biz kendi borçlanmız icin daima mümkün olan tediyeyi yapalım diyegeldik. Bilhassa Fransız dostlarımızın takdir ve teshfl ettikleri bu hüsnü niyetimizin mükâfatmı da son mukavele ile geniş bir mikyasta elde etmiş bulunuyoruz. Kendilerine teşekkür ederiz. Nihayet en makul hal ve tesviye suretini bulmuş olan bu borçlar meseiesinin yeni Türkiye için ne büyük bir mevki ve mahiyeti haiz bulunduğunu hatırlajpiakhğımız lâzımdır. Tarihte muhakkak büyük bir mevki tutacak olan Lozan konferansı bu borçlar yüzünden az kalsın akamete uğruyordu. Bu tarihçeyi bilmekte çok faydamız vardır, ve onu İsmet Paşanm dilinden dinle mek şüphesiz hepimizin ve herkesm alâkasmı davet edecek bir iftir. İki sene evvel îsmet Paşa ıstıraph günler yaşadı. 1928 Paris mukaveleaini tatbik edemiyecek vaziyette bulunuyorduk. Borclanmızı o kabul olunan şekiDerde kabil değil ödeyemivecek • t<k. Bunu bütün dünyaya karsı böylece îfade ve ispat etmek kolay şey değildi. Türk hükumeti mesele hakkmda söz söyliyemiyordu. Hâdise kendi kendini ortaya koymak suretile mesele meydana çıknuş oldu. Taymis gazetesinin bu zeminde nesrettiği bir telgrafmmeyi Türk hükumeti tekzip etmedi. Türk hükumeti alâkadarlara cevap olarak: Gelin de vaziyeti bir kere daha beraber mütalea edelim. Dedi. Alâkadarlar kosup geldiler. Sonra kendilerinin seçtikleri Şarl Rist gibi bir mütehassıs vaziyeti yakmdan tetkik ve mütalea etti. Meselede büyük bir hakikat vardı. İş, bir hiç onunla meşgul olraaksızm, kendi kendine tevazzuh ediyordu. İsmet Pasanın o zamanlara ait bazı hususî sözlerini bugün tarihî hakikatler gibi ortaya koymakIığımıza artık hiçbir mani kaunamıştır. tsmet Paşa diyordu ki: Bu borçlar meselesi benim hayatımda hakikî mahiyetini hiç bilmeksizin meşgul olduğum en büyük bir meseledir. Cepheden ayağımın tozfle Lozana gittiğim zaman mütehassıs arkadaşlara bu borçlar meselesini bana anlatmala nnı rica ettim. Her gün herkes o kadar muhtelif sözler söylüyorlardı ki roaliyeden büyiik bir şey anlamıyan bana gö Yeni tarifenin bugünden itibaren tatbik edilmesi gümrüklere bildirildi » Geceki içtima hararetli oldu. Bir çok hatipler söz aldılar. Tarifede mühim değişiklikler yapılmış, oktruva kanununun ilgası da kabul olunmuştur Ankara 31 (Telefonla) B. M. Meclisi bugün reis veki'i Esat Beyin rei«'i«n altında toplanmıstır. Meclisin 1933 senesi mart ve ni san aylan hesaplan hskkındaki maz bata kabul edilerek dahilî nizamnamenin 49 uncu m*ddes;nin tefsinne raa hal görünmediği ve tadilme de lüzum olmadığı hakkındald teskilâb esasiye encümeni mazbatasmm müzakfresine geçildi ve mizbatantn divam muh»sj»bat kanunu ile birlikte tetkik edilmek ü • zere encümene verilmesi kabul olun du. . Bundan sonra, şimdiye kadar Sey • risefain müdiriyeti umumiyesi tarafından idare edilmekte olan iflerden Marımr% Akdeniz ve Karadeniz dıs hatlan ile, tstanbul ve civar iç hatlarile Y? * va hattının fabrika ve havuzlan işlerinin aynîtrvk ayrı ayn mesgul olmak ve her biri hükmî şahsiyeti haiz bulunmak üzere «deniz yollan isletmesi», «A. K. A. Y.» Anadolu, Adalar, Kadıköy ve Yeyilköy i^letmesi fabrika ve havuzluklar müdürlükleri teskil olunman ve Seyrisefain idaresine mevdu tstanbul li • manmda klavuzluk ve romorkörcülük ve diğer Türkiye sahillerinde klavuzluk bani, depo, alât, levazım ve sair mevdoat ihtiyaca ve hizmet münasebetine göre yeni teşekküller arasında taksim edHecektir. Devlet reisme ait deniz vesaitî ile klavuzluk ve romorkörcülüğüne ait vasıtalar lktısat Vekâletine dev redilecektir. Kılavuzluk ve romorkörcülük ile devlet reisine ait deniz vas>ta lan her sene İktısat Vekâleti bütçe sinde açılacak bir faslı mahsusa konu lacak tahsisatla idare olunacaktır. Kanunun muvakkat maddesine göre Seyrisefain müdiriyeti umumiyesinde eski muameleleri tasfiye için deniz yollan isletme müdürünün mes'uliveti altın da bir tasfiye heyeti tesekkül edecek ve bir sene zarfmda bu tasfiye muamele • sini bitirecektir. Müteakıben askerî tayinat ve yem kanununun bazı maddelerinm tadili hakkındaki kanun müzakere ediimiş ve birinci celseye nihayet verilmiştir. Rana Bey işleri devlet inhisanna alınması hak kmdaki kanun müzakere ve kabul e • dilmiştir. Kanunun diğer maddelerm» göre de Seyrisefain idaresinin malik oldnğu imtiyaz ve hakLarla gemi, me "Ya hürriyet, Ya ölümî,, Osmanlılar 1388 de Bulgar Krallıgını ortadan kal dırdıktan sonra, Bulgarlar milliyetlerini kavbetiikr Makedonyayı senelerdenberi kana bcyamıs olan Makedonya çetclerinden biri «Balkan yanmadasımn şarkında, Bulgar Kralı «Şışman» kumandatı altında topianan tnüttefıkler ordutıle, garpte, Sırp kumandası altında topianan muttefıkler ordusu bırleşmeden evvel aralanna girerek evvelâ daha zayıf olan Şişman ordusunu ezmek içın, Sadrazam Ah Paşa, suratle Bulganstan uzerıne yurudu. Bulgar ve muttefıklennı yenerek payıtahtlan olan Tırnova ile Şumnuyu zaptetti (1388). Kral «Şişman» Yanbolu cıvannda bir daha taiihini tecriibeye kalkıştıyta da mağlup ve esir oldu Türk hiikumdarı bu esır Krala hüsnu muamele etti ve şerefıle mutenasıp bir maaş tahsıs eyledı tlk hamlede Timurtaş Paşaya gale be eden Kral Lâzar, muttefıki Kral CMabadi 4 uncü sahtfede) ikinci celse Ankara 31 (Telefonla) B,M. M. ikinci celsede İstanbul Darülfünunumm ulahma ait kanunu ve İktısat Vekâle tine merbut uyuşturucu maddeler inhi • IMabadı 3 uncu iafnf?de) Sontehlike de atlatıldı Küçük itilâf; 4 ler misakını mahzurhı bulmadığıni bildirdi, muahede unzalanıyor Pra« 31 (A.A.) KUcük itilâf daimî konseyinin dünkü içtimaınf'jn sonra nesredilem bir tebh'gte, 3 nazmn 16 şubat 1933 te Cenevrede imzaladık • lan, küçiik itilâf teskilâtı misakının tasdik edilmts nüshalarmm teati edildiği bfldirilmektedir. 4 ler misakına gelince, konsey, ye • ni metnm 10 nisanda verilen Fransız memorandomuna muvafık olduğunu, bu memorandomun ise, misakın sadece imza sahibi devletleri alâkadar eden meselelere matuf olduğunu kaydettiğine nazaran, küçük itilâfm bu hu*ustaki başlıca itirazlarının tatmin edilmiş oldu ğuna hükmetmektedir. Konsey, 4 ler misakını imza eden diğer devletlerin faalivet hvdutları, Milletler Cemiyetinin ihtisasmı tam ve kat'î olarak tanıdığı ve buna dokunu lamıyacağı ve nihayet, Milletler Cemi' yeti misakının 19 uncu maddesine ka biii tatbik ittihat dairesine dair vere cekleri teminata muttali olmustur. Konsey, küçük itilâf a, evvelce müte kabilen yapılmı* olan taahhüt'ere isti naden, muahedelerin yeniden tetkiki teşebbüslerme karşı Fransanın kst'î te Bir ingiliz gazetesi diyor ki "TürkYunan dostluğundan Avrupa milletleri ibret dersi almalıdır,, «Türkiye ile Yunanistanın başkalarının oyuncağı olmama»zmettikleri artık tamamile anlaşılmış bir hakikattir» «TürkYunan münaseba \ tının 1930 senesindenberi geçirdiği safhalar bütün Avrupa milletlerince ibretLe okunmağa, bellenmeğe ve hazmedilmeğe sezadır. Yakın Şarkın aklı seliminden Avrupayı nasibedar etmek henimizin vazifesidir.» çük itilâfa karsı bir Balkan bloku kur mağa çalıçbfhna d^<r Relen haberleri tah* lil ederken 1930 TürkYunan anlasmasına da temas etmistik. Italya Hanciye Nezaretinin böyle bir fikri hakikaten tatV>ikat sahasma ntikal ettirecek bir harekrtte bulunup bulunmadığını tetkik etmek şöyle dursun; bugün Türk ve Yunan hî'kfimetlerinin, baskilannın oyımcaği olmamağa azmetmis bulunduklan artık tamamile anlasılmıs bir hakikattir. 9 n n v ı 1933 tarihinde Atinada Türkîve ve Yunanistan arasında bir ticaret itilâfnarr"^i imza^anmtshr. Bu itilâfname, valnız iki memleket arasmdakiticaretinhacmini büy'ltmeğe matuf olmayıp; alâ • kadarlar arasında siyasî ihtilâflara se bebiyet verebilecek olan ve bir taktm Yunan tebaasını Türkiyede icrayi san'attan meneden yeni bir kanunun tatbikından cıkaeak müşkülâh da bertoraf sinler ve görsünler, hakikat dediğimizden ibarettir. O halde yeni bir hal çaresi V^^acağız dentek olor. Bu hal çaresinm Ttirkiyenin ödeyebileceği bir miktardan baska bir şey olmıyacağuta şuphe yoktur. İste İsmet Paşanm iki sene evvel hususî hasbıhallerde bütün bir s&mimtyetle ifadelerinin hulâsası bunlardır, ve giderek meselenm böyle hallolunmuş oldnğuntı görmek Türk devlet adammın fıtrî kabîlyetîne ve Kç bnmediği meselelerde dahi görüslerinin isabetine aşikâr bir delildir. Meselenin makul surette hallohmuşu elbette iyi bir şeydir, onun hal şeklini göriip takdir etmek ise ayni derecede ve belki daha fazla ehemmiyeti haiz diğer bir hakikat sayıfanaz mı? Çekoslovakya Ha Romanya Harlclricıye Nazın M ye Nazın M. Benes Tıtülesku minat verdiğini ilâve ediyor. Binaena • leyh, 4 ler misakı dogrudan doğryya veya dolaşık yollardan, küçük itilâf devletlerinin hudutlaruım yeniden tet • kiki için bir anlaşma olamaz. Sulh muahadeJerinm arazi madde • lerini ve muahedeleri yeniden tetkik ettikten sonra, 3 devlet nazın menstıp oldukları devletlerin noktai nazarlannı Lutfen sahıfeyi çeArıms IIHIIlİllMII'IIIIIUIMIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIinllllllllinmHIIIIIIMIIIIIIIIIIHItllllllllllllHliimHHtllllMmilllMIIMIIIimil Mlillllllti Turkiye Reisıcumhuru Gazı Mustafa Kemal Londrada çıkan The Economistin 20 mayıs 933 tarihU nüshasuıda «Şarkı Karipte akli selim» başlığı altında bir yazı intisar etmiştir. Bu yazıda deniliyor ki «en rjri düşünen in&anlar olarak tanınan Alman İsviçrelilerinin bile mahallî bir Nazi hareketine önayak olarak haiz ol duklan hüsnü şöhreti payimal ettikleri bir sırada, Türkler ve Yunanlılar üç senedenberi hüsnü niyet ve akli selim sahibi olduklanna dair kazanmağa başla dıklan şöhretin inkişafına doğru yeni bir hamle daha yaptılar. Geçen haftaki yazımızda İtalyanm Küre, işin içinden çıkmak ve bütün bu muhtelif ve mütehalif sözlerden bir hulâsa çıkararak muayyen bir hattı hareket çiamek imkânı yokt». Ben meselede hakikat olarak |unu ihtisas ettim: Türk milieti bu kadar agir bir yükiin altmdan kalkamazdı, ve buna göre müttefiklere benden para istemeyiniz, biz bu borçlan ödeyecek halde değiliz demeği en kestirme bir yol bildhn, ve öyle yaptım. Böyle yaparken en doğru yolda yürüdüğüme kanidim. Çünkü iste en barizi hakikat bundan ibaretti. Talihin ne garip cilvesidir fci mesele döndü dolaştı, gene benim o acanri kanaatimde karar kıldı: Bugün bütün bir hüsnü niyetle imza ettiğimiz Paris itilârnamesini hakikaten tatbik edenıemek mevkünde bulunuyoruz. Bizim hiçbir somı ve taksirimiz yok, gel Avrupa güzeli nasıl seçildi? Dost Yunan devletınin Relsicumb" M zaimis etmiştir. Bu kanunun atbiki bir sene müddetle tehir olunmuştur. Ticaret iti lâfnamesi 6 ay mer'ı olacak ve hita mtnda teati edilecek mektuplarla müddeti uzahlacaktır. Eylulde Yunan hü kumetini temsil edecek murahhaslar Ankaraya giderek 1930 senesinde M. Venizelosun tarihî ziyareti münasebe tile Ankarada imzalanan itilâfnameye müzeyyel yeni bir siyasî itilâfname imza edeceklerdir. Bu itilâfname Akdenizin şarkında sulh ve selâmeti bir kat da(Mabadi 4 uncu sahifede) HHiıiHiııııııııııiMinııııııınııiMiınıııııııııııııııııtııiMiıııımnııiMiııııınıtiıııiRmıiııiHiıtııııtııiHiııııııııı ııııııııiMitıııır ııınıttiMitnıııııtHiiHiiMnııııııııiHiıımiMiiHiıııııııırnnııııiMiıııiHiMMiıııınmiııııııınıiHinııı tlmî bir keşif Dr. Osman Şerafettin B. yeni bir mikrop buldu Güzide baktriyoloğla'imızdan doktor Osman Şerefettin Bey, yılancık hastalığını husule getiren yeni bk mikrop bulmuştur. Mtkrobiyoloji cemiyetind'e bir çok ilmî münakaşaları mucip olan bu keşif hakkında Türk Tıp cemi • yetine de tebliğat yapılmıştır. Bir Türk tabibi tarafından uzun tetkikat neticesinde yeni bir amili marazî bulunmasının ecnebi mem • iMabadi 4 unzu sahıfede) 1933 Avrupa guzeli intıhabından evvel Barseldnada mHİl sarayda çıkarürruş fotografı Avrupa guzelı seçılen Mıss Avrupa ortada beyazlar gıyınmış iki arasmdaki sıyahh kızdır Resimde bırıncı sıradakıler soldan itibaren Danımarka, Yugoslavya, Belçıka, Rusya, Ispanya Italya kralıçelerıdır Turkiye guzelı Na^ıre Han"n ıkıncı sırada Belçıka ve Rusya ıpızellerinm arasından gorulraektedır Onun bulundu&u sırada soldan sağa doğru Almanya, Romanya, Ingıltere, Turkiye Iskoçya, Katalonya guzellerı vardır Musabakaya gıren guzellerden bazılan bu resimde yoktur Avrupa güzellik kraliçesi intihabı Madritte yapılmıştı. Bu intihaba dair, Madritten bir Fransız gazetesine şu tafsilât verilmektedir: Müsabaka çok parlak, eğlenceli ve heyecanh oldu. tspanya Reisicumhuru M. Alcala Zamora da tnüsa • bakayı sahne önündeki locadan takip ediyordu. Güzel San'atlar mah • filinde tertip edilen gala gecesînde, on dört güzellik kraliçesi jürinin tetkikine arzedildi. Evvelâ içlerbı den Fransa, Rıuya, Macaristan ve Ispanya güzelleri seçildi. Sıra bun lardan. birinin Avrupa güzeli intı babina gelince, jüri heyeti şöyle bir tereddüt geçirdi: Fransız ve Ru» giizellerinden hangisini seçmeli? Uzun münakasalardan sonra, İs • (Mabadı 2 ıncı sahıfede) YUNUS NADl

Bu sayıdan diğer sayfalar: