12 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

12 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'«*ttm Tuınyit 12 Haziran 1933 HikftyejBiz insanlar ne âciz mahluklarız! riikâyemizin geçtiği küçük Fransız kasabasında Mösyö Leklânşenin evi nerededir diye kime soracak olsanız size derhal gösterir. Ama «akın yanlı* an iaraaym: Meşhur olan, Mösyö Leklanşe degil, Mösyö Leklânsenin evidir. Bahçesi renkli çakıltaslarile dösenmis • tir. Yüksekliğine kasabanm bütün ev • lerinden yüksektir. Duvarlarına taşla nndan sösler yaDilmıştır. Ha, gelelim şimdi Mösyö Leklânşeye... Mösyö Leklânse ömrünü askerî haatanelerdc kâtiplikle geçirmiş bir mütekaittv. Talih kusu onun başına ihti • yarlurmda konmuştur. Mosyö Leklânse bir akşam işinden e•me dönünce kendisine piyangodan 100,000 frank ikramiye çıktıih haber verilmütir. Eslri hastane kâtibi bu haberin tesirile yakalandığı mihhiş hastalıktan kalktıktan sonra, tekaüt olmuş, doğup bü yüdüğü yer olan bu kasabaya gelip yerlesmistir. Mösyö Leklânse bütün gençligini, bütün hayatını hastanelerde geçirdiği için deniz nedir, bilmez. Onun için denize, danize ait şeylere karşı delicesine bir meyü ve muhabbeti vardır. Kasabada âKm geçinmek ar7usu da bu muhabbeti köraklemektedir. Mâtekah kâtip kasabaya yerleşince evvelâ fenni mimariye olan vukufunu ispat için yukanda evsafını kaydettiğiraiz cvi mşa ettirmif, bunun dahilini bir müze halrne koyrmıştur. Mösyö Leklânşenin evinde neler, ne1er yoktur. Durun bırkaçmt sayalnn: Evvelâ bir roek böcekhanesi, sonra balık yeristinneğe mahsus tertibah havi bhr salon. bir buz yapan makine dairesi... Fukiyeli havuzlar, cağhyanlar ve •aire v* sahe... Bütün bunlar yü • züaden evde kımıldıyacak, nefe» alaeak yer kalmamıştır. tnsan şöy • le sağdan sola dönmek için bile ay a • caba birşey mi devireceğim, birşey mi kıracagım diye bin türlü ha'eean geçi • kan, birbirini çiğneyip geçmeğe çalışan bu hayvanlar hep bhden korkunç bir görültü çıkanyorlardı. Her nereye ba kılırsa boynuz, kuyruk, öküz başı, öküz sağnsı görülüyordu. Sürünün en önündeki hayvanlar Mösyö Leklânşenin kapısında birikmişler, içeri ghrmek için itişip duruyorlardı. Kapmın eşiğinde duran iki sıgırtmaç, bunlan olanca kuvvetlerile içeri sok mamağa çahşıyorlardı. Mösyö Leklânşe bu mahuf manzara karşısında büsbütün korktu. Vücudü nün yansı içerde, yansı dışarda bir vaziyette pencere pervazma düşerek ikinci defa bayıldı. Meydana bakan bütün evlerin pencereleri açılmış, kadınh, erkekli birçok insanlar yarıbellerine kadar dışart sarkarak bağınp çağınyoTİardı. Bu hal uzun müddet devam etmedi. Bütün kasaba halkı ayaklandı ve meydana doğru yürümeğe başladı. Nihayet bir kah vede iskambfl partisine dalan çoban lar koşa koşa yetiştiler. Sürüyü derleyıp topladılar ve yola koydular. On beş dakika içinde meydan boşaldı. Sıra Mösyö Leklânşenin kurtarılmasma gel Çalınan bir trampetle vak'adan hü kumet memurUn da haberdar olmuşlardı. Bir sokağın başından nahiye müdürü, polU komiseri, itfaiye yüzbası» göründüler. öbür taraftan sulh hâkimi, zabit kâtibi, birinci muavin, mubaşir ler meydana çıktılar. Diğer bir sokaktan da jandarma yüzbaşun ve maıyeti geliyorlardu Bu üç grup birbirlerine yaklaştı. Bırlesti. Derken efendbn aralannda bir mİmakaşadır çıkh. Bu mimakaşa bü yodü, alevlendi, bir kavgaya mkılâp etmek temayüllerini gösterdi. Sulh hâkiminin muavini öküz hucumundan nahiye müdürünü mes'ul tutuyor, buna onun idaresizliğinm sebep olduğunu soylüyordu. Sinirli bhr ihtiyar olan nahiye müdürü birkaç kelime kekeledikten sonra hırsmdan ağlamağa başladu Posbı yıklı, iri cüsseli itfaiye yözbaşısı bu halden müteesshr olarak müdürü bağrma bash, teskine çalışfa. Gruptan sessizce sıvnlıp uzaklaşan muavinin arka«mdan Celâl Bey dün Geldi ve gitti GalatasarayApollon 00 ı iki taraf ta sayı yapmağa muvaffak olamadılar, Gümrük tarifemiz hiçbîr atletizm bayramı çok muvaffakiyetli oldu ahde münafi değildir (Birinci sayfadan mabat) tısat Vekâleti Deniz ve Hava Müs • teşarı Sadullah, Dıs hatlar Müdürü Sadettin, Akay Müdürü Cemil, tf Bankası Müdürü Yusuf Ziya Beyler, Ticaret Odası reis ve erkânı ve di ğer birçok zevat tarafından karsı • lanmıştır. Londra ticaret mümessilimiz Kurt oğlu Faik Beyle, Sumer Bank umutn Müdürü Nurullah Esat ve Trabzon mıntaka ticaret müdürü Ali Rıza Beyler de ayni trenle şehrimize gelmislerdir. Vekil Bey, Haydarpaşa nntımından bir motörle Topaneye çıkmış ve Seyrisefainde bir müddet istirahat etmiştir. Âdapazarında Uzunçarfida şe • kerci Halis Efendiye ve lnegöl lü orman kondoktorn sabıkt tsmail Hakkı Efendiye umhuny HaOk sütunu Köy hocalarının Maarif Vekâletine teşekkOrleri Mektuplannız alâteadar makamlara goa derilmlştlr. Vekil Beyin hareketi Celâl Bey, dün gece saat 9,40 ta ekspresle Londraya hareket etmiş tir. tktısat Vekilimiz şehrimizdeki iktısadî mehafil erkânile Vali muavini ve Polis müdürü ve diğer bir çok zevat tarafından teşyi edilmiştir. Londra ticaret mümessilimiz Kurt oğlu Faik Bey de Celâl Beyle bir • likte gitmiştir. Geccn eylul avıntn on yedisinde öğle Sstü Mösyö Leklânse geni» bir merdi venle çıkılan birinci kattaki muazzam atölyesinde yumurtadan henüz yavru haKne «eemiş balıklannı baska bir havuıa mkletmekle meşgul bulunuyordu. Ba «rada kapıya siddetle vuruldu. Mösyö Leklânse arkasını kapıya dön müttü. tkibüklSm, küçük hayvanlarile ngra«iyordu. Dönüp bakmağa lunrnı görmeden: Girmiz! diye bağırdı. AtSIyenm içinde sert, gurültülü ayak sesleri dvyuldu. Bu herhalde bir köylü olacakh. Zaten Mösyö Leklânse o daha kapıya vururken bunu anlamıstı. tnsanm parmağile şoyle dokunacağı yerde kapıya kap lamalan çatlatacak bir darbe indhr • mesi içm insan degil öküz ohnasi lâ amdı. Tam bu arada Mösyö Leklânşenin fUcrioe cevao verir sribi dehsetli bir böğürtü bütün evi sarsh. Mösyö Leklânse başını siddetle geri çevirdi ve karşısında, karşısında değil, yamnda, hemen burnunun dibinde koeaman bir öküz gördü. Evet bir ö kuz . Der«'sile, kemiğile, sakatatile a yakta, canh bir res havvan, bir kâbus, bir hayalet... Mösyö Leklânse elile öküzü başından itti, bir iskemle üzerine çökerek ken • dinden geçti, bayıldı. öküz ikinci bir defa daha basını yukan kaldırarak «mo ğ!» diye bağırdıktan sonra Mösyö Leklânçeye bi raı daha yaklaştı, koeaman salyah di • lile yüzünü yalamağa başladı. öküzün aoluğu ve salyası Mösyö Leklânseyi çabuk ayılttı. Kendini pencereye ftrlattı ve avazı çdağı kadar haykırmağa başladı: tmdat... tmdat... tmdat! Mösyö Leklânşenin üç dört defadan fazla sesi çıkmadı, Pencereden gördügü manzara ona büsbütün dehşet verdi. Evînm bulunduğn meydan, bu mey dana çıkan yollar, kasabanm bütün sokaklan okSzlerle, öküz surulerfle tık • Inn bklma dolmustu. Birbirini itip ka Gerzede pehlivan güresleri Londra ticaret mümessilimiz Kurt oğlu Faik ve thracat Ofisi Müdü • rü Cemal Beylerin de iştirakile dün Ticaret Odasmda bir içtima yapıl • tnışhr. Bu îçtimada, tktısat Vekili Celâl Beyin istediği bazı malumat hazırlanmıştir. TaymİBİn yazdıklart attlstz Son posta ile gelen Taymis gaze • tesinin, yenî gümrük tarifeleri mü nasebetile neşrettiği tstanbul mektubundan dünkü nüshamızda bah • setmiştik. Bu mektupta, Türkiyenin gümrük setlerine karşı çare arıyacak olan ikhsat konferansma heyet gönderdîğî günleri, gümrük tarîfelerbıi tezyit zamanı olarak seçme sine de karilerîn nazarı dikkati celda: bediliyordu. Çapkın! diye bağ»dt. Alâkadar bir zat, bu esassiz iddia Bu münkaşa, bu hngur arasmda za münasebetile kısaca demiştir ki: valh Mösyö Leklânşe unutulup gkmiş € Gümrük tarifeleri üzerinde ti. Hâlâ pencere pervazında baygn» dutadilât yapılması bir senedenberi teruyordu. Eger maliye tahsildan Mar • zekkiir ediliyordu. Londra konfe • kassoz hükumet memurlan grupuna geraıuı zamanına tesadüf etmek ü lin iltihak etmemis olsavdı onu hatırlı zere hazırlanmış olmadıği çok açık yan da olmıyacaktı. bir hakikattfr.» Bu adam gurur, haset ve hüenm flikDiğer taraftan, tarifelerin tezyi • lerine karşt işlediği bir adamdı. Dedi dile akitlere münafi hiçbir şey koducu mu, dedikoducu idi. Munafık yapılmadıği da izah olunmaktadır. mı münafıkh. Kaba mı kaba idi. Onu ka Türkiye ile 18 devlet arasmda ticasabada kimse sevmezdi. ret muahedesi, 11 devlet arasmda Maliye tahsildan memurlar grupuna da Motis vivendi vardır. Bu son muahedelerin digerlerinden farkı sordu: Medisten gecmemesidir; fakat hep Efendiler, ne oluyor, ne var? smde de en ziyade mazharı müsaade Yukarda bir öküz var. devlet muamelesi tatbik olunacağına Yukarda mı? Evet Mösyö Leklânşenin atölye • dair kayit vardır. En ziyade mazharı müsaade devlet es%sına müsteni sinde. den Fransa ile yapılan mukaveiede Canh mı? tarifelerde 9 ay müddetle tadilât Evet. olmıyacağı tasrih edilmiştir. Bu ka Kudurmuş mu? yittenı en ziyade mazhan müsaade Malum değil! e»a*ile ticaret muahedesi yapmış Peki ama bu hayvan orada ne aolduğnmuz bütün devîet'er de isti • rayor? fade etmektedirler. Bundan dolayı Biz onu bilir miyiz? dır ki Motis vivendilerde tarife nu Mösyö Leklânşe ne yapıyor? marasi yazılmış olanlara 9 ay, ol Pencereye baksamz a... mıyanlara da 3 ay sonra yeni tarife Maliye tahsildan pencereye baktı. tatbik edilecektir. Sonra arkasına dönerek kayktrdı. Eski tarifenin 15 inci maddesi; Efendiler hiç bir namuslu, vazi • filhakika tenzil veya tezyit edilecek feperver memur bu manzaraya taham» resimlerin en az 3 ay evvel haber mül edeme*. Eger arkamsıra gelmiyecek verilmedikçe tatbik olunamıyacafı olursanız Mösyö Leklânşenin vefatmdan mealinde ise de, Taymis muhabiri bu dolayı hepmizi mes'ul tutanm. maddenin ikinci fıkrasını gormeden Bu sözler lâzım gelen tesiri yaptı. Bütün memurlar içlerinden lânet oku • hüküm verdiği için yanılmış, yahut ta bililtizam o fıkrayı görmemiştir. duklan tahsildann arkasına takıldılar. Bu fıkrada zarurî ihtiyaçlan temin yalnız pek ağv, pek iateksiz yürüyor • edecek maddelerin bundan müstesna lardı. Merdfvene geUnce yürüyüşleri daolduğu tasrih edilmiştir. ha ağırlaşü. Maliye tahsildan merdi • venbaşında birdenbir» durunca onlar Seyfi Bey ne diyor? da derhal durdnlar. Hatta içlerinden Gümrük Başmüdürü Seyfi Bey de, yüzgeri edenler bile oldu. kanun gelmemiş olması dolayısile Tercüme eden: gümrükte ancak birgün muamele SÜVEYDA FERtDUN yapılmadıgını, vaziyetin nornaal şe(Yann bitecek) kilde devam ettiğini, Taymis muhabirinin bu iste acele ettiğini soyle miştrr. Ticaret Odasındahi içtima Maruf bir eczanede heroin bulundu Gümrük muhafaza memurlan tara fmdan maruf bir eczanede iki büyük paket heroin yakalanmıştır. Eczane sahibi bunlann heroin olmadığını iddia etmiş, paketlerin muhteviyatı tahlil i çin kimyahaneye gönderilmiştir. Tah kikat yapılmaktadır. Egede gene kaçak eşya! Gerze Hualiahmer Cemiyeti tarafmdan leri güres mRsabakalan tertip edilmiş ve Sinop, Venrköprâ, Boyabadın tanınmış hâdisesi olmuştur. Güreşleri çok kalabalı tir. Resmimis güreşlerde muvaffakiyet k mer heyetlerini göstermektedir. Müteşeb 1/2 haziran perşembe ve cuma gün • müsabakalar Samsun, Bafra, Amasya, pehlivanlannm iştirakile güzel bir spor k bir halk kütlesi takdirle takip etmiş • azanan pehlivanlarla çahşkan Hilâliah • bisleri takdir ederiz. Geçenlerde Ege vapurunda bir ta kım kaçak eşya yakalanmışta. Bu va pur geçen cuma günü tskenderiyeden tekrar limanımıza geldiği zaman güm rük memurlan tarafından tekrar araş • tırtna yapılmiş ve makine dairesinde 15 metre ipekli kumaş ile bir sürü î • pekh* mendil bulunmuştur. Eşyanın sahipleri aranmaktadır. aCletlzm bayrammdan bir intlba: Sancağımiz çeklllrken (Birinci sayfadan mabat) uzmı bir vuruşla kurtulan topu, sağ açığın yıldmm gibi inişile Apollon ten gelecek olan Hfci Sava gelemekalesine kadar dayanmış, fakat Yumişti. nan kalecisi, Celâl in güzel şutunu Müsabakayı, gene Kental Halim yakalamak meharetmi göstererek Bey idere etmiftir. takımmı muhakkak bir mağlubiyetOyuna, Yunanlıiarm aol cenah • ten kurtarmıştır ve oyun, bu kadar larından yaptıklan seri bir akınla uğraşmağa rağmen sıfır sıfıra bit başlanmıştır. Avuta kadar giden bu miştir. akını sağdan yaptıklan ikinci bir Apollon takımı oyunun heyeti uhücum takip etmiş, bu da avut ol • mumiyesinde vaziyete hâkim olmuşmuştur. llk dakikalarm intibaı Yutur. Galatasarayın bazı hücumlan nanhların lehindedir. tehlikeli olmakla beraber, misafır Galatasaray takımı, bu seri akınlar karşısında adeta şaşalamış, to • takrm oyuncuları daha çok taarruz • da bulunmuşlar ve daha çok tehlikepun sevk ve idaresini kaybetmekle ler ihdas etmişlerdir. beraber, topa vuramıyacak hale gelBaşta Avni olmak üzere Lutfi, Tevmlştir. Yunanlılar bu ilk şaşkınhk • fik, bu tehlikeleri bertaraf etmekte tan istifade etmek için güzel bir âmil olmuşlardır. Lutfinin Galata • tabiye kurmuşlardır. Açikları vasısaray müd'afaasma iltihakı bu hattı tasile hücumlara devam ediyorlar, kuvvetlendirmekle beraber, muha Galatasaray kalesi önüne kadar iniyorlar, fakat bundan ötesini bece • cim hattı eski tas, eski hamam vaziyetinden bir türlü kurtulamamıştır. remiyorlar. Galatasaray muhacimleri atıl • Bu hücum fırtınası hiç kesilme • gan, canh bir oyun oynıyabilmiç ve den beş dakika devam etmiştir. Anfırsatlardan Utifade edebilmiş olsacak bundan sonradır ki Galatasaray lardı, bir senedenberi makus giden muhacimleri kendi nısıf sahalann • Galatasaraym talîhini, iyilik tarafına dan öteye geçebilraişlerdir. Maamaçevirmiş olacaklardı. fih Galatasaray muhacimleri o ka dar pısırık oynuyor, o kadar gevşek Atletizm müsabakalannın bulunuyorlardı ki, bu vaziyet dahi • neticeleri linde topu Apollon müdafaasın • Atletizm müsabakalan çok mundan aşırmak rmkânı yoktu. Bu aratazam olmuştur. Sırıkla yüksek «tIık Rebii, topu kale önüne kadar atlamada Haydar, 3,21 atlıyarak Türmış, topun üstüne giden olmadığı ikiye rekorunu bir santim farkla kırçin, Yunanlılar bunu kolayca uzakmıstır. laftırmışlardır. 100 metre sürat Birinci Semih, Onuncu dakikadan sonra oyun ikinci Sadık, ücüncü Ahmet. Dere müsavıt arzeden bir şekil almıştır. ce 11 2/5 saniye. Yunanlılar, ilk dakikalarda bir şey 800 metre Birinci küçük Besim, yapamaymca ellerindeki nisbî hâkiikinci Cemal, üçüncü Mitat, derece miyeti de kaçırmışlardır. 2,08 dakika. Oyun bundan sonra mütekabil a200 metre sürat Birinci Semih, kınlarla devam etmiştir. Apollonun ikinci Sadık, üçüncü Ahmet. Derece hücumları, Galatasarayınkine nis 23 2/5 saniye. betle daha tehlikeli olmakla beraber Küçükler arasmda 4X100 bay gol olmuyor, Galatasaray da atılgan rak Ahmet, tbrahim, Necdet, ve canh oynıyamadığından eline geMuhtar takımı 50 3/5 te birinci. çen fırsatlan kaçınyordu. Bu arada 1000 metre Birinci Fethi, ikinYunan kalecisi mükemmel bir kur ci Feridun, üçüncü Suat. tanş yapmış, Avni de ayni suretle 400 metre Birinci Mehmet Ali, muvaffakiyet göstermiştir. ikinci Taha, üçüncü Muhtar. Dere İki taraf ta teknik bir oyun oy • ce 54 2/5 saniye. nıyamadığı için müsabaka zevksiz Cirit arma Birinci Selim, ikinbir şekil almıştı. Galatasaray müdaci Rıdvan, üçüncü Orhan. Derece faasının temiz oyunu Yunanhlara 45,48 metre. sayı yaptırmıyor, Galatasaray muUzun atlama Birinci Haydar, hacimlerinin beceriksizliği de Apolikinci Süleyman, üçüncü Osman. Delon müdafaasının yiikünü tahfif erece 6.07 metre. diyordu. Oyun bu şerait altında deGülle atma Birinci Naili, ikinvam ederek ilk d'evre bitmiştir. ci Selim, üçüncü Osman. Derece 11,46 metre. tkinei devre " Sırıkla yüksek atlama Birinci Oyunun ikinci devresi, birinciye Haydar 3,21 metre. «Yeni Türkiye nazaran daha zevkli olmuştur, de • rekoruı. nHebilir. Galatasaray, bu devrede Fadıim yerine Salâhattin tsminde bir oyuncuyu alarak sahaya çıkmıştır. Galatasaray, aoldan seri bir akınla Bükreşte yapıhnakta olan Balkan hemen Apollon kalesine inmiş, Reşampiyonası dün neticelenmiş ve biinin güzel bir pası sol için ayağına Romanya millî takımı Balkan şamgelmiş ve tam gol atabilecek vazi • yette olan sol iç te topu dışan at • piyonu olmuştur. mıştır. Eevvetti gün Yunan Bulgar millî takımları karşılaşmışlardır. Yu Apollon, bu mühim vartayı atlatnanhlar, Bulgar takrmının mütemadi tıkian sonra hemen hücuma geçmişmağlubiyetine aldanarak açık bir otir. Hücumlarm ekserisini sağdan i~ yun oynamışlar ve bunun cezasını da dare ediyorlar ve bunlar eidden teh< 2 0 mağlup olmakla çekmişlerdir. likeler ihdas ediyordu. Bu sırada Bu suretle Bulgar millî takımı bir Avni, muhakkak bir sayıya mâni olgalibiyet kazanmıştır. mus, bununla beraber Yunan hü Dün de şampiyonanın finalı Ro • cumlannı tevkif etmek mürakün omanya Yugoslavya arasnda oynanlamamıştır. Galatasaray müdafaa mıştır. Rumenler, Yugoslavya millî smda Tevf ik ve Lutf inin eidden gütakımını 5 0 mağlup ederek Balkan zel oynamalan ve Avninin mükem şampiyonu olmuşlardır. mel kurtarışlan bu tehlikeleri atlatmıştır. Bu devrede Suphi de muvaf Tamşuvar takımı İzmirde f ak olmuştur. galip geldi Yunanlıların bu tazyiki bir müd* îzmir 11 (A.A.) Tamşuvar tadet bilânetice devam ettikten sonra kımı bugün ikinci tnaçını Altınordu Galatasaray iki güzel akınla buna ile oynadı. Cuma günü iyi bir oyun mukabele etmiştir. Fakat Yunan ka< gösteremiyen Romenler bugün gü lesine çekilen şutlar mütemadiyen zel bir oyunda 4 1 galip geldiler. dışan kaçtığı için bunlar da neticesiz Muhafızgücü bisikletçileri kalmıştır. Oyunun son on on beş dakikası, Kurşuıuuda Yunanlılann bariz bir tazyiki altınKurşunlu 11 (A.A.) Muhafızda geçmiştir. Bereket versin Nihagücü bisikletiçleri Ilgazdan buraya dın, Suphinin de müdafaaya azami gelmişlerdir. Devamh yağmurlar neşekilde yardım etmeleri Yunanhlara ticesinde yollann bazı kısımlan basayı fırsati vermemiştir. Bu tazyikin tak haline geldiğinden bisikletçiler en buhranh bir anında Avni, bir kayollarda büyük müşkülâtla karşı • fa vuruşile muhakkak bir sayı da Iaşmışlardır. Bu vaziyet öğrenil ha kurtarmiftır. diğinden Kurşunludan kendiUrine Oyunun bitmesine bir iki dakika vesait yetiştirilmiştir. Bu mıntaka varken, Galatasaray müdafaasından da seyahat çok çetin olmuştur. «Senelerce feragatle çalışan, yurt v« inkılâp mefkuresine bağh k&larak aziz ülkemizin en uzak köşelerinde voksulliık ve \ Bstahklar içinde yavrulanmıza mefkure aşılıyan biz köy hocalan iki ay evvelisi ünlü vekilimiz Reşit Galip Beyin himmeti ve meb'uslanmızm lutfü ile tekaüt kanununun neşrinden «evinmiş ve bayram yapmıştık. Bu defa postanın getirdiği bir tamim bizleri ve bizden fazla aile ve çocuklanmızı sevindirdi. O da (muallimler yardım san> sığı) dır. Artık evlât ve aile ıztırapla ntnız dinecektir ve inkılâp meş'alesini daha kuvvetle ışıldatacağız. Çünkü muhterem vekilimiz bizim için, aiiemiz için, yeni bir mesnet daha kurmağa azmetmiştir, başaracaktır. Bu sandık bizleri ati endişesinden kurtaracak ve istikbal endişeierimizi dağıtacaktır. Bu duygulanmızın muhterem gazetenizie neşrini rica ederken eski idarenin hiç düşünmediği bizleri bugün bizden faz la düşünen canımızdan daha kıymetli Cumhuriyet idaremizle onun azimkâr ve kıymetlî Maarif Vekili doktor Re şit Galip Beyi candan alkişlar ve se lâmlanz.» Kemalpaja kazası köyleri muallimleri Halkalı Ziraat mektebi son sınıf tale besi namına aldığınuz bir mektupta de niliyor ki: «Bursa ve Karacabey harasın% yaptığımız tetkik seyahatlmlzde bize karsı büyük bir misafirperverlik ve alaka gösteren Bursa Ziraat mektebi müdür ve muallimlerine, İpekçilik enstltüsü müdürü doktor Tahlr Ertuğnıl, Hara müdürü Şefik, Hara atçılık, koyunculuk, kara sığır ve ziraat şubeleri mütehassısları beylere alenen teşekkür ederiz.> Halkalı Ziraat mektebi talebesinin teşekkOrO Rıhttm firketinden bir şikâyet Istanbul Rıhtım şirketınin Haliç Feneri antrepossunda gece bekçillgi eden Salih Yusuf ismlnde bir vatandaç biz« müra caat ederek büyük bir haksızlığa maruz kaldığından ve bu yuzden işinden çıka rıldığmdan şikâyet etmiştir. Salliı Yusuf Bfendlnln anlattığına gore, kendlsl, antrepoda gece bekçiliği ederken antreponun deniz kısmındakl diğer bir bekçı geceyarsı vazifesini bırakıp gltmiş, ken disi de deniz tarafını daha mühim gördüğü için o tarafı beklemeğe başla mıştır. Bu sırada kontrol memuru, Salih Yusuf Efendiyi eski yerinde bulamamış, deniz tarafmda olduğunu da. tahklk et meden vazifesinden aynlmış gibi bir rapor yazmı?. bunun üzerine de Salih Yusuf Efendi işinden çıkarümıştır. İstiklâl harblnde büyük fedak&rlıklar yapmış ve İstiklâl madalyasile taltif edilmiş dlan ve beş çocuk babası bulunan bu vatandasın böyie haksız bir aebepld işinden çıkarüması dogru değildir. Rıhtım çirketinin bu hatayı tamir etmesl lizımdır. Boluda terzi Ahmet Hilmi Ef. ye Pendik Belediyesinden bir fikâyet Mektubunuz alâkadar makama gönderilmiştir. Romanya Balkan şampiyonu oldu Pendikte Karakol sokağmda 26 numaralı hanede dturan okuyuculanmızdan Bürhanettln imzasile aldıgımız 6 t mektupta deniliyor ki: «Pendikte iskân edilen mübadiller dokuz senedenberi burada bulunduklan halde hâlâ türkçe konuşmamaktadırlar. Pendik Belediye reisi de mübadillerden olduğu için Belediye dairesinde de rumca konusuyor. Öyle ki Pendiğin bir Türk yurdu olduğunu anlamaga imkân yoktur. Bununla beraber Pendik, belediyecilt noktasından da pek ihmal edilmiştir. Her evde inek, öküz, beygir ve her türlü hayvan beslenmekte olduğundan sokakiar dan gübre kokusundan geçmek kabü değildir. Sokakların bu pisliğini hiç nazarl dikkate almıyan Belediye, sadece çayır larda dolaçan tavuklarla uğraşmakta, sahiplerinden ceza almaktadır. Sıhhatl umumiye namma çok f«na olan bu halin önüne geçilmesi için alâkadar makamatın nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim.» Darülbedayi müdiriyetlnden: Önümüzdeki tiyatro mevsiminde temsn e.iilecek eserlerin tetkikine başlanmıştır. Muharrir veya mütercim beylerin eserlerini (tercüme onlanlar asülarile bera ber) hergün saat ikiden dört buçuğa kadar Tepebaşında Darülbedayi idaresine tevdi etmeleri rica olunur. (Ayni eserin müteaddit zevat tarafın dan tercüme edllmemesi için mütercim beylerin tercüme edecekleri eserleri evvelden bildirmeleri kendi menfaatleri lkN tizasındandır.) Darülbedayi eser istiyor 1933 Almanağı istanbul Matbuat Cemiyeti tarafından tertip edilmiştir. Her kitapçıda bulunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: