19 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ctanhariytt' 19 Haziran İ933 ŞTazan: MARTA MAK KENNA îki Yüzlü Kız 64 ı Çevtren: ABIDIN DAVER ve telâşla sordu: Bir şey mi keşfettîniz? Söyle yin Marta, ne var? Bu suali sesinde hafif bir i» • tihza ahengile mi sormuştu? Bana övle gibi geldi ama pek emin de • ğildim. El çantamdan küçük şifreli kâ • ğıdı çıkardım. lsminin gizli tutulmasını itti yen bir Belçikalıdan şunu tedarik «ttitn. Bu kâğıdı, Ypre» yolu üze rinde ve şehrm kenannda ölü bir güvercmin ayağma bağli olarak bul • mus. Şifreyi hallemedim tabü... Yalnız şifreli yazıların üstünde Y 3 diye bir isaret var. Bu, imza mahi yetinde bir şey olacak, zannederim. Sonra, Roulers mıntakasındaki bü • tün düşman casuslannm Y grupuna mensup olduklannı da keşfettim. Tabiî bvmlarm her bhinin saiısan ayn bir numaran var. Siz, bir is tihbarat zabiti sıfatile, tecriib«nîz den ve Riaiumatınızdan îstifade ederek benkn öğrenemediğim seyi bu şifreden öğrenhr ve biltrsiniz. Kâğıdı elimden kapti. Yîyeeek sribi alelâcele gözden sreçhrdi. Sonra bana su sozleri soyiedi. Hic süohesiz. ise, çok iyi baı ladmız. tîmit ettiğimden daha iyi hatta .. Bu kâğıdı şrmdi hemen şifre subesine gönderiyorum. Ne kadar güç olursa olsun onlar bir şifreyi 24 saatte halIedeHer. Son derece memiran ve müftehh* jröriînüyordu. Sevmç içinde çikıp gitti. Bu soretle bir kaç gün için yaka • mı elfnden kurtarmış ve az da olsa bir möhlet kazanmıstıcn. O gittik ten sonra ben büyiik bir rahatlık duvdum. Kendi kendimi, dişçinin VoY tucrunda uzrm ve ıstıraplı taatler gecVen ve tedavi bittikten sonra diş doktoru tarafmdan kendîsine tam bir hafta sonra şrelmesi »Svlenen bir hastaya benziyordum. Bütün zekâ ve seytanatımı istimal etmek şartile Ottoyu bir müddet daha oyaiıvabi Krdım amabu, «aüteraadryen böy • lece devam edipgtdteraezdî. Bu mühlet zarfında. bain dostumu Tnetnnun etmek için daha miisbet, daha esas1ı bir şey yapmak Ynmdı. Snndilik bir kaç gün için svkunet ve emniye ttmi temîn etroijtim. Bütün gece endişeler içinde sarışm saçlı gönüller fatihinin elinden nasıl kurtulacağımı düşündüm Yalnız yenî yollar için inşa masrafı alınacak Bana dikkatle bakarak alelâcele Bu sözleri söyierken gozlerini havaya dikmis, bir kusun uçuşunu takip ediyordu. Birdenbire başını iğdî, gözlerini gözlerime dikerek ru • humu okumak istermiş gibi baktı. Marta, bu şifreli kâğıdm bîzî aldatmak için uydurulmuş bir sey olduğnnu zannetmiyor musunuz, diye sordu. Sesi, haü gayet sakin idi ve asıl beni korkutan da bu sükıınet oldu. Galiba isi anlamışh. Hiç boz • madaa heyecanımı gizlemeğe çah • şarak cevap verdim: Herr Otto, ne bileykn ben! öyle olup olmadiğını belki bir gün aslanz. Bakaiım, görürüz; eibette . Fakat o vakte kadar sizden arastrr malarmıza devam etmenizi rica e derfm Marta. Cok geçmeden sizinle bn hususta tekrar görü şeceğimizi ümit ederim güzelim. ""• '> • > Bu manîdar sozden sonra, beni selâmtadi; fakat tebessümü hiç t e tatlı değitdi. Henden ayrılınca tek • rar sivil polism yanrna gîtli. Yeniden yapılacak lâğım ve kaldırım masraflarının yarısı, insaat yapılan güzergâha tesadüf eden emlâk sahiplerinden almacağı hakkındaki karann tatbikatmda bazı iti razlara tesadüf edildiği için bu hususta Büyük Millet Meclisince yeni bir tefsir kararı verildiğini bir hafta evvel yazmıstık. Evvelce Belediye, gerek hiç yol yokken yapılan, gerekse tecdit suretile yapılan kaldırım ve lâğımların yan masrafını emlâk sahiplerinden almak istemis ve bu paranın bes senede beş müsavi tak • sitte tehsil edileceğini emlâk sahiplerine tebliğ eylemisti. Halbuki simdi Büyük Millet Meclisinin tefshine göre yalnız yeni yapılan insaattan, yani hiç cadde yokken yeniden açılan caddelerden ve ham topraklı bir yol a ilk defa dösenen kaldırımdan ve böylece yeni • den yapılan lâğım ve kanalizasyon dan yan masrafının alınması lâzım gelmektedir. Binaenaleyh Belediyece bu sekildeki inşaatın tesbhine başlanmıştır. Evvelce emlâk »ahiplerine yapılan tebligatın hükmü kalmamıştır. Yeni insaat tesbit edildikten sonra yeniden tebligat yapılacak ve bu masraflann yansınm tahsili cihetine gidilecektir. Hükmü kalmadı Şehir ve memleket haberleri J Siyasî icmal Londra cihan siyasetiKadm Birliği Eski tebligatın !f nin merkezi tSB 1 Otuz köy halkının îstediği yol Kongresi toplandı Adapazarında okuyuculanmızdan H. Ahmet imzasile aldığımız bir mektupta deniliyor ki: «Harbi Umumlde Adapazan ile Mudurrnı arasında bir şcSse açılmaga başlanmış, fafcat yolun uç saatlık kadar bir yerinin tesviyei türabiyesi yapıldıktan sonra terkedılmiştl, Halbuki her işinl Adapazarında gören 30 kadar köyun ahallsi hep bu yol üzerinden gelir geçerler. Şosenln yapılması için bu otuz köy halkı müteaddit defalar muracaatte bulunmuşlarsa da gerek Nafıa Vekft leti ve gerek idarei hususiye bu ihtı yacı bir türlü yerine getirmemlştir. On sekiz senedenberi otuz köy halkı bu yolsuzluktan dolayı yaz ve kış çamur ve tozdan bıkıp usanmıçtır. Yolun yapılması için köylüler maddî ve manevl her türlü fedakârlığa amadedir. Hükumet kendüerine bu hususta muavenet ederse otuz köy halkını büyük bir sıkmtıdan kurtarmış ola caktır.» Bu yol, yapılması çok zaruri bir Ucbsat ve hayat yoludur, 3 0 köytt ıskıntıdan kurtaracak, ref aha kavuşturacaktır, diyoruz. Birlik daha ziyade Avrupada meşhurmuş! Kadın Birliği senelik kongresi dün toplandı. Kongre reisliğine Safiye Hanım seçildikten sonra idare heyetinin senelik raporu okundu. Raporda, Kadın Birliğinin bir sene zar • fında gördüğü işler sıralanıyor ve bir yerinde de: cYalnız şu nokta şayan: hayrettir ki Kadın Birliği adeta Türkiyeden ziyade Avrupada tanınmiş bir •aziyettedhr» deniyordu. Kongreye, Marsilya konferansı hakkında Seniha Rauf Hanım tarafından da bir rapor verilmişti. Bu konferansa Seniha Hanımla birlikte iştirak etmis olan Lâmia Refik Hanımın izahatı da dinlendi. Birliğin geçen seneki hesapları tetkik ve yeni bütçesi de kabul olundu. Aza hammlardan her ay a'datı tahsil etmek müşkülünü kaldırmak için ileri sürülen bir şekil de muvafık görüldü. Bu şekle göre, her azadan senede bir defa aidat olarak toptan bir Iha alınacaktır. Azadan biri Birliğin bir kutüpanesi olmasını arzu ettiğinden bu isi başarmak üzere bir komisyon teskil edildi. Gene azadan diğer bir genç hanım da, bh* gazete neşredilmesini teklif etti. Bu işte bir komisyona havale olundu. Gazeteye kimlerin yazı yazacaklan sorularak uzun bir muharrirler listesi de hazırlandı. Bundan sonra idare heyeti intihabatma geçildi. Salondaki siyah tah tanın bir taraf ma eski heyeti idareyi teşkil eden Lâtife Bekir, Lâmia Refik, Aliye Esat, Aliye Halit, Rahime, Seniha Rauf, dokor Pakize, Makbule Semih, Mediha Fethi, Orhaniye Ata ve Münevver Hanıtnlann, bir yanına da yeniden namzet gösterilen doktor Fatma ,Şekufe N'hal, basmuailim Pakize, Melâhet, Ruhsar Nazmi Nuri, Nhnet Refik ve Necite Hanımlann Uimleri yazıldı. Azadan biri: «Bu isîmlerden tanımadıklanmiz var, lutfen ayağa kalksinlar» dediği için, isimleri okunanlar ayağa kalktılar .Eski idare heyeti azası hemen kâmilen, salonda* idi. Yeni namzetlere gelince, hiçbiri kon•preye gelmemişti. Lsjraleri okundukça, kendilerini tanıyanlar: Paristedir. Bursadadır. tmtihanları var. Şeklinde izahatla, mazeretlerini söylediler. Kongre, memleketin büyüklerine tazim telgrafları çekilmesine de ittifakla karar verdi. Reylerin tasnifi neticesinde Aliye Esrt, Lâtife Bekir, Lâmia Refik, Rahime, Seniha Rauf, Aliye Halit Fahri, Makbule Sami, Şükufe Nihal, Mediha Fethi, Fatma ve Necile Hanımlann yeni idare heyetme seçildikleri anlasıldı. GönDller fatihinden nasıl kurtuldum? Bütün ^ece, miithis bir endite içinde, bir dakika bile gözlerkni kapıyamadım. Sabahleym hastaneye geldiğim zaman, Alfonsa korkula • nmı ve endiselerimi anlatmak için bir fırsat aradım. Arkadasım beni çok düşünceli ve endiseli bir tavirla dinledi. Sözlerimi bitardigim zaman, iki elini külottraun ceplerine sokarak avlunun kaldınmlannı ölçüyormuş gibi doiaşmağa ve düşünmeğe başladi, sonra, Kücük hemsire, dedi, bu iş, bana pek fena geliyor. Sizin îcrn çok sıkılıyor ve endise ediyorum. Bu herifin elinden çekeceğfniz var. Su dakikada ne gibi bir tedbir alacağımın bilemiyonnn ama bütün kuvve • timle duşünüp bir çare bulaca&ım. Eğer, bekiemediğim bir hâ dise çıkip ta beni bu uğursuz vazi • yetten kurtarmazsa, ya deli olaca • §ım; yahut ta sogukkanlıliğımı "kayb'ederek Ottoya her seyi itiraf ede • ceğim. Art'k bıcak kemiğe dayan • dı, tahammülüm kaimadı. Alfons, samîmî ve müşfik bir sesle: Sakın ha küçük hemsire dedi, asabınıza hâkim oiunuz. Her sey yoluna girer. tki gün sonra, bh* askerî naklîye arabasının seyisi, Menm yolu üze • rinde, mülftzhn Otto von Promftun soğunrus cesedini buimustu. tki ta banca kurşunu beynini del'o sreçmisti. Bennn güzel ve haîn müiâzimimi oldürenin evvelâ, Alfons olduğunu zannettim. Ottonun tazyikmdan kurtnlmus olmama ragmen, onun bu f eci oliÎTnü beni son derece müteessir etti. tcimde »ünierce devam eden gariu bir melâl duydum. Onun beni titreten güzel mavi gözlerinin, al • tm başmm hayali uzun müddet goz • lerimfn onünden aynimadı. Bilmetn neden ona aeıyor, onu affediyor dum. Zavalh Otto! Allah seni, benim gönlüme göre yaratmıstı ama kader, bîzi birbirimîze düşman etmis ve seni benim yuzümden genç yasinda olöme mahidhn etmisti. MabadLıtar Doğru değil mi? Yaz ansızın geldi! Dün sıcaklar birdenbire 29,5 dereceyi buldu Son zamanlara kadar ş«hrimizde yağmurlar ve serin havalar devam ettikten sonra nihayet dünden itibaren şiddetli sıcaklar bafgösterdi. Dün birdenbire sıeak 29,5 dereceye kadar çıkmıstir. Maamafih geçen sene haziranm ayni gününde daha sıcaktı. Hususî mektepler talimatnamesi Maarif Vekâleti tarafmdan hususî mektepler için hazırlanmaktao • lan talimatname bitmis; tab'ına başlantnıstır. Yakında tebliğ edilecek • tir. Talimatname hususî mekteple • re alınacak talebede aranması lâzım sartlar hakkında esaslı ahkâmı ihtiva etmektedir. Foya meydana cıktı Bir hafta geçti. Ottoyu, Merfcez kuraandanhfri maiyyetinde çalısan sivîl bir polisle konusurken gördüm. O da beni görerek yanıma geldi. Zihni sankî baska seylerle meşgulmüş s'ibi eifle kasketinm kenanna do ktınarak bana dalgın bir selâm ver • dî. Maatnafih bakışi buz gibi so • ğuktu. Marta, bu isten bir şey anlı • yamadım, dedi. Sifre subesi, verdi ğiniz şifreden hiç bir mana çikara raadı. Bu kâğıt, birbirmi tutmıyan manasız sozierden ibaretmis. S8y lediklerimin manasmi ve ehemmiyethı! iyice anhyor musunuz? Bu sif • renin manasız oiması pek fevkalâde btr seydrr. Cünkü mütehassıs bir casu», btraz vakit sarfedince, diğer bir casustm yazdığı bir şifteyi kendi yazraıs «ibi halletmek kabiliyetini haiz oimak laziradır. Baska turlü şifre • 1i muhaberenin manası olamaz. kütüpanemizin en kıymetli ve lüzum1u ana kitaplarla mümkün olduğu kadar kısa zamanda kurulmasma, hâsıh irfan hayahmızı alâkadar eden bütün hususlara ait esaslarla birlikte bunlann amelî ve tatbikî nokta dan başanlmasını temin ed'ecek yıllara taksim edilmis programlar ha «ırlamaktayız. Dün Belediyede hüviyeii anlaşı • lamıyan bir kadm tarafmdan ap tesane aralığına beş, altı aylık kadar bir çocuk bıraktlmıştır. Çocuk Da rülâcezeye gönderilmiştir. Kadın hakkında tankikat yapılmaktadir. Belediyeye de bir çocuk terkedildl v ; P T 8 seneye mahkum oldu : A » mart 931 senesi gecesi Fatihte Kwşunlu medresede asker Necmiyi aralanndaki bürudetten dnlayı bı çakla oldürmekten suçlu Arifin duruşması dün tstanbul Ağırceza mahkemesinde neticelenmiştir. Katilin bu cinayeti yaptığı şahit ler ve diğer delillerie anlaşılmıs, fakat esbabı takdiriye mevcut bulun • muş ve yaşı da nazari itibara alm mış olduğundan 8 sene dört ay müddetle ağır hapse konulmasına karar verilmiştir. . Darölfönunda istenoğrafî imtihanları Aym 22 inci perşembe günü öğ Ieden sonra, Darülfünun Hukuk Fakültesi doktora sınıfında muhtelif derecede istenoğrafi imtihanları yapılacakter. İstenoğrafi imtihanlanna harlç ten iştirak etmek istiyenler Hukuk Fakültesi kütüpane memuru Âdem Beye müracaat edebilirler. Komisyonun çalısmalan epeyce ile rilemis ve miisbet neticeler vermeğe başlamıştır. Bu tatil içinde dört mıntakada köy muallimleri ve ilk tedrisat müf ettişlerini toplıyarak mualHmlerin köy • lerde köylünün iktısadî, ziraî, sıhhî, içttmaî, bediî bilgi v e anlayış seviyesinin yükselmesi için neler yapabilecekleri hakkında 40 gün sürecek kurslar açacağız. Kurslann programlan ve bunlan tatbik ed'ecek kıymetli zevat tama men hazırdır. Yapılacak tedrisat için programa göre eserler hazırlanmıştır. Bunlar ayrıca bastırılarak kurslara iştirak edemiyen muallimlere dağıtılacaktır. Beraat ettüer Evmde kaçak iskambil kâğıtlan bulunan Kamhi Efendi hakkındakl kaçakçılık davası dün 9 uncu ih • tısas mahkemesinde neticelenmiş ve yakalanan kâğıtlann knllanılabilecek halde olmadıklannın anlaşılmasına binaen suçlu beraet etmiştir. Gene ayni mahkemede tzmitin Akmeşe köyünden olup evinde bir çuval içerismde kaçak tütün ile tavan arasında bir havan ve bıçak bulunan Hüseyinoğlu Mustafa hak kındaki kaçakçılık davası da sona ermiştir. Neticede gerek tütünlerm, gerekse havan ve bıçağm kullanılamıya cak derecede çürümüs ve küflü ol • duklannm ve bunlann başkalan tarafmdam bu eve konulmuş olmala • nnın anlaşılmasına binaen Musta fa da beraet etmiştir. Yeni malî feşkilât ve tayinler tstanbulun yeni maliye teşkilâtena aazaran tstanbul varidat müdürlü ğüne Defterdarhk tahsil müdürü Amir, tstanbul tahsilât müdürlüğüne tzmh Defterdarı Kenan, Beyoğluna Maliye Varidat şube müdürü Hilmi, Beyoğlu Maliye tahsilât müdürlü ğüne tstanbul Defterdarhk sabık Uçüncü şube müdürü Muhittin, Üs • küdar Varidat müdürlüğüne Adana Defterdan Talât, Üsküdar tahsil müdürlüğüne Beyoğlu Defterdan Ali Rıza Beylerin tayin edileceği şayidir. Defterdar Mustafa Bey dün bir muharririmize bütün bu haberlein şayiadan ibaret olduğunu, teşkilâtın eylulde tatbik edileceğine göre şimdiden tayin keyfiyetinin de vaki o lamıyacağını söylemistir. Türk büyüklerinin eserleri toplanacak Farabi gibi, lbnisina, Elbiruni, Elkendi gibi bugün Avrupada, Amerikada isimleri ilim tekâmül merhalelerine devir adı olarak verilmiş ve bugünkü ilmî terakkilerin tekemmülünde mühim tesirleri olmus büyük Türklerin bütün külliyatı şüp • hesiz nakil ve tercüme mesaisinde geniş yer tutacaktır. Bundan yalnız eski eserlere kıymet vereceğimiz manası çıkarılmamalıdır. Yakın zamanların klâsiklesmis eserleri, bu asır büyük ilim ve fen adamlannm te • lifleri de bu maksat ve gaye çerçevesi içindedir. Yüksek kıymette hu snsî telif ve tercümeler memleketi mizd'e kendi satışlarile müellif veya mütercimlerini tatmin edece^ti mesut devre kadar bu işi en ehemmiyetli temel Tflerden biri olarak devlet kendi üstüne almağa mecburdur. ünya iktısat ve para îş • leri konferansının, Londrada toplanması üzerine bu rası, ayni zamanda, cihan si yasetinin de merkezi oldu. Çünkn büyük devletlerin ya başvekili, yahut hariciye nazın gibi en salâhiyet tar devlet adamları ve Amerikan heyetinde olduğu gibi parlâmentolann hariciye encümenlerinin reisleri ve diğer devletlerin en mühim ricali Lond'rada bir araya gelmiş oldukIarından bu devletlerin gerek kendi aralanndaki hususî meseleler, gerek umuma taalluk eden silâhlan bırakma gibi cihan meseleleri de görüşülmektedir. İktısat ve para 'şleri konferansından artan vakitler hep böyle müzakerelere tahsis edilmekted''r. Bu suretle görüşülen meselelerin başında silâhlan bırakma işleri vardır. tngiliz plânınm ikinci okunu • sunda silâhlan bırakma konferansınm, akameti intaç edecek müşkül • lere tesadüf edeceği muhakkak olduğundan konferans temmuzun iptidalanna tehir edilmiş ve asıl işler büyük devletlerin arasında cere « yan edecek hususî müzakerelere bırakılmıştı. tlk temaslar Pariste yapılmıştı. Şimdi bu temas ve raüzakereler Lond'rada devam ediyor. Cenevre müzakerelerinde hangi meselelerin çetin olduğu anlaşıldiğm dan şimdi mükâlemeler muayyen meseleler ve noktalar etrafında cereyan etmektedir. Hususî surette büyük devletler arasında görüşülen meselelerden biri de dörtler misakının imza merasiminin tesriidir. Bu muamelenin Londrada yapılacağı tahmin olunuyor. Bu umumî meselelerden başka Londrada hususî meseleler dahi görüşülmektedir. Bunlardan en mühim' mi, Boğazlardaki gayriaskerî mıntakaların ilgası hakkmdaki gayet haklı talebimizdir. Malumdur ki bu talebimizn müzakeresi, lngiliz plâ nının ikinci kıraatine bırakılmışti. Alâkadar devletlerle Londrads cereyan eden müzakerelerde meselenin esası halledildikten sonra silâhlan bırakma konferansı bu me seleden dolayı müşkül bir mevkide kalmıyacaktır. Londrada müzakere edilmekte olan meselelerden biri 6» Moskovadaki iki tngiliz mühendisinin bir iki sene hapse mahkum edilmesî üzerine Sovyet Rusya tarafından tngiltere ithalâtı üzerine vazolunan umumî memriuiyet vardır. Bu vaziyet zaman geçtikçe iki taraf arasındaki münasebatı daba ziyade kötüleştirmekte ve tarafeyn efk&rt umumiyesini heyecana getirmektedb Bu memnuiyet bir taraftan da boykütlar tevlit ediyor. Ezcumle lngiliz dok amelesi Rusyadan gelen gemileri boşaltmaktan imtina edi • yorlar. ttalya hükumeti casusluk filinden hapse mahkum edilen Eydoux isminde bir mühendisi affederek Fransa ile münasebatın iyileşmesine yol açmıştı. Londra müzakerelerinde Moskovada mahpus tngiliı mühendislerinin her hangi bir su retle tahliyesinin mevzuu bah^edildiği zannolunuyor. I LondVadaki hususi müzakerelerden bazılan şimdiden müsbet netice vermiştir. Lettonya hükumeti kendi Musevi tebaasını Alman emtiasına. boykot yapmaktan menettiği için AN manya bu memleketin ithalâtını serbest bırakmıştır. Londrada hususî surette gorüşülmekte olan meselelerden bir iki misal gösterdik. Hakikatte aşaği yukan bütün cihanın umumî ve hususi mühim meselelerinin pek çoğu Lon« drada görüşülmektedir. İktısat konferansından olduğu kadar bu hususi müzakerelerden dahi mühim neticeler bekleniyor. TakdTname alanlar Tayyare Cemiyeti tstanbul şubesine merbut Eminönü nahiye şubesi reisi Hacı Lutfi ve azadan Kemal ve Zeki Beyler cemiyet varidatının tezyidi hususundaki gayret ve faaliyetlerinden dolayı cemiyet umumî merkezince birer takdirname ile taltif edilmişlerdir. MUHARREM FEYZf Millî kütüpane Millî tetebbü kutüpanesi ta birraden ne maksat güdülüyor ve nasıl bir eser olacaktır? Millî tetebbü kütüpanemiz tabirile hakikî Türk irfanımn içinden doğacağı bir kaynak manası an lıvorum. Tercüme hususlannda en syi en kıymetli unsurlarımizla eski fikh* abidelerinden başlıyarak za manımıza kadar doğrudan doğruya ilim ve ilim tarihi için kıymetli, ehem »nîyetle nekadar eser varsa bunlan dHimize çevireceğiz. Kütüpanesind'e meselâ Konficyusun eserleri Hint •edalannı, Mısır, Yunan, Roma eserlerini, islâm devrinden evvel veya sonraki sark fikir abidelerini ken di dilinde bulundurmıyan bir millet hiçbir zaman millî irfan yaratamaz. Ve dünya ilmine yüksek bir ortak • lık payı ile katılmak imkânını bu . lamaz. Bu kadim kültür abideleri iÇbıde tabndir ki bilhassa aslen Türk olan âlimlerin v e feylezoflarm eser Ierini bugünkü dilimize nakle daha f«xla ehemmiyet verecegis. Seyyar terbiye sergileri Ankaradan Samsuna kadar istasyonlar üzerinde kurslar yapan sey yar terbiye sergisi umduğumuzdan çok fazla faydalar verdi. Bu birinci tecrübe bize bu teşebbüsün kıymet ve ehemmiyetini iyice gösterdiği kadar halkunızın irfan iştiyakınm tatminine yetişilmez ateşini göstermiş olması itibarile ayrıca ve ehemmi yetle kayde lâyıktır. Malî yıl sonuna tesadüfü itibarile seyyar sergiyi dîğer demiryolu sahalarında dolaştırmağa paramız yetmedi, fakat önü müzdeki yıl daha mütekâmil şekliie sergiyi diğer demiryol istikametle rine de yolhyacağız. Seyyar sergi fikrini muvaffakiyetle basaran ve durak yerlerinde çok kıymetli kon • feranslar veren arkadaşlara teşek kürlerimi burada da tekrar etmek isterim. Bu konferanslar ve seyyar serginin bütün fikrî ve ilmî mesaisi bir kitap halinde basılacaktır. önümüzdeki yıl demiryolu uğrağı olmıyan yerler için seyyar terbiye kamyon • lan tanzim edeceğiz.> Bir Türk kızı Sorbondan fen doktoru diploması aldı Paris 13 (Hususî) Bu sabaK muallim Remizye Salih H. Fen Fakültesinde bir doktora tezî müda > faa etmiş, Fransız gençlerine bile naı diren nasip olan bir şeref ve muvaffakiyetle jürinin tebrikini ve doktor unvanım kazanmıştır. Remziye H. Sorbondan licence d'ensegnement diplomasını aldıktan sonra üç sene' denberi bu üniversitenin lâboratu 1 varlannda ilmî taharride bulunmak* ' ta idi. Bu mesaisi esnasında mühim bir kimyevî keşif te bulunmuş, bu keşc f jni bir doktora tezi olarak muhtelif fen profesörlerinden müteşekkil bi» heyet huzurund'a izah etmiştir. Jüri Remziye Hanıma sorduğu pe| çok suallere büyük bir vükufla ce vap almıştır. Heyet bu Türk kızının eser ve mesaisinin hem memleketine hem beynelmilel ilim âlemine şeref verecek derecede olduğunu tasdikla kendisine fen doktoru unvanıru tevcih etmiştir. ~~~~~~ J Aris kruvazörü geliyor Yunan mektep gemisi ittihaz edilen Aris kruvazörü aym 27 sinde limanımıza gelecek, buradan Varna ve Köstenceye gidecektir. Tapu mödörleri arasında înkılâp terbiyen Daha ne gibi mesail ile istigal olunuyor ? Bir komUyonumuz bütün ma • arif müesseselerinde gerek mekte bin kendi çatısı içinde, gerek mektebin muhitinde inkılâp terbiyesi noktasmdan neler yapilması lâzım geleceği ve neler yapılabileceği hususlan üzerind'e çahsmaktadır. Bu çalışmalann varacağı neticelere göre mekteplerimizin proğramlarmda icap eden tadilât yapılacaktır. Diğer bir komisyonumuz köycülük mesa • isi hazırhklarını ileri götürmektedir. Tapu ve kadastro müfettiş muavinliklerine tapu muamelâtı kalerai tetkik memuru Münir Vasfi ve Divan murakıp muavinlerinden Emin Cevdet Beyler tayin ediltnişlerdir. Îçel tapu müdürlüğüne Niğde tapu müdürü Şükrü, Niğde tapu müdürlü • ğüne Cebelibereket tapu müdürü Ragıp, Elâziz tapu müdürlüğüne Tokat tapu müdürü Recep, Tokat tapu müdürlüğüne Zonguldak tapu müdürü Mehmet Salim, Zonguldak tapu müdürlüğüne îçel tapu müdürü Salih Hulusi, Erzincan tapu mü dürlüğüne Aksaray tapu müdürü Niyazi, Seyhan tapu müdürlüğüne Samsun müdürü Emin, Samsuna Seyhan tapu müdürü Hayri Beyler 1 tayin edilmişlerdir. Bulgar sefiri geldi Geçenlerde Sofyaya giden Bulgar sefiri M. Antonoff dün sehırim'ze avdet etmiştir. M. Antonoff yazı Istanbu'da geçrrecektir. Madam Miryam Harri şehrimizde Üç ay kadar evvel tstanbuldan Suriyeye geçen maruf Fransız kadm muharrirlerinden Madam Miryam Harri evvelki gece Toros ekspresile tekrar şehrimize gelmiştü. Madam Miryam Harri şarka dair hazırla makta olduğu eser için tran, Irak ve Suriyede tetkikatta bulunduğunu, tstanbulda on gün kadar kaldıktan sonra Parise avdet edeceğini söy • lemiftir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: