17 Ağustos 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Ağustos 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağustos li»33 Cnmhmiyet' ANKARA MEKTUPLARIi SON TELGBAFLAB Türkiye yüzme şan> piyonası yann Büyükderedeki yüzme havuzunda yann Türkiye yüzme şampiyonası yapılacaktır. Bu mü&abakalara Ankara, tzmir, tstanbul, Bandırma, Kocaeli nuntakalan iştirak edecektir. Müsabakalara saat birde başlanacaktır. Ya • pılecak müsabakalar şımlardır: 100 metre serbest, 100 metre sırtüstü, 200 metre kurbağalama, 200 metre ser . best, 400 metre serbest, 4 X 2 0 0 bay . rak yanşı, 1500 metre serbest, 100 200 • 100 Türk bayrak takımı, at Iamalar. Borçlar meselesi İngiltere ile Amerika arasmdaki müzakerelere 1 teşrinievvelde Vaşingtonda tekrar başlanacak Londra 16 (A.A.) Bcrçlar meselesi ıçin yapılsn îngiliz • Amerikan müksMemelerine birinciteşrinde Vastng. tonda devam edileceği Londrada res. mî surelte teyit edilmektedir. Vaşington 16 (A.A.) H. Hull, borçlar meselesinin müzakeresine teşrinievvelin birinci günlerinde başla mak ihtimali olduğunu söylemiştir. Müzakerelere, İngiltere hükumetinin ik • tısat müşaviri olan Sir Fredrick Leith Rossun iptidaî göriişmelere başlamak üzere Vaşingtona geldiği zaman miiba. şeret edilecektir. Vasington 16 ( A . A . ) M. Hull, borçlar işi için iptidaî görüşmeler ya pıldıktan sonra tngiltereden resmî murahhaslar gelip gelmiyeceğini bilme diğini söylemiştir. Borçlar hakkındaki, faaliyet hakkmda hiçbir malumat yoktur. M. Hull ve M. Philippsin yakından takip etmelerine rağmen bu isle yalmz Mr. Ruzvelt meşgul olmaktadır. Londra 16 (A.A.) Bazı gazetelere göre M. Makdonaldtn borçlar me. sele<i için yapılması düşünülen müzakerelerde bulunmak üzere sonbaharda Amerikaya gideceği şayiası, dün tekrar dolaşmağa başlamıştır. Buğday kararnamesi Yeni kararname ve Ziraat Bankasının kararlarî etrafında şayanı dikkat bir tetkik Ankara 15 ağustos Yeni boğday kararnamesi Ziraat Vekâletine Ziraat Bank&sı hükumet hesabına buğday aL dırmak için verilen salâhiyeti bir yıl da. ha uzatu. Böylece Ziraat Bankast buğ. day ekip biçmiş, ve bütün umudu buğdayın fiatına bağk olan köylümüzü buğday fiatlannm düsmesi ihtimaline karşı bir yıl daha koruyacak demektir. Bu yeni kararm köylüyü nekadar sevindireceği kolay anlasılır. Cumhuriyet hükumeti, bundan beş alb yd evvel memleketin kendi ekme. ğini kendi buğdayından yemesi için ted. bir almağı iş edinerek bunda o kadar muvaffak olmuf bulunuyor ki simdi artık buğdaym çokluğundan sikâyet çiyiz. Maamafih bunun böyle olması, çiftçimizi biraz sıkıntıya düşürıe bile metnleket hesabma elbette sevmüecek bir haidir. Çünkü evvelâ yediğimiz ek. mek için dısan para vermekten kurtulmuş ve sebirlerin sarfedecekleri buğ • daylarm parasuun behemehal kendi çiftçimizin cebine girmiş olmasım terain etmis oluyoruz. Bundan baska buğdaym çokiuğu, buğday ziraatimizin ku . rakhk gıbi tabiat afetlerinm tesaine yüzde yüz maruz olması bakımından adeta tabiatm hazırladıgı bir ihtiyat oL maktadır. Buğdaym bolluğu köylü hesabına da iyidir. Türk köylüsünün bellibaslı gidası buğday olduğu gibi bel . libaslı işi de onu yetiftirmektir. Köylü halkımızm büyük ekseriyetinra buğ . daycılıkla uğrastığtnı hep bütriz. Bunun içindir ki güneş alhnda, karda, kışta bütün bir yıl didinen köylümüzün harman sonunda gözünü ve karnmı do. yuracak, kısi kendisine kalp rahatlığı ile geçirtecek bir mahıul alması, bu mahsul para etse de etmese d« haddi zabnda iyi birseydir. Fakat, buğday, bilhassa yayla k3ylüsü için herşeydir. Köylü vergisini o. nunla verecektir, borçlarını onunla o diyecektir, nihayet pırh dediği giyecek ihtiyacmı onunla karsdıyacaktır. Bin . netice buğdaym fiah köylünün kendi ferdî bayatmda olduğu gibi miUi üttı•atta ve devlet maliyesinde tesiri his . solımur bir onsur oluyor demektir. Bundan şu çıkar ki buğdaym fiah köylu lehme biraz yük&eit tutuldukça köylü kendi hayatmda muvazeneli bir ge . çim yolona erebilecek ve vatan(?aş olarak vazifelerini yapabilmek hnkânını bulacağı gibi millî iktısat hayatmm nâzmn olan dahilî ve haricî mnbadele . lerde de müspet ve faal rol oynıyacakfar. tste buğday kanunu herseyden evvel buğday müstahsiH köylünvizün bu kudretini muhafazaya matuf bir kanun . Bana kalırsa Tabir îhtikârı Rusyadaki sporcuîarımız cumartesi günü geliyor Rusyaya giden sporcu kafilemiz bugün ödesadan hareket edecek ve cnmartesi günü şehrimize geleceklerdir. Sporculanmızı getirecek vapurlarm limanımıza hangi saatte muvasalat edeceği henüz anlasılamamıstır. tstanbul mıntakası, sporculanmızı parlak bir surette kaşılamak üzere büyük bir program hazırlamaktadır. Fon Dergolç Paşa Buğday konferansi Almanlar mezarîna çelenk koydular tstanbul 16 (A.A.) Müteveffa Von Dergolç Paşanın 90 mcı doğum gününe iesadüf eden 12 ağustos gü nü münasebetilo Alman maslahatgü . zan müşarünileyhin Tarabyadaki me. zarraa siyahbeyazkırmızı kordelâlarla tefneden yapılmış bir çelenk koymus tur. 21 a?ustosta Londrada toplanacak Cenevre 16 (A.A.) Buğday ihraç eden başlıca 4 devletin istemesi üzerine Milletler Cemiyeti umumî kâ . tibi, başlıca 4 ihracatçı devlet ile buğ. day ihracat ve ithalâtı yapan Avru pa devletlerini, 21 ağustosta Londrada buğday ticareti ve himayesi için beynelmilel bir anlaşma yapmağa çalışan konferansa mümessiller göndermeğe davet etnrşlir . Londra 16 (A.A.) ömhnüzdeki pazartesi günü Londrada toplanacak olan buğday konferansına hazırlık olmak üzere başlıca buğday ihraç eden Kannda, Avusturalya, Birleşik Ame rîka ve Arjantin hükumetleri buğday istihsali hakkmda bir itilâf yapmışlar. dır. Sporcu!arımız Odesaya \ geliyorlar Moskova 16 (A.A.) Türk spor heyeti Harkoftan Odesaya hareket etmis'tir. Türk sporculan son maçlarım Odesa sporcularile yapacaklar ve ondan sonra Türkiyeye döncceklerdfr. Hariciyede yeni tayinler Ankara 16 (Telefonla) Tebriz kançilan Salih Sabit Bey merkeze nakil, yerine ayniyat muhasipliğinde kâtip Nahit Bey tayin edilmiştir. Hariciye Vekâleti ticarî i^ler müdürlüğünde Numan Tahir, Konso losluk îşleri müdurlüğünde Nurul lah Beyler 8 inci dereceden 7 inci dereceye, Kıbrıs konsolosu Mu • hittin, ticaret işleri müdürlüğünde Behçet Şefik, evrak müdürlüğünde Cemal Beyler 9 uncu dereceden 8 inci dereceye, Viyana elçiliği ikinci kâtibi Bedri Tahir Bey, Rados, snuavin konsolosu Rifat Bey, 5 inci •rfaireden Nejat Bey, 3 üncü daireden Ekrem İsmail Bey, 4 üncü daireden Veysel Bey, Şifre müdürlüğünde Emin Vefa Bey, Kâtibi umırmilik ka lemmde. ^ef ik Bey 10 uncu dere • ceden 9 uncu dereceye, 2 inci dairede Cafer Emin Bey, Konsolosluk işleri müdürlüğünde Bekir Sıtkı Beyler 11 inci dereceden 10 uncuya terfi etmişlerd'ir. Triyeste konsolosu Tahsin Bey 8 inci dereceye terfian merkeze naklolunmuştur. Harkoftaki gDreş maçlarında haksızlıkmı oldu? Harkof 16 (Hususî) Harkofta Ukranya millî güres takmrile yapılan müsabakanın neticesini bildir • miştim. Buradaki müsabakanın çok fayani dikkat bazı «afhalan var dır. Takımımız bu mücabakada. 1 • 6 galip gelmis ve filiz sikletinde Mustafa mağlup oknustu. Halbuki Mu«tafa 7 inci dakikada. rakibini tuşla yendiği h&lde minder hakemi olan Rus, bunu görmediğini söylemiş ve Mustafanın galibiyetini kabul etmemiştir. tki dakika sonra Mustafanın rakibi çelmeli bir salto ile Musta fayı yere düsfirmüştür. Minder hakemi bu defa Mustafayı mağlup etmiştir. Hakemin bu yanlıs karan, t&rafımızdan protesto edildiği halde bu netice değişmemiştir. Ukranya millî güres takımı çok kuvvetlidir. Bu takunda Rusya şampiyonlan da vardı. Bu itrbarla kazandığımız muvaffakiyet çok kıy metlidir. 17 ağustosta Ödesadan hareket ediyoruz. Cumartesi s&b&hı Istan buldayız. ^ Kredi Fonsiye ikramiyeleri Hahire 16 (A.A.) Yüze 3 fa . îzli ve ikramiyeli Mısır kredi fon siye tahvillerinin dünkü çekilişinde: 1886 senesi tahvillerinden 340595 numara 50,000 1903 senesi tahvillerinden 609491 numara 50,000 1911 senesi tahviilermden 215010 50,000 frank îkramiye kazanmif • lardır. T. D. T. Cemiyetinde tstanbul 16 (A.A.) Türk Dili Tetki1 Cemiyeti Umumî Kâtipliğinden: T. D. T. Cemiyeti umumî merkez heyeti bugün sabahieyin umumî kâtip vekili tbrahim Necmi Beym riyasetinde toplanmıştır. öğleden sonra saat on dörtte gene toplanmasına devam etmiştir. Bu toplamşlarda osmanhcadan türkçeye karşıhklar kılavuzu için ankete konıılmus olan sozlerin karşüıklan araş. fcnmıstır. Maarif Vekâeti Vekii dok . tor Refik Beyefendi öğeden sonraki toplanhya tesrif ederek riyaset etmişler ve cemiyetin faaliyeti hakkmda verilen malumatı dinlemişlerdir. Umumî merkez heyeti yann tekrar toplana caktır. imerika Yahudileri Hindenburga müracaat ettiler Nevyork 16 (A.A.) Alman Cumnurreisi Hindenburga gönderdikleri acık bir mektupta Amerika yahudi kongresi azalan, Reisicumhurdan imtiyaı ve salâhiyetlerini kuHanarak Almanyada Hitler rejimi albndaki yahudi halkı • nı muhakkak bir imhadan ve Alman mil. letmi medenî dünya tarafından kendislnden hpriç telâkki edilmekten kur tarmasını istemistir. Mektup Alman Cumhurreisliği imtiyazlarma dokunul . mamış ve Reisicumhurun Başvekilden istifa talep etmek hakkı olduğunu ilâ • ye ediyor. 6andi gene oruç tutuyor Puna 16 (A.A.) Gandi, yenî den tutmağı kararlaştırdığı oruca öğle üzeri baslanustır. Gandi, umumî emniyeti koruma tedbiri olarak tevkif olunanlara ait haklar ken disine verilmediği takdirde bu oruca ölünciye kadar devam etmek niyetindedir. Gandinin hazırladıgı yazıîan, ?azetelere göndermekte devam etmesine müsaade edilmemesinden doIayı gücendiği söylenmektedir. Gandinin muhabirile bu hafta konus masına izin verilmediği de rivayet olunuyor. Gandi hapse konduktan sonra Bombay hükumetine gönderdiği beyan&tında diyor ki: < Benun asıl hayatımı teşkil eden eserime devam etnveme mü saade verilmedikten t#nra hayatın benim nazarımda hiç bir ehemmiyeti kalmaz.> Üniversitede dünkü faaliyet f^"n mabot Ieti vekili bey tarafından mesaisme vi. hayet verilmiştir. Islahat komitesi dün son olarak vekil beyin riyasetinde toplanarak moa. amele evrakını tasnif etmiştir. Komite azası daha bir hafta kadar ve sadece evrakm tasnifile mesgul olacaktır. Islahat komitesinin mesaisine niha • yet verilmekle üniversite işlerini münhasuan Üniversite idare heyeti, göre . cek, ıslahat işlerini vekii bey bizzat idare edecektir. Kadrolarda münhal profesor ve mu. allim namzetlerini badema Üniversite idare heyeti tesbH edecek ve vekii Bey tetkik ederek lâzım gelen tadilâb ya pacaktar. MOthiş yanlışlık: Tayyareler iki çocuğu ateşe tuttular Londra 16 Taymis nehrrain de . nise kanşhğı mahalde toplarmı deni ze kaçıran biri 13 ve diğeri 15 yasm • daki iki kız çor.uğu bir sandala bite . rek topu takibe başlamışlar, fakat o nrada az ileride bulunan bir şaman • dırayı hrdef ittihaz ederek ahş talimi yapan iki tayyareden bbı sandah şa • msndıra zannederek Szerine ateş et . miş ve 15 yaşmdaki kız yaralanmıştır. Tehlikeyi çabuk anlıyan küçük kız ise küreklere yapışarak kendini sahile at mıştır. lkönce Ağaoğlu Ahmet Bey, ra da Akşamın fıkra munarrirl ki Necmettin Sadık Bey olduğu söyleniyor • «millî» kelimesi et dur. Fakat derhal üave edeKm ki bu ka. rafında yapılan suiisthnalleri ten • nunun müstehlik halkm menfaatini de kit ettiler. Tabirlerin hakikî znanaayni nisbette, belki daha fazla koru • lan üstüne tftriyen münevverler içifl duğundan şüphe edilemez. Eğer buğday yalmz bu «millî» kelimesinin değil, kanunu tatbik edilmeseydi geçen kıa «asrî», «inkılip», «merhalo, <ham' köylüden 60 paraya ahnmıs buğday . Ie>, «devlet», cfert ve cemiyet», «i* lan ekmek olarak 12 hatta 15 kunısa Ieri ve geri», cteknik»... gibi kelhne» yiyebiUrdik. ler etrafında yapılan ölçüsüz lakirdV Hükumet hesabma hareket eden edebiyabna karşı tiksinti duyma " Ziraat Bankamız, yeni kararnamenin mak mümkün değildir. Geçen gün mer'iyet mevkiine girmesile bu saydığıbir lise talebesinden aldığnn mek nuz hayatî menfaatlerin koruyucusu otup, yazdığımiz yazılan köylüye hU larak buğday fiatlan üzermde nâzan . tap etmediği için «gayri millî> ve bk yapmakta devam edecektir. Bui . inkilâbın ruhuna mugayh* olmakla day kanunu, bugünkü şartlara gore en kham ediyor, yukanda. saydiğım nankör bir iş sahası olan ziraî istihsakelimelerden bir kısmını hep yan • Un büyük kummda pazar şartlan iti . hş yerlerde kullamyordu. KaJoş kunî barile devamlt bir istâcrar temin ede . dur a veya şipıtık terlik yapan <asrt cektir. kunduracı> dükkânı, Avrupa malı Bizi buğday kanununun ncinci yeşına satan rmillî tuhafiye» mağazası, kagirmesi ve onun menüeket ziraati için pısına süpürge asan «inkılâp» bakbugün olduğu gibi yartn da lüzumlu kaliyesi, en giizel kelimelerin gü • bir tedbir sayuması kadar sevindiren Iünç teredd4sine işarettirler. diğer bir hâdise de Ziraat Bankamızm Fakat, bu tereddi nereden îleri g« alacaklanna mukabil' köyiGden buğ • liyor? Bizdeki kadar obnatnakht day almak şeklinde geçen sene tatbik beraber, Avrupahlar da bu tabirleri ettiği mahdut tedbiri bu yıl cidden bütam yerine oturtmağa muvaffak ol* yük bir mikyasta genîşletmiş olntasıdır. muş değillerdir. Zira mudü şeniyetBanka, boylece millî istihsal hayatımı. zm icaplarma ve husuriyetlerine bir ke leri ifade eden bütün mücerret ta bir ler, »pecalatif, tefsire müsait ve re daha intfbak etmis ohnakla beraber medlulleri üzerinde indî faraziyeler müstahsil için kelimenâı hakikî manayapmamıza tnâni obnıyacak kadar sfle kuvvetli bir mesnet olmak ve o • ele avuca sığmaz, kaypak ve uçan nunla mukadderat iştiraki tesis etmek sSzlerdir. Krmine gore HHler ve yoluna girmiş bulunuyor. Mussolint «ileri hamle», khnine gS> Şunu da ilâve edelim ki: Bankanin re de cgeri hamle» yapmışlardır* bu tedoir yüzünden zarar gormesi ihHalrikatte iş «ileri ve geri» nin izatimali kazanmak ihtimalmden fazladır. hına gelmce terakki veya tekâmül Fakat sermayesi Türk çiftçisinm ver . prensipleri herkese göre değu>iyon diği paralardan ibaret olan bu miut Doğrusunu isteraeniz, bütün ba tamüessesemizin hakikî kârmı Türk müs. birlerin etrafındaki ihtikârdan <söztahsilimn kaHanmasmda görerek ba de münevverler» mes'uldürler. Bir uğurda birkaç yüz bin lira ve hatta kısıtn matbuarrmızı da, zaman za * daha çok bir zaran evvelmden kabul man ba fasileye katılmış görüyora>« Her havadisin başında «millî» vasfı, etmesi ayni zamanda kendi müşterilerl ner gündelik mrtkun başmda «ta • olan müstahsülerin fiat stoklan yü . rihî» sıfatı, her önlük, iş elbisesi, zünden yncümalan ve istihsal kudret . mesiekt kıyafet, bina, yer, alelâde lermi kaybetmeleri ihtimaline nisbede proğram değistirmenin basinda «bii« çok ehvendir. Bankamn bu yolda bir Türkiyede karar almış olmasmda bu yüksek dâ • yük inkılâp» terkibi... yüz bin değil, bh* tane büyük inkışüncenin âmil olduğu meydandadır. lâp olduğunu çok defa unutuyoruz. Hulâsa buğday kanunu ve Ziraat Gecende Sovyet Rusyanın bütün bu Bankasmm karan, birbirini tamamlı . kelrmeieri coğrafya kitabında bir yan, köylü halkm büyük ekseriyetinm şehîr ismi gibi ancak sırasinda elinden tutarak memleketL dânyanm kullandıklannı yazmıştnn. Şimdi de iktısadî bi bfinye htihalesi gecirdiği ba ilâve etmek Isterim kî en giizel tehlikelî anlarda felâketli sarsmtılardan kelimelerimizi kuflü bakkal, sinekli uzak hıtmafa yardm» edecek 3ci gfisel raanav, çamurlu zerzevatçı dükkântedbirdir ki onlan yabuz köylü hesabılannın tabelâlanna kadar düşmüş na değil, fakat bütSn memleket hesa gormek istemryorsak, evvelâ biz, btna alkıslamak zevkli bir vazifedir, yazı yazanlar verbalizmde ifrata kanaatindeyiz. düşmîyelim. Halkm bu tabirleri aev< mesi ve benitnsemesi elbette giizel ALl SÜREYYA bir seydir; fakat dükkân tabelâlan böyle bir sevgiden ziyade alelâde bir ticaret kastî ve istismar ifade eder. Ecnebi profesorlerm mukaveleleri Bu, her şeyden evvel, matbuat fizermde ayn ayn kendüerile göriisüL mahallesinde haüediiecek bir da ' mektedir. Burada boknan profesörler. vadır. 1e Jaimes Franck möstesn* obnak 8 zere diğerleri, Richard Conrad ve PEYAMİ SAFA Breslau ile anlaşılmis gibidir. Profesor Isnrini ağzima almaktan sıkıldığım Nissen ve Schwartz ile tamamen anla . rnuharrire • Size tezinizin ne olduğunu şılmıstır. sorduk, cevap alamadık; Sümer Banlc Yeniden gelecek profesörlerin sahhakikatini ânlattık, cevap alamadıkî styetleri ve muvasalat tarihleri hakkınbize isnat ederek nîçin cümleler uydurda henüz komitece kararlaştınlmu bh* duğunuzu sorduk, cevap alamadık. Bivazfyet mevcut değildir. Komite bujrim. zim tezimiz bütün kitaplanmızda, malerde ıslahat işleri hakkmda Vekâlet kaleletimizde ve konferanslanmızda îvekili beye izahat vermekle mesgul zah edilmiştir. Merak ediyorsanız on bulunduğu için bu işlere bakamamak . lara bakmız ve bize muKatap olmak tadır. ta fazla ayak diremeyiniz. P. S. C. H. F. Umumî idare heyetinde Ankara 16 (A.A.) Cumhuriyet Halk Fırkası Umumî İdare Heyeti bu. gün toplanacaktır. Samsun merkez kaza teşkilâtmda yapılacak değişik teklifi kabul edilmiş, Fırkaya kayitli olup ta veya fırka teş kilâhnd* vazife alıp ta vaktile teklif varakasi doldurraamıs olanlann kayitlerinin yeniden tanzimi hakkmda müzaker«de bulunmuştur. Yeni enstitüler nerelerde tests edilecek? Tıp fakültesme veriüp yeniden msa edilmekte olan eski Bekirağa bolüğünde fakultenm tesrîhhanesiie birlikte teş. rihi marazî, Ensac ve Ambrioloji Enstitüleri de tesis edilecektir. fc Profesor Mah Islahat müsaviri profesor Malşm kuntratı temmuz 934 te bitecektir. Pro . fesör o tarihe kadar vekâlet ıslahat mSşaviri olarak tslahat işlerini tedvir e. decektir. caat ederek neticeye dair malumat is . temişlerdir. Kendilerine azamî bir aya kadar cevap verileceği bildirilmiştir. Yüksek İktısat ve Ticaret mektebhîh» tstanbul UniversResinden ayn olarak ıslahı takarrür etmiştir. iktısat Vekili Mahmut Celâl Bey yüksek tktısat ve Ti caret mektebinin ıslahmı hususî şekilde ve başka bir ecnebi profesor elile yapmak istemektedir. Bunun için bir müt'dettenberi Avrupada bulunan ÎV'ı. sat Vekilimiz eyîulün onunda Istanbula gelecek ve ısîahah yaoacak ecnebi profesörleri de beraber ^etirecekbV. Ticaret mektebinin tslaht Karahisar Maden Suyu içmelidirler. (5659) mulası! Herrf aşağıdan duyarsa ikimizin de •gittiğimiz giindür! Ben neden gidecek mishn?.. Namuslu kanyım ben!.. Hardi oradan, eski pabuç tabanı! Sen s.&ğlam ayakkabı olsan elin hergeleltrmi evmde oturtur mu sun? Kimmiş onlar?.. Benhn evimde öyU adam yok. Ben varun be!.. Daha söylü yor... Gel aşağı... Polisin yanında da bu saçmalan kusarsan hem bir kir»cın elden gider, hem de Salihin mustasını yiyerek tahtalı köyü boyl*rınn. Bana bu yaştan sonra yalancı şahitlik ettireceksin?.. Asvas mega.. Asvas meğa... TI Ulan ermenîce mi kantarlıyorsun?.. Ne demek o?.. Türkçe söyle!. Hem vakit geçirme bekliyor asa • ğıda... Ben yalan diyemem!.. Zorba • lıkılan beni günaha sokacaksın? Sende günaha ghecek hal kal* Mide, Karaciğer ve Barsaklan hasta olanlar aç karnına ve yemek arasinda Üniversite kadrosu Aldığimu malumata nazaran Uni vershe kadrosu birkaç güne kadar kat'î olarak anlaşüacakhr. Üniversitede vazife almak üzere müracaat edenlerin istidalanna bir haf. tadanberi bakılamamıştır. Istida sahip. lerinden bazılan dün komiteye müra Nakil işleri baslıyor Hukuk, Edebiyat ve Tıp fakülteierile bunlara mülhak enstitülerin nakil is • Ieri on beş güne kadar bitecektir. Tıp fakültesinin nakline cumartesi günü başlanacakhr. mış mı be, mezar faresiFakat Salih kanmn tehditlere aldınş etmemesmden korkarak biraz da yalvardı: * Haydi be Sürpik Dudu!.. Ben seni insaniyetliğî sever bilirdim. He onun için aldığın ibriğin parasını vermezsin? Vereceğim, ulan, vereceğim... Aylıkla beraber... Ayhk dediğin nedir? Dört li raya oda görülmüş seydir?.. Âlâ... Cennet gibi... Ondan sonracağızı ma... odayı bulmuşsun da... Salih bir kahkaha sahverdi: Anrma da cennet gibi ha!.. Acem Murtaza eşeğini o odada yatırırsa ervahrma yuf olsun! Fakat peki, zırlanma, ona da bes lira... Fakat Salih durdu. Merdivenlerde bir ayak sesi vardı. Muhakkak polis yukan çıkıyor. Nitekim biraz sonra zabıta memuru karşılanna dikildi: Neredesmiz?.. Bir saat beni aşağıda ne bekletiyorsunus? Salih yalvardı t Tefrika: 21 SERVER BED1 Sabahsız Geceler Salih bir koşu içeri girdi, karanlık merdivenleri kibrit çakmadan (ve is başa düşünce insanm elinden neler gelmiyeceğini düşünerek) çıktı, ikinci katta bağırdı: Sürpik, ulan, Sürpik Dudu! Kadmın srsi en yukan katan, tavan arasmdan geliyordu. Salih îçinden: «Hay sıçan ölüsü, oralarda ne ararsın?» diye bağırarak bir kat daha çıktı. Sürpik Dudu da aşağı miyordu. Salih kadını Kemen orme atkısindan yakalıyarak çekti: Bana bak, Dudu! Aşağıda bir polis var. Salihi arıyor. Biliyorsun ya, ben Salih değilim,benhn adım Mahmut. Anladın mı? Şimdi senin •vin4* de oturmuyorum. Eskiden oturuyordum. Bugün gene oda ara • mağa düstüm. Salih e gelince... O da burada değil, Fofo da... Zaten ikisi de serseri musibetleı... üç aydır ayhk vermiyorlar... Nereye cehennem olduklan belli değil... Anla dın a... Sürpik Dudu gene ellerini kalçalarının üstüne koydu, atkısım Sa • lihin elinden kurtararak biraz geri çekildi ve cırlak, ince sesile bağırdı: He sen ned>»n Salih olmuyormuşsun? Mahmut ta kim hniş?.. Bu evde neden oturmuyormufsun? Salih hemen bir avucunu sahan kapağı gibi Dudunun ağzının üstüne kapadı: Sus ulan be!.. Şimdi beynînm tepesine bir tane patlafınm, dos • doğru meztrm üstüne bağdaş ku • rar oturursun. Çünktt Ermeni muf Kusura bakma ağabey!.. Gebilraem ne cehenneme savuşmuş! liyor duk. Fakat Dudu gene pazar Salih Ermeni cadalozunun bu kav liğa daldı. Ağildan beter bir odaya dar ustalıkla palavra atmasına caayda bes lira istiyor. nını kurban edecek bh hale gel diği Sürpik Dudu hemen doğruldu, sırada, yukan kattan Fofo bağırdır ellerini önünde çaprazladı: Salih! Salih! Ordasm? Kimm He, buyurun, buyurun, dedi, le konuşuyorsun ? bundayım. Polis merdiven tarafına bakarken Zabıta memuru sordu: Salihin az daba yüreğme miyordu* Hâlâ gelmedi mi bu Salih? îçinden: «Hay köralası Abanoz süpSürpik, Salihin yüziine bh kere rüntüsü! dedi, tarhana beynine vurbaktıktan sonra: du galiba... Oturak çorbasmdan da Aman, dedi, sultanım, birak bu kadar keramet umulur.» şu iti... Sen onu bulursan bana yolFakat, bereket Sürpik Dudu trab* la da o güzel ellerini öpeyhn. Sekiz zanın yanına gidereîc: ay olmuş ki elinden beş kuruş ala tzmaro! diye bağırdı, sen«in? mamışım. An kızım, Salih değildir o... Polis Salih gülmetnek için kendini zor efendi gelmiş onu arar... Ben de tuttu ve içinden: «Ammada kitır asöylemisim ki bulursa Salihi bana tıyor ha!.. dedi, sen adamı sekiz göndersin... ay bırakır mısın hiç?» Sürpik Dudu polis* döndü: Polis sordu: Göroorsunuz! dedi, herkes Sa Peki... Qstun yanında Fofo islihi arar... Hiztnetçiye de yetzniş minde bir karı varmış... kuruş takmıs ta zavallı kan rüya go He vardır, aman ne şıllık imiş roor! Mabadi var e... Benhn ibriği de beraber almış,

Bu sayıdan diğer sayfalar: