8 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

8 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Eylul T33 • Cttmhuriyet' Gayri mübadiller arasındaki ihtilâf Cary Grantın sevda maceraları «Sarışın Venüs» te Marlene Dietrichin partönerliğile yükselen bu Ingiliz artistinin tneğer çok kanşık bir mazisi varmış . Holivut 22 ağustos Bu hafta bu ra medislerindeki en mühim dediko • du mevzuunu Cary Grant teşkil etti. Fakat ortada dönen rivayetler bu geniş omuzlu, siyah sarlı Ingiliz gencinin şimdiki aşk maceralanna ait değil, mazideki sevda sergüzeştlerine dairdi. Kimbilir Cary Grant belki şimdi ye kadar birlikte filim çevirdiği Marlene Dietrich, Tallulah Bankhed, Silvia Sidney, Lîli Damita, Mae West gibi yıl dızlardan da birinin veya birkaçmın kalb'ni çalmıştır. Lâkin bunlara ait henüz bir ipucu meydana çıkmadığı için kimse bu hususta ağzım açmağa cesaret edemiyor. Halbuki Cary Grantın Katerin, Rut, Etel, Ann, Adele ismindeki kızlarla geçirdiği kalp maceralannın safahatma ait en ince tefemıat bile bugün bütün H~livut halkının malumudur. Peki ama bunlar kimlerdir? Cary, ile ne zaman tanışmışlardır? Sabırsız • lanmayuı, anlatacağım. Bu mektubu yazmaktan maksadım zaten bu.. Cary tngilterede Bristol civannda bir kasabada doğmustur. Babası bii vük bir Ineiliz aktörüydü. Cary de dedesinin irsine ittiba ederek pek kü cükten aktörlüğe heves etmisti. Da • ha on iki yasında iken bir at cambaz hanesindeki palvacolardan birinin mu • avini olmustu. Fakat babası oğlunun bu hareketini rezaletle tavsif ederek müthiş surette hiddetlendi ve oğlunu kulağmdan tutup eve getirdi. Cary tabiî son derece betbabttı. Ailesinden kimseye derdini dökemiyor du. îşte tam bu sırada karşısma Kate • rin isminde bir köylii kuı çıkta. Ka • terin bu çok genç cocuğun istikbalde meşhur bir artist olacağına tamami • le iman etmisti. Sevgilisine saf ve samimî bir muhabbetle bağlıydı. Ona ga* yesine vâsıl olmak için ailesinden uzaklaşmağı tavsiye etti. Bu sırada ikisi de on altı yaşmda idiler. Cary, Katerinin bu sözünü dinledi. Fakat bu dinleyiş zavalh kızın da a leyhine oldu. Cünku Cary anne ve ba~ba*ile bMikte İngiltereyi de terketmiş ayni zamahda Katerini de'btfakmıştı. "* Cârybir vapura atlmış Amerikaya gi« diyordu. Rutla pek kısa süren muaşakası bu seyahati esnasında cereyan et • ti. Yemek salonuna inen asansörde tanıştılar. Rut, Amerikanm rengin sa • nayi erbabından birinin kızıydı. On gün iki gencin kalbi de sade yekdiğeri için çarptı. Fakat vapur Yenidünyaya vâ sıl olunca aynlmak mecburiyetinde kaldılar. Ama ne aynlış?.. Ağlıyarak ve o akşam buluşmağa yemin ederek.. Halbuki Rut babasınm evinde eski Eski reis Müştak Bey ne diyor? Gayrhnübadiller arasında yeni idare heyetinin seçilmesinde usulsüz yapılıp yapıltnadığı iddialarından doğan ihtilâflar devam etmektedir. Eski idare heyeti taraftarları, yeni heyetin hukukî bir vaziyeti olmadığı f ikrinde mustrdırlar. Bunlar Vilâyete vaki olan müracaatlerinin neticesini beklemektedirler. Yeni idare heyeti azaları dün cemiyet merkezine giderek evrak ve vesafki tesellüm etmek istemişler dir. Fakat eski heyetin reisi olan tstnail Müştak Bey, gayrimübadil lerden bir kısmının in<tihabatın sekli cereyanına rtiraz ettiklerini, vilâ yetin yeni heyetin intihap muamelesini henüz tasdik etmediğini ileri sürerek evrak ve defterleri teslim den irrttma etmiştir. tsmail Müştak Bey dün bir mu harririmize şu izahati vermiştir: « İntihap esnasında bazı azalar ellerînde alelâde tarzda yazıl • mı t kâğıtlara istinaden gekniyen bazı kimseler namına vekâleten rey vermek îsediler. Filhakika nizamna mede bir azanm vekâleten diğer bir azanin reyini istimal edebileceğine dair madde vardır. Fakat bu, bir usul ve prensibe tabidir. Halbuki kongrede bir azanm yirmi kisi namına vekâletle rey vermek istedi ğini gördük. Bunun üzerine konyre reisi Celâl Nuri Beye müracaat ederek bu kâğıtlarla ve bu tarzda rey verilebilip verilemiyeceğîni sordum. «Verilebilir» dedi. Biz de bunu usul ve teamüle uvmaz gördüğümüz için intFhabata istfrak etmedik. Tabiî bu vaziyetfe yapılan intihap netice»ine itiraz edilmiş.tir. Vilâyet makammca vaziyet tetkik edilm«ktedir. Gayri mübadiller îdare heyeti reisleri de dahil olduğu halde fahrî olarak çalışır. Ben şimdiye kadar gayrimü badillerm hukukunu sıyanet ve temin için elimden geldiği kadar gayret ettim. Mesele benim cemiyetin başmda kalmam değildir. Bunu istemiyorum. Bütün arzumuz herşeyin usule ve kanuna uygun olmasıdır. Yeni idare heyetini teskil edecek arkadaşlann muvaffak olmalarını herkesten cok ben temenni ederim. Fakat bugünkü vaziyet ile, elde bulunan buçünkü nizatnname ile tnuvaffâk ölmak güçtür. Nizamnamede bazı tadilât yaomak lâzımdır.» Celâl B. geldi, bu akşam Ankaraya gidecek /ekil Bey dün şehrimizde îktısadî meseleler strafında tetkikat yaptı, şikâyetleri dinledi, mühim bazı emirler verdi Birînci sghifeden mabat Hamdi, Sümer Bank müdürü Nurullah Esat, Deniz Işleri müdürü Sadettin, lstanbul Ticaret Odası reisi Nemlizade Mithat, Ticaret Ofisi müdürü Cemal Beyler ve diğer birçok zevat tarafından karfilanmıştır. Celâl Beyin Avrupadan vaki «lan is'an üzerine Ankaradan gelen tktısat Müsteşarı Hüsnü Bey istasyonda Celâl Beyle görüsmüş, müteakıben hep birlikte ve yürüyerek îs Baitkasına gidilmistir. Celâl Bey Iş Ban kasında tktısat Vekâletine ait işler hakkında alâkadarlarla görüştnüs, îhracat Ofisi müdürü Cemal Beyi de davet ederek kendisinden izahat almıshr. Vapur sahipleri ile elinde takas vesikası kalmış tüccarlar da dün Celâl Beyi ziyaret etmişlerdir. lktııat Vekili bunlann müracaatlerini dinledikten sonra evine git mis, bir müddet istirahat etmiştir. Vekil Bey, öğleden sonra evvelâ Sümer Banka oradan Dolmabahcc sarayma gitmiştir. Sarayda Gazi Haz • retleri tarafından kabul edilen Celâl Bey arzı tazimat ederek Avrupadaki tetkikatı ve müzakereİPri ncti • celerini bildirmiştir. Celâl Bey Re isicumhur Hazretlerinin nezdinde uzun müddet kalmış.tır. tktısat Vekili Sümer Bankta bankanın faaliyeti hakkında müdür Nurullah Esat Beyden izahat al nnştır. Dün geceyi tstanbulda geçiren Vekil Bey bu aksamki trenle Ankaraya gidecektir. derilmiş, mukabilinde 3 milyon liralık mal alınmışhr. Yeni itilâfname mucibince Al manyaya ihraç etn'ğimiz malın para» gelmiyecektir. Mukabilinde Alman malı getirmek lâzınvdır. Halbulcî mevsim Almanyadan ithalât zamanı olmadiğından beklemek icap etmektedir. Diğer taraftan Almanyaya ihracat yapan tüccarın, sevkolunan maîıı bedeli Almanyadaki tthalatçı tara fından Rayşbanka tevdi olunduğu Cumhuriyet Merkez Bankasına ihbar edild'ği zaman, gönderdiği malın bedelini Türk lirası olarak Currrhuriyet Merkez Bankasmdan alman lâzım gelmektedir. Almanyadan mal ithal eden tacir . lerin de Cumhuriyet Merkez Bankau • na malın bedelini Türk lirası olarak ytu r hrması lâzımdır; fakat mevsim iK a • cat mevsimi olduğundan, Cumhuriyet Merkez Bankasınm mütemadiyen te • diye vaziyetinde kalacağı ileri sürül . mektedir. İthalât tacirlerinin müracaati Fransa ve Macaristandan da Türkiyeyf yapılacak ithalâbn gümrüklerden geçmesi için, bu emtia bedellerinin pesi . nen yabnbna» lâzım geleceği, bundan on gün evvel gümrükler müdürlüğün • den gümrnk idarelerine tebliğ olun • muştu. İthalât tacirleri İktısat Vekâle . tine müracaatle bu karar münasebe tile de şikâyette bulunmuşlardtr. ı.nıdıklanna rasgelince son sevgflisini unuttu. Cary de hayat ve san'at mü • cadelesi kaygusile Rutu düşünmeğe vakit bulamadı. Hayat ve san'at kaygusu.. Evet mü • tevazı bir seyyar tiyatro kumpanya • smın bu genç uzvu Amerikada ilk zamanlar sade bu gaye ile çalıştı. Ne yazik ki biraz sonra kumpanya dağılmak mecburiyeti karşısında kaldı. Cary de müthiş sıkıntıya düftü ve Eteli de bu sefalet devresi esnasın da buldu. O da kendisi gibi bir ıztırap çocuğuydu. Manen ve maddeten birlesmeleri çetin hayat mücadelesinde çok işlerine yaradı. «.»«»ır*. r ts1I , S f Bu aşk sade sefalet ve ıztırap devresine ak olarak bir hatıra olarak kaldı. Biraz yükselmeğe başladıklan za • man Etel ve Cary birbirlerinden ayrıl dılar. Çünkü onlann herbirini talileri başka birer tarafa çekmiştir. Artık Cary Brodvey sahnelerinde muvaffakiyet kazanmıstr. Şık giyini yor, güzel bir apartımanda oturuyordu. Otomobili de vardı. Lüks kuliip lerde yemek yiye~lu. Şimdi de bu hayatta kendisine r* "akat edecek bir kadın lâzundı. Bu da Adele oldu. Fakat mütevazı kızlara alışmış olan Cary ou hırçın ve lükse diişkün kadının nazını uzun zaman çekemedi. Danhp aynldılar. Çok geçmeden gene kendi huyuna uygun birini buldu. Bu sıhhatli, güzel, sporcu bir genç kız, Anndı. Ann Cary için ideal bir tipti. Ona yüzmekte, teniste bütün sporlarda arkadaşlık ediyor, kuçük vesilelerle kavga çıkarrruyor, uysal davranıyor, sevgisini naza ve sün'iIiğe kapümadan izhar ediyordu. Heyhat Holrvuta olan seyahati, Cary yi Annından ayırdı. Buraya ilk defa tenezzüh maksadile gelmiş olan deli • kanlı, dostu reiisör Marijon . Ge rino't 'srarile sinemaya intisap etti ve Li' ' ' ıka ile birlikte «En Güzel Gece>ı'ndeki ilk filmini çevirdi. On dan sonra «Sarısın Venüs..» ve ondan sonrasmı siz de benim kadar biliyorsu* nuz.. Filimler ve filimler.. Bütün bu Carynin eski sevgilileri, Katerin, Rut, Etel, Adele, Ann, acaba şimdi ne yapıyorlar? Her halde onu ellerinden alan Tallulah, Marlene gibi yıldızlara beddua etmekle mesgul olsalar gerek.. P. N. İthalât kolaylaftırddt Para kaçran rahibe Para kaçınrken yolcu salonunda yakalanan ttalyan rahibesi hakkındaki tahkikat evrakı İhtısas mahkemesin* verilmiştir. Şikâyet nazan dikkate almıtMş, ıth&< lâtm kolaylıkla yapılmasuu temin eden karar dün öğleden sonra alâkadar idaKlering itilâf'arı meselesi relere bildirilmiştir. Haber aldığımıza nazaran, lktıTicaret umum müdürlügünden yani> sat Vekili Celâl Bey, dün Iş Ban lan tebliğde denilmistir ki kasına davei »»derek muhtelif me«Ahnanya, Fransa ve MacarUtan • seleler hakkında görüştüğü Îhracat dan Türkiyeye yapılacak ithalâtm imOf ; si müdürü Cemal Beyden, Al rarı için bu emtia bedellerinin peşinen marrya ve Fransa klerinğ itilâflan nm tatbikahndan mütevellit şikâ yatırılması lâzım geleceği, on gün ev . yetler hakkmd'a d a izahat istemiş vel gümriik idarelerine tebliğ kılınmış tir. Bu arada, bilhassa tzmir mat • olduğundan, ithalât tacirleri keyfiycd buatınm bu münasebetle yaptığı şikâyet etmişlerdi. neşriyat ta mevzuu bahsolmurtur. Mukavelenamede bövle bir madda mevcut olmadığından Merkez BankasiŞikâyetlerin esası nedir? " ttilâflann tatbikatındaki m : : kü le yapılan teroa» oeticesinde ithalât t*crrlerinin klering esasiarı dahîlinde Fran lâtın,.jnübadelâtta mevs'ın terr BVsadan gelecek emtia için yüzde 10 te» vücMmm lcâfi derecede nazari dîkminat mektubu ve diğer devletler î ç a kate alınmamasmdan ileri geldiği yüzde 10 n»ktî teminat ve mütebakisl söyleranektedir. Bazı tacirlerin şiyani yüzde 9 0 ı için tüccarm imzasım kâyetleri şudur: almak şartile ithalâtın eski seneler gi . Mevsim, memleketimizden Al • bî muameleye tâbi tuhılması takarrür manyaya en fazla ihracat yapılan zaetmiş ve keyfiyet bütün gümrükler ve mandır. Gecen sene de bu aylarda Merkez Banka şubelerme tebliğ kılm • Almanyaya 50 milyon liralık mal gönmıstır.» Bursa dağ sporcuları Bursa 5 (Hususî) Ankarada Cumhuriyetin onuncu yıldönümü münasebetile yapılacak büyük resmi geçitte gençlik teşkilâtma mensup olan dağ sporculantun da bulunması arzu edilmîs olduğundan Halkevi Dağsıtorları kalübü 20 veya 30 kişilik bir kafile ile bu muazzam tezahürata kayakları ve dağ kıyafetle rile iştirak etmek için çalışmağa başlamışlardır. sine sevmektedir. Bunun üzerine genç kıza kurulan tuzak meydana çıkar. Fakat ateş bacayı sarmıştır. Simonun, zengin olmasına rağmen Andreden vazgeçmesine im kân yoktur. «Tersine Dünya» nm mevzuunun ruhu budur. Andreyi Henry Garat Si monu Meg Lemonnier iyi tenuil edi yorlar. Maks rolünde Piyer Eçepar her zamanki gibi gülünç ve zavallıdır. Senenin filimleri «Melek sinemasında btt mev . sim gösterilecek filimler: MADAME BUTTERFLY (frannzca) mümessilleri: Sylvia Sidney Cary Grant. KİBAR HIRSIZLAR (fransız ca) oynıyan: Miryam Kopkin*. Rejit Emst Lubitscb. AŞKA DÜNYA FEDA oynıyan: Meşhur tenör Jean Kiepura. FENA ERKEKLER (framızca) Kl?rk Gable Carol Lombard. AŞK YOLU (fransızca) Maurice Chevalier. NOEL GECESt (fransızca) Henri Garat • Meg Lemonnier. PRENSES NADYA (fransızca) Frederik March • Claudette Colbert. VALS MUHAREBESİ (fransız ca) Fernand Gravey. ROMA ATEŞLER İÇÎNDE (fran. sizca) Frederik March Claudette Colbert Eliza Landi. AŞK tLÂHtSt (fransızca) Marlene Dietrich. DELİ GÖNÜL (fransızca) Marie Bell Jean Murat. BEN VE İMPARATORİÇE (frans'zca) Lilypn Harvey Şarl Boyer. ÇAREVtÇ (fransızca) Marie Glorie. KARNAVAL ÇOCUĞU (fran sızca) tvan Mosjoukine. BUDAPEŞTE GECELERİ (fransızca) Franziska Gaal. BABY (fransızca) Anny Ondra. 360 KARILJ ADAM (fransızca) Armand Bemard. ASLAN ADAM (fransızca) Buster Grabbe Françes Dee. MEL. JOSETTE, KARIM (fransızca) Annabella • Jean Murat AŞK MELİKESt (Ingilizce) Billîe Dove. HAYATIM SANA FEDA (frantızca) John Boles trene Dune. Mevsimin ilk filmleri Bu hafta açılan iki sinemada iki yeni kordelâ gösteriliyor Yol kesen amele Kâğıthanede Hüseyin Bey isminde bir zata ait tuğla harmanında çalı şan ameleden 11 kişil'k bir grup, evvelki akşam bir tecavüz hâdisesi ikama teşebbüs ederken yakalan mışlardrr. Bu işçiler, Hüseyin Beyin yolunu keserek kamalarla üstüne yürümüşler ve tehditle para i&temişlerdir. Fakat Hüseyin Beyin istimdadt üzerine mütecavizler jandarma ta rafından kamalarile birlikte ya • kalanmışlardır. Dün Polis ikinci şube müdürlüğüne teslim edilen bu maznunlar, kendilerine Hüseyin Beyin 1100 lira borcu olduğunu. bu parayı vermediğini ve alacaklı ameleyi işten çıkardığtnı iddia etmişJerdir. Tahkikata devam edilmektedir. Komönistlik maznunlarının muhakemesi Dün Ağırceza mahkemesinde ko • münistlik maddesinden maznun şair Macit Beyle tsmail Efendi ve sekiz ar kadaşının muhakemelerine gizli\>larak devam edilmiştir. Bir mahkumiyet karan Tophanede Raşit ve Akif Ef.leri bir kavga neticesinde öldünnek kastile ağo surette yaralıyan Kürt Zoronun mu hakemesi dün Ağırceza mahkemesin • de neticelenmiştir. Müddeiumumî, i dam cezası talep etmiş, mahkemecs Zoronun on sene müddetle hapse ko nulmasına ve hâdisede alâkadar olan kardeşi Beşonun da iki ay hapsine ka» rar verilmiştir. Bekâr baba Sarayda «Bekâr Baba» birmi evlât gibi sevmek için mutlaka kendi sulbünden gelmesi, damarlannda kendi kanmı ta*ı ması lâzım mıdır? Bu meseleyi münakaşa etmektedir. Gerald Vinterton gençliğini hovar dalıkla gecîrmiş ve ihtiyarlığinda mevcudiyetlerinden evvelce haberdar ol madığı evelâtlarile karşılasmıs bir a damdır. Cocuklanndan erkekleri ken disile pek iyi gecinmedikleri için ay nlıp giderler. Fakat îvet bütün mu habbetini ona hasrederek yanmda kalır. Bu sırada babasınm is arkadasla nndan Conla sevişir. Lâkin ne yazık ki b'r gün tvetin Gerald Vintertonun hakikî kızı olmadığı meydana çıkar. t • vet yabancı bir adama yük olmakta devam etmeği nefsine yediremediği i çin genç bir tayyarecile ümitsiz bir maceraya ablmayı tercih eder. Tayyare yolda kazaya uğrayıp düşer. Geraldla Con tam zamanında yetisirler. tvet te bundan sonra Geraldı gene eskisi gibi hakikî bir baba olarak tammağa ah deder ve Conla evlenir. Bu filmin basrolleri Andre Lüguetle l : l i Damita tarafmdan temsil edilmiştir. Sıvas Kongresinin yıldönümü Henry Garat ve Meg Lemonnier «Tersine Dünya» da Eylulün sonuna kadar letanbulun bütün sinemalan kapüaruu seyircilere küsat edecekler. Fakat havalann serin gitmesi münasebetile iki sinema diğer senelere nazaran bu mevsim daha er ken faaliyete geçtiler. Melek sineması çarşamba ve Saray sineması da per şembe akşammdan hibaren açıldılar. Bu iki sinemada gösterüen filimler sunlardır: nun tabiati gariptir. Kalbi zenginlerden ziyade fakirlere, yükseklerden ziyade düşkünlere açıktır. lşte bunun içindir ki tesadüf ettiği Andre ismindeki fa • kir delikanlıyı çıldırasıya sevmektedir. Fakat hayatını temin için diğer zengin bir âşıka da ihtiyacı muhakkak.. Binaenaleyh Andrenin zengin arkadaşı Maksa da sureta iltifat etmekten geri durmaz. Halbuki hakikatte mesele büsbü tün başkadır.. Zengin olan Andredir. Maks Andrenin verdiği paralarla bu yüksek hayatı yaşıyabilmektedir. An dc« Simonon nafeti ruhîyesini pek mükemmel keşfettiğ için ona bu oyunu oynamıştır. Heyhat, Maksın da bir kal bi vardır. Arkadaşımn hatın için ka bul ettiği bu roldeki vaziyeti ciddileş • meğe başlamıştır. Shnonuo da delice • Tersine diinya Melekte «Tersine Dünya» nın fransızca asıl î*mi «Simone est comme ca!» dır. Ya« ni Simon isminde bir genç hıttn kendi yaşmdaki Havva kpd.armd'an büsbütün ayn bir haleti u&îyeye malik olduğu • nu anlMmak ı'stiyor. Hakikaten Simo Stvas kongresinin 14 üncü yıldönümü münasebetile yapılan merasimden bir intiba Sıvas «Hususî» Sıvas kongresinin 14 üncü senei devriyesi tnetnurini askeriye ve mülkiye ve halk tarafından coşkun tezahüratla tes'it edilmiştir. Lise müdürü Muhsin Bey tarafından tarihî kongre hakkında bir nutuk söylenmiştir. Gece fener alayı tertip edilmiş ve Haikevindtt Erzurum hattı müteahhitleri tara • fından bu vesile ile bir d e ziyafeft verilmişftir. Ayni günde Erzurum hattinda. msaata başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: