25 Mart 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mart Cumhuriyet TELGBAF HABERLERI Elektrik Şirketi t Şirketîn geçen seneki kârı 1 milyon 768 bin liradır tstanbul Elektrik Şirketi umumf hçyeti dün Metro haninda ve Halit Ziya Beyin reisliği altmda senelik içtimaını aktettniştir. Toplantıda hesap komiserleri ra porlan dinlendikten sonra 1933 ma Iî senesi bilânçocu kâr ve zarar hesaplara tasdik edilraiş, temettüün tevziine karar verilmiştir. Bu seneki temettü Brükselde ödenmek üzere 35 milyon tsviçre frangı ser mayeye yüzde 4,80 nisbetinde tevzi olunaeaktır. Dünkü içthnada, M. Ehrbilhı, tzzet Melih Bey, M. Reosens, M. Veyl ve Mr. Salem idare medisi azalıklarma seçilmiştir. Bundan başka Reşit Saffet ve Sezai Beyler 1934 senesi için mura • kıp ve M. Biliyoti de hesap memuru seçilmislerdir. Elektrik Şirketinin 1932 senesmdeki müşteri adedi 78,835 iken 1933 te 85,935 olmustur. Müaterilere verilen elektrik miktan 1932 de 72,375,884 kilovat iken 1933 te 75,470,007 kilovat olmustur. Şirketin 1933 senesi zarfındaki isletme hasılah 5,175,449 liradır. Bundan bütün masraflar çiktıktan sonra 1,768,019 lira kâr kahnak • tadnr. Silâhlar meselesi İHEM Fransada yakalanan casus ordusu 17 kadın ve erkek tevkif edildi, 200 kişi zan altında, şebeke Ingiltere ve Amerikaya da şamiT (Birinci »ahifeden mabat) drgundan dolayı şüphe üzerine tevkif edilmisti. Profesör casusluk yaptığmı k»t'î surette inkâr ettiği gi>< münase • batta btılundugu Rus kadmı Lidya Stahl dahi hususî bir vazifesi bulun madıgmı yeminle temin etmişti. Bunlardan baska muhtelif devletler tabuyetinde bulunan bir düzüne ka dar ecnebi ile Parisli b>r mürebbiye dahi Fransanm askerî esraruu satmakla maznondular. Onlar da cürumlermi ikrara yanaşmıyorlardı. Fransız gazetelerinin verdikleri malumata gore Finlândiyanm merkezm deki davanm son safhası her iki ca susluk meselesini tahkika memur Fransız mütantiği M. Benona bazı ipuçlan temin etmiştir. Bunun üzerine müstantik mevkuflardan Amerikan tabiiye tinde bulunan ve soy atlan Svritz olan kan kocayı tevkifhaneden ceR>etmiş, Finlândiyadan gelen kuriyenin getir diği malumata istinaden yeni ithamat ta bulunmuştur. Hâkim 3ri maznunn doknz saat isticvap etmiştir. Neticede geceyarua kan koca rarafatta bohm • muslardff. Ba rliraflar üzerine birçok yeni t e v idfat yapılmışbr. Yeni mevkuflar arasnda ihtiyat miralayı Dumoulin de vardır. Diğer bir ismi Charra* olan bu adam vaktfle Lejyon Dönör nişam alnnş, (Ordu ve Demokrasi) namı altmda bir gazete de çıkarmıstır. Miralayın ikametgâhmda tkharrivat yapunnf, bundan sonra bir adam daha tevkif tdflmiştir. Bunu Fransa Harbiye Nezareti barut işleri dairesine mensup bir mühendisle zevcesinin tevkifleri takip etıiMştir. Mühendis AıArynm Szerinde ka Romanyah bir khnyagerle yöx bunun bin frank buhmmustur. Bunlardan baseski hemşerilerinden Rhra Davidavid isminde bir kadm dahi yakalanmıslar dir. Emniyet memurlan bu kadmm > • kametgâhmda matmazel Marycer fle biradermi dahi tevkif etmişlerdir. Mevkuflann ikametgâhlarmda birçok mü him evrak elde edilmistir. Bu vesaHcten casusluğun Fransaya münhasır kalmayıp lngfltere ile Amerikaya dahi şamü olduğu anlaşılnuştır. Şimdiye kadar elde edilen netice • lere gore miralay Charras her ay 5000 frank alnvş ve buna mukabil askerî esran satmuhr. Bunlar arasmda harbiye mektebmde verilen konferanslarm metmleri de vardır. Mühendis Aubry dahi mensup bu • hmdutu Harbiye Nezareti bamt işisr) dairesinin faaliyeti hakkında muntazaman malumat vermiştir. Kimyager dahi her ay 3000 frank maaş almş, buna mukabil lâboratuva nnda yapılan zehirli gazlere ah tecrübeleri bildirmiştir. Bundan başka maznunlar Paris dairesindeki sanayi müesseselerinin seferberlik zamanmda yapacaklan işlerin programmı dahi harice bildirmişlerdir. Şimdiye kadar 17 şams tevkif edfl nrriştir. Fakat şnpheli olup isticvap e> dilecek eshas 3d yüze baliğ olacaktn*. Londra 2 4 (A.A.) Deyli Meyl gazetesmin haber aldıgma gore Fran • sanın Bulonya şehrindeki hususî ko miser, yarm tngiltere limanlarmdan birine müteveccihen hareket edecektir. Mumaileyh, geniş bîr casus şebekesinin, bazı yabancı memleketlerde, Fransa ve tngiltere bahriyelerme ak esrar satmakta oldugu kanaatme varmıştır. Komiser, bu şebekenm nerelere kadar uzandığmı anlamaga çalısacaktur. Bu meselenin gösterdiği son safha, komiserin bu seyahati ihtiyar etmesine sebep olmustur. Gizli kuvvetler faaligette NALINA MIHINA Bedava ilân! I Fransanm Ingiltereye cevabı neşrolundu, İrigilizler cevabın aceleye geldiğini söylüyorlar Paris 24 (A.A.) tnguterenİn 29 kânunusanî tarihli muhtırasına eevap teşkfl eden 17 mart tarihli Fransız muhtırasuıın metni nesrolunmuştur. Ba vesika, Fransanm 1933 senesinde askerlik faizmet müddetini yüzde 66 ve ordunun hazerî mevcudunu yüzde 25 tenzü ettiğini göstermektedir. 1933 teşrinievvelinde, Cenevrede üç hükumet arasında cereyan eden miikâlemelerin esaslarmı tavzih eden 1/1 r e 14/2 tarihli muhhralann verildiğindenberi Fransanm hattı hareketinde bir değişiklik olmamışhr. Fransa, Almanya • tun Cemiyeti akvamdan çekilmis olma«ını, bu devlete yeni haklar tanmması ve Fransaya yeniden fedakârlıklar tahmil edilmesi için bir sebep ve mazeret addetmemektedir. Fransa, »ilâhlarm kontrol albnda, tedrici surette ve hukuk müsavatmm tahakkukunu mümkün kılacak bir hadde kadar azaltümasmı kemafissabık der • pis eylemektedir. Almanyanın kabul eylediği ba sistem, gene Almanyanın muahedelerle muayyen hadden çok a şın mertebe v« devamlı surette silâh lanması yüzünden kabfli tatbik olamamıştır. Ingiliz muhtırası Almanyanm silâhlarmı arttırmasma karşı Fransaıun silâhhuran azaltmasuu teklif etmekte dir. Fransa, silâhlamna iddialannın mubaleğakârane bir surette serdedilmesi • nin nasıl olup ta kendisine karşı böyle bir teklifte bulunmasuu icap ettirdiğini anlamaktan acbdir. lngfltere dahi bundaki haksızlığı anlamıs olacak ki, Al man hava kuvvetlernin men'in« devam olunmasmı bizzat istemekte ve Almanya tarafından talep edilen 300,000 kişîlik ordu mevcudu hakkında ihtirazi kayitler dermeyan etmektedir. Ba yeniden süahlanma tekliraun kabula Akvam cemiyetinin süâhlan bı rakma prensipini inkâr etmek demek olacağı gibi, böyle bar kararm deniz silâhlanna da ister istemez şümulü olacaktır. Ba prensiplerin terki muvafık olap «lımj^casını soylemek, ancak, hütun alâkadar devletlerin înzimamı reyfle, •ilâhlan bırakma konferansmm umu mî komUyonunun salâhiyeti dahilindedir. Hakumetlerin, yenî bir makavele 0e bağlanmasından evvel, bu mukavele namenin Versay muahedeshun askerî hükümlerinin uğradığı akibete uğramıyacağuıdan emin olmak istemeleri, pek tabüdir. Halbuki bazı devletlerin yeniden silâhlanma şartlan ortaya muhtelif milis kontrol usuKi, mühimmat ve harp le vazımı imaB ve nihayet icra teminatı gibi muhtelif mesail çıkarmaktadır. Beynelmilel bir camiaya karşı vaki olan bir taahhüdün ademi ifası bu eamia aleybinde bir tehdit mahiyetinde görölmeKdir. Kontrolla meydana çıkacak herhangi bir nakzıahtin ehemmi yetme göre tayini mücazat olumnakU Iberaber, muahedeye vazı hnza etmiş olan devletkr vakit kaybetmeksizin, ba lliIİİI'lin nakzıahidden mutevellit zararlan telâfi hususunda kendOerine terettüp edecek vazifeyi müdrik bulunmaLduiar. Nakzıahit, bir tecavüz mahiyetini iktisap eylediği takdirde ünza sahipleri arasmdaki tecanüs bir kat daha kendinî göstermelidir. Bunun için, müşterek bir sulh ve müsalemet zamam teşkil ede • bilecek yegâne tesekkül olan Akvam cemiyetinc rucu zaruridir. Almanyanm Akvam cemiyetme avdeti, bu devletm cihan müvazenesine karşı hüsnüniyetinm en büyük delili olacakbr. Ba kanaatlerdir ki, Fransa hükumeti, sflâhlanma hakkmda herhangi bir mukavelenin akti için Almanyanm Akvam cemiyetme avdetfni esas şart koşmuş olmasmı boyuk bir memnuniyetle te lâkki eder. ahirede yarun tfirkçe yansı a' rapça «Muhadenet» isminje) bir gazete çıkar. Bu gazetenuı son gelen nüshalartnda birind sahi « fenm en altmda büyük harflerle baş • tanbaşa şu cümle yazıh: «Muhadenet, Türkiye oteDeri flân • lanm bedava nesreder.» Her gelisinde gazeteyi açryor ve onun bedava Uânmdan istifade edea kaç otel var, diye arayorum. Şimdiye kadar ne türkçe kısmmda, ne de Arap harflerile basuan arapça kısmmda bir tek flân gormedim. Demek ki bizim otdcuerimiz beda • va ilâna da rağbet etmiyorlar. Halbuki «Muhadenet» yamns otellerin degüt tstanbulda kirahk yalısı ve köşku olan» larm da ilânlarmı bedava basmaga hazırdır. Çünkü bu gazete, MasaUan yazı tstanbulda geçirmege teşvik YB tergip etmeği vazife bflen bir Türk gazetesidir. Zannederim ki geçen sen* buna da yapmış, köşku ve yalısı olup ta Mısirlılara kiraya veııııek istiyen • lerin ilânlannı bedava nesre hazır olduğunu yazmıştı. Biz, pek öyle ilâna filân ehemmi yet vermediğuniz için otelcflerimîz dey köşk ve yalı sahibi olanlanmu da Mn> hadenetin açık sahifelerinden istrfa « deye lüzum görmuyorlar. Kimbilir* belki böyle hayırhah bir gazetenia mevcudiyetinden büe haberdar değil * ( dirler. Hafbuki yalnız «Muhadenet» e değil; büyük Mısır gazeteierine tstanbul otelleri, Yalova, Bursa kaphcalan ve 1* tanbul şehri için flânlar vermeli, Mı strhlan yazı buralarda geçirmege da vet etmeliyiz. Bo sütunda, şimdiye kadar, belki on defa yazdun. Bütün Av* rupa gazeteleri, bu gibi ilânlarla doludur. Mısmn, tspanyanm, ltalyanuı, lsvirrenm üanlan tngiliz, Fransız ve Alman gazetelerinde sahifeler kaplar. Fransanm Vişi gibi, Nis gibİ şehirlerl yalnız ecnebi gazeteierine degil, Fransız gazeteierine de ilânlar verirler. Gene «Muhadenet» in bir başka sa« hifesmde yazdığı gibi «üan ticaret makmesini döndüren bir kuvvettk.» tstanbul Belediyesmin, Mısar gaze telerinde Yalovaya ve tstanbula rek lâm yaptırmasıra temenni ederken «Muhadenet» in bize açtığı bedava sa« h;felerden istifade imkâmnı temin iç : " bu gazetenin adresini aşağıya yazıyo rum. Belki otelcUerimiz, köşk ve yah sahiplerimiz birkaç ilân gönderirler de bu gazeteyi mahçup olmaktan kurta • rırlar. Muhadenet Şari Abdülvahafb Şubra Kahire Ingilizler ne diyorlm? Londra 2 4 (A.A.) Matbuat, 29 kânunusani tarihli tngiliz muhhrasma cevap teşkil eden 17 mart tarihli Fransız muhhrasmm metnmi nesretmekte • dir. Salâhiyettar mehafil, tngiltere hu • kumetinra maksadı, Fransız ve Alman noktai nazarlarmı telif içm herhangi bir çare bulmağa çahşmak olduğuna ve silâhlan bırakma bürosu beyeti idaresinin içtima tarihi olan 1 0 / 4 e kadar geçecek müddetin ba ise hasredileceğini zannetmektedir. Hükumet, Fransanm cevabmı nihai addetmiyerek meseleyi Fransız ve Alman notalarmm yardımfle ve kemaH ehemmiyetle tetkik eyliyecektir. Bu suretle, Fransa veya Almanyaya her iki devleti yekdiğerine yaklaştırabflecek bazı tadilât icrasmı teklif etmek imkâ nmm bulunup buhmmadığmı görecek tir. Bazı mehafüde, «şayet Fransa hükumeti dahilî gailelerle bu derece meşgul ohnamış olsaydı, cevabı daha liyade viizuhu havi bulunacaktı» fikri izhar edilmektedir. Lord Edenin ttalya ve Ahnanyadan aldığı cevaplar, Fransannı cevabfle karsılaşhnlarak yeniden tetkik edilmek ieap eylediğmden ve müzakeratm ne suretle devam ettirilmesi muvafık olacağı hakkında ancak bandan sonra karar ittihazı mümkün olabileceğinden daha epey müddet herhangi bir karara mtizar etmemelidir. Fransa hükumeti, Almanyanm Ce • nevreden uzaklasmasüe hâdis olan va« ziyetten gayrimemnun bulunduğunu muhtırasmda ifade eylemis olduğu cihetle, bu devlet Akvam cemiyetme röcuu meselesi de teemmöl olunmaktadır. Tünelin bir senelik hesabı Tünel Şirketi umumî heyeti de dün saat üçte Uşşakizade Halit Ziya Beyin reisliği altmda ve Metro hanmda senelik içtimaını aktet mişttr. Tünel şrrketinm dünkü senelik içtimaında evvelâ medisi idare ve faaliyet raporu okunmuş, bazı ka raılar ittihaz olunmuştur. Şirketin senelik raporuna göer Tünel isletme idaresi 1933 senesi zarfında 9,554 lira »arar etmiştir. Fakat Tünel şirketinin muhtelif akarlanndan gelen para şirketin senelik bilânçosunu 18,392 lira kârla ka • patmışhr. Bu »uretle şirketin geçen senelerden müdevver zaran 22,113 Ihaya inmiştir. Tünel şirketi 1932 senesinde 7 milyon 146,426 yolcn ve 1933 te ise 6,987,542 yolcu tasıtnışbr. Dünkü içtimada bumdan başka bu «ene vekâlet müddetleri biten M. Veyl ile Raif Bey tekrar ve vefat eden Hasip Beyin yerine Esat Ce mal Bey intihap olunmuşlardır. Reşit Saffet ve Sezai Beyler murakıpliğe ve M. Biliyoti de hesap komi serliğine seçilmişlerdİT. r , • • Ihracatımız mutlaka >«• (Başmakaleden mabat) Biz burada bubran yılları ihra • catında çok büyük ve ehemmiyetli bir yer tutan ticaret muahedeleri, daha umumî ve geniş bir sozle, devletler arasmdaki anlaşmalan küçük bir kuşbakışile tahlil etmek iste • riz: thracat politikasında her bu dun (millet) istihsal coğrafyasın dan azarm sarettm Utifadeye çalışmalıdır. Fakat biz, son yaznnızda töylediğimiz gibi, sürüm yerimiz olan yabancı ülke de ayni şeyi istemektedir. Bu karşıhkh istek, ilk bakışta asıhnaz bir engel gibi göze çarpar. Evet, öyledir de. Eğer istihsal aşağt yukan ayni ise... Fakat mübadelede bulunduğumuz ülke, bire göre çok farklı bir istihsal coğrafyası manzarasi gösteriyorsa karşıhklı bir anlaşma son derecede kolaydır. Yalnız iki tarafın kendi menfaatlerini iyice belirtmeleri lâzımdır. Burada bellibash bir misal olarak Almanya yı ele alalun: Almanya, kolonlsiz bir memle • kettir; son derecede yükselmiş bir sanayii vardır. Ham madde ihtiyacı çok büyüktür. Muhtelif budunların gümrük polittkalan yüzünden ih racatı da sıkıntı içind'edir. Gerek Türkiye için, gerekse Almanya için geniş ölçüde karsıhklı bir iktısadî anlaşma imkânı vardır. Biz biliyoruz ki, Almanya ile münasebetimiz çok iyidir. Claering (klering) ya pılmıştır. Gene büiyoruz ki bu, noksanlanna ragmen iki ülke iktısadî nünasebetinde çok ehemmiyetli bir adımdır. Fakat Claering de iki tiirlü hahra gelebilir: 1) Ya iktısadî hacmi artırmak isteriz, 2) veya şimdiki vaziyeti devam ettirmekle kalrrız. Bizim gayemiz, iktısadî hacmi artırmak, öz sözile aktif Claering olabilîr. Fakat bu, mümkün müdür? Neden olmasın? Bununla Türk is tihsalinin, Türk köyünün en canlı bir meselesine yaklasmış oluyoruz. Çünkü; aktif Claering Türk zira ati için bashbaşma yeni bir iş sahasıdu. Fransanm, Belçikanm, ln gilterenin, ttalyanm kolonileri vardır. Bizde yetişen mahsullerin en uygun pazarı buralan değildir. Al manya, bü»bütün başka bir vazi yettedir. iki budun dört kahra manlık yılında da birbirmi daha yakmdan tanımak fırsatını bulmuştur. Bize gelince: YurdHımuzu yeniden kuruş devrindeyiz. Bizim Almanyada yapılan herşeye ihtiyacı mız vardH. Bunu daha geniş bir ölçüde temin edebilmemiz için is« ihracatımızm artması, ödeme bi lânçomuzun yolunda olması lâzımdır. İktısadî menfaat birligi gdzönün yükselebilir de tutulursa, alım kudretimizm yükselmemnd'e Almanya hiç te alâkasız değildir. Yalnız bunu tesbit etmek karşılıldı anlaşmakla mümkündür. Alım kudretimizin artması, bizim için, bugün mümkün olmıyanı mümkün yapmak demektir. Burada küçük bir misalle vaziyeti aydmlat mak isterim: Meselâ, Almanya, Türkiyeden her yıl en aşağı 20,000,000 kilo tütün alabilir. Bu miktar Alman sar fiyatmm yan&ı kadar tutar. Şimdiki ihracattmız ise %17 yi hemen geçmemektedir. Biz niçin bu kadar geride kaknışızdır? Tütünlerimizi Alman sigara harmanlarind'an tardedenler ne Bulgar, ne de Yunan propagandası değildir. Almanyada uğradığımız bu sabotajı realist ve idealist Hitler devrinde ortadan kaldjrmak mümkündür. Gerek bandrol ve gümrük kredUi, «ere»»e baakalar vasıtasile Alman aevleti fabrikalara Türk malı lehine tazyik yapabilir. Çünkü; birkaç yıl evvelki banka buhraru dolayısile Alman devleti büyük bir nisbette banka lara para yardımında bulunmuştur ve bankalar da kendilerini bu yardundan henüz kurtarmamıslardır. Biz Almanyadan fazla birşey istemiyoruz. Bizim ihracatımızm arttığı nisbette Alman ihracatı d*a artacaktır. Her iki ülke için bundan hayırlı birşey düşünülemez. Fakat bunu gerçekleştirmek îçin tek bir yol vardır: tki hükumetin basbaşa oturup karar vermesi.. Biz şimdi yedeğin aldatıcı bir serabın buz gibi serin kaynaklarına doğru ko« tuk... Su fabrikator vadetti; gele cek yıl bizden bir milyon kilo tütün alacak, denildi ve sevindik. Arka dan birşey çıkmadı. Her yıl bövle bir ümitle geldi, geçti. Dört, bes kıymetli yıl da ama, bombos ve neticesiz geçti. Biz, bu ümidm yıllarca sarhoşu iken başka Balkan bu d'unları milyonlarca müspet iş gördüler. Biz, artık, bu Türk köyünü tahrip eden vehmin arkasından koşamayız. Bizim A. B., fabrikası sahibinin büyük bir muvaffakiyet gibi gösterilen vadi ile kaybedilecek vaktimiz yoktur. Biz Türk istih salini kuru bir söz uğruna feda edemeyiz. Bir budun, yalnız bir budunla görüşebilir. Bizim yalnız yüksek Alman budunu ile görüşecek ve halled'eceğimiz işler vardır; iki ülkenin büyük menfaatlerini tehlüeye düşüren şüpheli vasıtalarla değil... Bizim Almanya ile anlaştıktan sonra sevkedeceğimiz daha 14,000,000 kilo ( 2 ) , Türk köyü için çok bü yiik bir iş ve refah kaynağıdır. Fi•tleri suni bir surette yükseltmek Fransanm cevabı ve Almanlar Berlin 24 (AA.) Doyçe Çay hıng gazetesi, Fransız mohhrasında kullanıian lisanm bir sulh Ksam olmadığını beyan ediyor. Tag gazetesi, Fransanın münhasıran ve fakat kendi anladığı tarzda Versay muahedesi ahkâmma istinat eylediğini ve fakat bizzat, kendisrain bu ahkânun koyduğu teslihatı azaltma kayitlerine riayet eylememiş olduğunu yazıyor. Yunan Bulgar hududunda Bulgar çeteleri gene bir Türkü öldürdüler Atina 24 (Hususî) îskeçeden alınan telgraflar Bulgar komitala rının isledikleri yeni bir cmayeti haber vermektedirler. Gizlice Yu nan nududundan içeriye girip Darmdere köyünü basan çeteler koyün eşrafından Hafız Hüseyin Efendiyi kacırmışlar ve parçalatmşlardır. Köyde büyük bir korku hükümfer • ma olmaktadır. Altmış Tük ailsi tskeçeye kaçmışlardır. Her taraftan çıkanlan takip müfrezeleri çete ef radım aramaktadırlar. Staviski rezaleti Madam Staviski, mühim ifşaatta bulunacak Paris 24 (A.A.) Madaro Sta TÎski, tahkikat komisyonu huzurunda vaki olan bazı bcvanat üzerine ve kendi rolü hakkında biran evvel mahke mede izahat verebilmek maksadüe. evvelce serdettigi muvakkat tah'iye talebinden vaz geçtigini hâkime bildinni|tir. Madam Staviski de, bizzat çok mühim ifşaatta bulanacagım ilâve etmif tir. Banker İnsül! Amerikada banker için bir kanun hazırlandı Portsait 24 (AİÂ.) Dün sabah buraya gelen Yunan bandırah Attiki vapurunun süvarisi Mayotis vapunm • dan bir telsiz telgraf aldığım söyleıni»tir. Bu telgrafta, Mayotis vapuru, Iskenderiyenin 150 mfl açığmda bulundutu nu ve geminin nereye sevkedüeceğme dair, banker însüllün Yunanistandaki hokuk müsavirlerinden talimat beklediğini haber vermiştir. Vapunm yarm buraya muvasalatı beklenmektedir. Yunan Cumhuriyetinin 10 uncu yıldönümü Atina 24 (Hususî) Cumhuri yetin onuncu yıldönümü şenlikleri dün başlamıştrr. Bugün öğleden soora büyük bir resmigeçit yapılacak hr. Tarihî abideler çiçeklerle, şehir bayraklarla donanmıştır. Akropol gece tenvir edilecektir. mümkün değildir. Fakat, böyle bir Türk Alman anlaşmasile fiat teşekkülü en normal bir yola girmis sayılabilir. ı Türklüğe karşı hakikaten büyüfc dostluk ve sevgi gösteren nasyonaU sosyalist devrinde çok temelli v« geniş bir iktısadî anlaşma imkaTV larını ve ne gibi mehsullerimizle ih« racatnnızı artıracağunızı araştır * mak zamam gelmiştir. Böyle bir an* laşma h e m yurt istihsalimiz, heroj d e gümrük gelirimiz itibarile eşs 1 » bir ehemaniyettedir. Talihe ve tarihe gem vurmuş büyük Türk varhğı, bir milyon kilo tütün satmak için herhangi bir kendini bilmezin kapı&ını çalmağa tenezzül etmez. Vaziyeti çok iyi ve yakınd'an bilen değerli Iktısat Vekilimizin hükümran Türklüğün hükümran Alman lıkla bu ehemmiyetli ihracat işleri • ni yoluna koyacağında şüphemiz yoktur. İhracat, bizim için, büyük bir yurf meselesidir. Almanlar için de öyle^ tki büyük budunun birçok nokta larda birleşen ciddî iktısadî menfaatleri çok sağlam ve emin bir mül>adele devri açabilir. Bu, ne de mektir? Genişliyen ve yeşeren Tür| tarlası, daha refahla tüten Türk bacası, artan ve şenlenen ocak. Başka ülkelerle de ayni şey yapılabilir. Fakat biz ilkönce Almanyadan başlamalıyız. Aktif daerintf* yolu ile ihracatımız mutlaka yük selebilir. Yükselmiş ihracat ta artacak bir ithalât devri açar ki para temeümize hiç zaran dokunmadan gümrük gelirimizin ehemmiyetli sı*»; rette artmasına yardım eder. Bü • yük imar işlerimiz içm bu ne krud retli bir destektir. Af. NERMl (2) Şimdiki halde Almanyaya yüd ancak 6 milyon kilo tütün gönderiyorua,^ 34,000,000 kilo tütünü Bulgarlarla Yu « nanlılar veriyor. M. Nermi ismet Paşa Hz. n n izmire gideceHeri söyleniyor tzmir 23 (Hususî) Basvekfl îs met Pasanm sehrimizi teşrif edecekîari ve bir bafta kalacaklan söylenmekte Insülü istihdaf eden bir kanun Vasington 24 (A.A.) Reisicumhur Ruzvelt bilhassa banker tnsüllü istihdaf eden ve âyan medisi tarafmdan alelâcele tasdik olunan kanunu irou etmiştir. Bu kanun mucibince, Amerika tebaasratn hariç menüeket imtiym • zına mazhar bulunduklan memleket lerde, Amerika konsoloslan, Amerikada işlenmis suçlardan dolayı aramlan Amerikahlan memlekete iade edebileceklerdir. Şimdiye kadar, konsoloslar, bu kabü eshası yalnız mahallinde tevkif, muhakeme ve hapsedebilirlerdL Mevzuu bahsedilen memleketler, Mısır, Tunca mıntakası ve Çindir. Amerika zabıtasma mensup sivü poCsler, Mısırda, Însüllün vüraduna kol • lamaktadırlar. RiyaseLcumhur Kfttibi ümumilifli Ankara 22 (Telefonla) Tiran şehbenderliğme tayin edilen Riyaseti cumhur kâtibi umumisi Ruşen Eşref Bey bir Hu güne kadar yeni vazifesi basma hareket edecektir. Bolu meb'usa Cemil Beyin Riyaseticumhur kâtibi umumiliğine tayini muhtemeldir. 934 bütçesi Ankara 24 (Telefonla) Bütçe encömen] nisanm ilk haftasmda 934 bfitçesi hakkmda tetkikat icrasma baslıyacaktur. Yeni vergi lâyihalari Ankara 24 (Telefonla) Meclis bayramertesi yeni vergi lâyihalannı tetkflca basltyacaktır. Mecliste bötçe ile birlikte muvazene vergisinin bir sene daha tamdidî hakkındaki kanun lâyi • ŞıKago borsasında Şİkago 2 4 (A.A.) Muharebe denberi ilk defa olarsk buğday borsa si simsarlarından bazıları, issizlikten şikâyet maksadile borsayı terketmisler dir. Maamafih bu nümayiş uzun sürmemiş ve kısa bir fasıladan sonra muıınn» leye yeniden baslanmifbr.

Bu sayıdan diğer sayfalar: