27 Haziran 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

27 Haziran 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•CumhuTİymt TELGRAF MABERLERİ Belgrat mülâkatları İstanbulun sevinci ündenberi tstanbul samimî bir sevinç içindedir. Ulu ve ünlü Gazisi ile beraber, onun aziz ve muhterem mi • safiri, dost ve kardes tranin sanlı hükümdannı kendi içinde barındırıyor. Dünkü gün, gönüllerinde ayni yüksek ülküyü taşıyan bu iki yiice devlet baslarını, yanyana bir arabada görenler ve alkışlıyanlar, hayatlannm tarminde en rengin ve heyecanlı safhayı yasadıklanna kail olarak yerlerine döndüler. Alayın geçtiği yollarda yığılı duran halkın alkıs avazelerinde zerre kadar riya yoktu. tstanbul hemse rileri Ulu Gaziyi nasıl candan ve yürekten alkıslıyor idise, ona halis ve samimî dostluğunu armağan o • larak getiren komsu milletm baştacı Şehinsahı da gene o ayni duygularla kutluladı. tstanbul için tran hiç te yabancı değildir. Seneler, belki de asırlar • danberi binlerce tranlı, tstanbulun muhtelif semtlerinde, o millete has olan çalıskanlık, dürüstlük ve daha buna benzer sevdhici ve saydıncı meziyetlerle aramızda yasa • mıslar ve yasamaktadırlar. Bunlardan başka, iki milleti biribirine bağlıyan daha birçok rabıtalar vardır. tran da, Türkiye de, yakm bir maziye kadar ayni derecede talihsiz ve nasipsizdiler. Her iki memleket te, snursuz, insafsız, cahil ve mutaassıp bükümdarlann payi kahn altında inim inim inliyorlardı. Bu talîh müsabeheti, iki necip milleti daha ziyade yakmlastırmıstı. Biz, tranlı kardeslerimizle daha samimî surette dertlesebiliyorduk. Şehinşah Hz. nin seyahatİHEM NALINA MIH1NA leri hakkında ne diyorlar Misaklar devri! siret ve gayretle takip olunan bü* eserin neticeaidir. Bundan mütevellit seref hissesî, başta îki namdar devlet Reisine ve tran île Türkiyenin durbin siyaset adamlarma aittir. Vaziyet öyle gösteriyor ki, yalnız Türk tran mü • nasebetlerine yeni bir veçhe ver • mekle kalmıyacak olan, fakat ayni zamanda umumî sulh ve emniyetin yerleşmesinde alâkadar Asya memleketlerinin münasebetleri tarihinde ehemmiyetle kaydedilecek bulu • Neden korkuyorlar? nan bir hâdise arifesindeyiz. Bu Gerek Türkiye ve gerek tran, rouhcihetten, Türkiye, tran, Irak, Ef • temel hâdiselerden dolayı sinirlidirler. ganistan ve Arap memleketlerini Şimalden değil de, cenuptan gelebilebağlıyacak olan bir misak hakkında cek bir tecavüzden korkmaktadırlar. son zamanlarda deveran eden saDiğer bir endişeleri de, müsait bir fıryialar nazarı dikkati celbe sayan • sat zuhurunda, tngilterenin Sovyet Rusdır. Bu keyfiyet, Avrupa sahasında yasma tecavüz etmesidir. Kendileri ise, çok faal olan Türk diplotnasisinin taarruz hattımn ortasında bulunuyorAsyada da geri kalmadığını ve bular. rada dahi inkisaf eden vaziyetlerin Bu, belki biraz hayreti muciptir; faicap ettirdiği tesebbüslere önayak kat bütün Asyanuı her tarafında, »u ayolmakta gecikmediğini göstennekni kanaat vardır: Sovyet düsmanhğı, tedir. Türk tran müzakereleri dertngiliz siyasetinin hâlâ esasnu teşkil ethal her hangi bir muahedenin immekte ve günün birinde tngfltere, Ruszasile neticelenmese dahi, Avrupayanm candamarı olan Kafkasya petrol daki mevziî anlasmalar tnodeli üsahasına tecavüz için fırsat kollamakzerine kurulan ilk Asyai bir mi U«lır. sakla bağlanacak diplomatik haBunun içindir ki, Türkiye, Cenevre • reketi hazırladığı muhakkaktır. de Boğazlar meselesini ortaya atmısMesele, bilhassa Asya milletlerinin hr. uyanısmı da ifade ettiğinden dolaTürkler, hakikatte, Boğazlan has yı, ehemmiyetten ari değildir. saten tahkim etmek arzusunda değillerHer ne olursa olsun, Ankara müdir. Onlar, bunu diledikleri anda, hekâlemeleri, Ankara ile Tahran aramen fflen kapatmağa muktedir olabisındaki yaklaşma eserinin muvaf lirler. Lâkin, meseleyi ortaya atmakla fakiyetle tetevvücüne isaret etmektngilterenin niyetlerini anlamak iste • tedir. Türkiye tarafından siddetle mislerdir. iltizam olunan tamamen sulhper Malumdur ki, tngiltere, bir asırdan ver esaslar üzerine dayandığmdan ziyade, Rnsyamn harp gemilerinin çıkdolayı bu vaziyet kimseyi endişe malarma mâni olmak için, Boğazların ye düşürmez. Bunun içindir ki, Türkapah kalmasını Utizam etmistir. kiyenin komsulan bunu emniyet ve 1921 de, Lozanda, tngilizler bu siirminanla karşılamakta ve beynel yasetten vaz geçerek, bilâkis, bu sefer tnilel tesrîki mesai siyasetinin az çok her tarafta gözükmeğe baslıyan tngiliz gemilerinin Karadenize serbestneticelerinden dolayı memnuniyet çe geçebümeleri için, Boğazlann açık duymaktadırlar.» tutulmasmda ısrar tmişlerdir. Şimdi, Tevfik Rüştü Beyin meseleyi tazelemekle sormak istediği sual şudur: Boğazlann hâlâ gemilerinize açık olmasmı istiyor musunuz? Sir Con Simon, Türk Hariciye Na • zırnun beklediği cevabı vermistir. Büyük Bn'tanya, Boğazlann açık kalma suıda musırdır. Ankara 26 (A.A.) C. H. Fır Türklerin bu cevaptan çıkardıklan kası Grupu idare heyetî reîsliğinden: ahkâm da şu olmuştur: Şu günlerde, C H. Fırkası Grupu reis vekili İngütere Karadenize bir donanma gönCemil Beyin reisliğinde toolarKh. dermek niyetindedir. Bu da demektir Grup ruznamesindeki mahallî idaki, yakında tngiltere Rusyaya teca vüz edecektir. Bu da böyle olunca, bel reler komisyommun belediyelerin malî vaziyetlerine ait raporu mü ki tngilizler ayni zamanda, Irakın fi • zakere edildi. Raporun muhtelif malinden Türkiye topraklarına geçe • matrahlara temas eden noktalarmın rek, tran tarikile de bir ileri hareketi tetkikile beledive varidatınm art • yapacaklardır. Binaenaleyh, biz Türktnnlmasıni temin edecek bir kanun lerle tranhlar, her ihtimale karşı hazır projesî hazırlanması içm hususî ioimahyız. dareler bütçe vaziyetleri üzerinde Bunun içindir ki, Türkiyenin müttetetkikat yapan Fırka Grupu Encü fikler tarafmdan parçalanmasuıa mâni menine tevdii tensip olunarak içtiolmak için iktidar mevküne geçen Mus maa nihayet verildi. tafa Kemalle, tranı bir tngiliz müstenv lekesi olmaktan korumak için tahta çıkan Rıza Han birleşiyorlar. Bu hem manidar, hem de neticede, sulhu kat'î surette kuvvetlendirecek bir hâdisedir.» (Birinci $ahifeden mabat) rasmda mütekabtl ziyaretler vuku bulursa hayret etmemelidir. Maveraüsseria Emiri Abdullahla Mısır Kralı Fu adm da böyle ziyaretlerde bulunacaklanndan bahsediliyor. Tam veya nim müstakil islâm devletleri arasında bir islâm ittihadı tevehhüm edenler var. Bu, şüphelidir. Ancak pek yakında, tranla Türkiye arasında bir mütekabil muzaheret muahedesi imza edilece * ğine muhakkak nazarile bakılabilir. evlet adamları, politikacılar, diplomatlar, tarihin hiçbir dev» rinde bu kadar çok seyahat ve bu kadar çok faaliyet göstermemisler dir. Hariciye nazırları, basvekiller ade» ta mekik dokuyorlar. ömürleri tren • de, tayyarede, mülâkatta geçiyor. A* deta kendi nezaret koltuklannda otur» duklan bile yok! Bu gidis gelisler, ba gizli görüsmelerden iyilik mi, doğa * cak fenalık mı? Fransızlarm conmis voyageur de * dikleri seyyar kumusyonculara dönen bu seyyar nazırlar ve diplomatlar, sulh mu satıyorlar, harp mi? Şündüik, SOB zamanlarda pek moda olan yeni bir mal var; hep onu satıyorlar. Amerikan sakızı şiklet gibi herkesin ağzmda bu, dolaşıyor: «Misak!» Balkan misakı, Merkezî Avrupa misakı, Şarkî Avru pa misakı, Cenubu sarkî Avrupa misakı, Rapallo misakı, Karadeniz misakı, Akdeniz misakı, Tuna misakı, Küçük ttilâf misakı, misakı, misakı... «Misak» m lugat manası «verilen söz» demektir. Acaba sağa sola verilen bu tümen tümen sözler, asıl zamanı gelince, tutulacak mı? Bana kalnrsa devletler, o kadar çok m<sak aktedi • yorlar ki harp denilen kızıl kıyamet koptuğu zaman, gürültü arasında kîme söz verdiklerini ve kime verme • diklerini unutacaklar! Bu misaklann garip bir tarafı da dostun kendisile de, dostun dostile de, dostun düsmanile de aktediUnekte olmalarıdır. 1914 te Umumî Harp pat lamadan evvel, Avrupa devletleri îki grupa aynlmışlardı. O zamanki arapça tabirlerile bunlara «tttifakı müsel • les» ve «ttilâfı müsenna» derlerdi. Birincisi Almanya, Avusturya Macaristan ve ttalyadan mürekkepti. Basta Türkiye ve Romanya olmak üze re bazı devletler, bu grupa meyyal idiler. tkincisi, zahiren, Rusya ile Fransa ittifakından ibaretti ame tngiltere de kimseye sezdirmeden bu grupa girmişti. Sırbistan gibi bir takım devletler de bu grupun emrinde idi. Harp basla yuıca ttalya «mukaddes hotkâmlık» diye birsey tutturdu ve müttefiklerini evvelâ yalnız brraktı. Sonra da onları arkadan hançerledi. Romanya da ayni seyi yaptı. Yalnız Türkiye ile Bulgaristan Almanya ile Avusturyaya iltihak ettiler. ttilâf grupu ise hergün biraz daha büyüdü. Barut fıçısuıa ilk kıvılcırru atan Sırbistan, topraklan çiğnenen Bel< çika, Uzaksarka hâkim olmak için hiçbir fırsatı kaçrrmıyan Japonya, Avrupanın bir köşesinde etliye sütlüye ka* nsmıyan Portekiz, afyonkeş Çin, altın babası Amerika, Cenubî Amerika devletlerinin ekserisi, yağmanm sonuna yetisen Yunanistan, tngilterenin sey tanetkâr ve Almanyanın belâhetkâı siyaseti neticesmde hep ttilâf grupuna girmiflerdi. Nihayet bir taraftaki 4 devlete mukabil karşı tarafta 25 devlet toplan mıştı. (Bunlarm on ikisi bilfiil harbe iştirak ediyor, on üçü de filen muharebe etmemekle beraber ya ilânı harbetmis yahut ta sadece diplomasi münasebetlerini kesmis bulunuyordu. Bu 25 devlet arasında tngilterenin Hindistan, Kanada gibi dominyonlan, Mısır, Fransanın müstemlekeleri veya Siyam gib* Fransaya tâbi memleketlerle Şimalî Amerikaya bağlı, Kuba gibi yarı müs takil memleketler dahil değildir. O zaman, dünya yüzünde ancak 13 devlet bitaraf kalabilmisti.) ttilâf zümresinin sonradan böyle büyümesine rağmen Büyük Harp baslarken iki tarafın elebaşüan ve yakın taraftarları sarahaten malumdu. Vaziyet, sonralan hâdisahn yürüyüsile değişti. Şimdi ise dünya siyaseti arapsaçı gibi karmakanşıktır. Bir harp olursa, kimIerin kimlerle dost veya düsman ola cağını kat'iyetle taym edecek babayiğı'1 diplomah ben göremiyorum. 19141918 senelerinin kanlı tecrübesine nazaran, kuvvetli ve denizlere hâkim olan tarafın dostlan çok ola caktır. Onun için bugün sürü sürü imzalanan misaklardan ziyade, yumru • ğuna güvenmek, hesap ve kitabını ona göre yürütmek en akıllıca hareket olur. Çünkü misaklara da riayet etti ren gene kuvvettir. Zayıfin dostu ol maz Verilen bir ziyafette Fransa ve Yugoslavya Hariciye Nazırları mühim nutuklar söylediler Belgrat 26 (A.A.) Dün akşam M. Yevtiç tarafmdan M. Bartunun şerefine verilen ziyafette bir nutuk irat eden M. Yevtiç, Yugoslavya hükumti namına Yugoslav milletinin aziz misafiri ve dostu olan M. Bartuyu selâtnlamakla bahtiyar olduğunu söyliyerek ezcümle deaniştir ki: « Yugoslavya, M. Bartunun bu ziyaretini Fransanın kendisine kar»ı göstermekte olduğu yeni ve sa • mimî bir muhabbetin ve kardesçe bir dostluğun delili addetmektedir.» Yugoslavyanm millî vahdetinîn teessüsü emrınde Fransanın ifa etmiş olduğu roliin ehemmiyetini kaydeden M. Yevtiç sözlerine su turetle devam etmiştir: « Fransa, sulhun ve milletle rin serbestisînin muhafızi olmaktan ibaret olan serefli vazifesinde ve beynelmilel sulhun ve adaletht muvaffakiyeti için girismis olduğu miicadelede sulhun tarsinîne ve milletler arasındaki tesanüdün takviyesine samimî surette çalışanlann hepsinin teveccüh ve muhabbetini kazanmıstır. Fransanın bu hayırlı vazifes! ve onun beynelmilel siyasî faaliyeti kendisine bilhassa beynelmilel münasebetlerin ekserisinin muzlim olduğru ve istikbal hakkmda emniyetsizlik ve korku hissînin hüküm surmekte olduğu bugünlerde bütün nilletlerin itimadmı ve minnettarlığını kazandırmıstır.» M. Yevtiç bundan sonra demiştir kİ: « Küçük ttilâf misaki ile Balkan misakının vücude getirmiş ol duğu şebekenin merkezinde bulunan Yugoslavya, sulhun tensiki ve sulh tnuahedelerinin tesis etmis olduğu nizamın muhafazası ve mevcut taahhütlerin ifası hususunda uhdesine diisen vazifeyi hakkile yapmakta olduğuna kani buunmaktadır. rupanm ve Balkanlarm sulhunu tensik hususundaki gayretmde ona zahir olmalanndan dolayı minnettarlığım beyan eder. tki milleti yekdiğerine bağlıyan kardeşçe dostluğu hiçbir şeyin ihlâl edemiyeceğine kani olarak kadehimi, Fransa Reisicumhuru Hazretlerinin sıhhatine, Fransız tnilletinin azamet ve refahına ve zatı devletlerinin sahsî saadetine kaldırrnm.» M. Bartunun eevabi M. Yevtiçîn mrtiaına cevap veren M. Bartu da ezcümle demistir ki: « Ben bir ziyaret iade ediyortutn. Fakat siz Parisi ziyaretmiz esnasında tavtr ve hareketinizdeld samhniyet, sa» delik, muhakemelerinizdeki doğruluk ve muvazene ile size yaklasmıs olanlann hepsini teshir ettiniz. Pek pahalıya kazanılmış olan neti • eeleri tevsik için memleketlerimiz bu • günü muhafaza ve yarmı temin etmeğe ezmetmislerdir.» M. Bartu 1927 tarihli muahedelerîn Fransa ile Yugoslavya arasındaki daimî münasebetlerin diplomatik vesaikı olduğunu söyledikten sonra su sozleri ilâve etmiştir: « Hükumetlerimiz, Avrupayı tensika ve onun muvazenesini temine uğrasmıslardır. Aziz Nazır hazretleri, bu eser, sizin esermizdir. Küçük Itîlâf muvaffak olmus ve bu muvaffakiyetini merkezî Avrupada pek ziyade tesiri görülmüs olan görfiş ve yapış vahdetini umumî sîyaset sahasmda göstermek suretile faaliyetuu tevsi etmek için bir sebep addetmiştir.» Bizim parlak günlerimiz onla • rınkinden biraz daha çabuk doğdu. M. Bartu, bundan sonra M. Yev • tiçin Balkan milletlerini sulha ka f{ Büyük Gazinin, Türk milletine uzanan kurtancı eli, Türk yurdunu yokvusturmuş olan Balkan misakının tan var edince, memleketimizde yasıyan vücude getirilmesindeki mesaisin traniler bizim kadar sevinç gös • den bahsetmiş ve Küçük ttüâfla Balkan itilâfi mihverinin Romanya terdiler. Biz bunu unutmadık. ve Yugoslavyadan gecmekte oldu Ve biraz sonra, Şehinşah Rıza ğuiMi sövlemintir. M. Bartu, müte • Pehlevinin nectni ikbalile birlik akıben Yugoslavyayı mümtaz bir te tranın yeniden parhyan yıldı • mevkie çıkaran ve ona büyük bir iszını bizler de ayni meserretle se • Bilhassa komsularile tesriki metikbal temin eden Yugoslav milletix lâmlamıştık. nin mezîyetlerini sayimstır. sai sahasım^mümkün olduğu kadar Bütün bunlar, zaten biribirine çok 0enîfl*tre*lc a n u ı u n d * bulun&a • « M. Bartu, kadehini Kral Alek yakın olan iki milleti daha çok sandrın, Kral ailesinin sıhhatine ve buna azmetmis olan Yugoslavya, yaklastırmif, arada daha büyük Yugojlavyamn mes'ut istikbaline Milletler Cemiyetine olan bağlılı • kaldırmıstır. bir vedat ve uhuvvet doğurmuştu. ğını elinden geldiği kadar göster • tstanbulu ikinci bir vatan edin Zîyafeti büyük bir resmi kabul meğe gayret etmiş ve etmektedir. takîrp etmiştir. Kral, M. Bartuya be miş, burada aile kurmus, yerlesmis Yugoslavya hükumeti, bu tarihî yaz kartal nişanının birinci rütbe bulunan tranlı kardeflerimizin gödakikada aralannda zati devletle • sinS vermiştir. nüllerinde yalnız bir ukte, derin bir rinin hususî bir mevkii işgal buyurBelgrat 26 (A.A.) Dün Kral iştiyak, bir hüzün ve keder sezmeknıakta olduklan mümtaz Fransız öğleden evvel M. Bartu ile bir saat Ie müteellim oluyorduk. devlet adamlannın Yugoslavyanm ten fazla göriişmüstür. tnranlılar, her fırsatta, kendi sulhperverane mesaisini anlamıs Kral, M. Bartuya Parîsi resmen kurtarıcılannı görmekle bahtiyar bulunmalanndan ve merkezi Av ziyaret etmek vadinde bulunmustuc. olan bîz Türklere gıpta ediyorlardı. «»•""«"«"i'iliMIIHIIIIIIIIIIHIIIIIIHIIIIIflllllllllllllllll Onlar da, trana yeniden can veren büyük hükümdarlarmı bir kere • cik olsun görmek istiyorlardı. tşte, dün, onlar da bu temiz muratlarına erdiler. Sevgili Şehinsahlarmı, hem de Gazi ile bir arada görmek bahtiyarlığına nail oldular. tki yüce devletin reisi, halkın arasından, besus çehrelerile, iki tarafa Roma 26 (A.A.) Buradaki iltifat saçarak geçerken Türkle tranBükreş 26 (A.A.) Demir mu Ajanslardan biri Türkiye ile Yulı da ayni safta, ayni heyecanla, ayni hafızlar taraftadarı dün sabah nünanistan arasında Balkan misakı mayis yamnışlardır. Polis, on iki meserretle, temennilcırini birlesçerçevesi dahilinde guya aktedikîşi tevkif etmistir. öğleden sonra tirerek haykırıyorlardı: len askerî itilâfa dair Selânikten bîr ikinci nümayis olmuş, nümayiştasrihat almrstır. Bu ciheti mev • Zindebat, Şehinsaha!. Yasa çiler, zem edici mahiyette göriilen zuu bahseden Lavaro Fassista Gazü. makalelerinden dolayi mahkemeye gazetesi ezcümle diyor ki: ERCÜMENT EKREM verilmiş olan Maresal Avereskoyu «Bulgaristanm istiraki olmakmaiıkemeden çıkarken akışamiş • sızın misakm hiçbir kıymeti yok* lardır. Mahkeme talik edilmistir. tur. Bulgaristanm istiraki tak • Mîlliyetperver köylüler DahHiye dirfnde îse Yunanistan ve TürkiAnkara 27 (Telefonla) Basvekil Nazırının istifasınt istemislerdir. Daye Balkanlarda Slâv unsurlan . İsmet Pafa Hazretleri cuma veya cuhiliye Nazırı, mecliste, nümayisçi nın kuvvetlenmesi endisesi kar • martesi günü Ankaraya geleceklerdir. lerin divaniharbe verileceğini söyşı?mda kalacaklardrr. Bu takdirde Meclisin ancak pazartesi lemistir. | Rusya mtidahale ederse Tür • günü tatil yapabileceği anlaşıbnakta kiye bütün taahhütlermden kurdır. tulacak, keza ttalya müdahale tçtimalar pazartesiye kadar devam derse Yunanistan bütün taahhütedecektir. lerinden kurtulacaktır.» Mezkur gazete makalesini söy Atina 26 (A.A.) «Katimeri • Ie bitirmektedir: ni> gazetesi Bahriye Nannnın bah«Misan kaydi ihtirazlarla do riye programı hakkmda yakinda ludur. Fakat Balkan milletlerinin Sofya «Hususî» Belgrat gazete parlâmentoya bir kanun lâyihası askerî ittifaklar aktettiklerini islerine nazaran Yugoslavya Harbiye teklif edeceğini yazmaktadır. Bu pat eder. Bu ise, beynelmilel vaNazırı Jeneral Milovanoviç temmuz ip» kanun lâyihasjna göre, Bahriye Neziveti ıslah edecek mahiyette detidalarmda refikasile birlikte tstanbula zaretinin umumî tahsisatı 365 mil«Hldir.» gidecek ve orada bey gün kalacaktır. yon drahmiye baliğ olacak ve bu Jeneralm tstanbuldan Ankaraya gi • miktar, programm ikmal olunacaği dip gitmiyeceği henüz be'U değildir. 19411942 senesine kadar her seLondra 26 (A.A.) tngilterenin ne bütçeye konulacaktır. son notasma cevap teşkil eden AlProgramda, «Hidra» sistemmde man notası, dün Hariciye Nezare 1,600 tonluk sekizer taneden mii • tine tevdi olunmuştur. rekkep iki yeni torpito muhribi Tahminlere nazaran çok kısa oAnkara 27 (Telefonla) Bü grupu siparisi mevcuttur. Ayni za • lan bu notada, Alman hükumetinin, yük Millet Meclisinde yapılan son • manda yeni tahtelbahirler de ahaltı aylık bir moratoryom lüzumunu teşkilât lâyihasile yeniden ihdas onacaktır. lunan riyaset divanı kâtioliğine ÂH, reddeden tngiliz esbabı mucibesini Bütçeye konacak tahsisattan makanunlar memuırluğuna Mehmet Ali, kabul etmemek iztırannda bulun ada, hükutnet, bu is içra, millî doadlî muhaberat memuriuğuna Fuat, duğu ve Londraya yeniden müza • nanma cemiyetinin varidatını ve sicil memuriuğuna Bürhan, mahzeni kerat için murahhas göndermek hucemiyet tarafından yapılması muhevrak memuriuğuna Atıf Beyler tasusundaki tngiliz teklifini kabul eytemel istikarzları da istimal ede • yin edilmiflerdir. lediği bildirilmektedir, cektir. Fırka Grupunda Belediye varidatlarınm tezyıdı goruşuldu Romanyada nümayiş ve tevkifler Balkan misakı Nümayiş yapanlar divanıharbe verilecek Italyan gazeteleri neler yazıyorlar? Bulgar gazeteferlnin neşriyatı 19 haziran tarihli <La Bulgarie» gazetesi tran Şehinsahı Hazretlerinin Ankarayı ziyaretlerine tahsis ettiği başmakalesinde hassaten diyor ki: cAsyada mühim ve faal bir mevkii bulunan tran devleti Reisinin Ankaraya seyahatinin ehemmiyetini kaydetmekte müttefik bulunan ecnebi matbuatı bu ziyaretin bilhassa iktısadî cephedeki esbabmi tebarüz ettirmekte ve yahut Ankara mükâlemelerinin esasıni daha tamamen tesbit edilmemis olan Türk tran hudut meselesinin teşkil ettiğine hükmeylemektedirler. Halbuki hakikatte vaziyet biraz başkacadır ve Türk tran temaslarının siyaset noktai nazanndan daha çok mii him olduğunda ve iki komsu millete sulh ve teşriki mesai yolunda daha fazla kuvvet ve emniyet ver mği istihdaf ettiğinde süphe yok tur. Türk gazeteleri okunduğu zaman görülür ki, Ankara ziyareti basit bir nezaket filinden bambaska bir şeydir ve tarihen biribirlerine muhtelif rabntalarla bağlı olan iki milletin tabiî dostluklarım tetviç et mektedir. Türk tran münasebetlerinin takviye bulması kat'iyyen bir tesadüf eseri değildir, fakat bilâkis iki taraftan da uzun zamandanberi ba Senaryo müsabakamız I En fazla rey alan on senaryo hu'âsası Meclis ne vakit tatil yapacak? Yunan donanması takviye ediliyor Yugos'avya Harbiye Nazırı İs'anbula peliyor Almanyanın borçları Millet Mecl'si memuriarı arasında Tertip ettiğimiz senaryo müsabakasında nesrettiğimiz hulâsalara karilerimizin verdikleri reyleri tasnif ettik. Nihaî bakem heyetinin karan üzerinde müessir olmamasi için rey adetlerrai yazmıyoruz ve en çok rey alan 10 hulâsayı sıra numaralanna göre dercediyonız: 1 5 Numaralı hulâsa: tzmir Kızı 2 11 No. lu hulâsa: Doğan Köy , 3 12 No. hı hulâsa: Gazi Gençleri 4 17 No. lu hulâsa: Ergül 5 21 No. lu hulâsa: Gözler Açılırken 6 22 No. lu hulâsa: Kadına Kurtuluş 7 24 No. lu hulâsa: Satılrn Vatan, Kurtulan Vatan 8 25 No. hı hulâsa: Mustafa Kemalin Sesî 9 26 No. lu hulâsa: Sis ve Güneş 10 28 No. lu hulâsa: tş Birliği Bu on hulâsanın mufassal senaryolarmm nihaî hakem heyetine tevdi olunmak üzere temmuz nihayetine kadar matbaamıza gönderilmesini rica ederiz. On seneryodan birinciliği kazanana evvelce kaydeKiğimiz veçhile 500 lira mükâf't takdim o • lunacak ve o hulâsaya rey vermiş karilerimizden on iki zata birer sene # ltk, altısar, uçer, birer aylık olmak 1 üzere meccanî sinema duhuliye va ğ rakalan verilecektir. \ Yunan dag sporcuları Uludagda Bursa 26 (A.A.) YunanUtan dağ kulübüne mensup 18 kisilik sporcu kafilesi bugün şehrimize geldi. Bursa dağ kulübü mensuplan tarafmdan karsılandı. Kendilerine terfik edilen dağcılarla bvrlikte yana. zirveye çıkmak üzere Uludağa hareket ettiler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: