29 Kasım 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

29 Kasım 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•29leşrinisani Almanyanınsilâhlanması ve Ingilterenin endişeîeri # . Avam Kamarasmdaki müzakere münasebetile Berlinle Londrada yapılan siyasî teşebbüsler Berlin 28 (A.A.) Almanyarin Londra sefiri, tngiltere Hariciye Ba • kanlığinda teşebbüslerde bulondtuhı sirada Başbakan M. Hitler de Ingfltrenm Berlin sefiri Sir Eric Philipsi ka • bul ederek kendisüe tes'ihat mes'Jesi bakkmda görüşmustür. Bu göriişme • den sonra tngiliz sefiri, Londraya git • mistir. Berlinin dîplomasi mehafili, bu görüşmye biiyük bir ehemmiyet vermektedir. Berlin 28 (A.A.) tngiliz Büyuk Elçisi, dün, diş işleri bakani Fon Ne • uratı görüp, pek candan bir konus madan sonra, kendisine bugün Lon drada Avam Kamarasin^a okunacak savlarin (nutuklarm) ox yazilarmı (metinlerini) vermiştir. Londra 28 (A.A.) tngilizler, Almanyanm yeniden silâhlanmasi crani (ihtimali) karşisinda korku göster mektedirler. Dün Londra v« Berlmde • bugün Avam Kamarasinda teslihat bakkinda yaoüacak müzakereler dola • yisüe yapilmiş olan diplomasî tesebbüslerden ötürü gazet'ler bu mesele hakkinda hükumet tarafindan kabul edilmiş olan noktai nazarlar hakkinda birçok oranlarda (tahminlerde) bulunmaktadir. Gazetelerm çoğu, hükume • tin Almanyanm silâhlanmasi karsi sinda duymakta olduğu sikmtiyi giz lemiyeceği ve almması gereken ihtiyat tedbirleri hakkinda parlam ntoya malumat vermek umanmin gelmiş olduğunu söylüyorlar. Lond.a 28 (A.A.) Mührühas lordu M. Antoney Eden, Ingilterenin silâhlanmn diğer devletlerin si lâhlanndan az olmaması lâzım geldiğini bildirmistir. Eden bu sozle rine şunlan eklemiştir: < Bizim siyasamız, hiç durmaksızın silâhlan azaltacak, tahdlt e • decek uluslaracası bir uzlasmanın imzalanmasım temine uğraşmaktan ibaret olmalıdır. Bundan baska yol yoktur. Haîi hazirdaki zorluklar, a deta venilemiyecek derecede bü yük görülebilir. Fakat bir hal ca • resi bulunacağına dair olan umu dumu kesmiyorum. Bu hal sureti bulunur bulunmaz onu bemen ya kalamahyız. Şimdiki halde olup bitenleri görmeınezlik etmiyelim. On lara karsi koymağa hazKİanahm.> TELGRAF MABERLERİ GUNDE 5 II BUJ Adtî ıslahat başladt Lâstik yürek ngiliz gazeteleıinden rivayet: Bu sefer de bir Rus doktoru, ash çıkarsa, insanlığı altüst edecek mühim bir keşifte bulunmuş. Bu adam, kalbi işlemiyecek kadar boztık olanların bu uzvunu çıkanyor, yerine elektrikle işliyen ve lâstikten yapılnus bir kalp koyuyormuş. Sonra, çıkardıği kalbi de güzelce tamir ederek, yırtıksa yamıyarak tekraı sahibine iade ediyormuş. İşte icat diye buna derim. Ve eğerçi bizim bazı mühim hekimlerimiz bunu istihza ile karşılamıslarsa da ben bu Rus doktorunun iddiasında hiçbir fevkalâdelik görmüyorum. Tanıdığımız însanlar arasında, ötedenberi taş yürekli. aslan yiirekli, yufka yürekli diye şöhret almış olanlar vardır. Bunların yanında bir de lâstik yürekliler türemi.ş, ne çıkar? Lâstik asrımız.n terakkiyatında ençok rol oynıyan bir maddedir. O kadar ki, tabiisi tükenir de, elimiz böğriimüzd kahveririz kor* kusile, garbin en ruıyük fen adamlan sun'î lâstik ntihsaline uğrasıyorlar. Böyle nıuteber bir maddenin, kendi içimizde en kıymetli bir uzvumuzun yerini tutması her iki taraf için de şerefi muciptir. Kalbin, esasen, kala, kala, ancak maddî bir vazifesi kalmıştır. Pek eskiden, onun hassasiyet, sevgi, merhamet, insaf, heyecan kabiliyeti gibi hususiyetleri vardı. İlâmaşallah, zaınanımızda, bü tün bunlar ortadan kalktı. Şimdi bu saydığım çcylerden herhangi birini taşıyan kalplere muhafazakâr diyorlar ve onlarla alay ediyorlar. Lâkin, kudret yapısı olan kalplerde, ne de olsa bu duygular az çok bulunmamak mümkün olmuyor. Halbuki, bugünkü hayat telâkkileri buna, dediğim gibi, asla müsait değildir. İyisi mi> Lâstik yürekler bizler için biçilmiş kaftandır. Kııllan kullan, değiştir. tstediğin kadar sertini ısmarla. Baktın, yumuşadı, tabiî bir Kal almağa başladt: Yenilemek senin elinde. Aman ne kolayhkl. Hu^usile, bu icat, bir takım basmakalıp, bugün tamamile hükümden düşmüş tabirleri de lehçemizden atmağa vesile olacak. Kalp ağrın.. Kalp illeti.. Kalp kırmak.. Kalp kalbe karçıdu... Kalpten kalbe yol vardır.. Bütün kalbimle seviyorum.. Kalbimden koptu.. Kalbimden vuruldum... Ve daha ne bileyim, böyle bir sürü lâflan kulaklanmız artık duymıyacak. Ve farzımuhal olarak, hâlâ âşıkhk taslıyan birisi, sevgilisine: Kalbimi parçaladın!.. Kılıklı bir sitemde bulunacak oldu muydu, muhatabı, kendisine bir on liralık uzatıp: Teessüf ederim. Birşeydir olmuş.. Fakat aunu al da, bir yama yaptır; diyiverecek. Benim fiknmce, Rus doktorun bu gayet mühim keşfini istlhfaf edecek yerde alkışlamah, teşvik etmeliyiz. Zira, sun'î kalpler kin de tutmıyacağı cihetle, bütün dünyanm bu suretle mukadderab değişebilir. Ercüment Ekrem TALU On üç avukata Temyiz azalığı teklif edildi Yeni kadro dün geldi, cumartesi günü tatbika başlanıyor. Epeyce memur açıkta kalacak [Birinci sahifeden tnabait] rin sayisı fazlalasmıştır. tcra dairelerinden otuz bes kâtip açıkta kalacak ve buniann yerlerine yirmi bes lira aslî maaşlı kırk tane hukuk fakültesi mezunu namzet alınacaktır. Eytam müdürlükleri tamamile kaldirılmısbr. tstanbul eytam müdürlüğünün kalkmasından do • layi altı memur açıkta kalmakta • dır. Üsküdarda da yeniden bir îcra muhasibi mes'ullüğü ihdas olun • musrur. lcra dairelerinden açıkta kalacak kâtiplerden bir kısmı muhakim kadrolanndaki münhallere tayin edilecek ve diğerlerine de açık maası verilecektir. Bunlar da ileride tercihan münhallere tayin olunacaklardır. Gelen kadro adet üzerine olduğundan adliye ecıcü • meni bugün toplanarak bunları isimleodirecektir. Diğer taraftan; sehrimizde bu lunan Adliye Vekili dün bir kısım maruf avukatlan Perapalas ote • line davet ederek kendilerile uzun müddet görüsmüstür. Bunlar Ali Haydar, EbüPulâ, Sıddık Samî, Cevat, eski birinci ticaret mahkemesi reisi Nuri, eski adliye müstesarı Kenan ömer, Hamdi Ha> lim, Faruki, Necati eski birinci ticaret mahkemesi reisi Memduh, eski birinci hukuk mahkemesi reisi Feyiz Daim, Bahk ve Feyzi Bey • lerdir. Adliyede yapılacak yeni tadüât ve ıslahat neticesinde mahkemei temyizde de bir kısıtn azalıklar inhilâl edeceğinden Vekil Bey bu zevata mahkemei temyiz azalık • larını teklif etmislerdir. Bunlardan Cevat, Nuri, Kenan ömer, Memduh, Bahir ve Feyzi Beyler muvafakat cevabı vermisler; diğerleri ise henüz kat'î fikirlerini bildirmemis • lerdîr. Adliye Vekâletinden gelen bir tamitnde bütün hâkimlere birer numara verilmesi bildirilraektedir. Hâkimler bu numaraiarını imza • larile birlikte kullanacaklardır. Îstanbul adliyesinde d« hâkimlere numaralar verilmistir. NALÎNA j MIHINAI Yurttaşlar sıra sizin! eneberit Musevî lisesi kâtibi Bay Baruh, soy adı oia* rak «kuvvetli* demek olan Batu sözünü aldığını bildirirken öz türkçe soy adı almakta Yahudilere kendisinin önayak olmak istediğini söyledi. Geçen yıl, Yahudi çocukları arasında türkçe ad alanlar olmuştu. Türkiyedeki Yahudilerin de, Türkler gibi, soy adı yoktur. Behar, Nesim, Levi, Kohenler vaıdır ki bizim adlarımız gibidir, birçok kimse de kullanır, fakat bunlar ayni soy ve soptan değillerdir. Şimdi soy adiarım öz türkçe olarak seç* mekle Türkleşmeğa doğru bir adm atmış olacaklardır. Ermeni ve Rumların soy adlart vardır. Ermenilerin hepsi «yan» ile biten adlarına mukabil Rum soyadlannda daha türkçe olarak oğlu ile bitenler çoktur. «Baklacıoğlu» gibi... Fakat Rumlann soy adlannda türkçe olmıyanlar da çoktur. Soy adı kanunu yabancı ırk ve millet isimleri soy adı olamaz; dediği gibi Devlet Şurasının hazırla* dığı soy adı nizamnamesinde de (yan, of, ef, viç, iç, is, dis, aki. zade, mahdum, bin) gibi başka mil liyet anlatan ve başka dillerden alınan eklerin ve sözlerin soy adlaıına takılamıyacağı ve takılmış olanlann kullanılamıyacağı yazıhdır. Bu nizamname daha çıkmamışsa da yakında çıkacaktır. Artık bir Türk Yahudisi Levi sözünü soy adı alamıyacağı gibi bir Türk Ermeni de yanlı bir soy adı kullanamıyacaktır, Türkiye Rumlan da oğlu ile bitmiyen soy adiarım değiştireceklerdir. Bütün Türkler soy adı almakta birbirile yarışırken Rum, Ermeni ve Yahudi yurttaşlar da öz türkçe adlar takınmakta biraz, gayrete gelseler iyi olur. Böyle yaparlarsa cumhuriyet kanunlannm kendilerini ayırmadığı Türk yurttaşlanndan hiçbir ayrılıklan blmadığına sevindiklerini göstermiş oluılar. M. Edenin bir natka Hâkimlere mımara verilecek n,,.ımMi!iımilHlBIIItlHİI!HIIICIIItll!IIIH1l Biriktirme haftası Başbakanımızın bir nutkile açılacak Biriktirme haftası bu sene de Ankarada Başbakan General kmet tnönünün bir nutkile açılacakhr. Bu sene, iki senede bir yapılan Millî Ta*arruf cemiyetmin kongresi de toplanacaktır. Kongrede mühim meseleler gorüsülecekth*. Bu meyanda mevshn dolayısile ve ekseriya fena havalara tesadüf eden Tasarruf haftasında fazla merasiır. "»e pro • paganda yapmağa imkân vermediginden bunun senenin ba?ka bir zamanma nakli koausulacaktır. Ayrıca. Başbakan radyoda Tasarruf haftası halckmda da uzun bir hitabe söyliyecektir. Tasarruf haftası devam «ttiğİ müddetçe her gece bir Bakan radyoda birer hitabe irat edecektir, tstanbul Tasarruf cemiyeti rets! Bay Danis, Vali muavini Bay Ali Rızayı ziyaret ederek Tasarruf cemiyeti tarafindan burada yapıla • cak hafta merasüni hakkinda iza hat vermiştir. Buna nazaran Vali ve yahut mu«vmi o gün Halkevinde Tasarruf haftası açacak ve bir nutuk söyli • yecektir. Hafta içinde mekteplerde kon feranslar verilecek, yerli müstah siller tanafmdan hediy» edilen yerli mahsulümuz çoculara dağıtılacaktır. İtalya ile Habeşistan arasındaki hâdise Meclise gelen yeni lâyihalar Musiki yayımı Teklifimiz çok iyi karşılandı . BayY.Ziyanediyor? \j IBirinci mhifeden maboif] zım gelh*. Tek sese alısan kulaklann karsısma hemen polifoni (çok sesli) bir musiki çıkarmak bizi »asırtabilir. Yava# yava» alısmaraız icap eder. Baska memleketlerde kulak ve mo • siki terbiyesi an* kucağıadan baslar. Bizde bu vazifeyi dedi • ğiniz gibi ancak radyolar lâyikile basarabilir. Musikî terbiyesini yalnız halka değil, bütün mü • nevvrrlere de asılamak mecbu • riyetindeyiz. Çünkfi herke» (musiki kaldi • nlıp) yerine baska bir (musiki getirilecek) zannediyor. Hiçbir memleketin musikisi kaldırfla • maz. Musiki herkesin içindea doğar. Dağdaki çobanın bile bir musikiye ihtiyacı vardır. Yapi • lacak şey (musikinin kaldınl • ması) değildir. Musikiye bir hüviyet verilecektir, san'atlaştınlacaktır. Teklifinizi her bakımdan yerinde buldum. Çünkü bugün bütün dünyada en genis neşh va • sıtası radyodur. Yalnız suna bilhassa dikkat etmelidir. Radyo çalısmasına çok iyi bir programla| baslamak ve evvelâ halka ya • pılmak istenen seyi herseyden önce enikonu anlatmak lâzım dır. Gençlerin ve çocukların anhyabileceği, ezberliyebileceği hat1 ta sevebileceği eserleri ayırmah, eğer bulunamazsa, bulduktan sonra ise baslamalıdır. Bundan sonra da halka musiki bilgisi öğretmek lâzımdtr. Yapılacak iç hem (okutmak) hem (dinletmek) tir. Gazeteniz halka musiki terbiyesini ve zevkmi vermek için en kestirme yolu teklif etmiştir.» İtalyanlarm btedikleri Kisvelere dair olan kanun çıkmak üzere... yapıldı, hâdise kaoandı Roma 28 (A.A.) ttalyanm Habeşistandaki urta elçisinden bildirildiğine göre, bundan bir müddet evvel geceleyin Gondor İtalyan konsoloshemesine karşı şehir zabıtasma mensup bazı memurlar tarafindan yapılan taarruz üzerine İtalyanın istediği maddî ve manevî tazminatı Habeşistan hükumeti tamamile kabul etmiştir. Bu tazminat funlardan ibarettirv Habeşistan lıükumeti namma Gondor valisi tarafından İtalya konsolosuna resmen tarziye verilmesi, Habeşistan askerleri tarafından İtalya konsoloshanesi içinde İtalyan bayrağınm selârolanması, Gondor polis müdürile taarruza iştirak edenlerin tevkifi, vali ve İtalyan konsolosunun beıaber tahkikat yapmaları ve taarruza uğrıyanlara para tazminatı verilmesi. t Binaenaleyh hadiseye kapanmış nazarile bakılabilir. Adisababadaki İtalyan sefirile Habeçistan Hariciye Bakani arasındaki konuşmalar dostça olmuştur. Hâdisehin iki memleket arasındaki münasebetler üzerinde hiçbir tesiri olmryacaktır. Aakara 28 (Telefonla) Ya • n n Mecliste müzakere edilecek mevat arasında bazı mazbatalar vardır. Ruhanilerin kisvesi hakkın« daki lâyiha encümenden çıkarsa belki müzakere edilecektir. Meclisin yarın seçimi yenileme karan verip vermiyeceği belli de • ğildir. Basvekâletten Meclîse müstacel birçok münakale lâyihaları gelmektedir. Meclîsin müstacel madde leri çıkarmak için 15 gün daha ça' lışacaği muhakkaktır. Ankara 28 (Telrfonla) SivasErzurutn istikrazına dair kanuna bir fıkra ilâvesi tezkeresi Meclise gelmiştir. tlâve olunacak fıkraya tröre bu istikraz tahvillerinia icabi hale göre yalnız faizli olarak ve azamî senelik faiz nisbeti yüzde yedi olmak üzere ihracı hususun • da Maliye Vekâletine salâhiyet ve» rilmek tedir. Ankara 28 (Telefonla) Dahili istihlâk vergisi kanununun onuncu maddesindeki cezalann yüz lira • dan bin liraya kadar ve verginin iki kat ahnması yazıhdır. Vergi • sicıi vermi* ve defterlerini tutma • mış olanlara da bu hükmün tatbik edilip edilmiyeceği ve vergiyi ver miş olanlardan yeniden iki kat almıp alınmıyacağının tefsiri tez • keresi Meclise gelmistkr. Yeni soy adları Stuas • Erzurum istikrazt Dahili istihlâk vergiri Başbakanımız Edirneye hareket ediyor Ankara 28 (Telefonla) Bnsfcakan General tsmit tnönünün bu • günlerde tstanbul yolile Edirneye hareket edeceği haber verilmekte dir. Diğer lâyihalar Ankarada yaptırılacak ortamektep binası için 200,000 liralık tahsisat itası için Maarif Vekâletine salâhiyet verilmesi lâyihası Mee lise gelmistir. Belediye kanununun 154 öncü maddesinin tefsiri tezkeresi Mec • lise gelmi^Jir. Gazetelerde yapılan ilânlardan resim alınıp alınmıyacağının tefsiri Meclisten sorulmuştur. Eski lâkaplar bugünden mülgaî Ankara 28 (Telefonla) Bey, bamra, efendi, pasa gibi lâkaplarin kal dirilmasi hakkmdaki kanun yannki '(bagünkü) Resmî Ceride ile intişar edeceğinden bu lâkaplar yarmdan sonra kullanilmiyacaktir. Kültür Bakanlığı teşkilâtında tadilât [Birinci fahifeden mdbaıt\ Iranda sekiz idam karan İiâç tarifesi hazırlanıyor Aakara 28 (Telefonla) Eczacılar talimatnamesinin 55 inci maddesinde deniyor ki: «Vekâlet is • terse bir ilâç tarifesi tatbik eder.» Vekâlet şimdi böyle bir tarifeye lülum gördüğünden bir proje hazır lamış ve tetkik için eczacıları ça • eağırmıştır. Eczacılar projeyi tet kikle meşguldürler. Projenin kabulünden sonra ilâçlar her yerde ayni fiatle satılarak ihtikâr ve saireye meydan verilmemiş olacaktır. Gayrimüslimler de yeni soyadı aiacakler Ankara 28 (Telefonla) Soy adı nizamnamesi daha Şurayı Devletten çıkmamıştır. Üç dört güne kadar çıkması muhtemeldir. Gayrimüslimler de Türk olduk « larından onlann da ayni tarzda soy adı almalan icap edeceği an laşılmaktadır. Maamafih bu cihet •izamname çıkınca daha îyi anla • filacaktır. diriyet teşkil edilecektir. Bundan başka beden terbiyesi ve neşriyatı Tahran 28 (A.A.) Röyter muyayma işleri için de ayrıca müdirihabirinden: yetler ihdas olunacaktır. Bahtiyari kabilesinden 8 reis buMatikimizin tslafn faaliyeti gün suikast ve hiyanetten dolayı i» Ankara 28 (Telefonla) Mudam edilmişlerdfr. Suçlulardan gert kalanlara da 3 5 sene arasında desikimizin ıslahı etrafındaki faaliyet ğisen cezalar verilmistir. devam etmektedir. Bu hususta Kültür Bakanlığı üç komisyon aYeni tayinler yırmıştır. Bu komisyonlar faaliyeAnkara 28 (Telefonla) Trabzon te başlamışlardır. Komisyonlann gümrük başrmidürö Bay Enver Urfa ya, Urfa gümrük başmiidürii Bay Sa • hazırlıyacakları raporiar heyet halindeki içtimala.rda ınüzakere edilim Trabzona tayin edilmiş'erdir. lecektir. Açik bulunan birinci sinif Adliye müfettisliklerine ikinci smıf Adliye Komisyonlardan bir tanesi devmüfettişlerinden Bay Ferit, Zahir, let konservatuan, musiki muallim Rahmi, Ali Riza, Sezai, Sım ve bun • mektebinin ıslahı ve halk sarkıları lardan açilan ikinci sinif Adliye mü • mevztılan üzerinde tetkikat yapfettişliklerine üçiincü sinif Adliye mümaktadır. fettislerinden Bay Nuri, Şinasi, Mu • *> zaffer, Nazif, Alâettin, Ekrem, Arif, Hafim ve bunlardan açilan üçiincü sinif Adliye müfettisligine' dördihıcS si« nıftan Bay Atıf, Faik, Abidin, Refik, Muhtar, Baha, TevHk ve Sflifke Müd • deiumumisi Emin Âfi ve Temyiz Bas« mâddehımumî muavblerbden Şevki tayin edflmiflerdir. Yurttaş! Millf istihsalin artması, verii mali knl lanmakla jrerçekleş r. Para bıriktirmek için çok kazanmak gil, hesaplı harcamak lftzimd.r. MUI iktuat T« taMrraf cesıüyeti Ankara 28 (Telefonla) Basve kâlet müsteşarı Bay Kemal Debeleç, Basvekâlet muamelât umum müdürü Bay EmruTIah Barkin, Basvekâlet neşriyat müdürS Bay Bahaettin Kutay, Basvekâlet yazı işleri müdürü Bay Ziya Ertan, n<"«riyat memuru Bay Necdet Akif Göçtürk, Nesriyat memuru Bay Şeref Aktolgalu tstanbolda yeniden soyadı alanlarin isimlerini yaziyoraz: tstanbul Emniyet Müdürü Bay Fehmi Vural, Profesör Dr. Bay Kâzim Esat ve kardeşi yazidlardan Bay tzzet Me • lih (inkılâp manasina) Devrin, profesör Dr. Bay Ahmet Kemal ve kardesi Ticaret Odasi umumî kâtibi Bay Cemaf Atay, Akay tsletmesi basmemuru Bay Osman Kemal'ıttin Ayrandoğlu, be den terbiyesi hocalarindan Bay Vahyi Oktay, Amerikan ve Musevi LJse'erl coğrafya hocasi Bayan Saadet Zihr.i Beş senelik prog^ama dahil deile sekizînci thtısas mahkem'sinde Bay mir fabrikasmt kurmak için Krup Rifat Zihni Balkan, Elektrik Şirketi fabrfkasile hükumetimiz atrasındaki Beyazit müdürü Bav Kolancıyan Ko konuşmalar iyi bir netice vermiştir. lançi, Telefon Sirketi müdür muavinlermden Bay Müfit Arkan, Malla ya Krup fabrikası mümessillerile Marânindan ve Sümer Bank odadlann liye Vekâletinin yapttgı mukavele dan Bay îslâm Akgün, Sümer Bank Ankarada imzalanmtst:r. Buna göre Beykoz fabrikası idare sefi Bay N?fz Krup, demir fabrikasını 3 senede öYaman, Sünv~r Bank tstanbul subesi idenecek kredi üe^verecektir. kinci müdürü Bay Cevdet Ergün, ayni şube istibbarat memuru Bay Ahmet rVzdıkça azıyorlar Bedi Ertan, ayni şube vezne şefi mu • [Birinci sahifeden mabait] avîni Bav Ali ve Devlet matbaasi maderim, hep birlikte avazınuz çıktıkine reflerinden Bav Şükrü Aygen, ğı kadar bağırahm ve gür sesimiz Bakirköy emrazi »kliye ve asabiyo hasdağları, vadileri asıp bütün (!) vatanesi mütehassislarindan Dr. Bay Unımızm her kösesine yayılsm ve \Birinci sahiie6.cn mabait] Kemal Osman ve aflesi Bozkurt, Sir bunu Sırplar, Rumenler, Yunan yo ile görüşmesi orani (ihtîmali) var> keti Hayriye 74 kaptani Bay Hayri lılar ve Türkler isitip bizim kalple dır. Günur, 71 kaotani Bay Sezai Günur, rimizde Makedonya, Trakya, DobTürk Sovyet münasebattnm ozlü • 66 kaptani Hikmet Coskun, 66 ser • rice ve garp eyaletleri ateşinin ve lüğü ve Türldve Hariciye Vekili fle M. makinisti Ruhi Tanç, Mezbaha satiş düsüncesinin asla sönmiyeceğini an Tituleskonun Rusyanin barisa bağlı memurlarmdan Bav Şükrü, tramvay lasınlar ve oilsinlerî Hiçbir zaman Avrupa devletleri zümresine girmekte memurlarmdan Bay Cevdet, Anadoln ölmiyecek ve ebediyen birlikte yaşı olduğuna verdikleri ehemmiyet ve ajansı trlsiz memuru Bay Nazmi, Anyacak olan (!) Bulgaristan, MakeFransiz siyasasinin son ylarda aldığt kara Ziraat Bankası memuru Bay Zeki donya, Trakya, Dobrice ve garp yol, bu mühim müzakerelerin istika • Bayraktar, Belediye Hesap işleri eyaletlerimiz için horra!» , metini kâfi derecede göstemvktedir. mümeyyizi Bay Necati Can, Uni • Esasen M. Laval ile M. Litvinof a « İşte (Makedonya ve Edirne re versite docentlennden doktor Bay rasmda Cenevred^ yaoilmiş olan ko • difleri) cemiyetinin reisi erkânı Suat tsmail ve Kâzım lsmail Erk^n nuşma, önce oranlandığmdan (tahmin Türk Dîli Araştirma Kurumsnun soy harp miralayı Darvinkof nutkunu edildiğinden) daha kat'î mahiyette oladlan hakkinda tesbit ettîği listesmin bu sözlerle bitiriyor. Bunları sakın birinci kısmı şudur: yalan zannetmeyiniz. Bu sözler Sof muştur. Şark misakına ve onun muh • temel nticelerine ait müzakereler bityada müntesir Zarya gazetesinin meden yeni hiçbir müzakere yapilnu • Baba Giray, Baba Tunguz, Bağiş, 21 tesrinisani ve 3964 numarah yacaktir. Babür • Bebür, Baçaru, Başayoğul, nüshasında aynen intisar etmiş ve Başboğa, Başci, Başkara, Bastimur, Bulgaristanda mevcut sıkı sansüre Eaştu, Badakol, Badan ka, Ba<îay, de bunun böylece neşcedilmesine Badruk, Bağa T^rhan, Bağdat ka, müsaade etmiştir! Ankara 28 (Telefonla) MaaBalan Tekin, Bahşı, Baaç, Ba • Bizim bu sözlere ilâve edecek rif müfettişlerinden Harun ve Nevhiçbir seyimiz yoktur. Zaten bu kazat Abbas Beyler Taliro ve Terbiye kay, Bakba, Bakı, Bakir. Bakiş, Bakci, Bak Timur, Bakubala, Baundi, Bala dar açık söze ne ilâve edilir! Yal Heyeti azalıklanna tayin edilmU • ka, Balaban Uluğ, Balakan. Balaman, niz smra söyliyeceğiz. Bulgarlar daha lerdir. Balamir, Balandı. Barbak. Balanuvan, hâlâ eski kafada gidiyorlar! Ve bo HAYAT PAHAUL1ĞINA Balbars, Balbay, Balşak, Balduk, BaK akılsızca hareketlerile günün biringay, Bak, Bahbanaz Kaan, Balı, Bahkf KARŞl de baslarına belâ getirebilecekle * Balim, Balta, Balta, Bana, Baraç, Bs* Havagazi ütüsü saatte 70 para sar* rini hic te dösunmüyorlar! rak, Baraz ka. feder. (5302) Mcmduh Talât Krupla anlaştık Demir fabrikası için malzeme alıyoruz Şark ve Akdeniz misaklarına doğru Talm ve terbiye azaiıpı

Bu sayıdan diğer sayfalar: