12 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

12 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Şubat 1 35 TELG RAF ÜAB ER LERİ Balkan andlaşması ve biz Yıldönümünde M. Tituleskonun Dış Bakanımıza gönderdiği telgrafla Tevfik Rüştü Arasın cevabı Hâmid urdumun en buyük ozanı, bugün, acuna ayak bastığının seksen dördüncü yılım kutluluyor. Ankara 11 (A.A.) Balkan ciddî semereleri veren Balkan andKar tutmu* yüce duruklar gibi andlasmasının irazast yıldönümü Iaımasınra imzasını hatırlatmakla dik duran kafaeııun içinden, büyük münasebetile Romanya Dıs Bakanı bu uluslararası vesikayı bütün imza ozan, altmıç yıldan artık bu yurM. Titulesko ile Dıs Bakammız etmif olanlarm mütehassis bulun • dun selmiş, geçmiş, düşünen kaTevfik Rüstü Aras arasında asağıduklan sadıkane bağlılık duygu • falanna, duyan gönüllerine ıçık ve dakî telgraflar teati edilmistir: larını çok güzel ifade eyledraiz. coşkunluk saçtı. Göstecdiğiniz yeni tesanüd tezahüEkselân» Tevfik Rüştü Arat Kendimizi bilmeğe başladığımız rüne hararetle tesekkür eder ve Ankara çağda, Hâmid adı dudaklanmız müfterek güzel eser en sadıkane Balkan andlasmasınm imzasının dan çıkarken, ne olduğunu kesti bağılık ve en sarsılmaz itimadım yıldöaümü münas«betile müsterek bulunduğu temînatile mukabele etremediğimiz bir güc, başımızı sayeserimize olan kat'î güven duygu mekle bahtiyarlık hisseylerim. larımı ve vefakâr dostluğurau tek • gı ile iğiyordu. Çünkü Hâmid birar ettneme müsaadenizi rica ede • zim için, ank ve yüksek duygulaYüksek bir salâhiyetle deruhde rim. rın kaynağı, özlediğimiz yüceliç ett'ğiniz Balkan andlaşması riya • TtTÜLESKO ve kurtuluşun muçtucusu idi. seti dolayısile samimî ve hürmetEkselân* Tituletko Sırtımız, hakanlann isMbdad yükâr tebriklecimi bu münasebetle Dışarı İşleri Bakant ve Balkan kü altında eziliyorken, onun eserarzetmek istecim. Bu yüksek sala • Andlaşman Reisi lerinden aldığımız inanc ve gü hiyetmize hepimiz tazimde bulunBükres vencle, geleceği daha kolay, daha Sulk ve sıkı tesriki meeai üze makla bahtiyarız. rahat gözlemeğe alışmıştık. rise kurulan ve simdiye kadar en TEVFİK RÜŞTÜ ARAS ((Tankn bize zulmün fenasım, ıımıu» hürriyetin ve fazüetin bakasım öğretiyor, «Tezer», (çE^ber», yurdun kurtulu^unu müjdeliyor, Paristen, Londradan ilham alarak yazılmıg şiirler, bunalmış varlığımıza nefes aldırmak için garbden tara fa bize bir pencere açarak, medeniyet kokularile me?bu bir hava yaratıyordu. Hâmidi, bizler, yurdumuzun iParis 11 (A.A.) Türkîye Büyük Londra 11 (A.A.) Moskovadam çinde ruhlan ve gönülleri ısıtan Millet Meclisine kadınlann da saylav rojter ajanına büdiriliyor: bir güneş, ulusal edebiyatımıza seçflmis olmasını mevzuu bahsedea Riazan Ural hattında Saratev evrensel bir ün bağıçhyan e^siz bir Lö Jumal gazetesi diyor ki: kudret olarak tanımağa alıçük. yakbıinde bir yolcu trenile bir mar«Yeni Turkiye zimamdarlan çok O, geçen yıl, gene Boğaziçi »*ndiz treni çarpıstnıstır. Dokuz P'rlak bir eser yaratacaklardır. MenvFevziati lisesinin kadir bilen muyaralı ve 18 ölü vardır. tki Ioko • lekete, büyük mazisine lâyık bir İstikhitinde, seksen üçüncü yıh kutlumotif ve birçok vagonlar harab olbal temin etmek istiyorlar. Herşeyden lanırken: mustur. Iki vagon devrildikten sonevvel ulusal duygunun îhyasile işe «Karlar altında nevbahanm, ben!» ra ates almıstır. Istasyon sefi dik • başladüar. Bu ifte analarm büyük rolDiye kendini bize ta«vir etmek katsizliğinden dolayı adliyeye ve • leri vardır ve onlar Mecliste yer alnUş istemişti. bulun uyorlar.» rilmiftir. Halbuki o, hiçbir zaman ne bahar, ne de kıç oldu. Biz, Hâmidi daima feyizli, verimli, sıcak bir yaza benzettik. Onun dehası, biribirinden güzel meyvalannı, bu yurdun düşünen kafa ve duyan gönüllerine bereketli bir yaz cümerdliğile bol bol dağıttı. Ve eğer onda, yazın canlı ve yaratıcı kudreti olmamış olsaydı, Londra 11 (A.A.) Avam kamaRoma 11 Resmî bir tebliğe bugünkü günde seksen dördüncü «ör« Habes askerleri ttalyan So • raımda, bir meb'us, Dış İşleri Baka yaşına basan yüce dâhi bize, aom malisi hududunda Afdublde ttal • nından, Almanynın Memelde nygun y^*» kuTrctlcrlne hUcnm etmişler • altın gibi, pınar suyu gibi, ank bir bir hükomet yapılması hakkmrînki ardir. Yerli ttalyan askerlerinden altı elma8 tanesi gibi, yepyeni, güzelzulannı tngilterenin müsaid bir şekil» yaralı vardir. Hücura eden Habe? de tetkik edip etmedigini sormuştur. lerden güzel bir eser daha armaliler de mühhn zayiata ugramışlar Sir Saymen, cevab olarak, tngilte • ğan edebilir miydi?. dır. Yurdumun her bucağından, bure hükumetinin, bu hutusta Fransa ve İtalya, Adduababadakî sefirini gün ona doğru akın eden saygı ve İtalya hükumetlerile muhaberede ol • »iddetli protestoda bulunmağa me sevgi duygulanna cılız sözlerim dugunu bildirmiştir. mur etmiftir. Bu münasebetle ne* • hiçbirşey katamaz. redilen tebliğde hâdise, Ualualda • Hâmidi, yurdumda bümiyen, omiihim Habes kuvvetleri toplanmaAnkara 15 Şekerciler ve na en candan rabıtalarla bağlı ol• üzerine bımun yaptığı manevî teJ çikolatacilar buraya gelmisler, kenmıyan kimse tasavvur edemem ki. •ire atfediliyor. dilerinden alınacak muamela ver • büyük ozanı tanıttırmağa, sevdirgisinin alınmama»! için Maliye Bameğe çahşayım. kanhğı nezdinde tesebbüste bu • Hâmid, bu ülke için çok değerli lunmuslardır. Netice heaüz belli bir varlıktır. değildir. 1 Tanrıdan, bu yüce varlığı, daAnkara 11 (A.A.) Fransa ile ha nice nice yıllar bize bağıçlamaaramızda bir kiliring anlaşması mevetıd bulundugu ve Türkiyedeu sını diliyorum! yüz ihracata mukabil Farnsadan Ercümend Ekrem TALU Berlin 11 (A.A.) tspanya ile memleketimize ancak 70 yani yüzAlmanya arasında imzalanan bir mu de 33 daha noksan • ithalât yapı • labilecegi malutndur. Fransada, git kaveleye göre, Fridrishafen, Barselon tikçe genişliyen yerli ziraati himaye ve sevil arasında bir Zeplin hava hatpolitikası, Türkiyenin ihcacat im • tı tesis edilecek ve bu bat için icab eden tahsisah iki memleket verecek • kftnlarım mütemadiyen kistıgı için tarafı btrinet sahtfede} Fransamn memleketimize fazla lir. Bugünlerde Ankarada büyük bir sattığı mallar bedeli olan bir yekua fea'iyet devresi basliyor. Bir taraftan hüda Cumhuriyet Merkez Bankasm • Atina 11 (Husus!) Oniki Adakumet, Mecliste vereceği izahatı da birikmiştir. lardaki hemşerflerine karsı yapılan taz« hazırhyacag! gibi, bir taraftan da Bu vaziyet karsısmda Fransa Ik935 bütçesile mesgul olacaktir. yikleri protesto için dün aksam Pirehsad Nazınnın görüsünü 4 şubat de bir miting yapılmak istenmiştL ZaYeni MeclUin marttan itibaren 1935 tarihli Pariste çıkan Ajans bıta miting kurmak istiyenleri hapsethaziran 15 ine kadar müzakere edeEkonomik ve Finausiyerden naklen ceği b'l'çok kanunlar ve bu arada tikten sonra mitmgcOeri de dagıtmısaşagiya ahyoruz: 935 bütçesi de vardır. hr. « Türkiye ile ticarî mün&sebetler ü Edehî Masahabe Germiyanlı Şeyhi Yazam Halid Ziya Uşaklıgil is bundan ibaret kalsaydı belki yalnız bir sabır bftrikası gösterilmis denip geçilîrdi, fakat muharrir bize bu vesile ile tebahhurunun bir delilini vermistir. Şeyhinin ekseriyet üzere Iraom meshur sairleri Sel • man ile, Hafız ile ayni noktada buIuştuklannı kesfederek, tevarüd, tanzic, taklid, ne denirse densin bu bulusmalan yanyana getirmiştir. Yüzlerce misallerin arasında tek bir tanesile iktifa edeyim: Şeyhi: IHEM NALINA MfHINA Rusyada bir tren faciası daha! «Türkiyede yaratılan parlak eser» On sekiz ölü var, dokuz «Le Journal»ın kadın saykişi yaralandı lavlar hakkında bir yazısı Şarkî Afrikada Memel meselesi Iîabeş askerleri tekrar Ingiîtere ile Fransa ve Italyan somalisine italya arasında tecavüz etmîşler müzakereler Şekercüerin teşsbbüs'eri Tiirk malı almazlarsa Fransız malı almıyacağız Ispanya ile Almanya arasında Zeplin seferleri Atinada menedilen miting zerinde dikkat bakitinı çekmis olan B. Kadansa yazdığı mektubda, Fransız tktuad Nazirı B. Marşando şöyle demis • tir: < Fransız Otraeatinin Türkiyede ugradığı mfiskülâta çare ariyorum. Maamafîh 1935 senesinde Fransada tat bika konulmasi beklenen yeni ziraî tahdidier karşisinda, Türkiyenin Fransaya îthalâtinı artirmak imkânmı göre • mtyorum. Bu sartlar îçinde, vaziyete ve birikmif paralara bir çare bclmak son derece güç olacaktir. Bu vaziyetin Fransiz ihracatcilartnı sipariş almamaya sevke dayanacağindan endişe edilebilir.» Türkiyenin bugünkü dünya buhra • nı ve konjonktürü içinde hiç ayrılmı • yacagi politika ise, mahmizi alanin ma. linı almaktir. Bahri Muhitte IngilizAmerika anlaşması teklifi Nevyork 11 (A.A.) «Nevyerk Tiroes» gazetesine göre, General Smuts t'.rafmdan cumartesi gunS yapılan, Bahrimuhitte tngflis Amerika anlas ması teklifi, hükumeti memnun et miştir. Suikasd maznunlan salıverilecek Divan edebiyatüe istigal eden • lerin nadiceo iltifatma lâyık görülen bu sair osmanlıcada doğmağa baslıyan siir ve nazmm ilk baailerinden ve oldukça unutulmu* si • fnalarındandır. Çelebi Sultan Mehmedle Ikinci Murad zamanlarunda yasıyan bu sair o vakitlecde az çok mergub olan ilimlerde de vukuf sahibi imif, hatta göz tabibliğile de şöhr^t kazanmıs, fakat ne o zeminlerdeki vukufu, ne de nazımda geIecek nesillere bıraktığı mirası onu bizlere kadar, meselâ Füzuliler; Bakiler gibi, zinde bir balde geti rebilmeğe kifayet etmemis. Divanı tstanbulun suraya buraya dağılmıs kürubhanelerinm tozlarla örtülü raflannda unutulup gitmis. Onu birdenbire, yüzlerce sene denberi bîr daha uyaomıyacak zannedilebilen uykusundan uyandınp dirilten, ayağa kaldmp dimdik, sapsaglam gözleria önüne koyan bir el uzaamı«tır. Bu el Ali Nihadmdır. Edebiyat Fakültesinin doctoratsını yaparak ilkönce edebiyat âlimi ünvanını alan ve bugün orada metin şerhi kürsüsünüa docenti olan Ali Nibad Şeyhi Divanını Tetkik istnini ver • diği eserile gözlerimizin öcıüne yal> nız zamamnda Hüsrev ve Şirin hi • kâyesini tercüme etmiş diye söyle böyle tanılao bu eski sairi canlan • dırmif değil, ayni zamanda bir bilgi ve arastırma adamının nasıl zor • luklara galebe çalan bir sabırla, ömür törpüliyecek uğraşmalarla bir tetkik eseri vücude getirebileceğine bu koca kitabla hayretler veren bir bürhan getirmiştir. Tarihin kaydettiği seyhi namında dort Türk «airinden ayırd etmek için Germiyanlı diye tavsif ettiğim bu zat belki zamantna göre bir aan'atkârmif, fakat divanuıda görülebilen eserlerkıden hiç birinde ufak bir heyecan doğurabilecek bir haua gorülemediğine nazaean ona tam manasile bir şair de demek mümkün değilditr; fakat muharri • rm elinde onun toz toprak altın • da kalmıs mevcudiyetinm didik didik ayıklaodığına, hayat telâkkisinin, felsefesinin, tasavvuf umde • lerinin, san'at meyillerkıin, nazımda ve hayalde ne yolda yürüdüğü • nün birer birer, haddeden geçiril diğme, bütün divanının sıkı bir e lekten ayıklanıp hiçbir kelimesi ihmale ugratılmadan hurdebmle muayene edilip ondao bir hüküm çı • karıldığına bu eserle sahid oîunca Şeyhi birdenbire büyük bir ehemmiyet almıs oluyor. Diyeceğim ki Ali Nihad adeta bir ehram altmda medfua bir me zardan bir mumiye (momie) çıkarmış, onu sargılarından, tahnit edeo şeylerden sıyırarak dipdiri hayata iade etmistir. Bu suretle hayata iade edilea ölümü merakı calibdir, yoksa onu dirilten elin mehareti rai yeniden diriliğe getiren sabır i»i • nin muvaffakiyeti mi takdire sa • yandar? Edebiyat ilemine ihda olunan bu eser bize san'at zemininde arastırmanm da bir örneğini getircnistir. Bütün meziyetleci bir t&raf» bırakılsa yalnız bu itibarla kitab bir büyük kıymeti haizdir. Muhar rtrin sabrı ne derecelere kadar götürdügüne misal olarak zilcredecegim: Divan edebiyatısa az çok vu kufu olanlar bilirler ki eskiletrin daima müracaat ettikleri bir takım hayal, tesbih kahblan vardı; hemen hepsinde, ekeriyet üzere tasavvuf boyasının altından, zülf, ebru, göz, bel, dudak, ben ve saire çıkac, az çok biribirini andıraa, biri diğeri nin bir tekrarından ibaret olan nazımlarda bu çeylere tesadüf edilırdi. Muharririn uğraşmasında ne ycculmıyan bir azim göîterdiğine tek bir misal olarak kaydedeceğim ki bu tetkik eserinde Şeyhinin büFırka kongresi tün bu çeşid beyitleri birer birer Cumhuriyet Halk Fırkasi umumî bulunmus alınmış, yüz sahifeden merkezi de yakında toplanacak ofazla yer tutan bir fasıl bütün bu lan Fırka vmumi kongresi içm ha sabır isine tahsis edilmiştir. Eğer zırlıklara faaliyetle devam edi yor. Meb'us intihabı dolayısile Istanbula gitmi* olaa Fırka bürosu da bugün Umumi Kâtib Receb Pekerle beraber Ankaraya dönmüstür. Büyük kongrenin 24 nisanda toplanması ihtimali vardır. ınsan değii balina olsaydınız... Ankarada büyük hazırlıklar ba^ladı arklılar arasında Serendib, garblilerce Ceylan (Sey lan) diye anılan meşhur adada malaryadan iki ay içinde 30 bin kişi öldüğünü telgraf haberleri arasında okumuşsunuzdur. Bu ada, Hindistan yarımadası nin cenubu şarkisinde ve tam dibindedir. Dib Hind dilinde ada de* mekmiş. Şu halde ismi Seren a dası demek oluyor. Hindistanın Her seher sünbül saçin saçdıkca tam dibinde olması da adanın isbâdı subhdem mi itibarile dikkate değer. Dengü hayrandır benefşe kim Daha eskiden aslanlar adası da ne reyhan vaktidir denilen Serendib adasımn tarihi Diyor. Hemen muharrir hatırlıinsanlık kadar eskidir. Çünkü rivayor ki Hafızm şu beyti vardır: yete göre, Adem Babamız, şeytana uyduğu için cennetten kovul r: L" jt duğu zaman, bu adaya hübut et Güzar kün çu saba ber beneffezar.&.bibin miştir. Ada ile Hindistan arasındaKi ez tetavui ü zülfet çi su güvar&nend ki boğazda birkaç metro su altında tabiî bir köprü vardır ki 113 Muharririn hatırat serveti bize kilometro uzunlugunda olan bu Hafızın bu beytini vermekle kan • tabiat harikası köprüye «Âdem maz, gene ayni fikirde Unsuriden: köprüsü» denilir Hindistanla Avustralya arasınVe zi ca'dü tübad buyu reyhan gired daki en kısa yol adanın merkezi Mısraını bulur, daha ileriye gi olan Kolombodan başjadığı ve aderek Şemsiden: da Hind Okyanusuna ve bu OkDerler ki senm zülfüne öygündü yanustan geçen deniz yollarına hâbenefşe kim olduğu için, Serendibin tarihî Tutam diyeler öygüne mi ol yü • kıymetinden başka, sevkülceyşî zü kara kıymeti de vardır. Onun içindir, ki Beytini kaydeder. dünyanın bütün sevkülceyşî nokBu tek misali yüzlerce çogaltm, talan gibi Seylan adası da Ingilteo zaman muharririn hazinestnde ne bitmez tükenmez bir hatıra ser renin eline geçmiştir. Fakat Serendib adası, yalnız Adem Baba mayesi olduğu anlasılır. mız^n indiği ve Adem oğlunun üMuharririn başka bîr sabır isini rediği yer olmakla meşhur değiizikretmeden geçemiyeceğim: dir; bu ada. topraklannın feyiz ve Şeyhinin hangi vezinleri kullan • dığını ara?tırmış, bunlan ayn ayn bereketi, çok eski zamanlarda yabir cetvelde göstermif. Bununla göpılmıç gayet büyük sedleri, su rüyoruz ki sair uzun basit vezin • bendleri ve havuzlan, sıcak iklimlere daha düskün, mürekkeb vezinlere mahsus mahsulleri ve bu aralere müracaat etse bile bunlarra iki da nefis çayları, kıymetli madenüç cüz'ü uzun olanlan seçeeektir. lerile meşhurdur. Zümrüd, yakut, Şu neticeye vâsıl oluyoruz ki 221 zeberced, safir gibi renkli tas.ları, parça kaside ve gazelden 63 tanesi iri incilerile Hind mihracelerinin bu tarzdadır. Ben kendi hesabıma hazinelerini doldurur. Adanın kosiiyliyeceğim ki Şeyhi vezmlerm incaman filleri, bu mihracelerle ontihabmda ve onlan kullanmakta lann canlı ve cansız servetlerini tahiç te mes'ııd sayılaroaz. Nazmını sır. vezne uydurabilmek için hiçbir i tnale ve zihaf yoktur ki tecviz et • Adanın ahalisi beş milyondan mesin, kelimeler onun için evrilip fazladır. Halkm çoğu Buda dininbükülecek, uzatilıp kısaltılacak, adedir. Arab ve Iranlı müslüman deta lâstikten mamul yeylerdh*. Vft lar memleketin en büyük tacirlerikıft divan edebiyatında eskilere doğdir. ru gidildikçe bu nakiseyi daima da16 ncı asırda Portekiz denizciha ziyadeleşerek buluruz, fakat bu leri Âdem oğlunun bu kıymetli ve günün kulak hassasiyeti bu nakisenin müfrit bir seklini meselft Şey • murassa beşiğini ele geçirmişler, sonra Feîemenkliler^ Serendib hühide bulunca buna pek zor taharakümdarile birleşib Portekizlilerin mül edebiliyor. Şair bunda o kadar elinden adayı almışlar. 1795 te ise ileri gider ki kelimeleri biribirine İngilizler, Felemengin Fransamn karutırarak bunlan veznin her hangi bir cüz'üne sokusturmak içm ahüküm ve nüfuzu altına geçmesideta kemiklermi bir cendereye so ni bahane ederek adayı zaptetmiş kar. Ali Nihad bunlan da bulmuı ve ve 1833 te Serendib hükümdannı göstermiştir. Meselâ: büsbütün defederek bu kıymetli adanın tamamen hâkimi olmuşlarPerde açtı ise Kelimeleri biribirinin içine gire • dır. Serendib şimdi, Hindistandan rek: ayn ve müstakil bir lngiliz müsPerdaçtıyse temlekesidir. Olmuştur. Malaryadan iki ayda 30,000 Mal ile mülke etme heves kurban veren ada ahalisinin kütle Cümlesi: Maliyle mülketme he • halinde ölümü karsısmda, lngilteves garib seklini almıstır. renin ve Milletler Cemiyetinin kaHulâsa: yıdsızlığını görüyorsunuz ya... 3 Seyhi hakkında verilecek hük • lngiliz ölse dünyayı velveleye vemü zaman vermistir, fakat «Şeyhi ren Ingiîtere, 30,000 Serendiblinin Divanınm Tetkiki» eserini yazaa maölümünü üç satırlık bir telgrafla allim uzun araşbrmalar, u§da#nıa« dünyaya bildiriyor. lar neticesile Türk edebiyatı tari • Güzellik müsabakalannın menhine hayranlıklarla, takdklerle karîni düşünen, balina balıklannın şılanacak yüksek kıymette bir eser neslini inkırazdan korumak için kazandırmıştır. Bu, yalnız edebiyat meraklılarmi en genis raikyasta uğraşan Milletler Cemiyeti, 30,000 dojruracak bir tetebbü kitabı değil şarkhmn ölümü karsısmda teesayni zamanda eski ve yeni edebi sür bile duymuyor. yat alanlarında yapılacak tetkikler Zavallı Serendibliler, insan oîaiçin pek yüksek ve zengin bir ör cağımza keşke balina olsaydınız, nektir. Avrupalılar sizleri ölümden kurBu zor isi bu derece muvaffakitarmak için binbir çare düşünüryetle basaran âlim muharrire teblerdi. riklerimi sunmakla derin bir sevine duyuyorum. HAÜD ZİYA UŞAKLIGÎL Erbaa yolu üzerinde yapılan köprü Marmara tiitün piyasası açı tiı Ekonomi Bakanlığı, Marmara tütünlerinin vaziyetini tetkik ettiri • yordu. Tetkik neticelenmiştir. Bu mıntakanın, bu yıl rekoltesi 5 milyon kilodur. Piyasa açılmıştır. Tütünler,' kilosu vasatî 60 kuruştan satılmaktadır. Gönen ve Edicrne mahsulleri 65 kurustur. Marmara mmtakası tütünleri bu yıl, geçen yıldan daha iyi yetişmistir. 8 aylık tahsilâtta fazlalık Ankara 11 (Telefonla) Ma • liyeden alınan haberlere göre kâ . nunusani nihayetine kadar sekis ayltk vergi tahsilâtında geçen se • nenjnkine niabetle 15,5 milyon li ralık bir fazlahk vardır. Bunun 14 milyon Hran yeni vergilerdea top • lannustır. Atina 11 (Hususî) Venizelosa yapılan suikasd suçluhn olarak ha • Ankara 11 (Telefonla) Bas • piste bulunanlann duruşmalan bu debakan tsmet Inonü, lç ve Dış Bafa da kendüerinden gelmiyecek bir sekanlan, Fırka Utnumî Kâtibi Rebeble gert bırakılırsa suçlulann sah • ceb bugünkü trenle sehrimize gelverüecegini Adliye Brkanı söylenait • diler. tstasyonda Vekiller, meb'us* tîr. lar ve büyük kalabahk tarafındao karşılaodılar. fsmet tnonu ve Bakanlar Ankarada Vikers mümsss.l.eri Zenguldaga qıtt<ier 85 metro uzanluğandaki köprü Samsun Erbaa Zioli yolu üze rinde büyük 85 metroluk Zioli köprüsü insaatı ikmal edilmiştir. Bu köprü Erbaanm ekonomi kalkınması dolayısile büyük bir boşluğu doldurmustur. Köprü bilhassa Erbaanın mah sullerini ihrac yönünden çok bu • yük bir ehemmiyeti haizdir. Köprünün kerestesini köylü temin etmistir. Vilâyet, temelleri ve umum in;aan için on bir bin lira sarfet • miftir» Ereğli limaaında ve kömür havzasında yapılması mukarrer olan büyük elektrik santralını yapcnak îstiyen Vîker Metropoliten Iasnız grupunun mümessili Riçards ile iki arkadası yerinde tetkikatta buianmak üzere dün Zonguldaga g»t • mişlerdis". Mümessillec oradan Ankaraya dönerek Maliye Bak\nlı gile konutmaiara devam edecek lerdir. Ticaret Odaları kongresi Anka.ra 15 26 mayısta Ticaret Odalan kongresi toplana • cağından hazırlıklara baslanmıj tır. Denizcilik, süngercilik ijlerine kongrede genis bir yer ayrılacak tır. Biitçeleri müsaadesîz bazi O • daların lâğvı için Ekonomi Bakan > hgı tetkiklerde buİHnmaktadır. Heyeti Vekile topUmdt Ankara 11 (Telefonla) Heyeti Vekile bugün lsmet tnönünün baskanlığında topanarak geç vakte kadar devam eden müzakerelerd* buluomustur. Bu müzakerelerin Bakanlıklara aid isler üzeriadc oldugu aolasıbnaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: