18 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

18 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 ISİE£D 1935 '• Cumhuriyet = ti' m I Çocuk masalları j • FAYDALI BıLGıLERj Radyonun faydaları Radyonun süphesiz ki bin bir faydası var: Koltuğumuzda ra hat rahat oturub da dünyanın dört bucağındaki şehirlerde ve • rilen musiki ziyafetlerile ruhu nu doyurmak, nutukları dinle mek, derslerden istifade etmek ve daha neler de neler... Fakat bu anlatacağımız vak'a bunlardan büsbütün başkadır. Amerikada Kuba adasının mer kezi Havana da Luis Karyoka isminde bir bakkal varmış. tflâs edib sermayeyi kediye yükle tince işi otomobil hırsızlığına vurmuş. Geçenlerde Havanadaki İstiklâl meydanında duran en güzel arabalardan birini gözüne kes • dirince içine atlamış ve son hızla ortadan kaybolmuş. Ertesi gün Havanadan epey uzak Matanzos şehrine gitmiş, durulması ya*ak yerlerden birinde istasyon yap mış. Bir polis gelib ceza yazmak üzere iken arabanın içindekî radyonun hoparlöründen çu ses işi • tilmeğe başlamış: MCMLCkETLEKBC • ıtıeraklı Tuhaf bir yarışma ' Amerikanın şimalinde «Alas ka» yanmadası hemen senenin her mevsiminde karla kaplı de • necek kadar soğuk bir yerdir. O rada fazla eğlence yerîeri de olmadığı için halk kendi kendisini eğlendirmek için bazı tuhaf şeyler icad etmekten geri kalma maktadır. Işte anlatacağımız da bunlardan biridir: Alaskaîılar zaman zaman aralannda kardan hey ÇOCUKLAR. Vaktile Bir köylü kadınm üç kızı vardı. Bunlardan büyüğünün adı «Tekgözlü» ortancasının a dı cÜçgözlü» en küçüğünün adı da «Çiftközlü» idi. Üç kıza böy • le isimler veril mesinin sebebi büyüğünün al nında tek gözü, octancasınm, iki gözünden maada bir üçüncü gö zü, en krüçüğü nün de bizim gibi iki gözlü olma . sıydı. Büyükle ortanca kendilerinin böyle acayib şekilde yaratılmaları, küçüğün ise herkes gibi olması neti • cesi çift gözlü gecıc kıza garez bağlamıslardı. Anneleri de onlara uy • tnuş zavallıya yapmadık eziyet bırakmıyorlardı. Evde, tarlada her isi küçük kız gördüğü halde gene karnı doyacak kadar yemek ver • mezler, bir bardak su fazla içecek olsa kıskanırlardı. Bir gün gene çayırlıkta aç kar nına küçük keçiyi otlatırken zavallı midesinin sancılanna tahammül edemiyerek oturup ağlamağa bas • Iadı. O sırada oradan geçen bir kadın: Kızım ne ağlıyorsun Diye sorunca Çiftközlü gene kız başındaki felâketi uzun uzadıya anlattı. O vakit kadın: Haydi, dedi göz yaslarını sil bakayım.. Ne zaman kacnın acı kırsa su yavru keçinin memesine yapıs.. tstediğin kadar süt em, karnını doyur! A.. Hiç bu yavru keçi aüt verir roi? Adamına göre verir adamına göre vennez.. İstersen bir tecrübe et! Kız o anda keçinin memesine ağzını götürdü. Bir de ne baksın.. Ha« kikaten süt geliyor.. Kadına teşekkür etti. Karnını bir mükemmel doyurdu. * * sıra ayni ahenkte şarkılar söyle • yince ablası uyuyakaldı. Küçük kız gidip keçiyi buldu. Karnını doyurdu. Bir gün sonra ayni hal üç gözlü gene kızla birlikte cereyan etti. Üçüncü gün keçi ile çift gözlü gene kızla iki ablası da beraber geldi • Ier. Küçük kız bunların ikisine birden gene ayni usulü tatbik etmek istedi. Fakat üç gözlü gene kız u yanık olduğu halde kendini uyuyor gibi gösterdi. Yarı açık gözlerinin AIlo... Allo... Burası rad arasından etrafı seycetmeğe koyulyo Havana... Mavi gri A. H. du. 765 plâkalı lüks bir otomobil Çift gözlü gene kız ablalarmın çahnmıştır. Zabıta, hudud ve ikisinin de uyumus olduğunu zan nederek kalktı, keçiyi buldu ve süt emdi. Halbuki üç gözlü gene kız geçen vak'anın baştan aşağı sahidi olmuştu. Akşam eve dönünce olanı bite ni anlattı. O vakit anneleri: Küçük kızımın sizden fazla gıda alıp güzelleşmesine tahammül edemem.. Çünkü sonra o durucken sizi hangi koca alır? dedi. O gece üçü birlik olup keçiyi kestiler. Yağlayıp, tuzlayıp, biberleyip funna gönderdiler. Ertesi gün çift gözlü gene kız, uyanıp ta ahıra koştuğu zaman orayı boş bul du ve ağlamağa koyuldu. öğle yegümrük memurları böyle b'r o cneğinde keçiyi sofrada görünce isi tomobilin memleketten çıkma • anladı. O vakit: masına dikkat etsinler! Anneciğim, dedi, sevgili keçimin yürekciğini almama müsaade Polis otomobilin rengine baeder misin? kınca şüphelenmiş, plâkaya gözIhtiyar kadın gülerek iki büyük gezdirince de şüphesi kalmamıs. kızına baktı. Sonra çift gözlü gene Günler, aylar geçiyor, çift göz Karyokayı yakalayınca habseî.. kıza dönerek: lü gene kız serpilip büyüyor, artık E... Dünya bu... Hırsızlar çok lıiç açhktan sikâyet etmiyordu. Bu Hay hay, dedi, niçin müsaade defa böyle şaşırıb yahud ihtiyathal annelerile ablalarmın dikkat etmiyeyhn? gözünü çekti. Aralannda toplanıp sızlık edib de yakalanmasalar Küçük kız keçinin yüreğini yer konustukları zaman: çahnmadık hiç birşeyimiz kal • gibi yapıp avcunda sakladı. Sonra Bunda muhakkak bir iş var! gidip kapının önünde kazdığı çu • mazdı!. Diye manalı manalı biribirlerinin kura gömdü. Bu yürekten birkaç yüzlerine bakıyorlardı. Çift gözlü ay içinde çok güzel dallı ve göv • deli mükemmel bicr elma ağacı sergecıc kız tarlada bulunduğu zaman Çinliler uzattıkları saçlannı pip büyüdü. Fakat onun üzerine serbestçe, evde bulunduğu vakit te sade bir süs olarak kullanmaz kim çıksa ne dallarını eğebiliyor, herkes yatıp uyuduktan, ortahktan lar. Onu bir ticaret maddesi o ne de yemişlerini toplıyabiliyordu. el ayak çekildikten sonra ahu'a inilarak da istimal ederler. 1910 Bu is yalnız çift gözlü gene kıza yor, bol bol süt emiyordu. senesinde Çinlilerin Avrupaya vergiydi. Bir gün tek gözlü gene kız: Bir gün gene üç kız kardeş bu ave Amerikaya 500 bin kiîo Ben, dedi, bu meselenin as ğacın ba«ıcıda çekişj/lerken, abla gramdan fazla saç gönderdik Iına ermek isterim. Yann keçiyi ları çit gözlü gene kızı başka şey otlatmak için küçükle birlikte ben lerini istatistikler göstermekte lerde olduğu gibi bunda da kıskade çayıra gideceğim!!.. dir. Fakat o zamandanberi bu tinıp kStüIemek isterlerken, uzak Annesile ortanca kız bu fikri çok caret yüzde elli azalmıştır. Ya tan doru bir ata binmiş yakışıklı bir iyi buldular. artık Çinliler saçlarını uzatmı del'kanlı göründü. Ertesi sabah tek gözlü gene kız, yorlar, yahud da satmaya razı olAblaları hemen: kardesine: Haydi pis kız, dediler, şu tekmuyorlar. Fakat buna mukabil Bu keçi, dedi, günden güne nenin altına saklan da güzel deli Çinden Avrupa ve Amerikaya zayiflıyor, süzülüyor, sen bunu gakanlı seni görmesin.. Yoksa bizi bıIiba iyi otlatmıyocsun.. Haydi bu yapılan saç ticareti başka bir şerakır, seni alır. gün çayıra beraber götürelim!. kil almıştır. Eskiden saçlar ol Zavallıcık ağacm dibindeki tek Pekalâ.. duğu gibi gönderilirken şimdi işnenin içine büzüldü. Birlikte yola çıktılar. Çayırların lendikten sonra sevkohınmaktaDelikanh ta uzaktan ağacın gü • adam boyuna yaklaşmış bir yerin dır. Bunlar söylendiği gibi ölü zelliğine hayran olmuştu. Yanına de otutrup keçiyi otlamaya salıverIerden kesilmiş saçlar değildir. yaklaşmca yemişleri, çiçekleri ve diler. Çift gözlü gene kızın karnı Kadın, erkek para mukabilinde dalları büsbütün hoşuna gitti: acıkmıştı ama, ne yapsın; ablası sarîarmı feda edenlere aiddir. yanmda.. O vakit aklına bir kur Şu ağaçtan bana kim bir dal nazhk geldi: koparırsa onun elimden gelebilecek Ablacığım, dedi, sen şöyle une arzusu varsa yerine getireceğim! zanıver de dinlen, ben de birkaç İki kızkardeş çahştılar, çabala • şarkı söyleyip seni eğlendireylm! dılac, Gülürac olacak derecede bir Tek gözlü gene kız razı oldu. gayret gösterdikleri halde muvaf Çift gözlü gene kız bicbiri arkası fak olamadılar. Çift gözlü gene kız yavaş yavaş teknenin altmdan sıyrıldı. Ağaca fırlayıp kopardığı dalı gene adama uzattı. Delikanh: Ne arzun var gene kız! diye sordu. Çift gözlü gene kız da şu cevabı verdi: Burada açım, susuzum, sefil ve bedbahtım. Size rica ederim, beni alıp beraber gÖtürünüz. Yanı nızda hizmet edeyim! Delikanh hemen onu atının Us • tüne aldı. Memleketin en zenginle Fil Ey maymun ağabey, rinden biri olan babasının evine göhaydi bakalım bu sefer beni çektürdü. Kırk gün kırk gece düğün Edremit orta mektebinden 7 mek sırası da senin! yapıp evlendiler. ölünciye kadar numaralı Baha Ertürk mes'ud yasadılar. Maymun •'/•'/ c Küçük farktctlar Eğlenceler ve oyuncaklar Kâğıddan küçük bir deniz feneri Çinlilerin saçları 4 numaralı resim kâğıddan yapılmış küçük deniz fenerini size tam şeklinde göstermektedir. Bu nu yapmak için evvelâ temelini teşkil edecek dört köşe bir mukava kutuya ihtiyaç vardır. F harfi le gösterilen bu mukavva kutu nun bir ceb elektrik feneri dik olarak durdurulduğu halde içine alabiWek kadar büyük olmah dır, Ustü yuvarlak olarak ke • silmelîdir. Onun üstünc 4 numa ralı 8 rakamile gösterilen des teklerle yapıstırılacak oîan boruda küçük bir tabaka kâğıd vuvarlanıp en son (B) kenarı kMa île yanı*tırılarak vücude getîri lir. Üstüne oturtulacak döner kısmı tutmak için (3) numaralı resimdeki gibi üst tarsfındaki ıihayet noktasından biraz geri de dar kesilmiş kâŞıddan sarık gibi bir kısım vücude getirilir. Sonra C harfile gösterilen dö ner kısım da gene kâe'ddan yu varlanarak yaoılır. D harfile gösterilen şekildeki gibi yprısı açılarak içerhine bir ayna parcası (5) ve (6) rakamlarile gös terilen tarzda iğri olarak yerleç kel yapma yarışmaları tertib e derler. Yarışmaya girecekler ga niş bir meydanın ortasına dizi lirler. Hakem heyetile hafk da etraflarında halka olurlar. Ya nşmaya gireceklerden her biri nin önünde ikişer metro mikâbı buz ile Tüzumu kadar kar vardır. Hakem heyeti reisi düdüğü çalınca kar heykeltraşlan çalışmaya başlarlar. İki saat zarfında kardan ve buzdan kim en iyi heykeli vücude getirirse o birinciliği kazanır. Hakem heyetile birlikte halktan da rey toplanır. Bu yarışmalar çok hararetli o* lur. Memleketin gazetecileri ve fotoğrafcıfarı gelip orada resimler alırlar. Birinciye verilen para hiç te az değildir. 500 dolar ki bugün bizim paramızla 600 li adan fazla tutar. Hiç te fena bir mükâfat değiT! tirilir. (7) numara ile işaret o lunan bir igne başı veya pünez ile oraya tutturulur. E kapağı üstüne yapışhrılarak örtülür. Aşağı yukarı fener tamam ol muş dem^ktir. Yalnız üzerine mürekkeble pencere yerlcri ve sanki taştanmış hissini verecek çizgilerin çizilmesi kaîmıştır. Dört köşekutunun üstüne evvelâ uzun boru, onun üstüne kısa boru yerleştirilip te elektrik feneri de yanmış olarak altın daki kutuya konmuş bulunursa oradan geten ziya aynadan aksederek duanya fırlar. Üst ki sım elle tutulub döndürüldükçe ziya da istenilen tarafa verilir. Bu suretle geceleri epey bir za man arkadaslannızla hoşça vakit geçirirsiniz. Nisan bulmacası . : ı 1 1 1 1 1 Soldan sağa doğru: 1 Çahşkan. 2 Başında Ga^j kelimesi bulunan bir vilâyetimiz. 3 Güzel kokulu su. 4 Vapurlarda yolcuların işine bakan adam. 5 ö z türkçe sıhhat. 6 Memleketimizin taksim olunduğu mülkiye teşkilâtının en büyüğü. 7 Üzerine oturulacak şey. Bu kelimeleri yerlerine yer leştirdikten sonra birinci sıra yukandan aşağı okunduğu vakit memleketin birçok yerleri.nde gençlik için çalışan ve gençliği kucağında toplıyan müessesenin ismi meydana çıksın. Bilroeceyi çözenler Cocuk portreleri Bilmeceyi dogru çözenlerden bize îo toğraf gönderenlerin resimlerini basma ya devam ediyoruz. Burada resnü çık mak mutlaka mukâfat kazanmış olmaya delâlet etmez Hediye kazananlarm resmi ayın iptidasmda neşrolunan buyu^ listede çıkar. Soldan sağa: 1 Nişanta$ Vallkonağı caddesi No. 28 Nuran Kolan. 2 İstanbul Alman meitebi talebeslnden Alic« Saviç 3 istanbul 59 uncu ilkmekteb No. 67 Necmettm. Bu bulmacayı doğru çözenlerden birinciye beş lira, ikincıye bir pergel takımı, üçüncüye Beyoşlunda Galatasarayda Foto E • temde resim çıkartmak hakkı 4 istanbul 49 uncu ilkmekteb No ' takdim olunacak, diğer yüz kisiMemnune ye muhtelif hediyeler verilecek 5 İstanbul 42 nci ilkmekteb No. 251 tir. Bulmacayı doğru çözenlerden Ayşe bize fotoğraf gönderenlerin re 6 Yuksekkaldınm Şahkuli s&feak sirnleri de gazeteye basılır. KarNo 19 Eli Ventura şılıklar gazetede çıkan cetvelm 7 Beyoğlu 20 ncı ilkmekteb No 351 üzerine yazılarak nisanın son H Kosemihalgıl. gününe kadar «Cumhuriyet Ço8 Kutahya Dervişpa$a İlkmekteb cuk sahifesi» adresine yollanma457 Rustem Özcan. lıdır. Geç kalanlar ve bu sartlara 9 Afyon noterınin oğlu Ertuğrul. riayet etmiyenler mükâfat k* • 10 Usküdar 24 uncu ilkmekteb No. zanamaslar. ! 40 Akgül Ozbekkankay

Bu sayıdan diğer sayfalar: