19 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r Cenevredeki kararlardan sonra Camhttrivet iy JNisan 1935 Berlin ateş püskiirüyor rinden: Berlınde «Cenevrenin meydan o kuması» diye tavsif edilen karara karşı, almanyanın ne suretle rnuka bele edeceği cayi sual gcrünmekte dır. Berlinde dün öğleden sonra sırf malumat kabilinden biMireccğımiz en acayib şayialar deveran etmişlir. Bazı rivayetlere nazaran, Alman ya Versay muahedesini toptan fes hetmeği düşünüyormuş. Gene bazı nvayetlere görc de, Parıs. Londra ve Romadaki elçilermi gerıye çağıracak ve yahud ki Ren nehri sol sahilinin gayriaskerî bir şekle ifrağı yüzünden, hükümranî haklarınm tahdidini badema kabul edemiyeceğini bildirecekmiş. Hakikate daha yakın görünen bir takım şayialara nazaran da, Alman hükumeti, dahilî siyasasında gürül tülü olmakla beraber, daha az tehli keli bazı hareketler derpiş edıyor muş. Ezcümle, Hitlerin, kendi dahilî siyasasmın heyeti umumiyesi hakkında reyiâma müracaat edeceği söylenmiştir ve dün akşam, kendisi, radyo, da bir nutuk söyliyerek, bütün Al * man milleti huzurunda bütün dünyaya karşı protestoda bulunacaktı. Bu ana kadar, bunlann hiçbiri oîmadı. Maamafih, bu şayialann hepsi de, Alman mehafilinde hüküm süren şiddetli asabiyete delil sayılır. Dünkü gazeteler, Cenevre hâkim lerini tel'in etmekle kalmışlardır. Yan resmî mehafilde, İngiltere a leyhine acı sözler ve Fransa ile Sovyetler aleyhine de şiddetli hücumlar işitilmektedir. Bununlaberaber, büsbütün menfi bir tavır takınmaktan da içtinab ediliyor. thsas edildiğine göre, en çok esefle karşılanan şey, Cenevre kararınm Almanyanın Uluslar Kurumuna rücuu ve Avrupa si yasal vaziyetinin inkişafı için, berta raf edilmesi güç olacak bir engel teşkil etmesidir. iBaştarafı birına sahifede) ( Şehir ve Memleket Haberlerl j Siyasî icmai Turk rejımının hususiyetleri Bir suiistimal ihbar edildi Hapisanede bir hâdise Bir idam mahkumu arkadaşlarmı ayaklandırmak istedi Bundan bir iki gün evvel İstanbul Tevkifhanesinde bir hâdise olmuştur. Cemal ısminde bir idam mahkumu ile arkadaşlanndan bazılannın Üsküdar hapisanesine nakillerine karar veril miştir. Cemal gardiyanm kendisini idam sehpasma götürmek üzere geldiğini zannetmiş, bunun üzerine ablarak elinde ki anahtan almış ve bulunduğu höce reyi açarak diğer bir takım azılı katillerin yanına gitmiştır. Orada bir kafıle teşkil eden bu azılı mahkumlar gürül tü, pahrdı ile öteye beriye hücum et meğe başlamışlar, hapisane jandar ma müfrezesi yetışerek ihafe kasdile havaya silâh atmış, bu suretle hâdisenin önü alınmıştır. İngiltere ve Japonya merikanm Japonyaya karşı dostluğunu izhar için büyük manevralar esnasında Japcn limanlanna bir Amerikan filosunu göndermeğe karar vermesi ve Japonyayı dahi ayni duygu ile Amerika limanlarına harb gemileri göndermeğe davet etmesi İngilterenin ziyadesile nazari dikkatini celbetmiştir. îngiliz împaratorluğu eski mütte fikine karşı dostluğunu ve samimiyetini izharda Amerikadan geri kalmamak için Japon limanlanna daha evvel bir filo göndermeğe karar verdi. Ja ponyaya gidecek Amerikan filosuna umum Amerika deniz kuvvetleri baş kumandanı Amiral Reeves bizzat kumanda edecektir. İngiliz filosu ise İngiliz bahriyesinin en maruf kuman danlanndan Amiral Dyerin kumandası altmda bulunacakbr. Bu kararlar İngiltere ve Amerikdnm Japon milletine karşı dostluk izhannda birbirlerile rekabet ettiklerini gösteriyor. Arzın üçte ikisinin yani Akdenizden Kalifomiyaya kadar olan sahanm üç büyük devlet arasında nüfuz mmtakalan namı altmda tak sim edilmesi için Japonya tarafınchn ileri sürülen teklifin nihayet Amerk;\ ve İngiltere tarafından esas itibarile kabul edildiğine artık şüphe kalmamıştır. İngiltereyi Japonyaya yaklaştıran mühim amiller vardır. Bunlardan biri îngiliz İmparatorluğunun en mühim dominyon''nnclan olan Avustralyanın son zamanlarJa emniyet ve selâme tinin, iktısadî menfaatlerinin Japonya ile dostlukta olduğu kanaatine varmasıdır. Garibdir ki İngiliz Japon ittifakının bozulmasında başlıca amil gene bir İngiliz dominyonu olmuştu. Harbi Umumiden sonra Kanada domin yonu Londrayı Japon ittifakında devam ederek Amerika ile arası aç;l dığı takdirde İngiliz İmnaratorlu ğundan aynlacağını bildirerek sıkış tırmışü. İngiltere hükumeti de imparatorluğu o zayıf devrinde inhilâîe ugTatmamak için çarnaçar Japonya ile ittifakını bozmuştu. Şimdi ise başka bir dominyon în giltere İıükumetini Japonya ile sıkı dost olmağa icbar ediyor. Eğer Amerika ile Japonyanın arası eskisi gibi açık olsaydı Kanada gene itiraz edebilirdi. Fakat Amerika Japonyaya dostluk göstermekte daha evvel dav ranmış olduğundan Kanadanın eski itirazda devamı artık varid değildir. İngiltere ile Japonyanın anlaşma lannda bir amil de Japonya ile Çin arasındaki an'anevî husumet ve zıddiyetin ortadan kalkmasıdır. Çin millî hükumeti mekteb kitablannda ve propaganda eserlerinde Japonya a leyhinde yazılan yazılan bile tayyettirmiştir. Japon mallanna karşı konulan boykot karan dahi her tarafta kaldınlmıştır. Çin işlerinde mütehassıs dört Japon generali Çinin Her tarafında tetkik seyahati yaparak halk arasında Japon husumetinin kalmadığını yakmdan görmüşlerdir. Avrupalılann ve Amerikahlann şarkî Asya siyaseti ÇinJapon husumetine dayanıyordu. Bu temel ortadan kalkbktan sonra eski siyasetin değiştirilmesi lüzumu or taya çıkmıştır. Bunu ilk anhyan An glo Sakson devletleri olduğundan he? ikisi de derhal başka bir politika tutmuşlardır. rat bürusu tebliğ ediyor: «Almanya, Cenevre hâdiseleri karşısında, ancak mütemmim beyanatta bulunulup bulunulmıyacağmı gördükten sonra bir vaziyet alacaktır. Cenevre kararı hertürlü ahlâkî ve hukukî esastan mahrumdur. Uluslar Kurumu Almanya ile kendisi arasındaki köprüyü kesmek suretıle kendi kendme şiddetli bir darbe indirmıs tir. Bu köprüyü yeniden kurmak U luslar Kurumunun işidir.» M. E. Bozkurda göre TiL'k Satılmış çiftlikler için emlâk alınmış edihîeri arasında cum Dahiliye Bakanhğına bir iskân suhuriyetçi yoktur İzmir saylavı Mahmud Esad Bozkurd dün înkılâb dersine devam et miş ve Türk rejimile diğer devletlerin rejimlerini mukayese ederek demiştir ki: « Bizde reisicumhur intihabı bir bakımdan üç derecelidir, denilebilir. Rus komünizminde cumhurreisi dört derece ile seçilir. Bununla beraber Molotofun geçenlerde söylediği nutka bakılırsa Rus komümzmi demok rasiye doğru ricat etmektedir. Demokrasi ile monarşiyi telif edenlere diyorlar ki: «Hükümdarlann içinde çok kötüleri çıkh. Fakat inkâr edilebilir mi ki dâhiler de yetisti» Bu safsatayı ileri sürenler ne demek istiyorlar? Onlar hUkümdarlann başta kalmasını isti yorlar. Hükümdarlar arasında belki dâhiler çıkabilir. Fakat milletler kendi aralanndan daha az mı dâhiler yetiştiriyorlar? Yeni Türk rejimi devlet şekli ola rak cumhuriyeü* kabul etmekle, faşist Italyadan yüksek bir rejijm almış demektir. Bir dereceli reisicumhur intihabı gerek iki ve gerek daha fazla dereceli intihablardan hem ilmen hem de manukan çok daha iyidir. Bizde cumhuriyet tesadüfen kabul edilmiş değildir. İste vesikalan: 1919 Erzurum kongresinin kararlan arasmda şöyle birşey var: «Bundan sonra milletin iradesi milletin idaresinde hâkim olacaktır.» Atatürk daha o zaman bir arkadaşma demişt iki: Nereye mi gidiyoruz? Milletin mutlak hakimiyetine, cumhuriyete!.. Türk Cumhuriyeti daha baştan düşünülmüş, işlenmiş ve zamanı gelince ilân edilmiştir. 1924 teşkilâtı esasiyesi «Türkiye devleti bir cumhuriyettir» dedi ve Türk inkılâbınm isti kametini çizdi. Acaba Erzurum kougresinden ev vel cumhuriyete dagru cereyanlar var mıdır? Ben çok aradım.. Fakat bulamadım. Şinasi, eserlerinde padışaha dualar etti. Abdülhak Hâmid bir eserinin bir kenannda «Tacı millete giydirmelidir» dedi, fakat o kadar. Namık Kemal bir eserinde «Bir gün gelir bir sullanla bir çoban bir olur» dedi.. Fakat cuınhuriyete raslıyamayız. Yalnız Fikretin «Tarih» adıra taşıyan şiirinde padışahlara isyanını görüyoruz. O kadar.. Hüseyin Cahidin eserlerinde de cumhuriyetçilik kokusunu duyamıyoruz. Edebiyaümızı baştanbaşa gezin, en kabadayısı an • cak meşrutiyelli bir hakanlık islemiştir. Yalnız bir tek adam vardır. Çok eskidir, fakat cumhuriyetin abidesi olarak tanıdığım bu adam Şeyh Bed • reddini Simavidir.. Bizde cumhuriyetin doğması, şu mektebin veya bu mektebin getirdiği birşey değildir, zaruretlerin mahsulüdür. Faşist rejim istilâadır. Ve Musoliniye göre istilâ bir milletin yaşaması için yegâne çaredir. Hitler ayni h'kirdedir. «Kavgam» eserinde şöyle di yor: «Bizim için haricde müstemleke aramağa lüzum yoktur, yanıbaşımızda koskoca bir müstemleke var, o da Rusyadır.» Türk rejimi ise modern medeniyerin ilim cereyanlan önünde ltalyan ve Alman rejjimlerinden üstündür. Türk milleti her millet için hürriyet ve istiklâl temenni eder. Fakat Türk milleti, kendi istiklâline hücum edecekleri, yok etmek kudretini haizdir.» Karar verilirken Londa 18 Deyli Telgraf gazete sinin Cenevre muhabiri, şu havadisi vermektedir: Konseyin kararından yanm saat evvel, bu kararın, Danimarka murahhası teklifi yolunda almması için çok çahşılmıştı. Telefonla bu murahhasla muhabere eden Alman Dış Bakanlı lığı, karar menfi bir şekilde alındığı takdirde, M. Hitlerin diğer devletlerle hiçbir arsıulusal müzakerelere girmekten imtina edeceği bildiril mekte idi. Franstzların sevinci Paris 18 (A.A.) İngiliz Fransızîtalyan tesanüdünü kuvvetlendiren Uluslar Kurumunun karan, matbuat tarafından büyük bir memnuniyetle karşüanmaktadır. Temps gazetesi diyor ki: «Ekseriyeti kazanmış olmak Fransa ve M. Laval için çok büyük bir muvaffakiyettir. Lehistan da ayrıca takdir edilmektedir.» Petit Parisien: «Uluslar Kurumu nun müsavat fîkrine müracaat eden Fransamn hareketi anlaşddı ve tas • vib edildi.» demektedir. Journal, şunları yazıyor: «Bu zafer, yalnız hakkın bir zaferi değildir. Ayni zamanda kat'i bir kararın ifadesidir. Bu, Uluslar Kurumu için bir muzafferiyet olarak kayde dilmelidir.» Birçok gazeteler, Danimarkanın imtinaının anlaşüması lâzım gelen bir hareket olduğunu ve bu mpmleketi tenkid etmemek lâzım geldiğini söy 1 emektedirler. Alman istihbarat bürosımun tebliği Berlin 18 f A A ) Alman istihba Boğazlarda istediğimîz müdafaa da müsavattır IBaşmakaleden mabaldl cak tahkimat denizden gelecek bir düşmana karşı olduğu için tamamen tedafuidir ve tecavüzî maksadlarla kullanılamaz. Karada bazı müstahkem mevkiler vardır ki, bir taarruz ordusuna, ileriye doğru atılmak için bir istinadgâh, bir kaide, adeta bir üssülhareke teşkil eder. Sahil istihkâmlan için ise böyle şeye imkân yoktur. Çünkü önleri denizdir. Hele, bizim Boğazlarda yapılacak tahkimat büsbütün tedafüî bir mahiyettedirler. Londradan gelen bir telgrafnamede Türk askerî kuvvetlerinin sevkülceyşi vaziyeti emniyeti temine kâfildir; deniliyor. Elbette Türk ordusu vatanı müdafaaya ve memleketin emniyetini temine kâfildir. Fakat İngiltere, İtalya ve Fransamn kara, deniz, hava kuvvetleri ve bunlann sevkülceyşî vaziyetleri de kendi emniyetlerini, hatta mükemmelen temine kâfildir. Böyle olduğu halde Almanyanın tam bir müsavatla silâhlanmasına razı olmak istemiyorlar ve üstelik kendi memleketlerinin ve müstemlekelerinin her tarafında arzu ettikleri gibi tahkimat yapıyor ve müstahkem mevkiler vücude getiriyorlar. Çünkü müdafaa tedbirlerini asla kâfi bulmuyorlar. O halde, Türkiyeyi, kendi candaman olan Boğazlan müdafaa hak Şerif Ali Haydar Beyrutta öldü Bir zamanlar, Istanbulda Evkaf Nazırlığı yapmış, bilâhare de Şerif Hü seynin yerine Mekke Emirliğinde bulunmuş olan Şerif Ali Haydar, uzun bir hastalıktan sonra, geçen aym yir mi dördünde, Beyrutta ölmüştür. Etabba Odasında kitab sergisi Etıbba Odosında bir hafta devam etmek üzere bir kitab sergisi açıirmştır. Etıbba Odası bu münasebetle bu hafta için İstanbul Radyosunda ve rilmek üzere bir konferans serisi tertib etmiştir. Dün akşam ilk olarak doktor Sü heyl «tıb tarihi» hakkında bir kon ferans vermiştir. Bu akşam doktor Kâzım tsmail, cyaralılara ne yapmah?», yarın doktor Osman Şerefettin «bulaşık hastahklardan koruruna», pazar günü profesör Fahrettin Ke rim «Cumhuriyetten evvel sağlık işleri» mevzulu birer konferans vere ceklerdir. kmdan, neden mahrum etmeli? Boğazlar meselesinde hak bizim tarafunızdadır. Müdafaa müsavatı hakkı kabul edildiği ve bu hak Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristana verildiği takdirde bize de verilmelidir. Bundan tabiî, bundan makul, bundan manukî birşey olamaz. ABtDİN DAVER Erzurum saylavı Nakiye, muallimlerin kıdem zamlarile makam tah sisatlarını tekrar alacaklarını ayın birinde İstanbul muallimlerine bildir ŞEHÎR İSLERİ mişti. O zaman, bir gazeteci bundan bahsederken, saylav Nakiyenin bu tel Yol parası grafı muallunler arasında memnuni Yol paralarının mahalle mümessilyet uyandırmakla beraber bir kısım leri tarafından iyi tahakkuk ettiril muallimler bunun nisan balığı olmamediğini gören Beledıye mahalle mü sından endişe ediyorlar, demişti. messillerile beraber yol paralannın Nakiye, dün bir muharrırımize resmî memurlar tarafından tahakkuk demiştir ki: ettirilmesine karar vermiştir. Bu ışe « Bu neşriyattan müteessir ol mayıstan itibaren başlanacaktır. BP dum. Ben arkadaşlarımın maişetlirılediyenin bu memurluklar için açü ni böyle nisan bahğı alayına feda tı imtihana 150 kişi girmiş, ancak 35 edecek bir kadm mıyım? Bu mesele kişi muvaffak olmşutur. Bunlann me halledilmiştir. Muallimlere makam muriyetlerini îç îşleri Bakanlığı tastahsisatlan ve kıdem zamlan veri dik etmiştir. lecektir.> Bizim aldığımız malumata göfc, Kurbağalıdere temizlenecek Kültür Bakanhğı bu hususta yeni bir Kadıköydeki Kurbağalıderenin fe lâyiha hazırlamakta olduğu gibi Fırna hali ötedenberi şikâyetleri mucıb j kada teşkil edilen bir komisyon bü olmaktadır. Belediye, derenin birçok tün ilk tedrisat işleri arasında bu melâğımlann ve mecralann akmasile bu seleyi tetkik etmektedir. hale geldiğini nazari dikkate alarak MÜTEFERRİK evvelâ bunun önüne geçilmesini ka rarlaştınlmış ve bu işi bu seneki Bir Fransız profesörü geldi programına koymuştur. Sorbon Üniversitesi profesörlerinBelediye Göksu deresinin de te mizlenmesi için tetkikat yaptırmak den M. Bronsvik şehrimize gelmiştir. tlim alanında kıymetli bir şahsiyct tadır. olan profesör önümüzdeki çarşamba Belediyede bir tayin günü Üniversite konferans salonunda Belediyenin eski şirketler komiseri bir konferans verecektir. Mazaffer geçen sene yapılan kadro Döviz kaçakçısı kadm da açıkta bırakılmşıtı. Belediye Mu zafferi tekaüde sevkedilen bir müfetDün îtalyan bandırah Vilisine vatişin yerine müfettişliğe tayin et purile Amerikaya gitmek üzere sa miştir. londan geçen Marikanm vaziyeti şüpheli görülerek muhafaza memuru Eyüb Eminönü yolunun Saadet tarafından üzeri aranmış vc açılması mantosunun yakası içine sıralanmış 95 dolar bulunmuştur. Operatör Emin zamanmda bir kısmının istimlâki yapılan Eyüb Eminİstenografi imtihanı önü yolile Silivrikapı yolunun açıl Yüksek Ticaret ve îktısad mekte ması için Belediye, Tramvay şırke binde mayısın iptidasında ilk iste tinden almacak paranm alınmasını beklemektedir. Birkaç sene evvel E j nografi imtihanı yapılacaktır. İstan yüb Eminönü yolunun en dar kıs bul Ticaret ve İktısad mektebi talebesinden başka haricden ve bilhassa mını teşkil eden Balıkpazanndaki Galatasaray lisesi talebesinden de işemlâk sahiblerine burasının ıstim lâk edileceği bildirilmiş, fakat para tirak edecekler vardır. Muvaffak o lanlara sertifika verilecektir. sızhktan iş yanm kalmıştı. iistimalı hakkında ihbaratta bulunulmuştur. Buna nazaran mübadeledcn evvel Katerinde bulunan Yusuf veresesi orada mutasamf oldukları Vurandas ve Kondoriçe çiftliklerini kırk beş bin c&ın lira mukabilinde bir ecnebi bankasına satmış; bunun on beş bin lirasını peşin alarak aralannda taksim ettikten sonra geri kalan alacak lanna mukabil bu çiftlikleri tekrar kendi namlanna ipotek etmişlerdir. Bir müddet sonra mübadele yapılmış, varisler Türkiyeye gelmişlerdir. Bunlardan bir kısmı îstanbulda kaîarak bir kısmı da İzmir, Adana ve Balıkesir vilâyetlerine gitmişlerdir. Her biri bulunduğu yerde asgarî yirmi bm, azamî altmış bin lira raddesinde isrihkak tahakkuk ettirerek hirçok emlâk abnışlardır. Verilen emlâkin mevzuu bahis çiftliklere mukabil olduğu, halbuki çiftliklerin mübadeleden çok zaman evvel satılmış bulunduğu anlaşıldığından bunlann geri almması ve tapu senedlerinin iptali hususunda te şebbüse girişilmiştir. Maamafih, mal sahibleri, malı satbklan adamdan parayı tamamile tahsil etmedikleri cihetle mallann da kendi üzerlerinde ipotek olduğu söylenmektedir. Iç Işleri Bakanlığı bu işe aid dosyayı ıstemişür. KÜLTÜR İŞLERİ Yeni Maarif Müdürü Münhal bulunan îstanbul Maarif Müdürüğüne tayin edilen Mehmed Emin dün yeni vazifesine başlamıştır. Muallimler kıdem zam ve makam tahsisatı alacaklar Muharrem Feyzi TOGAY Musiki jürisinin dünkü içtimaı Sümer Bankın Moskovaya yollacbğı talebe Bursa Valisi Evkaf Umum Müdürlü ğüne taym^dilecek Bursa Valisi Fazh vaki davet üzerine Ankaraya gitmiştir. Vali Fazlının İç İşleri Bakanlığı Müsteşarlığına tayin edileceği söylenmektedir. Fakat bizim dün aldığımız mevsuk malumata göre Fazh münhal bulunan Evkaf Umum Müdürlüğüne getirilecektir. ÜNİVERSİTEDE Roma hukuku kongresi Nisan sonunda Floransada topla nacak olan Roma hukuku profesörleri kongresine İstanbul Üniversitesinden medenî ve Roma hukuklan ordinar yüs profesörü Andreas B. Şvartz davet edilmiştir. Dün gelen muhacirler Dün şehrimize Bulgaristan ve Yu goslavyadan bir miktar muhacir gelmiştir. Yugoslavyalı muhacirler Elâziza gönderilmektedirler. Rusyaya giden talebe Çiçerin vajmru önünde da nazarî stajlar görecekler, aynca Sovyet Rusyadaki mensucat mü Leningraddaki fabrikalarda çalışacakesseselerinde Sümer Bank hesabına staj görecek olan mühendis ve talebelardır. lerden mürekkeb 45 kişilik kafile dün Rusyadaki bu stajdan sonra ustaakşam Çiçerin vapurile Odesaya harebaşı ehliyetnamesi alacak olan gencket etmiştir. lerimiz Nazilli ve Konya Ereğlisin Mühendis ve talebelerimiz Galata deki fabrikalann montaj ameliyesinin nhhmında Sümer Bank memurlan ve yapılacağı zamana kadar memlekete aileleri tarafından uğurlanmışlardır. dönecekler ve Sümer Bankın bu fabTalebeler doğru Moskovadaki Tekrikalannda vazife alacaklardır. nikon müessesesine gidecekler. bura Roma hukuku ve istatistik dersleri Jürinin dünkü içtimaından bir tnttba Cumhuriyet NOthası 5 Kuroftur Büyük musiki müsabakamıza gön'derilen eserleri tetkik eden jüri he yeti dün Konservatuarda üçüncü iç timaını yapmıştır. Bu toplantıda Müdür Yusuf Ziya, profesörlerden Ce mal Reşid, Muhittin Sadık, F«udi von Ştatzer, Laşinski bulunmuş ve ilk seçmeden bakiye eserler k.î milen çalınmıştır. Jürl perşembe günü yapacağı içti mada, aynlan eserlerden on tanesmı büyük konsere arzedilmek üzere ayıracaktır. Hukuk Fakültesinin ikinci sınıfmda okutulan Roma hukuku dersile üçüncü sınıfında okutulan istatistik dersinin intikalî tedbirlere tâbi dersler olduğu nazara alınarak talebenin bir an evvel bu iki dersten imtihan vermesi ve diğer derslere kolayhki* çalışması için bu derslere aid imti hanların mayıs başında yapıimasma Rektörlükçe karar verilmiştir. SeneJik 1400 Kt. Altı aylık 750 Üç aylık 400 Bir ayl.k tSO şeraiti I ^ JTfirkiye İ700 Kr. 1450 800 yoktur W» Hariç

Bu sayıdan diğer sayfalar: