20 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

20 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhariyet '• Dfinya Edebiyatından Adanada hummalı çalışmalar Japon şiirleri: Hay Kay Holivud bir sefahet ve çılgınlık diyarı mıdır? Ingiîtereden tekrar Amerikaya dönen büyük artist Clive Brook yazdığı bir makalede ((Hayır, diyor, orası bir ıstırab şehridir)) Hay Kay üç mısralı bir şiırdir. Üç mısraa sığdırılan başlı başına bir â lem... Japonlar âliminden köylüsüne ve amelesme kadar duygularmı, intı balarını, üç satırda, adeta uç fırçada bir tablo vücude getiren bir ressam gibi, şimşekten hatlarla çizerler. Seyahat eden bir Japon, bütün hatıra larını Hay Kayla tesbit eder. Bu şiirler çok canlı ve muciz olurlar. Telsiz asrının sürat ihtiyacını Japonlar bundan iki üç yüz yıl evvel şiirde duymuşlar ve tatbık etmişlerdir. Trende, vapurda bile projeler çizmek, etüdler yapmak mecburiyetin de kalan bir iktısadcı, bir âlim; bir kaç dakikalık istirahatten sonra bugun, Hay Kay yazabilır. Hay Kay lirik heyecan kapsül leri, sentetık ürperiş kompnmeleri dir. Hay Kay, Paul Fordun dediği gibi, «bir şebnem damlasında bir na mutenahı, kuçük bir dürbün ara sından seyredılen Bahrımuhit engınleri» dir. *** Meşhur Bashînm müridi büyük şair Kıkaku şu levhayı kaydetmışti: Bir kırmızı, kız böceği Kanadlarını kesin: İşte bir kırmızı biber! Mübarek bir adam olan üstadı Bashî bunu, bütün mahlukata kar şı iyi olmayı emreden Buda kanu nuna muhalif görerek, şu şekılde tashih eder: Bir kırmızı biber Ona kanadlar takın: İşte bir kız böceği! tki kuşun öttüğünü kaydetmekle bir sabah manzarası çizilir: Kuku kuşunun bağrışı Ondan sonra karganın haykırışı: Şafak! •** Belediye şehrîn imarı için öurmadan çalışıyor Atatürk heykeli 23 nisanda açılacak, caddeler genişletiliyor, su meselesi hallediliyor, yeni bîr sebze hali yapılıyor F*r Yukania Aaananm umumî görünüşü, mağıda AOanaya Tarsus girerken bir bakij Adana (Hususî) Son günlerde şehrimizde bazı belediye faaliyetleri göze çarpmaktadır ki bunlan şbylece sıralamak kabildir: uygun salâbet derecesine rağmen icilmez bir hale sokmaktadır. Bundan dolayık halk, hemen her evde kolayca cıkanlan çakma kuyulann suyunu ır mak suyuna tercihan içerdi. Halbuki bu kuyu sulannı nsalâbet derece'en 18 ile 50 arasında tehalüf etmekle beraber ekserisinin halâ lâğımlanna yakın bulunması, sızmtı yüzünden, bu kuyu sulannm da içmeğe uygun olmamasma sebebiyet vermektedir. Vakıâ iki üç yıldanberi Amanos dağlanndan ve Niğde, Bor gibi iyi memba suyu olan yerlerden damaca nalarla çok temiz ve hatta birçok ev safı itibarile Istanbulun memba sulanna bile tefevvuk eden içme sulan getirilmektedir. Fakat bu sulan nihayet, geçim vaziyeti müsaid olan aileler a lıp içmekte, diğer mekteb ve mü esseselerle umumî yerlerde ise kuyu suyu içilmektedir. İşte bu eksıklığı gören belediye, geçenlerde aldığı bir kararla şehrin şimdılik üç ayn yerinde çakma usulıle otuz kırk metro derinlıkte kuyular açhrmağa ve bulacağı suyu tahlil ettirdikten sonra içme ğe uygun görülürse halkm istifadesi ne tahsis etmeğe girişmiştir. Eğer bu usulle, umulan netice elde edilebılir se kuyu sayısı artınlacak ve içme su ihtiyacmın şimdılik böylece teminine çalışılacaktır. Genişletilen cadde: Saat kulesinin bulunduğu yerde caddenin pek dar olduğunu gözönüne a lan belediye, saat kulesi ile Acemham arasındaki sıra dükkânlardan bir kısmmı istimlâk ederek ve bir kısmı nm da yıkılma durumunda oluşunu raporla tesbit ettirerek orayı genişletmiş ve saat kulesinin arkasındaki dukkânlan da yıktınp kuleyi tam cadde or tasında bırakmıştır. Çok işlek olan bu cadde şimdi böylece genişlemiş ve saat kulesi meydana çıkmış vazıyettedir. Clive Brook Amerikaya döner dorunez çevirmege başladığı «Çeyiz Peşinde» filmincL Hakıkatte Holıvudda bir servet Holivuda daır Amerıkalılara mah toıre ıdaresı zamanında Fransız as toplanılabileceğıne pek emin değılim. sus mübalâğa ile anlatılan dedikodu kerleri Avrupanm dört bir tarafında Fakat buna rağmen para yapanlar da ların hakıkatten çok uzak oldukla Fransanın civanmerdliği, doğruluğu yok değıldir. Gözlerıle goren birçok rını meydana çıkaran meşhur İngiliz ve kibarlığı hakkında muhtelif hisler artisti Clive Brook bir makaîe yaz verirlerken Madam Tallien ve Mat kimseler Holivudun zevk ve safanın lıuküm sürdüğu bir diyar olmadığını mıştır. Bu yazısmda oradaki artist mazel Lange zamanında Parise giden anlamışlardır. Lokantalar dağer memecnebiler bütün gayretlerine rağmen lerin tarzı hayatları hakkında bir fileketlerinkınden mükemmel değıl bunlardan pek te eser göremiyorlarkir verebılmek için kendi yaşayışını dir. Bugünkü Londranın gece eglenanlatıyor. Clive Brookun anlattığı Ho dı. livud hayatı buyük şehirlerde otu Çıplak Girler, SexAppel oburlu celeri cıhetinden Amerıkayı çok geçranların kırda aradıklan hayata çok ğu, çılgmca danslar, şehvî buseler, tiğini kat'ıyetle söylemiyorlar mı?» benziyor. Bir makine doğruliğile e Gangsterler, Lady Lovlann çılgınlıkClive Brook makalesinde havyarı vinden stüdyoya, stüdyodan eve ve lan, Marlenenın delıhkleri, Kalıfor ve votkasile meşhur eski bir Rus gearasıra eğlence yerlerine yapılan kü niyanın birkaç kilometro murabbaı nerali tarafmdan idare olunan bir çük gezintilerle hayat gayet munta içınde geçen bu aykırı hayat bütun lokantaya artistlerin sefahat için dezam ve âsude geçmektedır. Amerikalüarın yaşayış tarzmın ay ğıl, generalın maceralarmı dinlemek Clive Brook makalesinde diyor ki: nası olabılir mi? Bazı adamları bu ıçın gıttıklerıni ilâve ediyor. runlarından tutarak sürükliyebıldıği <Eğer bazı defalar evimdeki rahat Eğer bu yazüanlardan bir netice koltuğumu bırakarak kabaralere fi ve bazı facialara sebebiyet verdığınçıkarmak lâzım gelırse Holivud sa den dolayı mıdır ki Mae Weste pek te lân gidip gitmediğimi sorarsanız, pek kinleri hakkında yegâne düşünece az zaman kabareleri evime tercıh et iftihar edilecek gıbi olmıyan bir ad ğimiz §ey hakikatte onların çok ça tiğimi söyliyebilirim. Holivuda ve takıldı? Eğer bunun böyle olduğunu Holivuddaki artistlere dair cEsraren kabul edecek olursak Greta Garbo lışıp, çok ıstırab çektıklerıdır. Şöh giz Hayat> namındaki kitabı yazan nun da esrarengiz bir perde arkasın ret kazanmak orada hangi bir yer Madam Vicki Baum artistlerin Holi da hayatını gizlemesini, evvelce ro den daha kolaydır? Fakat ne yazık vudda geçirdikleri sefahat hayatı lünü yaptığı Mata Hari gibi bir ha ki kazanılan şöhret çabucak elden yat yaşadığına, ve Marlene Dietrich, gitmektedir. Bugünun yıldızları hernm şayanı dikkat noktalaruıı alarak gun sokakta vaktıle dünun en buyük herkesın duyulup işitilen dedikodu yahud Gloria Swansonun iyi birer artıstlerıni teşkıl eden ve belki de lann mübalâğalı surette yapılan rek anne olmadıklarına inanmak lâzım gelir. yarm kendılerinin de katılacağı in lâmlar neticesi olduğunu pek güzel san grupile omuz omuza yürürler. anlatıyor. Bir muhit hakkında yalnız Peki, diyeceksiniz metettiğiniz bazılarıru dinlemek veya okumakla Bunu hepsi bilirler. Yüzlerce güzel bu sakin hayatın eğlencesi yok mu orası için muayyen bir fikir edinmek dur? Bu kadar para kazandıktan son komedıler yapmış olan Charles Ray kadar fena birşey tasavvur edemem. ra insan eğlenmez mi? Bütün bu arbugün karanlık bir salonda hızmet Çünkü tarihin kanunlarına bundan tistler o halde iktısada fazlasıle rı çiye âşık olan abdal bir uşak rolu daha mugayir birşey yoktur. Direc ayet ediyorlar. nü ovnamaktadır. Bizde şimdiye kadar Hay Kay tecrübe edilmemiştir. Gerçi bir romancınm cıldlerle kitaba sığdıramıyaca ğı bir mevzuu üç satırda çok kuvvetle ifade eden şairler olmuş. Fakat Hay Kayın hususiyeti, u çan bir hayali üç satırda tesbit et mek, akıp giden ıntıbaları bu üç ta raflı sed içınde zaptetmektır. **• Parke kaldırım: Hükumet konağı ile TaşkÖprü arasındaki kısımda Halkevi, belediye bahçesi, kız lisesi ve adliye dairesi gibi kurumlar bulunmasına rağmen bura da cadde bozuk düzen bir şose halınde idi. Belediye, şehirdeki diğer şosele nn de parkeye tahviline bir başlan gıc olmak üzere burayı «Toprak kale» nin bazalt taşlarile parke kaldı nm olarak yaphrmağa karar vermiş ve bu kararın tatbıkine de geçmiştir. Mahrun deniz. Hatıradan bir iz: Mehtabî Gaziantebde imar faaliyeti Bzlzâiye gıda maddeleri fiatlerini kontrol ediyor Gazianteb (Hususî) İmar fa aliyeti devam etmektedir. Esasen çok çalışkan olan Anteb halkı vakitle rini geceli gündüzlü memleketlerinin ilerlemesine hasretmişlerdir. Geçen seneki Anteb şehrile bu seneki arasında hayret edilecek derecede fark vardır. Yeni ikmal edilen Atatürk bulvan üzerinde güzel binalar yapılmaktadır. Anteb bu gidişle birkaç sene içerisinde tamlmıyacak derecede ılerliyecektir. Ziraat, ticaret, sanayide de imar faaliyeti derecesinde yürümektedir. Bu sene bereketli yağmurlar köylülerin yüzlerini güldürmüstür. fisuk ve diğer mahsulât çok iyidir. Geçen sene susuzluktan şikâyet e den halk bu sene sevinc içerisindedir. Sebze hali: Adana, seksen beş doksan bin nüfuslu büyük bir merkez olduğu hal de bugüne kadar sebze ve meyva pazan diye kullanılan Siptilli pazarı asla sıhhî bir şekil göstermiyordu. Şeh rin, gelecekte alacağı biçim de henüz bir mütehassısa tesbit ettirilmemiş ol duğu için burada esaslı bir sebze ve meyva hali yaptırmakta mahzur gören belediye, şimdi 1012 bin lira harcıyarak buraya muvakkat bir hal yaphrmağa başlamışrır. Esasen bütün kasablar bu pazar yerinin karşısmda, be lediyenin yaphrdığı temiz dükkânlara yerleşmiş olduklan için şimdılik en uygun derli toplu biçimde Siptilliden ba§ka müsaid bir hal yeri yoktu. Başla nılan bu hal, önümüzdeki aylar için de tamamlanmca burada şimdiye ka dar pek zavallı görünen pazar yen temiz, sıhhî ve göz alıcı bir hale gir miş olacaktır. Atatürk heykel ve parkı: Burada Atatürk için mükemmel bir heykel dikileceğini ve bunun için gerekIi olan hazırlıklann tamamlandığını biliyorsunuz. Bu heykel önümüzdeki 23 nisan bayramında merasimle açı lacakhr. Heykel, ayni zamanda bü yük bir abide halinde yapılıyor. Abi denin çevresinde 56 hektarlık büyük bir de park düzenlenmektedir. Parkm projesi mütehassıs bir zatın elinden cıkmış ve bir kısım ağac ve palmiyele rin dikilmesine başlanmışnr. Bu abi de şehirden yeni istasyona giden bü yük asfalt caddenin üstünde ve garb tarahndadır. Atatürkün ayakta ve üniformalı büyük heykelinden maada mermer kaidenin üç ayn noktasma konulacak ve Adana Kurtuluş mücadelesine aid olacak üç tane bronz timsal, bu abidenin Türkiyede eşsiz ve çok manah bir san'at eseri halinde yükselmesini temin edecektir. Gerek kaide ve gerekse heykel, iki Türk mimar ve heykeltraş, tarafından vücude ge tirilmektedir. Bundan altı yedi sene evvel Jhon Barrymore ile evlenen Dolores Costello kocasmın Holivudda Beverly Hillsteki evini terkederek iki çocu ğunu da beraber alıp Los Angelosta kiraladığı apartımana gitmiştir. Mister Dolores dostlarına yakmda kocasile arasında talâk davasmın başlı yacağını, kendisınin de beş seneden beri ayrılmış olduğu artistlık hayatına tekrar doneceğini söylemiştir. Diğer taraftan Jhon Barrymore yatile bir dünya seyahatine çıkmak istemektedir. Kendisine ondan aynl dıktan sonra diğer iki kişi ile evlenip boşanmış olan ikinci karısı refakat edecektir. Jhon Dolores üçüncü karı6i idi. Gerek Jhon Barrymore, gerek Dolores Costello aynlmak istemelerinin sebebini söylememektedirler. Altı senelik bir yuvanın yıkılması pek te menni edilecek birşey olmamakla beraber güzel ve kudretli bir sinema artisti olan Dolores Costellonun tekrar filme dönüşü Holivudda iyi bir tesir yapmıştır. Doloresin yanma aldığı çocuklarmın biri 5, ötekisı 4 yaşındadır. îspanyol filim yıldızı Rosita Moreno, Paramount kumpanyası dırek törlerinden Melvill Schanerle nişanlanmıştır. îzdivac merasimi haziranda yapüacaktar, Ayrıldılar Şarlo Rejisör Düsseldorf Vanpiri ile bir f ilm çeviriyor Holivuddan yazılıyor: Epey zamandanberi burada bulu nan cDüsseldrof Vampiri» fılmmin kahramanı Peter Lorre ile geçen gun uzun uzadıya görüştüm. Bir aralık dedi ki: «Cesur asker Şevik'» kitabmın sinemaya nakli hakkmı satın aldım. Sonra gidıp Mister Çaplinle görüş tüm. Bu kordelânın rejısörü olmayı memnuniyetle kabul etti. Baş rolü ben oynıyacağım. Fakat bu işe baş lamamız için Şarlonun kendı filmi nin bitmesi, benim de çevirmek üzere olduğum Dostoyevskinin «Cürüm ve Ceza» kordelâsmı sonuna erdır mem lâzımdır. Vakıâ benım şimdılik başka işim yok ama, rejısör Kapra meşgul.. Onu beklıyorum. Bunun için yaz sonundan evvel filme başlıyabi leceğimizi zannetmıyorum.» Peter Lorrenin bu fikri buradaki sinema mehafilınde pek ziyade tak dir olunmuştur. Çünkü Şarlonun idare etmesi için bundan münasib bir filim seçüemiyeceği kanaatindedir ler. Eğlenceli, mizahî, avni zamanda hicvî olan bu eserin «Şarlo Asker» kordelâsmın âdeta bir sözlü kopyası gibi olacağı tahmin edılıyor. Herbert Marshal, Paramount kumpanyasile mukavelesini yenilemiştir. Çevireceği ilk filmın ismi «Sabah, öğle, akşam» dir. Belediye faaliyeti ve yeni yapılan hal Bu sene ikmal edilen hale şehrin bütün sebzecileri ve kasablan yerleştinl miştir. Zemin çimento her dükkânda bol su, etraf temiz... Içeriye giren ler hale imreniyor. Belediye her gün gelen sebzelerin alınma fıatlerine kendi vergilerini, dükkân icarlannı da ilâve ederek sebzelerin ve etin kaç kuruşa sahlacağını asılan levhalara yazdınyor. Yabancı kimselerin bile al danmasına imkân yokur. İçme suyu meselesi: Adanada içme suyu işi başlı başı na bir meseledir. Şehrin bir kenanndan akan Seyhan ırmağımn suyu salâbet derecesi itibarile vakıâ iyi içme sula nndan sayılabilir. Fakat içindeki di ğer kötü maddeler, Seyhan suyunu bu Naci AKVERDI Gölcükte sevindirilen yoksul yavrular Sıhhat işleri Memlekette trahom mücadele he yeta, var kuvvetile çalışıyor. Her gun yüzlerce hastanm mücadele evinin ö nünde toplandığı ve hepsinin itina ile tedavi edildiği göriilüyor. Bu heyetin yalnız bununla kalmıyarak muayyen zamanlarda bütün evleri dolaşarak tedaviye gelmeği ihmal edenlere kart vermek suretile davet eylediği de va kidir. Memleket hastanesi de çok güzel çalışıyor ve herkesin rağbetini kazanmıştır. Fakat elli bin küsur nüfusu olan bu memleketin daha bazı şeylere ihtiyacı var. Meselâ bunlardan en mühimi çocuk bakımı evleridir. Muhasebei hususiyesi birçok vilâyetlere gore zengin olan bu şehirde gönül ister ki kendisine en fazla ihtiyac olan bir doğum evi de olsun. Rosita Moreno Sabah, öğle, akşam Peter Lorn» Gölcükte bundan üç ay kadar evvel bir Anneler Birliğî kurulmuştur. Birlik, bu kısa müddet zarfında yoksul çocuklara yardım yolunda çok faydalı işler görmüştür. Yukarıki r^sun sevindirilen v» giydiril lan göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: