22 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

22 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Konyada kar yağıyor, bir çoban soğuktan öldü! Boluda şiddetli bir kasırga tahribat yaptı, Irabzon kesif bir sisle örtüldü Konya 21 (Hususî) Dün ak şam başhyan şiddetli yağmur sa bahleyin kara çevirdi. Dört saat müddetle görül memiş şiddette lâpa lâpa kar yağ dı. Soğuk olma dığından köylü «mezruata, mey valara altın yağıyor> diyerek se vinmektedir. Bir facia Bozkır kazası mn Hoca köy nahiye merkezinde çobanlık etmek Konyadan bir manzara te olan Abdullah perdelerini uçurdu. Büyük caminin kar fırtınasına tutularak yolunu şa kubbesinin üzerindeki kurşunlan sö şırmış ve köyü bulamıyarak gece aküp attı. çıkta ve tipide kaldı&ından donmuştur. Trabzonda sîs Boluda kasırga Trabzon 21 Köylerde sis devam Bolu 21 Dün gece saat 3 te görülediyor. Yalnız Bayburda kadar olan mmeiş bir kasırga koparak bir saat sürdü. Birçok evlerin kiremid ve tahta yol münakalâta açılmıştır. 22 Kietn 1935 'Camhtrrivet' Bursanın îmarı için j K itablar arasında( beş senelîk bir İstanbul şehri rehberi Istanbul Belediyesi tarafından program yapıldı yaptırümı? ve bastırılnmtır. 240 570 bin lira ile şehir güezlleştirilecek Bursa «Hususî muhabirimizden» Belediye meclisimiz son toplanhsında beş senelik bir imar programı yapmış br. Pek dar olan Belediye bütçe«ne rağmen Meclis, şehri imar için birçok tasarruflar yapmak suretile büyük fedakârlıklara katlanmıştır. Bu programla yapılacak işler ve «arfedilecek para şunlardır: 156,500 lira parke tefrişine, 58,500 lira adi kaldınm yapılmasına, 38,000 lira kanalizasyona, 40,000 lira Gök dere sulannın heyelâna uğrattığı araziyi tutmak için bir istinad duvan yapılmasma, 45,000 lira asrî mezarhk lar inşasma, 23,000 lira Zafer mey danmın park haline getirilmesine, 25,000 lira itfaiye garajı inşasına, 25,000 lira bir sıhhiye dairesi yapıl masma, 25,000 lira yeni bir darülâ ceze inşasına, 37,500 lira yeni bir hal yapılmasına, 8,500 lira stadyomda tenis, yüzme havuzu ve duvar inşa sına, 5,000 lira çocuk bahçesi yapıl masma, 5,000 lira umumî halâya, 4,500 lira su deposuna, 5,500 lira bir hayvan pazan kurulmasına, 8,000 lira mezbahaya, 5,000 lira Cumhu riyet meydanınm düzeltilmesine, 3,000 lira Temen yeri mesiresinin ıslahına, 5,000 lira belediyeye bir depo yapılmasına, 5,000 lira bir lâboratuar in şasma, 15,000 lira Sedbaşmda bir belediye mıntaka binası yaphnlmasına, 18,000 lira elektrik tesisatma, 10,000 lira muhtelif inşaata sarfedilmesi kabul olunmuştur. îmar için beş senede Belediye bütçesinden çıkacak paranın yekunu 570,500 liradır. Belediyeler Bankasmdan yapılmasına karar verilen (150) bin liralık istikrazm (100) küsur bin lirası Ulu dağdan şehire yeni sular getirmiş olan Lunit Amosson şirketine verilecektir. sahife ve 38 haritayı havidir. Matbaacılik ve Neşriyat Türk Anonim şırketi, Istanbul (1934). Bu şehir kılavuzu tstanbuüulara, Is tanbulu sevenlere ve tstanbula gelen yabandlara belediyemizin güzel bir armağnidir. Bu bizde şimdiye kadar görüimemiş bir eser olduğundan bele diyemize teşekküre mecburuz. Gerçi bu eserin neşrini geçenlerde Bay Yunus Nadi muteber gazetesinde bir baş makale ile büdirdise de kitabin ehemmi yetinden dolayi bir kere daha ondan bahsetmek isteriz. Şehir rehberleri nesretmek diğer roemleketlerde pek eski vakitlerdenberi âdet hükınüne girnvştir. Hele Leypçikte çoktandir muhtelif lisanlarda olarak Bedeker tarafından çik&rtlan kırmizi kablı yüzlerce rehberler seyahate gidenler için mntlak elde bulunması lâzim gelen kitablardir. Bunlar son zamanlarda kisim kısim belli • baslı mütehassislar tarafından da ya • zildığından ehemmiyet kesbetmisler ve âdeta ilmî me'haz halini almislar • dır. Gene Almanyada çikan Meyer ve Fransada çikan Joan rehberleri çok defa seyyahlarin ellerinde görülüyor. Iste bunlarin da tstanbul ve Türkiye için birer cildi vardır. Fakat gayet muhtasardir. Gene İstanbol için «Gu ide touristique de Constantinople» namîle M. Mamburi iptida fransizca bir rehber çikarmıştır ki £ki defa tabolunmuf ve sonra da tiirkçe, almanca ve ingüizce basilmistir. Gene M. Mamburinin tertib ettiği fransizca Ankara rehberi hakkuıda geçenlerde borada bir makale yazmişhk. Fakat Belediyemizin IDünya kadınl •** ; yorlar? j ia n e Mt] K.anun h u z u r u n d a n dr « « kadın erkek müsavatı F/ansız kadın avukatlarından Maria Veran ile bir mülâkat Yazan: Suad Derviş Atinada 8 idam kar an Divanıharb firarî General Kamenos ile arkacfaşlannın idamlarına karar verdi, Papulasın da idamı istendi Atina 21 (Hususî) Kavala Divanıharbi gıyaben muhakeme ettiği Bulgaristana kaçan asi zabitlcr hak kındaki hükmünü vermiştir. Firarilerden General Kamenosla miralay Bakırcis, binbaşı Burdaros, kaymakam Ponkas, Papastamatios, (Cumhuri yet muhafızı) teşkilâtının reisi Zat ros, Vasilikosla avukat Yonnifos gıyaben idama, miralay Rentis, Gun* lakis, Stratudakis, Kolokotronis, yüzbaşı Yanukakis, Pulimenos gene gı yaben müebbed küreğe, diğerleri de daha hafif cczalara mahkum edilınişlerdir. •3>j' • t .•».••«*•••"*• •»» Papulas ve arkadaşlarmm muhakemesi Atîna 21 (Hususî) Cumhuri yeti koruma demekleri umum reisi Papulas ile derneklerin diğer erkânını muhakeme etmekte olan divanıharbde dün hükumet komiseri iddianamesini okumuştur. Komiser bu derneklerin isyan hareketindeki faaliyet ve alâkalarını izah ve maznunlardan her biri Paptılat Kameno* nin mes'uliyetleriı.i tasrih ettikten sonra General Papulas ile Kimisis ve miralay Vakkasm idamlannı, diğerlerinin de muhtelif cezalara çarptınlmasını istemiştir. Divanıharb suçlulann avukatlan müdafaalannı bitirdikten sonra hük münü verecektir. Drama Belediye reisi mahkum oldu Drama 21 (Hususi) Buradaki divanıharb belediye reisini üç sene hapse mahkum etmiştir. Dün bir saylav ve talebe grupu geldi Dünya kadınlarının mitingi İngiliz kadın saylavı kürsüye çı kmca bütün salon çok sürekli ve u zun alkışlarla dirildi. Ladi Astor kısaca şunlan söyledi: « Türkiyeye ilk defa geliyorum. Atatürkün kuvvetli görüşüe Türk kadmı, bugünkü mevkii almasaydı, bugün biz burada toplanmış olamazdık. Biz dünyanın her tarafmdaki kadınla ve kadınlık hareketlerile alâkadanz. Türk kadınının istikbalinden çok şeyler bekliyoruz. Bazı memleket lerde kadınlar henüz bütün haklarını alamamıslardır. Biz bunlara cesaret vermek için burada toplamyoruz. Feminizm bir ihtilâl ve ayni za manda bir tekâmül hareketidir. îh tüâl hükumet değiştirir. Fakat ka dınlık ihtilâli medeniveti de değiş tiriyor. Biz en iyi erkeklerle, en iyi kadınlan bir arava getirerek çok sa kin, tamamile sakin bir dünva yap mak istiyoruz. Bunun için de manevî cesaret lâzım. Bundan 25 sene evvel 40 memleketin kadmı burada toplanacak ve bu toplanışa Türk kadını peçesiz olarak iştirak edecek deselerdi, inanır mıydınız? Yahut gülmez miydiniz? îşte biz bugün burada toplamyoruz. Türk kadını hür ve serbest olarak yanı mızdadır ve içlerinde saylavlar bile var. Demek ki ilerliyoruz. Büyük adam, Atatürk, kadmın memlekete yapacağı iyüiği çabuk anlamıştır. fcte bugün bunun mes'ud netıcesmi gö rüyoruz.> Ladi Astor çok alkıslandı. Saylav Türkâmn hitabesi Bundan sonra Antalya savlavı Türkân da uzun bir nutuk söyledi ve dedi ki: « Şu kürsüden, genc Türkiyenin aziz misafirlerini selâmlamakla bahtiyanm. Bu hitabeyi dünyanın en hür ve mütekâmil kadmı yerinde yapmaktan ayn bir sevinc duyuyorum. Türk kadını, bu yüce mevkie gelmezden evvel neydi? Ve şimdi nasıldır? Bunu anlatabilmek için memle ketin değişişinden evvelki ve sonraki vaziyerİni gözden geçirmek ve bun dan sonra Türk kadınınıo haklannı (Ba?rarct/ı binncl sahlfede) ayrü vapurla soV>re dönülmüştür. Miting Evvelce hazırlanan program mu cibince arsıulusal Kadınlar Bırlığı azaları dün akşam saat beş buçukta Tepebaşında Şehir Tiyatrosunda, kadınlığın hakları ve vazifeleri mev zuu üzerınde bir miting yapmışlardır. Halk tiyartro salonunu hıncahmc doldurmuştu. Söz söylıyecek olan mu rahhaslar daha evvelden tiyatronun sahne<sinde yer a'mışlardı. Matmazel Gourdun sözleri f Saat tam beş buçukta, Türk Kaduı Birliği başkanı, mitingin başladığını bildirdi. İÎk sözü alan, Birliğin Ce nevre murahhası ve Cemiyeti Ak vam, çocukları himaye komisyonu azasından İsviçre murahhas heyeti başkanı Mel. Emilie Gourd kadmlığın hak ve vazifelerinden, Cemiyeti Ak vamdaki kadınlık hareketlerinden bahsederek ezcümle dedi ki: « Cemiyeti Akvamda kadmla erkek arasında tam bir müsavat vardır. Birçok işlerde birçok kadınlar, er kek meslektaşlarıle birlıkte çalışmaktadırlar. Bu meyanda Cemiyeti Ak vamm, çocukları koruma komisyo nundan bahsedebilirim. Burada, muhtelif memleketlere mensub yüksek kültür sahibi birçok kadınlar çahş maktadır. Zaten kadının çalışması demek bu mesainin erkeklerle mutlaka her sahada ayni şekilde olması demek değildir. Her insanm fıtrî kabiliyetine göre vazife taksimi en doğrusudur. Şurası muhakkak ki bir kadın bir erkekten daha müşfiktir. Bu itı barla çocuk bahsinde herhalde ileri safta bulunurlar. Çocuk, yarınm nesli demek olduğuna göre, bugünün en mühim mese lesidir. Eğer bunu lâyıkile yapa cak olursak vazifemizı başarmış o luruz.» Lady Astor kürsüde Bundan sonra, şehrimize dün sabah ekspresle gelmiş olan tngiltere parlamentosu azasından Lady Astor söz almıştır. Lady Astor, tngiltere ve hatta bütün dünyada tanınmış meşhur sui • rajet ve kuvveüi bir batibdir. bugün bastirdığı tstanbul rehberi on lardan biisbütün baska birşeydir. Gayet kullanişlı olan bu kitab herkesin elinde bulunmağa lâyik, hatta tstanbulu hakkile tanimak istiyenlerin elinden düşmemesi lâzimdir. Çünku o güzel haritaları ve sokak isimleri vasitasile bize Istanbulun köşe ve bucağmı göstermekte ve öğretmektedir. Rehberin basilmasi için matbaası çok itina etanis • tir. Kitabin tertibine gelince, sahife 1 • 151 e kadar lstanbulun tekmil sokak ve cadde adları alfabe usulile yazilıdir. Bunda 6215 sokak ve cadde adı var • dır. Bu cetvellerin nasil kullanıiacagı MUSA sahife 234 te gösterilmistir. Sahife 152 den başliyarak Istanbul sehrinin kisaca tarihi, nüfusu, idarî taksimatı, maliyesi, arazisinin Ölçüleri, meskun binalar, ticaret yerleri, resmî binalar, limanı, ticaret hareketi, borsaları, şirketler, bankalar, tramvay, havagazi, elektrik, telefon, su işleri, cemiyetler ve Dün, Romanya vapurile Kösten kulübler, sihhat müesseseleri, hastaneceden şehrimize Romanya âyan ve ler, mektebler, Üniversite ve kütübhameb'usan azalanndan mürekkeb elli neler göriilür. Sahife 186 dan itibaren kişilik bir kafile ile gene Romanyalı Istanbul Vilâyetine aid malumat, hu • talebelerden 80 genc gelmiştir. susî idare, mahallelerin adlan, Adli • Dost memleket saylavları ve ta ye, Maliye, Maarif teşkilâtı tekrar külebeleri Galata rıhtımmda Romanva tübhaneler, bilcümle mektebler, parkkonsolosu ve konsolosluk erkânı, Rolar, bankalar, camiler, sefaretler, kon manya kolonisi ve Üniversiteli gencsoloshaneler, saraylar, müzeler, oteller, lerimiz tarafmdan karşılanmıslardır. tiyatrolar, sinemalar, işte bunlar bü • Romanya âyan ve meb'usan aza tün 230 uncu sahifeye kadar yaıihdir. ları vapurdan çıktıktan sonra otomoŞehre dair olan bu izahatli kısimda billerle şehirde bir gezinti yapmışlar birçok tekerrürler vardır ve şehirle visarayları ve müzeleri gezmişlerdir. lâyet bazan kanşmıştir. Kitabda dört Romanyalı talebeler de Üniversıteli ayrı harita ve metin bittikten sonra sigenclerle birlikte şehirde gezintıler ra numaralarüe 34 tafsilatlı harita yapmışlardır. beraber cildlenmiştir. Bu haritaîarı pek Romanyalı meb'uslar ve talebeler güzel bir surette çizen ressam Bay Sapaskalye vortularını şehrimizdc ge lim Yusuf sahife 231 235 te bunlarm cireceklerdir. nasil kullanilacağmı tarif ediyor. Bu ve vazifelerini mütalea etmek lâzım haritalann nefaseti cidden takdire şa dır. yandir. Bay Salim Yusufun beş sahifelik izahatmdan baska rehberin tekmil Bize birkaç sene içinde bir lik kaç asırlık hamle yapmarmza imkân metni İ İstanbul Vilâyeti mektubcusu veren Büyük Şef Atatürktür. Onun olup esasen çehircilige derin vükufu obu memlekete ettiği iyiliği dünya kulan Bay Osman Ergin tarafından cem ve teîif olunmuştur. Kendisini burada rulalıdanberi hiçbir ulus adamı memtebrik etmek bir vazifedir. leketine yapmamıştır. Onun büyük eserini biz tavsiften âciz bulunuyoruz. Rehberin ne gibi noksanlan oldu • Halbuki muhayyilelenn almadığı bu ffunu müellif kendisi son fasilda bildiriyer. Bu rehber esasen yalnu yol ve işlere bizzat o vücud vermiştir. Kamâl meydan adlarile umumî binalarin yerAtatürk adı bu milletin vicdanında lerini göstermeğe mahsus olduğundan ilelebed yaşıyacakhr. Ona karşı duyşehrin asan atikasüıa ve abidelerine duğumuz sonsuz saygıyı sizin önü dair fazla malumab samil değildir. FanÜ7de de bir defa daha tçkrarlıyorum.» kat ümid ederiz ki bu faydalı kitab pek Prenses Kantagözenin nutku yakin vakitte satılıp bittikten sonra iTürkândan sonra Romanya mu kinci ve üçiincü tabılarmda daha zi • yade malumat bulunur ve eksikleri tarahhas heyeti reisi Prenses Kanta mam edilir. gb'zen uzunca bir nutuk irad ederek kadmın birçok vazifelerinden bahset Kitabin clidi daha biraz kuvvetli olti ve «bizim istediğimiz kadın evıni mak lâzım geldiği gibi sahifelerin yanlanndaki kulaklarda görül en harfler parfümöri dükkânına çeviren kadın ve numaraların çabık kıvrümaması ideğil, evinin bütün ihtiyaçlarile ya çin bir çare düsünmelidir. kından alâkadar olan, bütçesini tan Herhalde rehberi kullananlara ha • zim eden, sabahtan akşama kadar çaritalan açıp katlamakta itina üe mua • lışüğı işten yorgun argın eve döncn mele etmelerini tavsiye ederim. Çün kocasını avutan, ona bu yorgunluğunu kü sonra yerlerine yerleştirmek pek hissettirmiyen ev kadını istiyoruz» degüç oîur. Cildin üzerinde kitabin fiati miştir. Prenses hararetle alkışlanmış ve arkasinda ismi yazilmiş olmak lâ • ür. zimdı. Fakat bunlar ufaktefek şeylerDiğer nutuklar dir. Son söz olarak bu kitabin neşrini Bundan sonra Fransız murahhası büyük bir sürurla karsilariz. Mm. Brunschvicg, Hindistan murah Halil Etem ELDEM hası Mm. Hüseyin ve Avustraiya murahhası Mis Littlejohn da aynı meInhisarlar müdürü geldi alde birer nutuk söylemişler ve alkış lanmışlardır. Gözlerini tedavi ettirmek üzere bundan bir müddet evvel Viyanaya giden Nutuklardan sonra Uluslararası Inhisarlar Umum Müdürü Mithat Birliğin genel başkanı Mm. Corbet dün sabahki trenle Istanbula ddnmüş Ashby mitinge gelenlere teşekkür ettür. mi§ vc merasun de böylece bitmiştir. Rumen misafirler Fransanm çok tanınmış avukatla nndan biri olan Madam Maria Weronu Park otelinde buldum. Sabah yapılacak deniz gezintisine hazırlan mış. Otelin tarasasında sabah kahvaltısı ediyordu. Kendisine sorduğum bütün suallere Fransız milletine has olduğunu duyduğumuz zarafet ve nezaketle cevab verdi. Kendisine:' Madam diye sordum. Kongre de kadmla erkeğin kanun karşısında müsavi haklara malik olmasını müdafaa eden nutkunuzu alâka ile dinle miş olanlar içerisinde bulunuyorum. Size bunun hakkında bazı sualler sormaklığıma müsaade eder misiniz? Buyurunuz efendim. Kanun karşısında kadın ve erkek müsavatından anladığınız şey nedir? Bir tanesi miras meselesi, ikincisi kadmın kendi parasmı idare hakkı, üçüncüsü bir ecnebi ile evlenmiş olan kadmın kendi devletinin tabiiyetini muhafaza etmek hakkı. Şimdiye kadar Uluslararası Kadın Birliği bu meselelerden en fazla biriyle alâkadar olmuştur, zannın dayım; kadmın tabiiyeti meselesıle! Evet, hakkımz var, doğnıdur. Şimdiye kadar en fazla bu mesele ile alâkadar olduk. Neden bu meseleyi en birinci plânda tutuyorsunuz?.. Bu çok mühim bir meseledir de ondan. Erkekler ecnebi kadmlarla evlendikleri zaman kendi tabiiyetlerini nasil muhafaza ediyorlarsa kadınların da ayni hakka malik olmalannı istiyoruz. Bunun aksi kabul edildiği, yani kadın kocasınm tabiiyetine girdigi zaman ortaya çikan mahzurlardan en kuvvetlilerini Umumî Harbde gör dük. Bir düşmanla evlendiği için düşmanm tabiiyetinde sayılan bir sürii kadınlar kendi memleketîerinde üsera karargâhlanna kapatıldılar. Bunu nutkumda da söyledim ya. Fakat kadının mill\yetini kaybetrnesindeki zararlar yalnız harb zamanma aid değildir. Meselâ miras meseleleri de mevzuu bahis... Biz Fransız kadınlan da Türk kadınlan gibiyiz. Yani evlendiğimiz zaman kiminle evlenirsek evlenelim daima kendi milliyetimizi muhafaza etmek hakkını kazandık. Fakat bu tabiiyet meselesi bütün dünyada düzelmedikçe kadının daima müşkülâta düşmesi ihtimali vardır. Meselâ bir FranS'.z kadmı bir Avusturyalı ile evlense Avusturya kanunlan Avusturyalı erkeklerle evlenen kadınlan kendi tebaasmdan addettikleri için onlar Avusturyalılar indinde Avusturyalı, Fransızlar indinde de Fransızdır. Yani iki milliyeti vardır. Bu iki milliyet me selesi miras ve talâk işlerinde sonra servetin idaresi gibi hususlarda çok mühim rol oynar. Bu kadmı hangi milletin kanunlanna tâbi tutmak lâzimdir. Bakmız size birşey soyliyeyim. Bizim Fransız kanunumuza göre biz Fransız kadmlan servetimizin idaresi kendi elimizde değildir. Fakat buna mukabil bir hakkımız vardır, ecnebi ile evlensek te Fransız kalmak.. Bir Fransız kadını bir İngiliz erkeğile evlense lngilizler indinde İngiliz telâkki edilir. ingiliz kadınlan da servetinm idaresine sahibdir. Bu izdivacda paranın idaresi meselesinde bir anlaşamamazlık çıkarsa bu meseleyi hangi milletin kanununa göre halletmeli? îste bir me>ele... Bir mesele daha var: Amerikalîlara göre Amerikalı ile evknen kadın kendi tabiiyetini muhafaza eder. Fakat kadın kendi memleketindeki kanuna göre muamele görür. Eger ecnebi ile evlenen bu kadın kendi devletinin tabiiyetini muhafaza edemezse bu defa kendi memleketinin tebaalı ğından çıkar, hem de öbür tebaaya giremez ve milliyetsiz kalırdı. îşte bi zim La Heyde yaptığımız bir kon feransta bunu mevzuu bahsettik. Ve kadının bu son vaziyet karşısında kendi tabiiyetini muhafaza etmesine müsaade eden bir karar ittihaz ettik. Bundan sonra 1933 te gene aynı gaye ile Montevideuda toplandık ve kadmın ecnebilerle yaptîğı izdıvaclarda daima kendi tabiiyetini muhafaza etmesine karar verdik. Bu defa konstrede ben bu muahedenin aynen kabulunü teklif etmiştim. Fakat diğer mem leketlerin murahhaslan bunu kabul etmediler. Neden acaba?... Madam Maria Veran Doğrusunu ıstersenız ben bu nun sebebini anlamadım. Bu tezi müdafaa eden, esasen bu haklara malik olan Fransız kadını idi. Bu haklara malik olmıyan diğer kadınlar ne fikre istinaden bunu reddetliler, ben anla madım. Fransada miras meselesi nasil dır, kız ve erkek evlâd ayni haklara mı maliktir? Evet hiçbir fark yoktur. Fransız kanunu karşısında er keğin faikiyeti nerelerdedir? Biz Napolyon kanunu denilen kanununuzun kadınlar hakkında çok müsamehakâr olmadığını duyanz. Evet öyledir. Fakat biz Fransız kadınlan intihab hakkına malik olmadığımız halde bir sürii haklar elde ettik. Meselâ bunlardan biri ve en mühimmi de bizce şu tabiiyet meselesidir. Fakat bizim kanunumuz malla rımızı idareden bizi menettiği için çok ağırdır. Bunun tadili lâzımdır. Size birşey sormak istiyorum. Fransız gazetelerinde kanlannı iha netleri yüzünden öldüren Fransız kocalannın beraet ettiklerini sık sık okuyoruz. Fransız erkeği kendine ihanet eden kansını öldürürse Fransız ceza kanununa göre beraetıne mi hükmediLr?. Hayır. Yalnız bir koca kendi evinde karsınm ihanetini br cürmü meş hud olarak tesbit ettiği zaman bu cinayeti yaparsa; bunu esbabı muhaffefeden olarak alırlar. Fakat beraetine hüküm verdirmez. Yalnız bizde kıskanclık yüzünden kocalannı veya sevgililerini öldüren kadınlar da beraet etmektedir. Elbet onun da farkmdasınız.. Evet hakkımz var. Buna sebeb nedir. Jüri mi? Evet jüridir. Geçen günlerde bir gazetede okudum. Memleketinizde bir ana ile bir üvey baba birlikte üç yaşmda bir çocuğu döğerek öldürmüşler. Onlar dan biri beş, diğeri on seneye mah kum oldular. Böyle vahşiyane bir cinayeti de bu kadar hafif tecziye etti ler. Görüyoruz ki Fransız jürisi ca nilere fazla müsamahakâr... Acaba jüri olan mahkemelerde adalet tama mile tatbik ediliyor mu?.. Bize in sanlann tesir altmda kalarak adaleti bihakkin ifa edemedikleri zannı geli yor. Jüri usulü bazan iyi bazan da söylediğiniz gibi fena netıceler veri yor. Jüri kalmalı, fakat bu heyet daha münevver insanlar arasından secilmelidir. Ben jürinın kalkması taraf tan değilim. Eskiden bizde çocuk düşürme davalan cinayet mahkemesin de görülür ve cok müşkül vaziyetler de bu çareye başvurmuş kadınlar daima beraet ederlerdi. Şimdi mu^~kemeler ceza mahkemesinde yapılıvor ve orada jüri olmadığı için daima mahkum oîuyorlar. Galiba daha da uzun konuşacak tık. Fakat otomobillerin bekledı&ini haber verdiler. Tenezzüh vapuruna yetişmek istiyen Madam Maria Ve Ton telâşla paltosunu giyerken ken dısine teşekkür ederek yanından ay nldım. SUAD OERVİS Fuad Köprülü Paris Üniversitesuıd** ia:< tarihi hakkında konferans vttr:. üzere bundan bir müddet evveı Fransaya giden Üniversite hocalanndan Fuad Köprülü dün Istanbula dönmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: