26 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

26 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kurukahveci MEHMED EFENDi MAHDUMLARI En iyi kahveyi tatarlar oft«n ÎSTANBUL CAĞALOĞLU u S6n8 NO. G İ J O U Telgraf re mektmj tdresi: Cumhariyet, Istanbıu . Posta kutusrı: İstanbul, No. 346 Teielon: Başmunarrlr re evl: 22366. Tahriı heyetl: 24298, Idare ve matbaa fcısmlle Matbaacıük »e Neşriyat şirketi 24299 • 2429a umhuriyet Cnma 26 Nisan 1935 Vs. Hayretimizi mucib olan sebebler makale sahibi olan o zamanki yüzbaşı Vilmerin bu yazılarda ayni zamanda meydana verdiği kendi duygu ve düşünceleridir. Bu duygu ve düşünceler Türk ordusuna ve Türk milletine aid olmak itibarile bizi yakından alâka dar eder. Meselâ: Yüzbaşı Vilmer şöyle yazıyor: «Rusya ile tngiltere ve Fransayı birbirine el uzatamıyacak hale ko • yan; «O» olmuştur.» Değerli bir asker olmak itibarile Büyük Harbden evvel Türk ordusuna getirilen Alman talim heyetinin ba şında bulunan generalin hatırasına saygısızlık etmek arzusunda değiliz. Fakat tariht ve millete aid haklan tanıtmış olmak için burada şu hakikati beyana mecburuz ki Liman Paşa; ancak bir ordu komutanı idi ve Ça nakkale Boğazına ordusile gelmezden evvel Türk harb plânı hazırlanmış ve Çanakkale işgal edilmiş bulunuyordu. Itilâf devletlerinin Çanakkaleye ta arruzu beklenmekte idi. Ve Liman PaAnafartalar graptt kmrtanJam tnirm şa umumî tertibat arasında vazife allay Muttafa Kemal Bey Çanak mış bulunuyordu. Müellif tarafından kale tiperlerinde beyan edildiği veçhile metanet ve rezayiat vererek hâkim ve galib kal saret göstermişse, ancak her askerin dığı «Çanakkale» muharebe meyda borcu olan bir şey yapmışta. nında General Limanı da bu şeref ten hissedar bir mevkie çıkarmıştır. (Arkan 11 inci aahifede) Gazetemiz bugün sahifedir Türkiye Ormancılığını lleriletmek için Tutulacak yol: 7 iç olmazsa yollardan biri. Bu yeniden onnan yetiştirmek usulünün genel bir borcluluk halinde bütün memlekete maledilmesi usulüdür. Başta hükumet olarak memlekette her kurumun ve yapabilecek durumda olan her adamın orman yetiştinneğe koyulması kanunla kuvvetIendirilmiş genel bir kural (kaide) oIacaknr. Orman dediğimiz zaman bundan ağac anlaşılmahdır. Herkes ve her kurum kendi haline göre az veya çok ağac yetiştirecektir. îşte Türkiyeyi yeniden ormanlı kılacak ucuz, fakat kese bir yol. Yapılmasını istediğimiz iş gözlerde büyiimesin. Türkiyede her belediye haline göre on dönümden birkaç hektara kadar bir ağac tarlasınm fidanlannı dikerek onu konryabilir. Dilimizdeki (koru ormanlan) sözündeki koru sözü bile işin bize hiç yabana olmadığmı göîtermeğe yeter. Koru ormanlan demck yetişip yaşamasında istenilerek korunan ve hatta bazı yerlerde üzerlerine titrenen ormanlar demektir. Şimdi çocukluğumuz anılannddn (hatıralanndan) köyümüzün hemen bitişiğindeki çoğu genc çam ağaclann* dan bedenleşmiş (vücudlaıımış) bir •rman parçasma koruluk denildiğini düşünüyor ve onun açık anlammı elli bu kadar yıl bir arahkla şimdi daha iyi, daha aydın anhyoruz. Ormanlar ağaclann kesilmesile defil, kesilen ağaclann yerlerine yenüennin yetişmemesile yıkılabilir, yok olabüir. Ağacı kestirmiyeceğim demek. olmıyacak işi omuzlamaktır. Yetişen ve iyice büyümüş olan orman ağacım siz kesmezseniz o kendihğinden ihtiyarhğmın sonuncu olarak çürür ve düşer. Kesilmc çağına gelmiş ağaclar kesildikten sonra onlann yerlerinde yenilerinin yetismesini sağlaştırdığınız gün ormanın hiçbir ziyana uğramamasuıı da sağlaşbrmış olursunuz. Burada sözü kendiliğinden ağaclanma veya insan eliyle, demek fidaniıklar yolu ile ormanlaştırma usulleri üzerinde uzatmak istemeyiz. Burada bizim söylemek istediğimiz şey hiç ormansız yerlerde orman yetiştirmek işidir. Zonguldak kömür havzamızda sütunluk ağaclardan konuşurken aydm bir maden bilginimiz Ispanyada bir maden şirketinin kendisine lâzım direklik ağaclan, kendisinin yebştirdiği okaliptüs ağaclan ormanı çevresinden elde etmekte olduğunu »öyliyerek gözlerimizi dört açtı. AvTupanın bazı memleketlerinde özel (hususî) yeni ormanlar yetiştirildığini ötedenberi biliyorduk. Almanyadaki yer yer yüzlerce, hatta binlerce hektarlık taze çam ormanlanm kim bilmez? Ancak okaliptüs, azçok sıcak iklimlerde çama göre çok daha çabuk yetişen bir ağacdır. Bunu Ziraat Bakanlığımıza ve memlekete çabuk sonunc verir bir iş olarak göstermeğe koşmaktan kendimizi alamadık. İspanyada ekaliptüs orraanlan yebştiren şirket, bu ağaclann gövdelerinden odun ve kireste olarak faydalandıktan başka onlann yapraklarm Türk milletine aidhaklarla tarihî hakikatlere bir tecavüz Çanakkale zaferini Liman Paşa ve Alman zabitleri kazanmışlar! Çanakkalede İstanbulu ve Türkiyeyi kurtaran kumandan, bir Alman gazetesinin iddia ettiği gibi Liman Paşa değil. milletin felâketlerine karşı daima göğsünü germiş olan büyük ki^tarıcı Atatürktür Almanyada millî sosyalistlerin na şiri efkân €Völkischer Beobachter» gazetesinde «Çanakkale Galibinin Hatırası» serlevhasile uzun bir yazı gör dük. Büyük Harbe iştirak etmiş olan bütün devletlere mensub herhangi bir askerin dost olsun, düşman olsun ilk bakışta bu serlevha ile hiç tereddüdsüz olarak (Arıburnu) nda Tü men (fırka) komutanı, Anafartalarda or (ordu) komutanı olarak çar pışan cKamâl Atatürk» ü ve Türk ordusunu hatırlıyacağına hiç şüphe olamıyacağından Türk milletine ve ona aid her yazı ve söz gibi dikkat ve alâka ile okumağa başladık. Okudukça hayretimiz arttı. Hayır; bu yazı harbin başlangıcında Türk ordu su hizmetinde bulunan bir Alman zabiti tarafından Alman heyeti reisi olan bir generalin hatırasını yad için yazılmıştL Güzel... Askeri ve insanî bir fazilet olan sadakat ve arkadaşlık duygusunun bir izi olmak itibarile ve eski silâh arkadaşımız olan bir ordunun Türk üniformasmı senelerce taşımış bir komutanı için söylenmiş sözler bakımından General Liman fon Sanderse «Çanakkale galibi» sı fatının izafesini çok görmeyiz. Zira Türk ordusu; müttefik Itilâf ordu ve donanmasuıa karşı bir seneye yakın devam eden kanlı savaşta (200,000) Tevfik Rüştü Aras geldi Dış işîeri Bakanımız intıbalarını anlatıyor Tevfik Rüştü Arasm İtalyan Hariciye müsteşarı, Yugoslav ve Romanya Dış Bakanlarile yaptığı mühim mülâkatlar Dış Işleri Bakanı Tevhk Rüştü Aras dün sa bahki ekspresle Avrupadan şeh rimize gelmiş tir. Tevfik Rüştü Aras Sirkeci is tasyonunda Vali Muavini Rüknet tin, Fırka Vilâyet ldare Heyeti Reis' vekili Ali Rıza» İstanbul Emni yet Müdürü Fehmi. Türk Yu nan Muhtelit Ha Tevfik Rüftü Ara», Sirkeci ittasyommda kem mahkemesi bitaraf reisi M. seyin fevkalâde içtimaı dolayısile Ceve birçok dostlan tarafından karşılannevreye gittim. Giderken Belgradda mıştır. Bir polis müfrezesi Dış Işleri kaldım. Yugoslavyanm kıymetli BaşBakanını selâmlamışar. vekili ve Hariciye Nazın dostumuz Tevfik Rüştü Aras Sirkeciden doğYevtiçle bol bol konuşmak hrsahnı ruca Park oteline gitmiş, öğleden sonbuldum. Ondan sonra Milânoda bir ra şehir içinde hususî bir gezinti yap gece kaldım. Orada beni lutfen Skala mıştır. Bu akşamki trenle Ankaraya operasma davet etmek nezaketinde bugidecektir. lunan ttalya Hariciye müsteşan M. Dif Işleri Bakanmm beyanatı Suviçle kendisinin Stresa meşguliyetleri arasında hayli görüşebildim. Tevfik Rüstü Aras dün aşağıdaki Cenevrede gayet tabiîî olarak bu beyanatta bulunmuştur: (Arkan tekizind tahifede) « Bildiğiniz gibi bu defa Kon Lüzumsuz bir seyahat Denizyolları Umumî Müdürü yaptıracağımız vapurlar için tetkik seyahatine gitmemelidir, bu seyahate harcanacak paraya yazıktır Hükumet, deniz ticaret füomuzu yeni gemilerle kuvvetlendirmeğe karar verdi. Bu gemileri yaptırmak ü zere Kamutaydan 10 milyon liralık tahsisat istendi. Tahsisat lâyihası bugünlerde Kamutaydan çıkacak, bundan sonra Denizyollan Umumî mü dürü bir heyetle A\Tupaya giderek vapurlann ısmarlanacağı müessese • leri seçmek üzere tetkikat yapacak tır. Yalnız Denizyollan Müdiri U • mumisi değil, bu on müyonluk tah sısatla Adalar ve Yalova için de vapurlar alınacağı cihetle Akay Mü dürü dahi bir tetkik seyahatine çıkacaktır. tki Umumî müdür seyahat için en münasib mevsim olan bu ükbahar gunlerinde Akdenizin ve Manşın çi çekli sahillerini dolaşmak üzere çantalarmı hazırlarlarken biz bu seyahatlerin lüzumu ve faydası üzerinde biraz durmak istiyoruz. Denizyollan Umumî Müdürile Akay Müdürünün yeni vapurlarımızı ıs marhyacağımız bahri inşaat müesseselerinde tetkikat yapacaklannı ve en Makdonald itham ediyor «Almanya sulhyolunu tıkamış, birçok devletleri hâkimiyeti altına almıştır» Fransnlar hududdaki istihkâmları üzerinde birçok Alman tayvareleri uçtuğunu iddia ediyorlar Londra 25 Makdonald, Millî işçi hrkasının yan resmî gazetesi olan Nevs Letterde, «Almanya, sulh ve Stresa» serlevhası altmda neşretüği makalede diyor ki: «Almanya sulh yolunu nkamışür ve bu yolun üstündc şimdi dehşet hüküm "" Inglliz Başbakan süriiyor. Almanya silâhlanmakla bir çok Avrupa devletlerini hâkimiyeti altına almıştır. Almanya, kendisine em nıyet edilmesini istemekte, komşulan na karşı hiçbir fena niyet beslemedığini söylemektedir. Kendisinin komşularmdan kabul e demiyeceği bir şekildeki şifahî teminatın onlar tarafından kabulünü istemektedir. Almanya, korkulan ve şüpheleri uyandırmadan evvel Avrupada büyük bir emniyet vardı. Berlin hükumeti isteklerinde müfrittir. Almanya aradığı şerefi ve sempatiyi kazanamamısbr ve bütün Avrupa devletlerinin şüphelerini uyandırmıştır.» Makdonald makalesini şu sözlerle bitirmektedir: {Arkast sekiMnd Nüfus meselesi harble halledilmez! Japon sefirini uzak Şarkta vaziyeti böyle görüyor Viyanadan dönen Japon elçısi M. Tokugava dun bir muharririmize şunları söylemiştir: « Japonyanm ticaret sahasmda diğer mılletlerle rekabet ettiğini söylüyorlar ve bunun için iki sebeb gösteriyorlar: Japonyanm parasmı dü şürmüş olması ve ucuz adam çalıs tırması. Japonya gerçi parasmı dü [Arkast beşinct sahtfrde) KENDİ KENDÎMİZİ TENKlD YUNUS NADt (Arkast içüneu sthtfede) Bugün Reşad Nurinin romanı ve soruyoruz. 23 nisan: Abidin Daver. Üçüncüde: Sinema meselesi: A ğaoğlu Ahmed. Bugün de bu: Ercümend Ek rem Talu. tefrikası. Dârduncüde: Çaaknakle Dikkatler. Fennin dilile: Profesör Beşincide: Salih Murad. Siz de bu fikirde imsiniz? Sabi ha Zekeriya. Görüşler ve görünüşler. Suad Dervişin romanı. Küçük hikâye: Suad Altıenıda: Derviş, büyük kumandanlar; Bali Bey: M. Turhan Tan. Avnıpada, 6 reportaj: YediucHet Kadmlık âleminde: Sabiha Zekeriya.. Sekizineide: Spor haberleri, Veni zelos tefrikası. Dokuzuncuda ; Havacılık bahisleri. Onuncuda: Tarihten bir yaprak: M. Turhan Tan. îkincide: Yunanistanda intihab hazırlıkları başladı General Kondilis «Son isyan hâdisesinin tekerrür etmemesi için çok şiddetli tedbirler aldık» diyor [Atina muhabirimahsusumuzdan] Atina 25 Bugün mayısın 19 unda yapılacak umumî intihabatın mayısın 26 sına talik edildiğini bildiren resmî bir tebliğ neşredilmişür. întihabattan evvel örfî idarenin kaldınhnası evvelce kararlaştınlmıştı. Divanıharbdeki işlerin uzaması üzerine böyle bir talika mecburiyet hâsıl olduğu anla'l^aktadır. İntihab hazırlıkları întihabat hazırlıklan başlamıştır. Merketde de, vilâyetlerde de faaliyet gittikçe hararetleniyor. Hükumet partisinüı Makedonya ve Trakya için yapbğı namzed listesi kapanmıştır. Kondilis partisine bütün Yunanis tanda 18 meb'usluk tahsis edilmiştir. Eski Hariciye Bakanı Mihalakopu losla arkadaşlannm hükumet komfei neremma dahil olacaklan söyleniyor. Metaksas ile arkadaşı eski kültür bakanı Turkevasilisin de iştiraklerinJen bahsedilmektedir. Başbakan Çaldaris yakmda Selâ niğe giderek intihab nutkunu söyliyeUrkan leMsind s*hitc4c) mükemmelini araştınp vapurlan onlaCemiyetimizde bu yıl, geçen ytlra ısmarhyacaklannı yukarıda söylelardan daha ileri bir anlayıs belirmi^tik. diğini bize Çocuk Haf tan da gös(Arkmn 11 inci aahifede) terdi. Bir kısım çocuklarımız bahar ııııııııııııııiHiıııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııiMiııııııiMiıunııııııutıııııııııııııınııınııııııııııııııınııııııııııııııııınıııııııııııııııııınııiMiııuniHi çiçekleri gibi her gonle sevinc ürpermeleri ve genişlik verirken ba • ktlan çocukların yantnda bakılmı • yan Ve bakılamıyan yavruların halleri yüreklerde daha sert bir tokuz olarak düğümleniyor, Can boğazdan geliri . Zengin veya fakir bir aileye bmğît olmakta cacuğun fazileti veya kabahati nedir ki bir kınm yav rulmr kutlu bir hayat surerken di • ğerleri yerlerde sürünerek daha ilk gonce çağlartnda sanki insanltk dısı saytlacak bir yaşayısa hükutri' lenmiş olsvmlar? Sevinilecek çeydir ki eemiyet ba aet ayırdımı barkal mağa başhyan bir yörekle gözo nvtne almağa koyalmuştur. Halbuki buran bn çok büyük irin ya.ln.ix göze görünen bir yanı dtr. Bunun daha acıklı bir yanı daha vtrrdtr ki 0 dm kimaemim gSrmediği yeni doğmnlardan oe dimyaya gixle~ rini henüz açmağa çaltstıklan S murlerinin ilk gunlerinde, ilk aylarında illâ yaşayayım diye çabalı yanlardan sanki bir zemheri sm ğile vurulmua ciçekler gibi atcptr »a pır dokulen küçüklerin halidir. İs tatistikler, Türkiyede eoeak öZümlerini ortalama hetabla %2S ola • rak gosteriyor. Biz bu rakamtn btm~ dan da artık olmastndan kerkartz. îşte devletin üzerinde durmcağt büyük bir ı>. Bir i? ki Türk eemi • yetinin temeli tayılta yeridir. Çocuk haf tası Ffânnzlartn Saind Nazair bahrt inşaat tezgâhlanndan bir manzaraı Normandi tezgâhta Büyük müsabakamız Tafsilâb 8 inci sahifede okuyunuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: