18 Ağustos 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

18 Ağustos 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET xo Agnstos 1333 Türklerle Süngü Süngüye No. 280 A. DAVER Çanakkalede Çinilerin macerası Çanakkalede bir muvaffakiyet ümidi kalmaması, oranm tahliyesinin mevzuu bahsolmasını ve Bonra da bunun tahakkukunu zarurî kılmıştı Tfirk kaynaklarmdan Oamanlı erkâmharbiyesi ne diyor? Osmanlı erkânıharbiyei umumiyesinin 'Cihan Harbinde Osmanlı harekâtı ta ihçesi cüz: 1 Çanakkale muharebatı) simli 65 sahifelik hulâsasmda da (Çanakkalenin tahliyesi) faslı şundan iba rettir: «Anafartalar harekâtının ademi mu yaffakiyeti üzerine Fransa hükumeti General Sarrayın kumandasında olarak Çanakkaleye 4 ve İngilizler de 2 fırka göndermeğe karar verdiler. Fakat bu kıtaahn gönderilmesi için, eylul nihayetlerin de, Fransız darülharbinde yapılması mukarrer olan taarruzun neticesine intizar Çanakkalede Intepede Bulgar topla edilecekti. Bu sıralarda Bulgaristan se rından mürekkeb 222 numaralı batarferberliğini ilân ettiği gibi Alman ve Ayamn kumandam birizinci mülâzim vusturyalılar da, Sırblara karşı tedarikâta Mehmed Ali başlamışlardı. Bunun üzerine Fransızlarla İngilizler Sırbistana muavenet için Se mıyan bu hatıralan aynen naklediyo lâniğe bır kuvvei sefenye göndermeğe rum: karar verdiler. Çanakkalede de artık mu Topcu zabitl Mehmed Alinin hatıraları vaffakiyet ümidı kalmadığından tahliye «1326 da ağır topçu mülâzimi olarak mevzuu bahsolmağa başladı. Birinciteş topçu mektebinden mezun oldum. Kur'a rin içinde Çanakkalenin vaziyetini tetkik ile üçüncü ordu emrine verildim. Beni etmek ve mütalealarını bildirmek üzere talih Yanya müstahkem mevkiine attı. Sir Çarls Monro gönderildi. Müşarün Orada bir sene kadar kaldıktan sonra ileyh, vaziyeti tetkik ettikten sonra ver Işkodra müstahkem mevkiine nakledil diği raporda tahliyenin lüzumunu bil dim. Oradaki ağırtopçu alayının birinci dirdi. İngiltere hükumeti, son karannı taburu birinci bölüğüne verdiler. Bir Vermek için Çanakkaleye Lord Kiçneri müddet sonra, mülhak olarak müstah de gönderdi. Lord Kiçner de vaziyeti kem mevki erkânıharbiyesine verildim. gördükten sonra ayni fikirde bulundu. Müstahkem mevki kumandam erkânı Çanakkalenin tahliyesi için kat'î karar harb miralayı Ali Kemal Sırn (sonra Verildi. Fakat yalnız Anafartalar ve Amütarekede umum jandarma kumandam rıburnu mmtakaları tahliye edilecek, Sel olan mütekaid general Ali Kemaldir, sadilbahir mıntakası ise deniz harekâtma is nırırn) müstahkem mevki erkânıharb retinad noktası olmak üzere muhafaza edi isi kolağası Keramettin (şimdi general) lecekti. Buna göre icab eden istihzarat idi. Balkan Harbinin ilânile beraber böyapıldı ve 6 birincikânun 1331 de, Sed lüğüme iltihak ettim. Bilâhare ikinci tadilbahir cephesinde bir setir taarruzu ya bur üçüncü bölük emrine verildim. Ba pnlarak 67 birincikânun gecesi Anafar taryamm topları 12 lik havan idi. Buratalar ve Anburnu mmtakaları tahliye e dan ifraz edilen bir topla Taraboş mın dildi. takasının 620 rakımındaki tepe istirad Sonradan Seddilbahirde kalanlar ln noktasının müdafaasına verildim. Orada gtliz kıtaatına taarruz etmek için Anafar Karadağlılara güzel dayaklar attım. talar ve Arıburnunda Osmanlı kuvvetle Mıntaka kumandam kaymakam Mah rinin Seddilbahir cephesinde toplanmak mud Kâmil (bilâhare Harbi Umumi ta oldukları ve Almanyadan pek çok de Erzurum cephesi kumandam olan ve mühımmat ve harb malzemesi geldığı vefat eden Mahmud Kâmil Paşa) ile haber ahnması üzerine Seddilbahirin de aramız epey açıktı. tahliyesine karar verildi ve bu cephe daBir gün en sıkı bir ateş esnasında bir hi 2627 birincikânun 1331 gecesi tah tezkere aldım. Bunda, Mahmud Kâmil, liye edildi.» sen düşmana ateş etmiyorsun, seni iha Görülüyor ki bu tarihçede tahliye fas neti vataniye ile itham eder ve kurşuna lı pek sudan yazılmıştır. Elimdeki Türk dizdiririm, diyordu. vesikalannın tahliye hakkında verdikleri Ben de hemen kâğıdın arkasına «şu malumat bundan ibarettir. kadar mermim kalmıştır. Serian mermi Çanakkale muharebelerinin son bir gönderiniz» diye yazıp cevab verdim. bilânçosunu yapmadan e\rvel, bu muha İşkodrada mermi azlığı bir mesele idi. rebelere iştirak etmiş olan bazı Türk Düşman üç gün üç gece o tepeyi bom zabitlerinin bana göndermek lutfunda bardıman etti. Takriben on bin mer bulunduklan hatıralarını bu tefrikaya mi attı. Saniyede on mermi geli ilâve etmek istiyorum. yordu. Biz buna mukabil nekadar mermi Topçu birinci mülâzimi Ali atsak beğenirsiniz? Yüz yetmiş beş mermi! Fakat canlı noktalarına attık. DüşBabanın hatıraları manın taarruz cephesi dar olduğundan Evvelâ, orduda topçu arkadaşlan abu mermiler gayet müessir idi. Arazi garasında «Ali Baba» diye anılan ve Çanakkale muharebelerinde, Anadolu tara yet arızalı ve taşlık olmakla beraber, evfında hatıratını naklettiğim Fransız ağır velce düşmanın en çok taarruz etmesi ihtopçu yüzbaşısı Föyün karşısında bulu timali olan yerleri tesbit etmiş ve mesanan 222 numaralı bataryanm kumanda felerini yazmıştım. Ben de ara sıra atış nı birinci mülâzim Mehmed Aliden baş yapıyordum. Düşman topçusu hem mevlıyacağım. Bu fedakâr topçu zabiti şim kiimi öğrenmesin, hem de fazla mermi atdi, Mersinde Belediye mühendisidir. Ba mıyayım diye tam düşmanın taarruzu ana hatıralarını Çanakkaleden değil, Bal nında ateş ediyordum Çünkü cepane pek kan Harbinden başlıyarak göndermek azdı ve muhasarada olduğumur için lutfunda bulunmuş. Esasen pek uzun ol arkası da yoktu. (Arkan var) dandı, değil mi? Ahbablarımdan mı? Bu hükmü nasıl veriyorsun? Ben ondan birçok defalar bah solunduğunu işittim. Kendisinden her bahsedilen kadının ahbabım olması mı lâzımdır? Hatırladığıma göre senin ahbabmdı. Belki de unutmuşsundur. Yanılıyorsun. Kendisile hiçbir hususiyetim yoktu. Yalnız tanırdım. Nasıl bir kadmdı? Evvelâ güzeldi. O cins güzclden hoşlanan için çok güzel bir kadındı. Kocasını deli ediyordu. Tercüme eden: Ömer Fehmi Başkut Genc mıydı? Henüz yirmi beşinde bile yoktu. Oh... Oh doğrusu mükemmel! Ya kocası? Dostum, kusura bakma ama bu senin faptığma Donkişotluk derler. Hemen hemen altmışındadır. Yanılıyorsun! Kimdir bu adam? Sebeb? Dostum, suallerini artık pek uzatBen bu davayı yalnız reklâm için Ü2e tın. Izdivacdan evvel onu kimse tanı rime alıyorum. mazdı. Bu yüzden hakkında birçok deFarney elini çenesine koymuş, gözlerini dikodular yapıldı. Şimdilik bu kadarla kırpmadan arkadaşına ve patronuna ba iktifa et. İleride daha fazla malumat kıyordu, Dromond bu inadcı bakışa bir veririm. Hoş sen o zamana kadar »azetebessümle mukabele etti. telerden de birçok şeyler öğrenirsin ya! Farney sordu: Şimdi biz işimize gelelim. Ben matmazel Kontes Sanjak senin ahbablarin Kler Buval ile meşgul olmani isüyorum. "Cumhurlyet,, In bölemi: 7 Izmir (Özel) Şehrimîzde bir ek* tarihî çiniler çalmakla suçlu ınşaat müteda olduğundan haberi yok, yahut ta (Bastarafi 1 inci sahifede) mek derdi vardır. Fabrikacılar ve uncu ahhidi Kâmille bu çinileri satın almakla Yoksa güzel İstanbulun en güzel yer bizim adayı sivrisinek bulunmıyacak larla, fırıncılar anlaşamamaktadırlar. Nisuçlu tellâl Vahe isminde iki kişi yakala leri sayfiye olmaktan çıkacağı gibi hal kadar temizlenmiş zarmediyorlar. Oda hayet İlbaylık, Parti ve Uray, müşterenarak Adliyeye verilmişlerdir. Suçlu kın sıhhati de tehlikeli şekilde bozula içinde rahatça el, kol, ayak sallamadan ken bu işi tetkike başlamışlardır. Bir kooturmak kabil değil. Denizde kayıkla ların dün Sultanahmed sulh birinci ceza caktır. misyon, tetkikat yapmaktadır. mahkemesinde sorguları yapılmıştır. KâAziz karilerimizden aldığımız cevab gezerken bile insanı rahatsız ediyorlar. Şikâyetçi olanlar, fırıncılardır. Ayni Adamızda bir tanecik sıhhiye memuru mil bundan altı, yedi sene kadar evvel ları neşre devam ediyoruz: da yoktur. Eğer sivrisineklerden tabiye zamanda halk cephesinden bir ekmek sebili tamir ettiğini; tamirden sonra '•ençSivrisinek baskını dersi almak istiyen varsa Burgaza gel pahahhğı mevzuubahistir. Buğday piyaperlerin kalan eşyayı kendi evine götür<Yatağa girer girmez sivrisinek de sin. Adamızda çamlarm yarısı hastadır sası düstüğü halde fabrikalar, un fiatle düklerini; çinilerin de bu arada gıttığini, rini kırmamışlardır. Fabrikatorların da fakat kendisinin haberi olmadığını, ge nilen mahlukların anî baskınile karşı ve bu yüzden sinek çoğalıyor. Mücadebazı iddialan vardır. Fakat bunlardan çenlerde bir gün Vahenin evinde bir ka laşıyoruz. Biraz dalmak mümkün değil. le doktorlarının tenezzül edip adamıza kredi ile un alarak iş yapan fırıncılar: vanoz görerek on sekiz lıraya satın almak Yorganı üstümüze çeksek sıcaktan pat da uğramalarını isterim.> « Bugünkü un fiati yüksektir. KreBurgazadasında Melih Yonsel istediğini; kendisinin de razı olduğunu; lıyoruz, açsak si\Tİsinekler mahvediyor. Bu yüzden her gece sabaha kadar uy di ile iş ördüğümüz için fabrikatorlar fi yalnız Vahenin kavanozu aldıktan sonModada atleri istedikleri gibi tutuyorlar. Beri tara çinileri de görerek onları da beraber kusuz kalıyoruz. Mücadele riyasetinin «Sivrisinek mücadelesi birkaç sene dikkat nazarını biraz daha celbetmenizi raftan da Uray ekmek narkını yükseltmiistediğini söylemiştir. evveline kadar Göztepe ve Erenköy tarica ederiz.> yor ve biz, adeta zararına çalışıyoruz.» Vahe ise; odun tellâlı olduğunu; Kâraflarında çok iyi sonuçlar vermişti. Erenköy Kozyatağı Bostancıyolu 98 Demektedirler. Işi tetkik eden komismile odun sattığı için bir gün evine gittiBir iki senedir bu mücadelenin arkası sayılı evde M. Hüseyin Ertan yon, İzmirde bir nevi ekmek çıkarmağı ği zaman bir kavanoz görerek bunu satın kesildiğinden tekrar üremişlerdir. De düşünmektedir. Bu ekmek gıda kuvveti Kınalıda vaziyet almak istediğini; Kâmil de razı olduğu ğil yalnız bu semtlerde, temiz bir muitibarile şimdikine muadil, fakat fiat itiiçin başka bir adam bularak getirdiğim <Sıtma mücadele reisinin, gazeteni hit olan Modada bile başgöstermiştir. barile daha ucuz olacak ve «halk ekmeve bu adamın kavanozla beraber çini zin çok yerinde olan anketini «manasız» Bu mücadelenin tekrar başlaması ve ği» adını alacaktır. lere yirmi üç lira verdiğini, Iâkin kendi diye tavsif etmesi çok gücümüze gitti. Modaya da teşmil edilmesini saygılarla sinin elli lira istediğini, gelen adamın ev Biz Kınabadada da sivrisinekten bunal dilerim.» Kızılaym kermesi velâ razı olmadığı halde sonradan elli dık. Yüzler değil, binlerle saldırıyor Adres: Moda Sakızağact No. 51 lirayı vermeği kabul ettiğini, o sırada da lar. Güneş battıktan sonra yataklanmKızılay cemiyetinin eski ve yenî eğFeridun Cen polislerin gelip çinileri aldığını bildirmiş za ve her yere filit piiskürtmeğe tahamlenceleri bir araya toplıyarak zengin ve Yeşilköy Bakırköy arasında tir. Mahkeme; suclular hakkındaki da mül edemezseniz daha gündüzden ci güzel bir programla 17 eylul 935 cumarrivrisinek yuvalart vaya gayrimevkuf olarak bakılmasma; binlikler altma girmeği göze almalısı tesi günü Taksim bahçesinde hazırladı«Göztepe ve Erenköy havalisinde o ğı kermes saat 16 da başlıyarak sabaha şahidlerin çağırılmasına karar vermiştir. nız. Ne o, guya yazm dinleniyoruz!. Bizim bildiğimiz sivrisinekler gece çı turanlardan sivrisinekler hakkmda ma kadar sürecektir. kardı. Halbuki bunlar sabahlan da alumat soruyorsunuz. Biz Yeşilköyde oHepiniz davetli bulunduğunuz bu man dedirtiyorlar. Mücadele olan yer turanlar dahi ayni rahatsızlığı çekmek kermesin davetiyelerini şimdiden cemide bunlar çok manasız değil mi? Say teyiz. Bilhassa geceleri pencere önünde yet merkez ve kollarında veya Taksim oturma imkânı yoktur. Çünkü Eren gılar.> bahçesinden aramanızı tavsiye ederiz. köylülerin dediği gibi insanm üzerine Kınalıadada öğretmen M. Göksan Ankara (A.A.) Hava tehlikesini bulut gibi üşüşmektedirler. Yeşilköy değil, Sinekköy! bilen üyeler listesi: Yeşilköyle Bakırköy arasında bazı Rüstem Zeybe (Ayvalıktan) 20, Ensari <Yeşilköye yazlığa geldik. Küçük bir yerlerde durgun sular vardır. Oralan Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunAbdülvehhab 20, Cahid 20, Emin Ba bebeğimiz var. Cibinliğin üstünü dün yuva yapmış olan semtimizin sivrisi lardır: kırlı (Irağacdan) 20, Ördeki Hacı Hafız gece saydım. Tam 73 tane sivrisinek nö nekleri ayni zamanda çok zehirlidirler. Mehmed (Büyükada), Tanaş (Hey Ahmed 20, Eyüb Hacı Mustafa Ayan bet bekliyordu. Gece çocuğuma meme Mücadele teşkilâtınm nazari dikkatine beli), Salih Necati (Bahçekapı), Cağoloğlu 20, Muzaffer Dolmacıoğlu 20, Meh vermeğe kalktığım zaman ikimize de konulur.» oğlu (Cağaloğlu), Sıtkı (Lâleli), Hik med Zerdüğümlü (Nizipten) 25, Güler öyle saldınyorlar ki bir kolumla meme Yeşilköy Baharistan sokak Ziya, met Cemil (Küçükpazar), Üniversits (Iskilipten) 20, Kumpani Dassürans verirken öbür elimle büyük bir bezi n Adem ve Mehmed (Vezneciler), Ziya Nur* /Âksaray), Erogeneral Türkiye direktörü İpp bir Efa sallıyorum ve bu suretle ikimizi de kofilos (Samatya), Haîntfi (Şehremini), Cerrahpaşada da rahat yok lik, Hotil A. G. Vnşuat şirketi 100, re ruyabiliyorum. Konuşurken, yemek «Sivrisinek mücadelesinin yalnız A Arif (Karagümrük). İstepan (Bakırköy), fık Sertel 96, Halil Murad 35, 64, yerken, bahçede veya içeride mütemaEmilyadi (Fener), Halk (Hasköy), YeHamid Pekirli aktar 20, Şükrü bakkal diyen sineklerini kovan atlar gibi te nadolu yakasma inhisar ettirilmeyip İs ni Turan (Kasımpaşa), Receb (Beşik20, Mustafa Sabri Halil oğlu tecimen piniyoruz. Hizmetçi gece mutfakta bu tanbulun muhtelif semtlerinde bu ha taş). Hilâl (Fındıkh), Şişli (Şişli), Ga20, M. Ali Akalın eczacı 30, Osman laşık yıkarken sivrisinekler ısıra ısıra şaratla mücadele etmek milletin sağ latasaray (Galatasaray), Vinikopuld Büyükimamm bakkal 20, İbrahim Zi zavallının bacakları yara içinde geldl lık noktasından çok elzemdir. Meselâ (Yüksekkaldırım), Faik İskender (Moya oğlu tecimen 20, Abdullah Ergülük Fazla söze ne hacet.. Mücadele reisini Muhitim olmak itibarile çok iyi bildi da), Mahmud (Kadıköy, Altıyol), Ö + tecimen 20, Mehmed Gülali oğlu teci bir gece bize yollayın. Cibinlih Iıurmn ğim Cerrahpaşada ve civarında bır tek mer ıvenan ^csicuaar, \,arşiDoyuj. men 20, Mustafa Gülali oğlu Hali Ş.M. dan yatsm! Ertesi sabah kendini tanı 20, M. Rüştü Haznedaroğlu tecimen 20, yabilir mi? Buraya Yeşilköy değil, si ev yoktur ki sivrisineklerin biaman vızıltısmdan ve ıstırabmdan müteessir olMüessif bir vefat Mustafa Embiyabey tecimen 20. M. Os nek köy dense daha iyidir. mayıp ta rahat, rahat bir uyku uyumak man Odabaşı tecimen 20, H. İbrahim Kolordu sabik baytarlarından müteUmumun sıhhati namma açtığınız anÖzmen bakkal 20 şer lira vermişlerdir. nasib olsun! Sıtma ve buna mümasil kaid albay Mustafa Zeki müptelâ ol ketin kat'î sonuç almıncıya kadar de hastalıklardan korunmamız için müca duğu hastalıktan rehayab olamıyarah vam ettirmenizi dilerim. Saygılarım.» Çocuk hastanesinde vefat etmiştir. CeYuğoslavyada tarım durumu Yeşilköy, Hürriyet caddesi 41 sayıh delenin bu mıntakada da teminini sa nazesi bir müfrezei askeriye ile dün Belgrad (Özel) Bu yıl buğday re ym gazeteniz vasıtasile Sağlık Bakan , evde M. S. kaldırılarak Mecidiye köyü kabristanıkoltesinin on beş bin vagon olacağı tahlığmdan saygılanmızla dileriz.> Burgazın hali na defnedilmiştir. Mevlâ rahmet eyliye. min edilmektedir. Birleşik Amerika hüCerrahpaşa: Küçükmühendis soka «Ben Burgazadasındayım. Mücadele kumetlerile Arjantin buğdaylarmm has ğında 31 Sa. Hckkı talık yüzünden az olması ve muhtemel teşkilâtının ya İstanbulda böyle bir a İki suçlu dün muhakeme Adalar, Yeşilköy, hatta Cerrahpaşa halkı da siv Izmir fırıncıları bir çeşid edildi ekmek çıkaracak risineklerden eFaman diyor ve mücadele istiyorlar Azabkapıdaki Kaptanpaşa sebilinden Sade Erenköy değil! Halk ekmeği Hava tehlikesini bilen üyeler Nöbetçi eczaneler İtalya Habeş savaşı yüzünden îtalyanın çok buğday satın alması fiatleri yükseltmiştir. Mısır rekoltesi de OTUZ beş bin vagon kadar olacaktır. Orta Avrupadaki ku raklık yüzünden Yugoslavya mısırları da kıymetini arttırmrşlardır. Antika gümüş ayna Fikir Hareketleril Hüseyin Cahid Yalçın tarafından çıkarılmakta olan «Fikir Hareketleri » mecmuasının 95 inci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda : Sosyalistlerın tarih hakkındaki telâkkilerinde üç esas, Avrupanm siyasî nüfuzu, Meşrutıyet hatıraları, Güzel san'atlarda yeni felsefe, Fransız dili, bı g inün sahiblerinden Krupp, serseri milyonerier başlıkh makaleler vardır. İkinci Mahmud devrinden kalma gümüş bir ayna Sandal Be îstanbul Halkevinden: 24 ağustostam itibaren cumartesi ve desteninde teşhir edilmektedir. salı günleri temsil kolumuzda Müsa Ağustosun 22 inci perşembe gühibzade Celâl, Türk kostümleri hakkın nü saat on dörtte satılacaktır. da açık ve tatbikî konuşmalar yapacaktır. Istiyenler o günlerde saat 17,30 da Alaykögküne gelebilirler. Îstanbul Halkevinden: Temsil kolumuzda başlıyan koro derslerine istenildiği kadar baylar müracaat etmiştir. Daha birçok bayanlara ihtiyac vardır. İsteklilerin her gün saat 17 den sonra Alayköşkü direktörlüğüne baş vurma lan. Halkevinde konferans Kadın yüzündeı, Erenköyünde eski istasyon karşisînda oturan, Mühürlü namile maruf duvarcı Mehmed Galatadan geçerken bir kadm görmüş ve bu kadına dıkkatlice bakmıştır. Fakat Galatalı arabacılardan Fetlıi isminde biri bu bakıştan huylanmış, Meîımedin yanına yaklaşarak: «Sen benim metresime niye baktın» diye küfür et meğe başlamış ve Mehmedin üstüne a tılarak böğründen ağır surette yaralamış ve kaçmıştır. Yaralı hastaneye kaldınlmış, Fethi de yakalanmıştır. 17 Ağustos cumartesi ve 18 ağustos pazar akşamları saat 21,30 re pazar matine saat 17,30 da Süreyya Opereti tarafından BELEDİYE BAHÇESİ Meşrubat 40 60 kuruştur Duhuliye yoktur T A K S İ M Üsküdar Hâle Sinemasında * Şahane Vals KUŞU TARLA Orkestra, bale Operet 3 perde. Her ne ise... Gidip Sen Lâzardaki Drumondu görmesine mâni olmadı. HeSen Lâzar hapisanesine git, kendisini gör ve söylet. Meselenın nasıl olup bıt genc kızı görmek lâzımdı. Emir verdi. men ona doğru giderek elini uzattı, ve yatiğini öğren. Onun hapisanede mümkün Hem onu görünce belki bu dava hakkın vaş bir sesle: Beni görmeden gitmeyiniz, dedi. olduğu kadar rahat yaşamasına bilhassa daki noktai nazarını da değiştirirdi. Sizinle konuşulacak şeylerim var. dikkat et. Kendisini diğer mahpuslarla Genc adam başını iğdi ve salona geçtemas ettirmesinler. İyi yesin, iyi giyin Markiz dö Suzanjın çayı sin. Bütün masraflan ben öderim. ti. Hemen herkesi tanıyordu. Birçok kimMarkiz dö Suzanj o gün Klebr cad Aziz dostum, seni anlıymadığımı desindeki konağında bir çay ziyafeti ve seler onun yanına geldiler. Hepsinin ayn jtiraf ederim. riyordu. Konağın salonlan Parisin en ayn ellerini sıkh. Fakat hiç kimse ile uzun müddet meşgul olmıyarak sabndan Canım bu davanın dehşetli gîirül kibar kadın ve erkeklerile dolu idi. tü yapacağını nasıl tahmin edemiyor?un? Bir kadın, genc, güzel ve zengin olur, salona gezmeğe devam etti. Bir kapı eşiğinde, kısa boylu, esmer, Böyle bir fırsat her vakit ele geçer mi? üsteli bir dükün büyük oğluyla evlenir, Eğer bunu kaçırırsam büyük bir bece böylece Fransanın en asil ailelerinden tek gözlüklü bir gencle karşılaş^ılar. Bu riksizlik etmiş olurum. birine intisab ederse onun davetine kim adam bağırır gibi bir sesle: Drumond gibi bir adam olmayı ne Kimbilir, belki haklısın. icabet etmezdi? Hele sen bu genc kızı gör, bana Salonlar, çok güzel döşenmîşti. Her kadar isterdim, dedi. Herkes ona iltifat hak vereceksin. taraf çiçeklerle dolu idi. Meşhur iki artist ediyor. Herkes onunla meşgul. Mösyö Lervi Durvil, iltifatmıza Dromond bu sözleri söyliyerek oda numaralarını yaptılar. Sonra bir mugandan çıktı. Onun verdiği izahat kâtihi ve niye bilhassa Markiz için yapılıp beste teşekkür ederim. dostu Farneyi ikna edememişti. Dru lenen şarkılan söyledi. Drumond bu sözleri söylerken öyle Fakat davetlilerin pek çoğu bunları ne bir tavır takınmıştı ki bu mükâlemeden mondun bu davayı deruhde etmesi için mutlak bir sebeb vardı. Reklâm falan seyrediyor, ne de dinliyorlardı. Herkes hiç hoşlanmadığı anlaşılıyordu. jgı^ demesi bir bahaneden ibaretti. Sunra konuşup gülüşmekle meşguldü. Öteki devam etti: Avukat Drumond konağa ancak saat Kontes Sanjakı tanımadığını söylemesı Hayır, azizim sizi taltif eden ben nekadar garibdi. Bu kadından birçok de yedide gelebildi. Salonlar yanyarıya değilim. Herkes gittikten sonra burada falar kendisine bahsetmiş, hatta bir de boşalmıştı. Markiz kapıda gidenleri se kalmanızı istiyenler taltif ediyorlar. Bu fasmda «o kadar güzel ki bir gün onun lâmetliyor, herkese söylenecek hoş bir öyle bir iltifat ki buna mazhar olmak için birçok yuvalann yıkıldığını duyar cümle buluyordu. için canlannı fedaya hazır insanlar gösMaamafih bu meşguliyet Markizln terebüirim. Buna emin olunuzl sam hayret etmiyeceğim». demi§ti. Drumond muhatabma soğuk bir bakı§< la baktı. Sonra: | Markiz dö Suzanjın bana soyle * diklerini işittiğiniz anlaşılıyor, dedi. Tebrik ederim azizim, kuvvei samianız fev kalâde! Maamafih bunu tabiî görmeli! Drumond muhatabının kulaklannın büyüklüğüne işaret etmek istiyordu. Oteki bu müstehzi sözlerden zerre kadar müteessir olmıyarak mukabele etti: Ne yalan söyliyeyim, Markizîn mevzuu bahsolduğu bir işte kuvvei sa miam hakikaten harikulâdeleşir. Onun ne kibar bir kocası var... Biliyor musu nuz. Güzel kadınlann kocalan daima vefasız oluyorlar. Bu artık kaide hükmüne geçti. Markiz ve kocası hakkında yenî birşeyler mi duydunuz? Eh, kuvvei saiması harikulâde olan insanlar elbette birşeyler duyarlar, dostum. Herhalde onlar hakkında birşeyler öğrenmek istiyen yalnız siz değilsiniz. Mösyö Lervi Durvil Drumorrdun cevab vermesini beklemiyerek bu «rada meydana çıkan ev sahibesine doğru yü * rüdü. (Arkan var}

Bu sayıdan diğer sayfalar: