6 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 6 Eylul 1936 VIYANA OONUŞU Tarihı tefrika: 146 M. TURHANTAN / // // H ( Ş e h i r ve Memleket Haberleri ) * • Üniversitede • yapılan toplantı Soruyoruz! Beyoğlu tarafında da bir okuma odası açılamaz mı? Beyoğlu cihetinde oturan bazı Türk vatandaşlanmızdan aldığımız mektublarda, İstanbul tarafında bol bol bulunan kütübhane ve okuma odalannın Beyoğlu cihetinde hiç olmaması yüzünden okuma ihtiyacım şiddetle hisseden bu taraflı vatandaşlarımızın Beyoğlundan îstanbul cihetine inmeğe mecbur kaldıklarından, bazan da yolun uzakhğının bu ihtiyaca bir mâni teşkil ettiğinden şikâyet edilmektedir. Bu gibi vatandaşlanmızın Türk harsi, Türk kültürü ile yakmdan alâkalanmaları bilhassa menfaatimiz icabıdır. Başardığımız inkılâblan, ilerlerneleri hâlâ müsaid fırsatlar bulup ta tetkik edemiyen, Türk tarihini, Türk edebiyatını, bir kelime ile yeni Türkiyenin kültür ve kalkmma hareketlerini lâyıkı veçhile kavnyamıyan birçok Türk vatandaşı bu büyük işlerden bihaber içimizde yaşayıp durmaktadır. Kültür Direktörlüğünün Beyoğ lunda açacağı bir okuma odası bu gibi samimî, okuma ve öğrenme hevesile yanan Türk vatandaşlanmız için ve Türklük için büyük bir kazancdır. Beyoğlunda bir ecnebi okuma odası he ay azalarından aldığı otuz kuruş gibi az bir ücretle okuyuculanna azamî istifadeyi te min etmeğe çalışmaktadır. Bilhas sa, mezkur müessese, bir lira depozito mukabilinde azalarının beğendikleri kitablan bir hafta müddetle evlerine alıo götürmelerine de müsaade etmektedir. En yakın bir zamanda böyle hayırlı bir müessesenin kurulması için İstanbul Kültür Direktörlüğü bir teşebbüste bulunamaz ve bu mühim vatan borcunu azamî randımanı temine yanvacak bir şekilde halledemez mi diye; Siyasî icmal Sovyetlerle Japonya arasmdaki gerginlik on günlerde Japonya împann torluğu ile Sovyetler Birliği arasmdaki münasebatta şiddetli bir gerginlik peyda oldu. Mançuri ile Siberya arasmdaki hudud üzerinde Kızıl Ordunun müfrezelerile Japon ordusu kıt'aları arasında vuku bulan musademelerden bu tehlikeli yeni gerginlik çıkmışnr. tki devlet diplomasi yollarile birbirini pro testo etti. Eğer bu hâdiselerin mahiyeti binlerce kilometro uzunluğundaki hudud üzerinde Rus ve Japon muhafaza kuvvetlerinin tesadüfî çarpışmasından ibaret olsaydı vahim neticeler doğuracağından korkulmazdı. Fakat iki taraf birbirinden ziyadesile şüphelenmekte ve bu hâdiselerin kasden çıkanldığını ve bunlann diğer büyük hareketlere başlangıc olacağmı zannet mektedirler. Meselâ son hudud hâdiselerinden ve bundan dolayı Japonyanın Sovyetler Birliği nezdinde yaptığı pro testolardan maksad, Japon ordusu ku mandanlığının Mançuri hududlanndan büyük bir taarruz hareketi yapmak ve bunun mes'uliyetini de daha evvel Sovyetlere yükletmek için bir manevra ol duğuna Moskovada hâkmedılmektedir. Bunun için son hâdiselere Moskova mehafili çok büyük ehemmiyet atfetmektedir. Mançuri ile Siberya arasmdaki hudud üzerinde şimdiye kadar çıkan hâdiselerin cümlesinde daima iki taraf birbirini topraklarına tecavüz etmekle itham atmiştir. Hiçbir hâdisenin hangi tarafın toprağında cereyan eylediği şimdiye kadar kat'î olarak tesbit edilmemiştir. Çünkü hudud tesbit edilmiş değildir. Zaten hududlann ilk tahdidi esnasmda yapılan haritalar da çok noksandır. ve hudud sonradan büsbütün kanşmıştır. Japonlar bugünkü hudud işaretlerinin yerinde olmadığını ve haritalara uygun bulunmadığını ileriye sürüyorlar. Sovyetler ise şimdiki işaretlerin hakikî hudud hattı olduğunu ve değiştirilemiyeceğini kat'î olarak ifade ediyorlar. Hudud hattı ve işaretleri üzerinde münazaa ve ihtilâf olduktan sonra hâdiselerin mahalli hangi tarafın toprağında olduğu ve ecavüzün hangi taraftan yapıldığı bir türanlaşılamıyacağı gayet tabiidir. Sovretlerin müttefiki bulunan Dış Moğolistanm Japonyanın müttefiki Mançurile olan hududu büsbütün kanşıktır. Vak ile ikisi de Çin Imparatorluğunun birer eyaleti olduğundan aradaki hudud hattı ne kat'iyet ifade eden bir vesika ile tesbit edilmiş, ne de haritalar üzerinde gösterilmiştir. Bunun için hudud hâdiselerinin hangi tarafın arazisi üzerinde yapıldığı hiç te anlaşılamıyor. Sovyetlerle Japonya hududlarını muhteit komisyonlarla kat'î surette tesbit et medikçe hudud hâdiseleri her zaman araralarında gerginlik peyda etmekten hâli kalmıyacaktır. Hududlann tahdidi ise u:un iştir. Vaziyetin en tehlikeli noktası Japon ordu kumandanlığının Mançuride Uzak^rktaki Kızıl Ordu kuvvetlerine muadil bir büyük kuvvet bulundurmak üzumunu Japonya hükumetine kabul ettirmiş olmasıdır. Bu suretle Mançuride yüz binlerce Japon kuvveti tahşid edilmiş bulunuyor. Muharrem Feyzi Togay Yeni posta tarifesi bugün başlıyor Halk lehine yapılan tenzilât ve kolaylıklar Posta ücret tarifesinde değişiklik ve tenzilât yapıldığını yazmıştık. Bugünden itibaren tatbikına başlanan bu tarifeye göre yeni ücretler şunlardır: 1 Şehir içi mektublar: 20 grama kadar 3 kuruş. 2 Kartpostallar: Şehir içi ve dışı 3 kuruş. 3 Basılmış kâğıdlar, halledilmiş bilmece kâğıdları, tebrik ve taziyeye dair 5 kelimeye kadar olan kartlar: 5 gram veya kesrinden 30 para. 4 Iş kâğıdları: 50 gram veya kesrinden 1,50, en az ücret 4,50. 5 Ticaret eşyası örnekleri: 50 gr. veya kesrinden 1,50, en az ücret 4,50. Dahilî tayyare müraselâtı için 4,5 kuruş munzam ücret alınır. Havaleler: Posta havalesi 3 liraya kadar 3 kuruş, bundan yukan her 100 kuruş için 20 paradır. Tel havalesi, telgraf ücretinden maada, 5 liraya kadar 5 kuruş, bundan yu karısı her 100 kuruş için 30 paradır. Abone kutulan: Seneliği 6 lira, aylığı 60 kuruştur. 6 Kendini tanıtma kartlan: 5 ku ruştur. Dahilî. Paket nakliyatı ücretlerinde de mü him tenzilât yapılmıştır. Bu tenzilât tahminen yüzde 30 kadardır. Bundan başka, evvelce ardiye ücretleri ıhbarnamenın tebliği tarıhinin ertesi günü başlamakta idi. Yeni tarifeye göre ardiye ücretleri ihbamamenin tebliği tari hinden üç gün sonra başlıyacaktır. Kıymetli eşyanm her yüz kuruş ve küsurundan bir kuruş alınmakta idi. Yeni tarife mucibince bu kabil eşyanın ilk üç lirasından birer kuruş ve mütebakisinden 30 para alınacaktır. Tayyarelerle sevkedilecek paket üc retlerinde de on kuruş tenzilât yapılmıştır. Avcı Mehmed, sersem bir telâş içinde hüngür Tedrisatta yapılacak tahüngür ağlıyarak Fazıl Mustafa dilât ve hukukta program Paşanın ellerine sarılıyordu! Receb Paşa belinledi. «Süleyman Paşa burada yok, Hünkârunın fermanına can feda. Ben kendim işte geliyorum» diyerek binek taşma bindi. Lâkin ata binmedi. «Siz bunda biraz durun. İçeride birkaç gerekli hattı şerif var. Onlan alayım, koynuma biraz da akçe koyayun» dedi. Bostancıbaşı gaflet gösterdiğinden herif hareme girdi, kılığını değiştirdi, doğruca kapıdan çıkıp kaçb. Can havlile koşup giderken önüne gelen şehirliye «Kan gövdeyi götürecek. Durmayın, dükkânlan kapayın» diye öğüd veriyordu. Topkapıya kadar böyle halkı kışkırtarak yürüdü, orada kayboldu. Bostancıbaşı neden sonra aklını başına alabildi. Etrafmdaki kanşıklıktan ve dükkânlann kapanmasmdan işi anladı. Gamlı gamlı saraya geldi, Padişaha macerayı an lattı, Hünkâr gazaba geldi: Sana on gün mehil. O vakte kadar Recebi bulmazsan onun yerine seni öldürürüm. Dedi ve yemin içti. Boşnak Süleyman da ele geçmiyordu, Padişah, ocaklıya karşı töhmet altında kalmamak için tellâllar bağırtıyordu, her iki vezirin başma mükâfatlar vadediyordu. Simdi istanbul halkı bin altın müjde hakkı ve ayrıca günde kırk akçe dirlik almak ümidile dörtyana dağılmışlardı, hanl hanl kaçak paşalan anyorlardı. Nihayet Süleyman Paşa Kuruçeşmede bir evde baskına uğradı, herif, kellesinin pazara konduğunu bile bile zevk içinde ömür geçiriyordu. Basıldığı gün de yosma bir Rum kızmı karşısına almıştı, dudak mezesile şarab içiyordu, bu tatlı sohbet onun hayattan aldığı son kâm oldu ve metresinin koynundan mezara göçtü. Padişah, Varadinde ayaklanan askerin en çok Süleyman Paşaya kızgm olduğunu tahmin ediyordu ve onu öldürtmekle ocaklıyı hoşnud edeceğini umuyordu. Bu sebeble herifin kellesini hemen Si yavüş Paşaya yolladı, ve ocaklılann istemediği kimseleri bîrer birer tepelîyeceeini, şu azmine karşı ordunun arhk yü rümeyip bulunduğu yerde kalması lâzım geleceğini bildiren bir de mektub gön derdi. Daha dün feleğe bir pul vermiyen Osman oğlu o mektubunda: «Başdüş manınız Süleyman Paşanın hakkmdan gelinip kesik başı gönderilmiştir. Ciğerköşem oğlum Mustafa dahi taleb olunursa müsaade olunur» cümlesini kullanarak Delf Pirilere, Fetvacılara, Küçük Mehmedlere dalkavukluk ediyordu. Siyavuş Paşa ile yoldaşları bu şahane yaltaklanmaya da ehemmiyet vermemişlerdi. Hatta, Filibede onun mektubu o kununca Küçük Kara Mehmed ortaya atılıp şu sözleri haykırmıştı: Bize kullanm diyen kimdir, biz onun neden kulu oluyoruz. Düne kadar devlet kaydinde değildi. Gece gündüz köpeklerle bağdaşıyordu, dağlarda dolaşıyordu. Şimdi Padişah olduğunu hatırladı. Yırtın bu kâğıdı, atın getirenin yüzüne!... Hünkâr, döktüğü yüzsuyuna da değer verilmediğini işitince iki tedbire daha başvurdu. îlkin Köprülü Fazıl Mustafa Paşayı kaymakam yapıp îstanbula getirtti. Koca Köprülünün oğlu ve Fazıl Ah med Paşanın kardeşi olan bu vezir, gerçekten değerli bir adamdı. Hünkâr, Köprülülerin Atabey vaziyetinde devlet idaresini ellerinde tutmalarından huy landığı için onu mühim işlerde kullan mıyordu. Tahtının ve hayatmm tehlikeye düştüğünü sezince onu hatırlamıştı, sadaret kaymakamı sıfatile îstanbula getirterek zekâsından ve halk arasmdaki nüfuzun dan istifade etmek istemişti. Bu isabetli bir hareketti, fakat geç düşünülmüş bir tedbir olduğu için fayda veremezdi. Bununla beraber Hünkâr, sersem bir telâş içinde Fazıl Mustafa Paşanın ellerine sanlmaktan geri kalmadı, hüngür hüngür ağlıyarak şu yalvarışta bulundu: Sana çok eziyet ettim. Kalbini kırdım, incittim. Öyleyken sadakatten ay nlmadın, nereye gönderdisem canla, başla çalıştın. Senden kemliğime iyilik beklerim. Babanın, kardeşinin sadaretinde nasıl rahat ettisem şimdi de sayende selâmete ermek dilerim. Bir alevlenmiş ateştir, kapıma geldi. Ocağımı söndürecek tir. Kerem et, bu yangını söndür!.. Fazıl Mustafa Paşa bu gec kalmış yalvarjşa karşı kayidsiz kaldı, kayma kamlık makamına oturur oturmaz Siyavüş Paşa ile muhabereye girişti, bir yandan da Himmet oğlunu ve Hacıevhad Şeyhini ele aldı, Padişahın tahttan indi rilmesi meselesini kan dökülmeden halletmek çarelerini aramaya koyuldu. Dün, saat 11 de Maarif Vekili Saffet Arıkanın riyasetinde Rektör Cemil Bilselle Fakülte dekanlarının iştirakile Üniversitede bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Üniversitede yeni yıl tedri satmda yapılacak tadilât ve değişiklik ler görüşülmüş ve dört seneye çıkanl ması takarrür eden Hukuk fakültesinin programı son ve hakikî şeklini almışür. Mülkiye mektebinin de 4 seneye çı karılması şayialannın doğru olmadığı anlaşılmıştır. MÜTEFERRtK Vapurda şüpheli bir ölüm Dün sabah Yalovadan gelen ve on yirmide Köprüye yanaşan vapurda bir cesed bulunduğu Eminönü emniyet memurluğuna haber verilmiştir. Yapılan tahkikatta bu adamın Bal tacı çiftliğinde ekmekçi Rizeli lbrahim olduğu anlaşılmıştır. Belediye doktoru cesedin Morga kaldınlmasına lüzum göstermiştir. îbrahimin ne suretle öldüğü tahkik edilmektedir. Muhtelis tahsildar yakalandı Sermayesinde millî bir bankanm da hissesi olan kürek ve vinç şirketi hesab" lannda 842 liralık bir açık bulunmuştur. Yapılan tahkikatta bu parayı şirketin tahsidar Alâeddinin zimmetine geçirdiği anlaşılmış ve palıse müracaat edılerek tahsildar hakkında kanunî muamelenin Hünkâr, güvendiği vezirin saman al yapılması istenmiştir. tından su yürüttüğünü sezememekle beAlâeddin dün yakalannuştır. Hak raber ihtiyatlı davranarak ikinci bir tedkında tahkikata başlanmıştır. bire daha başvurdu, Yeğen Osman PaGÜMRÜKLERDE şaya gizlice bir mektub yolladı, kanı ve sütü bozulmuş olan Osman oğullannın Gümrükler Umum müdürü kuru bir can için nelere, ne rezaletlere Şehrimizde bulunan Gümrükler U katlandıklarını bu mektub kadar canlanmum Müdürü Mahmud Nedim pazar dıran bu vesika nadir bulunur. tesi günü Ankaraya dönecektir. Bir zamanlar komşu Imparatorların, Gümrük Başmüdürü Mustafa Nuri de Krallarm, Prenslerin kızlannı büküldün akşam lzmire gitmiştir. Mustafa mez bilek hakkı olarak kendilerine peşNuri Izmirden Ankaraya gidecektir. keş çektiren Muradların, Yıldınmlann, Fatihlerin sözde torunu olan Avcı Meh Gümrük imtihanında muvaffak olanlar med, dağkesenlikten paşahkla sancak mutasarrrflığına getirdiği Yeğen Osmana Geçen ay gümrüklerde yapılan imti şöyle yazıyordu: hana girenlerden dördü komisyonculuk, «Anadoluda isyan bayrağını kaldırıp dokuzu maiyet memurluğu ve yedisi de memleketi harab ettiğin için katline fet tüccar müstahdemi olmak hakkını ka va verilmişti. Suçlannı bağışlayıp sana zanmışlardır. tuğ ve sancak ihsan eyledim, iltifatıma CEMtYETLERDE lâyık gördüm. Şimdi sen de kulluk edip bu eşkiyanın tedarikini görmelisin. OnlaKabataş Liseliler cemiyeti n Edirnede kışlatarak beri geçirtmemek Kabataş lisesi mezunlan dün saat 14 için ne yapılmak lâzımsa yapmalısın. te Eminönü Halkevi salonunda topla Umduğum gibi çalışır da muvaffak o narak kuracakları cemiyetin nizamna lursan seni vezir edınırım, kızım Hatice mesi üzerinde tekrar müzakerelerde buSultanı da veririm.» lunmuşlar ve muvakkat bir idare heyeti Herhangi bir adamın oğluna veya kı seçmişlerdir. Cemiyet eyrul nihayetinde zma eş seçmesinde gayritabiilik yoktur, faaliyetine başlamış bulunacaktır. her memlekette böyle işler olagelmiştir, POÜSTE hatta kızlannı vermek için damad yetişİNCİR AĞACINDAN DÜŞEN ÇO tiren babalar da vardır. Fakat kızııu, CUK Topkapıda oturan komiser Şebir iş karşılığı olarak, herhangi bir erkeğe vadeden baba, rüşvetin en çirkinini rifin on dört yaşmdaki oğlu Hasan dün ağaca çıkarak incir toplamakta iken musunmuş sayılabilir. vazenesini kaybederek yere düşmüştür. Avcı Mehmed işte bu kötü ve çok Vücudünün muhtelif yerlerinden ya kötü işi de işledi, yurdun öcünü almak ralanan Hasan Haseki hastanesinde teistiyenleri «eşkiya» diye tavsif ederek, davi altına alınmış; tabibi adlî Enver Yeğen Osmanı onlann üzerine çullandırtarafmdan da hastanede muayenesi yamayı ve kardeşi kardeşe boğazlatmayı pılarak raporu Müddeiumumiliğe ve düşünerek bayağılıktan seçkinleşirken rilmiştir. ortaya kızım da öndül koymaktan çekinİPTEN DÜŞEN CAMBAZ Anamedi. doluhisarmda Küçüksu çayırmda ip [Arkast Soruvoruz! Kırk ^gün^Kırk geçe şenlikleri bitiyor Festival heyetleri bugün son olarak iki müsamere verecekler 29 ağustostanberi şehrimizde bulunan dost Balkan devletlerine mensub festival grupları son olarak bugün, biri saat 15 te Taksim stadyomunda, diğeri de saat 21 de Taksim bahçesinde olmak üzere iki müsamere vereceklerdir. Bu akşam verilecek müsamereden sonra bu seneki kırk gün kırk gece şenlikleri bitmektedir. Festival komitesi, henüz millî heyetlerin şarkı ve danslannı görmiyenlerin gelip görebilmeleri için bu son iki müsamereye gayet ucuz fiatlar koymuştur. Heyetler yarın da aramızda kaldık tan, Belediye tarafmdan akşam saat yedide Parkotelinde verilecek veda ziyafe tinde bulunduktan sonra memleketlerine döneceklerdir. ADLÎYEDE Takas suiistimalinin muhakemesi • 'J '• Şurayi Devletten gelen takas tahkikah evrakı bugünlerde Müddeiumumiliğe verilecektir. Müddeiumumiliğin bu hu susta ne karar vereceği bilinmemekle beraber takas suiistimalini yapanlann du ruşmalannm Ihtısas mahkemesinde yapılmasına pek ihtimal verilmemekte dir. , Suçlular meyanında 6 tane de gümrük memuru bulunmaktadır. Esasen haklannda Devlet Şurasınca men'i muhakeme kararı verilen 60 kişi ekseriyetle suçlu görülmekle beraber af kanunundan istifadeleri veya müruru zaman dolayısile muhakemelerine imkân görülememiş tir. Muhtelis bir memur Adliyeye verildi Tel ve Çivi Limited Şirketi memurlarından Alâeddin; şirkete aid 1044 lirayı ihtilâs etmekten suçlu olarak yakalanmış ve Adliyeye gönderilmiştir. Müddeiumumilik suçlunun tevkifini taleb ederek evrakını istintak hâkimliğine vermiştir. Takibata devam olunmaktadır. Çarşambada hayırlı çalışmalar BORSALARDA Merkez Bankası hisseleri Merkez Bankası hisse senedleri fiatlarında birkaç gündenberi bariz bir temevvüç görülmemiştir. Dün de senedler 80,5 lirada açılmış ve 81,5 lirada kapanmışhr. Izmir panayırındaTrakya Serginîn muvaffak eserlerinden Trakya paviyonunun tertib ve çeşidleri çok güzeldir İzmir panayıAna Izmir arsıulusal panayırında Türkofis namına bulunan Ofis İstanbul şubesi raportörlerinden Faruk dün şehrimize dönmüştür istanbul paviyonunun tanzimi için İzmirde bulunan Galib Bahtiyar da bugün şehrimize gelecektir. Izmir panayınnda bilhassa Trakya paviyonu pek gözalıcı bir haldedir. Bu sergide yalnız iktısadî bakımdan değil türistik bakımdan da Trakyanın hunu umumi bir bakış siyetleri gözükmektedir. Paviyon Trakyanın mamulât ve masnuatile toprak mahasullerinin zengin çeşidlerini ihtiva etmektedir. Bu paviyonun gezdiricileıi kâmilen Trakya Ticaret Odaları umumî kâtib leridir ve hepsi beyaz gömlekler giyerek ziyaretçileri gezdirmekfe ve izahat ver mektedirler. • cambazlığı yapan Adanalı Raif, dün akşam numaralarını yaparken direğin kırılması üzerine sekiz metro yükseklikten yere düşerek tehlikeli surette yaralanmıştır. Yaralı ifade veremiyecek bir halde Nümune hastanesine kaldırılmıştır. ÇOCUĞUN YANMASINDA KU SURLARI VARMIŞ Pangaltıda Türk sokağmda oturan Nesibe bundan beş gün evvel yemek pişirirken altı aylık çocuğunu mangalın yanmda bırakmış çocuk ta mangalı devirerek tehlikeli surette yanmıştı. Beyoğlu emniyet memurluğu yaptığı tahkikatta Nesibe ile eczacı Necdetin bu işte hataları olduğunu anlamış ve haklarmda kanunî muameleye giriş miştir. ' ÇENGELKÖYÜNDE BOĞULAN GENC Çengelköyünde oturan kurı duracı Niyazi, Şazi, Osman isimlerin de üç genc, evvelki gece saat yirmi bir buçukta sandal ile denizde gezerler ken Çengelköy iskelesinden kalkan 67 numarah vapurun akıntısma kapılmışlâJR Ve vapura çarpmışlardır. Bu çar jaşt&a netıcesinde sandal devrilmiş ve üç arkadaş denize dökülmüştür. Sahilden sandalm devrildiğini gören sandalcı Ahmed, hemen kazazedelerin imdadma gitmiş Şazi ile Niyaziyi kurtarmıştır. Osman boğulmuştur. Sanayicilerin toplantıları Şimdiye kadar muamele vergisi ka lununda yapılacak değişiklikler üzerinde görüşmelerde bulunmak üzere sana yiciler toplantılarına devam etmektedir ler. Pazartesi günü konserve, salı günü makarna ve bisküvi, perşembe günü de lâstik fabrikatorlan toplanacaklardır. Çarşamba (Hususî) Kaymakamı Bataklıklar kurutuluyor naızm devamlı bir surette çalışması neKazaımzdaki bataklıkların kurutul Sanayi müfettişi Daniş 29 teşriniev " ticesinde bugün gerek kasabadaki imar ması için 300 bin liranm sarfma müsa velde Ankarada açılacak elişleri sergiişleri, gerekse köy yollarınm düzgün ade edilmiş olduğundan yakında kurut iine Bursadan gönderilecek nümuneler lüğü göze çarpacak bir dereceye gelmiş ; ma ameliyatına da başlanacaktır. Bu için dün Bursaya gitmiştir. tir. Bu imar faaliyeti böyle devam e bataklıklar kurutulduktan sonra Çar derse, Çarşambayı birkaç sene sonra .şambâ lamamen sıtniadan kurtulmuş çok değişmiş ve sevimli bir halde bu olacaktır.â , v lacağız. 335 ftKoliilii tütünlerinin değerli fiYeni yapılmakta olan Halkevi bina atlarla saülması, çoktanberi tütün ek Nüshası 5 Kuniftnr sını ve Cumhuriyet meydanma dikile meğe ehemmiyet vermiyen Çarşamba cek Gazi heykelini bir misal olarak zik tütün alıcılarmı canlandırmış ve bu seT yc Hariç redebiliriz. Bunlann küşad resmi Cum ne zeriyat geçen seneye nisbeten iki huriyet bayramında yapılacaktır. misli yapılmıştır. Senelik 1400 Kr 1700 Kr. Yeni rekoltenin bir milyon kilo olaHalkevimiz heyetleri, üzerlerine Altı ayhk 750 1450 düşen vazifeleri başarmak için çok faz cağı tahmin edilmektedir. Eğer tü^ün Üç ayUk 400 800 la bjr gayretle çalışmaktadırlar. Bıl kırmak mevsimi yağmurlu geçmezse hassa köylüleri tenvir etmek cihetine ve kırılari tütünler iyi kurutulursa 936 Bir aylık 150 yoktur fazla ehemmiyet verilmekte ve sık sık rekoltesinin çok nefis olacağına şüphe yoktur. köy gezintileri tertib edilmektedir. Sanayi müfettişi Bursaya gitti Abone ı ^ şeraiti • »««» W»

Bu sayıdan diğer sayfalar: