16 Eylül 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

16 Eylül 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BUGÜN 2 nci sahifede: Siyasî îcmal. 3 tincü sahifede: Alman müstemleke • ciliği. 5 inci sahifede: Fikirler Kâzım Namî, Tarihten yapraklar M. Turhan Tan. 8 ncı sahifede: Olimpiyadda gördük lertm Ahmed îhsan, Spor haberleri. i vıl 1 . .«. fSTANBUL CAĞALOĞLU ı T4U4 Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, İstanbul Posta kutusu: İstanbul, No 246 Telefon: Başmuharrir ve evi: 22366. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve matbaa kısmı 24299 . 24290 umhuri Şanlı Harbiyemiz karşılama merasimi yapılacak 1e ... i n 0 D ID t]flUI 1300 salıkçı Vallahi, ne olduğunu bilmiyoruı amma tacedirl Dünya büyiik Bir harbin arifesinde mi Bulunuyor? una inanmak için dünyanm delirdiğine hükmetmek lâzım gelir. Bununla beraber ortalıkta herkese rahatsızlık veren gayritabiî bir hal bulunduğu da inkâr edilemez. îspanyadaki dahilî boğuşma insanlann kavgacı hislerini gıcıklamaktan hali kalmıyor gibi görünüyor. Fransız Büyük îhtilâlindeki Terrör şiddet ve fecaatlerini gölgede bırakan İspanyol çarpışmalan karşısında Avrupa milletleri ikiye bölündü: Bir kısmı hükumeti elinde tutan sosyalistlerin muvaffak olmasını, diğer kısmı mevcud otoriteyc isyan etmiş olan nasyonalistlerin muzaffer çikmasmı temenni ediyorlar. Ellerinden gelse bu iki zümreden her biri kendi istedikleri tarafın galib gelmesi için yardıma koşacaklar. Fakat bu yardım bütün Avrupayı biribirine düşürecek, ve asıl bundan dünyanm en büyük harbi çıkacak. Elaltından bir tarafa veya ötekine ufaktefek yardımlar yapılıp yapılmadığı pek bilinememekle beraber bundan şüphe edenler vardır. Fakat daha büyük bir harbe sürüklenmek korkusu milletleri bu İspanyol dahilî gırtlaklaşması karşısında alenî olarak müdahale ve yardımdan çekinmeğe ve bitaraflığa sevketmiş bulunmaktadır. îşin akılhcası budur. Geçen Umumî Harbden daha büyük ve daha tahribkâr bir harbin Avrupayı ve dünyayı nerelere götüreceğini kestirmek güç olmakla beraber böyle yeni bir dünya harbi önündeki uçurumun gözler karartacak kadar derin olduğunu görmemek için insanın kör olması lâzımdır. îşin akılhcası bu olmakla beraber idünyanın aklı tamamen başında mıdır acaba? Işte burada biraz şüphe uyandıran vaziyetlerin ve alâmetlerin ortadan tamamen eksik olmamasıdır ki herkese rahatsızlık vermekten ve hemen bütün milletleri muhtemel ve hatta "~mü»tacel tehlikelere karşı hazırlıkh bulunmağa sevketmekten hali kalmamaktadır. Her milletin alabildiğine silâhlanmağa gitmesinin sebebi budur. Silâhlanma yanşının milletleri ister istemez bir harbe sürüklediği tarihî tecrübelerle tesbit edilmiş bir hakikat olduğu için bu gidişin sonu büyük bir harbdir düşüncesi fikirlere hâkimdir. Üstelik sulh teranelerile kanşık harb tehdidleri savuranların da eksik olmaması sinirleri gerdikçe geriyor. İspanyol dahilî harbinin iki tarafına gösterilen taraftarhklardan Avrupanın içinde bulunduğu veya önünde yürüdüğü hislere ve fikirlere bir delâlet çıkararak herkese rahatsızlık veren vaziyeti bu esasta mütalea etmek doğru olur mu dersiniz? Dikkat ediyoruz ki îspanyol boğuşmalannda hükumeti elinde tutan sosyalistlerin ga\b çikmasmı istiyenler diğer Avrupa milletlerinin sosyalist hükumet veya halklandır. Faşist memleketler de asi nasyonalistlerin muvaffak olmasını istiyorlar. Bundan istidlâl ederek diyebilir miyiz ki Avrupa baştanbaşa sınıf mücadeleleri içinde yüzüyor ve eğer Avrupada yeni büyük bir harb çıkacaksa onun asıl sebeb ve saikı bu sınıf mücadelesi olacaktır? Bize göre düşüncenin bu kadarı mubalâğah surette uzun, yani hayalî sayılmak lâzımdır. Sınıf mücadelesini inkâra mahal olmamakla beraber bunun beynelmilel bir savaşı çaresiz kılacak kadar ileri gitmiş bir vaziyette bulunduğunu kabul etmek mümkün ve doğru olmasa gerektir. Almanyada M. Hitlerin son nutuklarile komünistliğe ve Sovyetlere şiddetle hücum etmesi ve Rusyada bu taarruzlara ayni tonda cevablar verilmesi Avrupanın umumî bir sınıf mücadelesi içinde kıvrandığını ve bu yüzden iki zümreye aynlmış milletler arasmda bir harb çıkacağmı ispat edemez. Sınıf mücadelesinin şimdiki derecesi milletlerin dahilî işleri hududunu geçemez. Eğer Almanya Sovyetler diyanna filqn hücum etmeği düşünüyorsa bu sınıf mücadelesinden ziyade fütuhat maksadmı takib edecektir. Muvaffak olup olmıyacağı belli olmıyan fütuhat maksadını. Sınıf mücadelesi burada sadece bir vesileden ibaret olacaktır, ve bizce asıl sınıf mücadelesi insanlan yekdiğerlerile bir daha boğuşmağa sevkedecek olan böyle bir harbden sonra ortaya çıkabilir. Filhakika yeni büyük bir savaşın milletleri şimdiki nizamlan çiğniyecek büyük bir ihtilâle sürüklemesi ihtimali çok galibdir. Onun için mes'ul devlet adamlan akıl ve mantıktan bilkülliye aynlmadıkça yeni bir harb atejini körükle, Vekillerin seyahati Bir dostluğun ihyası Iktısad ve Maliye Vekil İstanbuldan büyük Londra mukavelesi törenle ayrılacak leri dün Zonguldağa gitti Ankarada da muazzam buna yol açmıştır! Maliye Vekili, malî teşkilâtı tetkik edecek, İktısad Vekili de İran transit yolu üzerinde ve Van gölünde tetkikler yapacak Morning Post gazetesi, Başvekilimizin Ingiltereyi ziyaretinde bu siyasetin daha da inkişaf ederek çok mühim neticelere varılacağını yazıyor Beş senelik plâna göre yapılan Tiirk fabrikalarından: Kayseri kombinası tkttsad Vekili Celâl Bayar ve Maliye Vekili Fuad Ağrali vapura binerlerken Karadeniz sahillerile şark vilâyetle rinde bir tetkik ve teftiş seyahati yapa cak olan İktısad Vekili Celâl Bayar ve Maliye Vekili Fuad Agralı dün saat on beş buçukta kalkan Tan vapurile hareket etmişlerdir. Daha evvel Bursaya gitmiş olan İktısad Vekili Gemlikteki sun'î ipek fabrikasını gezerek dün şehrimize dönmüştür. Maliye Vekili Fuad Ağralı da Anka radan dün sabah şehrimize gelmiştir. Her iki Vekil şehrimizde pek kısa süren bir istirahatten sonra Karadeniz seyahatine çıkmışlardır. Vekiller, Galata rıhtımmda Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ, şehrimizde bulunan meb'uslar, tktısad Vekâleti Müsteşar vekili Hüsnü, şeker fabrikalan umum müdürü Kâzım, Af yon Inhisan müdürile şehrimizdeki malî ve iktısadî diğer teşkilât ve bankalar müdürleri tarafından teşyi edilmişlerdir. İran sefirile sefaret müsteşan da Zonguldak havzasında bazı iktısadî tetkik lerde bulunmak üzere Zonguldağa hareket etmişlerdir. Bu münasebetle Tan vapurunun grandi direğine Iran bayrağı çekilmiştir. Iran sefiri Zonguldak havzasındaki tetkiklerinden sonra tekrar şehri[Arkast Sa. 6 sütun 5 te] tstanbuldaki Harbiye binasımn yüksekten bir görünüfü Harbiye mektebi bugün Ankaraya nakledilecekti. Fakat, Millî Müdafaa Vekâletinden gelen bir emir üzerine bu nakil işi birkaç gün için teahhur etmiştir. Alâkadar makamat nakil için bir pro gram hazırlamıştır. Bu programa göre: 1 Harbiye talebeleri alay sancağı ile kıt'a halinde mektebden ayrıldıktan [Arkast Sa. 6 sütun 4 te] Deyli Telgraf 12 tarihli nüshasındaki başmakalesinde şöyle diyor: «Türkiyenin Boğazlar üzerinde taleb ettiği haklann tanınması ile neticelenip bir anlaşmaya bağlanan yeni Boğazlar muahedesi, İngiliz Türk dostluğunun ihyasma ve iki memleket arasında bir teşriki mesai devresinin açılmasona sebeb olmuştur. Istanbulu ziyaretinde Kral Edvarda gösterilen hüsnü kabuldfen de anlaşılacağı üzere kuvvetli millî bir devlet halini alan yeni Türkiye bu anlaşmaya can ve gönülden taraftardır. Ingiltere ile Türkiye arasında akdolunan yeni ticaret mukavelesi, daha sıkı tiearî münasebatı iltizam etmektedir. Kambiyo güçlüklerini asgarî dereceye indirmek maksadını gü • den mukavele tamamile klering esası ü « zerine kurulmuştur. Ayni zamanda T ü r kiyeden alınan mallann envaını da ço * ğaltmaktadır. Harbden sonra Türkiye siyasî teşkilâtile birlikte iktısadiyatını da yeni baştan kurmak mecburiyetinde kal/ [Arkast Sa. 6 sütun 4 te] Nuremberg ve Sovyet manevralarından sonra İngiliz gazeleleri Alman ordusunu, bir Çsk generali de Kızılorduyu methediyor Moskova 15 (A.A.) Beyaz Rusya askerî mıntakasındaki manevralara iştirak eden ecnebi askerî heyetleri re isleri gazetecilere ihtisaslarını anlatmış lardır. Çek heyeti reisi General Luza demiştir ki: « Manevralara iştirak eden kıtaa • tın hazırlanışı «mükemmel» tabirile tavsif edilebilir. Bütün sünufu askeriye büyük bir hareket ve manevra kabiliyeti göstermiştir. Bilhassa piyadenin tabiye terbiyesini ve büyük tank kıt'alannı bu [Arkası Sa. 3 sütun 3 te] Lokarno içtimaı Almanya ve İtalyanın aldığı vaziyet, toplantıyı müşkül vaziyete soktu Londra 15 (A.A.) İyi malumat al makta olan mehafil, Lokarnocular konferansmın önümüzdeki teşrinievvel ayınm üçüncü haftasında burada toplanmasına ihtimal vermemektedir. Filvaki, Ingilterenin Berlin ve Roma hükumetleri nezdinde yapmış olduğu teşebbüsler, Almanya ile İtalyanın konferansm bu kadar yakın bir tarihte faydalı bir iş görebileceğine kail olmadıklarım göstermiştir. Öğrenildiğine göre, İtalya, Habeşis tan meselesi kat'î surette halledilme dikçe ve İspanyanın vaziyetindeki kararsızlık devam ettikçe konferans ruznamesinin tanzimine imkân hâsıl ol mıyacağı mütaleasındadır. Almanyaya gelince, o da konferansın daha ziyade Ren meselesile meşgul ol masını istemektedir. İngiltere ile Fransa, Almanyanm bu noktai nazarile onun Londra konferansındaki teklifleri arasında bir tenakuz görmektedirler. Almanya, bu konferansta devletlere M. Hitlerin sulh plânımn tetkikini teklif eylemişti. Cephelerde değişiklik yok General Mola krallık istediğini söylüyor Hükumet kuvvetleri Sen Sebastiyenden çekilirken yüksek ailelerin kadınlarını da birlikte götürmüşler. EIli iki ihtilâlci idam edildi Hayvan sergisi Kalabalık bir heyet huzurile dün açıldı Londra 15 (A.A.) Bu haftanın sonuna doğru kabine müzakereleri cere yan edeceği bildiriliyor. [Arkası Sa. 6 sütun 6 da] Konferans teşrinisanide mi toplanacak? 4 M. Eden ıııuıııııiMiıııiMiıııııııııııııııııııııiHMiıııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııın 1 İhtilâlcilerin bir bataryası ateş ederken Paris 15 (Hususî) îspanyol asi • j Madrid hükumeti Valansa nakletmeğe leri şimdi Bilbaoya doğru ilerlemekte karar vermiştir. dirler. Yolda hiçbir mukavemet görmi Cephe haberleri yen kıt'alar, şehrin ancak 40 kilometro Paris 15 (A.A.) îspanyol hükuuzağmda bulunmaktadırlar. meti topçu kuvvetlerinin Alcazar de ToBilbaoda tifo salgını başlamıştır. ledein bombardımanına tekrar başlamış Diğer taraftan asi tayyareler bugün olduğu Madridden bildirilmektedir. GeMadrid üzerine uçuşlar yaparak, Har ne ayni membadan hükumet kuvvetleri biye ve Dahiliye Nezaretlerini bombar nin Talevera cephesinde bir iki kilometdıman etmişlerdir. ro ilerlemiş olduklan Teruelin bombardı[Arkast Sa. 6 sütun 5 te] Lizbondan verilen haberlere göre, IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIllHt ,„„ ı llflllilllllllllllllllllllllllllllllllllimilllllllllllllllllllllllllllllillllllillllllMIM IIIH t Büyük Avrupa Anketi Erzurum meb'usu Nakiye sergiyi açarken îstanbul Vilâyetinin hazırladığı onuncu ehlî hayvanlar sergisi dün Edirnekapıda açılmıştır. Bu sergide hükumetin ve birçok vilâyetlerin haralannda bulu nan aygırlardan yetişmiş taylarla hükumet tarafından köylere dağıtılan Plevnenin boz ırkından elde edilen boğa ve inekler bulunmaktadır. Sergiyi Vali namına Vilâyet Baytar müdürü Etem E livli bir nutukla açmıştır. Etem, hüku metin, hayvanlanmızm ıslahma verdiği kıymeti tebarüz ettirerek bu sergiden maksadın halka hayvan yetiştirme sevgi ve alâkasım aşılamak olduğunu söyle miştir. Cumhuriyetin Yazan : Peyami Safa 17 \ Grevler ve pahalılık Âyanda verilen söz Grevlerin neticesi: Pahalılık Bir sandık portakal Şoför arkadaş ne diyor? • Orta smıfın şikâyetleri fazla yevmiye zammı temin ettikleri halde amele gene tatmin edilmiş değildir. Yevmiyeler arttıkça hayat pahalılanıyor ve işçi sağ elile aldığmı sol elile veriyor. Birçok işlerde zam yüzde yirmiyi geç miş, yüzde kırka kadar yükselmiştir. Buna bir de kırk saat haftasının ziyanını ilâve ediniz. Bu farkı kim ödeyecek? î§te bütün mesele burada. Sendikalara sorarsanız: «Patron kânndan versin!» diyor; fakat hiç şaşmıyan iktısad kanun [Arkası Sa. 7 sütun 1 de} mekten çekineceklerdir. Avrupayı yeni bir harbin arifesinde gibi farzettiren başlıca sebeb, Almanyanın Rusyaya taarruzunu muhtemel farzettiren alâmetlerden ibarettir. Böyle bir taarruzu meşru gösterecek ortada hakikî bir sebeb yoktur. Almanya hiçbir taraftan taarruza maruz bulunmuyor. O cihetle eğer günün birinde bu ihtimal tahakkuk edecek olursa onun tarihte emsali görülmemiş en büyük sergüzeşti teşkil edeceği şüphesizdir. Yirminci medeniyet yüzyılında Almanya gibi âkil ve makul bir milletin böyle bir sergüzeşte sürük leneceğini kabul etmek çok güçtür. Aklın ve mantığın kat'iyetle hükümde tereddüd etmediği hakikî vaziyet bu olmakla beraber sulhu muhafaza etmek kaygısmda olan milletlere büyük vazifeler terettüb etmekte olduğu da diğer büyük bir hakikat olarak açıkça ortada bulunuyor. Beşerin huzur ve sükunu namına sulhun muhafazası her zamandan ziyade şimdi lâzım, ve eğer bunun böyle olmasır.da menfaatli milletler isterlerse onun muhafaza olunabilmesi de hâlâ ve pekâlâ mümkündür. YUNUS NADI Fransada grevlerin devam etmesi, Fransızlara Dahiliye Nazınnın Âyanda verdiği sözü hatırlatıyordu: Temmuzun ilk günlerinden birinde, M. Salengro, 7 haziran anlaşmasından sonra Hiçbi^^maBundan sonra Baytar müdürü davet nası kalmıyan grevlerin tamamile'önünü [Arkası Sa. 7 sütun 2 de] almağı taahhüd etmişti. Bu sözün kıymeti hakkındpufikrinı sorduğum bir Fransız baria dj?di kij* M. Salengro t'aahhüdunü yerine (Üçüncü sahifemizde) getiremiyecektir. Çünkü «endikalar Matignon anlaşmasında tahmin edilenden Fransadaki grevler devam ediyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: