5 Mayıs 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Mayıs 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Mayıs 1937 CUMHURIYET SON TELEFÛN HABERLER... TELGRAF HâdiseJer arasında Halid Ziya gecesi minönii Halkevi, bu gece Halid Ziya Uşaklıgilin sanat hayatınm 55 inci yıldönümü için bir merasim yapıyor. Muasır edebiyat tarihimiz Türk romanının şereflerini kaydederken «Mai ve Siyah» müellifini daima en başta hatırlıyacaktır. Dostoîevski: «Biz hepimiz Gogol'iin mantosu altından çıktık.» demişti. Bu sözü Türk romanı da Halid Ziya için tekrar etmelidir. Aldığı ilk tesirlerin çoğunu ona borclu olmıyan bir romancımız var mıdır, bilmiyorum; fakat varsa o meslektaş, eserlerinin noksanını bu nnsibsizliğinde aramalıdır. Halid Ziya Uşaklıgil, kendisinden evvel masal ve macera arasında sallanan Türk romanına insan ruhunun endişelerini soktu; zamanının edebî gencliğini üslub avareliğinden, ifade lâübaliliğinden utanmıya ahştırdı; Ahmed Mithat an'anesinin hırka ve entarile sokakta dolaşan kalemleri yanında rabutalı ve terbiyeli bir nesrin ne olabileceğini ortaya koydu. Bence romanı kendisine benzer herşeyden, meselâ sinemadan ayıran kalite yalnız tahlil olabilir; çünkü ruhumuzun kovuklarmda gizlenen manalan ancak roman ve ancak tahlil yolile keşfedebilir. Türk romanmda Halid Ziyadan evvel tahlil olmadığmı kolayca söyliyebiliriz; fakat Halid Ziyadan sonra tahlil olduğunu söylemek için epey düşünürüz. Belki pek nadir kalemler, onun edebiyatımıza getirdiği ruh oymacılığı an'anesini muvaffakiyetle devam ettirmişlerdir; fakat Halid Ziya Uşaklıgilin peşisıra. Roman tarihimizin en büyüğünü topluluk içinde selâmlamak ve onun elli beş «enedenberi elinden düşmiyen kalemini öpüp başımıza koymak fırsatını bize verdiği için Eminönü Halkevine teşekkür ederiz. v« TELSiZLE Londrada otobüs grevî devam ediyor Üç gündenberi hiçbir hâdise vukua gelmedi Londra 4 (A.A.) Otobüs grevi nin üç gündenberi devam etmesi, LondraIıların neşesini bozmamıştır. Halk, işlerine metro, tramvay ve taksilerle gitmektedir. Bazı kimseler de havanın güzelliğinden istifade ederek yaya olarak işlerinin başına gitmeği tercih etmektedirler. Sokaklar kalabalıktır. Kaldınmlarda yürüyenler çoktur. Taksiler süratle gidip gelmektedir. Bisikletle gidenler 1926 senesindeki grev esnasında görüldüğü ka dar çoktur. Bisıklet tacirlerinin kârı ye rindedir. Bisiklet kıraları da yüzde yüz yükselmiştir. Grev merkez komitesinin mümessili grevcilerin, tahkik komisyonu nun mesaisi devam ettiği müddetçe tramvay isçilerini kandırmağa teşebbüs etmiyeceklerini söylemiştir. Bununla beraber hususî otokar firmaları tarafından yapılan teklif mucibince muvakkat servisler ihdas edildiği takdirde bu halin tahrik mahiyetinde telâkki edilerek kargaşalıklara sebeb olabileceğini de ilâve etmişür. Danzingte Nazi nüfuzu artıyor Bu sene içinde muhalif fırkalar tasfiye edilecek Dantzig 4 (A.A.) frazi şefi Al bert Foerster, dün bir nutuk söyliyerek demiştir ki: « Dantzig'de kimse Cermanhğa taarruz etmeğe cesaret edemiyecektir. Çünkü nazi kartalları kanadlarını Dantzig'in üzerine de germiştir.» Foerster, 1937 senesinde muhalefet fırkalarının tamamile kaldırılacağını ve bütün Almanyada olduğu gibi serbest şehirde de parti ve devlet ittihadı vücude gelmiş olacağını ilâve eylemiştir. 5 5 înci san'at yılıns İHEM NALİNÂ1 MIHlNAj kutluladığımız edib Bu da, bir Sandal HALİD ZİYA • Genclige hitab ediyor «Ben yalnız muvaffakiyetin yegâne amili olmak üzere bir çare mevcud olduğuna iman ettim: Okumak... Bedesteni mi? apalıçarşının içindeki Belediye mezad yerine, ne münasebetle «Sandal Bedesteni» adı ve rildiğini bilmiyorum. Bence, bu ismin asıl verileceği yer, çarşıdaki mezad ma halli değil; Tophane meydanıdır. Geçen gün Tophaneden geçiyordum. Orada, Devlet Denizyollan İşletme idaresinin bulunduğu binanm yanında yapılmış olan güzel yolcu salonunun bir tarafında ve arkasında bir sandal mezarhğı, bir hırdavat deposu hasıl olduğunu hayret vc csefle gördüm. Burası yolcu salonunu Tophane tramvay caddesine bağlıyan güzel ağaclar ve yeşillikler dikili yo lun yanıbaşmdadır. Yolun iki ta rafındaki zarif parmaklıklı alçak du varlardan bakınca, bu harab sandallar, tahta ve demir parçalan boş fıçılar, kınk sandıklar ve sair döküntüler bütün çır kinlıği ile görünmektedır. Ecnebi seyyahlar geldikleri zaman temiz bir yolcu salonundan geçerek şehre girsinler diye düzeltilmiş, tanzim edilmiş, ağaclar dikilmiş olan bu sahayı, sanki Halıcde, fabrikalar cıvarında hiç boş yer yokmuş gibi bir sandal mezbahası ve hırdavat mezbelesi haline getirmek hangi temizlikten ve güzellıkten anlamazın aklına gelmıştır? Uzun zamandanberi devam ettiği, oraya toplanmış kırık dökük sandalların ve çeşid çeşid enkazm bolluğundan anlaşılan bu çırkın hali, aylardaı>beri hiç kimse görmüyor mu? Tophane halkı için küçük bir belediye bahçesi, rıhtımile beraber temiz bir gezinti yeri haline konulması lâzım gelen o güzel meydanın, böyle gemi süprüntülüğü yapılmasına acıyan kimse yok mu? Birkaç sene evvel itina ile düzeltilen ve daha güzelleştirilmesi beklenen bir yerde, bir sandal tamirhanesi, bir tersane hırdavatlığı, bir enkaz deposu vücude getirilmesinden sinirlenen, üzülen bir zevki selim sahibi yok mu? Istanbulu imar için. yalnız bir tek Prost getirmek kâfi olmadığını görüyoruz. Bu şehre, Avrupadan en az on tane sehircilik mütehassısı, güzellik murakıbı, temizlik müfettişi getirmeli ve bunlan şehrin içinde mütemadiyen gezdirerek görecekleri bu gibi çirkinlikleri ortadan kaldırmağa memur etmelı. Eğer, şehirde, böyle bir güzellik ve temizlik murakabe heyeti olsaydı, daha neler ve neler görürdü. Meselâ, Beyazıd meydanında, vaktile yapılan çiçek tarhlarının, bilhassa Dişçilik mektebinin önündeki ile Sahaflar çarşısına doğru olanının nasıl bir viraneye döndüğünü görerek avuc dolusu masrafla yapılan şeylerın harab olmasına meydan vermezlerdi. Ne yazı kki böyle bir heyet yok. Hiç olmazsa, şehir meclisi azası, arada bir, eteklerini toplayıp, paçalarını sıvayıp bu işi yapsalar, vekilleri oldukları şehir halkınm en ucuz, belki de parasız yapılması kabil isteklerini tahakkuk ettirmşi ve bu sehre hizmet etmiş olurlardı. Asılsız bir haber Sofya (Hususi) Bulgar Başvekili Kös€ Ivanofun İsmet Inönüne iadei ziyaret etmek maksadile haziran ayı içerisinde Ankarayı ziyaret edeceğine ve bu ziyaret esnasında Bulgaristanla Türkıje arasında Bulgaristan Türklerinin göç iş lerine müteallik, yeni bazı muahedeler imzalanacağına dair bazı îstanbul gazetelerinde çıkan haberler hakkında buranm en sahibi salâhiyet makamlarında tahNakliyat ofisi grevcilere karşı cephe kikat yaptım..Bütün bu haberler asılsızalmış görünmemek için şimdi ışlemekte dır. Alâkadar makamlar arasında böyle olan tramvay ve metro vagonlarının ade birşey görüşülmemiş ve böyle bir karar dini artırmıyacaktır. verilmemistjr. Rumen Kralı Bu yaz Kudüsii ziyaret edecek Atina 4 (Hususî) Kudüsten alı nan telgraflarda Romanya Krah Ka rol'un mayısm iptidalarında orıyı ziyaret etmesi takarrür etmışse de şimdılık bu ziyaretin bir müddet sonraya tahk edildiği haber verilmektedir. Kralın Kudüsü ziyaretinin geri bın k'lmasına sebeb orada yapılmakta olan Rumen kilısesınin hitam bulmamasıdır. Bu kiüsenin açılış resmini Kra\n yapa cağı da bu haberlere ilâve edilmektedır. Kralın yanında Velıahd ıle Roman>a patriği ve birçok rahibler bulunaraktır. Malullerin terfihi Bu hususta bir kanun lâyihası hazırlandı Ankara 4 (Telefonla) Hükume tin, malulleri terfıh için tedbirler düşündüğünü ve Başvekil İsmet İnönünün bizzat bu işle alâkadar olarak tetkiklerde bulunduğunu bildirmiştim. Millî Müdafaa Vekâleti malullerimizin terfihlerini mümkün kılacak esasları tesbit etmiş ve Başvekil İnönü dün bunları gozden ge çirmiştir. Bundan sonra MHlî Müdafaa Vekâleti bu esasları bir kanun lâyihası halınde Başvekâlete vermiştir. Millî Müdafaa Vekili General Kâzım Ozalp bu münascbetle bana dedi ki: « Malullerin terfihi hu«u«unda tetkiklerimiz bitmiş ve neticede hazırladığımız lâviha Başvekâlete verilmistir.» PEYAM1 SAFA Dost Irak Hariciye Vezirinin telgrafı Ankara 4 Irak Hariciye Ve ziri Ekselâns doktor Naci Asil Türkiye hududlarını terkederken Hari ciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Arasa aşağıdaki telgrafı göndermişlerdir: Ekselâns Dr. Tevfik Rüştü Aras Türkiye Cumhuriyeti Hariciye Vekili «Dost ve kardeş Türk memleketınden çnk yaşıyacak duygularla ayrıldığımız şu anda benım \e arkadaşlarımın zıyareti mizde muhterem Türk hükumetinden ve necib Türk milletinden gördüğümüz samimî lutuf ve izazata yürekten gelen teşekkürlerimizi takdım ctmeği pek tatlı bir vazife olarak telâkki ederım. Bu ziyaret Türkiye ile Irak arasındaki kardeşlik rabıtalarını tebarüz ettırmış olmakla bıze ayrıca bir sevinc vermiştir. Ekselâns Reısıcumhur Atatürk hazretlerıne, muhte rem arkadaslarına hürmetlerimin takdi mıne tavassut buyurmanızı rıca eder ve şahsı âlinize karsı hali^ane temennıyatımı hürmetlerimle teyıd eylerim.» Naci Asil Irak Hariciıje Vczhi Bulgar ordusu büyük bir geçid resmi yapacak Sofya (Hususi) 6 mayıs hızmlya" günü Bulgar ordusunun kahramanlık günü olduğundan, o gün Bulgarıstanda askerî kıt'a bulunan yerlerde geçid resimleri yapılacaktır. Sofyada yapılacak geçid resmının mümkün olduğu kadar muhteşem ve muazzam olması için Bulgar Harbiye Nezareti hiçbir şeyi e«irgeme mektedır. Bu geçid resminde Krai,, He yeti Vekıle azası, kordiplomatik, ecnebi ataşemiliterler de bulunacaktır. Geçid resminde Bulgar ordusunun yeni satın aldığı hafif dâfı tayyare ve dâfı tank topları gibi silâhları da halka gösterılecektir. Geçid resmine baslamadan evve! Sofyadaki kıtaata merasimle yeni bayrakları verılecektir. Japonyanın vaziyeti Sofyada müthiş bir fırtına Sofya 4 (A.A.) Dün gece şid detlı bir fırtına olmus ve bu fırtına ile birlıkte gelen yağmur büyük hasara sebebiyet vermistir. Bir su hortıımu dolayiMİe, Sofya Burgaz demiryolu. uzun bir mesafe üzerinde bozulmustur. Sofya mıntakası Ha«aten müteessır olmuştur. Birçok köyJeri su basmış ve birçok evler yıkılmıştır. Hasar, birkaç yüz milyon leva tahmin oJunmaktadır. Londra 4 (A.A.) Morning Post gazetesi yazıyor: Japo intihabatının neticesi Japonyanın haricî siyasetinde mühim bir tesir yapacaktır. Çünkü intihabat as kerlerin takıb etmekte oldueu haricî siya«etin millet ara'inda ta^vıb edilmediğini KÖstermistir. Eğer hükumet iktidarda kalmak ıstıyorsa, bir silâhsızlanma programı hazırlamalı ve diğer devletlere karsı da daha uy^al bir vaziyet almalıdır. Daha şimdıden bazı emareler Japonyanın şimdıki ınfırad vazıyetınden çıkmak arzu sunda bulunduğunu gösteriyor. Lnndra daki Japon elçisi Çin me«elesi hakkında (ngiliz hükumetile müzakerelere girişmek '•rnrini almi'hr. Roma 4 (A A.) Papalık makamı. Ankara kalesinin altında bir Almanva sefaretme. katolıklerin Almanhazine varmış! vadaki vaziyetine dair Papanm mektuAnkara 4 (Telefonla) Ankara bu hakkında Almanya tar'afından veri len notava yazılan cevabı tevdi etmiştir. dan Ali Rıza adında biri^i Malive VV Köylüye parasız pamuk to kâletine istinad ile müracaatte bulunarak Ankara kalesı civarında mühim bir hihumu dağıtılacak zine bulunduğunu iddia etmiştir. Ali RıAnkara 4 (Telefonla) Ziraat Ve zanın iddıasına göre bu hazinrde altından Yunan Kralı Türk elçisine kâleti Denizli ve Adana cıvarında pa mamul heykcller de vardır. İstida sahibi muk tohumu satın alacak ve bunları köy ise başlamak üzere kendisine 400 lirahk nişan verdi lüve parasi7 dağıtacaktır. jardım yapılmasını istemekte ve çıkarılaAtina 4 (A.A.) Sa Majeste, Türk Şark vilâyetlerinde kurula cak hazinenin 25 milyar Türk lirası kıyorta elçisi Ru^en Eşref Ünaydıya Fö metinde olduğunu söylemektedir. cak fabrikalar niks nisanının büyük haç rütbesini tevcih Ankara 4 (Telefonla) Iktısad Vaetmiştir. Nişan, bu iş için Türkıye elçilikâleti şark vılâyetlerimizde kurulacak ğine giden saray Nazırı tarafıdan tevdi edilmiştir. Türkiye elçisi bu nişanı Majeste fabrikalar etrafında tetkiklerine devam Kralın yüksek teveccühünün kıymetli bir etmektedir. Bu mıntakalarda deri, şayak, yün, konserve et fabrikalarının kurulması nışanesi olarak muhafaza edecektir. IBaşmakaleden devam] Samsun Valisi Ankarada etrafında tetkikler yapılmaktadır. Tac giyme merasiminin Alman Millî Müdafaa Nazırı Mareşal Ankara 4 (Telefonla) Samsun von Blomberg'in Roma seyahati tahak provası Valisi Fuad Vekâletle temas etmek üzere şehrimize geldi. Londra 4 (A.A.) Bugün West kuk ettiği takdirde, Sovyet Rusyaya ve minster kilisesinde, Kral ve Kraliçenin komünizme karşı müttehid bir cephe teskil Yeni Adliye tayinleri Ankara 4 (Telefonla) Yeni Ad huzurile, tac giyme merasiminin umumi etmek mak'adile elele vermiş olan Almanya ile İtalyanm, Avrupada, yeni bir liye tayinleri kararnamesi Yüksek Tasdi nrovası yapılmıştır. Bu senenin ilk arpa mahsulü askerî ittifak kurduklarından şüphe et ka arzedilmistir. İzmir 4 (A.A.) Menemen renc memek lâzım gelecektir. Hatta, böyle bir Mahallî idareler reisliği ittifakın şımdıden akdedılmış olduğunu ve Ankara 4 (Telefonla) Dahihyc berlerinden Hüseyin tarafından harman Alman Mareşalinin, müstakbel bir harbVekâleti, mahallî idareler umum müdür edılen bu yılın ilk arpa mahsulü Borsada de, iki ordunun müşterek harb plânlarını lüğü yerine geçmek üzere bir mahallî \Ai kilosu dört kurustan astılmıştır. tanzim için Romaya gideceği ihtimalini reler reisliği kurmağa karar vermıştır. kabul etmek bile yanlış olmaz. Reislik, köyler, beledıyeler ve hususî Paris 4 (Hususî) Paris borsasının Herhalde Berlin Roma mihveri, Avidareler umum müdürlüğünden mürekkeb bugünkü kapanış fiatları şunlardır: rupa siyasetinde günden güne daha faal, olacaktır. Londra 109.80\ Nevyork 22.23 1/2, Ber daha müteşebbis bir rol oynamaktadır ve Bu hususta hazırlanmakta olan kanun lin 890,25. Brüksel 375,25, Amsterdam lâyihası yarın Meclisin fırka grupu en 1220,50. Roma 117.10. Lizbon 99.75, Ce eğer bu mih\er, bir askerî ittıfaka dayacümeninde görüşülecek, ondan sonra Da nevre 509.37 1/2, bakır 63 /2 65 1/2, nırsa ıkı devletin, daha müteaddi bir sihiliye Vekâleti tarafından Başvekâlete kalay 252,05, altın 140,8 1/2, gümüş yaSAi nlik edeceklerine süphe yoktur. 20,5,16, kurşun 24,10, çinko 23,17,6. AB1DİN DAVER \erilecektir Papa, Alman notasına cevab verdi Büyük üstad, kütubhanesinde ve bahçesinde Yeşilköyün o sessiz, sükuna gömülmüş inziva demindeyiz. Bu gece, Eminönü Halkevinde san'at hayatınm 55 inci yılı kutlulanacak olan üstad Halid Ziya Uşaklıgılden, bu geçmiş yılları anarken, şımdi neler duyduğunu öğrenmek istiyorum. Güneşten kopmuş yemyeşıl zerrelerden doğmuş vehmini veren pırıl pırıl yaprakların altında, üstadın, saçlarının aklığını, bakışlarmın yorgunluğunu, bütün o yılların izlerıni bir lâhzada unutturan canlı sesı bu bahar kadar taze, bu bahar gıbı genc: « Elli beşinci yıl mı, elli ikinci yıl mı, bunu tayin edebılmek için herşeyden evvel san'at hayatıma hangi yaşta ilk adımı attığımı tesbit etmek lâzım. Ben öyle bir zamanın çocuğu idim ki, o vakıt çocuklar, her zamanın çocuklarından daha ziyade yazı çılaınlığına müpteUstadın bahçede alınmış bir portresı lâ ıdiler. Yarım asn geçen edebî hayatınızEvvelâ yazıma mekteb çocuğu iken dan sizde kalan en canlı hatırayı sorabibaşladım. Bu tarıhi alırsanız, elli beş yıl lir miyim? demek doğru olur. Bilirsiniz ki, babalar en ziyade maEğer İzmirde ilk defa olarak edebi bir lul olan çocukları hakkında şefkat duyarmevkut rısale tesıs ettığım zamanı mebde lar. Bütün sakat noktalanna rağmen beolarak alırsanız, o zaman elli ıkı yıl de nim de (Mai ve Siyah) hakkında şefkat mek lâzım gelir. kabilınden bir inhimakim var. Fakat, yazı ıptilâsıa nasıl tutuldum, Bir gün Anadnluda büyük bir cevebunu ben de pek iyi tayin edemiyeceğim. lândan dönen şaır doktor Hüseyin Suad Elbette ıptıda okumakla başladım. bana dedi ki: «Halid Ziya, sen hiç fütur Evvelâ türkçe eserleri, sonra fransızcayı getırme. Anadolunun neresıne uğradıyöğrenınce, bu lısanda elıme geçen şeylerı sam. orada (Mai ve Siyah) tan bir nüsokuyordum. Ve okudukça, ben de yaz ha buldum. Senin bu kitabını umamıya mak hevesını duymağa başladım.» cağın yerlerde okuyorlar, seviyorlar. Sen Kehlıbar ağızlığının ucundaki sigaraq kendini bahtiyar bir muharrir sayabilir na yaklaştırdığı alev titriye tıtriye söner sin.» Su^tum. Niçin sustum... Galiba teken, ağır ağır devam ediyor: essürümden, heyecanımdan söz söyleme• Başlamalı mıydım, başlamamalı ğe, cevab vermeğe kudret bulamadım. mıydım... bunu bugüne kadar halledemeMai ve Siyah, bütün diğer kitablarım dım. •ıbi bana para getirmış değildir. Bugün Nadım misiniz yoksa üstadım? Hayır. bugün bir karar verdim: Mademki bu başlangicda benim için şu yapılacak tören kabilınden bir mükâfat mukaddermiş, pek iyi etmişim de başlamışım. Kendı kendımı tebrık edıyorum.. hâlâ yazılarımdan para alan bir adam değilim. Şöhretlerini, servetlerini işittiğimiz garbm meshur muharrirleri eserlerile şatolar alırlar, tenezzüh gemileri, otomobiller alırlar... Mai ve Siyah bana bir elbise parası Avrupa siyasetinde Berlin Roma mihverinin faaliyeti Tophane meydanını bu hale getiren kim? *•» PARİS BORSASI Tophane meydanında, volcu salonunun yanı başındaki saha işte, böyle sandal enkazı ve hırdavat deposu haline getirilmiştir. Hem nalına hem müıına sütunundaki yazıyı okuyunuz. bile vermemiştir. Fakat Hüseyin Suadın bu sözü beni o saydığım şeylerden ziyade doyurdu. İşte, san'at hayatımın en büyük ka zandarından, heyecanlarından birini o zaman hissettiğime hükmedebilirim.* Bugünün heveskâr genclerıne hitab etseniz, ne dersiniz? Eğer yaşım bana tavsiyede bulun mak imtıyazını verirse, derım ki: Ben okumakla yazmağa başladım. Muvaffak oldum, olmadım, onun hakkında karar vermek salâhiyeti bende değildir. Ben yalnız muvaffakiyetin yegâne amili ol mak üzere bir çare mevcud olduğuna iman ettim: Okumak. Gencler evvelâ bizim edebî mazimize aid ne varsa onlan bilmelidirler. Sonra ellerindeki vesaitin bahşedeceği imkân derecesinde şark ve garbedebiyatında cevelânlar yapmalıdırlar. Ve sesini daha yükselterek: Hususile... dedi, hususile, mutlaka garbın dört mühim lisanından birini pek iyi bilmelidirler. Sonra, gene bilmelidirler ki; edebiyat müstakil ve mücerred bir meslek değildir. Garb muharrirlerinin meselâ bir hikâyesi, nekadar tebahhurun, nekadar tetebbüün, ne emeklerle toplanmış malumatın mahsulüdür. Buna dikkat edilirse anlaşılır ki; edıb olmak demek yalnız hayali bol bir şair olmak demek değildir. Yalnız o kadarcık bir sermaye edib olmak için asla kifayet etmez. Bu bahsettiğim malumatta tenevvü, ancak bir garb dıline, bir garb ilmine ve irfanına tasarruf etmekle miimkündür. Mademki benden bir tavsiye istiyor [Arkast Sa. 7 sütun 3 te)

Bu sayıdan diğer sayfalar: