16 Eylül 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Eylül 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Eylul 1937 CUMHURIYET HABERLE Rumen gazeteleri derin San'at mektebleri ve enstitülerine tayin olunan takdirle bahsediyorlar yeni muallimlerin listesi ve tahvü olunanlar Ankara Bakanlığmda san'at mekteblerile akşam san'at mektebleri ve san'at enstitülerde bazı tayinler yapılmışhr. Bursa Necatibey krz enstitüsünden Mefharet, îstanbul kız san'at mektebin den Umran, îzmir Cumhuriyet kız enstitüsünden Melek, Selçuk kız eostitüsünden Muhibe, Bursa kız enstitüsünden Adalet, Ankara îsmetpaşa kız enstitüsünden Müyesser, îsmetpaşa kız enstitüsünden Lutfiye ve Saadet Bursa kız ensti tüsüne, îstanbul akşam kız san'at mek tebi müdürü Halide Selçuk kız san'at mektebi müdürlüğüne, îstanbul kız okulu yardirektörü Fehamet Selçuk kız ensttüsü yardrektörlüğüne, Ismetpaşa kız san'at okulundan Devrane, Selçuk kız ensttüsüne, Selçuk kız enstitüsünden Ali, Usküdar kız enstitüsüne, Beyoğlu kız san'at okulundan Aliye, Usküdar kız san'at okuluna, Usküdar kız san'at mektebinden Nebahat, Beyoğlu akşam sanat mektebinden Hayriye, îstanbul kız San'at mektebine, Beyoğlu san'at mektebinden Nezahet, Selçuk kız san'at enstitüsüne, Beyoğlu kız san'at okulundan Semiha, îstanbul kız san'at mektebinden Müzeyyen, îstanbul kız san'at mekte binden Semiha, Beyoğlu kız san'at mektebinden Selma, Trabzon san'at mek tebine, îsmetpaşa san'at mektebinden Mediha Edirne san'at mektebine, îsmetpaşa kız san'at mektebinden Semiha Konya san'at mektebine, Akşam kız san'at yardirektörü Remziye ayni mektebin mü dürlüğüne, îstanbul kız san'at mektebinden Şaziye, Afyon kız san'at mektebine, San'at mektebi tayinleri 15 (Telefonla) Kültür îzmir ticaret lisesinden Profesör Afetin konferansları Meseleler |HEM Bergson ve zamanımız Peyami Safa lannı kaynaştıracak yeni bir beşerî terkib mi? Bunu filozofun yazısından karine ile dahi anlamak mümkün ol muyor. O halde bu fikirlerin istikbale aid tarafmı güzel, fakat müphem bir temenniden ibaret farzedip geçmek lâzımdır. Bergsonun zamanımız karşısındaki duruşu sarihtir. O da, meselâ bir Duhamel, bir Carrel veya insan ruhunun hararetli müdafaacıları gibi maddî inkişafın manevî tekâmülle bir arada gitmemesinden şikâyetçidir. Bu fikirlerin yeni olmadıklarını biliyoruz, Fakat Bergson gibi bir adamın ağzmda lâyık oldukları zirveye çıkmaları, onlara yenilikten daha büyük bir itibar temin ediyor. Biliyoruz ki medeniyet yalnız teknik buluşlarm ve icadların artmasmdan ibaret değildir. Hatta, insan tarihi bu icadlardan ve buluşlardan biraz mahrum devirlerde de büyük medeniyetler kaydediyor. Eski Yunandan bize kalan her hangi bir teknik cihaz önünde bugün hayrete düşme mize imkân yoktur. Fakat bir Phidiasın san'at eseri önünde bugün duyduğumuz hayranlık, belki o devirde bir Yunan lınm duyduğundan hiç fark etmiyor. Hem dikkat ediniz, o günden bugüne kadar bir heykel yapmanın teknik prosedeleri adeta hiç değişmemiş, inkişaf etmemiş olduğu halde san'at büyük bir tekâmüle kavuşmuştur. Bu da göste rir ki medenî tekâmülü teknik tekâmülden ibaret sananlar tarih önünde utanmıva mahkumdurlar. NALINA MIHINA Mes'ud bir inkişaf Mayide, îzmir Cumhuriyet kız enstitüsüne, Samsun orta ticaret mektebinden Kâmi Trabzon orta ticaret mektebine, Kadıköy akşam kız san'at mektebinden Nikmet Elâziz kız san'at mektebine, îsmetpaşa kız enstitüsünden Enver Elâziz kız enstitüsüne, Kadıköy 3 üncü ortamektebinden Me diha Selçuk kız enstitüsüne, îstanbul sanat mektebinden Cevdet, Îstanbul erkek terzilik mektebine, Selçuk kız enstitü sünden Kâzım îstanbul san'at mektebine tayin dilmişlerdir. Ankara 15 (Telefonla) Ankara kız muallim mektebi iktisad kısmından mezun olanlardan Nakiye Îstanbul Akşam kız san'at mektebine, Melâhat gene ayni mektebe, îclâl Kadıköy kız san'at enstitüsüne, Seniha ayni mektebe, Güzin îzmir Cumhuriyet kız enstitüsüne, Hikmet Kadıköy kız enstitüsüne, Saime Beyoğlu Akşam kız san'at mektebine, Nezahet Bursa Necatibey kız enstitüsüne, Adalet ayni enstitüye, Saime Ankara îsmetpaşa kız enstitüsüne stajyerolarak tayinedilmişlerdir. Nüvin Adana îsmet İnönü Akşam kız san'at mektebine, Saime ayni mektebe, Gülya Usküdar Akşam kız san'at mektebine, Toran Îstanbul akşam kız san'at mektebine, Lutfiye Kadıköy akşam kız san'at mektebine, orta muallim stajyeri olarak tayin edilmişlerdir. Sadık Kastamunu san'at mektebine, Enver keza, Halil îzmir san'at mek tebine, Fikret Ankara san'at mektebine, Halime Edirne san'at mektebine, stajyer olarak tayin edilmişlerdir. Profesör Afet, kürsüde söz söylerken Rumen matbuatı, geçenlerde Bükreşte toplanülannı yapan beynelmilel 17 nci Antrepoloji ve Arkeoloji kongresinde profesör Bayan Afetin Türkiyeyi muvaffakiyetle temsil etmesi üzerine Ata türk Türkiyesi hakkmda hararetli makaleler neşretmektedir. Universul gazetesi «Türkiye Cumhurreisinin kıziyle mülâkat» başlığı altmda 3 eylul 1937 tarihli nüshasında profesör Bayan Afet ile yaptığı mülâkata dair neşrettiği bir yazıda şöyle diyor: Beynelmilel 17 nci Antrepoloji ve Arkeoloji kongresi münasebetile payı tafotımız, bu kongrede Türkiyeyi temsil eden meşhur bir bayanın ziyaretini ka bul etmekle müftehirdir. Bu kadm, Türkiye Cumhuriyeti Reisi Kemal Atatür kün evlâdı manevisi ve Türkiyede ka dmları yükseltme hareketinin en hararetli mümessili olan Bayan Afettir. Müşarünileyha müsbet ilimler saha sında yorulmaz bir araştıncı ve kıymetli bir tarih profesörüdür. Çok sade giyinen fakat çok samünî olan Bayan Afet, modern hayatı yaratmak içm tam itünad ve enerji dairesinde faaliyete geçen mem leketin diğer kadınlarından hiç de farklı değildir. Kendileri, Kemalist Türkiyede yeni doğan aTtistik ve kültürel Rönesans hareketlerinin esas hatları hakkında kısaca malumat vermişlerdir. Mazinin tek roü hurafelerinden aynlan güneş, nizam ve medeniyet memleketi olan bugünkü Türkiyede, güzel san'at lâyık olduğu veçhile anlaşılmıştır. Bizzat devlet reisi, bu günün münevver gençliğine, Türkiyenin tarihî hazineleri hakkında çok kıy metli fikirler aşılamıştır. Güzelliği, san atı ve mazinin kıymet biçilmiyen zenginliklerini se\en genç nesil bu yolda çoktan işe başlamıştır. Bunun neticeleri bugün bütün sahalarda meşhud olmaktadır. Tarih sahasında ise devlet efektif surette yardım etmektedir. Bayan Afet şöyle diyor: « Filhakika bugün Türkiyede ta rih, hakikî surette ve tam manasile öğreniliyor. Yalnız islâmiyet devrindeki muzafferiyetler değil, milletimizin ve mil letlerin mazilerinin her köşeleri bütün derinliklerile tetkik ediliyor.» Zamanımızın en büyük filozoflann dan biri, Henri Bergson, ihtiyar ve hastadır. Fahrî reisi olduğu Beynelmilel Felsefe Kongresine gidememiş, Des cartes hakkında fikirlerini yazıp gön dermiş. Kartezyanizm mübeşşirinin portesini çizmeğe başlamadan evvel, Bergson, zamanımız hakkmdaki düşüncelerini birkaç satıra sığdırmak iste miştir. Bu fikirler kaba bir materiya list görüşün istilâsma karşı insanm ruh ve mana haysiyetini müdafaa eden bir çok mütefekkirlerin düşündüklerin den ayrı şeyler değildir. Onlar için ol duğu kadar, Bergson için de, zamanı mız, teknik buluşlarm harikalı inkişafına mukabil, insanı maddî vasıtaların emrinde bir irgat gibi koşturarak ma nevî bir takatsizliğe düşürmek tehlikesi içindedir veya, hiç değilse manevî kıymetlerle bu maddî inkişaf arasındaki nisbetsizlikten doğma bir intibak buhranı vardır. Bergson diyor ki: < En harikalı keşiflerimiz ve bu luşlanmız, eğer bunlara hâkim olma nın yolunu bilmezsek aleyhimize dö neceklerdir; insaniyet vücudünün bü yümesi, eğer tutunabilmesi ve kendini idare edebilmesi için muhtac olduğu manevî bir enerji fazlası kazanmazsa onu sadece yürümek iktidarından bile mahrum edecektir. Siyasî ve iktısadî, içtimaî beynelmilel meseleler, her biri kendine göre insan nev'inin vücudile ruhu arasmda korkunc bir hale gelen bu nisbetsizliği bize gösteriyorlar; ruh da kendi hesabma genişliyemediği için, kendine göre pek büyük bir vücudün içinde bocalanıp sallanıyor. Muvaze neyi kurmak için felsefemiz şüphesiz kâfi gelmiyecektir. Bütün kuvvetlerile gerilmiş bir irade de lâzımdır. Bir ka rarm evvelden tahmin edilmiyecek neticelerini ifşa eden ferdî ve kollektif bir tecrübeye de ihtiyac vardır. Çok şükür iyi ve kuvvetli bir iradeye bir çok insanlar sahibdir. Tecrübeye ge lince, o, gözlerimizin önünde, aralarındaki ihtilâflardan başka bir şey gör mediğimiz içtimaî teşekküller ve si yasî rejimler şekli altında vukua geli yor; fakat günün birinde bunların bir tek büyük tecrübe üstünde buluştuk lannı göreceğiz. îşte o zaman, herkese hareketinin tam şüurunu vermesi, tahlilleri kolaylaştırması ve terkibler il ham etmesi için, felsefenin araya gir mesile insanlık tarihinde yeni bir devir açılacaktır. Ben kendi hesabıma makinenin evvelâ insanlar arasmdaki mü savatsızbğı vahim bir hale getirdiğini görüyorum; fakat şunu da görüyorum ki, makine, insan emeğini azaltmakla beraber maddî istihsali o kadar çoğaltıyor ki hepimiz ruhun en asil meşgalelerine sarfedilecek boş zamanlar bula cağız. Edebiyat, ilim, san'at, felsefe.> Seyid Rıza Elâzizde Hatayda sükunet Şaki Elâzize çok bitkin bir halde getirildi Elâziz 15 (Hususî) Seyid Rıza bugün akşam üzeri buraya getirilerek Tunceli Müddeiumumiliğine teslim edildi. Seyid Rıza pek bitab bir halde idi. O kadar ınecalsizlikten düşmemesi için kendisini Adliye merdivenlerini koluna girerek çıkardılar. Şaki mütemadiyen «Beni Paşaya götürün, beni Paşaya götürün!» diye söyleniyordu. Şaki çok bitkin olduğundan isticvabı yarma bırakılmıştır. Şakilerin yakında başlıyacak olan muKakemesi heyecanla beklenmektedir. Bahri Turgud Askerî muhafaza teşkilâtı kaldırıldı Antakya 15 (Hususî) Hatayda asayiş gün geçtikçe düzelmeğe doğru gitmektedir. Askerî müdahaleye artık lüzum kalmamış ve kaldınlmıştır. Delege M. Roger Carreau bu münasebetle bir beyanname neşretmiştir. Delege bu beyannamesinde ezcümle diyor ki: « Halkın hüsnü niyetinden emin olduğum için askerî muhafaza teşkilâtını artık kaldırıyorum. Ancak umumî asayışi ihlâle yeltenenlere asla müsamaha edilmiyecektir. Siyasî veya şahsî ihtiraslarla kanşıklık çıkarmak istiyenlere karşı azamî şiddetle hareket edileceğini kat'î olarak beyan ve tekid eylerim.» Delege ana yasanın tatbiki günlerinin yaklaşması münasebetile yüce komiserlikle temaslarda bulunmak üzere dün Beyruta girmiştir. Beyrutta bütün mümanaata rağmen Vatanilerin muhalefeti büyümektedir. Esaslı bir muhalefet cephesi kurmağa çalışhkları haberleri geliyor. Bu arada Vatanilerle muanzlannm çarpışmalarından korkulmaktadır. Muğlada Atatürk heykeli Muğla 15 (A.A.) Şehrimizde yapılmakta olan Atatürk anıtının kaidesi tamamile bitmiştir. Heykel Istanbulda yapılmaktadır. Cumhuriyet bayramma yetiştirilmesine çalışılmaktadır. Muğlada okaliptüs sahaları Fakat, bugün umumiyetle iddia edildiği gibi teknik inkişafla insan ruhu nun ve zekâsının (bu iki kelimeyi fransızca esprit kelimesinin yerini tutsun diye bir arada kullanmağı deniyorum) tekâmülü arasmda korkunc bir nis betsizlik var mıdır? Nasıl olabilir ki, insan zekâsı, kendi icad mahsulü olan makinenin esareti altına girmek veya ondan daha geri kalmak tehlikesi içinde bulunsun? Bir nisbetsizlik varsa, bu, belki de insan ruhu ile makine arasında olmaktan ziyade, maddî ve manevî kıymetleri ayn ayrı müdafaa eden, birbirine zıd iki dünya görüşü arasındadır. Bunlar eski materyalist ve spiritüalist görüşlerin devamıdırlar ve buharın keşfinden, yani son makine devrinden çok evvel de vardılar. Sadece modern el biseler giymişlerdir. Maddenin, hayatın, ruhun ne olduk larını hâlâ iyice izah edememiş olduğumuza göre, bu ezelî iki anlayış cephesi arasmdaki davanın hallinde bize mizaamızdan ve şahsî temayüllerimizden başka rehber kalmıyor demektir. «Herkesin kendine göre bir hakikati olma sı>, işin eninde sonunda sübjektif bir plâna irca edilmesinin zarurî olduğunu gösteriyor; çünkü, bugün de yüz bin sene evvel olduğu gibi, elimizde haki katin herkesi birden ikna edebilecek bir kriteryomu yoktur. Onun için bu Bergsonun ima ettiği bir tek ve bü günkü cihan sıkıntısına (hakikat buhyük tecrübe ne olsa gerek? Müstakbel ranı) adını koymak da mümkündür. bir harb veya ihtilâl mi? Bütün re PEYAMt SAFA iimlerin ve ideolojilerin aslî kıymet Duzeltme Dunkü fıkramda (lzm lerini tayin edecek oihanşümul bir in harbi) olmak lâzım gelen kelime (harkılâb mı? Yoksa, sadece bu ideolojile bizm) şeklinde ve fransızca (fusion) keliP. S. rin birbirlerine dost ve sempatik taraf mesl (fulon) şeklinde çıkmıştır. afıa Vekâleti, «Baymdırlık î f leri Dergisi» adile aylık bir mecmua neşrediyor. Bu mecmuanın son sayısmda, Devlet Demiryollannın 1936 ve 1937 haziran aylanndaki mukayeseli takribî varidat cetvellerini inşirahla okudum. Bu cetvellere göre, 1936 haziranmda varidat, 2,026,319 lira iken 1937 haziranmda 2,629,130 liraya yükselmiş, arada 602,811 liralık bir fazlalık var dır. Yalnız yolcu nakliyatına gelince, Avrupa hath ıharic olmak üzere. 1936 haziranmda ],025,275 yolcu taşınarak 570,429 lira gelir temin edilmiş; 1937, haziranmda ise 210,597 fazlasile 1 milyon 235,872 yolcu taşınmış ve 133,050 lira fazlasile de 703,479 lira elde edilmiş. §u birkaç rakam, yalnız, demiryollarımıziın işletmesindeki inkişafı göstermekle kalmaz; memleketin iktısadî bakündan da mes'ud bİT inkişaf a doğru gittiğini gösterir. Demiryollan varidatmm artması demek nakledilen eşyanın ve insanJann artması demektir. Bu da ancak iktısadî vaziyetin düzelmesile mümkündür. Memlekette taşınacak mal olmaz ve halkta yolculuk edecek para bulun mazsa trenler tabiî boş gidip gelir; varidat da artmaz, eksilir. Cumhuriyet rejimi ve İsmet İnönü hükumeti, demiryollanmızı yaparken bunların taşıyacak birşey bulamıyacağını, binaenaleyh kıymetlerinin iktısadî değil; yalnız sevkulceyşî olduğunu söyliyenler, yıllar geçtikçe nekadar aldandıklarını anlamış olsalar gerektir. Millî müdafaa, herşeyden akdem ve akdes olduğu için, demiryollanmızı, yalnız sevkulceyş bakimından ehemmiyetli ve lâzım olsalar da, gene yapmaktan geri duramazdık. Fakat, yolsuz Türkiyede, demiryollanf nın, iıakikaten sadece askerî maksadlarla yapılsalar dahi, nihayet, gittikleri yerlere medeniyet ve hayat götüreceklerinden $üphe etmek gafletin en büyüğü idi. İktısadî ve sevkulceyşî hedeflerin ikisi birden takib edilerek yapılan demiryollaranızın, memleketin iktısadî hayatı üzerinde, çok mes'ud tesirleri görülmektedir. Bu iş, gün geçtikçe bir devridaim cihazı gibi işliyecektir. Demiryollan iktısadî hayatı, iktısadî hayat demıryollarını besliyerek böylece kutlu bir inkişafla devam edip gidecektdr. Bir şikâyetin cevabı İki gün evvel bu sütunda Harbiye Belvü bahçesinden şikâyet etmiştim. Buranın müdiriyetinden aldığım bir mek tubda, «bahsi geçen ecnebi artistinin o akşam sıhhî mazereti dolayısile geç kal mış ve herşeye rağmen gelip seansmı yapmış olduğu ve bu hususta müessesenin hiçbir sun'u taksiri olmadığı» bildiril mektedir. O halde kabahat ecnebi artistin telefon ettiğini ve gelemiyeceğini söyIiyerek benim gibi birçok kimselerin çıkıp gitmelerine sebebiyet veren garsonlanndır ki bu da başka çeşid bir intizamsızlıktır. Muğla 15 (A.A.) Okaliptüs sahillerinin tesbiti için dolaşmakta olan Prof. Cermak ve Dr. Asaf şehrimize gelmişler ve İlimizde Dalaman mmtakasını bu ağacların yetişmesine en müsaid bir Ankarada sonbahar at saha olarak bulmuşlardır. Yıllık yüz bir metro mikâbı okaliptüs ağacına ihyarışları tiyac vardır. Dalamanda 1500 hektarlık Ankara 15 (Telefonla) Burada sonyer bulunmuştur. Bu ağaclar Zongul bahar at yarışları 3 teşrinievvelde başAnkara 15 (Telefonla) Köy sağlık dak kömür havzasmm maden sütunla lıvacak ve 13 hafta devam edecektir. korucuları talimatnamesi yarmki Resmî rmda kullanılmaktadır. Tenzilâtlı biletlerin neticesi Gazete ile neşredilecektir. Bu talimatVon Papen Roma elçisi Ankara 15 (Telefonla) Devlet De nameye göre saelık koruculuğu yap oluyor miryollan yaptığı tetkikatta gerek ban mak için şu vasıflar aranmaktadır: İlk tahsili bitirmis olmak, 25 yaşın Paris 15 (Hususî) Viyanadaki Alman liyö hatlarında, gerek tenezzüh katarlaelçisi Von Papen'in Roma elçiliğine ta rında tenzilâtlı biletler dolayısile An dan aşağı, 40 yaşmdan yukarı olma yin edileceği haber verilmektedir. kara Haydarpaşa ve îzmir hatlarında mak. Askerlik vazifesini ifa etmiş olanhalk biletleri dolayısile her sahada ge lar ve köy muallimleri tercihan kabul Nürenberg kongresine çen senelere nisbeten çok fazla tezayüd edilir. kaç kişi gitti? görülmüştür. Sağlık korucuları vilâyet ve kaza Nüremberg 15 (A.A.) DemiryolDevlet Demiryollan altı aylık bir is merkezlerinde altı haftalık bir kurs gölan îdaresinin bir tebliğine göre, parti tatistik vücude getirmiştir. Bu meyan rürler. Bunların vazifeleri köy içinde kongresi esnasında Nüremberg'e 2 milyon da zapt ve rapt altma alman Trabzon sivrisineklerin üremesine sebeb olabile100 bin yolcu nakledilmiştir. Nüremberg Tebriz transit şosesinde de otobüs nak cek su birikintilerini kurutmak. evlerin istasyonuna tek bir gün zarfında binden liyatı yolcuları geçen senelere nazaran ve sokakların temiz tutulması, umumî yerlerde hamamlar yaptırmak. köy ecfazla tren girmiştir. S«hire fazla yiyecek çok fazlalaşmıştır. za depoları yaptırmak ve sairedir. taşımak için de 450 marşandiz treni haYunan Alman ticaret reket ettirilmiştir. Hüviyet vermek mecburiyeti anlaşması Meclis cumartesiye toplanıyor (Baştarafı 1 inci sahifede) 2 <Nyon'da devletlerle yaptığımız mukaveleyi tetkik ve tasdik etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini 18/9/1937 cumartesi günü saat 14 te içtimaa davet ediyorum. Türkiye Reisicumhuru K. Atatürk.» 3 Bu tebliğ Anadolu Ajansile neşir ve tamim edilmiştir. 4 Bu tebliği alır ahnaz elinizde ve emrinizde bulunan resmî ve hususî her vasıta ile kevfiyetin vilâyetinizde bu lunan saylavlara bizzat ve şahsan iblâğını ve sayın saylavların o gün içtimada bulunabilmelerini temin edecek bilcümle vesaitin emirlerine ihzar edilmesini ve hazır bulundurulmasmı rica ederim. 5 İşbu emri aldığmızı, hükümle rini ifa ettiğinizi ve hangi saylav ar kadaşlara tebligatta bulundunuz ise bunların adlarını telgrafla makine başında bana bildirmenizi dilerim. 6 Müfettişi umumilere, bütün valiıere tebliğ edilmiştir. 7 İşin müstaceliyetine binaen ve ihtiyaten bu tebliğin bir sureti bütün kaymakamlara da verilmiştir. Dahiliye Vekili C. H. P. Genel Sekreteri Ş. Kaya Nyon itilâfının tekemmülünden sonra [Başmakaleden devam] Konferansın derhal tatbik mevkiine konulan süratli kararları hiç şüphesiz bütün dünyada iyi telâkkilerle karşılanmış ve bu hal konferans için çok büyük manevî bir kuvvet teşkil etmiştir. Halbuki alman tedbirlerin maddî vasıtalarla yürümeğe başlamış olduğunu da işte görüyoruz. Son Jıaberlerden İtalyanın bu Akdeniz selâmeti namına kendisdne aynlan Adriyatik sahasını kâfi bulmıyarak diğer iki büyük devletin yanmda mevki almak temayülünü izhar ettiği anlaşılıyor. Bu haber doğru ve İtalyanın noktai nazan ciddî ise Akdeniz emniyetinin en yakın alâkadarları arasında müşterek tedbirlere bağlanmış olacağı meydandadır, ve elbette böyle bir netice îtalya haric olmamak üzere bütün Akdenizliler için ve hatta Avrupa sulhu için çok iyidir. İtalyanın bu iştiraki tahakkuk edebilmek üzere Akdenizin emniyeti meselesinin gerek umumî surette İspanya işinden, gerek gene o manaya gelmek üzere Londra karışmazlık komitesi işinden tamamen ayrı ve bütün bütün müstakil bir mesele olduğunu unutmamak lâzımdır. General Franco muhariblik haklanna malik olsun olmasm Akdenizde emniyet cari olacaktır. Herhalde insanhğın vicdanı Akdeniz emniyetini ihlâl eden korsanlık hareketlerini mahkum etmiştir, ve bu hükmün icrasını bu vaziyetle yakından alâkadar devletler taahhüd etmiş bulunuyorlar. Köy sağlık korucuları talimatnamesi İspanyada yeni bir hâdise daha IBaştarafı 1 inci sahijede) Serbest bırakılan İngiliz gemisi Londra 15 (A.A.) Alti hafta evvel Ferrol'de İspanyol sosyalistleri tara fından tevkif edildikten sonra sabverilen İngiliz Gastl vapuru Kardife gelmiştir. Vapur kaptanı Ferrol'de iyi muamele görmüş olduklannı beyan etmiştir. Alman zırhhsı Portekizde Lizbon 15 (A.A.) Birkaç gün burada kalacak olan Amiral Scheer zırhlısı dün öğleden sonra limandan aynlmıştır. Eski Başvekilin Pariste sözleri Japonyada büyük hava manevraları Tokyo 15 (A.A.) Büyük hava manevralan bugün Tokyada öğleden sonra başlamıştır. Bu manevralar beş gün müddetle Japonyanın merkezindeki bütün eyaletlerde yapılacaktır. Halkı hava hücumlan tehlikesinden korumak için icab eden tedbirlerin alınmasında hava makamatına yardım etmek üzere 1 milyon 75 bin gönüllü kaydolmustur. Atina 15 (Hususî) Bir müddettenberi Yunanistanla Almanva arasmda ki ticarî muameleler için Berlinde ce reyan etmekte bulunan müzakerelerde itilâf hasıl olarak Yunanistan namma müzakereye iştirak eden heyet buraya dönmüştür. Bu hususa dair hükumetin verdiği bir tebliğde bu itilâf neticesi olarak klering işlerinin esaslı surette tadil edildiği ve bu suretle iki devlet arasmdaki mübadelenin kolaylaştırılmış bulunduğu bildirilmektedir. Ankara 15 (Telefonla) Dahiliye Vekâletinin yaptığı bir tamime göre, 2099 sayılı kanunun birinci maddesi mucibince, otel, bekâr odası, malî müessese, ticaret şirketleri, ticarethane ve dükkân nev'inden olup münhasıran san'at icrası için açılmış olan hususî müesseselerde oturanlarla daimî olarak çalışanların hüviyet vermeye mecbur tutulmaları keyfiyeti hastanelere ve buna benzer müesseselere teşmil olunmaktadır. Hariciye Vekili Ankaraya dönmiyecek Ankara 15 (A.A.) Nyon'da imza edilmiş olan anlaşmanm tasdikine mütedair kanunu Büyük Millet Meclisinde bizzat Başvekil Îsmet İnönü müdafaa edeceği cihetle Cemiyeti Akvam Asamblesinde Türkiyeyi temsil etmekte bulunan Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Arasın Ankaraya gelmesine lüzum kalmamış olduğunu Anadolu Ajansı haber alnu§tır. İki Japon kruvazörü Adende PA*İS RORSASI Paris 15 (Hususî) Paris borsasımn bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Londra 144,75, Nevyork 29,35, Berlin 1178, Brüksel 493,50, Amsterdam 1611, Roma 154, Lizbon 131,60, Cenevre 673, kurşun 21,3,1 1/2, bakır 61 62, kalay 264,10, altın 140,06, gümüş 19 15/16, çinko 21,18,1 1/2. Aden 15 (A.A.) Yakumo ve îwate kruvazörlerinden mürekkeb bir Japon mekteb filosu, bu sabah buraya gelmiştir. îngiliz memurini, Japon kruvazör lerinin zabitleri şerefine bir kabul resmi yapmışlardır. Bunlar, cuma günü Japonyaya hareket edeceklerdir. Elektrik şirketi murahhasları Ankarada Ankara 15 (Telefonla) Elektrik şirketi mümessilleri bugün Nafıa Vekâ letine giderek Vekâlet Müsteşarmı ziyaret etmişlerdir. Bu ziyaret esnasında henüz muallâkta bulunan ve müzake releri yapılacak olan işler üzerinde görüşülmüştür. Paris 15 (A.A.) Hükumetçilerin elindeki Ispanyanm eski şefi M.Largo Caballero, Matin gazetesine beyanatta bulunarak ezcümle demiştir ki: « İspanyanın dostlarından maddî bır yardım istemeğe geldim. Fransa ile. İngiltere, ademi müdahaleyi yeni bir noktai nazardan derpiş etmelidirleT. Hükumetçi İspanyaya Milletler Cemiyeti misakınm bir taarruz ihrimali hali için derpiş etmiş olduğu veçhile, açıktan açığa as kerî bir yardımda bulunmaları lâzımdır. Yardım, bütün ecnebilerin geri çağınl • masmdan ve esliha ve mühimmat satın alınmasmın serbest brrakılmasmdan iba ret olabilir. Valencia, ancak bu suretle süratle galebe çalabilecektir.» YUNUS NADt Yunan manevraları Atina 15 (Hususî) Birinciteşrinin ilk gününde Serez müstakil fırkasına mensub bütün kıt'aların iştirakile manevralar yapılacağı Harbiye Nezareti tarafından tebliğ edilmiştir. Emniyet Umum müdür muavinliği Ankara 15 (Telefonla) Emniyet İşleri Umum müdür muavini İzzeddi nin münihal valiliklerden birine tayinile yerine Dahiliye Vekâleti hukuk müşavir muavind Osman Sabrinin tayini kuvvetle mtıhtemeldir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: