4 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

4 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 İiırıntıteşrin 1937 Silâh fabrikalarının mahiyet ve faaliyeti Krupp fabrikaları harbden evvel 52 devlete silâh satmıştır, fakat Amerika da bu işte pek masum sayılacak vaziyette değildir Harb felâketinin iâboratuarları Mareşal Çakmak Atinadan ayrıldı Evvelki geceki ziyafette irad edilen mühim nutuklar IBaştaraH 1 Inci sahtfedel Franco, yeni bir nisan ihdas etti Anlaşmalardan sonra Akdenizde korsanlıgın arkası kesildimi? Valancia 3 (A.A.) Millî Müdafaa Nezareti tarafından neşredilen resmî bir tebliğde şöyle denümektedir: Şimal cephesinde, şark mmtakasında Frankistler şiddetli bir mukabil taar ruzdan sonra Sierra Priova'yı işgal etmişlerdir. Av köpeklerinin terbiyesi Bundan evvelki yaznnm son fıkrasmı, av köpeklerinin terbiye şeklile yavrula nnm iaşe ve muhafazası usulünden bahsedeceğimin vadile bitirmiştim. işte bu makalemi, köpek beslemek, köpek terbiye etmek tarzlarının tecrübe ve vukufum derecesinde tasvirine has redeceğim. Evvel emirde şunu söylemeliyim ki, cins, halis kan bütün av köpeklerinin, bir ev içinde bulunan aile efradı derece • sinde mevkii, eJıemmiyeu' olmalıdır. Bizdeki telâkkiye ve çok yerde görüldüğüne köre hiçbir ev köpeği: Canım, köpek değil mi bu? Lâkaydisile herhangi bir şeker sandığı içine bir çuval serilerek bahçede, evin bodrum katında, bir apartımanm balkonunda, taraçasında, şurada, burada ya tirılamaz. Ve hele zincire hiç bağlana maz. Köpeğin zincire vurulacağı mevki, evin kapısından çıktıktan sonra sokakta gezdirileceği, yahud av mevkiine kadar götürüleceği yerlerdir. Köpek, bir evde, bir de av mevkiinde zincirden varestedir. Şu kadar ki, sahibinin dizleri dibinden ayrılamıyan, emir almadıkça yana, öne, arkaya bir adrnı atamıyacak kadar güzel terbiye edilmiş olan köpekler, bu zincir kaydinden tabiî azade ve müstesnadır lar. Istitraden şurasını da kayid ve işaret edeceğim: Avcının ailesi efradından biri, bilfarz eşi, validesi, krzı, nihayet bayan hizmetçilerinden bir tanesinde köpek muhab beti, iptilâsı olmazsa o avcı, her zaman köpeksiz kalmağa, her ne pahasına olursa olsun elde ettiği köpekler dahi ölüme mahkumdur. Herhangi bir köpeğe, mutlak kadm eli değmelidir. Kıymetli bir köpeğin yaşıyabilmesi, iaşesi, istirahati matlubsa bunda kadın muhabbet ve şefkati şarttır ve esastır. Bu cihet temin edildikten sonra ava, bittabi köpeğe de meraklı olan avcı, üzerine titrediği av elemanını, bu suretle sigorta etmiş olur. Av köpeklerinin yavrusu, ana sütünü en az bir ay emmeli ve ana yanında kalmalıdır. Iki, üç aylık olduğu halde bile süt emen yavrular, herhalde ve her su retle daha kavi, daha gürbüz, daha anzasız olurlarsa da ananın, fazla yavru yaparak beslemeğe muktedir olamadığıadan dolayı diğer yavrulann sıhlıat ve selâmeti için sahibi tarafından atılmak mecburiyeti hasıl olan henüz doğmuş yavrulan bahse mevzu addederek işin en güç tarafından başlryacağım. Şu kadar ki, birçok zahmeti, fedakârlığı göze aldıracak köpek yavrusunun pek temiz bir kandan gelmesi, yani ana ve babanın cinsi, tecrübeli olması, kokuda, fermada, aramakta, aportta gayet hassas bulunması lâzım<lır. Yoksa, lâalettayin her köpeğin yavrusu ahnamaz, beslenip büyütülemez. Beslenmeğe lâyık olanı ise bir kelime ile: Köpoğluköpek olmalıdır. Yukanda dediğim şekilde daha doğ duğu gün anasmdan aynlmak mecburi yetinde kalan yavrunun artık memesi, gıdası, bizim emzik dediğüniz «Biberon»dur. Yavru, buna, biraz müşkülâtla alı şırsa da herhalde ve mutlak surette alı şır. Ana sütünden mahrum bir nevzada emzikle iaşe keyfiyeti nasıl tatbik edilir ve bununla nasıl beslenir, büyütülürse ayni usul, bu na da tatbik olunabilir. Yal nız, henüz doğmuş bir yavru köpekte, lâstikten mamul meme şeklindeki deliği emerek bundan süt çıkaracak kadar kuvvet olmadığından bu deliği iğne ucu ile biraz büyütmelidir. Ayni zamanda fazla süt, yavruyu boğabileceğinden deliğin, lâzım olduğu dereceden fazla büyütül müş olmamasına dikkat etmelidir. cesinde ılık olmalıdır. Büyüdükçe artırılmak şartile yavruya 24 saat zarfında bir fincandan nihayet iki kahve fincanına kadar süt vermek ve bunu da yirmi dört saate taksim ederek her iki saatte bir emdirmek icab eder. Hiçbir zaman birdenbire ve bir hamlede süt vermemeli, fazla doyurup karnmın şişmesine meydan bırakmamalıdır. Şunu da unut mamalıdır ki her süt verişte emzik ve şişe güzelce kaynar su içine atıhp yıkanmah ve temizlenmelidir. Yeni doğmuş bir köpek yavrusunun gözleri, pek tbiî olarak kapalndır. Ve bu gözler, on ve nihayet on beş gün içinde açılır. Her tarafı görmeğe başlar. Bu a« meliye ve iaşe zahmeti de en çok bir ay devam eder ki bu müddet zarfında yavrunun gözleri de açılmış bulunacağından kap içine ve önüne konulan sütü, artık yavaş yavaş kendi kendine içmeğe başlar, Yavru büyüdükçe süt miktarını da artırmalı ve su derecesini azaltmakla beraber bir aylık olduktan sonra, sütün içine taze, çiy yumurta sarısı da karıştırılmaln g dır. Meselâ, yanm yumurta samından M başlıyarak zaman geçtikçe tedricen bunu f artırmalıdır. O kadar ki, yumurta adedi, altı aylık oluncıya kadar beş, altıc yaşına gelinciye kadar sekiz, on adede kadar bile çıkabilir. Zaten yavru, üç ayı geçince artık süt, kesilerek bunun yerine güzel temizlenmiş, pişirilmiş, işkembe suyuna ekmek doğra» nıp papara haline getirildikten sonra bunun üzerine de işkembe ince ince kıyılmah veya makineden geçirilerek papara ile kanştırılıp köpeğe öyle verilmelidir. Buna, birkaç tane yumurta sansı ilâve et « mekte ve yahud ayrı vermekte bir mahzur yoktur. Bir köpek, herhangi yaş devresinde olursa olsun yaz mefsimlerinde pire hü * cumlarmdan kurtulamıyacağmdan haftada bir iki defa köpeğin üzerine pire tozu ekilip haşeratın hepsi kaçırıldıktan sonra ılık su ile yıkanmah ve bunu müteakıb köpeğin bütün vücudü kuru bezler, havlr larla güzelce kurutulurken bir taraft masaj da yapılmalıdır. Köpeğin yıkaı. dıktan sonra birkaç saat, hava cereyanı olmıyan bir oda içinde mahfuz kalması lâzımdır. Cins köpeklerın en büyük düşmanı, rutubetle hava cereyanına maruz olan mahallerdir. işte bundan dolayı köpeğin yatacağı mahal ve mevki keyfiyeti, ehemrniyetli bir nokta teşkil etmesine göre hayat ve mematı meselesile pek fazla alâkadardır. Yaz mevsiminde, evin herhangi bir tarafında gezer, oturur, fazla sıcağı görünce gölgelere, serin yerlere çekilir, biraz ü« şüyünce kendini güneş olan mevkie atarak serpilip yatarsa da kış zamanları böyle değildir. Soğuklar basmca köpeğin kendini muhafaza edecek, vücudünün hararetile ıs nabilecek cüsse ve hacmine göre evin bir tarafında muntazam bir yuvası, bir kulübesi olmalıdır. Kaloriferli evler, apartımanlar bu kayıddan müstesna ise de sa * bahtan akşama kadar soba yanan ve yir , mi hararet derecesindeki odalar içinde yaşıyan köpek, geceyarısı olub da soba sönerek herkes yataklanna çekilip yor • gan ve battaniyelerine sanldığı sırada sabaha karşı yirmi hararet derecesinden sı« fıra ve daha aşağılara düşen ayni oda içinde ve apaçıkta kalamaz. Binaenaleyh yaşaması matlub olan her köpeğin soba yanmıyan bir oda içinde, yahud evin sofa veya koridorlarının birinde güzel, kendine mahsus ve mahfu' bir odacığı olması iktıza eder. Şu, iki sütuna yakın yazımla köpeklerin ancak iaşe ve muhafazası meselesinî o da kısmen olmak üzere tarif edebil dim. Geride kalan noktalan, terbiye ve sair cihetlerini gelecek makaleye bırak mak mecburiyetinde kaldığımdan dolayı sayın okuyuculanmdan af ve müsamaha dilerim. I « Türk ordusunun Genelkurmayı yüksek şefini Yunanistanda selâmlamakla bahtiyarım. Türk dost ve müttefiklerimizin büyük askerî kıymetlerine derin surette hayranız. Trakya manevraları, Türkiyenin as kerî teşkilâtındaki mükemmelliği teyid etmiş ve bu manevralara iştirak eden Elen subayları, şanlı Türk ordusunun devamlı çalışmasının kuvvetli intıbalarını getir mişlerdir. Kardeş dostluğun kırılmaz bağlarile sulhun idamesi müşterek arzusunda birbirlerine bağlı bulunan Yunanistan ve Türkiye, kuvvetli ordunun bu yoldaki siyasct için nasıl elzem bir unsur olduğu na kani bulunmaktadırlar. Bunun içindir ki, Balkan müttefiklerimizin askerlik yolundaki gayretleri ve bizim askerlik yo lundaki gayretlerimiz, en meşru bir iftihar hissile kalblerimizi kabartmakta dır. Zira, bu gayretler, hassaten sulh perver bir idealin tezahürlerini teşkil ey lemektedir.» Madriddeki ecnebilerin iaşeleri Madrid 3 (A.A.) Madridde ikamet eden ecnebilerin İspanyol tebaası addedilerek İspanyollar gibi iaşe edilmele rine belediye meclisince karar veril miştir. Franco, bir nisan ihdas etti Burgos 3 (A.A:) General Franko, yalnız yüksek ecnebi şahsiyetlerine ve harb kahramanlanna mahsus olmak üzere nasyonalist İspanva için en yüksek bir nisan ihdas etmistir. Bugün nesretti§i bir emirname ile ilk defa olarak bu nişanı îtalya Kralı Victor Emanuel'e. Mussolini'ye ve Hitlere vermektedir. Emirnamede bu isimler yukarıdaki sıra ile yazılıdır. Akdenizde korsanhk vak'alari Krupp fabrikasında bir atölye Geçen harbdeki tecriibelerde öğrcnil miştir ki, bir askerin ölümü kullanılan esliha ve öldürücü maddeler bakımından 25,000 dolara malolmaktadır. Yani cephede can veren her asker silâh fabrika lan bütçelerine 25,000 dolarlık bir zam yapmaktadır. Asgarî bir hesabla Büyük Harbde 20 mılyon (1) ınsanın telef olduğunu kabul edecek olursak 1914 1918 felâketinin silâh fabrikaları ve fabrikatorlan bütçelerinde 4,100.000,000,000 (dört trilyon yüz milyar dolar) gibi bir rakamla karşılaşmz! Avrupadaki silâh fabrikası şebekeleri kanşık, girift ve içinden kolay çıkılır bir sistem değildir. Ayni zamanda istihsa lât, imalât ve satışlar gizli tutulduğu için kat'î istatistikler elde etmek de imkân sızdır. Fakat bu yazıdaki malumat da tahminlere istinad etmekten ziyade silâh imalâthaneleri hakkında iptidaî malu • mat olduğu için yanlış yahud mübalâğalı addolunamaz. Şurası da muhakkaktır ki silâh fabrikaları bir tröst halinde birleşmiş değil lerdir. Bunlan idare eden adamlann aralannda grup halinde birleşerek bütün dünyayı ateşe vermek gibi fasid bir emei etrafında toplandıklarına dair de elde emare yoktur. Fakat buna rağmen şu dakikada Avrupada muazzam ve saman altmdan su yürüten, gözle görünmez bir kuvvet mevcuddur ki milletleri silâhlandıran kuvvetin de bu olduğuna asla şiiphe yoktur. Beynelmilel bir sürü finans müesseseleri, maden ocakları, fabrikalar, imalâthaneler, bankalar bu fasid daire nin peykleri halinde tahrib vasıtaları imal etmekle meşguldürler. mesi imalâtçılarındandır. Bu şirket, Büyük Harbde miithiş kârlar temin etmiş ve bundan sonra da bu kârh işte devam etmekte bulunmuştur. Colt (Kolt) firması da tabancadan, mitralyözden tutun da çocuklar için o yuncak tüfeğe kadar imalât yapan bir fabrikadır. Bu şirket birkaç senedir hisse senedlerini ellerinde bulunduranlara mutad kârların fevkinde bir temettü da ğıtmaktadır. Bundan sonra du Ponts tarafından kontrol edilmekte olan ve Amerikada yapılan esliha ve mühimmatın dÖrtte üçünü imal eden Remington fabrikası gelir. Bethlem çelik fabrikası da, bütün dünyayı çelık zırhla kaplıyacak kadar vâsi ktihsalât yapmaktadır. Firmanın müdürii Schvvab'm 1927 yılında irad ettiği bir nutukta: «Bundan böyle imalâtımızı, sırf imar ve suih faaliyetlerine tahsis edeceğiz. Ancak millî bir tehlike zuhu runda esliha ve mühimmat imal edeceğiz.» yolundaki teminatı; millî tehlike melhuz olmalı ki o günden bugüne ka dar zırh levha, mermi, top, bomba, drednot, kruvazör, denizaltı gemisi, tayyare gemileri inşaatına bir kat daha hız vermiş olmakla suya düşmüş addolunabilir. Bunlan düşünecek olursak Amerikamn da §u esliha ve mühimmat işinde pek öyle zannedildiği gibi masum bir ülke olmadığı meydana çıkmaktadır. Fakat bütün bunlara rağmen Amerikanın es liha ve mühimmat ihracatının mühim kısmı orta ve cenubî Amerika ile Uzakşarka inhisar etmektedir. Bu itibarla Amerikayı bu işte küçük balıklar arasında saymak kabildir. Mareşalm cevabı Bu dramın oynandığı sahne ve ak törlerini ve silâh fabrikatorlannı şöyle Ingiltere harb malzemesi sanayii Amerikaya nazaran ve belki de bü sıralamak kabildir: tün dünyada esliha ve mühimmat imaKrupp müesseseleri Dünyanın en büyük silâh fabrikası, lâtında en büyük balık İngilteredir. İn hiç şüphesiz ki Krupp'tur. Büyük Harb gilterenin Vickers Armstrong silâh fabden evvel 52 devlete silâh satan bu mü rikası bütün dünyaya harb malzemesi saessese, harbde yalnızbaşına hemen he • tan muazzam bir müessesedir ve bu işlemen bütün dünyaya meydan okumuştur. rin en parlak yıldızı denilse caizdir. Bu Krupp müesseseleri lokomotif, ray, firmanın harb aletlerini daha tahribkâr köprü ve her nevi çelik imalâtı gibi imar ve kuvvetli olarak imal edebilmek için malzemesi de yaparlar. Fakat hakikatte bir de tetkik ve tetebbü şubesi vardır. Vickers müesseselerinin bulunduğu bugün Almanyayı sılâhlandıran fabrika budur. Eslıha ve mühimmat imali için yerlerde güneş hiç batmaz. Romanyada Versay muahedesıle ham madde kay fabrikaları olduğu gibi Çekoslovakyanın naklarından lâfzan mahrum edilen Al Skoda esMha ve mühimmat fabrikasile manya bunlan Krupp müesseselerinin de alâkadardır. İtalyada, Japonyada, İsveçteki şubesi olan Bofors fabrikasile îspanyada, Kanadada, İrlandada, Holandada ve Yeni Zelândada hep Vic Holandadan temin etmektedir. Diğer taraftan Versailles muahedesile kers şirketinin bağlı ve alâkalı olduğu eseslıha ıhracat ticaretinden de gene lâf liha ve mühimmat firmaları vardır. zan mahrum edilmiş olan Almanya, bu Vickers'in işleri son derece yolunda muahedenin ahkâmını feshetmeden evvel ve kârlıdır. Şirketin hisse senedlerinden de, cenubî Amerika, Uzakşark ve Av bilhassa Ingiliz aristokrasisi hisseyab orupa devletlerinden arzu edenlere, sipa luyorlar ve gözü kapalı mubayaalarda rişler nekadar büyük olursa olsun esliha bulunuyorlar. Ingiltere Başvekıli Ne ve mühimmat satışı yapmıştır. Maama ville Chamberlain, ve Noel sul'h mükâfih bütün azamet ve vüs'atıne rağmen fatını kazanan Sir Austin Chamberlain, esliha ve mühimmat işlerinin canevi şim ellerindeki esham ve hisse senedlerinin dilik Krupp müesseselerinde ve Alman çokluğile şöhret kazanmışlardır. Geçen sene hisse senedlerini büyük bir kâr muyada değildir. Acaba bu esrarengiz memleket, Ame kabilinde satan Sir John Simon'u da saymağı unutmamalıyız. Sosyalist mebrika mıdır? uslardan Philip Snowden'in 1914 yılınAmerika esliha ve mühimmat da parlamentoda söylediği gibi: «Karşı müesseseleri taraftaki sıralarda oturan muhterem aza Amerikada esliha ve mühimmat işleri du Ponts adlı ve Delavvare eyaletini arasında ufak bir çakıltaşı atılsa Vickers hemen hemen baştan aşağı satın almış şirketinde hissedar olmıyan bir başa isabulunan esliha ve mühimmat müessese bet etmemesi imkânsızdır.» sine münhasır sayılamaz. Maamafih bu kudretli firmanın umumî müdürü olan William Shearer 1927 yılında Cenevredeki bahrî koferansı akamete uğrattığını iddia edecek kadar baş kaldırmış bir maliyeci sayılryordu. Top, zırh levha ve mermi imalâtile meşgul Midvale kum panvajı da oldukca mühim harb malze Mareşal Fevzi Çakmak, verdiği ce vabda bilhassa demiştir ki: « General Papagos ile beraber Yugoslavyada müttefik Yugoslav ordusu nun güzel manevralarını hayranlıkla temaşa etmek fırsatmı veren ziyaretin akabinde, Türk ordusunun ve Türk milletinin asil Elen milletine ve şanlı Elen ordusuna kardeş selâmını getirmek üzere dost ve müttefik Yunanistanın güzel pa yitahtmda bulunmakla büyük bir memnuniyet hissetmekteyim. Bu sıkı temas lardan nasıl memnun olmayahm ki, bunlar, en iyi ifadesini Balkan Antantı paktında bulan ve en iyi surette kendisini komşularımız ve dostlarımızla münase betlerimizde gösteren müşterek sulh idealimizin zamini bulunan müttefik ordu larımızın mes'ud ve sıkı iş birliğini gös termektedir. Ufuklarm bazı defa ağ;r bulutlarla kararmakta olduğu bir devirde, memleketlerimizin, samimiyetini herkese misal olarak gösterebileceğimiz iş birliği siyasetimiz sayesinde, dünyaya karşı irae ettiği gıpta verici sükunet manzarasile iftihar edebiliriz. Şurasını da tebarüz ettirmeklığimize müsaade ediniz ki, Yunanistanın, fehametlu Hükümdarının saadet M. Mussolini yeni muvaffakiyet bahş idaresi altında her sahada elde ettiği mi bekliyor? güzel başarıları müşahede eylemekle cidParis 3 (A.A.) Excelsior gazetesinden bahtiyar bulunuyoruz.» den: M. Mussolini'nin Berlinde söylediği Türkiye Genel Kurmay Başkanı Magibi Roma, sulhu istiyorsa İtalya hükureşal Fevzi Çakmak, bu sabah kendisini metinin Fransa ile İngilterenin üçüncü buraya getiren Adatepe Türk torpido bir devlet tarafından sistematik bir sumuhribile Istanbula hareket etmistir. rette ihlâl edilen bir ademi müdahale siyasetine ilelebed bağlı kalamıyacak larını ve bu devletin ideolojik gayeler takibi bahanesile kendilerinin İmparatorluk münakalât yollarını kesecek su(Baştaratı 1 inct sahıfede) rette sevkülceys noktalara verleşmesi Diğer taraftan aldığımız bir habere ne müsaade edemiyeceklerini anlamak lâzımdır. göre Başvekil İsmet înönü, şehircilik müİtalyanın menfî cevabma karşı veritehassısı M. Prost'un Istanbulun imarına lecek cevab ergec Pirene hududlarınm ve müstakbel şekline aid projeyi hazırla acılması olacaktır. dıktan ve tatbika vazettikten sonra her Populaire diyor ki: sene hükumet bütçesinden üç milyon lira Almanya ile İtalya. her ne pahasma vermek suretile Istanbulun imarına yar olursa olsun, Cumhuriyetçi İspanyanın dım edeceğini Vali ve Belediye Reisi muzafferivetine mâni olmak ve BerlinMuhiddin Üstündağa vadetmiştir. Ayni Roma mıhverinin İspanyaya kadar u yardımm Başvekâlete getirilmesi takar zanmasına medar olacak surette faşist rür eden Celâl Bayar tarafından da ka rejimin İberik yarımadasında birleşmebul edileceği anlaşılmaktadır. Istanbulun sine, her ne pahasma olursa olsun, muimarı için yapılan projenin tatbikına, alı vaffak olmaktadır. Fransa ile İngilterenin siyasetinde nacak bu para sarfedildiği takdirde her ayni kara^ zihniyetinin mülhem olma sene şehrimizde imara doğru bir yenilik smın ve İspanyadaki her türlü ecnebî göze çarpacak ve üç, dört sene zarfmda müdahalesini takib etmek ve bilhassa şehrin manzarasmda bariz bir değişiklik gönüllü İtalyan fırkalarını uzaklaştır olacaktır. mak suretile İtalvan Alman taarruz Cenevre 3 (A.A.) Milletler Cemi yeti Asamblesi tarafından îspanya işleri hakkındaki karar suretinin reddi. Valancia hükumeti tarafından Asamblede yapılan teşebbüs üzerine takibe başlanılmış bulunan usule bir nihayet ver miştir. Bu noktadaki mütalealarda ittifak vardır. Asamblenin verdiği karar, teklif edilen karar suretini hukukan hükümden iskat etmistir. Maamafih siyasî medlulüne dokunmamaktadır. Bu meselenin bu içtima devresi esnasında yeniden ele almması ihtimali yok gibidir. Maamafih konseye bu kararın hususî cephesi. Akdenizde emniyet cephesi bildirilmiş bulunmaktadır. Konsey, içtima devresini kapamadan evvel, İspanvanın bu nokta hakkında ki müracaatine müteallik bir karar ittihaz edecektir. Konseyin Nyon itilâfnamesile Paris zeyilnamelerinden malumat kavdetmek suretile Akdenizdeki korsanhk hareketlerinin bu itilâflardanberi arkası kesilmiş olmasmdan mütevellid memnuni yeti izhar edecektir. Diger taraftan Asamblenin Çin Japon ihtilâfı hakkında bir karar vere bilmesi ioin müzakereler yapılmaktadır. Bilhassa M. VVillngton Koo tarafından teklif edilen karar sureti hakkında bir karar almması düşünülmektedir. Istanbulun imarı için hükumet yardım edecek Süt, eıvvel emirde güzelce kaynatıl malı, sütün koyuluğuna, sululuğuna gö plâmnı ilk merhalesinde kırmanm tam re, içine kâfi miktarda su kanşhrmahdır. Süt, sıcak, yahud soğuk bir halde veriKÜLTÜR tSLFRf zamanıdır. M. Mussolini, FrankisHerin yeni bir lemez. Ana vücudündeki hararet dere Ilkmektebler bugün açılıyor taarruzuna yeni bir muvaffakivetleri ne intizaren ne Londra ile, ne de Ber Bugün şehrimizdeki ilkmektebler 937linle arasını bozma&a calısacaktır. 938 senesi tedrisatma başlıyacaklardır. Bedri Ziya Aktuna Ertuğrul şehidleri için yapılan abide Arjantin gemisi zabitanı şerefine verilen ziyafet Limanımızda misafır bulunan Pnesidente Sasmiento isimli Arjantin mek teb gemisi süvari ve zabitanı şerefine, İstanbul Valisi tarafından, dün akşam Perapalas otelinde 40 kişilik bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafeti 200 kişilik bir süvare takib etmistir. Süvare çok samimî bir hava ve neş'e içinde geçmiştir. dir. Bir vakitler, Loid Corc'un mahremi esran olan bu adam harbi nihaî zafere eriştirmek hususunda müthi§ bir amil olmuştur. (1) Bu hesab mübalâgalıdır. Büyüfc Harbln maktulleri 9 buçuk milyondur. Onun için yukarıki rakamın yarısını kabul etmek daha doğrudur. (Tahrir heyeti) Brest'deki tahtelbahir ispanyaya satılmıyacak Paris 3 (A.A.) Bahriye Nezareti tebliğ ediyor: Bazı Fransız ve ecnebi gazetecileri, bir takım tahtelbahirlerin Brest'de teslih edilmekte olduğuna ve bunlann İspanyaya satılacağına dair bir takım haberler neşretmişlerdir. Maksadı mahsusa müstenid olan bu haber, asıl ve esastan âridir. Mevzuu bahsolan tahtelbahirler, Requiun siste minde altı tahtelbahir olup muhtelif hususî tezgâhlarda yenibaştan tamir edil mişlerdir ve halihazırda tecrübelerini yapmaktadırlar. Bu tecrübelerden sonra mensub olacaklan filolara iltihak ede ceklerdir. Tamir esnasında bunlann ilk Silhu et'leri asla değiştirilmemiştir. Sulh seven Ingilterede bu müesseseyi şahlandıran ^alısiyet müteveffa Basil Zaharof olmuştur. Büyük Harbde esliha ve mühimmat işinde, bir vakitler Ingiltereye fakir bir Rum kopili olarak gelmiş olan ve bilâhare kendisine lordluk rütbesi tevcih edilen Zaharof'un son oynadığı rol son derece büyük ve mühim Japon sularmda batan Ertuğrul şehidleri için yeni bir abide yapıldığmı evvelce haber vermiştik. Yukarıki resim, Japon topraklarmda yatan şehid Türklerin isimlerini ebedileştirecek olan bu güzel abideyi göstermektedir. Kieaır. J J

Bu sayıdan diğer sayfalar: