30 Kasım 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

30 Kasım 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET SO IkilıcHeşfllı IÜ37 Şehrimizde iki gündenberi devam et Erenköyünde Etemefendi caddesînde mekte olan sürekli yağmurlar, dün de ha 8 numaralı köşkün alt katında oturan Muhtelif fırm ve değirmenlerden müsadere olunan yetmiş beş çuval fif çiseleme şeklinde sürmüştur. Fırtına Urgas ile Gül Mehmed *dındaki iki kişi, bozuk unun beher kilosu iki kuruş elli santim üzerinden açık arttırma usulile durmuştur. Ancak Karadenizden ve A evvelki gece maltız yakmış ve odalarına satılacaktır. İsteklilerin ve tediye şeraitile diğer şartlarmı öğrenmek istiyennadolunun bazı yerlerinden alınan haber alarak yatmışlardır. Zavallılar yanma lerin 2/12/937 perşembe günü saat on dörtte yüzde yedi buçuk pey akçeleler, bilhassa şark ve şimalî Anadolu mın mış kömürden çıkan gazlerle zehirlenmiş rile Mıllî Emlâk Müdürluğünde toplanan Komisyona gelmeleri. «M.» (7783) takalarında şiddetli yağmurlar yağdığmı ler ve bir daha uyanmamak üzere derin göstermektedir. bir uykuya dalmışlardir. Sabahleyin iki Dün limana gelen malumata göre, Ka arkadaşın odasından çıkmadığını gören 937/28 7 teşrinievvel 937 tarihli Akşam gazetesile K. M. 574 üncü maddesine radenizdeki fırtına iki büyük yelkenlinin komşular, polise haber vermişler, polisler vasıtasile topraklara dalarak, arzın azatevfikan defterinin tutulmasına başlandığı ilân edilen ve terekesine el kooda kapısını açtıklan vakit zavalhlarm daha batmasma sebeb olmuştur. mî derinliğine kadar gidecektir. Bu denulmuş olan müteveffa Nebil Şakirin tutulan defteri bir ay müddetle alâcesedlerile karşılaşmışlardır. Hükumet Karadenizde iki motör battı kadarlar tarafından tetkik olunabileceği ve müteveffanm elbise ve saireden nizaltı cihazı, toprağa bir nevi burgu gibi Bartınlı Yaşar reisin idaresindeki Ni doktoru cesedlerin gömülmesine izin ver mürekkeb eşyasmın 1/12/937 çarşamba günü saat 14 te Kadıköy Pazarye dalacak, ve deniz üstünde duran bir lâmetihüda motörile Şileli Hamdi reisin miştir. rinde açık arttırma şartıle satılacağı alâkadarlara il\n olunur. (8051) boratuar gemisile daimî münasebet halinidaresindeki 24 tonluk çektirme, 24/25 de bulunacaktır. gecesi yıldızkarayelin şiddetinden akşam Boluda orman mektebi Einstein denizlerin dibine înerken sular karardıktan sonra Anadolu Kara Bolu (Hususî) Şehrimizde açılmaprofesör Piccard da sübbtratosfer'in ha burnundan açılmağa mecbur olmuşlardır. sına karar verilen yeni orman mektebivasız mıntakalarına yükselecektir. Pro Şile önlerine düşen bu iki yelkenli, burada nin idare ve talim heyetleri şehrimize fesör Piccard'la profesör Einstein, biri sığmacaklarını umarak demirlemişler, fa gelmış ve tamiratı bitmiş olan mekteb on beş bin metro yükse^e, öteki merkezi kat gittikçe hızı artan fırtınanın şiddetile binasına yerleşmişlerdir. Daha şimdi arza doğru en derin noktalarda bulunduk kayalara çarpıp parçalanmışlardır. den 50 levliden başka 30 talebe de ncharî olarak devam için müracaatte buları sırada görüşmeğe başhyacakkrdır. Yelkenlilerde bulunan 11 tayfa ve lunmuşlardır. Profesör Einstein'ın cihaz>, yakında Hamdi reis tahlisiye istasyonu tarafından Baş, diş, nezle, grip, romatizma nevralji, kırıklık ve bütün Vilâyet bütçesine vazedilen mütedavefat eden zevcesinin ismini taşıyacaktır. pek müşkülâtla kurtar lmışlardır. Fakat ağrılarınızı keser. tcabında günde 3 kaşe alınabilir. eski bir gemici olan Yaşar reis boğularak vil sermaye ile köylünün hayvan ve toEinstein Profesör Einstein'a icabmda derhal humluğunu ıslah için sarfedilen gay Ölmüştür. Taklidlerinden sakımmz ve her yerde ısrarla Şîmdi Amerîkada bulunan profesör muavenet etmek üzere bir denizaltı ge retler müsmir neticesini vermek üzereCeyhan gene taştt Gripin isteyiniz. Einstein'ın Princeton üniversitesinde asis misi hazır bulunacak ve profesörün, te dir. Bu defa Adapazarından satm alı Elbüstan 29 (Hususî) muhabirimiztanı olan doktor Llevelvn, Pariste intişar nan buğdayla Balyadan getirtilen 30 den) Bu gece, çok şiddetli gökgürül buğa köylüye dağıtılmıştır. m eden L'intransigeant gazetesine gönder tülerinden sonra sağanak halinde yağan diği bir mektubda diyor ki: Boluda orman mektebi yağmurların tesirile Ceyhan nehri taşmışMüddetini bitiren idare heyeti azalarmm nısfmı tebdil için 2/12/937 «Dünya yaradılah beri însanlar ara Senelerdenberi tam bir sükun içinde tır. Elbüstana 20 dakikahk mesafedeki perşembe günü seçim yapılacaktır. Cemiyet mensublarının seçim günü saat sında geçen muhaverelerin en garibi, ömemba kabarmış, kasabanın birçok so bulunan vilâyetimizin asayişini bir ondan on altıya kadar Türbe Babıali caddesinde 10 numaralı Esnaf Cemi nümüzdekî ilkbaharda iki âlim arasında kaklan, evleri su içinde kalmıştır. Seylâb kamyonun yolunu kesip yolcularını soy yetleri birleşik idare merkezine hüviyet cüzdanlarile birlikte gelerek reymak, bir köy evini geceleyin silâhla cereyan edecektir. Bu âlimlerden birisi, lerini kullanmaları rica olunur. yüzünden üç değirmen, bir dükkân yıkılbasmak gıbi hareketlerile bozan üç dünyamızı ihata eden havayı nesiminin mış, vaziyet telgrafla Adana valiliğine hayduddan biri Hendek kazası hudud müntehasmda, diğeri, insanların, yeryüzü bildirilmiştir. ları içinde, diğer ikisi de Düzcede ya merkezine doğru inebildikleri derinliklerin İzmir Enternasyonal Fuarı tangosu güfte müsabakası birinciliğini Bay kalanarak Adliyeye teslim edilmiş Konyada yapılan yollar azamisinde bulunacaklardır. Bunlar, proOrhan Rahmi Gökçe, bestesini de îsmail Hakkı kazanmış ve ikramiyelerini lerdir. Konya (Hususî muhabirimizden) almışlardır. «4192» (8065) fesör Piccard'm biraderile profesör EinsVüâyetimiz Nafıa dairesinin sonbahar tein'dir. Piccard, eski tecrübeleri tekrar îzmitte yaman bir hirsızlık çalışmaları birincikânunda nihayet buederek yeniden Stratosfar'e çıkacak, E lacak ve bu devrenin mükellef amele îzmit (Hususî) Buraya tâbl Kullar instein, arzın derinliğine doğru inecektir. mesaisi de bitecektir. Bu devrede 19 köyünde yaman bir hirsızlık vak'ası olProfesör Einstein, kendisini arzın merbin mükellef çalışmıştır. Konya An muş, Palabıyık Sabahaddin isminde bikezine doğru götürecek olan mücerrit kara, Konya Ekşehir, Konya Yeni rinin evi tamtakır bırakılmcıya kadar şehir, Konya Meram, Doğanbey, soyulmuş, hatta ahırdaki bir beygiri hüceyreyi, üç senedenberl hazırlamakta, Seydişehir, Ereğli Aksaray, Boz dahi alınıp götürülmüştür. daha doğrusu kâğıd üzerinde çizmekte kır Hadım, Konya Karapınar, KaraJean Piccard dir. Yapılan tahkikat neticesinde bütün man Irmak yollan ile Ilgın ve SeydiProfesörün tasarladığı âlet, maden lefonla vereceği bütün denizaltı haberleşüpheler bahçıvan Kadirin üzerinde şehirde kanal işlerinde çalışılmış ve varini, radyo vasıtasile ne5redecektir. kuyularına benziyen kuyulardan yerin :ifelerin en mühim lusmı başarılmıştır. toplanarak kendisi tevkif edilmiş ve sudibine doğru inecek bir nevi asansör deÂlimlerin yapacakları tetkikat cazibe jeriye kalan kısım da birincikânuna çu itiraf ettirilmişse de çalınan eşya ile ğil, denizin dibine indiıilecek bir nevi kanunile alâkadar olacak ve her ikisi, kadar bitirilmlş olacaktır. beygirin nerelere saklandığını söylemedenizaltı gemisidir. Şehirle Tayyare istasyonu arasmdaki miştir. Bunun için suç ortağı olarak tesayni dakikada, dünyanın birbirinden çok Profesör, bu şakulî denizaltı gemi ayrı ve çok uzak iki noktasında buluna şosenin tamirine aid ihaleler ve tayya bit edilen Kadirin iki kansile rüfekası sile denizin çok derin bir noktasına indik cakları için, tetkikleri neticesinde bulacak re meydanının genişletilmesi için icab aranmaktadır. ten sonra, orada, uskurlu bir nevi mihver ları rakamlar çok şayanı dikkat olacaktır. eden projeler yapılmıştır. Şehirle Me lllllllllllilltlllllllUIIIIIMIMIMIIIIMIIIIIHIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllll ram arasında yeniden açılan ve Meramı en kısa yoldan şehre bağlıyan şose nin toprak tesviyesi yapılmıştır. Şehirdeki Aslanlı kışla yolu da tamir olunarak muntazam bir şose haline getirilmiştir. Ilgın ve Seydişehirdeki kanal açma ve bataklık kurutma işleri de bu devrede muvaffakiyetle ilerlemiştir. Ilgın kanalı üzerinde on metro açıklı ğmda yapılacak olan betonarme köp rünün de ihalesi yapılmış ve müteah hid faaliyete geçmiştir. Mebde' Konya hükumet binası olmak üzere Konva Ankara, Konya istasyon. Konya Kaşmhan yollarınm şehir dahilinde bulunan kısımlarının da parke olarak yaptırılması takarrür ettiğinden bunlara aid keşifler yaptırılmaktadır. Vılâyet smırları icindeki bozuk köprüler tamir ettirilmiştir. Bu devre, vilâyetimiz nafıa işleri için çok hayırlı geçInegol (Hususî) Kazamızdaki köyluler bilhassa köy gencliği arasm mektedir. Einstein ile J. Piccard'm giriştikleri teşebbüs Belçikalı âlim stratosfere çıkarken, Einstein da denizin dibine ve oradan bir burgu ile arzın merkezine inmeğe çalışacak Havanın dışına ve yerin dibine Ceyhan gene taştı • iki arkadaş benîzsizlik idn yegâne deva kanl ihya eden Enmtıntjhıpeübbatarafın^anter^pci'n'fir. Karadenizde de 2 motör Gece kömürle zehirlendiparçalanarak battı ler, ölü olarak bulundular Norastsni, zaljyet ve Chlorose X\U C PUIÎTMÇ DAPIC Istanbul Def terdarlığından: Kadıköy İkinci Sulh Hukuk Hâkimliğinden: Istanbul Ekmek Yapıcılar Cemiyetinden: Izmir Enternasyonal Fuar Komitesinden: Kullanmakla bütün grip ve ağrılara karşı sıhhatinizi sigorta elmişsiniz demektir. BAŞ D İ Ş NEZLE GRİP ROMATİZMA M A F S A L Inegölde bağcılığa ehemmiyet veriliyor ağrıları ve bütün ağrılara karşı da bağcılık ve bağ yetiştirmeğe büyük bir merak vardır. Kazanm batı kıs • mmda evvelce bataklık ve ısıtma yuvası olan geniş arazi bu kere kurutulduktan sonra Amerikan asması fidanlığına tahsis edilmiştir. Şımdi burada Amerikan asması yetiştirilmekte ve bunlar yerli asmalara aşılanmaktadır. Gönderdiğim resim Ziraat Vekâletinin tesis ettiği Amerikan asma fidanlığı bina ve arazisini göstermektedir. r Londra İngılterede eski bir an'ane mucibince yeni Belediye reisleri merasimle tartılmaktadır. Resmimiz, High Dedelerimizden miras kalan fitre Wykambe şehri Belediye reisliğine taâdetini, memlekete faydalı üç kuruma yardım ederek en yerinde, en yin edilen kadmın merasimle ve alenen tartıldığını göstermektedir. uygun sekilde kullanmalıyız. Fitre ^ icabında günde 3 kaşe alınabilir. Mideyi, kalbi yormaz, tesiri gayet anidir. Taklidlerinden sakımmz ve ısrarla SEFALiN'ı arayınız. Korkuyorum ! Tefrika: 5 0 Yazan: Server Bedi Bütün Kızıltoprak çalkanıyor bur etmek için devam ettim: ayol... Karınm sevdalılan çifter çifter... Bunları şimdiden düşünmelisin. Olabilir ki yarın, öbür gün yola çıkarsın. Birdenbire duraladım ve Rukiyenin Haydi birkaç gün daha geçsin, diyelim. yüzüne baktım: Ondan evvel hazırlanmalısın. Orada ki Kim söylüyor? dedim. Herkes, Fazıl Beyciğim, herkes... me gideceksin? Üvey annene mi? Bir Kızıltoprakta önüne çıkana sor: Zerze mektub yazmayı düşünmüyor musun? vatçıya, imama, istasyon memunına... Yutkundu: Hepsi duymuştur. Hayır! dedi. Ne duymuştur? Ben bunları bilmeliyim, dedim. Çünkü seni birdenbire ortada bırakamam. Söyledim ya... «Çifter çifter» lâkırdı mı? Ne za İstikbalini düşünüyorum., Ne i?tiyorsan bana şimdiden söylemelisin. man, kiminle? Gene cevab vermedi. Rukiye omzumu okşadı: Korkma, dedi, ben sana onları da Onu konuşturmak için abes şeyler soröğrenirim, korkma. Tek sen bana izin ver. mağa mecbur oluyordum. Karanlıkta Hay hay! dedim ve ayrıldım. ellerini duvara sürterek bir kapı topuzu Eve geldiğim zaman, Zehra, yemek ararken parmaklan çiviye takılan adam odasında kahvaltı ediyordu. İçeriye gir gibiydim. Korku içinde soruyordum: dim ve karşısındaki sandalyeye oturdum. Memleketini hiç göreceğin gelmedi Önüne bakıyor ve sesini çıkarmıyordu. mi? İçimde birdenbire şöyle birşey sormak Başını salladı, sustu ve neden sonra: ihtiyacı doğdu: • Hayır! dedi. Memlekete gidince kimin yanmda Bir zamanlar oraya hergün mekkalacaksın? dedim. tublar yazardın. Şimdi hiçbirini gb'rmek Cevab vermedi. Onu konuşmağa mec istemiyor musun? Birdenbire başını kaldırdı, şişmiş ve kı yorum, dedim. mu suratının ortasına olmasa bile masazarmış gözlerile: Ben bundan sonra köyde nasıl ya nm üstüne vurarak: «Çakır Ömerin afto Ben memlekete gitmiyeceğim, dedi. şıyabilirim? Hem senden ayrılmak, hem su! Utanmadan bana hâlâ mı yalan söy Gitmeyip de ne yapacaksın? diye de köye gitmek... lüyorsun?» diye haykırmak istiyordum. sordum. Gözleri doldu Oturdum ve bir sigara Bilmem! diyip kestim. îstanbulda kalacağım. yaktım. Lâkayd bir sesle: Sonra tekrar ayağa kalkarak: Kimde kalacaksın? Bir yerin var Seni köye çeken hiç birşey yok mu? Senin bileceğin iş, dedim, benden mi? • diye sordum. hiçbir yardım beklemiyorsun, ayrıldıktan Yok! Masumiyetine inandıran bir isyanla sonra istediğin gibi hareket edersin, burada kalırsın, köye gidersin, ona karışmam. Peki?.. Hem iş bu vaziyete geldik sesini yükseltti: ten sonra ben senin Istanbulda kalmanı Benimle alay mı ediyorsun? dedi. Belki de burada güvendiğin insanlar varistemem. Niçin alay edeyim? Görüyorsun ki dır. ciddî konuşuyorum. Sesinde kine benzer bir köpürüşle: Güvendiğim hiç kimse yok. Peki, niçin bana böyle şeyler söylü O halde Istanbulda yaşamayı nasıl Sen benden aynlacak değil misin? yorsun? kuruyorsun? Ben sana bakamam. Bendiye sordu. Niçin söylemiyeyim? lnsanm doğ den nafaka da istemiyeceksin. Ayrılacağız; fakat sana yardım etduğu memlekette sevdiği şeyler olamaz İstemiyeceğim. memi istiyorsan... mı? O halde? Şiddetle sözümü kesti Zehra kaşlarını çatarak: Olsaydı ben buralara kadar gelir Istemıyorum! Çalışacağım! dedi. miydim? Biraz durdum. Yüzüne bakmağa ce Neye çalışacaksm Fakat... Köyünü aradığın olmadı saretim yoktu. Alçak sesle dedim ki: İş bulacağım. O halde senin bana söylemek iste mı? Bir gün Göksuya gitmiştik. Orada Ne işi bulacaksm? Iş bulmak komediğin tasavvurların var. İstanbulda be gözlerin daîdı. Bir zaman sonra memlenım yardımım olmadan yaşıyabileceğini ketine gitmek istedin. Gittin. Demek... lay mı? Hem sen ne iş yapabilirsin? orada seni çeken birşey vardı. Bulurum ben. ümid ediyorsun, öyle mi? Bu iki kelimeyi kuvvetli bir itimadı Hiç birşey yoktu. Merak ettim de Sustu. Ayağa kalktım ve ona biraz nefisle söyledi. Şüphesiz onun bambaşka yaklaşarak: gittim. Hiç birşey yok muydu? «Hiç!» bir programı vardı. Bütün o tasavvurlan Söylesene... dedim, bugün avukatiçinde benden gizlemeğe muvaffak olala konuşacağım, seninle bu meseleleri hal mi? madığı şey îstanbulda kalmak arzusuydu. letmiş olmalıyız. Durdu ve îçi yaş dolu gözlerle yîizüBen sevgilisinin de îstanbulda olduğuna Omuzlarını kaldırıp îndirerek: me bir müddet baktıktan sonra: ve Zehranm ona güvendiğine hüfemet Sen ne istersen öyle olsun, dedi. Ne olabilir, Fazıl? dedi. Ben senin memleketine gitmeni istiKendimi güç tutuyordum. YumruğV tim. Fakat niçin, iş bu kadar kolaysa, o nun benden aynlmak istemediğini zannettiren bir hali vardı? Ben çantada keklik miydim? Yahud iki erkek arasında cilve yapmağa devam. etmek mi istiyordu? O haldo ikimizi de sevmiyor ve bu karı, adi bir aşifteden başka birşey değildir. H a yır! Bütün âlem içinde Zehraya bu damgayı yapıştıracak en son adam benim. Aylardanberi onun ruhunda cereyan eden facia, alelâde bir aşiftelik vak'asından ibaret olamazdı. Kapıdan çıkmak ister gibi bir hareket yaparak: Pekâlâ, dedim, benden hiç birşey istemiyeceksin. Hayır! Mahkemeye mü'""i v ini bu <;ekilde hazırlatacağım. Peki! Artık aramızda konuşulacak hiç birşey kalmamıştır. Sen burada birkaç gün daha misafirsin. Birşey söyledi, fakat duyamadım. Ayağa kalkmak istemişti. Söylediği şey sandalyenin tıkırtısma karıştı. Yüzü bembeyaz kesilmişti. Kalkmak için bir kere daha doğrulduğu halde muvaffak olamadı ve sandalyeye çöktü. Kapmın önünde durdum: Su vereyim mi? diye sordum: Kendini topladı ve sallanarak ayağa kalktı: (Arkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: