17 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

17 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Şubat 1938 Hitlerin talebi üzerine Avusturya Erkânı Harbiye Reisi azledildi [Baştarafı 1 inci sahitede] dolayısile her zamanki kadar İtalyadan darma kuvvetlen umumî müfettişi unva muzaheret görememiştir. nını venniştir. Avusturya kabinesinin ilk hareketi Yeni kabinedeki nazırlar memleketi terketmemiş olan bütün siyasî Viyana 16 Gece saat ikide neşre mücrimler için umumî bir af ilân edilmedilen bir tebliğle yeni kabınenin kurul sini Miklâs'tan istemek olmuştur. muş olduğu bildırilmiştir. Avusturya ka Affı umumiden istifade edecek binesi şu suretle teşekkül etmiştir: olanlar Başvekil ve Millî Müdafaa Nazm: Viyana 16 Gece ilân edilen affı Şuşnig, Başvekil muavini: Ludvvig Huel umumî, en mühim mahkumiyetlere dahi gerth, Dahiliye ve Emniyet Nazırı: şamildir. Bu affı umumiden, ezcümle, Seiss înquart, Hariciye Nazırı: Guido Roma elçisi olan Rinten, tethişçi WoitsSchmidt, Emniyet müsteşan: Michel che, Dolfuss'un ölümile neticelenen BaşSkubl, Adliye Nazırı: Pr. Adamovitch, vekâlet baskını meselesinde suçlu polisMaarif Nazırı: Hans Pernter, Içtimaî ler ve son zamanlarda nasyonal sosyaMuavenet Nazırı: Resch, Maliye Na list partisinin Viyana merkezinin kapazın: Neumayer, Ziraat Nazm: Mandol tılması esnasında tevkif edilen mühendis fer, Ticaret Nazırı: Julius Raab, Devlet Tavas da istifade edecektir. MahkumiBakanları: Guido Zernatto, Hans Rott, yeti büyük olanların hepsi, sakat ve yataGalaise Horstenau., Millî müdafaa müs lak bir halde bulunan Rintelen müstesteşan: General Zehner, Endüstri müste na, Almanya tarafından kabul olunacakşan: Albay von Stemsky, Işçi himayesi ür. müsteşan: Adolf Watzek. (a.a.) Affı umumî, ayni zamanda marksist Kabinedeki azaların hüviyetl ,|ere de şamildir. Viyana 16 Yeni Şuşnig kabinesi, Suçlann kat'î affı, 1941 senesi sonuna bazı enteıesan hususiyetleri haizdir. kadar mahkumların gösterecekleri sada Yeni kabinede iki bariz nasyonalist kat ve dürüstlüğe bağlıdır ve memuriyetvardır ki bunlar Seiss înquart ve Glaise lerin iadesi için hiçbir hak vermemekteHorstenau'dur. Salzburg endüstri fede dir. rasyonu reisi albay von Stomsky, «muteHükumet, uzlaşma zihniyetinden müldil nasyonalist» olarak tanınmıştır. M. hem bulunan bu tedbiri, «şimdiye kadar lnquart'a verilen «Dahiliye ve Emniyet işbirliği yolundan aykın gitmiş olan va Nazın» unvanı, kabinenin leşekkülünden tandaşlara, vatanın yeniden ihyasına ve evvel tesbit edilmiş bulunan vaziyeti memleketin dahilî ve haricî sulhun temigöstermektedir. Makama hiçbir yeni va nine çalısmalannı mümkün kılmak makzife ve salâhiyet ilâve edilmiş değildir. sadile» almış bulunduğunu bildirmek Nasyonalist denilen muhalefetin bu tedir. muvaffakiyetleri karşısmda, eski sosyal tngiltere ve Fransa Berlinden demokrat ve sendika sekreteri amele malumat istediler Watsek'in kabineye girmesi de karakteParis 16 Ingiliz ve Fransız hükuristiktir. Esasen hıristiyan amele partisinmetleri Berlindeki Büyük elçilerine tali den Hans Rott da kabinedeki mevkiinde mat vererek Avusturya hâdiseleri hakkınmuhafaza edilmiştır. da malumat istemelerini ve bu iki adamın Yeni Adliye Nazırı Pr. Adamovitch, Avusturyanın vaziyeti hakkında alâkasız devlet şurasında mühim bir rol oynamakdavranmaktan uzak olduklannm kayde ta ve Şuşnig'in siyasetini tutmaktadır. Yeni Ticaret Nazm mühendis Raab, dilmesini bildirmişlerdir. müzakereler küçük san'atlar fcderasyonu reisidir ve Avam Kamarasmda Londra 16 Avam Kamarasmda, demokrat temayüllü sosyal hıristiyan Avusturya hâdiseleri, karşısmda tngiliz partisir.den yetişmiştir. Kabine, heyeti umumiyesile, bir Avus hükumetinin hattı hareketi ne olacağına turya kalkınma kabinesi manzarası ar dair muhalefet azasmın birçok sualleri karşısmda kalan M. Eden şu cevabı verzetmektedir. mekle iktifa etmiştir: Roma değişiklikleri tabii Bu hususta tam beyanatta buluna karşıladı bilmek için Almanya ile Avusturya araRoma 16 Havas Ajansı muhabi sında akdedilen anlaşmanın metnini bekrinden: lemekliğim lâzımdır. Avusturya kabinesinde yapılmış olan tngiliz hükumeti meselenin inkişahnı tadilât, Romada hayret uyandırmamış büyük bir dikkatle takib etmektedir. tır. Zira Berchtesgaden görüşmelerinden M. Arthour Henderson şu suali sorsonra bu tadilâta içtinabı gayrikabil namuştur: zarile bakılmakta idi. « Hükumet, Ingilterenin Avusturya Italya hükumetinin Avusturya sîyase istiklâl ve bütünlüğüne alâkasını teyid etindeki şimdiki tahavvülü teshil edeceğini den şubat 1934 tarihli müşterek dekle gösterir hiçbir alâmet yoktur, fakat murasyona sadık mıdır)» hakkak olan bir şey varsa o da bu ta M. Eden, şu cevabı vermiştir: havvülün vukuuna mâni olmak için ItalStresa deklarasyonundan bahsetmek ya hükumetinin hiç birşey yapmamış olistediğinizi zannediyorum. Bunda şu üç duğudur. hükumetin beyanatı^ mevzuu bahisti: İnRöyterin verdiği tafsilât giltere, Fransa ve İtalya. Viyana 16 Röyter ajansının muItalya şimdiye kadar bu hususta îngihabirinden: liz hükumetile istişarede bulunmamıştır. Avusturya kabinesi bu sabah nihayet Von Papen'in mânidar sözleri teşekkül etmiştir. Seyss înquart'ın büyük Viyana 16 Almanya Avusturya bir ehemmiyeti olan Dahiliye ve Emni yet Nazırhğma tayinile kendisine polis sosyetesine veda eden M. von Papen ezişlerini kcntrol etmek hakkınm verilmesi cÜTile demiştir ki: « Memuriyet hayatımda, Alman ve Alman dostu sayılan Schmidt'in Ha birliğine yollan açmış olduğuma kani buriciye Nazırhğma tayini, yapılan başlıca değişikliği teşkil etmektedir. Bu suretle lunuyorum. Müstakil Avusturya, vazifeSuşnig, Hitlerin talebleri karşısmda sini, ancak Alman inkişafının heyeti umumiyesi çerçevesi içinde bulabilir. boyun eğmiş bulunmaktadır. Berchtesgaden görüşmeleri, Almanya Dün akşam neşredilen kabine listesinAvusturya münasebetlerinde yeni bir de Seyss Dahiliye Nazırı olarak gösterildevre açmıştır.» mekte, fakat polis işlerini kontrol edeceBavyera hududunda Alman ği tasrih edilmemekte idi. Bu liste bir tahşidatı denbire geri alınmıştır. Viyana 16 Viyanaya gelen haberZannedildiğine göre son dakikada listede yapılan tadilâtın sırrı, Almanya lere göre, bir Bavyera gazetesi, bazı Alkıt'alannın 1 şubattanberi Tirol hutarafından şifahen verilen bir ültimatom man ve manevra bahanesile hudud civarında dudu civarında kış manevraları yapmakAlman ordusuna mensub bir kuvvetin ta olduğunu bildirmiştir. Bu suretle, İn«burk'dan gelen ve bu manevralara nümayişte bulunmuş olmasıdır. coktan beri kararlastınlmıs harekât mahiZannedildiğine göre, bir nazinin kabineye ahnma'i talpbı haricinde Alman yeti veren haberler teeyyüd etmiş bulunyava geniş m;kya<ta mü c aadatta bulu maktadır. Viyanada Alman nüfuzu artıyor CUMHURİYET Hataylı Çerkesler Türk camiasmdan ayrılmıyor [Baştarafı 1 inci sahifede} graf» gazetesi Avusturya hâdiselerıne tahsis ettiği bir makalede, Hariciye Nazırı Dr. Schmidt'in haricî siyasetini Berlin Rpma mihverile komünizm aleyhtan paktına uydurmak mecburiyeünde kalacağını, ve son hâdiselerden sonra Avusturya ile Almanya arasmda bir gümrük birliği husule geleceğini yazmakta dır. tngiliz ve Fransız gazetelerinin mütalealan Londra 16 Bu sabahki Londra gazeteleri, Avusturya hâdiselerile meş gul olmaktadır: Daily Telegraph And Morning Post diyor ki: r «A\ usturya Başvekilinin vaziyeti cidden güçtü. Schuschnigg, îtalyanm bir müzaheretine dayanamıyacağını bildiği içm, nazi Almanyasınm bu derece şid detli taleblerine mukavemet edememiştir. Almanyanın şartlanna baş eğerken Schuschnigg, bu suretle hiç olmazsa memleketinin tamamile yutulmasını ge cıktirmekte olduğunu ve bugünkü hâdi selerle zaman kazanmanın netice itibarile bu akıbetten kurtulmayı belki de mümkün kılacağını düşünmüştür. Bu tarzda hareket, Avusturya içm yegâne yapıla cak şeydi. îngiltere bu yeni vaziyeti objektif bir tarzda muhakeme edebilirse de, Avus turyaya verilen bu derece sarih ve bu derece tehdidamiz ültimatomun manasını anlamamazlık edemez. Avusturya istik lâlinin temelleri, tamamile yıkılmadıysa da herhalde sarsıldığı muhakkaktır. Bu, Avusturya kadar îtalyayı da alâkadar etmesi lâzun gelen bir keyfiyettir. Bu hâdisede, son temizlemelerden sonra Al manya haricî siyasetine verilen yeni zihniyetin bir tezahürünü görmemek de mümkün değildir.» Manchester Guardian diyor ki: «Avusturyaya yardım acaba kabil midir? Avusturya istiklâlile doğrudan doğruya ve esaslı bir surette alâkadar olan memleket, en başta Çekoslovakya, ondan sonra da İtalyadır. Çekoslovak yanın birşey yapamıyacağı açıktır. Ro manın sükutu ise, bariz bir surette birşeyi, îtalyanın zâfım göstermektedir. Küçük Antantın M. Hitler'in bu hareketine karşı vaziyet alacağı hakkındaki şayia lar, hep İtalyadan çıkmıştır. Bunun se bebi de, herhangi bir taraftan herhangi birinin bu vaziyete karşı herhangi bir harekette bulunacağı havasını yaratmaktır. îngiltere için, Avusturya istiklâli bi rinci derecede mühim bir mesele değildir. Alâka ikinci derecedir amma herhalde îngiltere gene çok büyük bir alâka ile Avusturya işine bağlı bulunmaktadır. M. Hitler'in bu hareketi, muvazeneyi bozabilir. îlk defa olarak, gene İtalyanın alâkası çok daha fazla olmakla beraber, Îngiltere ve İtalya, müşterek bir menfaat meselesi karşısmda bulunmaktadır. Bu da orta Avrupada statükonun idamesi dır. Avusturya meselesi, acaba Roma ile Londra arasında bir irtibat temin edecek mi? Bu, çok şüphelidir. Fakat gayrimümkün de değildir.» Daily Herald diyor ki: «İtalya Almanya ile bağlı bulundu ğundan ve diğer taraftan Fransa ve îngiîtere de yeni bir Avrupa harbine pat lak vermeden hiçbir şey yapamıyacak vaziyette olüuğundan, Schuschnigg için başka çare yoktu. Bugün büyük devletler aşağıdaki iki yol arasında muhayyerdirler: Ya Al manyanın tehdid veya filî hareketlerle muahedeleri değiştirmesine pasif bir va ziyette bakacaklardır, yahud da, bunun önüne geçmek üzere yeni bir Avrupa harbi ihtimalini göze alacaklardır. Fakat acaba, bunun neticesi de ne olacak?» Paris 16 Bu sabah bütün gazeteler, Avusturyadaki kabine değişikliklerile meşgul olmaktadır. Petit Parisien diyor ki: «Bıçak boğazına dayanmış bir vazi yette bulunan Avusturya, verilen emirleri yapmak mecburiyetinde kalmıştır. De mokrat ve sulhperver Avrupaya, Ren sahillerinin yeniden işgali darbesinden daha az sert olmakla beraber, ikinci bir darbe daha indirilmiştir. Bu ikinci darbe de, pamuklarla nazikleştirilmiş olmakla beraber, Fransa ve îngiltere için ve bü tün diğer hür memleketler için manalı bir ihtardır. Bunun üzerinde herkesin dü ş'dnmesi lâzımdır.» Hatayda İttihadı Vatan larının çevirdikleri fırıldaklar bu ve buna benzer herhangi bir teşekküle intisab eden ve bir mümessil süsü takınarak cemaatimiz namına söz söylemeğe cür'et eden her kkn olursa olsun biz Çerkesler bunu çirkin bir sahtekârhk addeder, şiddetle ve nefretle reddederiz. Türkün anadan babadan öz kardeşi, asil bir kabilesi, kahraman bir aşireti, muharib bir kolu, koparılmaz bir parçası olan biz Çerkesler, kan ve can kardeşimiz Türkle damarlarımızda ayni kanı göğüslerimizde ayni imanı taşıyor ve büyük, küçük hepimiz ayni nurlu yolda yürüyoruz. Hiçbir kuvvetin bizi bu yoldan ayırmasına imkân bulamıyacağını bu teşekkül münasebetile bir daha ilân eder ve bu illerde Türklük namına kurulmuş teşekküllerin bizim teşekkülümüz, Türklük namına söylenen sözlerin Çerkeslerin sözleri olduğunu açık ve kat'î olarak bir daha beyan eyleriz.» Bükreşte kaybolan Rus Maslahatgüzarı Romada meydana çıktı [Bastarafı 1 inci sahUede] Çok garib bir siyasî vak'a rülmüştü. Nitekim beni de Moskovaya davet ettiler. Oraya gidince beni de keseceklerinden emin olduğum için gizlice Romanyadan uzaklaşarak îtalyaya iltica etmeği tercih ettim. Sovyet hükumeti, Moskovaya gitmek istemediğimi öğrenince, beni Romanya hükumetinden istemişti. Bu vaziyet karşısında Romanyayı gizlice terkettim. Öğrendiğime göre, Rusyada bulunan kanm ve çocuklarım tevkif edilmiştir. Yirmi beş senedenberi komünist fır kasına mensub bulnuyordum. Yirmi beş sene ihtilâl için çalıştım. İçinde bulun duğum vaziyet beni çok müteessir etmekmensub tedir.» mızın da diğer memleketler burjuva işçîlere yardımlannı teşkilâtlandınnalıyız. Milletimiz haricden gelecek daimî bir tecavüz tehlikesine karşı hazır vt devamh bir surette seferber bulunmalıdır.» Mektubun Berlin, Roma ve Varşovada aksülâmelleri Berlin 16 Alman matbuatı Stalin'in bütün memleketlerde sosyalizmin muzaffer olması lüzumu hakkında îvanof'a gönderdiği mektubu neşretmekte t dir. Gazeteler, bu vesikaya büyük bir e hemmiyet vermekte ve Komintern tara fmdan takib olunan hakikî hedeflerin red. ve inkâr edilmez bir delilini teşkil eylediğini yazmaktadır. Roma 16 Stalin'in mektubu burada derin bir heyecan uyandırmıştır. Bu mektub, Moskova hükumetile Komin tern'in hakikî hüviyeti hakkında İtalya nın ötedenberi müdafaa ettiği tezi isbat eder mahiyette telâkki olunmaktadır. Varşova 16 Pat ajansı tebliğ ediyor: Stalin'in tvanof'a gönderdiği mektub hakkında «Gazeta Polska» diyor ki: «Stalin'in mektubu bolşevik olmıyan bütün dünyaca fevkalâde bir ehemmiyet" le nazan itibara alınmalıdır. Bu mektubun manası sarihtir. Sosyalizmin ikinci merhalesine başlamış olan Sovyetler, komintern'in artan faaliyeti sayesinde bolşevik olmıyan bütün dün yaya karşı mücadeleye girişmiş bulunuyor. lcabmda bu mücadeleye silâhla da muzaheret edilecektir. Bu mektubun muhteviyatı Polonya efkârı umumiyesi için hayret edilecek bir şey değildir. «Express Poranny» de şöyle yazı <* yor: §imdi kat'iyyen malum oldu ki, Sovyetler Birliği ve bilhassa Kızılordu, dünyadaki bütün burjuva memleketlerini yıkmak için çıkarılacak ihtilâlde öncülük etmektedir. Butenko nasıl kaçmış ? Antakya (Hususî) Eti Türk (Alevî) cemaati Diyanet îşleri Reisi §eyh Selim Hayyatın Ankaraya vuku bulan seyahati üzerine, îttihadı Vatanî, namı diğer İttihadı Anasır Cemiyeti müessislerinin neş'esi kaçmış ve büyük bir telâşa düşmüşlerdir. Cemiyet müessisleri hususî bazı evlere Alevî vatandaşlanmızdan bazılarını birer vesile ile davet ederek Şeyh Selim Hayyatın kendilerini temsil etmediği yolunda mazbatalar imza ettinnek iste mişlerdir. îttihadı vatancılar bu mazbatalan imzalatmak için safdil halka bin dereden sular getirmişler ve bu cümleden olarak Seyh Selimin Ankara hükumetile uyuşarak bütün Alevî memurlan çıkartacagı yolunda saçma sapan propagan dalarda bulunmuşlardır. îttihadcılar halkm teveccühünü kazanmak ve propagandalarını yürütmek için mazbatadan evvel bazı muhtaç Alevî ailelerine üçer beşer kilo un tevzi etmişlerdir. Fakat bu un dahi müsavat dairesinde tevzi edilmediği için halk arasında dedikodu basja mış, îttihadı Vatanî mensublannın bu manevrası da evvelkileri gibi suya düj müştür. Roma 16 Sovyetler Birliğinin ortadan kaybolması birçok tefsirata sebeb olan Bükreş maslahatgüzan M. Butenko dündenberi Romada bulunmaktadır. Kendisinin îtalyan polisinin himayesinde dün geceyi küçük bir aile pansiyonunda geçirdikten sonra bu sabah Kont Ciano ile Dahiliye Müsteşan M. Buffarini Guidi tarafından kabul edildiği bildirilmektedir. Bu sabah Journale d'ltalia gazetesinin direktörü ile görüşen Butenko Romanyadan niçin ve nasıl kaçhğını anlatmıştır. Butenko, Bükreşteki Sovyet orta elçisi M. Ostrovski'nin hareketinden sonra kendisine şüpheli görünen bir ?ahsın elçiliğe yerleşmek üzere geldiğini ve 5 şubatta bu adamın yanındaki diğer iki şahısla birlikte Sinaya'ya gitmek teklifinde bulunduğunu ve kendisinin bu teklifi kabul etmediğini, diğer taraftan karısile 16 yaşındaki kızının kendisine iltihak için müsaade alamamış bulunduklannı ve hayatından korkarak birkaç gün gizlenmeyi lüzumlu addettiğini ve 6 şubatta böyle yaptığını ve 10 şubatta Bükreşten tamamen ayrılarak Romaya hareket ettiğini bildirmiştir. (a.a.) , Hatay mahkemeleri içîn yeni bir karar Antakya (Hususî) Yüce Komi serlik tarafından Sancak mahkemelerine dair çıkarılan son kararname şudur: Madde 1 Yüksek mahkeme merkezi muvakkaten Iskenderuna nakledilmiştir. Madde 2 159 numaralı ve 27 tejrinisani 1937 tarihli kararnamenin onuncu maddesi mucibince vaziyeti kazaiyeleri ne olursa olsun birisi ecnebi tabiiyetinden bulunan davacılarm hukuk, ticaret ve ceza davalan muvakkaten îskenderun bidayet mahkemesinde görülecek. Bu takdirde işbu mahkemeye bir Fransız hâkimi riyaset edecektir. Işbu mahkemenin salâhiyeti, bütun Sancak arazisine şamil olacaktır. Madde 3 Maddei sabıkada beyan olunan ahvalde îskenderun sulh mahke mesine bir Fransız hâkimi riyaset edecek ve bunun salâhiyeti bütün Sancak arazisine şamil olacaktır. Madde 4 Mevaddı sabıkada be yan olunduğu veçhile teşekkül edecek mahkemelerden birinden sadır olacak ahkâmı adliyenin infazma taalluk eden ahvalde, icra dairesi riyaseti Îskenderun bidayet mahkemesi Fransız reisi tarafından ifa edilecektir. Madde 5 Bir ecnebiye taalluk e den davalarda sulh hâkimliği ve müstantiklik vazifesi muvakkaten Îskenderun bidayet mahkemesi Fransız reisi tarafından ifa edilecektir. Madde 6 Îskenderun bidayet mahkemesi kalemleri muvakkaten şu suretle teşekkül edecektir: Iskenderunda 6 kâtib, bunun ikisi tercüman ve üç mübaşir, Antakyada 4 kâtib iki mübaşir. Madde 7 Yüksek mahkeme, îske.n derun muhtelit bidayet mahkemesi ve îskenderunda Fransız sulh mahkemesi, An takyada adlive celselerinin icabatına göre toDİanacaklardır. yeniden teşekkülüne mâni olmıyacaklar mı?» Epoque diyor ki: «Neşredilen tebliğde bu tedbirlerin «iki devlet arasında, Alman milletinin tarihinin ve umumî menafıınin icab ettirdiği kadar dostane ve sıkı münasebetle rin tesisi» için alınmış olduğunu okurken boa yılanınm tavşana sarılmasmı hatır lıyoruz. Mussolini, sükutu ihtiyar etmektedir, zira sesini fazla çıkaracak vaziyette değildir.» Ere Nouvelle diyor ki: «Mussolini'nin siyaseti, îtalyanın orta Avrupa tahtından feragatidir. İtalya, Avrupa siyaseti plânında istifasını ver miştir.» Stalin'in bir mektuba M. Stalin, Kursk civarında Manturov kasabasında komünist genclik teşkilâtı şefi M. Ivan Ovvard'a şahsan gönderdiği bir mektubda demiştir ki: « Sovyet Rusya, dahilinde burjuvazinin tasfiyesi ve hududlar içinde Marksizmin ihdası meselesini halletmiş tir. Fakat, Sovyet Rusyanm kapitalist rejimi ihyaya matuf herhangi askerî müdahaleden masuniyetini kat'î surette te min etmek meselesi halle muhtacdır. Sovyet amele sınıflannı burjuva devletlerin amele smıflanna bağlryan bağ lan kuvvetlendirmeliyiz, ve memleketi mize silâhlı bir tecavüz yapıldığı takdirde burjuva devletler amele sınıflarının işçilerimize yardım ellenni uzatmalarını temine hazırlamalıyız. Amele sınıflan Leningrad'dan yabancılar • ... . çıkarılıyor Londra 16 (Hususî) Moskova hükumeti Leningrad mıntakasmdaki bilu mum yabancılann uzaklaşmasını emretmiştir. Buna sebeb olarak Leningrad'm müstahkem mevki ve deniz üssü haline getirileceği ileri sürülmektedir. Bundan sonra, yabancılann Leningrad mıntakasında ikametine müsaade edilmiyecektiı. Sovyetlerin bu karan neticesinde Le ningrad'daki îngiliz konsoloshanesi de yakında kapanacaktır. Leningrad kcnso^ loshanesi, Sovyetler Birliğinde mevcud yegâne İngiliz konsoloshanesi olduğuna göre, bundan sonra Rusyada İngiliz konsoloshanesi kalmıyacağı anlaşılmakta * dır. Iktısad Vekili tarafı 1 inci sahifede) nulmuştur. Me=ele şimdi Almanyanin yapılan islerden memnun olup olmad'^mı an'amaktır. Hitler'in Berchtp<s"iden'de diğer bazı radikal taleblerd» bulunduğu, fakat bu taleblerin is'afı Avusturvavı biKiil tâbi bir devlet haline gehreceği için bunlann Schuschnige; tarafından reddedildiği kavdpdilmeHedir. Hitler, Avusturya haricî siyasetinin tamamile Almanyaya istinad etmesini. Avusturyanın komintern aleyhindeki pakta i'tirak ve askerî bir leşriki mesaive muvafakat etmesini. Çekoslovakya ile io'tluk fikrini terketmesini istemiştir. Zannedildiğine göre Şuşnig, îngil:ere ile Mussolini arasındaki güçlükler Berlinde mütalealar Echo de Paris diyor ki: «Bugünkü tarihin, neticeleri ölçüle miyecek derecede büyük mühim hâdiselerinden birinin karşısındayız. Berchtes gaden'deki muhatabı karşısmda büyük bir hiddet gösteren M. Hitler, Avustur yaya, 2/8/1914 te Belçikaya verilen ülBir Inçiliz gazetesinin tahminleri timatoma müşabih bir ültimatom vermişLondra 16 (Hususî) «Deyli Tel tir. İngiltere ve Fransa, mitteleuropa'nm Berlin 16 Havas Ajansının muhabiri bildiriyor: Siyasî Alman mahfilleri yeni Avus hırya kabinesinin kurulmasjrdan dolayı Tiemnunn'etlerini beyan etmektedirler. Bu mahfil'Qr kabinenin tarzı tesekkülü ile Avusturyada umumî af ilânını Avusturva Almanya münasebetlerinin iyileşme• i e d^^ru atılrrns bir ;>dım telâkki etmek<n te ve bilhassa Seyss înquart'm Dahilive ve Emniyet Nezaretine tayini keyfiyetinin Avusturya vaziyetindeki gerginliği itale etmiş olduğunu beyan etmektedir ler. atlanndaki ihtikârdan Vekile şikâyette bulunmuşiar, bu işin Ziraat Bankasmca idaresini istemişler ve bu işin 300 bin liraya idare edilebileceğini söylemişlerdir. Vekil, Keçiburlu kükürt fabrikasınm ihtiyaca uygun istihsalâtını arttıracağmı, göztaşı da istihsal edeceğini söylemiştir. Müstahsiller ferdî teşebbüslerle başanlamayan krağıya karşı mücadeleden bah setmişler, yardım istemişlerdir ve Manisa bağlarmın bu sene 1,5 milyon lira zarar gördüğünü söylemişlerdir. Müstahsiller tente bezlerinin evsafının ıslahını, çuval fiatlannın indirilmesini de taleb etmişlerdir. Vekil, müstahsillerden sonra tacirlerle de konuşmuş, on sene evvel 60 70 bin dekar tutan Manisa bağlarmın bu sene 140 bin dekara çıktığmı bildirmişlerdir. Bağcılann mahsullerini biran evvel piyasaya çıkarmalan yüzünden fiatların düştüğünü, buna mâni olmak için Manisada depolar yapılmasını istemişler ve bu depo* lar için muktazi arsalann hazır olduğunu bildirmişlerdir. Vekil, bu hususta notlar almış ve kooperatif islerile de meşgul olarak ortaklarm sayısmı sormuştur. Bu meyanda eski Bağcılar Bankası kooperatifinin borçlarmı tetkik etmiş ve Akhisarda bir Tütün Enstitüsü açılacağını bildirmiştir. Pamuk istihsalâtımn günden güne arttığmı anlayan Vekil, pamuk için de depolar inşasmı muvafık bulmuş ve diğer ihtiyaçlan da tptlcik etmistir. Roosevelt Amerika için iki donanma istiyor [Baştarafı 1 inci sahtfedei Okyanusla Atlas Okyanusu sahillerinin emniyeti için iki filo lâzımdır.» M. Roosevelt'in bu beyanatı, Ame rika hükumetinin inşa edilmekte olan zırhlılan göndermek suretile Atlas Okyanus filosunu takviye etmek hususuadaki niyetinin yeni bir delilini teşkil etmektedir. Malum olduğu veçhile Atlas Okya nusunun eski filosunun ağır gemileri Mançukonun Japonya tarafından fet « hindenberi Büyük Okyanusta bulun < • maktadır. Bazı Avrupa devletlerinin müV tecavizane hattı hareketlerinin bundaft böyle Amerikanm Büyük Okyanus filosunu zayıf düşürmeden Atlas Okyanusu filosunu takviye etmesini zarurî kılmakta olduğu Vaşıngton'da beyan edilmektedir. (a.a.) Kızılay cemiyetinin teşekkürü Kızılay Cemiyeti İstanbul Şubesinden: Bay Sergis Tomasyan ailesi tarafından, Bayan Sümbüle Sirmen'in cenazesine götürecekleri çelenk (couronne) bedeli olarai Cemiyetimize 3 lira teberru edilmiştir. Garb memleketlerinde hayır cemiyetlerine yardım için Umumi Harbden sonra çok revaç bulmuş olan bu usulün, memleketi ~ mizde de başlamış olması sevinçle karşılanacak bir hâdisedir. Filhakika ölülerin ruhu, herhalde mezarlarmda sararıp solan çiçeklerden ziyade kendileri namına fakir ve yoksul kimselere yapılacak yardımlarla daha müsterih olacaktır. Bu hususu nazarı dikkate alan Avrupa memleketlerl mat* buatında hemen hergün çıçek parası olarak hayır cemiyetlerine teberruda bulu nanların isimleri görülmektedir. Memleketimizde de revaç bulacağından dımı atan Bay Sergis Tomasyan allesine emin olduğumuz bu sekil yardımda ilk ateşekkürü (Kızılay) Cemiyeti vazife telâkki eylemektedlr. Filistinde yeni hâdiseler Kudüs 16 Filistinin birçok yerle rinde bilhassa Mısır ve Hayfa Midda demuyollarma karşı suikasdler yapılmış ve hatlar birçok yerlerde sökülmüştür. Fakat bunlar vaktile görüldüğünden hiç bir kaza olmamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: