27 Şubat 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

27 Şubat 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Şubat 1938 CUMHURİYET MUSAHABE Hâdıseier arasınaa ingilteredeki müzakerefer ve Mısır meseles Ingiliz hükumeti Italyaya fedakârlık yapmıyacak M. Attlee dün söylediği bir nutukta: «Hüku metin tuttuğu yeni yol, bizi sulha değil, anarşiye götürüyor» dedi Almanyanın müstemleke talebleri gene mevzuu bahs oluyor Londra 26 Alman Hariciye Nazırlığına gelen eski Londra Büyük Elçisi von Ribbentrop'un Krala vedanamesini vermek üzere yakında Londraya yapacağı ziyaret münasebetile Alman müstemlekeleri meselesi gene günün hâdisesi halini almıştır. Siyasî mehafilde bütün alâkadar devletlerden mürekkeb bir konferans toplanması ihtimalinden tekrar bahsedilmektedir. Londra 26 İtalyatngiltere müzakereleri etrafında Başvekil M. Chamberlain, Hariciye Nazırı Lord Halifax ve îngilterenin Roma Büyük Elçisi Lord Perth arasındaki görüşmelerden bahseden «Daily Telegraph» ezcümle diyor ki: «Lord Perth'in bu görüşmelere devam etmek üzere gelecek hafta sonuna kadar Londrada kalacağı sanılmaktadır. Kuvvetle tahmin edildiğine göre, hükumet, Mısırla alâkadar olarak İtalyaya hiçbir fedakârlıkta bulunmıyacaktır. Ingiliz Alman müzakerelerine gelince, bu müzakereler hakkında, söylendiği gibi, hükumet, Alman hükumeti nezdinde resmî bir müracaatte bulunması için Berlin Büyük Elçisine talimat vermiş değildir. Londra 26 îngilterenin Roma Büyük Elçisi Lord Perth, bugün öğleden sonra M. Chamberlain ile uzun bir görüsmede bulunmuş ve Ingiliz Basvekilini, Kont Ciano ile son görüsmeler neticelerinden haberdar eylemiştir. M. Chamberlain ayrıldı Londradan Londra 26 Başvekil M. Cham berlain, hafta tatilini geçirmek üzere bu sabah Chequers'e hareket etmiştir. M. Eden'e itimad takriri Heamington 26 Eden sokaklarda ve içtima salonunda kendisini ha raretle alkışlıyan büyük bir halk kütlesinin arasından geçtikten sonra nutkunu söylemiştir. Eden'in siyasetine müntehiblerin tam M. Attlee'nin tenkidleri itimadını beyan eden takrir, «bu takriri Londra 26 Dün akşam Oxford'da teyid eden kadınlar kısmının karar sureti söz söyliyen M. Attlee, Britanya siyasegibi alkışlarla kabul edilmiştir. Bu karar tınin yeni aldığı istikameti şiddetle tenkid suretinde Eden, hepimizin takdir ettiği, eylemiştir. sevdiği ve bize lâzım olan adam» diye Hatib demiştir ki: tavsif edilmiştir. « Chamberlain'ın iktidan ele al Süveyş kanalı meselesi dığı gündenberi herkes bir değişiklik görKahire 26 Dün öğleden sonra topdü. Herşeyden evvel Lord Halifax'ın Ianan nazırlar Süveyş kanah hakkında memuren Berline gittiğini gördük. Yek Ingiliz Italyan müzakerelerinin ancak diğerine müvazi hatlarda çahşan, fakat müstakil Mısırın iştirakile kabul edilebibirbirlerinden haberi olamıyan iki Hari leceğini bildirmektedir. îngiliz makam ciye Nezareti mevcud bulunduğu zannı lan bu karardan haberdar edilmişlerdir. hasıl oldu. Maske düştü ve hükumetin Ahmed Mahir Paşa, söylediği nutukeski emperyalist politikaya dönmeğe ka ta, kanahn müdafaası hakkının Mısıra rar vermiş olduğunu görüyorsunuz. Ingi terettüb ettiğini kaydetmiştir. liz milletinin, bunun «sulh için sarfedilen *"*"'*'Romantn bîr tekzibî Lir gayret» olduğu tarzmdaki bahaneyf Roma 26 Salâhiyettar mahfiller, kolayca kabul edeceğini zannetmem. Hü~ îtalyanın Libya'da bulunan kuvvetlerini kumetin tuttuğu yeni istikametin bizi sul geri çekmeğe başladığı hakkında ecnebi ha değil, anarşiye götürdüğünü biliyo membalanndan verilen haberleri tekzib ruz.» etmektedirler. (a.a.) '»""» ınıınillllllllllllllllllliniinillllUlllllllllllllllllllllllim iMiıııu.".! Barselona'nm bombardımanı Ihracatımızda artıs nisbeti Birkaç Ingiliz bahriyelisi Ikir»cikânunda 4 milyon de yaralandı lira fark gösterdi Barselon 26 Dün, Franco tayyare leri Sagoute'u bombardıman ettikleri sırada «Brenben> ismindeki Ingiliz vapuru mürettebatmdan birkaç kişi ya ralanmıştır. Bunlardan birinin başm dan aldığı yara ağırdır. (a.a.) Ankara 25 İstatistik Umum mü dürlüğü 1938 ikincikânun haricî ticaret istatistiklerini tamamlamıştır. Alman neticelere göre, 1938 ilk ayındaki ithalât kıymeti 9 ve ihracat kıy meti 13 milyon liraya baliğ olmuştur. Bu miktarlar 1937 ilk ayına nazaran itBitliste müthiş kar var halât 4.5 milyon, ihracat 2 milyon lira Washington hükumeti Amerikan te Bitlis 26 (Hususî muhabirimizden) artış göstermektedir. İthalâta nazaran baasının Çinde maruz kalacağı zarar ve Vilâjet dahiline mütemadiyen kar yağ ihrpcat fazlası 4 milvon liradır. (a a.) ziyandan Çini ve Japonyayı ayni zamanmaktadır. Bu sebebden postalar islemeda mes'ul tutacaktır. mektedir. Şehirde dükkânlar, mektebÇindeki Amerikan tebaasımn Varşova 26 Reisicumhur tarafınler kapalıdır. Yollarda düşen çiğlerden dan tertib edilen av partisine dün ak reddetti ölenler vardır. şam merasimle nihayet verilmiş ve Vaşington 26 Pariste menedilen bir içtima Goering, Bialowecza'dan aynlmıstır. Hull beyanatmda Hariciye Nazırı demiştir ki: Goering, doğrudan doğruya Berline Paris 26 Thaelman komitesi tara «Merkezî Çindeki Amerikalıların orafından, Reichtag yangınmm beşind yıl oHecektir. (a.a) dan çekilmesi ve Amerikan binalarına dönümü dolayısile tertib edilen umumî hususî işaretler konulmasma dair JaponKISA KABERLER içtimaın dün hükumet tarafmdan me yanın talebini Amerika hükumeti kat'î nedilmesini, komünist partisi şiddetle * ROMA 26 Şimal Italyasmda ve Flo olarak reddetmiştir. protesto ve sol cenah delegelerinden. ransada bazı fabrika ve müesseseleri ziyaAderika Japonyaya gayet vazih bir ret etmiş olan Yugoslavya Münakalât Nabugün meseleyi tetkik etmelerini taleb zırı M. Spaho dün akşam buraya gelmişnota vererek ölen ve yaralanan Amerikaeylemiştir. tir. Iarla zarara uğnyacak Amerikan malla* TUCSON Arizona 26 Pershing Varşovada opera grevi rmdan Japonyanm mes'ul tutulacağını «oksijenli bir çadıra» yatırılmıştır. Kurvebildirmiştir. Varşova 26 Opera grevi devam et ti süratle azalmafktadır. * LONDRA 26 M. de Valera, refamektedir. Bir murahhas heyeti hüku Japonlar bir şehir aldılar met mümessillerinden birile temas ede katinde Irlanda Ziraat, Endüstri ve MaliTokyo 26 Japon kuvvetleri Lingrek vaziyeti izah etmiş ve acığı 240,000 ye Nazırları olduğu halde bu sabah Dub hiu'yu zaptetmişlerdir. (a.a.) lin'e hareket etmiştir. Mumaileyh, çarşamZloty'ye baliğ olan opera için tahsisat ba aksamı Londraya dönecektir. îngilterenin Japonlar a cevabı istemiştir. Londra 26 (Hususî) Ingiliz hükuİngiltere İrlanda müzakerelerine perOpera binasmm etrafında büyük bir şembe günü devam edilecektir. meti Japonyanm notasına cevab vererek, kalabalık vardır. Grevcileri birçok kim* BELGRAD 26 Geniş bataklık ara Uzaksark harbi devam ettikçe İngilizleziyi kurutmak için Belgrad belediyesile bir in düçar olacakları her nevi zarardan seler ziyaret etmektedir. Danimarka grupu arasmda yapılan müza [aponyanın mes'ul tutulacağını kat'î bir Zonguldak Belediyesine kereler muvaffakiyetle netıcelenmiştir. isanla bildirmiştir. kında Şanghay'daki Japon makamları tarafmdan 3 şubatta neşredilen tamimden bahsederek Amerikan makamlarmın kend' tebaalarına tehlikeli mıntakayı terket melerini imkân nisbetinde tavsiye edecekerini, fakat bu tahliyenin yapılmasını sureti kat'iyede istemiyeceklerini söylemiş, tir. opüler Türk hicvinin, hocasız ve talebesiz, bir tek romancısı Hüseyin Rahmi Yazan: FAZIL AHMED AYKAÇ Gürpınar, «Yalanın Methi» adh bir Nis: 7 Nisan Duşunu henüz bitırmiş gök içinde terte' Fransız kitabma haşiye olarak yazdıBütün gün rüzgâr esti. Şimdi de yağ miz bir ış;k noktası.. ğı ve dünkü Cumhuriyette çıkan Japon parti mümessilleri mur yağıyor. Meşhıjr (Promenade) ın Hatırıma münasebetsiz şeyler geliyor makalesine başlarken, «eski» ile üzerindeyim. Akdeniz sade delirmiş, çılşimdi nice azametli hiçler var «yeni» arasındaki münasebete de bir hükumeti tenkid ettiler dırmış değil, kudurmuştan beter halde.. Aramızda ruh üzletlerine, üzüntülerin dokunup geçiyordu. dır ki bu Bu temas, eski ile yeni arasmda Tokyo 26 Mecliste, «milletin u Geniş ve güzel nhtımın üstünden deni güler. Ben kendi arkadaşîarım arasmda mumî seferberliği» hakkındaki müzake zin kahrına, gazabına bakıyorum. Kim bile nekadar duygu yoksuluna rasladım eski olduğu kadar da yeni bir mesere sırasında, büyük partilerin mümessille seler yok.. Sanki yıkılan gök altında tek Hele kafası bar masasına dönmüş nekadar leye dair evvelce düşündüğiim ve ri hükumete şiddetle hücum etmişler ve mil palmiyeler, tarhlar korkudan sinmiş bulutlu anlayış tanırım ki tabiat üzerine yazdığım şeylerin hatıralarını tazelehükumete geniş salâhiyetler veren bir gıbi. Bununla beraber her taraf aydın söylenen hiçbir söze tahammül edemez di. kanunun memleketin bütün askerî, eko lık.. İşte mahud kazino: Tekmil kırmızı, Ve bunlara behemehal Pierre Loti ede«Eski olduğu kadar da yeni» vasfı, nomik ve entelektüel kuvvetlerinin sefer filizi ve balrengi ışıklarile denizin üze biyatı diye bir iftira yaftası takar... Ne yalnız bu meseleyi değil, esasa aid ber edılmesıne imkân vereceğini ve bu rinde süslü bir (şehrayin) dubası kıyafe denilir ki, bu da tabiatin bir nüktesi! her meseleyi, zamana mukavemet nun da kanunu esasiye muhalif olacağı ti takındı. Kumar, dans, içki, tiyatro Yürüye yürüye yoruldum ve hayli ıs eden her ölümsüz maddeyi, her taze nı, vatandasın ana haklarını ilga edece hepsi var. Fakat bunlarm içinde gerçek landım. Şimdi belediye kazinosunda bi klâsik eseri, alelâde aktüalitelerden, ğini ve hükumetin istediği geniş salâhi ten ulu, gerçekten sonsuz ve yapmacıksız nane menkuu içiyorum. Bir saat, iki sa kof mahiyetlerden ve yeniliği sathıyetlerin ancak âcil tehlike halinde împa güzel, yalnız şu deniz, şu kendinden geç at... Artık yatma zamanı.. na aid bir cilânın solmaya mahkum ratora verilebileceğini bildirmişlerdir. miş gibi gÖrünen deniz... Yuvarlana Dışarıya çıktım ki büsbütün yeni bir ve fanî kalitesinden ibaret göz boyaHükumet ise bilâkis kanunu esasinin yuvarlana koşup köpüklenen dalga dizi tablo, yağmur iyice durmuş, gökyüzündı yıcı eserlerden ayırmağa da yarar. harb vaziyetinde istisnaî kanunlar yapıl leri ardı frrası gelmez fedai alayların Jübiter, penceresinden bizi seyrediyor Çünkü her halis cevher, her ölmezması imkânını verdiğini bildirmektedir. hatırlatıyor. Tamam kıyıya erişip de onu işte demin bir türlü nerede olduğunu oğlu madde, her hilesiz eser, eski olHarbiye Nazırı General Sagiyuma, yakalıyarak ezmek istiyen su yığınlan göremedığim ay da şimdi çırçıplak. duğu kadar da yeni ve yeni olduğu Japon milletinin, yalnız Çin ihtilâfından birdenbire birer çağlıyan oluyorlar ve kadar da eskidir. Bu birbirine zıd iki Kazinonun renkli aydınlıklan denizin dogabilecek tehdid ve tehlikelere karşı kayaların üzerine devriliyorlar. Gene üstüne hiç yakışmadığını söyledimdi kaliteye ayni mülkiyet aşldle sahib silâhlanmakla kalmıyarak, ayni zaman birdenbire bir köpük volkanı rıhtımlara Şimdi, bu boğuşan, vecd içinde şahla • çıkan o cevher, o madde, o eser, yani da çok mühim ve fevkalâde vahim hâdi sıçrıyor. Milyonla çakılı sanki sahillenan su kütlelerinin omzuna mehtabın tek kelime ile ebedî olmağa lâyık seleri de derpiş etmesi lâzım geldiğini rin derisini yüzerek tırnaklarile çeken giydirdiği altm pullu hıl'at o kadar gü herşey, köhne birşey gibi eskiliğini bunun içindir ki memleketin ekonomik diğer bir dalga, bitkin ve perişan geriye zel geliycr ki... Meydanda! Böyle gür ve meziyeti modaya uygun olmaktan kuvvetlerinin temerküzü, ayni zamanda dönerken, arkasından yetişen coskun ve büz bir unsura, ancak yukarıdaki kadar ibaret birşey gibi de yeniliğini açığa milletin diğer enerjileri de organize edilatılgan bir taburla çarpışıyor: Kıyamet, yüksek bir âşinanm selâmı lâzımmış. vurmaz, zahmet ve itina ile keşfedilmedigi takdirde, kâfi gelmiyeceğini söyHem selâmı, hem hediyesi... meğe muhtac her esaslı kıymet gibi tarraka, tufan... lemiştir. tarihini de tazeliğini de içinde saklar. , *** Bakıyorum, bakıyorum ve düşünüyoJapon kuvvetleri yeniden Yeniliği yaldızından ibaret madde • Nis: 8 Nisan rum. Bütün şu cicili ve eğlenceli medeharekete mi geçiyor? Oturduğum otel (Victor Hugo) cad lerin ve eserlerin yeniliğini anlamak niyet, denizin bu kibar ve sonsuz vahşiTokyo 26 îyi haber alan mahfiliçin ne usta, ne de erbab olmağa lü : iği yanında nasıl manasız kalıyor. Ka desi üzerinde. Yanımda ufak bir park ltr, General Hata'nm merkezî Çindeki zum vardır. Bilâkis, erbab ve usta putun başlığmı iyice kafama geçirdim. var. Geceyarısı onun içinde bazan yü Japon kuvvetlerinin kumandanlığına ta adam, bu sahte yeniliğin altında ölGene bakıyorum, rüzgâr yok. Fakat bel rüyorum. Öyle içten gelme su sesleri duyin edilmesinin askerî harekâta geçile yuyorum ki bana Bursayı hatırlatıyor. müş eskilikler saklandığım bir baceği ve diplomasi nüfuzunun sona erdi li ki Akdeniz bir kere çileden çıkmış. Canım Bursa!.. Bakıyorum; kanapele kışta anlar. Yeniliğin fanî olduğunu ği manasını tazammun ettiğini beyan et Artık öfkesini alabilmek için kimbilir rin üzerinde şayed kimse varsa, mutlaka söyliyenler bu türlüsünü kasdediyornekadar döğünecek, nekadar uluyacak! mektedirler. larsa hakhdırlar. Fakat parıltılannı Ne tuhaf şey. Bu kadar isyan, ihti yalnız değil. Belli ki burada benden hiçbir yaldıza borclu olmıyan altm General Matsui ve Çin ihtilâfı Iâl ve feragat içindeki unsurun, hiç şuur başka tek duran yok. Çünkü kimi gör ve elmas gibi maddelerin yenilikleri sem çift geziyor! Tokyo 26 Çinden geri çağırılan suz bir su çalkantısından başka birşey oleskimeğe mahkum değıldir. Bunlar, eneral Matsui'ye Tokyoda muazzam madığına bir türlü inanacağım gelmiyor. Şimdiye kadar temiz bir gök üzerinde her sabah doğarak yenileşen güneş bir istikbal yapılmıştır. Ona bizim anlayış sınırlarımızın pek dışın palmiyelerin çizdiği dekoru aşa^ı gibi ebedî bir parıltı saçarak, zamaMatbuat, gaüb generali müttehit bir da bir ruh, bir duyarlık vermek istiyorum. dan yukarıya bakarak seyrefmemiştim. nın üstünde, yani her zaman parlarsurette selâmlıyor. ocukluğumda okuduğum bazı felsefî Ne umulmadık güzel şey! Bütün bu lar. Eski olduklan kadar da yeni olMüşahitler, General Matsui'nin bil kitablardaki nazariyeler zihnimi kuşattı. görmüş geçirmiş nebatî efendiler sene hassa hükumetin daha şimdiden nazik Onlar da şimdi benim düşüncelerimi lerdenberi burada boy salmışlar. Gelip dukları için modadan ne birşey isterler, ne de korkarlar. olan vaziyeti vahimleştiği takdirde oynı ombardıman ediyor. Seziliyor ki gökte öpüşen çiftlerin dört yanında selâm duHatta, klâsik şaheserler gibi, eskîyabileceği siyasî roîü derpiş ediyorlar. rarak, hadımağalarından bir muhafız aay var. Lâkin ne tarafta saklı belli deHahrlardadır ki, General Matsui, Çin layı halinde yaşıyorlar. Ne mutlu onlara dikçe yenileşen eserler de vardır. ğil. Fakat kazinonun döktüğü boyalı Shakespeare'in herhangi bir eserini, Japon ihtilâfının süratle halline taraftar da! ışıklar bu kükrek denizin sırtına hiç yameselâ Coriolan'ı, bugün, yazıldığı dır. Ihtilâfın hudutsuz bir surette geniş Oturuyorum, oturuyorum; içimde adı kısmamış! tarihtekinden daha taze buluyorlar. letilmesine muhaliftir. Zira Japon kuv konulamaz bir hicran hep başka kıyılara Eski şarabda veya eski kemanda aravetlerinin Sovyetlerle ihtilâf tehlikesi ö İşte umulmadık bir idil: doğru uzanıp gidiyor.. Bütün acılarla nan bu hassa, klânk eserde çok daha nünde dağılmasmdan kaçınmak istiyor ve Birbirine sıkı sıkı sanlı iki gene geldi. t karşı askerî hareketle birlikte Onlar da denize bakacaklar sandım. delikdeşik olmuş, pörsük bir ömrüm var. boldur. Zira mükemmeliyetin zaferi, olması ve hatta askerî harekete hâkim Halbuki içlerinde başka ateş var. Öyle Şimdi aklıma gelen hep o! Fakat kimin her eksik ve çüriik şeyin en büyük öyle değil ki? Daha Meşrutiyetten evvel, düşmanı olan zamanı yenerek üstüne lması lüzumuna kani bulunmaktadır. bir volkan var ki ne bu gökten dökülen daha tam bir çocukken bu yerleri rüya çıkmasından başka nedir? «Köhne» Çinde Amerikan tebaasımn tufan, ne de şu yatağında acısından kıvgibi düşünürdüm, işte bugün içindeyim. ile «moda» bunu yapamaz: Biri çüvaziyeti ranan umman söndürebilir! Birbirlerinin Fakat nekadar küllenmiş, küf tutmuş bir riiyüp dağılmağa mahkum bir eski, Tokyo 26 Amerika sefiri Grew, dudaklanna sarıldılar. Birbirlerini îçtiiştiyakla! Hayat bağlarımın bu kadar öteki köhne olmağa mahkum bir yedün Hariciye Nezaretine gitmiş ve mer ler, içtiler... gevşek görünmesinde elbet bir sebeb o nidîr ve yokluğa karıştıklan zaman kezî Çinde muhasamat mıntakasında buÇok başdöndürücü şey.., Uçsuz bubirbirinden farksız olduklan meydalacak; lâkin ne? lunan Amerikan tebaasmm tahliyesi hakna çıkar. caksız ezelî bir unsur karşısmda bu iki ânî ateş, ebediyet tablosu üzerine çizili, küçük birer maket gibi duruyor. Onlann birşeyden çekindiği yok. Zaten çekinecek ne var? Lâkin ben yürüdüm.. Gene arrakalar ve kıyametler.. Fakat ben gidebildiğim kadar ileriye gideceğim. Sona bir köşeye girip bir ıhlamur içeceğim. Rıhtımın kenarından yürüdükçe içi me adeta korku geliyor.. Deniz bir meto daha kolunu uzatsa beni de yerimden lcaparak taşlann üzerine çarpacak sanı^orum ve hemen yana kaçıyorum. Hani hayvanat bahçelerinde büyük mufterislerin kafesi önünden geçerken duyduğumuz bir ürperme vardır: îçimde öyle birıey dolaşıyor. Galiba biz insanlara, kendi aczimizin, küçüklüğümüzün şuurunu bu kadar insafsızca duyurtan her büyük udrete karşı kibrimiz darılıyor! (Negesko'dan) büyük kazinonun önüne kadar uzandım. Yağmur da biraz durdu. şte ufuk üzerinde gene zıyalı bir yıldız. Gecliğimde frenkçe bir nazim oku muştum. Şair, aşağı yukan şöyle diyordu: Bir Çin şehri daha alındı Gezerek ve düşünerek... Yeni ve eski PEYAMÎ SAFA Goering Berline döndü r Kendi kendime çok defa sorarım: Sen hangi ırktansın? Sen şimdiye kadar hangi meçhul fakat haşmetli idealin hizmetinde bulundun? ve hangi erişilmez ülkünün peşine takılabildin ki şimdi âlem gözüne, üzerinde küçüklükten, kirlilikten başka şeye rastlanılmıyan bir çukur gibi görünüyor? Galiba kâinatın sana sonsuz ir saadet borcu var?.. ilâh..» Hayır, şahsım için hiç böyle bir ala cak davası hatırlamıyorum. Ancak ken dımin daha ana yurduma büyük borçlanm var. Şunlardan bir parçasını ödiye bilsem! İşte o gün... Söylemeğe ne lüzum!... Her yurddaş için bundan daha tabiî hangi hak ve dilek düşünülebilir? Kum fırtınası Mısırda on beş kişinin ölümüne sebeb oldu Kahire 25 (Hususî) Şarktan gelen iddetli bir kum fırtınası, evvelki gece >ütün aşağı Mısırı altüst etmiş ve mütrıiş hasarata sebeb olmuştur. Şimdiye cadar 800 evin yıkıldığı ve on beş kişilin öldüğü anlasılmıştır. Tayinler Ankara 26 (Telefonla) Ziraat Vekâleti Hukuk Müşavir muavini Avni Civdan hukuk müşaviri olmuştur. Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti müfettiş muavini Şadan Dinçer dördüncü sınıf müfet:iş olmustur. Fazıl Ahmed Aykaç Hamiş: Son basılan makalemde bazı tertib yanlışları kaldığmı gördum. Okuyuuların affını dilerim. F. A. Tayyare balosu Hava Kurumu İstanbul şubesi tarafm!an her sene tertib olunan büyük tayyare alosu, dün gece Perapalas salonlarında 'erilmiştir. Balo, güzide davetlilerin huzurile çok samimî bir şekilde sabaha kadar devam etmistir. Ankara meb'usu Rasim Aktar öldü Ankara meb'usu Rasim Aktar, dün /efat etmiştir. Cenazesi bugün kaldırıarak Erenköyünde Sahrayicediddeki aile makberesine defnedilecektir. yardım Ankara 26 (Telefonla) Zonguldak Belediyesinin 120,000 liralık içme su tesisatı için Belediyeler Bankasından borc almasına Dahiliye Vekâletince müsaade edilmiştir. Tütün rekoltesi Izmir 26 (Hususî muhabirimizden) Ahnan en son malumata göre, 36 bin ton tahmin edilen tütün rekoltesinin hemen ramamı müstahsil elinden çıkmış bulun maktadır. Bundan 20 bin tondan fazlası .zmirdeki depolara sevkedilmiştir. 30 milyon dinara mal olacak olan bu ameliyat 1 ilkteşrin 1940 ta bitmış olacaktır. * VAŞİNGTON 26 Meb'usan meclisi askerlik encumeni, muh&samat başlar başAnkara 26 (Telefonla) Kızıl lamaz Reisicumhura endüstride seferberlık astalığı do'ayısile Ankara ilk mektebleri ilân etmek salâhiyetini veren lâyihayı kale Türk Kültür Kurulunun Yenişehir bul etmiştir. deki kolleji dünden itibaren 14 marta * LONDRA 26 Ingiliz harb filosu bu^ar tatil edilmiştir. gün dünyanın en suratli gemisine malik Mareşal Graziani Romada bulunmaktadır. Bir onde ve bir de arkada iki torpil tubu ile mücehhez olan bu hücum Roma 26 (Hususî) Eski Habeşistan gambotonun ilk tecnibeleri dün Ports Umum Valisi Mareşal Graziani bugün Şikago Madam Roosevelt atla gezintiyi çok sever. Her sabah, refakamouth'da yapılmıştır. Bu gemi saatte elli apoliye muvasalat etmiş, büyük teza tinde Rıyaseticumhur y,averlerinden bir yüzbaşı olduğu halde «Beyaz saray» mil sürat temin etmiştir. J hüratla karşılanmıştır. dan çıkarak bir müddet dolaşy:. Ankara ilk mektebleri 15 giin tatil Satılık köşk Yeşilköyde zengin ve muntazam, değirmen, moteur ve su tesisatı mükemmel, nadir gülleri ve ağaclarile tamlmış, 3260 metro mesahasında bahçesile, Uşaklıgil köşkü satılıktır. Köşk hertürlü müştemilâtüe 15 oda, bir hol, 3 vestibuleden mürekkebdir. Arzu edenler görmek için hergün her saatte içindekilere müracaat edebilirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: