16 Mart 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Mart 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Mart 1938 CUMHURİYET Meseleler îstanbulda ağır hapse mahkum Parti Grupunda mahpuslar bırakılmıyacak Başvekil ve VekilDün, Ankara Cezaevinde yapılan bir içtimada, Adliye Vekilimiz muhtelif daireleri gezerek izahat aldı Ankara 15 (Telefonla) Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu, bugün saat 15,30 da Ankara Ceza evine gelerek, Cum huriyet Müddeiumumiliği tarafmdan tertib edilen toplantıda ve Ceza evi matbaasında calısan mahkumlarm ça yında bulundu. Müddeiumumiliğin bu daveti mütedavil sermaye ile işle yen matbaadaki çalışmaları yerinde tetkike fırsat verdi. Matbaanm tertib, makine ve teclid dairelerinde 124 ağır ceza mahkumu çahşmaktadır. İşçüerin ekserisi, hatta okuyup yazma bilmezlerken birkaç ay içinde mürettiblik, makinistlik öğren mişlerdir. Başlannda bir Alman mütehassısı bulunmaktadır. Adlive Vekili, işlerine intizam ve muvaffakiyetle devam eden mahkumlara hemen her kısımda muhtelif sualler sordu. Bu arada, bir kasa basmda yazı dizmekle meşgul olan 107 numaralı mah kum da şu cevabı verdi: « Okuma, yazma ve mürettibliği burada üç ayda üğrendim. Cezam altı se nedir.> Vekil. kendisine iyi ahlâkın ve dü • rüst çalışmanm bu cezasmı hafiflete bileceğini beyan etti. Tetkikler sırasmda Vekil, Halkevi tarafmdan mahkumlara öğretici filimler gosterilmesine, arada sırada konserler ve konferanslar verilmesine izin verdi. Çalışan mahkumlar için yatakhaneli ve yemekhaneli avrı bir paviyon yapılmak üzeredir. Şükrü Saracoğlu muvaffakivetle çalışan bu iş yerinin kurulu şunda Ankara Cumhuriyet Müddeiumumisi Baha Arıkanın büyük gayreti görüldügünü beyan etti. Toplantıda ceza evleri mevzuu etrafında görüşmeler yapıldı. Sükrü Saracoğlunun bu hasbıhaller sırasmdaki beyanatmdan hulâsa ettiğime göre, <eski hapisanelerin ıslahı için hazırlıklara devam edilmektedir. Bir taraftan da memleketin muhtelif yerlerinde yeni ve modern ceza evleri inşasına calısılacaktır Ellerinden iş gelen mahkumlar müm kün mertebe bir araya toplanacaktır. Nazilli ve Bergama Ceza evleri insaatı bitmiştir. Corum da dahil olmak üzere diğer birkaç yerin ceza evleri inşaatı ihale edilmiş bulunuyor. Tasav vura göre, İstanbulda ağır hapse mahkum mahpus bırakılmıyacaktır. îstan bul Ceza evinde mevkuflarla bir seneye kadar mahkum olanlar kalacaktır. Di ğer mahkumlar Edirne, Imralı ve Zon guldak hapisaneleTİnde toplanacaktır Kadın mahkumlarm da devlet fabrika larında çalıştırılması temin edilmek üzeredir. Bunlann Kayseride toplanması düsünülüyor.> Ankara Ceza evindeki bu toplantıda Türkiyede bazı vatandaslan ceza evlerine sürükliyen suçlar üzerinde konuşmalar yapıldı ve iş hayatımn ahlâk üzerindeki bariz tesirlerine dair müşahe deler anlatıldı. Hapisten maksad ferdî cemiyete faydah bir unsur haline koy mak olduğuna göre, bilhassa tmralı tecrübesinden sonra bu sahada da geniş adımlar atılmak üzeredir. Hatta îmralıda <mahkum yalan söylemez, mahkuma sorun» sözü bir darbımesel haline gel miştir. IsDartada halıcıiik atölyelerinde şimdilik 120 mahkum çalışmaktadır. Erzurumda geniş araziye malik ziraî bir hapisane kurulması için de tetkiklere baslanmıştır.. Davetliler büfede ağırlandıktan son ra. saat 17 de Ankara Ceza evinden aynldılar. Yahudiler ne olacak? Yazan: PEYAM1 SAFA Avusturya hâdisesi Yahudi meselesîni tekrar birinci plâna koyuyor. Dünya tarihinin ilk çağlardan tevarüs ettiği tek mesele budur. Binlerce yıl içinde hal ve tasfiye edilmiyen hiç bir dava kalmadığı halde, Yahudi meselesi, Fir'avunlann de\Tİndenberi, her çağda, her asırda ve hemen her memlekette yeniden ortaya çıkmış, ter döktürücü bir aktualite mevzuu olmaktan kurtulmamıştır. Döğme, söğme, koğma, toptan ö'ldürme bu meseleyi halletmiyor. İlk, orta ve yeni ç a | yani bütün dünya tarihi bu kanlı ve neticesiz tecrübelerle doludur. Yahudiları ve Yahudiliği temsil siyaseti de bu meseleyı halletmemiştir. Ne şiddet, ne de müsamaha, asırlardanberi yeryüzünün her köşesinde muvazenesini arıyan, fakat hâlâ bulamıyan bu kavmi hiçbir millî bünye içinde eritenredi. Bazı milletler, hâlâ, onu ameliyatla bir böbrekten çıkanlan taş parçaları gibi millî bünyesinden dışan atmıya çalışıyor. Yirminci asırda en şiddetli tecrübeyi yapan millet, nasyonal sosyalizm Almanyasıdır. Yahudileri vatandaş haklarının hemen hepsinden mahrum etti. Onu toprağından dışan atmamakla beraber bir yabancile olan bütün farklarını ortadan kaldırdı. Almanyada bir Yahudi rey veremez, umumî hizmetlere tayin ve intihab edilemez, siyasî haklarından tamamile mahrumdur, malî ve iktısadi faaliyetle rinde bazan bir yabancıdan fazla engellere zorluklara uğrar. Almanya Avusturyaya girdikten sonra ayni sistemin Tuna boyuna kadar uzanacağmı anlamak için ajanslan bile okumağa lüzum yoktur. Şu dakikada bir Viyanah Yahudi avukatın, profesör'in veya gazetecinin geçirdiği kâbuslan, bir filim jurnal sadakatile, yüzde yüz doğru olarak tahmin edebiliriz. Bu vaziyetten sonra Yahudi meselesi, yalnız Avus turyada değil, orta Avrupada ve bütün Balkanlarda müstacel davalann dosyasma girmiş oluyor. hassa orta ve şarkî Avrupada, endüstri ve ticaret merkezlerinin etrafına yığmıştır. Oralarda büyük malî ve iktısadî teşebbüslerin çoğu Yahudilerin elindedir. Avusturyada onların yarıdan fazlası ticaretle meşgul olur. Macaristanda, ticaret işlerine gırmış dört yüz yirmi bın kişinin yarıdan fazlası Yahudidiı. Lehistanda nisbet biraz daha büyüyor. Bu miktardan daha az ticaret teşebbüsüpde iki yüz yedi bin tanesi Yahudiler taraf ndan çevrıliyor. Fakat bu üç memleketm hükumetleri, Yahudi inhisarmda bulunan endüstrileri, bilhasas nakliye, tütün, alkol işlerini onların elinden almağa başlamışlardır. Romanyada Yahudi düşmanlığı hareketinin şiddet peyda ettiğinı son siyasî hâdiselerde de müşahede ettik: Goga kabinesi iktidara geldiği zaır.an, ilk işi Yahudilere arka kapıyı gösterınek oldu. Goga'nın halefi bu şiddeti tadile çalışır görünmekle beraber, Yahudi kini orada hergün biraz daha alevleniyor. Sürekli bir kuruntu ve korku içinde yaşıyan bu kavim, hem ruhunun dibin! şişiren ve adeta insiyak halıne gelen biı intikam hırsile, hem de nefsini müdaîaa zaruretile, aktıf ve passif iki plânda da, karışıklık, nizamsızlık, bulanıklık unsuru olmak tehlikesini arzediyor. Bu tehl'kenin bazı memleketlerde doğurduğu şiddet politikasını Yahudiler millî kıskanclıklara atfederler. Zira, gerçekten, pratik işlerde gıpta edilecek bir pişkinlikleri, beceriklilikleri, sebatlan ve enerjileri vardır. Kendilerinden olmıyanlara karşı •< sırlardanberi giriştikleri büyük sinsi mücadele, onlan hayatî meselclerin hepsinde pişirmişrir. Yahudilere karşı Hitler kadar sarih bir kin politikasma sahib görünmiyen Mussolini de, geçenlerde, onlara bir yurd ayırmak lâzım geldiğini söylemişti. Fakat 70 milyon Arabm millî davası karşısında bu yurdun Filistin olamıyacağını da ılâve etti. Filistin değilse neresidir? Yakın bir istikbal, bu huzursuz ve bazı milletlere de huzur vermiyen bu kavmi, toptan bir muhacerete sürükliyecek midir? Eğer bu netice mukadderse o meçhul ve esrarengiz Yahudi yurdu neresi olâcakhr? Bu tehcir ve bu «yurdlaştırma» gerçekleşemediği takdirde, dün yanm her tarafında başlıyan büyük millî akınlar karşısında bu kavmin hali neıeye varacaktır? IHEM A NALINA MIHINA Avusturyaya ağlıyanlarî.. vusturyanın Almanya tarafın • dan ilhakı karşısında ağlıyaniar var. Alman zırhlı tümenlerinın i tankları Viyana caddelerinde homurda1 nırken İngilterede, bazı hassas ve nazik nümayişçiler, «Avusturyaya dokunmayiî nız» diye bağınşmışlar; ingilizcede bir] Pliz sözü vardır ki «lutfen» demektir.; Yufka yürekli nümayişçiler, Londradakij Alman elçiliğinin önünde, «lutfen A] vusturyaya dokunmayınız» diye bağırmadılarsa hata etmişlerdir. Halbuki Almanya ile Avusturyanm ] birleşmesi, daha 1919 da yapılması lâ"{ zım gelen tabiî bir hareket iken, o zaŞ manki galib devletlerin kısa görüşlü politikacılan nemrudane bir tahakkümle en; küçük bir müzakereye bile razı olma' dan dikte ettikleri muahedelerle ayni soydan iki milletin birleşmesini menetmiş| lerdi. O zamandanberi, mütemadiyen bu birleşmeye mâni oldular. Yarattıklan koca kafalı, küçük bedenli ucube, sadaka ile geçinen bir dilenci olduğu halde, onu bu halde bıraktılar. Halbuki Hitler'in ortadan kaldırdığı Alman Avusturya hududu görülecek birşeydi. Evler vardı ki binaları Avusturyada, bahçeleri Almanyada idi. Aileler vardı ki oğulla n Alman, kızları Avusturyalı idi. Caddeler vardı ki üstünden geçen otomobüîe' rin sağ tekerlekleri Avusturyada, sol tekerlekleri Alman topraklannda dönüyordu. Bazı yerlerde hudud, karların eridiği mevsimde bile, yağmurlu havalar! 1 da Istanbul sokaklarında üstünden atlayıp geçtiğiniz sular genişliğinde bir dere^ cikten ıbaretti. Alman çocukları atlayıp Avusturyadaki arkadaşlarile oynamağa, Avusturyalı kızlar sıçrayıp Almanyadaki nişanlılarile öpüşmeğe gidiyorlardı. ler izahat verdiler Göçmenîer işi için bir komisyon kuruldu Ankara 15 C. H. P. Kamutay Grupu bugün «15 mart 1938» Trabzon meb'usu Hasan Sakanın reisliğinde toplandı. Söz alan Hariciye Vekili Dr. Aras, Cenevrede cereyan etmekte olan Hatay müzakeresinin son safhası hakkında izahat verdi. Bundan sonra göçmenîer hakkmdaki müzakerelerin devamma ge çildi. Birçok hatiblerin mütaleaları ve hükumetin beyanatı dinlendikten sonra tekrar müzakere edilmek üzere meselenin Grupca teşkil edilecek bir komisyona tevdii kararlundular. Bundan sonra kürsüye gelen Başvekil Celâl Bayar ve Maliye Vekili Fuad Ağralı sayım veraisinde yapılacak tenzilâta dair Büyük Millet Meclisine sevkedilen kanun lâyihası hakkında beyanatta bu lundu. Hükumetin bu beyanatı Grupca müttefikan ve alkışlarla tasvib olundu. (a.a.) Sigorta lâyihası Meclise verildi rımnnninmnilllllinHtllllinilllllllllillllllılllllllinHlınnıııııınnmn Faşist Meclisinin Çinliler mukabil taarruza geçtiler yeni kararları Anayasada Krallık statüsü tadil ediliyor Roma 15 Büyük faşist konseyî, kanunu esasî reformunu krallık statüsü nün tadili suretile tamamlamağa karar vermiştir. Daha evvel, M. Mussolini dahilî nüfus vaziyeti hakkında uzun beyanatta bulunmuştur. Finans Bakanı, finans ve ekonomi vaziyetinden bahsetmiştir. İtalyan Bankasınm 4 milyar 28 mil yon 300 bin lirete baliğ olan madrnî mevcudü 14 aydanberi değişmemîştir. 5 martta tedavüldeki para 16 milyar 520 milyondu ve o zamandanberi de mahsus surette azalmıştır. Varidat mütemadiyen artmaktadır ve açıgm bütçe projesinde tesbit edilen miktardan az olacağı derpiş edilebilir. Fevkalâde masraflar mahsus surette azalmaktadır. (a.a.) Birkaç kol, Sarınehri aştı, şimale ilerliyor Hankeu 15 Lunghay cephesinde Çinliler mukabil taarruza geçmişlerdir. Taarruzun ehemmiyeti hakkında henüz sarih bir fikir edinmek imkânsız olmakla beraber, Çin kuvvetlerinin birkaç noktadan ve bilhassa Tungkuan'dan San nehri geçtikleri ve şimale dogru ilerliyerek Japon mevzilerine baskm yaptıklan sa bit olmaktadır. Müteharrik Çin kuvvet leri de Şansi ve Honan sınırlarında büyük bir faaliyet göstermektedirler. Tokyoda tevkifler ' Tokyo 15 Kobayşi'nin akrabasın dan ve elektrik sanayiinin tanmmıs. simalarından Tanabe, Abe'ye yapılan tecavüzde methaldar addedilerek tevkif edilmiştir. Subayların terfii Ankara 15 (Telefonla) Yarınki Cenevre 15 Ahnan haberlere göMecliste subaylar heyetine mahsus terfi kanununun bazı maddelerini değiştiren re, Eksperler komitesindeki müzakereîer lâyihanın birinci müzakeresi yapıla bitmek üzeredir. Intihabat talimatnamesinin bütün esas prensipleri üzerinde tam caktır. bir itilâf hasıl olmuştur. Yeni talimatnaBir Yunan şilepi karaya menin yazılmasına başlanıldığı için ko oturdu mitenin hafta nihayetine kadar işlerini Bastina «Korsika> 15 650 ton ağırtamamen bitirmis. olacağı tahmin edil lığında cepane taşıyan Hermes ismin mektedir. (a.a.) deki Yunan vapuru Taviznamo nehrinin mansab cihetinde karaya oturmuştur. Nisanda, İstanbulda yapılaİki İtalyan römorkörü gemiyi kurtarcak Balkanlılar toplantıları mağa uğraşmaktadırlar. Ankara 15 (Telefonla) Balkan AnMısır Kralına verilen tantı ekonomik konseyi nisanm altısmtalebname da İstanbulda, Yıldız sarayında topla Kahire 15 Vefd umumî heyeti top nacaktır. Murahhaslar, Yalova ve Burlantısı sonunda Krala bir taleb listesi sayı da ziyaret edeceklerdir. Antant verilmiştir. matbuat konseyi de ayni günlerde İs Nahas Paşa parti divanı azasile sara tanbulda içtima edecektir. Bu tarihlerde ya gitmek istemişlerdir. Bu taleb lîste gene İstanbulda Türkiye, Romanya ve sini başkâtibe vermiştir. Yugoslavya delegeleri arasmda göçmen Talebde hükumetin seçimde tarafgir şlerinin tetkik ve müzakeresi için de lik yaptığı bildirilerek dünya ahvalinin bir toplantı yapılacaktır. nazik anında bunun memlekette vahim anarşilere sebeb olacağı ve Kralın hainRumen kabinesinde gene ler tarafmdan istismar edildiği bildiriledeğişiklik mi? rek bu hale bir nihayet verilmesi iste Bükreş 15 Burada yeniden kabinenilmektedir. de değişiklik olacağmdan bahsedilmekHayfa Mısır demiryolunda tedir. Londra 15 (Hususî) Hayfa Mısır Bugün saat 13 te Kral Vaida Voyvodu şimendiferi dün gece yoldan çıkmıştır. kabul ederek kendisile uzun uzadıya Kazanın sabotaj neticesi olduğu anla görüşmüştür, Diğer taraftan Kralm bu şılmıstır. ayın yirmisinde Londraya yapacağı resBüyük ziraat kongresi mî ziyaret tehir olunmuştur. Bu cihet Ankara 15 (Telefonla) Büyük zi resmen tevid olunmaktadır. raat kongresinin günü kat'î şekilde ya rın taayyün edecektir. Başvekil Celâl KISA HABERLER ^ Bayarın kongre hazırlıklarım ve çalış* KudiLs 15 Şimalî Filistlndeki haremalannı tetkik etmek üzere yarm Zi feâtta bir durgunluk başlamLş ve Arab ihti. raat Vekâletinde bir müddet meşgul ol lâlcilerinin büyük bir kısrtıı Suriye hudutnası muhtemeldir. , dundan öbür tarafa geçmiştir. Hatay intihab işinde tam itilâf Ankara 15 (Telefonla) Memle ketimizde sigortacılık faaliyetlerini mu rakabe edecek olan kanun 930 da çıkarılmıştı. Fakat bu on sene içinde sigorta muameleleri ve millî sigortacılık ehenı miyetli bir inkişaf göstermiş olduğundan, hükumet, yeni hükümlerle bir lâyiha hazırlamıştı. Esasları aynen neşredilmiş olan lâyiha Meclise verildi. Mühim bir eksiği dolduracak ve ihtiyaclan karşılı yacak olan lâyihanın bir sigorta kodu Buralarda Yahudi kesafeti, yeryüzüolmamakla beraber, o istikamette son nün öteki taraflarmdaki vaziyete benzemerhale olduğu lâyihanın mucib sebebmediği için, müstesna olarak göze çar lerinde zikredilmiştir. pan bazı başkalıklar arzeder: Avustaryada, iki yüz elli bin Yahudiden yüz seksen bini Viyanada toplanmıştır. Ma caristanda dört yüz bin Yahudi vardır. Brüksel 15 (Hususî) Türkiyenin yeni Brüksel elçisi Cemal Hüsnü bu Bunun tam yarısı Budapeştededir ki gün Kral Leopold tarafmdan kabul e şehir halkınm beşte birini teşkil eder. dilmiştir. Cemal Hüsnü itimadnamesi Bütün Lehistanda Yahudiler üç milyonni krala vermistir. dur, bunun üç yüz otuz bini Varşovaya dolmuştur. Asırlardanberi gördüğü tazAydında hilkat garibeleri îzmir 15 (Hususî muhabirimizden) yik, bu kavmi sabit ve rahat bir çiftçi Aydında bir kadın elleri, ayakları yedi hayatı yaşamaktan alıkoyduğu için, bilşer parmaklı, diğer bir kadın da beyni henüz teşekkül etmemiş, gözleri tepe sinde birer çocuk doğurmuşlardır. Aydın hastanesinde tedavi altma alman bir taraft 1 tnci sahifede) kız, ameliyat yapılarak erkekleştirile Başvezirin odasında cektir. Suriye Vezirler heyetinin toplandıgı Başvezirin dairesindeyim. Başveziri, masasının başında kâğıdları tetkik ederken buldum. Beni kabul eden Başvezir Ce mil Mardam, «Cumhuriyet» için sordu ğum suallere karşı şu beyanatta bulundu: [Başmakaleden devam] « Fransa Suriye muahedesinin tasraflıktan bahseden bu memleketler her dikma aid müzakereîer ikmal edilmek üşeyden evvel kendi kuvvetlerine güveni zeredir. Müzakerelerden sonra Parise yorlar. gitmeğe lüzum kalmıyacaktır. Ancak, Her küçük ve orta memleket böyle ha bir heyetle birlikte Türkiyeye resmî bir reket etse, dünyanın işlerini büyük dev ziyarette bulunacağım. Muahede bu ay letler değil, işte bu kırattaki küçük mil sonunda tasdik edilecektir. Esasen mualetler düzeltebilirlerdi. hede, 1937 senesi başındanberi FransaVarlığmı ve şerefini bilen küçük dev nın da muvafakatile meriyete girmiştir. letlerin dünya muvazenesinde oynıyaMuahedenin tasdikmdan sonra gerek cakları roller büyük devletlerinkinden Sadabad paktma, gerekse Arab ittihadma asla geri değildir, belki biraz daha ileri girmek istiyoruz. Bu paktların mucidi odir, çünkü hiç olmazsa haysiyetlidir. lan Büyük Atatürke bütün şark minnetYUNUS NAD1 tardır. Atatürk, yalnız Türklerin değil, bü tün şarkın atasıdır. Şark, ondan nur alarak onun izinde yürüyor. Atatürk olmasaydı, şarkın hali ne olurdu? Onun adı, IBaştarafr 1 tnci sahUede] Atatürk değil, Atadoğu olmalıdır.» Bu devletler Habeş işinde İtal Mısırda bir müddet kalan muhalefet yaya karşı vaziyet alarak, ona zecşefi doktor Abdurrahman Şehbender, yerî tedbirler tatbik ederek, Afrika ni hükumetin teşebbüsile memleketten dışaİmparatorluğunu bir türlü tammıyarak Stresa cephesini bozmuşlardır. Berlin n çıkarılmışken, umumî aftan istifade eRoma mihveri Pariste ve Londrada ve derek Şama gelmiştir. Doktor Şehbender, bilhassa Londrada hazırlanmıştır. İtalya şahsî menfaatlerini hiç ihmal etmediği için ile olan kavgalarım mütemadiyen uzata Şamdaki muhalifler arasmda yapılan tevrak Fransa ve İngiltere, Almanyanın kifatla hiç meşgul olmamıştır. menfaatlerine hizmet etmişlerdir. Fa Hatayda yeni bazı hâdiseler oldu şist hükumeti, hem garb devletleri ittiİskenderun 15 (Hususî) Değir hadma, hem de Avusturyaya yardım emendere köyü civarında fırtınadan bir telderek Almanyaya karşı cephe tutamazdı. Böyle bir vaziyet İtalyanın her ci graf teli kopmuştur. İşin garibi bu köy hetten yalnız kalmasile neticelenirdi. den 10 yaşlarında Ali Paşa oğlu Yuuf Şüphe yok ki, Duçe. Almanyanın Avus isminde bir Türk çocuğunun telgraf telturyadan geçerek cenuba doğru ilerile lerinin kopması yüzünden tevkif edilmeyişini hoş karşılamamaktadır. Fakat so sidir. Yusuf, muhakeme edilmek üzere ğokkanlıhğı kat'idir ve 1936 danberi Beyruta gönderilmiştir. beklenen bu hâdise, ona bu politikasınm Haleb civarındaki musademe saslı gayelerini unutturmuş değildir.> Haleb 15 (Hususî) Haleb civaPolonya Litvanya ihtila.fi rında Ermenilere satılan arazinin tak Londra 15 (Hususî) Litvanya hü sit müddeti gelmesinden dolayı borcları kumeti Lehistanla başgösteren ihtilâfın haczen tahsil için gelen vergi memurlan, halli için bir tetkik komisyonunun teş polisler ve iandarmalarla Ermeniler arakilini Varşova hükumetine teklif et sında bir musademe olmuştur. Neticcde Ermenilerden bir kadın ve bir erkek ölmiştir. Brüksel elçimiz dün itimadnamesini verdi Alman devlet şefi ve Başvekili bir Avusturyalı olduktan sonra, artık Alman Almanya ile Alman Avusturyamn bir< leşmesine gözyaşı dökmenin manası var mı? Büyük Harbin sonunda meşhur 14 maddelik beyannamesile bütün milletleri aldatan 20 nci asır Mesihi Vilson, eğer sözünün eri olsaydı, daha o zaman, kan kardeşi olan Almanya ile Avusturyanm birleşmelerine mâni olmazdı. Fakat Alman düşmanı Klemanso ile orta okul talebesi kadar coğrafya bilmiyen Loyid Corc, Amerika Cumhurreisini atlattılar. Bir kısmı bugün tahakkuk eden, diğer bir kısmı da yarın tahakkuk edecek olan Alman birliğinin önüne geçtiler. Avusturyanm Almanya ile birleşmesi, bu milIşte, ilk çağlardanberi, bütün dünya liyet asnnda en tabiî bir harekettir; hattâ tarihinin, bütün Yahudilerin ve bütün ın halkı Fransızdan ziyade Alman olan sanlann bugüne kadar sorageldikleri ce Alzas Loren'in Fransaya geçmesinden daha tabiî birşey... vabsız sorgular bunlardır. PEYAM1 SAFA Suriye Başvekilinin gazetemize beyanatı Büyük devletlerin elinde oyuncak olan küçük devletler Yüksek bir İtalyan şahsiyetinin sözleri Merasim Umumî Meclis namina ko * nuşacak olan Cemaleddin Fazıl Erteniı^ söylevile başlıyacak. Halkevi namina Eyüb Halkevi baş * kanı doktor Hilmi Kat, genclik namınai Üniversiteden bir talebe söz söyliyecek * lerdir. Fesad hareketleri Nutuklardan sonra bando matem ha • Antakya 15 (Hususî) Antakyaya vası çalacak, Kolordu, Belediye, Cum •* dönen Nebil Elâzme ile Vataııilerden huriyet Halk Partisi, şehidlere çelenl^ doktor Mustafa Fahri, Fuad Halil, koyacaklardır. Osman Kasım ve saire bir içtima akdedeBando susunca bir zabit kumandasinrek Hataydaki Arablan bir kütle halindaki bir manga. asker havaya üç defa ade teşkilâtlandırmağa karar vermişlerdir. teş edecektir. Türkler lehine hareket eden Şeyh Ab Bundan sonra duruş sırasile kıt'adullah Galî'nin evine de sekiz, on el silâh lar ve mektebler geçid resmi yapacaklaf atılmış ve bu işten vazgeçmesi için teh ve Eyüb iskelesinde dağılacaklardır. didlerde bulunulmuştur. Antakya 15 (Hususî) Müstemlekeciler, Antakyadaki Türk halkınm maneviyatmı kırmak maksadile bir hafta danberi askerleri ve askerî kamyonları lüzumlu lüzumsuz caddelerde ve mahalle lerde dolaştırıyorlar. müş, birkaç kişi ağır surette yaralanmifIBastarafı 1 inci sahifedel tır. 4 Merasimi isimleri aşağıda yazıH Hâdiseye sebebiyet verdiği iddiasile 20 Ermeni tevkif edilmiştir. Fransız Ha zevat idare edecektir. Eyüb kaymakamı ve Parti başkanile; riciyesine ve Cemiyeti Akvama müracaat Kültür direktö'rlüğünden, Emniyet direk» eden Ermenilerle hükumet arasmda bazı törlüğünden, Mekez KumandanlığındaB yeni hâdiselerin çıkacağı anlaşilıyor. gönderilecek birer mümessil. Maneviyatı kırmak için... 16 mart Halkevlerinde Elektrik Şirketile müzakereîer başlıyor Nafıa Vekâletile Elektrik şirketi arasında cereyan eden muhabere netice sinde üç esas dahilinde müzakereye girişilmesi karargir olmuş ve şirket tarafmdan evvelce Ankaraya gönderilmiş olan iki murahhas Belçikadan tekrar şehrimize gelmişlerdi. Murahhaslardan birisi rahatsızlandığı için tedavi altma alınmış ve iyileşerek dün aksamki trenle Ankaraya gitmiştir. Vekâletle mu rahhaslar arasmdaki müzakereye bu günden itibaren baslanacaktır. Bu münasebetle Halkevlerinde de konferanslar verilecektir. Kont Ciano Lord Pört mülâkatı Londra 15 (Hususî) italya Hariciye Nazırı Kont Ciano, îngiliz elçisî Lord Pört ile bugün uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Orta Avrupa meseleleri de, ruzname harici olarak tetkik ve müzakere edilmiştir. Teşekkür Pederimiz emekli Orgeneral Cevadın, elim zıyaı münasebetile bizi taziye ve tesliye etmek, cenaze merasimine işti rak eylemek ve çelenk göndermek lutfunda bulunan muhterem zevata ve müesseselere ayrı aj'rı teşekküre, te i essürümüz mâni bulunduğundan şük * ran hislerimizin iblâğma gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Kızı Şaika Saran, oğlu Hasan: Cevad Çobanh M. Bek, Romada M. Ciano ile görüştü Roma 15 M. Bek, Varşovaya hareketinden önce, bir saat kadar M. Ciano ile görüşmüştür. İki nazır akşam ye meğini beraber yemişlerdir. M. Bek saat 23.40 ta Romadan aynlmış ve garda M. Ciano ile Lehistan orta elçisi tarafmdan uğurlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: