19 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

19 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Mayıs 1938 CUMHURIYET 19 Mayıs, bize parlak Hatayda son safha ufuklar açan yeni devrin ile karşı karşıya başladığı gün! [Başmakaleden devam] Elektrik Şirketi devlete geçtî [Baştarafı 1 inci sahifedei bize aiddir. Ve bütün varidat ve masarifat hükumet namına yapılacaktır. Böyle muazzam bir işin böyle bir şekilde bağlanması zahiren cazib ve lehimize görünmekte ise de hakikati söylemek lâzım gelirse ötedenberi bildirildiği veçhile tesisatm ıslaha pek çok ihtiyacı vardır. Ve bunlarm vukuf ve dikkatle yapılmasına derhal tevessül etmek lâzımdır. Bir taraftan senelik taksitlerin ödenmesi, diğer taraftan işletmenin temini ve ıslahatın kısa bir zamanda başarılmasma tevessül edilecektir. Hükumet, bunu kendi elile yapmak ve bu işe hemen başla mak mecburiyetinde bulunduğundan bunlar için icab eden kanunî salâhıyeti ala caktır. Hukuk muşavirlerinin üzerinde çalışmakta olduklan satın alınma mukavelesinin bir iki güne kadar tamamen tanzim edilerek imzalanması mukarrerdir.» *** Elektrik Şirketi, mevcud şirketlerin i çinde en fazla temettü yapan bir şirkettir. Geçen sene 1,745,255 İsviçre frankı kâr etmiştir. İhtiyat akcesi olarak aynlan para bu mıktara dahil değildir. Elektrik Şirketinin satın ahnması, Tramvay ve Tünel Şirketlerinin de sabn alınmasını i cab ettirecektir. Zira bu müesseseler E lektrik Şirketine bağlı vaziyettedirler. Elektrik Şirketi 30 sene evvel kurul muştur. Evvelce 99 sene için verilmiş olan imtiyaz müddeti muhtelif zamanlarda yapılan yeni mukaveleler ve alınan avanslarla temdid edümiştir. Hâlen şirke tin 105,510 abonesi vardır. Şirket bugün halka l kilovat elektriği 12 kuruşa vermektedir. Hükumet, son zamanda Kütahyada bulunan zengin linyit madenlerinden is tifade ederek orada Ankara ve İstanbulu da içine alarak geçtiği bütün sahalardaki şehirlerimize elektrik cereyanı verebilecek büyük bir santral inşasına karar vermiştir. Bu santral vücude getirildıği takdirde şehrimizde de elektrik kilovatmı 60 paraya kadar vermek imkânı hasıl olacaktır. Bugünhü büyük bayram Kutlu 19 lar Yazan: CELÂL DÎNCER 19/mayıs/1919. Bu, üç (19) un bir arada biıleşmiş olması dıkkat nazarlarınıza hiç ilişti mi?.. Eski Türkler nihayeti (9) lu rakamların uğruna inanırlardı. Dünya tarihinin en parlak bir yıldızı olan Timur da düğünlerinde meselâ 99 gibısonu (9) la nihayetlenen kurbanlar kestirmişti. Eşlerine hedıye ettiği gerdanlık gibi, bilezik ve saire gibi ziynetlerin sırası veya adedi de (9) lu rakamlarla nihayetlenirdi: 9, 19 gibi... (1) * * * Bugün, Büyük Şef Atatürkün Türklüğe şan, şeref ve istiklâl kazandırmak emelile Samsuna çıktığı günün 19 uncu yıldönümünü kutluluyoruz. Yukarıdaki uğur sembolü rakamlarla bu yıldönümü arasında ne manalı, ne candan bir benzeyiş var.. O zaman henüz 39 yaşında otan bu genc, dinc, azimli, yılmaz iradsli Türk Generaline Mustafa Kemal diyorduk. Sakaryadan sonra isminin başına Gazilik unvanile birlikte Müşirlık rütbesi de katılan bu cihan tarihindeki eşsiz varlığa bugün bızimle beraber bütün dün, ya Atatürk diyor. Şarkın henüz tam is tiklâle filen kavuşmamış olan milletleri ise ona Ataşark diyorlar. Bunu, dünya cereyanlarını takib eden herkes bilir. Fakat mesleği askerlik olmıyanlardan pek çoklarının bilmediği başka bir nokta var ki ben bu yazımla ona temas etmek istiyorum: Cihan siyasî ve harb tarihleri Ata türkün ismini ilk defa olarak nasıl kay dettiler, bilir misiniz?. Cihan harbinin ikinci yılı başında, Çanakkalede 19 uncu Türk tümenine (fırkasına) emir ve ku manda eden kurmay yarbay albay (erkânıharb kaymakam miralay) Mustafa Kemal adile... Çünkü düşmanın tam bir baskın mahiyetindeki ilk asker çıkarmasını hiçbir yerden emir almadan ve gayet tehlikeli ihtimallerin bütün mes'uliyetlerini üzerine alarak kendi inisyatifile karşılayıp bir avuc askerle (evvelâ bir takımın geri çekilen perakendelerile) önüne çıkan o idi. Daha sonra da başhca iki büyük ve tehlikeli düşman taarruzunu ve bir çok düşman teşebbüslerini durduran o olmuş ve en mühim muharebe mmtakası olan Anafartalar Grupu Kumandanlığına tayin edilmişti. yordum. Bu eğlence, benim ilk defa oîarak sivil bir hüviyetle iştirak ettiğim bir toplantı idi. Gece hayli ilerlemişti. Çocuklarm her birisi başka bir şarkı ile memleket sevgisini, memleket çocuklanmn hasretlerini, emellerini terennüm ediyorlardı. Bir ara, genclerden biri bir marş tutturdu. O marş şuydu: Dağ başını duman almış, Gümuş dere durmaz akar, Güneş ufuktan şimdi doğar, Yurüyelim arkadaşlar... Tam' bu anda Büyük Şefin derin gözlerinde başka, bambaşka bir alev yandığını gördüm. Genclere, durun! dedi, size bu marşa aid bir hatıra anlatayım. Ve anlatmağa başladılar: « Tamam 17 yıl evvel 19 mayıs günü Samsuna ayak basüğım zaman ben de, şimdi sizin söylediğiniz gibi, o zaman bu marşı söylemişüm. Yanımda o zamanki yaverim vardı. Kırık dökük bir otomobil bizi ilk merhalemize göiürmek iç^in adım başında bir tamire ihtiyac gösierirken biz onunla hem bu marşı söylüyor, hem yürüyorduk. Hakikaten dağ başını duman almıştı, Türkün istikbali karanlık görünüyordu. Fakat ben Türkün halâs güneşinin doğacağma iman etmiştim ve htanbuldan bu imanla çıkarak Samsuna ayak baimışhm. Hem yürüyor, hem bu marşı söylüyordum. Bu güneş ufuklan doğmalı idi. Hem de doğacaklı, doğmak üzere idi... Nitekim.. biliyorsunuz, mü* cadelemizin sonunda da doğdu. O güneş, istikbalini sizin genc ellerinize emanet ettiğim Türk istiklâlinin kurluluş güneşi idi.» 1 | aklı başında hiç kimse fazla ataklıkla itham edemez. Millî hakların korunması icab eden yerlerde fedakârlığa hudud yoktur. Bu hakikati bugün yabancı istilâsı altında ezilen komşu ve kardeş Suriyeye ithaf ederiz. Suriyenin Hatay işindeki Fransız hareket tarzından alacağı çok derin düşündürücü ibret dersi vardır. Ankaradaki genc mektebliler 19 mayıs bayramma hazırlanıyorlar IBaştaraft 1 inci sahifede] Türk milletinin hayat ve istikbalinde bu kadar büyük bir ehemmiyeti haiz olan 19 mayısın bir spor ve genclık bayramı olarak kutlanması ise 19 mayıs kadar güzel ve yüksek bir fikirdır. 19 mayıs 1919, parlak bir istikbalin başlangıcı idi. Genclik ise, milletin daimî ve ebedî istıkbalidir. Milletin is tikbalini temin eden büyük bir günün yıldönümünü, genclik ve spor bayramı yaparak ebedileştirmenin manası da bü yüktür. Bugünü genclik ve spor bayramı yapmakla istiyoruz ki Türk gencliği, kendi bayramında, 19 mayısın büyüklüğün den, yüceliğinden ilham ve kuvvet alsın; istiyoruz ki Türk gencliği 19 mayısın feragat, fedakârlık, azim, iman, hiçbir şeyden yılmamazlık, en büyük ümidsizlik ten bile ümid yaratmak gibi yüksek va sıflarından örnek ve ibret alsm. îstiyoruz ki Türk gencliği 19 mayısın manevî ve ahlâkî varlığından alacağı canlı ve temiz ilhamla yurda ve millete karşı olan vazifelerini yapabilmek ıçin kafası kadar kolunun da sağlam olması lâzım geldiğini anlasın. îstiyoruz ki Türk gencliği kafası gibi kolunun da sağlam olması için spor yapmak, vücudünü, terbiye etmek mecburiyetinde olduğunu bilsin. Çelik iradeler, ancak çelık vücudlarda bulunur. BugünlcU merasim 19 mayıs spor ve genclik bayramı bugün yurdun her tarafında yüksek değer ve ehemmiyetine yaraşır bir şekilde kutlulanacak, şehrimizde de Taksim, Fenerbahçe ve Beşiktaş stad'arında tes'id edilecektir. Bayram şu şekilde kutlulanacaktır: 1 Bayrak çekme, nutuklar, geçid resmi, 2 Okulların cimnastik hareket ve gösterileri, 3 Spor hareket ve gösterileri. Merasimlere bugün 9,5 ta İstiklâl marşile başlanacak, Taksimde hükumeti Vali, Fenerbahçede Kadıköy, Beşiktaşta da Beşiktaş kaymakamları temsil edecekler ve birer nutuk söyliyeceklerdir. Öğleden sonra da Halkevlerinin spor şenlikleri başlıyacaktır. Gece daireler, müessesat elektriklerle tenvir edilecek, gündüz tezyinat yapılacaktır. İstanbul Belediyesi hükumete müra caat ederek satın alınmasına karar verilen Elektrik şirketinin de Belediyeye veril Atatürk, «Sağlam ve gürbüz nesil mesini istiyecektir. Bu talebe muvafakat Türkiyenin mayasıdır» diyor. Bu Brezilyada idam cezası edıldığı takdirde müstakbel şehir plânının mayayı korumak, Türk gencliğinin birinci Riyo dö Janeyro 18 Devletin tatbikma muktazi para da kısmen elde vazifesidir. Türk gencliği bu vazifesini emniyetine karşı işlenen cinayetlerde ve edilmiş olacaktır. yapmakla kendini de korumuş olacaktır. en başta yabancı yardımile hükumet de Bir tashih Yarının sağlam ve gürbüz neslini, ancak virme teşebbüslerinde idam cezası yenibugünün sağlam ve gürb'dz nesli yetişti Dünkü nüshamızda Elektrik şirketi den konulmustur. nin satın alınmasına müteallik olan harebilir. Bir milleti, yağı bitmiş bir kandil gibi, kendi kendine sönmekten menedecek maddî tereddî ile neticeleneceği için, berde Başmüfettiş Süruri Devrimerin olan tek kuvvet, sağlam ve gürbüz nesilAtatürk Türkiyesinin inkılâb gencliğin «mesaisine devam» ettiğinden bahse den satır tertib hatası olarak «desaisilerdir. Türk gencliğinden spor yapmasıden istediği, her ne pahasına olursa ol ne devam...» şeklinde çıkmıştır. Ken nı isterken takib ettiğimiz gaye, millî ve sun şampiyonluk değildir. Türk gencli diliğinden de belli olan bu bariz yan ırkidir. Milletimizin kuvvetli ve soyumuğinde şu üç vasfın denk olmasını istiyo lışı düzeltir ve özür dileriz. zun payidar olmasını istiyoruz. Türk ruz: Bilgili kafa, sağlam vücud ve yük Merasim ve tezahüratt tstanbul gencliği spor deyince bunu anlamahdır; sek seciye. Bu üç meziyetten birinin yokMısır kabinesinde değişiklik ve Ankara radyoları verecek yoksa şampiyon olup böbürlenmeği deluğu, diğerlerinin de kıymetini azaltır. Kahire 18 Sıtkı Paşanın Süveyş Bugün 19 mayıs bayramı münağil. Spordan beklediğimiz gayenin ne olProfesyonelliği istemiyoruz. Çünkü, prokanalı idare meclisi azalığına tayini üzesebetile Ankara stadmda saat 14 te duğunu büyüklerimiz bize bir çok defalar fesyonellerde bu üç vasıftan biri, diğerleyapılacak merasim ve tezahüratı rinin zararına inkişaf eder. Sade para ka rine, Başvekil Mahmud Paşa Maliye söylediler. Her fırsat düştükçe de söy Ankara ve İstanbul radyoları birlikzanmak hırsile spor yapan genc veya ku Nezaretini deruhde etmiştir. Said Paşa lüyorlar. te vereceklerdir. lüb, sporun millî gayesinden uzaklaşır. Dahiliye Nezaretine tayin edilmistir. Başvekilimiz Celâl Bayar, 7 ay evvel, Hedef, Başvekilimizin de söylediği gibi Büyük Millet Meclisi huzurunda ilk nel Sekreteri Şükrü Kaya da şu güzel ve bırkaç profesyonel cambaz yetiştırmek deprogram beyannamesini okuduğu zaman cızeyi ilâve ediyor: ğildir. Bütün bir milletin vücudunu spor spor için şu sözleri söylemişti: «Spordan gauemiz, güzel insan, hare • vasıtasile terbiye etmektir; sağlam ve gürSporu profesuonel şampiyon yetişlir kelli insan, canlı iman, uyamk insan, dü büz nesil yetiştirmektir. mek için istemiyoruz. Spor, okullarımız rüst insan, merd insan yeliştirmek ve Sporcudan beklediğimiz ve istediğimiz gibi, sahnemiz gibi, millî kültürümüzün gencliğe bu ideali asılamaktır.» meziyetlerden biri de onun merd ve ci bir cüz'üdiir. Büuük gaye, Türk vatandaBüyüklerimiz Türk gencliğinden, hatta vanmerd olmasıdır. Sporcu, yalnız kuv jını fikir ve düşünce itibarile, kuvvetli bütün Türk milletinden spor yapmasını vete tapan ve kendi kuvvctile böbürlenen viicud itibarile kuvvetli ve tam sıhhalli, istiyorlar, sporcu genclikten istedikleri ikaba bir insan olmamalıdıı. Bir sporcuyu seciıjeli, gürbüz, güzel iman olarak uetişse sağlam, gürbüz, güzel ve merd olmak en çok sevdiren hasieti nnrdliğidir; kuv ihmektir. Nasıl ki memlcketimizde oku tır. Şampiyon olmak, bu gayeye varmak vetçe üstünlüğünü tertemız bir ruhla te mak uazmak bilmiuen tek vaiandaşm kal için bir vasıtadır; yoksa gayenin kendisi celli ettirmesidir. En mükemmel sporcu, masım istemiyorsak sevdiği ve büiün ha değil. Türk gencliği, sporu soysuzlaştır kuvveti arttıkça ahlâkı da güzelleşendir. yatınca tatbik edeceği lâakal bir sporu mamak için, gayenin asaletini asla göz Medenî kuvveti vahşî kuvvetten ayıran olmıuan vatandaş da kalmamalıdır. «Sa den kaybetmemekle mükeileftir. Çünkü fark da budur. Adalelerimizdeki kuvve lim bir kafa ancak sağlam bir vücudda gaye kaybedıldiği, lıedeften uzaklaştınldıti. yalnız yurdun ve milletin iyilıği için olabilir» sözü bir Türk ata sözüdür.i* ğı gün, spor genclik, millet ve nesil için kullanmak vazifesile mükellef olduğu Başvekilimizin sponın gayesini anla faydalı olmaktan çıkar. muza iman edersek, işte o zaman ideal tan bu kuvvetli sözlerine Dalıiliye VeSeciyesiz şampiyonlar, gururumuzu ok bir sporcu olabiliriz. O zaman merdlik, kilimiz ve Cumhuriyet Halk Partisi Ge şasa bile, bu manevî tereddî, nihayet feragat, fedakârlık, arkadaşlık, yurda bağlılık gibi yüksek meziyetler benliği mizi sarar. O zaman, spor mahalle kavgası haline düşmekten kurtulur; sporcu merd ve mütekâmil bir insan olur. Türk gencliği, spor yaparken gayenin millî bir dava olduğunu asla unutma. Sporu, alelâde bir eğlence, bir gurur ve tefahür vesilesi sanma. Her vasıtaya başvurarak mutlaka kazanmak hırsile insan hğından ve seciyenden fedakârlık ede rek değil, millî bir vazife diye spor yap. Bu millî vazifenin asaleti bütün varlığını sarsın. Temiz ve merd bir sporcu olursan yalnız bugüne ve kendine değil; ya rına ve soyuna da hızmet edeceğini düşün. Türk genci, Atatürk sana Türk istiklâ lini, Türk Cumhuriyetini korumak ilk vazifendir, diyor. Bu vazifeyi ancak bil gili kafa, sağlam vücud, yüksek seciye ile Yünlü bir tayyör. Ceketin göğsünün yapabilirsin, bunu unutma ve öyle çalış. iki tarafında ve kenarlarda renkli tezABİDİN DAVER yinat. Renkli tüsondan bluz. Büyük gün için Ankarada yapılan hazırlıklardan bir görünüş Fatih Halkevi bugün saat 2,5 ta Karagümrük sahasında spor ve idman şenlikleri tertib etmiştir. Saat dörtte de Şehremini Halkevi sahasında spor şenlikleri yapılacak, gece Halkevinde müsamereler tertib edilecektir. Kadıköy Halkevi, spor ve idman şenlikleri için büyük bir program hazırlamıştır. Öğleden sonra Fenerbahçe stadında spor hareketleri yapılacaktır. Şişli Halkevi de Sipahi Ocağı yanındaki sahada muhtelif spor gösterileri yapacaktır. Halkevlerinde Bugün kedinin elinde fare gibi oynatılan Suriyenin şu Hatay işinde Fransanın takib ettıği siyasete dikkatle bakmasmı tavsiye ederiz: Fransa Hatayı Suriyeden tefrik ediyor, fakat onu Türk ekseriyetine vermemek için de bin dereden su getiriyor. Netice?.. Bu entrikalı siyasete göre Hatay guya Fransanın elinde kalacaktır. Ceziredeki oyunlan Suriyeliler görmediler mi, bılmiyorlar mı? Mandater devlet Suriyeyi binbir parçaya bölerek her parçasını ayrı ayrı kendi tutmak malihulyasındadır. Komşu ve kardeş Suriyenin nasılsa bir kere içine düştüğü bu püsküllü belâdan kurtulmasını bütün samimiyetimizle temenni ederiz. Komşu ve kardeş devlet olarak kendisinin o mes'ud neticeye biran evvel vardığını görmekten bilhassa memnun olacağımızı söylemeğe hacet bile yoktur. Demek isteriz ki komşu ve kardeş Suriyenin Hatay Türk davasında zalim müstevliye aletlik vazifesi görerek temin edebileceği hiç bir millî menfaati yoktur. Bilâkis... Çünkü biz millî Hatay davamızı ergeç behemehal millî Türk haklarına uygun bir şekilde hallederiz ve edeceğiz. Bunda şüphe yoktur. Bu mücadelede komşu ve kardeş Suriyeyi düşman olarak karşımızda görmek bizim için çok acı olur, ve neticelerin ona göre çıkmasından da pek ziyade korkulabilir. Halbuki biz Türkler bütün kalbimizle Suriyenin hakikî istiklâlile beraber bütünlüğünü istiyoruz. Cenub hududumuz ilerisinde en doğru ve en mantıkî netice budur. Herhalde Suriyenin müslüman ve hıristiyan geniş halk tabakalarında Türke itimad hissinin ve hususile Atatürk Türkiyesine sevginin kuvvetle köklü bulunduğundan da en kat'î surette eminiz. Belediyettin bir müracaati YUNUS NADt Kadınlar için bahar ve yaz modelleri ttflI1«•!• Zeybek kıyafetli münevver genclerin maddî ve manevî bütün varlıkları sankî her birisinin gözbebeklerinde toplanrruştı; bu gözler safi dikkat kesilmişti. Onlar, ruhlarınm bütün samimiliği ve saffetile Büyük Şefin her cümlesini derin bir hayranlık içinde, bu cümlelerin manasını şuurları ve idraklerile içercesine, dinlerler ken ben de birkaç adım öteden bu, tarifi müşkül, güzel sahneyi seyrediyordum. Son cümlesini bitiren Atatürk «Haydi bakalım, bu marşı şimdi hep bearber söyliyelim» dedi. Bir milletin her ferdinin gönlündeki ateşten kudretli ihtilâl alevle^ Şimdi şu 19 ları sıralıyalım: 1 Büyük Harb içinde Çanakkale ri parlatmak, yaratıcı inkılâb cereyanlannin 19 uncu tümen (fırka) ko nı fışkırtmak için göğsündeki imanı esrarlı kıvılcımlar gibi kullanmasını bilmiş mutanı Mustafa Kemal, ve tarihin göğsüne «Eşsiz Şef» unvanile 2 19 yüz yılın bitiminden geçmiş olan bu yalçın iradeli, halkçı Dev3 19 yıl sonra let Reısi, bundan tamam 19 yıl önce 3 19 mayıs günü Samsuna çıktığı günün şafağında söyledi5 Ve bugünden tamam 19 yıl önce ği marşı, etrafını çevreliyen yarının büSamsuna çıkmıştı. yüklerile beraber tekrarlıyordu: Görüyoruz ki Türklüğün eski bir ananesini yaşatan 19 rakamile Atatürkün Güneş ufuktan şimdi doğar, erişilmez hüviyeti ve Türkülğün talihi aYuruyelim arkadaslar!....» rasmda büyük bir alâka ve insana hayret Bu sırada gözlerim, Beylerbeyi sarayıverici bir münasebet vardır. Samsuna çınm bahçesine bakan arka pencerelerden kış saati de acaba (19) a mı tesadüf et mişti, doğrusu, bilmiyorum ve bunu tah birine ilişti: Şafak sökmüştü, hakikaten kıka da şımdılık imkân bulamadım. Fakat güneş de yavaş yavaş doğmağa başlıyorşu satırları yazdığım anda hissediyorum du. Biraz sonra sarı kızıl tatlı ve ılık ziki bugün kutluladığımız bu 19 uncu yıl yasile yükselmeğe başlıyan kâinatm güdönümü de Türklüğün yeni ve mes'ud neşi, Beylerbeyi sarayının ince ve parlak bir dönüm noktası olacaktır. Bunu belki kumlu bahçesinde ahenkli adımlarla ilerşimdi hissetmiyebiliriz, fakat derunî bir lemekte olan Türklüğün ebedî güneşinin his bana telkin ediyor ki tarih bunu da başına hâleler örüyordu. böylece kaydedecektir. (Nitekim yukaCelâl Dincer rıda sıraladığımız 19 ların ehemmiyetle(1) M. Turhan Tanın Timur isimli eserini de günü gününe görüp anlıyabilmiş rinden. C. D. bahtiyar tasavvur etmiyorum.) * •• 19 ları böylece tesbit etlikten sonra şimdi de nihayetleri (9) lu iki rakama işaret edeyim: İzmir 9 eylulde istirdad edilmiş, Atatürkün, Türk istiklâl ordusuna ilk hedef olarak gösterdiği Akdenize bu tarihte varılmış, Cumhuriyetimiz 29 teşrinievvelde ilân olunmuştur. Şimdi 19 mayıs hakkında çok kıymeth bir hatıradan kısaca bahsedeceğim: 1936 yılının 2 eylul günü akşamı lstanbulun Beylerbeyi sarayında büyük bir kalabalık vardı. Bu, kırk gün kırk gece süren İstanbul festivalinin bir gecesiydi. O gecenin ortalarına doğru Büyük Şef Atatürk de Beylerbeyi sarayını şereflendir dıler. Festivale iştirak etmiş olan Balkanlı kardeş ve misafirlerimizin her birerlerine ayrı ayrı iltifatlarda bulundular. Her Balkanlı milletin dans gruplarmdan muhtelif gencleri bir araya toplıyarak hepsini bir arada eski bir Makedonya havasile müştereken dans ettirdiler. Bu suretle birleşik Balkanlıhk ruh ve idealini en zarif ve en ince bir şekilde tebarüz ettirmiş oldular. Sıra zeybek elbisesi giymiş münevver genc Türk çocuklarına gelmişti. Onları da taltif ettikten sonra etraflanna topladılar. Bu genclerin hemen yarısı, benim kendilerine kısa bir zaman evvel askerlik dersi verdiğim ateşli, imanh ve heyecanlı Türk çocukları idi. Onları yakın bir köşeden gıptalı gözlerle tetkik edi Bursa Mudanya arasında işliyecek otobüsler Bursa, (Hususî) Bursa ile Mudanya arasında çalışan otobüsçüler aralarında bir birlik kurmuşlardır. (Mudanya otobüsçüler birliği) ismini taşıyan bu birlik bir program hazırlamıştır. Mudanya ile şehir arasındaki otobüs seferlerini biriik tanzım edecektir. Otobüsler buradan sabah saat yediye kadar gitmiş bulunacaklar ve Mudanyadan saat 8,30 da kalkacak olan Trak vapuruna yolcu yetiştireceklerdir. Yapılan programa göre: seferlerin tanzimine bakmak, hasılatı dağıtmak ve ihtılâfları halletmek üzere bir de idare heveti teskil edilmistir. Vapurun ilk seferini scörmek için o gün Bursadan bir tenezzüh tertib edilecektir. Bu tenezzühle gidip gelme otobüs fiatı 60 kuruş oîarak tesbit edümiştir. Meksika petrol ihracatı Meksiko 18 İstimlâk edilmiş pet rol kumpanyaları mümessillerile Maliye ve Millî Ekonomi Nazırlarından ve işçi delegelerinden mürekkeb komisyon, verilecek tazminat miktarmı tesbit maksadile dün içtimalarına başlamıştır. Meksika petrol kumpanyası ve petrol \ ihracat millî kumpanyası genel direktöri leri, daha bu ay zarfında ihracatın başlıyacağını ve Meksika petrolünün dünya piyasasında plâsmanı vaziyetinin çok müsaid olduğunu bildirmişlerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: