19 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Mart 1939 CUMHURÎYET Hâdiseler arasında Afifenin sergüzeşti Istanbulun imarına dair EkselânsKöseivanof dün Millî Şefimizle görüştü Dost hükumetin Başvekili ve refakatindeki heyet bugün Ankaradan hareket ediyor IBaştarafı 1 inci sahijede] Kristof, Sofya elçimiz Şevki, Riyaseti cumhur Umumî Kâtibi Kemal Gedeleç, Hariciye Umumî Kâtibi Numan Mene mencioğlu, Riyaseticumhur Başyaveri Celâl, Hususî Kalem müdürü Süreyya ve Hariciye Protokol dairesi şefi Şevket Fuad ziyafette bulundular . cü ile Demirspor arasındaki maçı seyretmeleri de muhtemeldir. Hariciye Vekili miz misafirler şerefine yarın Anadolu Kulübünde bir öğle ziyafeti verecektir. Ankarada büyük bir sevgi ile karşılanmış olan misafir heyet yarın saat 1 7,40 ta hususî trenle Ankaradan hareket edecek tir. Bulgar misafirlerimiz Şehirdeki ziyaretler Bulgar elçisinin ziyafeti Doktor Köseivanof ve refakatindekiler, bu sabah saat 10,30 da Gazi Terbiye Enstitüsüne gittiler, müteakıben Inşaat Usta mektebini ziyaret ettiler. Oğleden sonra saat 16 da da Ziraat Enstitüsünü ve Çubuk barajını gördüler. Misafirlerimiz yarın öğleden evvel Nümune çiftliğini, Polis ve Jandarma Enstitülerini, öğleden sonra saat 15,30 da da Radyo stüdyosunu gezeceklerdir. Misafirler, radyo temsil kolunun bir temsilinde hazır bulunacaklardır. Yarın bir aralık stadyoma uğrıyarak Ankaragü Bulgaristanm Ankara elçisi Doktor Kristof tarafından bu akşam Ankara palasta misafirler şerefine bir akşam yemeğı verildi. Yemeği bir suvare takib etti. Ajans müdürünün ziyafeti Ankara 18 (a.a.) Anadolu Ajansı Umum müdürü Muvaffak Menemencioğlu tarafından bugün Ankarapalasta Bulgar gazetecileri şerefine bir öğle ziyafeti verilmiştir. Ziyafette muhterem misafirlerle gazeteci bir çok meb'uslar ve matbuat erkânı hazır bulunmuştur. Karsta umumî meclis içtimaı Mektebler arası kır kosusu Vilâyetin beş yıllık iş Maarif Vekâieti, vaziyeti etrafile izah ediyor programı kabul edildi Kars, 18 (a.a.) Vilâyet umumî meclisi bu içtima devresinde 939 bütçesini Vilâyetin beş yıllık iş ve üç yıllık nafıa programlarmı tasdik etmiş ve bu yıl Iğdır ve Ardahan kazalarmda 25 er yataklı birer hastane açılmasmı karar altma almıştır. Ziraat kadrosu takviye edlimiştir. Belediye ile hususî muhasebe arasmda bir elektrik birliği teşkiline karar verilmiştir. At yetiştirecek köylere bu maksadlarda verilecek kredileri hususî muhasebe kefalet edecektir. Umumî meclis daimî encümen seçimi yaptıktan sonra Valinin bir nutku ile kapanmıştır. Yeni daimî encümen azalarından ikisi bayandır. Ankara 18 (a.a.) Maarif Vekâletinden: Bir sabah gazetesinde 12 mart pazartesi günü yapılan mektebler arası kır koşusu hakkında neşredilen makalede bu müsabakanın mesafesinin beynelmilel ölçülere uymadığı, ve koşunun da pist üzerinde yapıldığı yazılmaktadır. 1 Mekteb sporlarında müsabakalann gayesi yalnız en kabiliyetli olanını meydana çıkarmak değil, en zayıf ola nını da sıhhati sağhyah 'Bu' çaTişmada kendini deneme fırsatını vermektir. O itibarla mesafe ve zaman şartlan daima bu esas gözönünde tutularak tadil edilir ve müsabakalara başlaması bir güç hüner ölçüsü olmaktan ziyade herkesin alâkasını celbeden basit ve eğlenceli bir faaliyet olarak çocukların istifadesine sunulur. 2 Koşu «Türkiye kır koşusu» birinciliklerinin yapıldıği yerde 19 Mayıs stadyomunda başlamış, dışarıda kosul mus ve gene stadyomun içerisinde bitirilmiştir. Tavzih olunur. Yolcularin beraberlerinde getirdikleri eşyaya aid resimler Ankara, 18 (Telefonla) Yolculann beraberlerinde getirdikleri gümrüğe tabi eşyanın resimlerini sür'atle tahakkuk ettirmek ve tahsil etmek suretile işlerini kolaylaştırmak üzere gümrüklerce tedbirler almmıştır. Yalnız, yolcu ve seyyahların beraberlerinde get ; recekleri eşya ile hudud pazarlarında ve memleketimizde açılan sergi ve panayirlerde satılan eşya resimlerinin tahakkuk ve tahsili için yeni bir tip «tahakkuk varakası> ve «tahsil makbuzu> kabul edilmiştir. Bunlar, yolcu salonlarmda İstanbuîda ve Islahiyede ekspres ve konvansiyonel trenlerde; Rodos ve İskenderuna uğrayan Denizbank vapurlarmda, Edirnede Kürekköy pazarmda, Nusaybin pa zannda, İzmir Beynelmilel fuarile Gümrükler Umum Müdürlüğünce tebliğ olunacak diğer sergilerde kullanılacaktır. tatürk inkılâbından evvel sahneye atılan ilk Türk kızının hatıralarını Son Postanın canlı bir tefrikasında okuyoruz. O devrin kulis arası heyecanlarını yaşamış olanlar gibi san'atkâr Afifeyi ben de yakından tanırım. 0 n u n üniformalı taassubla yaptığı kısa, fakat zaferle biten mücadeleyi gözlerimle takib ettiğim günler oldu. Polisin Kadıköyünde bir tiyatroyu bastığı ve perdeyi kapattığı gece, Fındık Fatma gibi takibe uğrıyan Afifenin arka kapıdan meharetle kaçıcılması vak'asına ben de şahid oldum. Mütareke yıllarının Türk polisi, bir merkez memurunun cakasından öteye geçmiyen bu müdahalede fazla ısrar etmedi ve Afifeyi tekrar, bütün hürriyetile, sahnede gördük. Hatta Polis Müdürü, sahneye çıkan ilk Türk kızını o kadar himaye etmişti ki, Afifenin yanında Kadıköy merkez memurunu azletmif ve yerine getirdiği adama: Sen bu hanımın emri altmdasın! demişti. Bu vak'a, meşrutiyettenberi birçok teşekküller kurarak, mecmualar çıkararak tarihî zincirlerini kırmağa başlamış olan Türk kadınhğının mücadele hayatında en ileri safhadır. Çünkü Türk kadınının sahneye çıkabilmesi, meşrutiyetin ilk günündenberi peşinde koştuğu hiirriyetlerin en yüksek derecesine kavuşması demekti. Gene bu vak'a, Türkiyede kadın hürriyetinin yıldızlardan sarkan tabiat üstü bir nimet olmadığını ve tarihî zaruretlerden doğduğunu gösterir. Fakat o devirde Afifeyi sahnede veya muhitinde tanımış olanlardan başka hiç kimse, hele bugünkü nesiller, onun adını bile bilmiyor. Şaşıyorum: Bugünün Türk kızları, bilhassa üniversitelileri, şimdi sahib oldukları geniş hürriyetin hangi tarih uçurumlarmdan ve cenderelerinden geçerek doğduğunu hiç mi merak etmezler? Kadın muharrirlerinden hiç biri de, ne roman, ne tarih olarak, bize bu hürriyetin canlı tekâmül çizgilerini belirten bir eser vermedi. Afifenin sergüzeşti bir zabıta vakası değil, bir tekâmül hareketidir; tiyatrodan ziyade kadınlığın tarihine geçmiş olması lâzımdır. Fakat böyle bir tarihten eser olmadığı için, Afifenin sergüzeşti, bir akşam gazetesinin sahifelerinde, delişmen bir oyuncu kızının çılgınlıklarından başka birşey değilmiş gibi, hergün üç dakikalık bir tecessüs mevzuu olup geçiyor. Işe başlarken ilkönce neleri düşüneîim? Yazan: CAFER SE1VO gelen bir nokta var: Çok defa imar meselesi şehir ihtiyaclarile karıştırılıyor. Halbuki, bu yanlıştır. İmar, daha ziyade şehrin güzelliğile, umumî çehresile alâkadar bir iştir. Münfer:den bir sokağm kaldırımlanması, hastahane açılması, yahud konservatuvar yapılması imar demek değildir. Fakat imar bunlarm hepsidir. Hastahanelerin, konservatuvarların mevcudiyeti bir şehrin ümranma delâlet etmez.. Bunlar fazlasile mevcud olur da, gene şehre mamur diyemiyeceğimiz vaziyetler vardır. İstanbulun zengin bir hastane kadrosuna, muazzam konservatuvar binasma malik olduğunu farzedelim.. Bugünkü hali baki kaldıkça ona mamur demek caiz olur mu? İmar muayyen bir plân üzerinde kül olarak inkişaf edecektir. Bu bütünlüğü bozmak, onun tahakkuku yolunda elimize geçecek imkânlan Belediyenin şu veya bu ihtiyacına sarfetmek, imar işlerini çıkmaza sokmaktır. Perakende şehir ihtiyaclan gene eskisi gibi Belediyenin normal bütçesile idare edilmelidir. İmar plânı da. kendi maksadmda ve beledî ihtiyaclardan tamamen ayrı olarak yürütülmelidir. Aalelâde Beled;ye vezaifinden olan işler de imar kadrosuna girecek olursa, imar maksadından beklediğimiz büyük fayda tamamen kaybolur. İstanbul baştan başa harab ve imara muhtacdır. Bunu biliyoruz.. Lâkin bu ihtiyac, Eminönünde olduğu kadar, her semt için mevcuddur. Ne tarafa gitsek, ne tarafa baksak insana yeis verecek kadar çok, mütenevvi ihtiyaclarla karşılaşıyoruz. Bu, hakikat olmakla beraber, vaziyetin böyle olmasıdır ki imar faaliyetlerini daha toplu ve rasyonel bir şekilde yürütmek zaruretini meydana çıkarıyor. Elimizdeki para şehrin binde bir ihtiyacına cevab değildir. Böyle olunca, paramızı, dikkat ve faaliyetimizi dağıtıp göze görünmiyen birtakım perakende işler yapmaktan ise, vesait ve enerjimizi muayyen, mahdud bir sahaya teksif ederek çalışmak verim itibarile şüphesiz daha müspet ve umumî bir düşünce olur. E^^elce yazdığımız yazılarda ileri sürdüğümüz üzere, İstanbul tamamen hususî bir karakterle tebarüz eden bir şehirdir. Onu imar ederken teknik güzelliğinden ziyade tabiaten haiz olduğu estetik kıymetlere ehemmiyet vermek lâzımdır. Acele ve dağınık imar usulünde ise bu kıymetleri gözetmek, onların inkisafını temin etmek mümkün olamaz.. İstanbul tıpkı, bir san'at eseri meydana getirilir gibi imar edilmelidir. Bu takdirde ona, ameliveden ziyade şuurlu bir teenni, dağınıklıktan ziyade topluluk, eser üzerinde safha safha inkişaf edecek bir kndret kesafeti ister.. Ancak bu suretle İstanbulun imanndan beklediğimiz ''deal va^fı tahakkıık ettirebiliriz. Eminönünde bir meydan, Topkapıda cadde açmak, Yenikapıda nhtım yapmak belki faydalı bir iştir. Fakat. bu şekilde hem, vesait ve faaliyetimiz suraya buraya dağılarak zayıflayacak.. Hem de, eser üzerindeki dikkat ve alâkamız azalacaktır. Netice itibarile isin umumî heyetindeki vahdet ve âheng; ihata pdemez bir hale geleceğimiz için zararlıdtr. (Sonu yann) IHEM NALINA MIHINA Sulh kalesi ün, 18 mart zaferinin yıldönümü idi. 24 yıl evvel, 1915 martının güzel, sakin, ılık bir gününde kazanılan bu büyük tarihî zafer, birkaç yıldanberi Halkevleri tarafından kutlulanırdı; bu sene her nedense unutuldu! o kadar ki hemen, her yıl dönümünde, bu zaferimiz için yazılar yazan, konferanslar veren ben bile, bu vazifemi gününde yapmağı hatırlıyamadım. Halkevlerinin en mühim ödevlerinden biri de, böyle millî mefahirimizin yıldönümlerinde bir hareket ve tezahür hazırlamaktır. Ümid ederim ki Halkevleri, gelecek sene, kaç yıldır, yaptıkları 18 mart gününü unutmazlar. O günün meşhur kahramanları birer birer aramızdan çekilmekte olmalarına rağmen 18 mart asla unutulacak bir gün değildir. 18 mart zaferinin kumandanlarından yalnız emekli General Salâhaddin Adil kaldı. Kaymakam Salâhaddin Adil Bey, o tarihte Çanakkale müstahkem mevkii kumandanhğı erkânıharbiye reisi di ve 18 mart günü, saat 2 ye kadar muharebeyi o idare etti. Çünkü, müstahkem mevki kumandanı merhum Orgeneral Cevad, o gün 19 uncu fırka kumandanı kaymakam Mustafa Kemal Bey (Ebedî Şef Atatürk) ile görüşmek üzere, Rumeli sahiline geçmişti. Düşman donanması göününce, ziyaretini yarıda bırakıp Çanakaleye dönünciye ve muharebenin idaresini bilfiil eline alıncıya kadar, kendisine kaymakam Salâhaddin Adil Bey vekâlet etmişti. Gerçi Amiral fon Üzedom ve Amiral Merten diye iki ihtiyar Alman Amiralı da muhtelif unvanlarla Çanakkale müstahkem mevkiine memur edilmişlerdi amma, Alman harb tarihlerinin, nalıncı eseri gibi, herşeyi, kendi taraflarına yontmağa çalışmalarma rağmen, Çanakkale eferinin deniz ve kara cephelerinde kazaılan bütün zaferler, Türkün öz zaferidir. Birkaç sene evvel Cumhuriyet'te çıkan bir tefrikamda kat'iyetle ispat ettiğim ibi iş Almanlara kalsaydı, Çanakkale müdafaasını yapmağa imkân bile bulunamıyacaktı. Gelibolu yarımadasındaki kaa muharebelerinde 80,000 şehid vere ek ordumuzun en güzide kısmını eritmemiz de, Alman generallerinin kabul ettikeri müdafaa sisteminin hatalı olmasından leri Çeltik ziraati Ankara 18 (Telefonla) Ziraat Vekâieti çeltik ekimi hakkında alâkadarlara şu tamimi göndermiştir. «Çeltik ekimi her tarafta kabil olduğu veçhile, sıhhati fevkalâde ilgilendiren ye sıhhî bir mesele halinde mütalea olunması icab eden bir ziraat şekli olduğundan ekilen yerlerde ziraî randıman kadar sıhhî endişelerin vaziyete hakim olması zaru rîdir. Bu sebeble çeltik mıntakalarında sıhhî teşkilâtımızın bu hususta deruhte ettiği ağır mes'uliyet de kendihğinden tezahür eder. Binaenaleyh 3039 numaralı kanuna göre çeltik komisyonlarına işti rak eden tabiblerce ekim alanlnnm tayin ve tesbiti esnasında, mahallî vaziyete aid verilecek raporlarda, sıhhî durum üzerinde şiddetle ısrar edilmeli ve görülecek mahzurlar karşısında ekimin men'i ciheti iltizam olunmalıdır. Esasen kanunun ve talimatnamenin sıhhî hükümleri de bu hususta çok sarihtir. Vekâletimizin ve teş kilâtımızın senelerdenberi en titiz bir itına ile takib ettiği umumî sıhhatin her hangi bir vesile ile ihlâline müsaade edemiye ceği çok tabiî olmakla, tabiblerin bu hususta müdellel ve kal.'î raporlar vererek bilhassa sıtmalı yerlerde, çeltik ziraati nin, muhaberelere meydan verilmiyecek bir şekilde men'i cihetine gidilmesi lâzımdır. Bunlardan maada mücadele mınta kasma dahil mahallerde teşekkül eden çeltik komisyonlarında aza olarak behemehal mücadele tabibinin bulundurulması hususuna itina edilmesi tamimen tebliğ olunur.» Yeni Alman kruvazörü Berlin, 18 (a.a.) Muvakkat «G» harfile işaret edilen Bismark tipindeki 35 bin tonluk kruvazör 1 nisanda Wilhelmshaven'de denize indirilecektir. Adananın yeni bütçesi J Adana, 18 (Telefonla) Adana Vilâyet Umumî Meclisi, mesaisini bitirmiştir. Vilâyetin bütçesi, geçen seneki bütçeden 125 bin lira noksan olarak 889,790 liradır. Maarif tahsisatı, geçen seneki bütçeye nazaran 23 bin lira fazlalık arzetmektedir. Devlet memurlarmın terfileri Ankara (Telefonla) Barem kanunu mucibince devlet memurlarından lisan bilenlerin bir derece yukarı tayinlerı mümkündür. Barem kanununun maddei mahsusasına göre bu gibi memurların terfi e debilmeleri için imtihan vermeleri icab etmektedir. İmtihanları yapacak komisyonları Heyeti Vekile seçecektir. İmti hanlar her sene mart, mayıs ve ikinciteşrin Halka serom dağıtılacak Istanbulun imarı meselesi, gerek devlet, gerek halk tarafından gösterilen alâka ile nihayet millî bir dava sırasma girmiştir. Bir dava ki, Türkün azim ve iradesine taalluk eden her mesele gibi şüphesiz o da, muvaffakiyetle neticelenecektir. Bu sebeble Istanbulun iman işi yalnız İstanbullulara münhasır bir mesele olmaktan çıkarak bütün Türkleri alâkadar eden bir mahiyet almıştır. Dünyanm en güzel ve muhteşem bir tabiat parçası elimizdedir. Bu, bizim için kıymetine baha biçilmez bir talih eseridir. Böyle olduğu halde, ona, lâyık olduğu dikkat ve itinayı göstermemek, onu, medenî âlemin gözü önünde harab ve bakımsız bırakmak, yalnız İstanbulluların değil, bütün Türklerin aleyhine kuvvetli bir ittiham sebebidir. Istanbulun imarile bir İstanbullu kadar; Erzurumlu, Çemişgezekli, Mardinli Türk de ayni derecede ilgilidir. İstanbul bütün Türklerin biricik şehridir. Gezmek, eğlenmek maksadile yola çıkan her Türkün nihayet geleceği yer burasıdır. Yurdun en uzak ve hücra köylerinde yaşayan Türklerin, büvügünden küçüğüne kadar hepsinin gönlünde, hiç olmazsa ömürlerinde bir defa olsun. İstanbulu görmek arzusu ve daüssılası vardır. Istanbulun âlemşümul vaziyeti içinde bahis mevzuu olan, sade imar olmayıp, onunla birlikte Türkün kültür seviyesi, zevki selimi, ince bir hassasivetle mahmul yapıcı, san'atkâr dehasıdır. Mesele bu şekilde mütalea edilince. Istanbulun imarmı dar ve hususî mana çerçevesinden çıkarmak zarureti hasıl our. Ona, memleket ölçüsünde ehemmiyet vermek icab eder. Devlet yardımı olmadıkça, bugünkü fakir bütçeslie îstanbul hiçbir zaman imar edilemez.. Hükumetin imar işlerile yakından meşgul olmağa başlaması, meselenin lâyik olduğu ehemmiyetle telâkki edilmeğe başlandığını gösteren iyi bir delildir. Bu yardımın bugüne münhasır kalmıyacağı muhakkaktır. Umumî bütçeye her sene Istanbulun iman için kâfi bir mikdar tahsisat konacağını ümid ederiz.. Ancak böyle olursa İstanbul imar edilebilir.. Şimdi elimizde hükumetin temin ettiği beş milyon lira vardır. İmar işlerine, tercihan şehrin hangi mühim ve âcil ihtiaclarından başlamak lâzımdır? Öteden teri bu meseleye devamlı, ciddî bağlıık gösteren «Cumhurivet> in karilerine sorduğu sual budur. Filhakika mesele, bir ankete mevzu teşkil edecek kadar PEYAM1 SAFA mühimdir. Bugüne kadar neşredilen cevablardan esaslı bir netice çıkarmak mümkün değilse bile. takribî olarak fikir edinmek kabildir. Istanbulun binbir ihtiyacı gibi ankete verilen cevablar da muhteliftir. Şehrin hemen her semtinin ihtiyaclannı. noksanlarını bu cevablarda bulabHiriz.. Üsküdar sokaklarmdan tutun da, eski alatasaray karakoluna kadar teşmil edilen, ve bir kısmı alelâde Belediye vezaifinden olan, bu isteklerden imar işleri hakkında sağlam bir fikir edinmek güç olmakla beraber, h : ç olmazsa şehrin ekAmman 18 (a.a.) Anadolu ajan siklerini, ihtiyaclannı, geniş, etraflı surette ögrenmek fırsatını bize verdiği için sının hususî muhabiri bildiriyor: gene faydalıdır. Türkiye Başkonsolosunun dün akşam su vesile ile anla<=ılması lâzım tertib ettiği Türk film gecesi, büyük bir alâka görmüş ve dostluk tezahüratına vesile olmuştur. Başta Altes Emir Abdullah ve hükumet erkânı konsoloshanemizi şereflendirIBaştaraft 1 inci sahifede) mislerdir. için müracaatte bulunanların sayısı 60 Türk filmi, bugün halka ve mekteb kadar olduğunu beyan etmiştir. lilere de gösterilmektedir. Geçen defa yapılan intihabda müstakil olarak seçilenlerden ekserisi, sonra Irakta beş idam kararı Londra, 18 (Hususî) Irak hükumeti dan Partiye dahil olmuşlardı. Bu suretne karşı suikasd tertib edenlerin muha le intihabı yenileme kararı vermiş olan inci Büyük Millet Meclisinde miista kemesi bitmiştir. Maznunlardan beş k> şi idama mahkum edilmiş, fakat, cezala killerin sayısı pek azalmıştı. 6 ncı Büyük rı müebbed hapse tahvil edilmiştir. Es Millet Meclisinde müstakil meb'usluklaki Başvekil Hikmet Süleymanm idam rın sayısı da artırılacaktır. cezası beş sene hapse indirilmiştir. DiAzlıklardan da namzed var ğer suçlular müebbed hapse mahkum Bundan başka Türk Ortodoks, Rum, olmuştur. Ermeni ve Yahudi vatandaşlarımızdan Konyada 18 martın da eskisi gibi namzedier gösterilecektir. yıldönümü Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Konya, 18 (Hususî) 18 mart Çanak meb'usluklar için daha fazla miktarda kale deniz zaferinin yıldönümü müna namzed gösterilerek tercihinin ikinci münsebetile bugün Cumhuriyet meydanın tehiblere bırakılacağı yolundaki şayia da merasim yapıldı. Aziz şehidlerin hâ tekrar edilmekte ise de, bugün için bu tıraları anıldı. yolda alınmış bir karar yoktur. Arnavud Kralına suikasd Müracaatlerin tetkikı devam etmekte bulunduğundan bazı isimler üzerinde yayapılmamış Tiran 18 (a.a.) Arnavutluk ajan pılan neşriyat mevsimsiz addedilmekte sı, Kral Zogo'ya suikasd yapıldığı hak dir. Ammanda Türk film gecesi Toplantıda Emir Abdullah ve hükumet erkânı bulundu tntihab isleri 18 mart, kahraman Türkün yarattığı bir harika olan Çanakkale müdafaasınm lk zaferidir. Bu müdafaa, İstanbul ve Caradeniz yolunu kapamak suretile tarim seyrini değiştirmiştir. Çarlığın yıkılmaından Türk İstiklâl harbinin ve inkılâbının tahakkukuna kadar birçok büyük hâdiselerde, bu müdafaanın büyük ve esaslı esirleri olmuştur. Çanakkale müdafaası, alnız Karadeniz yolunu değil; tarihin bir devrini de kapamıştır. Bu müdafaa olmasaydı, Çarlık yıkılmıyacak ve tarih, şüphesiz, bugünkünden bambaşka bir seyir takib edecekti. Bugün de, Çanakkale Boğazına bilâcayıd ve şart hâkim olan Türkiye, gene arihin akışını değiştirebilecek müstesna bir aziyette bulunuyor. Yeni rejim, îstiklâl harbi zaferile Boğazlarda Türkiyenin hükümranlığım ipkaya muvaffak olmuştu; Montrö zaferile de Türk toplarının hakiCAFER SENO miyeti altına soktu. Bir sulh amili olan Türkiye Cumhuriyeti, Boğazlara hâkim vaziyetile dünyanın bu kısmında sulhun en büyük mesnedi ve Çanakkale de, Türkiyenin ve sulhun, ayrı ve yüksek bir hcyecan mevzuu olan en büyük kalesidir. bu intihabda, hemen bütün Ankaralılar reylerini kullanmışlardır. Şehrimizde Bu akşam, şehrimizdeki ikinci müntehib seçimi nihayet buluyor. Bu itibarla dün cumartesi olmasına rağmenn, seçim faaliyeti saat yirmiye kadar devab etmiştir. Bu akşam da sandıklar, saat yirmiye kadar açık bulunacaktır. Saat 20 den sonra sandıkların açılmasına ve reylerin tasnifine başlanacaktır. Nüfusu az olan yerlerde sandıkların tasnifi bu gece bitecek, nüfusu fazla olan mmtakaiarda sandıklardaki reylerin tadadına yarın devam edilecektir. Mussolini nutuk söyliyecek Roma, 18 (a.a.) Mücadele huzmeleri teşkilâtımn yirminci yıldönümünü tes A etmek üzere Romaya gidecek olan Faşist mütekaidlerinin içtimaı münasebetile 26 martta Mussolini bir nutuk iöyliyecektir. Ankara 18 (Telefonla) Merkez hıfzıssıhha müessesesi mamulâtmdan olan aylarında olmak üzere üç defa yapıla aşı ve seromlann ecza depolarile eczanecaktır. İmtihan günleri, Maarif Vekâieti ler tarafından kolayca tedarik olunarak tarafından gazetelerle ilân edilecektir. halka satılması için Sıhhat Vekâletince İmtihanlar Ankara Üniversitesmde icab eden tedbirler alınmış ve bu hususta Tarih Dil fakültesinde, îstanbulda ede sıhhat müdürlerine taümat verilmiştir. Bunların fiatları hariçten gelen emsa^iyat fakültesine bağlı va^ancı diller mek, 1; müsta^Trlara nazaran gayet ucuz olacebinde icra edilecektir. İlk imtihan, 31 Irak te*bit edilmiştir. jnarttadır. kında yabancı gazetelerde çıkan haberleri yalanlamaktadır. Yetıi kararlar Sıtma mücadele reisleri toplantısı Ankara, 18 (Telefonla) Birkaç gündenberi. sıtma mmtakalan hakkında alınması gerekli olan tedbirler üzerinde çalışan Sıtma Mücadele Reisleri kongresi nihavete erdi. Mücadele reislerine. Sıhhat Vekâieti tarafından bazı yeni direktifler yerlimiştir. Bu yakmlarda yenj seçim dolayısile bazı kararların alınacağı, Parti Umumî Başkanı Reisicumhur İsmet İnönü tarafından da bugünlerde mühim bir beyanname neşrolunacağı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan alâkadar makamlara gelen haberler, bugün 15 vilâyette ikinci müntehib seçiminin bitirilmiş olduğunu bildirmektedir. Ankarada ikinc müntehib' seçimi, bu aksam sjana ermiştir. Şehirde memleketin münevveri olan Üniversite genclerinin halkı tenvir etmek bakımından büyük vazifeleri olduğuna işaret etmiş, muhtelif rejimlerdeki seçim vaziyetıni anlatarak Türk rejiminin mütemayiz Bugün öğleden sonra Şehir bandosu vasıflarını izah etmiştır. Taksimde çalacak, Üniversite doçentkKonferansta bütün talebeler hazır burinden Yavuz bir nutuk irad edecektir. luntnuşlardır. Bakırköy Halkevinde 3 konferans veKonyada rilecek, ayrıca, spor sahasında intihab teKonya 18 (Hususî) İkinci münzahüratı yapılacaktır. tehib seçimi, müttefikan Halk Partisi İntihabın üçüncü günü Adalarda 648, namzedlerinin intihabile neticelendi. Bakırköyde 2824, Beykozda 2018, BeMemlekette siktaşta 4975, Beyoğlunda 22822. E Ankara 18 (a.a.) Bugün de yur minönünde 6969, Eyübde 1612, Fatih dun her tarafında ikinci müntehib seçimi te 11990, Kadıköyde 7312, Sanyerde ayni hız, faaliyet ve tehalükle geçmiştir. 1271, Üsküdarda 4863 olmak üzere Afyon, Ağrı, Ankara, Erzincan, Eskisecem'an 67,304 yurddaş reyini kullan hir, Hakkâri, Kars, Malaıtya, Muğla, Simıştır. ird, Zonguldak vilâyetlerinin seçimleri bu Üniversitedeki konferans akşam sona ermiş ve müntehibler reylerini Hukuk Fakültesi dekanı profesör Al ittifakla C. H. Partisinin gösterdiği namFuad seçim münasebetile dün saat 11 de zedlere vermişlerdir. Bu suretle bugün, Üniversite konferans salonunda bir kon 18339 akşamına kadar 15 vilâyette sebitiriLmig bulunmaktadır, . • ferans yermiş^ir, Erof€«k konferansında

Bu sayıdan diğer sayfalar: