7 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

7 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Nisan 1939 CUMHURÎYET Çinde Hong Kong adası Kibriti icad eden adamın maceraları [Geçen defalar çt kan kısımların hulâsası: Fransada bir ko lejde Şarl Sorya, Jü dit Cravy, Friç Kam merer, Leon Grenşö isminde dört arkadaş var. Buniardan bilhassa Şarl Sorya ile Friç Kammerer'in kimyaya meraklan üardır. Bir gün ormanda kamp kurmaya gidiyorlor. Fakat yanlarında ateş tutuş luracak vasıtaları beraber götürmedikleri için çiy yemek yemek ve soğuk almaktan korkarak geri d'oniiyorlar. Bu caziyet, Şarl'ın ötedTtberi ba sit bir tutuştutma vasılası bulmaya aid olan fikrini kamçılıyor. Tecrübelerine serbestçe devam etmek iizere bir odaya ihtiyacı olduğunu ar kadaşlanna açıyor. Leon Grenşö ona lâboratuar olarak Vikiorin ieyzenin bu odasım temin edeceğine dair sb'z veriyor.] III Leon Grenşö'nün boş vaidde bulunmadığı ve Şarl'ı aldatmadığı birkaç gün sonra anlaşıldı. Arkadaşını alıp Viktoıin teyzenin evine g'ötürdü. Şarl'a verilecek oda caddeye nazır ve geniş pencereliydi. Odada mobilye olarak bir yatak, birkaç iskemle, bir masa, bir de komodin vardı. Duvarlarda da kâğıdlar henüz yeni kaplanmıştı. Şarl odayı fevkalâde beğendi, îitablarını, cam kablarmı ve çanağmı çömleğini taşıyıp da oraya yerleştiği zaman Grenşöye uzun uzun teşekkürler etti. Viktorin teyze o yaşa kadar evlenmemiş, kimsesi olmıyan bir kadındı Hiç şüphesiz bazı kusurları ve huysuzlukları vardı amma, kalbi gayet iyi olduğu için ona kimse darılmazdı. Birkaç sene evvel Eliz isminde yetim bir kızı evlâdlık edinmişti. Eliz hem ev hizmetlerini görüyor, hem de kendisine arkadaşlık ediyordu. Yeğeni Grenşö, Şarl'ın odalarndan birini tutmak niyetind» olduğunu söyleyince derhal muvafakat etmişti. Çünkü vaktile meşhur bir general olan Şarl'ın babasmı ve ailesini pek iyi tanıyordu. Şarl ile Viktorin teyze para meselesi üzerinde de fazla münakaşa etmemişlerdi. Gencin ne zaman hali ve vakti müsaid olursa makul bir miktarda olan kirayı o zaman verecekti. Yalnız Viktorin teyzenin fazla ısrar ertiği nokta şu idi. Fazla gürültü etmemek!. Çünkü o eski ve sakin evde komşular, şimdiye kadar çıt bile duymaya alışmamışlardı. Şarl, bu şartı memnuniyetle kabul eder gibi göründü. Çünkü oda, evin üst katında olmasına rağmen haricden hususî bir merdivenle diğer kısımlardan ayıılmıştı. Kimseyi rahatsız etmeden oradan serbestçe gidip gelebilecekti. İlk ay çok iyi geçti. Viktorin tevzenin UIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Son zamanlarda Çinde neler oluyor? Pek kat'î haberler alamıyoruz. Çinliler Japonlara mukavemet ediyorlar mı? Yoksa, Japonlar önlerine ne gelirse silıp süpürüp o geniş memlekette durmadan ilerlıyorlar mı? Oasını Allah bilir. Çdnkü her ıki tarafın verdiği malumat birbirine uymuyor. Yalnız Japonlann Çindeki diğer kuvvetli devletlerin nü fuz mmtakalanna ilişmedıkleri muhakkak.. O yerlerden biri de Hong Kong adasıdır ki, îngilizlerin elindedir. îngilizler pek iyi bild'ğiniz veçhile dünya üzerindeki bütün geçid yerlerini tut muşlardır. Akdenizde Cebelüttarık, Malta, Port Said, Kızıl denizde Perim, Aden, Hind denizınde Seylân ve Singa MCMLCkETLnK ÇOCUKLAR. FAVDAU BÎLGILER | Büyük Okyanusta kuşlar müstemlekesi Kannca ve saire gıbi bazı hayvanlann insan cem.yetlerine benzer tarzlarda toplu yaşadıklan malumdur. Bu takım kuşlara gene cemiyet halınde bir mev sım başka tarafa göçer, diğer bir mev sım gene yerlerine gelırler. Fakat hakıkî cemaat halmde yaşıyan kuşlar bilhassa Buyuk Okyanusta Havai adalan yakınındaki Laysan adasında toplanırlar. İşin garibi martı, deniz kırlangıcı, deli kuş, albatros denılen muhtehf cıns deniz kuşları bu adada yekdiğerlerıne kanşmadan ayrı ayrı ceımyetler halınde omür sürerler. Bunlarm ıçmde bilhassa dılımıze bır cins «deniz ördeği» Amerikalı küçük sineona artisti Larry Simm mektebe gidiyor pur, Çin denizınde de Hong Kong. Burası yirmi kilometre uzunluğunda ve on kilometre enliliğinde bir adadır. Inci nehri dedıkleri ırmağın ağzındadır. Bu ada üzerindeki Victoria şehri yüz bin nüfuslu mühim bir limandır. Her gün otuz, kırk bin ton hacminde büyük va purlardan tutun da küçük pirinç kayıklanna varmcıya kadar binlerce den'z nakliye vasıtası buraya uğrar, mal getirir, mal götürürler. Içinde bin bir çeşid insan yaşar. Malayah, Çinli, Japonyalı, îngiliz, Amerikalı, Alman ve saire.. Polıs memurlan da Hindlidir. İngiliz zabitlerinin idaresi altmda inzibatı temin ederler. Bilhassa Çin çayı ve baharlan buradan ihrac olunur. Adanm birçok taraflarında güzel manzaralı yerler var dır. Bilmeceyi çözenler genc kiracısı şikâyeti mucib olacak hiçbir gürültü, patırdı yapmamışu. Zira, bütün meşguliyeti kitab okumak, notlar almaktan ibaret kalmış ve ekserî zamanlan uzan uzun düşünmekle geçmişti. Tabiî bu faaliyetinin bütün gayesi icadını tahayyül ettiği kolayca yanar kibriti keşfedip meydana çıkarmaktı. Mektebde hocanm yaptığı tecrübeleri hatırlayarak patlamıyan bir maddeyi patlayıcı bazı maddelerle karıştırarak bir yere sürülünce alev alan ve bu sntretle bîf ateş membaı teşkîl edecek olan bir kibrit icad etmek mümkün olacağma artık tamamîîe kanaat getinrriştiPatlamıyan bu maddenin ne olduğu malömdu: Fosfor! Fakat bu maddeyi tedarik pek o kadar kolay olmadı. Çünkü hiçbir eczacı onu reçetesiz vermiyordu. Ne ise bundan bir mikdar buldu ve kibrit başı şeklinde yaptığı yuvarlakları küçük bir pensle turup duvara sürmeğe başladı. Amma, bu sürrme güzel kâğıdlar üzerinde leke yapacakmış.. Onu düşünmeğe vakti var mıydı? Bir sabah, Şarl Sorya notları mı, yanlış almıştı, yoksa hesabı mı yanlış yapmıştı. Her nedense bir iki defa müthis pat'amalar oldu. O zamana kadar sükunet içinde yaşamaya alışmış olan eski evm sakinleri epey korktular. Ertesi gün ayni patırdılar tekerrür edince Viktorin teyze kızdı. Yeğenine gidip bu meselenin sebebini anlamasını söyledi. Leon Grenşö, Şarl'ın odasma girince birdenbire şaşaladı. Duvardaki boy boy fosfor çizgileri güzelim kâğıdı harab etmişti. Masanın üzerinde müthiş bir intizamsızlıkla öteye beriye saçılmış olan kimyevî maddeler ise odaya korkunc bir manzara vermişti. Leon'un kaşınm çatıîmakta, yüzünün asılmakta olduğunu g*ren Şarl, onun kendisini paylamasma imkân vermeden boynuna atıldı. Vücudünü hurdahaş edecek şekilde sıktı: füOYUNLAR Eğlenceli bir portakal oyunu Şimdi portakal mevsiminin son za manlandır. Bundan istifade ederek bu oyunu tertib edebilirsiniz. Oyuncular ikı kısma ayrılarak karşı karşıya iki sıra olmak üzere sandalyelere otururlar. Bir kafılenin sandalyeleri birbirinin yanmdadır. Ve oyuncuların her birinin ayaklan ileriye doğru uzatılmış, bacaklar birleştırilmiş, yalnız topuklar yere değer vaziyette ayak uclan yukarıya kaldınlmışıtr. Her iki kısmm baştaki oyuncularınm bu vaziyetteki ayaklarınm üst kemiklerinin arasında birer portakal vardır. Oyun şefinin vereceği bir ışaret üzerine portakalı ayaklarmm arasında tutanlar o vaziyette ayaklarım kaldınp ayni tarzda durmakta olan yanındaki oyuncunun üst ayak kemikleri arasma verecek, o da yamndakine ayni suretle ciro edecek ve bu suretle portakal sonuncu oyuncuya kadar gittikten sonra gene o şekilde verile verile birinci oyuncuya kadar gelecektir. Hangi kafile bu işi daha evvel yaparsa, o, partiyi kazanmış olacaktır. Portakal ancak yere düştüğü zaman ona elle dokunulabilir. Yoksa kimse elini süremez. Fakat kafile portakalı düşürecek olursa hangi oyuncunun ayaklarınm arasmdan kaymış bu lunursa bulunsun portakal tekrar birmci oyuncunun ayaklan arasına konacak. Bu suretle tabiatile onun yapacağı iki devir teahhür edecek ve karşıdaki kafile böyle bir hata yapmadığı takdirde partinin kaybedilmesine sebebiyet ve recektir. Bilmeceyi doğru çozenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini bas mıya devam ediyoruz, Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat ka zananlann ismi her ayın ilk haftasında neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Emirgân orta okulu 61 Sadık. 2 Afyon şimendifer deposunda tesviyeci Mustafa Daylık. 3 Dinar ilk okulu 135 Ali İhsan Çakmak. 4 Trabzon Hacı Kasım ilk okulu 121 Kâmran Özaytaç. 5 Bursa ikinci ilk okul 145 Sabiha. 6 Galatasaray lisesi Ortaköy şube sinde Akü Aksan. 7 Üsküdar 17 nci ük okul 134 Nerime Ural. 8 Eskişehir lisesi 963 Ziya Özcan. 9 Değirmendere Yalı yolunda 131 numarada Ali. 10 Mersin eski postane civannda avukat Fuad kâtıbi Dmçsoy. 11 Beyazıd 5 ınci ilk okul 113 Şeref Şanal. 12 Adana 2 nci orta okul 122 Şahin Ataş. 13 Bursa Tuzpazarında fınncı Hamdi Koşaner. 14 Simav Osmanbey okulu 187 Muzaffer Çayköylü. 15 İnegöl orta okulu 223 Mustafa Dik. 16 Kadıköy Cevizlik Bakkal sokağı 19 numarada Turgud Olçay. 17 Trakya Saray kazasında kahveci Salih Yalman. 18 Kırklareli Ahmed Mithat okulu 159 Hatice Bölükbaşı. şeklinde tercüme edümış olan albatroslann hayatı çok enteresandır. Bunlar, epeyce büyükçe kuşlardır. Boylan başlanndan kuyruklannm ucuna kadar bır buçuk metre uzunluğundadır. Kanadları açıldığı vakit bır yandan öbür yana enlilikleri 4 metreyi tecavüz eder Gagalan akbabalannmkilere benzer. Deniz üzerine çıkmış balık ve diğer hayvan leşlerile geçinirler. «Homurdanıcı albat ros» ismini alan cınsin vücudünün tüyleri süt gibi beyaz, kanadlannm tüyleri ise simsiyahtır. Albatroslar nisandan eylule kadar olan yaz zamanmı mütemadiyen açık denizlerde uçmukla geçirirler. Eylulde ise Laysan adasma dönerler. Her çift eski yuvasmı bulur ve oraya yerleşir. Yeni yetişmiş yavrular kendilerine yeni birer yuva tedarik etmek mecburiyet ndedırler. Yuvalan bir de alelâde kazılmış çukurlardan ibarettir. İçleri deniz nebat Jarile döşenmiştir. Dişisi bir kilogram ağırlığma yakm tek yumurta yumurtlar ve cvcivi ikincikânunda meydana çı kar. Nisanda civcivi tek başına bırakarak ana, baba açık denizlere doğru uçup giderler Döndükleri zaman da yavruyu kendi başınm çaresine bakması için kaldınp yuvadan atarlar. Son zamanlarda Lysan adasma dadanan Avrupalılar albatrosların yumurtalannı toplamıya ve bunu yemesini pek seven Havai adaları yerlilerıne satmaya baslamışlardır. Ağaclarm ömrü Lubımenko isminde bir Rus âlimi muhtelif cinste ağaclardan en uzun ömürlü onlanlar hakkmda derin tetkiklere girişmiş ve şu neticeyi elde etmiştir. Kayın ağacı 300, çam ağacı 570, terementi ağaa 600, Siberya erzeleri 700, ıhlamurlar 1000, çıra ağaclan 1200, Lübnan erzeleri 2000, meşeler 2000, kestaneler 2000, selvıler 3000, borsuk ağaclan 3000 sene yaşamaktadırlar. YAZISIZ HİKÂYE Nisan bulmacası j Çocuk portreleri Giresunda küçük Gönül Çamlıca • Dostum, dedi, zannederim ki benim kibritin ıcadı zamanı yaklaştı. Tebrik ederim öyle ise.. Fakat senin kibrit meydana çıkmcaya kadar da gürültüden patırdıdan bizim Viktorin reyzenin ödü patlayacak.. Her an, her dakika mesinler!. harab evinin yıkılmasına intizar edivor gi IV bi birşey!... Senin odanın adı «şeytan Leon Grenşö'nün Viktorin teyze naminaresi»! yazık değil mi şu canım duvar kâğıdlarına.. Berbad etmişsin onian.. Ka mına yaptığı teşebbüs pek mükemmel tedın görecek olsa muhakkak yüreğine iner. sirini gösterdi. Şarl, birkaç gün gürültü Azizim onlarm ehemmiyeti yok.. patırdı yapmak şöyle dursun, bilâkis kiracdarın en uslusu, en akıllısı oldu. Fakat Ben bir kere düşündüğüm şeküdeki kibbu sükunet yeni patlamalara sebebiyet riti meydana çıkarsam milyoner oldum gitverecek muvakkat bir devre idi. Çünkü ti! O zaman teyzene yepyeni bir konak Şarl maddeieri bir şişenin içinde toplamak satm alınm.. ve onlann hesabmı yapmakla meşguldü. Vallahi bilmem, bu işe benim pek Bir hafta sonra, genc adam Klorat dö aklım ermez.. potas ile kanştırılmış bazı maddelerin içi Göreceksin, birkaç tecrübe daha ne küçük bir değneği batırarak duvara yaptıktan sonra muvaffakiyet kat'ileşe sürttü. Mahud çizgilere bir yenisini daha cek.. ilâve etti. Şarl, bu sürtme neticesi değne Şunu, bunu bilmem yavrum.. Ça ğin ucundan hafif bir alevin çıkmış olIış, oku, not a), hesab yap.. Buna biz ka duğunu görünce az kaldı sevincinden banşmayız.. Fakat sık sık tekerrür eden pat yılacaktı. Mahlutun içerisine karıştınîan lamalara ne ben razıyım, ne de teyzem.. maddelerin mikdarını biraz fazlalaştırBiraz bu gürültülere fasıla ver de odanın mak suretile kat'î muvaffakiyeti elde edeismi «Şeytan minaresi» olmaktan kurtnl bileceğine artık tamamile iman etmişti. sun, komşular da helecan ve heyecana dü§ Arkast gelecek defa Yukarıki saat gunduz oğleden sonra nm dördünü gösteriyor. Fakat burada değıl, cenubî Amerıkanm meşhur bır şehrmde.. O vakit İstanbulda gundüzun saat on bırıdır. O şehrı, her on beş tul dairesınin bır saat farkettirmekte ol duğu esasma istmaden pekâlâ bulabılir ve onun ismını teskıl eden harflerı teker teker saat rakamlarının hızasındrki boş hanelere pekâlâ verle'tıre^lırsınız. Çünkü o harfler de tam on ıkıdır. Bu bilmeceyi dogru halledenlerdon birinciye beş lıra, ıkmrıye uç lıra, üruncüye ıki lıra takdım olunacak ve d"er yüz kışıye de muhtelif hedıveler ven lecektir. Cevablann nisan sonuna kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahıfesı» adre<='ne yollanması şarttır. Geç kalanlar mükâfat kazanamazlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: