16 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

16 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Mayıs 1939 CUMHURİYET istanbul ve Çanakkale Boğazları Bu geçidler, yalnız Cumhuriyet Türkiyesinin değil, dünyanın sulh siyasetinde en kuvvetli âmil olmuştur ve bundan sonra da daima böyle olacaktır BOĞAZLARIN DİPLOMASİ TARIHİNDE GEÇÎRDÎĞİ SAFHALAR Cihan tarihinin dönüm noktaları ve ec büyiik inkılâbları, ekseriya şu veya bu boğazm üzerindeki savaş ve harbin neiicesidir. Ortaçağları kurunu cedideden a yıran hâdise, Boğazların anahtarı olan İstanbulun 1453 te biz Türkler tarafın dan fethedilmesi değil midir? Boğazları almakla Karadenıze ortak sız sahib olmağa muvaffak olmuştuk Dünyayı titreten satvetımizin istınadgâhını Osmanlı Imparatoriuğunun ortasıncia bır göl halini alan Karadenız ve bunur ağzı olan Boğazlar teşkil etnıişti. İmparatorluk gerilemeğe başladıktan sonra da en büyük gailesi Boğazlan müdafaa elmek ve Karadenize karadan ecnebi bir devletin sokulmasını menetmek için çalışmak olmuştur. Devletler arasındaki siyasî ve askerî hareketler cihanşümul bir mıkyasta ol madığı zamanlarda dünya politıkasının mihrakını çok defa Çanakkale ve İstanbul Boğazları teşkii etmişti. Fakat zamanımızda dünya politikası bütün cihanı kaplayan bir sahada cereyan elti ğinden bugün mihrakını Cebelüttarık boğazile Süveyş kanah teşkil ediyor. Maahaza kendi Boğazlarımızın da ehemmiyeti asla kaybolmuş değiidır. Türkler tarafından tahrib edilmiş, Karadenizde yabancı bir devletin en ufak alâkası bile kalmamıştır. Osmanlı Türkleri Boğazlara hâkim olduktan sonra Karadenizi o zaman garbın en faal devletleri ve unsurîan bulı nan Venediklilerle Cenevizleıe karşı SJ sıkı kapatmışlardır. Bunlardan sonra Akdenizde faaliyet gösteren Ingılizlerle Fransızlara karşı Osmanlılar, Karadeniz hakkında son derecede kıskanclık göstermişlerdir. On yedinci asırda Osmanlı İmpara torluğile Fransa, İngiltere ve Holanda arasında akdolunan bütün ticaret mdahcdelerinde bunların gemilerinin ancak İstanbula kadar gelip burada yüklerini Türk gemilerine aktarma etmeleri şartile aKradeniz sahillerile münasebet ve licarette bulunmalarına müsaade edilmişln. Yazan: M. F. T. bir muvaffakiyet teşkil etmiş, yeni hükümlerle Karadenizde kendısıne serbestıı harekâtını iade eylemiştir. Buna dayanarak Rusya, Balkanlardaki faaliyetini artırmıştır. 1875 te BosnaHersek isyanı çıkınca akabinde Sırbıstanla Karadağ, Türkiyeye karşı harb açmışlar, harblerde Türklerin galib geldığıni gören Çarhk, 1877 de harb ilân etmiştir. Harbm başlangıcında Rus orduları İstanbulun kapılarına ikinci defa dayanmışlardır. çıkarmak olmuştur. İtalyanlar beş torpidobotla bır taarruz daha yapmışlardır. Nümayişten ibaret olan bu hareketler karşısında Çanakkale Boğazındaki mo dern istihkâmların kıymeti dünyanın dikkatini celbetmiftir. Harbi Umumîde boğazlar Ayastafanos müsalâhası ve Berlin kongresi ingiltere, Çanakkale Boğazından içeriye sevkettiği donanmasile İstanbulu müdafaa ederek Osmanlı devletine yardımda bulunmuştur. Ayastafanos muahedesile Rusya; artık Türkiyenin akıbetini tayin ettiğini zannetmiş, İngiltere, Kıbrısı kendisine terkeden ve mukabilinde Tür kiyenin Asyadaki yerleri için teminat veren bir muahedeyi Babıali ile imzalamıştır. Ayni zamanda da Rusyayı, Boğaz lardaki vaziyeti değiştirmemeğe icbar etmiştir. Boğazların arka kapısı 1694 te Çanakkale Boğazı önünde, Venedikliler, Türk donanması karşısında gayet ağır bozgunluğa uğradiklarından beri Boğazlar Umumî Harbe kadar ciddî bir tehdide ve tehlikeye maruz kaicnamıstır. Lâkin karadan ve şimalden Karade niz kapısını asırlardanberi buyük feda kârlık ve kan pahasına müdafaa ecıen Kırım Türk devletınin Osmanlılarla sı yasî alâkası Çarhk Rusyası tarafından Osmanlı devletinin gayet zayıf bir za manında zorla kesilmiş, iki devletin be raberce çalışmalarına imkân kaîmayınca Boğazların arka kapısı yüz eili sene daimî tehdid ve tehlikeye maruz bulunmuştur. Yapılan müzakereler sonunda Rus mallarınm ancak Türk gemılerile Karadenize nakledilmesine müsaade edılmi^, bu müsaadeye rağmen Osmanlı devleL; Karadenizin bekâretini muhafaza içia herşeyi gozüne aldırıp Büyük Petro'nun Azakta açtığı pencereyi buradaki kaleyi Çanakkaleden boğaza mecbur olmuştur. Bu suretle, Rusya, Karadenizde harb ve ticaret getnileri gezdirmek imkânım temin etmişse de Boğazlar gene Rus harb gemilerinin geçmesine kapaîı kaî mıştır. bir bakış... Pek eski devirlerde Boğazların rolü Eski tarihî büyük inkılâb v« değişik liklerde boğazların ehemmiyeti, denizlerı bağlamasından ve bahrî yollara geçid oîmasmdan ziyade, karalar ve kıt'aları birbirine yakınlaştırmasındaydı. Meseld Cebelüttank boğazı, Arabistandan başlıyarak Mısır üzerinden Şimaiî Afrika ya yayılan islâm medeniyetinin ve müslüman ordularının Avrupaya geçmesine vasıta olmuştur. Milâddan 480 sene evvel Iran bü yük hükümdarı Keyhüsrev, Çanakkale Boğazının bir tarafından öteki tarafına gemılerden bır köprü yapmış, ordusunu Avrupaya geçirdikten sonra Yunanistana adar götürtnüştü. İskenderikebir dahi, • '36 sene sonra adeta ıntıkam alırcasına Iranı istilâ eden ordusunu cenubî Rus •"adan geçirmemiş, gene Çanakkale Bo^îzının karaları birbirine yakınlaştırnuş o'masından istifade etmiştir. Osmanlılar, ilk defa Çanakkale Bo ğazmı geçip Geliboluda yerleşerek Av rupaya ayak atmışlar, sonradan durmı yarak Vıyananın kapılarına kadar da yanmışlardır. Bin elli sene yaşıyan Bi zans Imparatorluğu, mevcudıyetıni Bo ğazlara ve Karadenizdeki rakibsiz hakimiyetine medyundur. Boğazların asıl ehemmiyetini takdir eden Fatih İkinci Mehmed olmuştur. Çanakkalede ilk istihkâmlan kuran, ls tanbulun fethinden evvel Karadeniz Boğazına hâkim olmak üzere Rumeli ve Anadolu hisarlarını yaptıran odur. Bizanshlar, son devirlerde Venediküler ve Cenevizlerle rekabeti bırakmışîar dır. Türklerin Boğazlara yerleşmesim çuk tehlikeli gören ve Karadeniz ticaretindan mahrum kalacaklarını kestiren bu denizciler dahi son dakikada İstanbul müda faasına beyhude yard^mda bulunmuşlardır. Çanakkale Boğazı stirdad ederek kapatmağa muvaffak olmuştur. Fakat 1739 da Osmanlı devleti harbde uğradığı bozgunluk üzerıne Belgradda akdolunan musalâhaname ıle Azak kalesini Ruslara ıade etmiş, Kara denizde Rus gemilerinin seyrüsefer etnıeerine gene müsaade vermennştir. Rus Çarlığının savletile dahilî inhilâl ve zâf yüzünden mütemadiyen gerilemekte oîan imparatorluk, kendi kuvvetile Karadcnize aid malum düsturunu müdafaa ımkârı,nı bulamamıştır. Tam bu sırada devletler arasındaki rekabet, Osmanhların yardımına yetiş miş, İngiltere, Fransa ve Avusturya, kendi siyasî tnenfaatleri icabı, Karadeniz sularına Çarhk Rusyasının hâkim olmas.r.a muhalefet hususunda birçok defalar Türkiyenin yardımcısı olmu>iardır. Ba suretle de imparatorluk, harb sahasuida uğradığı hezimetten diplomasi saha'.üda muzaffer olarak çıkmıştır. Ancak bu büyük devletlerin gayet meşgul bulundukları bir sırada, ya ni 1 770 senesinde Çarhk Rusyası Ka radenize aid davasını Baltık deni zi donanmasile kazanmak için bura dan Akdenize sevkettığ; donanmasile Çanakkale Boğazı civarında Türk donan masını mağlub ederek vaziyete hâkim ol muş, neticede Küçükkaynarca muahedesile, imparatorluk, Boğazlardan R J S ticaret gemilerinin geçmesine ve Karadeuiz havalisinde ve Tunada Rus tebaasmın icrayi ticaret etmelerine müsaade etmeğe Karadeniz Türk gö'lü 1 İstanbulun fethinden 23 sene soma Trabzon Rum İmparatorluğu da Türkler tarafından zaptedildikten ve Balkan yarımadasmın bahusus şark kısmmın tethi tamam olduktan sonra, Karadeniz, Boğazlan sımsıkı elinde bulunan büyük Türk âleminin ortasında bir göl olmuş tur. Çünkü, Karadenizin şimali, zaten Kirım Türk devleti elindeydi. İkı Türk drvleti Karadenizin muhafazası için işbırliği vapmışlardı. Osmanlı devleti Karaden'zi Venedıklilerle Cenevizlilerin ticaretine değilse de nüfuzuna karşı kapatmış, Venedik ve Ceneviz gemilerinin Karadeaıze çıkmalannı yasak etmişti. Bunların ge tirdikleri ticarî eşya, îstanbulda Tüık gemilerine nakledilerek Karadeniz lımanlarına sevkolunuyordu. Kınm Türk devletınin sahıllerındekı hâkim noktaları elinde bulunduran Ce nevizlilerin Kefede ve yarımadanm ch ğer mevkilerindeki müstahkem kaleleıi Fransız donanmasının sevkini ciddî olarak derpiş etmiş, harbin önünü Prens Metternick almıştır. Bu suretle de Rusya, Hünkâriskelesi muahedesinin bahşettiği imtiyazı ve bütün Türkiye üzerindeki Rus himayesini elinden kaçırmıştır. Hünkâriskeiesi muahedesi Türkiyenin Harben Çanakkaleyi geçen Boğazlar hakkındaki kendibaşına yaptığı 1878 yazında toplanan Berlin kongreyegâne ahidnamedir. Bundan sonra Bo si, Rusyayı askerî zaferlerjnin semeresini Ingiliz donanması ğazların ve Karadenizin vaziyeti beynel toplamaktan mahrum bırakmıştır. Ayas Napolyon'un Mısıra yaptığı sefer kar milel muahedelerle tayin olunmuştur. tafanos muahedesile imparatorluğun Balşısında, imparatorluk, müşteıek tehlike kanlarda kaybettiği yerlerden bir haylisi Lor&ira Boğazlar mukavelesi dolayısile Rusya ile birleşmeğe mecbur Berlin kongresile iade edilmiş, bilhassa olmuştur. 1 799 senesi başında akdolunan 1841 de Londrada akdolunan Boğaz Boğazlardaki eski vaziyet değişmemiştir. sekiz sene müddetli bır muıhcde ıle im lar mukavelesi, bu meselenin yalnız Türk Boğazlardan harb gemilerinin geçmesini paratorluk, Karadenizdeki Rus harb ge lerle Rusların alâkadar oldukları bir iş meneden ve harb zamanında bunları açmilerinin Boğazlardan geçmelerme müsa olmayıp beynelmilel mahiyeti haiz oldu makta Türkiyeyi serbest bırakan Paris ade etmiştir. Fakat Fransız tehlikesi zail ğu esasını kurmuş, bu suretle Boğazfar ve Pontüs muahedelerinin ahkâmı teyid olunca, Osmanlılar, Rus harb gemilerinîn meselesi yeni bir safhaya girmiştir. dilmiştir. Boğazlardan geçmeleıine müsaade etrr.eBuna göre, Rusya, Hünkâriskelesile Berlin kongresinde İngiltere ile Rusmislerdir. Bu yüzden iki devıet arasmda temin ettiği Boğazlardan serbestçe harb yanın noktai nazarları çarpışmıştır. İngilharb patlamıstır. gemisi geçirmek hakkını ve Türkiye ışle tere, Boğazların kapalı olması taahhüdüO tarihte Rusyanın müttefiki İngiılere, rindeki tefevvukunu kaybetmiştır. nün Osmanlı padişahına münhasır olmaOsmanlıları sıkıştırmak ve Rusyaya karRusya, bu kaydı ilk fırsatta bozmak ü sında ve padişahın kararlarına, mevcud şı harbe devamdan vazgeçirmek üzere bir zere kabul etmiş, bu fırsat, 1853 te zuhur uhuda uygun olması şartile, riayet edil donanma sevketmiş, İngiliz donanmasi eylemiştir. Şarktaki hıristiyanların hima mesinde ısrar etmiş, Rusya ise Boğazla 1807 şubatında Çanakkale Boğazın; zcryesi davasile Rus orduları Türkiyeye tâKARADfNıZ layıp geçmiş ve İstanbul önünde bırkaç bi Eflak ve Buğdanı çiğnemiş, harb başgün demirlemiştir. lamış, garb devletleri Türkiyeyi himaye İngiliz amiralinin bu muvaffakiyeu ne ve müdafaa için ittifak etmişlerdir' Bir askerî ne de siyasî büyük netjceler ver İngiliz Fransız donanması derhal Ça memiştir. Donanmanın maLemesıni genakkale Boğazını geçerek İstanbulda her tiren gemilerin Boğazdan geçememesı ve ihtimale karşı hazır bulundurulmuştur. kendine gelen Osmanlı müdafaa kuvvetlerinin yeni faalıyetı, İngiliz kabinosmin Paris sulh muahedesi eski siyaseti hilâfına ginştiği volda devam Bir ay sonra Sinobda Türk donanmaetmekte azim gösterememesi Boğazlara sının Rus donanması tarafından imha ediltarihin kaydettiğı yegâne cebrı duhulün mesi üzerine müttefik devletlerin donanİngilizlere bir fayda getirmemesine sebeb maları Türkiye sahillerini ve İstanbulu lmuştur. muhafaza için Karadenize çıkmışlar, İngiltere, bir daha Türkiyenin Rusya 1854 martının sonunda da garb devletleri ile yakmlaşmamasını, bilâkis Türkiyenin Rusyaya karşı harb ılân etmişlerdir. Bu Boğazlara mutlak surette hâkim oln.ası harbe nihayet vermek üzere Pariste 1856 İstanbul Boğazı nı, Karadenizde dahi Rusyanın zayıf bu da akdolunan muahede daha ziyade Bonn kapalı oîmasını bir Avrupa prensipi lunmasını siyasetine esas tutmuştur. U ğazlara aid ahkâmile rol oynamıştır. saymakta ayak diremıştir. mumî Harbde, İngıltere, Ru^ya ıle rrr.ltBoğazların ehemmiyeti, Karadenizle Prens Bisaıark, bu ihtılâfı Boğazların tefik oluncıya kadar bu siyabelinden aysıkı alâkasından neşet ettiğinden bu muanahtarının Türkiyeden alınıp Boğazların rılmamıştır. ahede ile Karadeniz bitaraf bir hale koTürkiye ile İngiltere arasında 1SU9 nulmuş, bütün milletlerin ticaretine açık açılıp kapanmasını Rusyanın keyfine bıda akdolunan musalâhanamede, İngıi olmakla beraber her türlü harb gemileri rakmak olacağı yolunda izah etmiştir. tere, Boğazlardan ecnebi harb gem.'eri nin bu denizin sularında gezmesi mene Nihayet, kongre, anahtarı Türkiyenin elinde bırakmıştır. Berlin kongresinden Unin geçmemesine aid eski Osmanlı an'a dilmiştir. mumî Harbe kadar Boğazların vaziye ne ve düsturunu esas kabul etmış, B o 1841 Londra mukavelesinin ahkâmı tınde ehemmiyetli bir değişiklik olmamışğazların açılıp açılmaması saıâhıyeti ilk bu muahedeye dercolunmuştur. Bu suretle tır. Maahaza harb gemilerinin Boğazlardefa ahden tanınmıştır. Rusya Karadenizde harb gemisi ve do dan geçmesi hakkının tefsıri üzerinde bir1828 de Yunan isyanının sebeb ol nanma bulundurmak hakkından mahrum çok diplomatik mücadeleler de yapılmışduğu muharebeye nihayet veren Edırr.e edilmiştir. Boğazların sulh zamanında tır. muahedesinde, Osmanlı împaratorluğu, her türlü harb gemilerine kapalı olması İngiltere, Türkiyenin bu müsaadesinı Karadenizde Rus gemilerinin seyrüsefe esası teyıd edılmış, harb zamanında BoBoğazlardaki tahkimatın Rusyanın hü rini hiçbır suretle tahdid etmemeğı \e ğazların kapanıp kapanmaması Babıali cum ve tazyikına mukavemet edemıyecek Boğazlardan ticaret gemilerinin serbectçe nin reyine bırakılmıştır. bir halde olduğuna hamlederek 1891 segeçmesini kabul etmiştir. Fakat ayni lıak Fakat Rusya, ilk fırsatta bu muahedediğer devletlere de verilmiş, Karadeniz nın Karadenize aid kayıdlarını tanıma nesinden itibaren Boğazların mükemmel Türk denizi halinden çıkarak beynelıni mış, 1870 senesinde Fransanın mağlub surette tahkimi için Babıaliyi mütemadiyen zorlamış, tarihin garib bir cilvesi olalel bir deniz olmuştur. ve İngilterenin meşgul olduğu bir zamanAncak 1833 te Mısırdakı isyanın bii da, Parıs muahedesinin Karadenizde rak İngiltere kendi gayretile meydana geyümesi ve Mısır ordusunun Kütahya>a Rusyayı harb gemisi bulundurmaktan tirilen bu modern istihkâmlara karşı 1915 kadar ilerlemesi üzerine, imparatorluk, meneden hükümlerini tanımadığını birer te gene kendisi denizden ve karadan harHünkâriskelesi muahedesini akdederek nota ile alâkadar devletlere bildirmiştir. bederek pek çok kan dökmeğe mecbur olmuştur. Rusya ile birleşmiş, Boğazlardan Rus Pontüs mukavelesi Çanakkale istıhkâmları ilk ateş imtıhaharb gemilerinin geçmesine müsaade et1871 de Londrada toplanan konfe nını 1912 senesinde geçirmiştir. İki Italmiştir. Bu muahede ile Türkiye, Rusyanın düşmanlarına karşı Boğazlan seddet ransta imzalanan Pontüs mukavelesile yan filosu, 1912 nisanının on sekizınde meği taahhüd ettiğinden bu defa da, Ka İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının harb Çanakkale Boğazı önünde görünmüş ve gemilerine kapalı olması esası teyid edil haricî istihkâmlan bombardıman etmiş radeniz, bir Rus gölü halini almıştır. Bu hale İngiltere ile Fransa tahaıiî mekle beraber Karadenizde Rusyayı harb tir. Bunun üzerine, Türkiye, Çanakkale mül edememiştir. İngiliz Başvekili Tür gemisi bulundurmak hakkından meneden Boğazını bütün seyrisefaine kapamış, bir kiyeyi Hünkâriskelesi muah«desini boz Paris muahedesi ahkâmı değiştirilmiştiı. çok şikâyetler de başlamıştır. İtalyanın Pontüs mukavelesi, Rusya için büyük asıl maksadı, Türkiyeye siyasî müşkülât mağa icbar için İstanbula bır İngiliz Harbi Umumide, İngiliz ve Fransız harb gemilerinin yaptıkları büyük hücumlar da, gene tahkimatın değerini ispat et miştir. On sekizinci asrın ortalarından Yir minci asrın başına kadar Boğazlar, İngiliz ve Rus politikacılarını daima derin derin düşündürmüş, fakat hiçbir zaman, esaslı bir harb sahası olmamıştır. Umumî Harbin başlaması üzerine Boğazlar, gerek hasımlar gerek dostlar içm harbin en büyük hareket ve faaliyet saha ' sı olmuş, cihan, Türk silâh ve müdafaasınm en parlak zaferlerinden birini gör müştür. Türkiye Umumî Harbe başlarken birkaç aylık müddetten istifade ederek Boğazarın tahkimatını bir kat daha takviye etmiş, Yavuzla Midillinın iltihakı üzerine donanması da kuvvet bulmuştur. Bu iki gemi Karadenize Hâkim ve Rus donanması da nısbeten zayıf olduğundan İstanbul Boğazı ciddî tehdid ve tazyika maruz kalmamış, bununla beraber, memleketin bütün müdafaa kudret ve kuvveti, Çanakkaleye temerküz ettirilmiştir. Türkiye, harbe girdıkten sonra, İngiltere Boğazlara hücuma karar veremediğinden baskın için müsaid şeraiti kaç.r mış, eski Bahriye Nazırı Çörçil, bu fıısatm kaçırılmasına rağmen büyük mıkyasta hücumun yapılmasına herkesten ziyade >H , önayak olmuştur. 1915 kânunusanisinde hücuma karar verıldıği halde, bunun ne şekılde yapılacağı birdenbire kestirılememiştir. Nihayet yalnız denizden hücum yapılması kararlaştırılmıştır. 18 martta yapılan büyük hücumun Türk istihkâm ve topları karşısında nekadar azim zayiatla neticelendiği malumdur. Hücuma geçen on sekiz büyük harb gemisinden altısı harb harici kalmıştır. Gelibolu zaferleri Gelibolu müdafaası, Türkiyenin mu kadderatı üzerinde büyük faydalar getirmiştir. İstanbulla Boğazları Çarhk Rusyasına vadeden ve 1915 senesi 20 mar tında İngiltere, Fransa ve Rusya aras'nda akdolunan gizli muahede hükümsüz kalmıştır. 1915 gizli muahedesi Mondros mütarekesinden sonra, İtilâf devletlerinin Türkiye ve bahusus Boğazlar üzerinde neler düşündükleri Sevr muahedesile meydana çıkmıştır. Türkiyeye Boğazlar üzerinde hiçbir hak ve salâhi yet bırakılmamış, İstiklâl Harbimizin parlak neticeleri bütün plânları suya düşürmüştür. Lozan muahedesine merbut Boğazlar mukavelesi, Boğazların Türkiyenin mülkü olduğunu tanımış, yalnız iki tarafını askerlikten tecrid etmiş, Boğazlardan ecnebi harb gemileri geçmesi için geniş müsaade vermiştir. Son vaziyet ve netice 1936 da akdolunan Montrö muahedesile Boğazlar üzerindeki askerî hüküm ranlık hakkını aldık, ecnebi kontrolunu ilga ederek Boğazların tekrar hakikî sahibi olduk. Montröde Boğazlardan geçecek ecnebi harb gemilerinin hacim ve miktarları azamî derecede tahdid edilmiştir. Türkiye, harb zamanında yahud harbe girdiği vakit, Boğazlan açmakta ve ka patmakta tam serbesti sahibi olmuştur. Boğazlar artık tamamile bizimdir. Bu tasarruf ve hakimiyettir ki, bugün dünya polıtıkasında Türkiyeye fevkalâde büyük kıymet ve ehemmıyet vermektedır. Osmanlı İmparatorluğunun malum zâf ve aczınden dolayı memleket ıçın bır gaile olan Boğazlar, gene Cumhuriyet Türkiyesinin sulh politikasında kuvvetli bir amil ve alet teşkil etmiştir. Binaenaleyh dünya politikasının mukadderatında da İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının büyük bir hissesi olacaktır. M. F. T.

Bu sayıdan diğer sayfalar: