13 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

13 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Haziran 1939 CTJMHURÎYET Yeni baremler Meclis, tadilât lâyihasının müzakeresine dün başladı {Baştarafı 1 inci sahifede] ve ücretleri ve hizmete giriş ve terfi usulleri hakkındaki kanun lâyihası ve gene subay ve askerî memurlarm barem cetveli hakkındaki lâyiha, ruznamenin müteakıb maddelerinde idi. Müzakere sırası devlct memurlan ba remine gelince, bütçe encümeni reis vekili Kayseri meb'usu ve eski Maliye müsteşarı Faik Baysal, encümen namına söz alarak lâyihadaki esasları uzunuzadıya izah etti. Faik Baysal, Maliye Vekâletinde varidat umum müdürü bulunduğu sırada ilk baremin ihzannda çalışanlardandı. Faik Baysal, mufassal beyanatmı bitirince Meclis içtimalarında ender görülen bir sual yağmuruna tutulduğundan kürsüden uzun müddet ayrılamadı. Birinci suali Refik İnce, ikincisini Müstakil grup reis vekili Ali Rana Tar han sordular. Suallerin birbirini takibi sırasında Maliye Vekili Fuad Ağralınm bir tezkere yazarak kürsüde bulunan Faik Baysala gönderdiği de görüldü. Lâyihanın heyeti umumiyesi üzerinde müzakere açılınca ikinci söz gene Müslakil grup tarafmdan soylendi. Fuad Sir men, kürsüye çıkar çıkmaz mütalealannın başmda Müstakil grupun kanaatlerini söylediğini tebarüz ettirdi. Müzakereler sırasında, bazı eksikleri olduğundan hemen bütün hatiblerin ittifak ettiği bu lâyihanın bir defa daha gözden geçirilmek üzere encümene iadesi de ileri sürüldü ise de bütçe encümeni buna taraftar olmadı. Vakit geciktiğinden maddelerin müzakeresi çarşambaya bırakıldı. Başvekille Vekiller müzakereler sıra smda salonda bulunuyorlardı. Dinleyici localarmda ise memurlardan müteşekkil kesif bir kalabalık bulunmakta idi. hangisi muta olacaktır? Barem, memur kütlesini o kadar harekete getirmiştir ki, hepimizin cebinde belki 200 mektub vardır. Bir çanta dolusu mektub aldım. Memurlar birçok sualler soruyorlar, meselâ bazı devlet dairelerinde bilhassa müesseselerinde başgösterecek bazı zamlar yapıldı. Bu kanunla zamları nazarı itibara alacak mıyız, yoksa muteber olmıyacaklar mıdır, zira muvakkat madde bu hususta bazı haklar tanımaktadır. Sonra bazı memurların, iki üç yerden maaş aldıkları vakidir. Bunlar devam edecek midir? Bütçe encümeni bu baremi hazırlar ken acaba hükumet de hemfikir miydi? Zira lâyihada encümence geniş tadilât yapılmıştır. Vekillerimizin herbiri Bütçe encümeninde noktai nazarlannı serdet mişler midir? Bu noktai nazarlar üzerinde mutabakat hasıî olmuş mudur? Maarife aid bir mesele için sayın arkadaşım Hasan Ali Yücele sormak isterim. Bir sene muallimlik edenle beş sene eden arasında hiçbir fark gözetilmediği söyleniyor. Hakikî vaziyet filen bb'yle midir?» Ziya Gevherden sonra, Müstakil Grup azasından Fuad Sirmen söz aldı ve Müstakil Grupun lâyihayı esas itibarile metnnuniyetle karşıladığını sözlerinin başmda kaydettikten sonra dedi ki: « Yalnız kanunun ihtiva ettiği esaslardan bazılannı doğru görmemekte olduğumuz gibi mühim noksanlarını da müşahede ediyoruz. Başlıca noksanlardan biri, devlet memurlan arasında ücretli ve cnaaşlı mevcud ikiliği ortadan kaldırmağa matuf olan lâyihanın gene daimî hizmet mukabili ücretli vazifeleri ipka etmiş olduğunu görüyoruz. Biz, öyle ızannediyoruz ki, ücretli işlere gerçi ihtiyac vardır. Fakat bu işler muvakkat hizmetlere ve bekçilik, şoförlük gibi müteferrik işlere tahsis cdilmelidir, yoksa devletin esaslı vazifelerine verilmesi doğru değildir. Devlet hizmetinde ücretli olarak çalışanların atilerinden emin olması da lâ • zımdır. Bu memurların atileri hakkında hiçbir teminata malik olmamalan, meselâ tekaüdiyelerinin tanınmamış olması, kendilerine tevdi olunari devlet hiimetlerinin iyi görülmemesinde müessir olacağı kanaatindeyim. İkinci eaash noksanlardan biri de, devlet hizmetinde fevkalâde liyakat ve ka biliyet gösterenlerin teşvik ve teşci edici hükümlerin bulunmamasıdır. Üçüncü kusur devletin muhtelif juabatma girmenin ve terfi hakkmın tek bir kaideye rapte dilmesidir ki bizce bu usul, işlerin iyi yürümesine engel olur. Devletin iştigal sahasma giren hizmetler muhtelif mahiyetler arzeder, bu sebeble gireceklerde aranan evsafm da muhtelif mahiyette olması tabiidir. Sonra, devlete intisab sırasında haricde bazı mesleklerde uzun müddet çahş,mış. olmak bir kıymet ifade etmelidir. Meselâ hususî mekteblerde uzun yıllar çalışmış kıymetli bir muallimin resmî maarif hizmetine girince evvelki hizmetinin nazarı dikkate alınması icab eder. Bu hususta lâyihada nazarı dikkate almmamıştır. Kadroda çalışan evli ve çocuklu memurların teıfihleri için de hiçbir hüküm yoktur.» (bravo sesleri) Esas hakkındaki mütalealarım bu suretle hulâsa eden Fuad Sirmen sözlerini şöyle bitirdi: Türk Rumen görüşmeleri Dahiliye Vekilinin imar plânı üzerindeki tetkikatı Faik Oztrak: «Istimlâk kanununun tadilile hiçbir kimsenin malına ve tasarruf hakkına zarar gelecek değildir» diyor [Baştarafı 1 inci sahifede] « Beledıyenin imar plânını tasdik ettik.Şimdi bu plânın tatbikı ve İstanbulun güzelleştirilmesi işini tetkik ediyoruz. Hükumet bunun için lâzım geleni yapacaktır. Istimlâk kanununu tetkik ediyoruz. Tetkikatımız bitmediği için kanunu hü kumete vermedik. Istimlâk kanununun tadilinin imar işlerini kolaylaştıracağmda şüphe yoktur. Belediyenin teklifini aynen çıkarmasak dahi herhalde tatbik edecek bir şekil bulmağa çalışacağız. Yalnız şunu tebarüz ettirmek lâzımdır ki, ıstimlâk kanununun tadilile hiçbir kimsenin malına ve tasarruf hakkına tecavüz edılecek değildir.» Dahiliye Vekili, yeni varidat kaynakları hakkında da şunları söylemiştir: « Ben Büyük Millet Meclisinde irad ettığim nutukta belediyeler varidatını artırmak istediğimi söylemiştim. Bu, yalnız Istanbul Vilâyetine münhasır değildir. Düşündüğümüz nokta, bütün Be'ediyelerimizin varidatını artırmak sure tile şehirlerimizin güzelliğini temindir.» Millî Şefimiz îsmet Inönü, Istanbuîun iman işlerile yakından alâkadar olmaktadır. Dahiliye Vekilimiz, bu husustaki tetkiklerini Ankarada tamamlıyarak Millî Şefe arzedecektir. ye Fen müdürlüğü odasına girmiş, İstanbulun müstakbel imar plânı hakkında şehircilik mütehassısı Prost'un verdiği izahatı dinlemiştir. îmar bürosu şefi Hüsnü, köprünün Eminönü cihetinden Unkapanı köprüsüne doğru biri sahilden, diğeri dahilden git mekte olan iki büyük yol ile Süleymaniye istikametinde uzanmakta olan ana cadde ve Eminönünden Bağdad kasrma.J doğru uzanan büyük caddeleri, sahil den Yenikapıya doğru giden sahil turistik yolu, Yenikapıdan itibaren Unkapanına doğru gidecek büyük bulvarlı caddeyi ve Yenıbahçe çayırında yapıîacak büyük stadyom sahasını gostermiştir. Prost, Yenibahçede yalnız stadyom yapılmıyacağını, oranm İstanbulun bü yük bir kültür parkı olacağını, Sultanahmed meydanında bir hükumet mahallesi kurulacağını, büyük bir abide yaptırılacağını, Sirkecide gümrük bınalannırt kaldırılacağını, biraz ilerideki adada kısmen sınaî mahiyette, kısmen de ikamele salih binalar vücude getirileceğini söylemiştir. Müzakerenin rum: taftilâtı Misafir Nazır, Başvekil ve at koşularını [Baştarafı 1 inci sahifede] miştir. Rumen gazetecileri, aynca, Usta okulunu da gezmişlerdir. Başvekil Doktor Refik Saydam, Anadolu kulübünde Rumanya Hariciye Nazırı ve Madam Gafenko şereflerine bir öğle ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette, Hariciye Vekili Saracoğlu ve eşi, Adliye Vekili Fethi Okyar. Muhaberat ve Münakalât Vekili Ali Çetinkaya, İktısad Vekili Hüsnü Çakır, Sıhhat ve îçtimaî Muavenet Vekili Doktor Hulusi Alataş, Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz, Ticaret Vekili Cezmi Erçin ve refikası, Devlet Şurası reisi İsmail Hakkı ve refikası, Meclis Reis vekillerinden Hasan Saka, Hariciye encümeni mazbata muharriri Muzaffer, Rumanyanm Ankara Büyük Elçisi Stoyka ve Madam Stoyka, Roma ve Bükreş Büyük Elçilerimiz Hüseyin Ragıb Baydur ve Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hariciye Vekâleti Umumî kâtib muavini Nebil Batı, Hariciye Vekâleti müsteşan Agâh Aksel, Protokol dairesi reisi Fuad ıCeçeci, Ankara mevki kumandanı General Kemal Gökçe, Muhafız Alayı kumandanı İsmail Hakkı Tekçe ve refikası, Hariciye hususî kalem direktörü AbduHah Zeki hazır bulunmuşlardır. Hariciye ekilimizle birlikte takib ediyor Ziyafeti parlak bir resmi kabul takib etmiştir. v Rumen gazetecileri şerefine ziyafet Ankara 12 (a.a.) Türkiye Matbuat Birliği tarafmdan bugün Şehir lokantasında Rumen gazetecileri şerefine bir ziyafet verilmiştir. Bükreş gazetelerinin neşriyatı Bükreş 12 (a.a.) Bütün Rumanya matbuatı, Hariciye Nazırı Gafenko'nun Ankara ziyaretinin ehemmiyetine cütunlar tahsis etmektedir. Gazeteler, bu ziyaret hakkında uzun tafsilât vermekte ve pazar akşamı Ankarada verilen ziyafette Saracoğlu ile Gafenko arasında teati edilen nutku, tam metin olarak neşretmektedir. Gerek İstanbulda, gerek Ankarada, Gafenko'ya yapılan heyecanlı kabulün bozulmaz Türk Rumen dostluğunun yeni bir delilini teşkil eylediğini yazan gazeteler, hususî muhabirlerinin verdikleri haberlerde, Türkiyenin hükumet merkezinde cereyan eden müzakerelerin ehemmiyetini tebarüz ettiriyorlar. Plânda esaslar Bundan sonra Dahiliye Vekili Faik Öztrak Prost'a hazırladığı plânda neyi esas tuttuğunu sormuş, şehircılik müte hassısı esas olarak iki noktayı aldığım, bunun birinin Taksim, diğerinin de Eminönü olduğunu, plânını bu iki noktaya esas tuttuğunu söylemiştir. Prost, taksimi esas tutarken, sirkülâsyon ve ekonomik ihtiyacları düşündüğünü, şehrin en kalabalık yerlerinin bu mıntaka olduğunu ilâve etmiştir. Faik Öztrak, Prost'a estetik noktadan ne düşündüğünü sormuş, Prost şu cevabf vermiştir: « Şehrin en mürtefi mahallerine çok güzel bir şekilde serpilmiş olan abidelerî gözönünde tuttum. Camilerin bulundukları yerlere tesadüf eden binaların irtifaları alçak olacaktır. Yolların ve binalarıo tevziatını o suretle yaptım ki, esas meydanlardan şehrin en güzel yerlerini gör^ j mek kabil olacaktır. Meselâ Eminönünden baktığınız zaman bir yandan Süleymaniyeyi, diğer taraftan Bağdad kasnnı görmek mümkün olacaktır.» Mütehassıs, bundan sonra ufak bir ha • rita üzerinde ziya vaziyetleri etraf'.nda da izahat vermiş, Beyoğlu cihetine isabet eden büyük yollan, bilhassa Atatürfc köprüsünden Beyoğluna çıkacak yolu, kezalik Feriköyünde yapılacak viyadükii ve bunların mevkilerini anlatmıştır. Süt ve imar meaeleleri Dahiliye Vekili, dün öğleden sonra Fen heyetinin bulunduğu mülga Maarif Nezareti binasına gelmiş, süt fabrikası işi üzerinde tetkikat yapmakta olan komis yonla temas etmiş ve işler hakkında malumat almıştır. Heyet azası, hazırlanan rapor hakkın da izahattan sonra teşkilâtın anahatlannı, bugünkü vaziyeti, şehrimizde nekadar süt istihlâk edildiğini, yeni yapılacak teşkilât ve bu teşkilâtın kaça mal olacağı, tesis ve işletme masrafları, sütün yeni projeye gore ne gibi muamelelere tâbi olacağı etrafında malumat vermişlerdir. Şehirde biri İstanbul, diğeri Anadolu yakasmda olmak üzere iki santral vücude getirilecektir. Bu santrallarm müteaddıd roplanrra yerleri olacaictır. Sütler' buraâ'a kontrol edilecek, süzülecek, soğutulacak vasıtala'rla santrallara naklounacaK, or«da pastörize edildikten sonra halka da ğıtılmak üzere bayilere verilecektir. Bu tesisat anonim bir şirket halinde idare edilecektir. Bu şirkete Belediye, müstahsiller, satıcılar ve alâkadar bayiler de iştirak edebileceklerdır. İş, monopol mahiyetinde olmıyacak, Belediyenin tayin edeceği şeraiti haiz herhangi bir sermayedar müracaat ederse pastörize edilmek şartile süt satabilecektir. Izahatı dinliyen Dahiliye Vekilimiz, heyete bazı sualler sormuş, süt isine aid malumat esas itibarile tasvib edilmiştir. Mufassal rapor bugünlerde Valiye verilecektir. Gafenko, Atinada bekleniyor Bugünkü celsenin tafsilâtını bildiriyo Faik Baysalın uzun izahatından sonra Refik înce, ju suali sordu: Asker ve sivil dahil olmak üzere maaşat yekununun 96 milyon 680 küâur bin lira olduğu soylendi. Devletin bütçesinde maaş nısbetinin aramî ve asgari haddi ne olmalıdır? Başka menîleketler de bu nisbet ne şekildedir? Bizi lutfen tenvir eder misiniz? Faik Baysal: Hiçbir memlekette kaide halinde ji nisbet yoktur. Yalnız hiçbir devletin bütçesi halkm müsmir işlerine para ayır mıyacak şekilde maasjara kapablmış değildir. Ali Rana Tarhan «Müstakil grup reis vekili»: Encümenden bir sual, memurlar arasmda bu lâyiha ile yapılan tasarruf miktarı nedir? Lâyihanın tanzimine hâ kim olan sebeblerden biri maaş tahsisatınm tezayüdüne mâni olmaktı. Bu ifadelerden anlaşılıyor ki lâyihada bilâkis esas h bir zam vardır. Lâyiha tezayüde bundan sonra mı mâni olacaktı? Faik Baysal mevcud 42,755 memur dan bu lâyiha ile 161 tanesinin azalacağını, tatbikatı neticesinde zam yapılmasma mecburiyet hasıl olduğunu, encüme nin bunu redde imkân bulamadığını, meselâ hâkimler kanununda, smıflara ayrılmış olan hâkimlerden 55 lira derecesinde olanlardan bir kısmını (50) liraya indirmek, bir kısmını 60 liraya çıkarmak imkânını Adliye Vekilinin bulamadığını, ma arif teşkilâtında da ayni vaziyetin hâdis olduğunu söyledi. Rumen gazetecilerinîn tenezziihü Atina 12 (a.a.) Rumanya Hariciye Nazırı Gafenko perşembe günü Atinaya gelecek ve dört gün Yunan hükumetinin misafiri olarak kalacaktır. Ankara 12 (a.a.) Rumen gazeRomanya Hariciye Nazın Gafenko tecileri bugün öğleden sonra Çubuk bara ile birlikte memleketimize gelen Rumen jını gezmişlerdir. Matbuat Umum müdürü Dragu'nun iki Rumanya elçitinin ziyafeti gün evvel gazetemize verdisi beyanatmı Ankara 12 (a.a.) Rumanya Bü neşretmiştik. Dragu, bu sözlerini resmen yük Elçisi ve Madam Stoyka bu akşam beyanat olarak degil. hususî surette soyAnkara Palasta Rumanya Hariciye Na lediği tasrihe lüzum hisselmiştir. Rumanzırı ve Madam Gafenko şerefine büyük yalı meslekdaşımizm bu getirıyoruz. bir ziyafet vermişlerdir. lerin de üç senede terfie tâbi tutulmalannı rica ederim. Refik İnce (Manisa) : « Hututu umumiyesile, bir devietin idaresinde esaslı rol oynıyan memurların mukadderatım tayin eden bir kanun olması noktasında baremin geç kalmasmdan dolayı teessüre ben de iştirak ederim. Barem 929 senesinde hakikaten iyi fikirlerle çıkmış olmasına rağmen hergün hükumetten gelip tarafımızdan da kabuî edılmiş tefsirlerle feci bir vaziyet aldı, elimizdeki lâyiha bu kanunu perakende vaziyetten kurtarıyor. 19 derece 15 e indirilmiş, terfi müddetleri üç ve döıt sene üzerinden tespit olunmuş, terfi edemi yenlere bir defa için yerinde terfi hakki verilmi? ve iki, üç terfiin birden yapıiması haksızlığına nihayet verilmiştir. Esasları aşağı yukarı bu. Ben kendi hesabıma bu lâyihanın adından istihrac edilen manayı ve bunun vadettiği teminatı maalesef göremedim. Adı tevhid ve teadüldür. Fakat ne vahdet, ne de teadül vardır. Bizzat Bütçe encümeninin ikinci reisi aynen şöyle söyledi: «Devlet teşkilâtında teadül aramak gibi bir vazifeyi de üzerimize almış değiliz. Bizim yapmak istedi ğimiz şey derecelerin ve emsal mahzurlarınm husule getirdiği farkı görerek ve dairelerile görüşerek şu veya bu neticeieri istihsal etmektir.» gözden geçirmek ve kısa zamanda teklıfler yapmak üzere kanunu geri almasını istedi. Hikmet Bayur bu kanunda fevkalâde kabiliyet ve zekâya hiçbir pay ayrılmamış oldutunu da ilâve etti ve dedi ki: Kapitalist, liberal İngıltereyi ve yahud bolşevik Rusyayı ele alalım. Hepsinde zekâ ve fevkalâde kabiliyete bir pay ayrılmıştır, bu lâyihada esaslı bir eksık lıktir. Bu noksanlık devlet hizmetinde, fazla gayret göstermenin fuzuli olduğu kanaatini telkin edecek ve çalışma arzu zunu, işlerin verimini azaltacak mahiyettedir. Bizim gibi iktısad etmek mecburi yetinde olan bir memlekette, zekâ ve kabiliyet payını bilhassa nazarı dikkate al malıdır. Evli memurlardan bahsedildi. Bu çok esaslı bir meseledir. Fakat evlıliği değil, daha ziyade çocuk sayısını nazarı dikkate almalı, meselâ bckârların umum maaşından yüzde on, evlilerin yüzde beş kesilip bir çocuk sahibleri tam baremdeki maaşlarım iki çocuğu olanlar da, bu maaşlannın yüzde beş fazlasile almalıdırlar. Tabiî bu nisbetleri bir misal olarak söylüyorum. Hikmet Bayur da mütalealannı bitirdikten sonra bütçe encümeni ikinci reisi Faik Baysal temas edilen noktalara cevab verdi ve bir kısım mütaleaların, maddelerin müzakeresi sırasında nazarı dikkate alınması mümkün olduğunu söyledi. Bundan sonra doktor Hasan Vasıf (Giresun) un takriri okundu. Bu takrirde maaş alan devlet memurlarının her bir çocuğu için muayyen bir yaşa kadar terfih zammının lâyihada bir esas halinde kabulü temenni ediliyor, buna karşılık olmak üzere icab ederse alelumum bekâr lardan vergi alınması hususunun encümence tetkiki isteniyordu. Takrir okunduktan sonra maddelere geçilmesi takarrür etti. Vakit pek geciktitinden çarsamba günü müzakereye devam edilmek üzere celseye nihayet verildi. Dragu'nun bir tavzihi Bundan sonra Vekil, Belediye binasına gitmiş, orada bir müddet Vali ve Belediye Reisile görüştükten sonra Köprü< ye inerek Haydarpaşaya geçtikten sonra akşamki trenle Ankaraya hareket etmış Prott'un ızahatı tir. Dahilive Vekili. bundan sonra Beledi tmar programı [Baştarafı 1 inci sahifede] törü General Cemil Tanerin huzurile istişare heyeti tarafmdan tetkik edilmiştir. Bu toplantıda Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarla bazı sporculanmız da hazır bulunmuşlardır. Belediye İmar müdürü saha hakkm da izahat vermiş, Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar şehircilik mütehassısının stad mahallini 200300 metre yana çekmek istediğini, maamafih henüz tetkikatını ikmal etmediğini,, stad maketini vü cude getiren îtalyan mühendisi Viyoti Villi ile yapmakta olduğu tetkikatı yarın ikmal edeceğini söylemiştir. Cumhurreisimiz de evvelki gün Yalo vaya giden Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdardan Istanbul stadyomu hakkında izahat almışlardır. Son tetkiklere nazaran stadyomun inşası, ancak bir buçuk sene zarfmda ikmal edilebilecektir. İmtihan talimatnamesinde yeni değisiklik « Grupumuzun noktai nazan lâyihanın heyeti umumiyesini reddetmek değil memurlar arasında insicam ve ahenği temine bir mebde olması dolayısile maddelerin üzerinde işaret ettiğimiz noktalar General Kâzım Sevüktekin terfi müdnazan dikkate alınarak tadillerle kabudetleri hakkında bir sual sordu ve asker lüdür.» likte geçen müddetin sayılıp sayılmıyacaDoktor Hasan Vasıf (Giresun) memğını öğrenmek istedi. leketler için en mühim servetin çocuk saAdı teadül olan kanun, devlet bütçeDiğer hatibler de bazı sualler sordukyısının çokluğu olduğunu kaydederek ev sinin tanziminde amil ve daireler arasıntan sonra heyeti umumiye üzerinde müzakere açıldı. tlk söz alan Ziya Gevher li ve çocuk sahibi memurlara yardım için da ahenksizliği kaldıran yegâne terazi olbir takrir verdiğini anlattı. malıydı. înşallah maddeleri konuşurken Etili (Çanakkale) ezcümle dedi ki: Emin Sazak, (Eskişehir) de noktai bu ahenksizlikleri telâfiye muvaffak o Barem yalnız memurlan alâkalandıran bir kanun değildir, bu sebeble bu nazarını izah etti, Rasih Kaplan (An luruz. kanunun neticelerini bütçemizin ve mem talya) söz aldı, Hacer Diclc (KastamoBu sene bütçesi 261 milyon küsur lileketimizin istitaatını de düşünmek, içti nu) ezcümle dedi ki: radır. Maaşlara verilen miktar bütçenin maî hayattaki tesirini gözetmek mecburi« Yüksek tahsillilerin üç, orta tah yüzde kırkmı geçiyor. Komşu devletlerde yetindeyiz, memur için şefkatli davranır sillilerin dört senede terfi etmek esası ilk bu nispet yüzde 25 ten fazla değildir.» sak, millet yani mükellef için de o kadar nazarda haklı ve yerinde görünüyor. HalRefik înce, barem üzerinde yaptığı merhametli davranmak lâzımdır. Bu ka buki tatbikat sahasmda bazı mahzurlara tetkiklere istinaden memur başına düşen nun yüz küsur milyonluk bir tahsisatla tesadüf edildiğinden, buna dair bir mi vasatî maaşın 200 lira olduğunu, Türkialâkalıdır. sal vereceğim. İlkmekteb hocası, orta; ye için bu miktarın fazla olduğunu, bu Bu baremin adeta memurlar ve ailele lise muallimi ise yüksek tahsil görmüştür. yeni lâyiha ile statükonun muhafaza edilri üzerinde Halley kuyrukluyıldızı «ha ilkmekteb hocalarını mesleğe bağlamak diğini, yapılacak işin çok vadetmekten gelivor, ha geldi, ha çarpacak...» gibi ıs için onların da üç senede bir terfileri doğ ziyade «takatim bundan ibarettir» demek tırablar uyandırdıSını kaydeden Ziya ru olur. Maarif Vekilinin geçenlerde olduğunu, zira vadedilenleri tatbik edeilkmekteb mualümlerine mesleğe bağian memekten mütevellid vaziyetin devleti Gevher sözlerine devamla: Kanunun ismi tevhid ve teadi'^îr; malarını tavsiye eden bir tamimini gör memurlara karşı manen borclu vaziyetinc encümenin sayın mazbata muharriri, beni dük, uzağa gitmeğe lüzum yok, şurada götürdüğünü izah etmiştir. burada temin edebilir mi ki, bu barem, Dil, Tarih Fakültesinde ufacık bir tetHikmet Bayur (Manisa) lâyihanın devletin her dairesinde teadülü temin et kik yapıhrsa hemen bütün talebelerinin maddeleri müzakere edilirken bazı tadil miş veya maaşları tevhid etmiştir... Bu ilkmekteb hocaları olduğu görülür. İlk ler yapmak icab edeceğini, maddeler üzebaremde en yüksek maaş 600 liradır. Fa mekteb muallimi terfi için sekiz sene bek rinde müzakere sırasında yapılacak ta kat çıkardığımız bir teşkilât kanununda liyeceğine üç senede yüksek tahsil yapar. dillerin ahenei bozduğu tecrübelerle sabit müdüre meselâ 700 lira veriyoruz. Şimdi Bu sebeble on üç ye on dördüncü derece olduğunu ileri sürerek encümenin tekrar OyukluTraş Bıçağı ^> Bütün TRUFLEX sakalları yener IBaatarafı 1 inci sahlfede] Bir ders yılı içinde talebenin devamsızlığı, devam müddetinin üçte birinden fazla olursa o talebe sınıfta bırakılır. Ancak yatakta tedaviyi veya ameliyatı icab ettirmiş bulunan bir hastalıktan dolayî devam müddetini doldurmıyan talebe: A Hal ve hareket notu kırılmamış. olmak, B Ders yılı içinde aldığı notlarj kat'î olarak sınıf geçebileceği kanaatinf'j vermiş bulunmak, C Hastalığı, tasdikli doktor raporile tevsik edilmiş olmak, D Hastahğına ve bir yukarı smıfı takib edebileceğine okul dırektrlüğünce kanaat getirilmiş bulunmak şartile okul direktörlüğünün teklifi üzerine Maarif Vekilliğinin müsaadesile devam müddetinî Tatbik programı dolduran talebe gibi muamele görür. Şehircilik mütehassısı Prost tarafmdan Bütün meslekî tahsil müesseselerinde hazırlanmış olan îstanbul imar plâmnın de bu karar hükümlerine göre hareket oNafıa Vekâletince tasdik edildiğini yaz lunur. mıştık. Plân, hükumetçe tasdik edilmekle beraber bunun tatbikı için Belediyeden 3 Azabkapı . Tozkoparan yolu, bir program istenmişti. 4 Unkapanı Şehzadebaşı yolu, Program, Belediye îmar müdürlüğü 5 Koska Beyazıd yolu, tarafmdan hazırlanmış, dün öğleden evvel 6 Karaköy , Taksim ana caddesi, Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarm 7 Yolcu salonu Karaköy caddesi, başkanlığında esaslar üzerinde görüşül 8 Barbaroshayreddin caddesi. müştür. : Hazırlanan bu programı Belediye İmaı Program, on beş seneliktir. Her beş müdürü Hüsnü ve Harita müdürü GaKb senelik tatbikat için on beşer milyon lira bu akşam Ankaraya götürerek Nafıa Vesarfedilecektir. Beş senelik imar hareket kâletine arzedeceklerdir. Yollar için sarleri ayrıca senelere taksim edilecektir. fedilecek paranm en mühim kısmı istim» İlk beş sene zarfmda on beş milyon li lâke gitmektedir. ra sarfile açılacak yollar şualnrdır: Açılacak yolların tarafeyninde yirmişe* 1 Eminönü » Unkapanı yolu, metrelik saha Belediyeye kalacak, bura 2 Karaköy e Azabkapı yolu» ^ lannı Belediye satacaktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: