22 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

22 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Haaîran 1939 CUMHURÎYET San'at ve hayat Afiş sanatına dair Yazan: NURULLAH BERK Geçen gün şehrin sokaklannda yaptıgım uzun bir cevelânda, gözlerim, duvarIarda afiş, güzel afiş aradı. Merakım, afişlerin mevzuuna değil, fakat resmine, rengine, terkibine, bir kelime ile «san at» ına gidiyordu. Neticesiz araştırmalarım bende iki sual uyandırdı. 1 Bizde afiş ressamı var mı? 2 Afişin modern hayattaki, endüstri ve ticaretteki rolünü idrak ediyor muyuz? Bunlara cevab vermeden, umumiyetls hiç ehemmiyet vermediğimiz fakat başhbaşına bir estetiği olan afişin ne olduğunu araştıralıcn. Afiş, prensip itibarile, ticarî bir metadır. Maksadı, muayyen bir mevzuu mümkün olduğu kadar fazla insanın dikkat nazarı önüne sererek revacını veya tanınmasını temin etmektir. Fakat bir diş macununun, bir tuvalet suyunun, yahud bir konservenin veya bir şarab markası nm sürümüne çalışıyor diye afişi, ihmal edilecek bir san'at şekli telâkki etmek hiç de doğru olamaz. Duvarlann ve tahtaperdelerin üzerinde, güneşin soldunıcu, yağmurun yıpratıcı tesirleri altında ancak birkaç günlük ömür süren afişler, şehirlerin süslerinden biridir. Afiş, tam bir tesir yapabilmek için, yalnız göze hitab etmekle kalmayıp, dimağımıza ve hislerimize de nüfuz edebilmelidir. Afişi bir «şema», bir «sentez», muhtasar bir tablo, tabir caizse bir «ideogram» olarak kabul edebiliriz. Bu itibarla afiş, tezyinî san'atlardan ziyade resim san'atına yaklaşmakta ve tabloya lâzım olan şartlara ihtiyac göstermcktedir. Terkib, renk lekelerinin ahengi, çizgilerin muvazenesi, nihayet lelkin kudreti tabloda arandığı kadar afişle de aranmaktadır. Afiş Avrupada, XVII nci asrın ikind yarısından sonra yayılmaya başlamıştır. Başlangıcda renksiz, iptidaî ve «ilâıı» mahiyetinde olan bu resimler, yavaş yavaş tekemmül etmiştir. Fransız ressamı Jules Cheret 1886 da büyük kıt'ada renkli afişi ortaya atarak onu, modern hayatın ve bilhassa endüstrinin bir uzvu yapmıştır. Teknik ve ruh bakımından afiş, büyük istihalelere uğramıştır. Evvelce, kitab ve mecmua resimlerinden farksız, yani teferruatlı ve ince işlenmiş olan afişler zaman geçtıkçe daha muhtasar, daha şematik şekiller almaya ve dinamik hayatımıza uygun bir kat'ilik taşımaya başlamışlardır. Sür'at çoğaldıkça afis, seyircinin dikkatini çekebilmek için, basit çizgiler, geniş renk lekeleri kullanmaya başlamış ve böylelikle telkin kudretini artırmıştır. Fotoğraf için de söylemiş olduğum gibi belki san'at değil, fakat herhalde «bir san'at» afişin bugün Avrupada hakikî üstadları vardır. Bir Cassandre, bir Loupot, bir Paul Colin'in eserlen, çerçevelenerek ev duvarlarına asılacak kadar olgun plâstik hassalar taşımak'a dırlar. Sokaklanmızda afiş diye asılan alacalı bulacalı, desensiz, şekilsiz, feci resimlerin uyandırdığı iki suale gelelim. Bizde afiş ressamı var mıdır? Vardır. Epey yıldanberi bu sahada isitnlerini empoze etmiş bir iki san'atkârdan başka bazı tanınmış karikatürist ve ilüstrasiyon ressamımızın da çok güzel afişler vücude getırebildiklerine maalesef pek seyrek şahıd olduk. Bundan başka Güzel San'atlar Akademisinin Tezyinî San'atlar kısmında bir de afiş atelyesi vardır. Bu atelye talebesinin vücude getirdikleri afiş, taslak ve maketler her bakımdan tnuvaffak ve şimdiden pratik bir faaliyet sahası bulmava lâyık işlerdir. Polis tbrahim şehrimîze getirildi Delilik âsârı gösterdiğinden müşahede altına almacak Eskişehirde on dört mayısta kadın meselesinden bir cinayet olmuş, Galata merkezi polislerinden 519 yaka numaralı tbrahim, karakolda Balçıkhisar köyünden İbrahimi tabancasile üç el ateş ederek öldürmüştü. Suçlu İbrahim, adlî tıb müessesesinde müşahede altında tutularak, deli olup. olmadığı hakkında rapor alınmak üzere, jandarma muhafazasında Istanbula getirilmiştir. Şimdi müşahede altına alınmış bulunmaktadır. Hâdise, polis İbrahimin, köylüsü olan maktul îbrahimin büyük kardeşinin karısı Fatmaya tecavüzde bulunmasından ve maktul îbrahimin, kardeşinin Adliyeye intikal eden bu işini takib etmesinden çıkmıştı. Eskişehre İstanbuldan mezun gitmiş bulunan polis İbrahim, köylüsü olan îbrahimi bir bahaneyle oradaki ç?rşı karakoluna sokarak, bu takibden vazgeçirmek maksadile, duvarda asılı bir lâstik kamçıyı kapmış, hemşersinin üstüne saldırmış, kıyasıya dövmüş, sonra da üç kurşunla kanlar içerisinde yere sermişti. Tevkif edilen polis İbrahim, tahkikatın devamı sırasmda acaib birtakım hareketler yapmış ve delilik halleri göstermiş, olduğundan Tıbbı Adliy* sevkedilmesine karar verilmiştir. Kendisi İstanbul Adliye dairesine getirlidiği zaman, burada da gay ritabiî vaziyetler göstererek, sorulan bütün suallere karşı hiç ağız açmamış, dilsizmiş gibi hareket ederek, karşılanndakilere sadece sabit bakıslannı dikmiştir. Bir müddet tevkifhanede alıkonulan Hüseyin oğlu İbrahim, arkasından tahkikat dosyası gelince, Adlî Tıb müessesesi müşahedehanesife götürülmüştür. Fransada siyasi partiler: 6 Sosyalist Cumhuriyet partisinin programı Bu fırka herhangi bir insan cemiyetinin esaretini ve kuvvetin her türlü suîistimalini nef retle reddeder ( Nakleden: Cevad Sadık ) İstimlâk kanunu Vekâlet, Belediyenin. hazırladığı lâyihada tadilât yapti tmar plânınm tatbikı için İstanbul Belediyesi, İstimlâk kanununu tadil ederek Dahiliye Vekâletine yenj bir kanun lâyıhası teklif etmişti. Vekâlet, hakkı tasarrufa riayet noktasmdan bu kanun üzerinde bazı tadilât yapmış, kanunun birmci ve beşinci maddeleri tadil edilerek Büyük Millet Meclisine sevkeclilmiştir. Birinci maddedeki tadilâta göre istimlâk tebligatı hukuk usulü muhakemeleri kanununa göre yapılacaktır. Yalnız Poliste adresi bulunamıyanlar ilân şeklile tebligata tâbi tutulacaklardır. Evvelce istimlâk için birf.nın gayrisafi iradınm on misli verilirken şimdi binanın istimlâki; kıymetinin takdiri suretile olacaktır. Bu vaziyetler istimlâk işini uzatacak ise de muameleyi daha salim bir şekle sokacaktır. Evvelce Belediye herhan gi bir mıntakayı birden istimlâk ve orada yollar açarak burayı kıymetlendirip satmak arzusunda idi. Şimdi bu şekil imar plânlannın inşaat için gösterdiği derinlikler Belediye tarafından istimlâk edilebilir şekline sokulmuştur. gelmiyor. Heyhat ki burada da, kendi imkânlarımızdan habersiz ve gafiliz. Ben bütün suçu, endüstriyellerin, tüccarlann, mal yapan ve satanların, hasılı afiş ressamını kullanmak vaziyetinde olanların idraksizliğine yüklüyorum. Esasen en düstri ve ticaret hayatraıızm mühim bir noksanı, malı yayamamak, ilân, «lanse» edememektir. Umumiyetle bizde, en mükemmel mal en iptidaî, en kötü vasıta larla halka tanıtılmaktadır. Bu vasıtaların biri olan duvar afişi de kültürsüzlüğün ve zevksizliğin kurbanı oluyor. Kim derdi ki biraz san'at zevki, biraz resim anlayışı, biraz çizgi ve renk hassasiyeti endüstri ve ticaret gibi en maddî sahalarda lüzumunu ehemmiyetle göstersin! Mal satanlarımız, vitrinlerini tanzim edemedikleri gibi, yaymak istedikleri metaların reklâmlannı en kötü boyacılara tevdi ediyorlar. Ve bu kötü afişlerin maddeten kendi zararlanna olduğunun farkına varamıyorlar. Bu münasebetle bir afiş ressamı arkadaşımm bana anlattığı komik, komik olduğu kadar da feci bir fıkrayı hatırladım. Bu arkadaşa bir afiş ısmarlıyan bu tüccar, mevzuu şu şekilde anlatmış: «Bana bir tereyağı ilânı yapacak sm. Tereyağımızm, halis inek sütünden mamul olduğunu göstereceksin. Bu yağ, filânca memleketin filânca köyünden gelir. O da gösterilecek. Sonra bu tereyağını yiyenlerin az zaman içinde sıhhate, neş'eye kavuştukları ilândan anlaşılacak! Bir de yağımız, en sıhhî ve en «modern» şartlar içinde yapılıyor. Resimde bunun da aşikâr olması lâzım. Nihayet....» Arkadaşım sayın tüccarın sözünü keserek: «Ben bu kadar şeyi bir resme s:ğdıracak kudret ve meharete varmadım. Siz afişinizi daha yüksek bir ressama yaptırın!» Afiş san'atkârlarımız nekadar az da olsalar bir araya gelerek, garb memleketlerinde ekoiler kuracak kadar ehem miyet kesbeden bu san'at kolunu müdafaa etmelidirler. Ellerini kavuşturup, gelmiyen, geldiği zaman da yukarıda hikâyesini anlattığım şekilde gelen müşteriyi beklemektense, afiş sergileri, nesriyat ve bu gibi vasıtalara müracaat ederek afiş san'atının ne demek olduğunu iş dünyasma anlatmalıdırlar. Belki bu sayede «ciddî resim» ve «büyük pentür» yapan arkadaşlarını da kurtarmış olurlar. Seksen veya yüz kâğıdı bir arada ancak senede bir, o da sergiye gönderdikleri tablo satıldığı takdirde görebilen «artist ressam» larımız, afiş vadisinde, zevkli bir faaliyet sahası ve hatın sayılır bir ka zanc membaı bulacaklardır. Kulüblerin ismi değişmiyecek mi? Kanunun, spor kulüblerini istihdaf etmedigi zannediliyor Cemiyetler kanununun tatbikatına 14 temmuzda baslanacaktır. Sehrimizde mevcud cemiyetler bu tarihe kadar vaziyetlerini bu kanuna uydurmak mecburi yetindedirler. Kanun, cinsiyet üzerine ve memleketteki rejimi değiştirecek şekilde cemiyet kurmağı menetmektedir. Kanunun bir maddesinde «Her ne şekil ve nam aîtında olursa olsun mıntakavî maksad güden veya unvan taşıyan cemiyetlere müsaade edilmez» denilmektedir. Kanunun bu maddesinden maksad, Karadenizliler, Egeliler ve saire gibi cemiyetlerin teşekkülüne müsaade etme mektir. Halbuki Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve saire gibi isimlerin bun larla bir tutulmaması lâzım gelmektedir. Şehrımizdeki alâkadar makamat da bu mütaleaya iştirak etmekte iseler de geçenlerde Vekâletin buna mümasil bir teşekküle müsaade etmemesi alâkadaıları tereddüde düşürmüştür. Maamafih Vi'âyet bu isi Dahiliye Vekâletinden sormuştur. Kulüblerin lehine bir cevab geleceği anlasılmaktadır. Yakacıkta büyük bir otel yapılacak İstanbul Beledıyesi, havası, suyu ve mevkiinin letafetile meşhur en güzel sayfiye yerlermden biri olan Yakacıkla, bilhassa alâkadar olmağa başlamıştır. Yaz mevsimini geçirmek istiyeceklere bir kolayhk olmak üzere Yakacıkta büyük bir otel yaptıracaktır. Otelin plân lan hazırlanmıştır. İnşaata yakmda baslanacaktır. Diğer taraftan Kartal Yakacık şosesinin de tamir edilmesi kararlaştırılmıştıır. r Demek mesele, eleman yokluğundan Nurullah BERK Şişli Halkevinde dikiş sergisi > Kızıltoprakta yangın Dün öğleden sonra Kızıltoprakta Muradiye mahallesinde merhum Rıza kızına aid köşkün alt katından yangın çıkmıştır. Yangın, vaktinde yetişen İtfaiye tarafmdan süratle söndürülmüştür. Yapılan tahkikatta yangının ihmal neticesi vu kua geldiği, köşkün ve eşyaların sigortasız olduğu anlaşılmıştır. Tekirdağ Yılmaz kulübünün yıldönümü Tekirdağ (Hususî) Şehrimizdeki Yılmaz Spor kulübü kuruluşunun altıncı yıldönümü münasebetile Halkevi salonunda bir çaylı toplantı yapmış, bu toplantıyı Vali ve tümen komutamrmz da teşrif ederek sporcularımızı sevindirmiştir. Toplantıda muhtelif millî oyunlar yapılmış, Tnonoîoğlar söylenmiş, dans edılerek geç vakte kadar neş'e içinde vakit geçirilmiştir. Halkevi cıcek, şapka, biçki ve dıkiş dersleri imtihanı yapılmış ve mezun olan bavanlar tarafmdan da Şişlı Halkevi salonunda muvaffakiyetli bir sergi açılmıştır. Resmimiz, derslere devam eden talebeleri ve öğretmenlerini göstermektedır. Sergi. bir hafta müddetle her gün 10 dan 20 ye kadar açıktır. Sosyalist cumhuriyetçi parti, Fransanm mukadderatı üzerinde müessir olan hâdiselerde ekseriya birinci derecede bir rol oynamıştır. Bu partinin azaları arasında Fransanm son yirmi beş otuz senede yetiştirdiği en büyük siyaset adamlarını sayabiliriz: Viviani, Aristide Briand, Paul'Painleve, Emile Borel, Paul Boncour.. ilâh.. Sosyalist cumhuriyetçi parti, 1905 Amsterdam kongresinin ertesinde doğdu. O zaman Fransa sosyalistleri birçok gruplara ayrıldılar. Bir kısmı, amele enternasyonalinin birer şubesi halinde te şekkül ederken, bir kısmı da «müstakil sosyalistler» federasyonu yahud «Fransız sosyalistleri» komiteleri halinde birleşiyordu. Bu son iki kategoriye mensub partilerle «birleşik sosyalistler» arasın daki fark şuydu: Amele enternasyonalinin birer şubesi halinde çalışanlar sınıf kavgası ve inkılâb taraftarıydılar, hal Fırkanın bellibaşh rükünlerinden. buki müstakil sosyalistlerle Fransız sosPaul Boncour yalistleri, cemiyet içinde her ferdin hürlanndan biri olan Briand'dan ilham alriyetine ve mülkiyet hakkına hürmet maktadır. edilmesini halkın menfaati icabı sayıyorSosyalist cumhuriyetçi parti, umumî Çengelköyünde geçen ramazanda bir lardı. intihabı her otoritenin membaı telâkki gece teravih namazından sonra çıkan bir «Müstakil» sosyalistler yahud «ısla eder. Bu partiye göre, Avrupa binasının hâdisenin muhakemesi, İstanbul Ağırcehatçı» sosyalistler grupu, azalarının hür ayakta durması ancak Fransa Almanya za mahkemesinde dün akşam neticelenriyetini hiçbir hususta tahdid etmek iste münasebetlerinin ahengile kaimdir. di. mediğini, ve gereken ıslahatı tahakkuk Malî sahada: Vergi milletin verebileMuhakeme edilenler, îbrahim oğlu ettirmek gayesile bütün sol cumhuriyet Hamdi ve Ahmed isimlerinde iki kardeşçilerin birleşmesini bir zaruret addettiğini ceği azamî miktan geçmemelidir. Vergi tir. Bunlardan Ahmedle şimdi davacı yeileri sürüyordu. Daha 1906 da, ıslahat kaçakçılığının şiddetle cezalandırılması rinde bulunsjı Hızır oğlu Osman, Çençı sosyalistler meclise 27 meb'us gönder lâzımdır. Hiçbir vatandaş kategorisi gelköy tepesindeki çiftlik yolunda tavuk meğe muvaffak oldular. 1909 da Paul (tröst ve kartel) millî hakimiyet üzerinmeselesinden kavga etmişler, hâdise başBoncour, «sosyalist cumhuriyetçi» etike de açık veya gizli bir tazyik icra edemez. kalannın araya girmesile büyümemış, ti altında meb'us intihab edilmişti. O za Endüstrıyı spekülâsyonun menfaatıne o lâkin Ahmed bunu bir türlü unutamamış, mana kadar, intihab devrelerinden gayri, larak vesayet altına koyan banka anlaş Çengelköye inmiş, akşam üzeri İstanbulayrı gruplar teşkil eden bu sosyalistlerin malarına müsaade edilmemelklir. Ban dan gelen kardeşi Hamd'ye işi açmış, oldukça zayıf bir hayatiyeti vardı. Hâ kaların ihrac bakımından mes'uliyetini Hamdi de Osmanı cami dönüşü yol üsdiseler onları vilâyet federasyonları ha gözönünde tutarak bankacılık mesleğine tünde bıçakla ağır surette yaralamıştır. linde teşekkül etmeğe, ve sonra, mechs şiddetli bir nizamname tatbik etmek lâ Mahkemede müdafaa yollu kavga sebeteki sosyalist grupunun enerjık telkin ve zımdır. binin bir kadın meselesi olduğu üeri sütazyikı altında, millî parti halinde top Amele sınıfı: Sosyalist cumhuriyetçi rülmüşse de, mahkeme, kavganın tavuk lanmağa mecbur etti. meselesinden çıktığmı sabit görmüştür. partinin, amele sınıfına karşı siyaseti, ha10 temmuz 1911 de, interfederal bir Bıçak yarasmm göğüs gibi tehlikeli bir kikî ve devamlı fakat her demagojıden mevzide açılması, ancak etraftan yetişılkonferans bütün «müstakil sosyalist» feuzak bir alâkadan ilham alır. Meseie mek suretile daha fazla saplanmanm öderasyon ve gruplarmı Pariste topluyor hem esaslı hem âcıl olduğu için, derhal nü alınması, ölümün fennî müdahaleyle ve birleştirici bir partinin teşekkülüne uğtahakkuku mümkün tedbırler sahasından önüne geçilebilmesi gözönünde tutulmuş, raşıyordu. Bu tarihten sonra sosyalist ayrılmamak icab eder. İçtimaî sigortaiar suçun sübutunda cezayı azaltıcı bir sebeb cumhuriyetçi parti büyük si/asî partiler muhafaza edilmeli ve tatbik usullerı dur bulunmadığı kaydile, Hamdi öldürmeğe arasında yer aldı. maksızın hayatın icablarına uydurulma tam teşebbü^ten 12 sene ağır hapse mahDoktrin lıdır. İşsizlik sigortası, büyük endüstrinin kum olmuştur. Kardeşi Ahmedin de M. Maurice Violette partinin doktri mukadderatını elinde tutan patron birlik kavgaya el uzatmaktan 13 gün hapsıne nini şöyle anlatır: lerile anlaşmalar dahilınde tetkik edil karar verilmiştir. Davacı Hızıroğlu Os«Günümüzün umumî hercümerci ara meli ve yavaş yavaş tahakkuk ettirilme mana 50 lira tazminat ödenmesi de aysında, sosyalist cumhuriyetçi parti, prog lidir. Senelik ücretli mezuniyetlerin rıca kararlaştırılmıştır. ramını tasrih etmek ister. 3üphesiz, ke umumileştirilmesi. Günlük çalışma müdhanete kalkışmak mevzuubahis değildir. detinin indirilmesi beynelmilel kanun Hâdiseler birbirini o kadar çabuk takib larla temin etmek arzu edilen şeyler araKollektif iş mukavelesinin ediyor, ekonomik vaziyet o kadar hızla sındadır. değişiyor ki, içtrmaî hastalıkların yirmi umumileştirilmesi. Amele sınıfının himaDün İstanbul Üsene sonra ayni ârazı göstereceğini iddia yesini ve inkişafını istihdaf eden kanunniversitesinde Stok lar yapılması. Çıraklığın teknik organietmek gülünc olur. holm Ticaret ataBazı devirler vardır ki, ekonomik ve zasyonu lâzımdır. şemiz Natuk Ziya siyasî tazyikler altında bunalan ferdler Adliye sahasında: Makul haddi aşan Birkan tarafından hürriyete susarlar. Büyük Harb ayni za«takas ve klering manda ekonomik bir inkılâb oldu: Dün mahkeme masrafları miktarının indıriîme sistemleri> mev yada istihsal kabiliyetlerini artırdı ve si. Cinayet muhakeme usullerinin ıslahı. zulu bir doktora muhtelif sınaî hüceyreler dehşetli bir fa Şahsî hürriyete hürmet. Ceza rejiminin tezi müdafaa edil miş ve ataşemize aliyete geçti. Bugün, her siyasetin gaye ıslahıdır.. Maarif sahasında: Tek mekteb, yani iktısad doktoru unsi, bu anarşiye bir nihayet vermek olmahdır. Netice itibarile, yapılması gereken zengin çocuklara olduğu gibi fakir ço vanı verilmiştir. Galatasaray ve Hukuk Fakültesini şey, büyük bir kontrol ve organizasyon cuklara da ayni tedrisat. Bu tedrisat sisçok iyi derecelerle bitiîTneğe muvaffak işidir. Bizim programmıız, bizce zarurî temile yavaş yavaş bütün mekteblerin olan Natuk Ziya Birkan, İktısad Vekâ görülen başlıca kontrol ve organizasyon meccaniliğine varılmalıdır. Genc atelye letindeki mühim vazifelerinde muvaffatedbirlerini tafsil eder. ve tarla işçilerinin mektebden sonraki kiyetler göstermiş ve bilgisile temayüz Biz, cumhuriyetçilerin birleşmesini ıs tahsillerini organize etmek zaruridir. etmiş bir gencdir. tiyoruz. Süphesiz «birleşik» sosyalistîer Çok ciddî bir tetkik mahsulü olan dokEndüstri sahasında: Sosyalist cumhumarksist kaideciliğinı kabul etmiyoruz, tora tezi, dinliyenlerin ve bilhassa jüririyetçi parti, ne serbest mübadele, ne hinin takdirini kazanmıştır. Yeni Stok smıf kavgası teorisini reddettiğimiz gibi. mayecilik, ne de «laıssezfaire, laissez holm Ataşemizi bu muvaffakiyetınden Ve biz süphesiz, radikal partinin ve radikal sosyalistlerin daha sarih bir sulh ^asser» sistemlerini tam olarak benimser. dolayı tebrik ederiz. siyaseti olmamasna esef ediyoruz. Fakat, Bugünkü mudıl dünyada hiçbir sistem, Seyahatten avdet eğer bu sebeblerden dolayı, ne birleşik. olduğu gibi ve yüzde yüz tatbik edile Doğum ve kadın haâtalıkları mütehasne radikal, ne de radikal sosyalistsek, bu mez. sısı doktor Rıza Onur, Amerika ve Avpartilerin bizim gibi ayni fikirlerle müteBu parti rasyonalizasyonu kabul eder. rupa seyahatinden avdet etmiş, hasta halli olduklarım teslim ederiz. Bun an Millî servetlerin idaresi, siyasî bir kafalannı kabule baslamıştır. içindir ki bu partiler arasmdaki polemik dan ziyade teknik bir kafayla ve içtimaî lere hoş bir nazarla bakamıyoruz. Hat sınıflar arasındaki zıddiyetten tecerrüd bikı lâzrmdır. ta, demokrasinin selâmeli için zarurî o suretile temin edilmelidir. İçtimaî hıfzıssıhha: Alkolizme, frenlan bir ittihadı güçleştirdiklerinden dolaMuvakkat olarak, «fonds de com yı onları takbih ve itham ettiğimizi de merce» lerin satışı üzerindeki spekülâs giye, kansere karşı kütle halinde oraanıze saklamıyoruz. Sosyalist cumhuriyetçi par yonu önliyecek tedbirlerin etüd edilmesi bir mücadele ilk hedeflerden biridir. ti, bütün sol kuvvetleri uzlaştıran bir par düşünülen meseleler arasındadır. Feminizm: Kadın ve erkek arasında ti olmak istiyor.» Ticaret sahasında: Kanun, küçük, ormedenî hukuk müsavatı. Zına cürmünün Program ta ve büyük ticareti ayni derecede hima kaldırılması. Anneliği devamlı surette hiSosyalist cumhuriyetçi parti her milye etmeli çünkü bu üç nevi ticaret içti maye eden bir siyaset takibi de progvaletin istiklâlinin bir 'zaruret olduğunu maî faaliyetin meşru ifadesidir ve hiç mın bu safhasını işgal etmektedir. ilân eder; herhangi bir insan cemiyetinin Müstemlekecilik sahasında: Fransaıui birinin dığerleri tarafından ezilmesine esaretini, kuvvetin her suiistimalini nefmeydan vermemelidir. retle reddeder ve milletler arasındaki mümukadderatını eline aldığı milletlerle sevTicarî mülkiyet, esasında doğrudur; giden ilham alan bir işbirliği siyaseti tanasebetlerin adalet ve hakka dayanmasını ister. Milletler Cemiyetinin yapaca fakat arazi maliklerine karşı bir tecrübe kib etmek lâzımdır. ğı hukukî bir organizasyona inandığını veya şüphe vasıtası olacak kadar tereddi (*) Bundan evvelki yazılar 30 mayıs, 3. 9, sarahaten söyler. Bu bakımdan sosyalist etmemelidir. 12 ve 17 haziran tarihlı nushalarımızda Şimendiferlerde millî bir siyasetin tat çıkmıştır cumhuriyetçi parti, en meşhur taraftar Tavuk yüzünden Bir cerh vak'asının faili 12 sene hapis yatacak Üniversitemizin ilk iktısad doktoru

Bu sayıdan diğer sayfalar: