23 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

23 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 23 Subat 1940 Küçük hikâye Bir hastanm itirafı Son Geyvede kışlık iraî ziraî vaziyet feyezanlar, mahsule büyük zarar verdi RADYO Holivudda vaziyet müşkiilleşti Bagünku program J 12,30 Program ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji hab«rlen, 12,50 Turk müziği (Pl.) 13,30 14,00 Muzik: Karışık program (Pl.) 18,00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Turk muziği. Çalanlar: Fahıre Fersan, Cevdet Çağla, Refik Fersan, Fahri Kopuz. I Okuyan: Necmi Rıza Ahıskan. 1 Muhayyer peşrevi, 2 Arif Bey Muhayyer şarkı: (Meyhane t a rabgâhı meyl) 3 Tamburî Alı Muhayyer şarkı: (Feryada ne hacet) 4 Suphi Ziya Muhayyer şarkı: (Titrer yüreğim her ne zaman yâdıma gelsen). 5 Cevdet Çağla: Keman taksimi. 6 Şevki Bey Hüseyni şarkı: (Hicran oku sinem deler) 7 Hüseyni şarkı: (Sevdiğim cemalin çünkü göremem) 8 Hüseynî saz semaisi. n Okuyan: Semahat Ozdenses. 1 Bimen ŞenKürdilihicazkâr şarkı: (Âteşl aşkm dile etti eser) 2 Bedriye Kurdilihicazkâr şarkı: (Kararan sularda) 3 Yesarı Asım Kurdilihicazkâr şarkı: (Sen gitgitis bir âfeti devran olacaksm) 4 Şemseddin Ziya Kurdilihicazkâr şarkı: (Bıkoım elinden). 18,50 Turk müziği: Oyun havalan, Sadi Yaver Ataman. 19,00 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 19,25 Turk müziği. Çalanlar: Cevdet Çağla, Fahire Fersan, Refik Fersan, Fahrı Kopuz. I Okuyan: Sadi Hoşses. 1 Kemani Sadi Segâh şarkı: (Runumda ölen nağmede) 2 Tamburî Ali Segâh şarkı: (Dil harabı as.kınam) 3 Hayri Yenigun Huzzam şarkı: (Olürsem yazıktır) 4 Sedad Oztoprak Segâh şarkı: (Cefsyı hicrinle gonlüm yıkılsın). 5 Sadedditı Kaynak Huseyni turkü: (Ağlarım çağiar gibi) 6 Sadeddin Kaynak Hüseyni turku: (Kara bulutları kaldır ovadan). II Okuyan: Mefharet Sağnak. 1 Ali Bey Karcığar şarkı: (Aldın dili nâşadımı) 2 Arıf Bey Karcığar şaria: (Gonlumun hayli zamandır) 3 Sadeddin Kaynak türkü: (Bağrıma taş basaydun) 4 Sadeddin Kaynak türkü: (Esmerim kıyma bana). 20,00 Konuşma (Millî kahramaniiiî menkıbeleri) 20,15 Temsil: Nef'i. Yazan: Mithat Tansuk. 21,15 Konuşma (Sıhhat saati) 21,30 Müzik: Radyo orkestrası. (Şef: Dr. E. Praetorius) 22,15 Memleket saat ayarı, ajans haberleri, ziraat, esham tahvılâ:;, kambıyo nukud borsası (fiat) 22,35 Müzik: Cazband (Pl.) 23,25 23,30 Yarınki program ve kapanıs. BADXODtFÜZYON POSTALAEI Dalga uzunlngu: Turkiye Badrosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara . T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. TÜBKİYE Şişman bir hastabakıcı 1 6 numaralı oI onunla evleneceğimi dıişünerek her tekdayı arayan genc, sarışın, zarif bir kızı lifi kabul ettim. Nail Şerefin arkadaşı idi ikinci kata çıkardı. Koridorda hasır bir ve bekârdı. Tarlabaşında bir pansiyonda iskemle göstererek: oturuyordu. Otellerden başka, bir iki de lsminiz? diye sordu. fa da Nailin odasında kaldık ve bir gün, Geyve (Hususî) Geyvenin en feişte Nail aleyhindeki iftiraya benim onun Samiye... yizli topraklarınm ortasından akıp giden Ve hastabakıcı bir dakika sonra, gir odasında bulunmam, oraya çok defa yaldiği odadan çıkarak genc kızı davet etti. nız giderek yalnız çıkmam sebeb olmuş Sakarya nrhrinin coşkun taşkınlığından dolayı ova köylerinin kışlık zer'iyatı taBu odada, ziyaretçi kadar genc, fakat l u r solgun benizli, dağınık saçlı, perişan ve mamen denecek şekilde harab olmuştur. Samiye. merak ve heyecan içinde: mustarib bir hasta kız yatıyordu. MisafiNasıl sebeb oldu? Bu iftiraya neden Halen su altında bulunan bu araziden Holivuddan yazılıyor: rini, arkasına dayalı yastıkta ancak ba kışlık zer'iyat için istifadeye imkân yokAvrupadaki harb dolayısile lngiliz ve şını kımıldatabilerek acı bir tebessümle lüzum gördünüz? tur. Bu tuğyan esnasmda tahliye edilen Diye sordu. Fransız jönprömiyelerinin askerî vazifekarşıladı ve yatağının yanmdaki koltukta üç köy halkı yerlerine avdet ederek evBir çocuğum oluyordu.'Şeref, üçünlerini yapmaya davet olunmaları neticeyer göstererek: lerine yerleşmişlerdir. Harab olan mıntaSamiye Hanım, dedi. Beni minnet cü dördüncü ayda bu çocuktan kurtulmak kanm miktarı 400 hektan mütecavizdir. si burada genc erkek artist buhranı başiçin yaptığı bütün ısrarların boşa cıktığını lamış olduğuna dair geçenlerde bir yazı tar ettiniz. Eğer davetime cevab vermeMaamafih ilkbaharda bu su basan mın göndermiştim. Buhran sade o şekilde seydiniz ve gelmeseydiniz bu gece de görünce evli olduğunu itiraf etti. lzmirde karısı ve iki çocuğu olduğunu söyledi. O takada yazlık zer'iaytın yapılacağı anla kalsaydı, belki tahammül olunabi'ir bir uyuyamayacaktım.. Üstünde açık renkli bir yağmurluk, zaman mahvolduğumu anladım, her şeye şılmıştır. Bu suretle köylü, zarannı telâfi şey olacaktı. Fakat her sene Holivuda» bilhassa Ingiltereden yeni yeni genc erbaşmda bir fdtr şapka ile çok sade giyin razı oldum. Artık onun yüzüne bakmı edecektir. yordum ve başımın çaıesini kendi başıma miş olan genc kız, titrek bir sesle: Inhisarlar idaresinin bir iki senedenbe kek artistler gelirdi. Hali hazırda böyleNiçin gelmiyeyim? dedi. Sizi tanı aradım; fayda etmedi. Altı ay sonunda ri tütüncülüğe gösterdiği fazla alâka do lerinin de askerlik çağında buiunmaları mıyorum; fakat mektubunuzda ölümden tekrar Şerefi buldum; ağladım, yalvar layısile bu ziraate ehemmiyet ve kıymet Amerikaya eski tarzda jönprömiye akıve öliim halinde olan bir genc kıza^ bu dım. Tehdid ettim. Şeref benden kurtula veten köylüye son günlerde avans ola nını menettiği için stüdyolar çok büyük yük bir iyilik yapacağımdan bahsediyor mayacağını ve benim ergeç ana olacağımı rak para tevzi edilmesi tütüncülerin yü müşkülâtla karşılaşmaktadırlar. Binaenaanlaymca: leyh her filim şirketi birer hevet teskil dunuz. Seni bu ağır zannettiğin hicabdan zünü güldürmüştür. ederek birleşik devletlerin muhtelif köEvet... Fakat bu kızın size ne büyük Pamuk ziraati mahdud köylere inhisar kurtaracak bir çaTe bulacağım. Fakat başşesine bunları göndermekte ve muhtac ' fenalığı olduğunu biliyordunuz. Ben sizi etmesine rağmen bu sene pamuklara tekbulunduğu pek genc istidadlan keşfettirnişanhnızdan ayırdım. Bu nişanlının, baş ka hiç bir çare bulamayacağım için bu delif edilen fiat on senedenberi köylü lehi meğe çalışmaktadır. kalarının nişanhsma benzemediğini de diğimi kabul edeceksin. "öedi. O sırada beni babasız bir cocuk ne mühim bir fark arzetmekte olmakla * biliyorum; siz çok sevişmiştiniz ve siri Avrupa harbinin Holivudda vücude »bilmem; fakat Nailin hâlâ delice sevdıği sahibi olmaktan kurtaracak her teklifi ka beraber alıcıların fazlalığı fiat yükselme getirdiği aksülâmeller sade bu sahaya da sine sebeb olan başlıca amillerdendir. münhasır değil.. filimler çektiği esnada ' ni biliyorum. Maamafih... sizin de oııu üç bule hazırdım. Fikrini anlattı: Naili tanıyorsun. Bir kaç kere oda Evvelce ekilen Maydos tohumunun bu kadın artistlerin kullandıkları sun'î el* " ay içinde unutmuş olacağınıza ihtimal sına gittik. Fakat sen daima yalnız gittin gün yerini Atala cinsine terketmesi de maslar ve sahte mücevherler de Çekovermiyorum... ve ben seni orada buldum. Nailin pansi talebin ve fiat yükselmesinin mühim bir Slovakvadan ve Fransadsn ' ^.ekte idi. \ ' Samiye, uzun uzun tetkik ettiğı hastayonunu tutan kadın da, onun kiracılan da amilidir. Bu sene zer'iyatının yüksek fiat ÇekoSlovakya nın sözünü birden keserek: Almar' ^line geçti. Peruk kuüanan iönpromiyelerden şahiddir. Nail bekârdır ve pekâlâ, senin dolayısile geçen seneye nazaran mühim Artık bununla meşgul olmayalım. Fransa muharebe ile mSun'î elmas Leslie Howard çocuğunun babası, senin âşıkın o olabilır. bir tezayüd arzedeceği, köylünün istihzave sahte mücevher ted i imkânı yok. Biz nişanlı değiliz ve Nail sizindir; sizin Iptida anlamadım; havsalam almadı. ratından anlaşılmaktadır. Maamafih bu Onun için 1940 senesinden itibaren bü ber dükkânlarında ne kadar perük îmaolmak lâzımdır. Sonra, uzun müddet bu alçaklığı kabul sene kazada gerek Sakaryanın tuğyanın tün stüdyolar sun'î elmas ve sahte mü line yarayacak iptidaî madde stoku varsa Hasta, kendisini tazyik eden bir sır etmek istemedim. Fakat bu hareketin dan, bir azabdan kurtulmak için tehalük Nail için de ağır bir darbe olmayacağını, dan doğma tahribat ve gerekse ekim cevherlerin madenî maddelerden yapıl hepsi toplanmıştır. Bu sene için onlarla göstererek: onun benden pek hoşlandığmı, asıl me mevsimlerinde havaların fena gitmesi do mışlarını istimale karar verdiler. Bu hu idare belki mümkün olacaktır. Fakat geHayır, dedi. Sizî aldatt'lar. Siz ve sele namusumu, istikbalimi kurtarmak ol layısile, kışlık hasılâtm geçen senelere susa yarayacak madenler meharetle ke lecek sene ne yapılacak? Hoş gelecek seNail bir hileye kurban oldunuz. Bu hile duğunu söyledi. Her şeyi o hazırlayacak nazaran yüzde 60 derecede noksan ola silip parlatılmakta ve diğerleri gibi kul ne dünyanın ne olacağı bile pek malum lanılmaktadır. Hattâ Warner biraderlerin de en büyük vasıta bendim. Bu günahın tı ve.... hazırladı da. Evvelâ Naili iknaa cağı kanaati umumidir. değilya! son çevirdiği «Fare Kardeş ve Minimiüç aydanberi tazyikını duyuyoıum; fakat çalıştı. Zavalh Nail... Benim ancak bir iki Geyve kazası, denilebilir ki Kocaeli ni Bebek» filminde bu usul tatbik edil~k Akim Tamirofun baş rolü temsil artık tahammülüm kalmadı. Daha büyük defa gördüğüm bu biçare genc bir çılgına vilâyetinin civar pazarlara kömür ve omiş ve muvaffakiyetli neticeler vermistir. edeceği «Şehvet kurbanı» nın yeni verbir günahın mahsulünü dünyaya getirmek dönmüş.... Sizinle nişanlı olduğunu, b ü Avrupa harbinin Holivudda doğurdu siyonunda hafif meşreb kadın Anna'yı üzere yattığım bu hastanede belki ölece tün hayatının mahvolacağını, böyle bir dun ihracatı yapan yegâne ve mühim bir ğim. Onun için size her şey". söyle.ineğe lâkırdınm bile çıkanlmasına razı olama merkezidir. Kazanın hemen Doğan çay, ğu müşküllerden biri de perük imaline Gladys George yaratacaktır. karar verdim: Nail ile benim hiç bir alâ yacağmı söylemiş. Fakat ben artık hiç bir Geyve, Pamuk ova, Mekece istasyonla yarayan iptidaî madde yoksulluğudur. ~k Vaktile çevrilmekte iken harb dokam yoktur. . • j şey görmüyor, hiç bir şey düşünemiyor rından senevî 2000 tonu mütecaviz odun Bu iptidaî maddeler de bilhassa Fran layısile yarım kalmış olan «3 numaralı Samiye oturduğu yerden hayret ıçınde dum. Şerefin elinde bir kukla gibiydim. ve 1000 tonu geçen mangal kömürü sev sadan, Almanyadan, Belçikadan, Çekodönemeç» filminin tamamlanmasına yaO ne derse, öyle hareket ediyordum ve kedilmektedir. Fakat dört beş aydanberi Slovakyadan gelmekte idi. Bugünkü vadoğrulmaya çalışarak: kında başlanacaktır. Rejiyi gene Maurice Nail sizin âşıkımz değıl mi? Çocu ne Naili, ne sizi görebildim. Şerefin size gerek Geyve merkezine ve gerekse Pa ziyet dolayısile o memleketlerden icab ğunuzun babiası... geidiğini ve nişanınızın bozulduğunu an muk ova merkezine odun gelmekte ise eden perüklerin imaline yarayacak kadar Cam idare edecektir. Ayni rejisör, bunHasta a&lam.ya hazırlanan bir sesle: cak her şey olup bittikten sonra öğrenevde mangal kömürü hemen hemen hiç değilya, bir perçem vücude getirebile dan sonra «Beyaz kamyon» filmini • ü Ha/i', Lajıı... Hepsi ydKn! diye bildim. Nail aleyhinde bana açtınlan dacek derecede bile iptidaî madde gelme cude getirecektir. gelmemekte ve halk da bu yüzden çok cevab verdi. vaya bir defa bile gidemedim; hasta idim sıkıntı çekmektedir. Gelen odunlarda ise sine imkân yoktur. Onun için saçları İr Edwige Feuillere «Mayerling'den Samiye ümıdl* itimadsızlık arasında, ve zaten artık vakti geldiği için bir hafta dökülmüş genc belki de pek genc er Saraybosna'ya» filmini bitirdikten sonra I eyecanuan tıtıeyerek hiç bir cevab ve evvel bu hastaneye yattım. Gözlerimi aç sabit bir fiat yoktur. Son günlerde odun kek ve kadın artistler perük yoksuzluğu remedi. Bir an, odanın agır sukutunu yal tığım zaman çocuğumun ölü doğduğunu da da görülmemiş fiat yükselişi vardır. yüzünden ekseri mühim rolleri deruhde Fransanın muhtelif şehirlerinde La Dame aux Camelias» yı oynamak üzere bir turnız hastanın hı^ırığa benzeyen nefes a söylediler. Bu zavalh ölü bana hayat ver Normal zamanlarda yükü 2 0 2 5 kuruşa edememektedirler. neye çıkacaktır. Artistin Armand Duval hşları ihlâl edıyordu. Nıhayet gene o, bü miş olacaktı, değil mi? Hayır.. O gün alınan odun bugün 3 5 4 5 arasında qayük bir cehd İle: denberi de ondan evvelki halimden iyi tılmaktadır. Kömür ise pazarlara hiç gel Amerikanın muhtelif mmtakasında bu rolünü oynayacak olan partöneri Pierre Bu vicdan azabından kurtulmak değilim. Bilâkis gittikçe fenalaştığımı his memektedir. Kömür ruhsatını alan bir iki lunan güzellik enstitüleri ile büyük ber' Richard Wilm olacaktır. için, size hev eeyi oldugu gibi anlataca sediyorum. Yemek, içmek, uyumak yok köyüh', istihsal ettiği kömürü Geyve isğım. 31ze bu itirafı yapmaya beni yalnız bendc... Bir günahı tamir için yaptlgım tasyonunda tüccara vermesi, buhranın •/iC'.lenım sevt.riyor. B^ska ne sebeb o günahın ötekinden daha büyük olduğunu kasabalarda siddetlenmesinde mühim alabîl'.r? Onun içm bana inanınız Samiye anladım ve bunu tamir etraek için adresi mil olmaktadır. Kömürcü bulunan köyleHanım. nizi Nailden alarak sizi davet ettim.. re ruhsat verilerek bu buhranın önlenTelefon : " 43191 ,, Uçuk dudık a n kupkuruydu. Yanın Bir saniye ikisi de hiç bir şey söyleye mesi çok şayanı arzudur. BugUnden* İtibaren 2 ncl daki bardaktajı bir dara'ta su aldı ve de medi. Samiye kendisine bu müthiş oyunu oynamış olan kadına karşı o dakikada ne Haftası başlayan ve görenlerce takdlr eallen vam etti: Üç ay evvel sizi bilmem nerede, ta hissettiğini tayin edemeyerek, ne söyleyenımadığınız bir adam buldu. Bu adam ceğini bilemeyerek susuyordu. Refia ağır kırk yaşlarında, kuru benizli, uzunca boy ağır, mütereddid, mahcub: Merhum elbiseci Mehmed Efendi mahlu ve ince sesli idi. Size Nail ile nisanlı ol Sözlerime inanıyor musunuz Samiye dumu mütekaid hekimlerimizden ALI duğunuzdan bahsedereu bu nişanı der Hanım? hal bozmanız lâzım geidiğini, çünkü LaDiye sordu. Samiye hemen cevab ver ADİL Çorbacıoğlu müptelâ olduğu üremi hastalığından şifayab olamıyarak irtihali lazadesi Refianm sizden evvel Nailin kol di: daribeka eylemiştir. Cenazesi Erenköy ları arasında düşmüş olduğunu, şinıdi altı Tamamile. Istasyonu civarındaki hanesinden cuma aylık gebe olan halazadesinin Naih dava fllmlnl her halde görüp çok beğeneceksinlz. O halde Nail Beyi göreceksiniz, de günü saat 1 1 de kaldırılarak Sahrayice ettiğini söylüyor ve mahkeme evrakını Oynıyanlar arasında diddeki aile mezarlığına defnedilecektir. gösteriyordu. Size vicdanınıza hitab etti ğil mi? Evet.. Mevlâ rahmet eyliye. ğinden bahsetti; sonra isminizin de kaııHasta, birden gözleri sevincle parla *#* şacağı bir rezaleti ileri sürerek tehdide geçti. lki ay içinde çıldırasıya seviştiğiniz yarak: Eczacı Remzi Başkaynak eşi HAYRIBen sizin hemen buluşmanızı gör ^ ^ ^ • • H B I göreceksiniz. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ve nişanlandığınız Nailin bu ahlâksızlığı YE BAŞKAYNAK genc yaşında ebedisize çok ağır geldi. Evvelâ inanmadınız; mek için onu da çağırmıştım. Dedi. Bir zile bastı; gelen hastabakıcı yete intikal etmiştir. Bugün Haseki has . belki celblere, mahkeme evrakına bile B G N A S R î Sn m d U Ü ie aa H M H k gözleriniz inanmadı. Fakat Nail de böyle ya yandaki odada bekleyen misafiri da tanesinden kaldırılarak Aksaray Valıde camiinde öğle namazını müteakib Feriköbir iddiayı reddedemeyince yüzüğünü o vet etmesini söyledi. Nail, koşarak SamiABDULVEHAB ve LtYLÂ MURAD'ın şaheserleri | na iade ettiniz ve o gündenberi Nail ile yenin elini tuttu, dudaklarına götürürken yündeki ebedî metfenine tevdi edilecekA C A C Î M A Q k ^ Türkçe sözlü ve I tir. konuşmuyorsunuz. Size müracaat eden Samiye: / l 9 A J 1 1>I /^\ıJJ\. Arabca şarkılı I Affet Nail! dedi. bu kuru benizli adam Şereftir; komisyonllâve ^ J ^ t 1 1 3 f A I* C II Akıllı maymunlar tarafından I Ve iki nişanlı, hastaya veda ederek kacu Şeref... Akrabam değil, benim âşıkım Olarak * ^ *^ II rt I %J I W U gfayet gülünçlü bir komedi I nıdan çıkarlarken Samiye geri döndü. ve çocuğumun hakikî babası... Refianm ellerini tutarak eğildi: Samiye derin bir hulyaya dalmış gibi, donmuş kalmıştı. Refia bir yudum su da Kalbinizin temizliği sizi kurtaracak Refia Hanım, eminim ki yakında kalka ha içerek: 5 mart salı akşamı Bu adamı, dedi, ben bir sene evvel caksınız ve inşallah mes'ud olur, bütün M Ü N İ R ıstırablarınızı unutursunuz... tanıdım. Zengince idi; beni gezdiriyor ve NUREDDİN her yere götürüyordu. Onu bekâr, ser Dedi. Bu dua, Refianm üzerinde bir İlâveten: GRAF Von SPEE zııhlısmm Montevidıeo limanına kaçması ve best, sevimli ve beni birdenbire seven bir kalb hastasına verilen en kuvvetli ilâc lintiharı bütün teferrüatile, Seanslar: 2,30 4,30 7 ve 9 da âşık olarak tanıdım. Bir gün behemehal lardan daha mües°'r o1rl"5iırnt cöatpidi. Avrupadan sade jönprömiye değil, sahte mücevher taşları ve perük yapmak için lâzım olan iptidaî madde de getirilemiyor TEŞEKKÜR Babam Ananya Keçecioğlunun 1 6 şubat 1 940 tarihinde vefatı dolayısile gönderilen taziyet telgraf ve mektublara v e cenaze merasimine iştirak eden ve her şekilde bu büyük matemimi benimle paylaşanlara teker teker teşekküre imkân olmadığından işbu ilânın arkadaş ve tanıdıklarım tarafından bu büyük acıma gösterilen hassasiyete karşı şükran ve min nettarlık duygularımı izhar eder mahiyette olarak kabul buyurulmasını dilerim. Yani Keçecioğlu TAKSİM SİNEMASI C ÖLÜM Türkçe Sözlü ve Şarkılı Merhum tuğbay Ahmed Turan Çizmecioğlunun 2 4 / 2 / 9 4 0 cumartesi günü öğle namazından sonra Kadıköy Osmanağa camiinde ruhuna ithaf edilmek üzere Mevlid kıraat olunacağından akraba ve dostlarının teşriflerini. *** Divanı Muhasebat Başkâtib muavinî «Kemal Batuk» un kızı ve deniz levazım yüzbaşı «Kemal Arırnan» ın eşi «PERIHAN» ın ölümünün kırkıncı gününe raslıyan yarmki cumartesi günü öğle namazından sonra Beyazıd camiinde aziz ruhuna ithaf olmak üzere Mevlidi Nebevî ve Hatmi Şerif okunacaktır. Kendisini sevenlerin ve arzu eden zevatın teşrifleri rica olunur. ı c MEVLİD J İSMAİL DUMBÜLLU ŞEVKi ŞAKRAGI da MÜNİR NUREDDİN Konseri Y Fevkalâde müsamere 27 şubat 1940 salı gUnü akşamı saat yirml buçukta Çocuk oyunları, çocuk şaıkıları, çocuklar tarafından caz konseıi, kıymetli artistlerimizden Bedia, Hazım, Vasfi taıafından temsil, monologlar, Eminönü Halkevi temsil kolu tarafından komedi, Gregor ve arkadaşları uzakta demektir. Tekrar gelecek de olsa, bu istikbale aid hâdise de uzak. Bilinmiyen şeylerin, erişilemiyen hedeflerin verdiği şaşkmhk içinde bocalamak ne fecil Büyük annemin mektubunda tekdire, tenkide benzer bir şey yok. Selim Sekban Beye, durup dururken mektub yazdığımı bilse, büyük annem, kabil değil susmaz, mutlaka bana bir iki söz söylerdi. O halde? Demek ki Selim Bey, benira kendisine mektub yazdığımı ona haber vermemiş. Bundan nasıl bir mana çıkaracağımı bilmiyorum. Selim Beyle benim aramda böyle her kesten gizli bir mektublaşma hâdisesi bulunduğu için sevineyim mi? Aklıma başka bir şey daha geliyor. Sakın, Selim Bey, sadece beni büyük annemin tekdirine maruz bırakmamak endişesile bu işi gizli tutmuş olmasın? »** Selim Sekban Beyin Yassıkayadan ayrıldığını haber aldıktan sonra, içimde, birden bire, oraya avdet etmek arzusu uyandı. Istanbul, gürültüleri, kalabalığı, eğlenceleri ve gezmelerile, şimdi bana çok sıkıcı ve çok sersemletici bir muhit gibi görünüyor. Burada geçirdiğim günleri manasız ve lüzumsuz bulmağa başladım. Uıhası var). Beyoğlunda FRANSIZ TİYATROSUNDA S A R A Y s'nemasında Allahın Beşiktaş S U A D PARK Sinemasında Cenneti Yassıkayadan ayrılmış olacağım. Uzak yuyorum. sualime, maalesef, tahmin ettiğim ve istelara, belki pek uzaklara gideceğim. Ben, Selim Sekban Beyden daha baş diğim etraflı cevabı veremedi, yahud ver«Allaha ısmarladık sevimli dostum. ka türlü bir cevab bekliyordum. Fakat medi. Yassıkayaya avdet etmek ve orada beni, hayal sukutuna uğramış değilim. Hatta, Selim Beyi bana bir ahpabım tavbir aile ferdi gibi şefkatle ve muhabbet şimdiye kadar hiç bahsini etmediği bu siye etmişti, dedi; hususî hayatını hiç bille karşılayanlara tekrar kavuşmak ümi yürek azabını bana böyle açık yazmış ol miyorum. Iş arayormuş. Büyük annen de di, yaşadığım bu menfa hayatının acısını ması, benim beklediğim cevabdan daha senin için bir lisan muallimi istiyordu. O bir parça dindiriyor. samimî olduğu için memnuniyet bile du aklıma geldi, yazdım, oldu. «Sizi en derin hürmetlerimle selâmla yuyorum. Halamla konuştuktan sonra, bilmediğirım, Leylâ Hanım. Hürmetkârınız SeŞimdi, her şeyi bir tarafa bırakıp, Se mi öğrenemedikten başka, Nadireye de, «Evet, Istanbulda bulunmamza mem yabancılardan görüyorum. lım Sekban» . lim Sekban Beyin bu feryadının sebebini bilmediği bir şeyi öğretmiş oldum. nunum. Fakat, burada, yanımızda olma«Bu dünyada herkesin bir hedefi, bfr Bu mektubda, istihzadan samimiyete aramak lâzım. Ben, lâkırdıyı, Yassıkayadan döndüre yışınıza da müteessirim. gayesi var. Ben, ondan bile mahrumum. Zaten bu sırrı, olsa olsa burada, hala dolaştıra Selim Sekban Beye getirdiğim «Bu iki duygu ayni zamanda nasıl mev Eli ayağı bağlı, her dakika içine yuvarlan kadar her şey var. Okudukça okuyacağım geliyor. mın evinde çöze bilirim. Onu bize tanı zaman, şeytan kızın gözlerinde ala}'cı bir cud olabilir? demeyin. Oluyor işte. mak tehlikesine maruz bulunduğum bir Mektubun her kelimesini ayn ayn tah tan halam olduğuna göre, Selim Sekban pırıltmın şimşek gibi çaktığını gördüm. «Cevab bekleyen bir sualiniz daha var. uçurumun kenarındayım. Tehlikesi ve Suallerimi daha fazla ileri götüremeGece yanları sokağa çıkmağa beni mec manasızlığı bu derece fazla bir ömür sü lil ediyorum. Satırların arkasında gizli ol Beyin hayatına dair az çok bir şeyler bılmekliğime, biraz da onun bu müstehzi ve bur eden haberler alıyor muyum? Evet, ren nadir bulunur. Hiç bir şeyle kıyas duğunu hissettiğim manaları çıkarıp oku mesi lâzımgelir sanıyorum. Şimdiye kadar, halamla aramızda, Se şeytanî bakışı oldu. ahyorum Leylâ Hanım. Hem de, hiç hoşa kabul etmez, manevî bir işkencenin mah mağa çalışıyorum. .Selim Sekban Bey bu satırları yazar lim Sekban Bey hakkında hiçbir söz geçgitmiyen haberler. Bunlardan, henüz gel kumuyum. ken çok alelâde kalmağa uğraşmış; adeta medi. Bu mevzuda, büyük annem kadar Bu sabah, Yassıkayadan gene bir mekmiyen bir tanesini söyleyeyim. Yassıka«Sapanını süren köylüye, ağmı deniz şahsiyetini sözlerinin arkasına gizlemiş. sükutî davranan halamın bu sessizliğini tub var. Fakat zarfm üstündeki elyazısı yadan, tahmin ettiğim tarihten çok daha den çeken balıkçıya, rendesini işleten mabozmasam, öyle zannediyorum ki, mual bu sefer büyük annemin. evvel ayrılmamı icab ettirecek olan bu rangoza gıpta ediyorum. Hepsinin, peŞüphe yok ki muvaffak da olmuş. Mektubumun her kısmına ayn ayrı cevab ver limim, benim için, ebediyen meçhul bir Beş on satırlık bir mektub. Lâf arasınhaberi, bu gün, yarın bekleyorum. Gel şinden koştukları bir hedef var. Bu hedeadam olarak kalacak. diği halde hiçbir şey söylememiş gibi. da Selim Sekban Beyin Yassıkayadan gitdiği gün buradan ayrılacağım, yani kuv fe varmak için mücadele ediyorlar ve belYalnız, onu okuduktan sonra, aylardan Bu merakımı izale etmek kararile ha tiğini söylüyor. vetli bir ihtimalle, iki güne kadar. ki de varacaklar. Ya ben? beri içinde çabaladığım muammaya bir lamın yanına girdiğim zaman, Nadireyi Üç kelimeden ibaret bir haber. Fakat «Hayat, şu zavalh mualliminize, hiç «Bu güne kadar sizden gizli tutmağa kat daha gömülmüş olduğumu görüyo de orada buldum. bu üç kelimenin içinde öyle büyük bir de güler yüz göstermiyor, Leylâ Hanım. muvaffak olduğum bu hüsranları, bu gün rum. Lâkırdıyı açmak kolay olmadı. Selim hâdise var ki! Buna lutfen inanınız. karşımzda haykırnıak zaafını gösterdiSelim Sekban Beyin, hayatmdan bu ka Sekban Beyden bahsetmek için işe YassıEvet. Selim Bey Yassıkavadan ayrıl«Bu gün burada, yarın kim bilir nere ğim ıçin beni mazur görünüz, Leylâ Ha dar acı acı şikâyet etmesi, zavallının bü kayadan, büyük annemden, seyahatim mış. Nereye gitti? Acaba tekrar gelecek de ömür geçiren bir insanım. Bir aile oca nım. yük bir derdi olduğunu gösteriyor. Fakat den, bütün bu eski şeylerden başlamak mi? ğım var mi, yok mu, bundan ben bile «Gülün, eğlenin, yüreğinize tasa yak bu derd ne olabilir? Aile yuvasına bu has lâzım geldi. Uzağa, çok uzağa gidecesnni, mektuşüphe ediyorum. Fakat zahmetim boşa gitti. Çünkü Se bunda kendisi haber veriyordu. laştırmayın. Sizi böyle tahayyül etmek retinin sebebi nedir? Bu hasretini o kadar acı, o kadar içli bir şekilde ifade ediyor lim Sekban Bey hakkmda aradığım ıtıa«Pek nadir olarak hakkımda gösterilen bana bir parça teselli veriyor. Gittiği yer yakın da olsa, benim oturmuhabbet ve şefkat eserlerini bile, daima «Bu mektubumu aldığınız zaman ben ki, onunla beraber, ayni elerni ben de du lumata fazlasile sahib zannettiğim halam, ı duğum yerde yaşamıyan bir kimse zaten BEHÇET RONA Tefrika No. 33 Nakleden: HAMDI VAROGLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: