23 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

23 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Şubat 1940 CUMHURİYET S [ Askerlik Bahisleri j Fin Rus harbine umumî bir bakış... Kareli berzahmda kısmen ikinci hatta çekilen Finlerin mukavemette devamı yapılacak yardımın derecesine bağlıdır Yazan: ABÎDÎN DAVER Baku petrol sahasına tayyare taarruzu Paris 22 (Akşam refikimizin istihbarı) Times gazetesi, Sovyet Rusyanm vaziyeti hakkında bir makale neşretmiştir. Times diyor ki: «Sovyetlerin siyasî vaziyeti nazikleşmiştir. Bu hükumetin harbden yeni istifadeler temin etmesine imkân kalmamıştır. Ingiltere ve Fransa ile münasebatı soğuktur. Sovyetlerin, Almanyanın galibiyeti için çalışması bu soğukluğu artırıyor. Sovyetler, askerlik bakımından da nazik vaziyettedirler. Uzak şarktaki asker lerine ve tayyarelerine petrol ve benzin Batumdan vapurlarla, Akdeniz ve Süveyş kanal: yolile gönderiyorlar. Bu yol, müttefiklerin hakjmiyeti altındadır. Diğer taraftan Baku, Iraka yakındır Müttefikler, Almanyayı mağlub etmek için, Sovyetlere karşı doğrudan doğruyi harekete mecbur edilirlerse, petrol mem balarınm tayyare taarruzile tahribi kolaydır. Bu, Sovyetler için çok büyük bir darbe olacaktır. Çünkü son senelerde Stalinin emrile eski ziraat usulü bırakılmış, mo törlü makineler kullanılmağa başlanmış tır. Bu makinelerin petrol ve benzine ihti yacı vardır.» İktısadî Hareketler Türk demiri piyasada Bundan bir müddet evvel, bir numaralı yüksek kredinin faaliyete geçmesini müteakib, kok, krouzot, ham katran, zift, ham naftalin ve benzol gibi tâli maddeleri satışa çıkartan Türkiye demir ve çelik fabrikaları nihayet piyasaya ilk olarak pik demir vermeğe de başladı. Zâhiren ehemmiyetsiz gibi görünen bu husus, hakikatte büyük bir ehemmiyeti haizdir. Çoğu şehrimizde bulunan bir çok döküm imalâthanelerimiz vardır ki, pik demir ihtiyaclan pek geniştir. Bu döküm imalâthaneleri ve ayni zamanda dökümhaneleri bulunan fabrikalar ihtiyacları olan pik demiri şimdiye kadar gene iç piyasadan tedarik etmekte idiler. Piyasada satılan pik demirin haricden geldiğini kabul etmek mantıkan doğru olursa da hakikatte bu böyle olmamakta hemen daima dökümhaneler pik ihtiyacını evvelce dökülmüş hurda parçaları eriterek elde etmektedirler. Bu suretle memleketimizde saf pik kalmamış, dolayısile de dökümcülük gerilemiştir. Ayni sebeble ince döküm yapmak imkânsızlaşmış, çünkü, müteaddid defalar eritilen dökümlerin artık döküm kabiliyeti kalmamıştır. Bu vaziyetten dökümhaneler pek muztarib bulunduklarından saf pik elde edebilmek icin muhtelif carelere başvurulmakta idi. Bu arada başlıca membaları limanımızda tamire gelen yabancı vapurlarda safra o. laTak bulunan saf pik blokları teskil ediyordu. Bunları ele geçirenler bahtiyar addediliyordu. Karabük Demir ve Çelik fabrikalarımızın şimdi tonunu 65 liradan satışa çıkarttığı pik demir, demir sanayiimizin olduğu kadar döküm sanayiimizin de mühim bir dönüm noktası olacaktır. Çünkü bu su. retle şimdiye kadar yapılması kabil olmıyan bir çok dökümler yapılacak ve bizde dökümcülük bugünkü iptidai vaziyetten kurtulmak ihtiyacnı da tabiatile duyacaktır. Diğer taraftan Karabük fabrikalarınm haddehaneleri de faaliyete geçmek üzeredir. Tesisat ikmal olunduğundan şimdi haddehanelerin mütehassıs işçi kadrosu ikmal olunmaktadır. Şu vaziyete göre, kısa bir müddet sonra yerli harcı âlem demir malzemeyi, çubuk, boru, köşebend ve potrel halinde demirleri piyasada göre. ceğiz, demektir. Düny ahvalinin şu karışık durumundan, bilhassa harb dolavısile kıymeti çok artmış olan demiri tedarik etmek müşkülâtı gittikçe arttığı bir sırada Karabükte kendi öz malımız olan fabrikanın Türk demirini istihsale baslamasının kıymeti gözlerde bir kat daha :: '»liyor. i. Hakkı Fonyalı yalnız değildir! İbrahim Hakkının el yazısından diğer bir isünsah (Bunu birinci sahıjede neşrettiğimiz vesika ile karşılaştınrsanız ikisinin de ayni yazı olduğuvu göriirstinüz) tarafi 1 inci sahijede) Romanın bir haberi Roma 22 (Hususî) Londradan gelen haberlere göre, Baku şehrini tahrib etmek üzere ciddî tedbirler alınmıştır. Bu husu«ta fazla tafsilât alınamamıstır. Rumanyaya nakledilen Baku petrolleri Londra 22 (a.a.) Daily Telegraph gazetesinin Bükreş muhabirinin bildirdi ğine göre Baku'den ilk işlenmemiş petro hamulesi, bu gün Köstenceye gelmiştir. Bu işlenmemiş petrol, Ploesti'de Almanların kontrolu altında bulunan petrol tasfiyehanelerine gidecektir. virme hareketi tasavvur etmişti. Lenin grad Murmansk demiryolunu, Ladoga ve Onega göllerini ve bu ikinci gölü Be yaz denize bağlıyan Stalin kanalını iknıal ve iaşe için menzil hatları olarak kulianmak suretile Ladoga gölü şimali şarkisinden yapılan bu çevirme taarruzu Mannerheim hattının gerisine düşecekti. Sağ kol Suojarvi'den ve sol kol Salmi'den geçerek Ladoga gölünün şimalinden dolaşmak üzere taarruz ettiler. Kâğıd üzerinde pek cazib olan bu çevirme taarruzu, 300 ki lometre genişliğinde bir hareket olduğu gibi, çevirme taarruzile cephe taarruzu arasında, Ladoga gölü 100 kilometrelik bir mânia teşkil ediyordu. Ruslar, mü kemmelen müdafaa edılen göller, tepeler ve ormanlar arasında uzun mesafeler katına mecbur olduklan için, Finlerin cevval ve mütearrız mukavemeti karşısında bu çevirmeyi başaramadılar ve iki defa kanlı hezimetlere uğradılar. Burada, birinci defasında bir veya iki Rus tümeni mağlub edildiği gibi son defa da 1 8 inci Sovyet fırkası imha edildi. Böylece Mannerheim hattını çevirmek ümidi tekrar suya düştü. (Bu mtntakada 5 tümenli 13 üncü Rus ordusu bulunmaktadır.) düşmanla el birliği yapmıştır. 2. Konyalı Cumhuriyet devrinde tarihimize yaptığı hizmetlerden bahsedıyor ve Atatürkün onu alnından öptüğünü yazıyor. Bu garib iddiaya inanmakta okuyucularımızı serbest bırakmz. Atatürk, geçen defa, neşrettiğimiz vesikaları sağlığında görseydi Konyalının suratına dudaklarını uzatır mıydı veya, acaba, ne şekilde uzatırdı? 3. Konyalı Matbuat memurluğuna aid vesikanın bizzat o resmî makam taralından neşredilmesini isteyor. Mahkeme isteyince Matbuat memurluğu bu vesikayı venr, daha evvel neşredemez. Fakat, ne hacet? Birinci sahifemize giren vesika, İbrahim Hakkı Konyalının el yazısıdır ve hatıralarından alıp gene beşinci sahifemize koyduğumuz diğer ihanet vesikasile karşılaştırılırsa ayni elden çıktığı görülür. 4. Konyalı Cumhuriyet'te vaktile kendi lehinde çıkan satırların himayesine sığınmak da isteyor. Eğer bu vesikalar o zaman elimizde bulunsaydı, Cumhuriyet sütunlanna Konyalı hakkında rahmetli bir arkadaşımızın yazdığı o satırlar değil, hakikî hüviyeti hakkındaki son hükümlerimiz girerdi. Konyalının mahiyetini anlamakta gecikmemiz, onu vatana karşı işlediği büyük suçların hiç birinden kurtaramaz; çünkü bu müthiş manevi mes'uliyetin müruru zamanı yoktur. Konyalının mektubu (Baştarafi ı tnct sahıfede) isnadlarla dolu yazılara karşı matbuat kanununun 48 inci maddesi 4 üncü fık « rasına ve onu takib eden fıkralarına dayanarak aşağıdaki cevabımı ilk çıkacak nüshanızda neşrini isteyorum: ; 1. Evvelâ bana isnad edilerek Atatürke, ve millete hakaretle dolu yazılarL ben, hiç bir eserimde, hiç bir gazete ve mecmuada neşretmiş deâilim, ve buna imkân da voktur. Bucihetle Cumhuriyet gazetesinin bana atfettiği bu yazıları ve isnadı şid detle red ve tekzib edıyorum. 2. Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz: On beş senedenberi yazdığım eserler, beynelmilel ilim âlemince de takdirlere uğramış. ve hatta (Topkapı sarayında deri üze rine yapılmış eski haritalar) adlı eserim Atatürkün dahi derin bir heyecanla t e v e o cühüne mazhar olmuş, beni huzuruna çağırtarak alnımdan öpmüştü. On beş se * nedenberi nesreylediğim ilim eserleri, tamamile Cumhuriyete aid inkılâblan tah» kim eylemiştir. Bunlarda şahıs ve şahsi yat yoktur. 3. Matbuat müdiriyetinin aleyhimdeki kanaat ve takdirine gelince, bunu Matbuat müdiriyetinin bizzat ve resmen neşretmesi lâzımdır. Yoksa Cumhuriyet gazetesi hükumet kanaatlerinin neşir vasıtası değildir. Onun dediği tarihtenberi ben Türk matbuatında rejim lehinde bir çok yazılar nesrettim. Bu neşriyatıma da kimse mâni olmadı. 4. Dün beni dünyanın en karaktersiz ve cahil bir adamı diye vasfeden Cumhuriyet gazetesi bile ilme ve inkılâba ve milletimin harsına hizmetlerimi takdiren yukarıda ismi yazılı (Topkapı sarayında deri üzerinde yapılmış eski haritalar) eserimin neşri münasebetile yazdığı uzun bir bendde şu cümleler de vardır: (Hars âlemimizde şöhret kazanılmasi kolaylaşalalıdanberi değerli eserlerden mahrum kalıyorduk. İbrahim Hakkı Konvalı veni eserile haklı olarak beynelmije} bir söhret ve şeref kazanmıştır.) Afrodit davasındaki ilmî kanaatlerimin tezahüründen sonra şimdi cahil ve mürleci ve hain olmaklıŞımm sebeblerini tahlili en büyük hâkimi adalet olan efkârı umumivenin takdirine bırakıyorum. Üstarafını Cumhurivet kanunları ve mahke . mei adalet söyleycektir. İbrahim Hakkı Konyalı LENIN&RAD MANNERHEİM HATTI Harbin ikinci safhasında Fin mukabil taorruzlartnı gösterir harita Fin Sovyet harbinin üçüncü ayını tamamlamasına bir hafta kaldı. İkinciteşrinin son günündenberi 3 buçuk milyonluk Fin milleti, 183 milyonluk Sovyet Rusyanın taarruzlarına kahramanca mukavemet ediyor ve 5 mıntakadan dördünde mu zafferdir. Harb başladığı zaman, Kızılordu, beş ana istikametten Finlandiyaya taarruz etmişti: 1 Petsamo'dan cenuba doğru ta arruz, 2 Salla'dan Botni körfezinde Tor nio'ya doğru taarruz, 3 Suomossalmi'den Botni körfezinde Oulu'ya doğru taarruz, 4 Ladoga gölünün şimalinde çevirme taarruzu, 5 Kareli berzahmda Mannerheim hattına karşı cepheden taarruz. Ruslar, bu beş istikamette taarruza geçmekle beraber, bu ana taarruz mıntaka larında, bazıları birbirinden 100 200 kilometrelik mesafelerle aynlmış ve birbirlerile irtibatsız 7 8 kadar harekete teşebbüs ettiler. Bu teşebbüsler arasında en mühimmi ve en tehlikelisi 2, 3, 4 ve 5 numaralı hareketlerdi; diğerleri daha ziyade ikinci derecede ehemmiyeti haizdi. Finlandiyanın şimalinde şarktan garba doğru yapılan 2 ve 3 numaralı taarruzların hedefi Botni körfezine varmak suretile Finlandiyayı bir insan vücudüne teşbih ettiğimiz takdirde belinden ikiye ayırmaktı. Bu taarruzlar, Botni körfezine dayandığı takdirde, Finlandiya yalnız iki parça3ra ayrılmakla kalmıyacak, cenubda kalan asıl mühim parçanm lsveç ve Norveçle karadan irtibatı kesilecekti. Donanmasile denize hâkim olan Sovyet Rusya böylece lsveç tarikile karadan ve deniz den Finlandiyaya gelecek bütün yardımların da öniine geçecekti. 4 numaralı hareket ise Mannerheim hattını arkadan çevirmeği istihdaf ediyordu. 5 numaralı taarruza gelince, bu da, Mannerheim hattını yarmak, evvelâ büyük bir sanayi merkezi olan Viborg (Viipuri) i ele geçirmek, sonra Finlan diyanın hiikumet merkezi Helsinki'ye doğru ilerlemek ve memleketi istilâ et mek hedefini takib ediyordu. Manner heim hattı, Fin vatanının kapısı olduğu için buraya yapılan taarruz hepsinden mühimdi. Kızılordu, bidayette 1 5 1 7 tümenle bir makineli ve zırhlı kordan miirekkebdi. Fakat gittikçe artırılarak şubat bida yetinde 26 tümene, 5 ağır tank ve 6 orta tank toğayına çıkarılan (700,000 in san, 1600 1700 tank, 800 1000 tayyare) Rus ordusunun bu beş taarruzunu ve "etice'°rini ayn avn tetkik edelim: 5 Kareli berzahındaki taarruz Kareli berzahmda, Mannerheim hattına karşı yapılan taarruzun ehemmiyetine, yukanda işaret etmiştik. Burada, Finler, daha bidayette, hudud civarında bir kı sım araziyi tahliye etmişlerdi. Kızılordu, bu tahliye edilmiş arazide de zayiat vererek güçlükle ilerledi; Mannerheim hattı önünde, birincikânunda yaptığı muvaffakiyetsiz zorlamalar kanlı zayiatla püskürtüldü. Nihayet, iyice hazırlandıktan son ra, 1 1 şubattanberi burada büyük bir taarruza geçti. Çok büyük kuvvetler, 70 tonluk ağır tanklar ve 800 topla yapılan bu taafruzlar, son günlerde, Finlerin ManneTheim müstahkem hattını kısmen tahliye etmelerini ve hazırladıklan ikinci hatta çekilmelerini intac etti. Ruslar, bulada yedi günde 420 makinelitüfek ve 1 70 top aldıklarını, bir çok beton tahkimat zaptettiklerini bildiriyorlar, Bu mu vaffakiyet 150,000 mevcudlu taarruz ordusuna 60 70 bin ölü ve yaralıya mal olmuştur. (Kareli mıntakasında 12 tümen ve 7 zırhlı toğaydan mürekkeb 7 nci Rus or dusu vardır.) Mannerheim hattmı gösterir kroki manasile hüküm sürüyordu. Şimal kutbuna yakın olan bu mıntakada müthi; soğuk ve aylar süren gece, Kızılordudan ziyade Finlere yardım etti. Sovyetler 100 kilo metre kadar ilerledikten sonra, geri çe kilmeğe başladılar. Soğuk, karanlık ve Fin hücumları karşısında mağlub olarak perişan bir halde Petsamo'ya döndüler. Şimdi burada uzun şimal gecesinde uykuya dalmış görünüyorlar. Orada haftalardanberi harekât yapılmıyor. (Bu mıntakada 3 tümenli 1 4 üncii Rus ordusu vardır.) / Petsamo'dan taarruz Sovyetlerin şimalde Murmansk lima nından kısmen karadan ve kısmen denizden getirdikleri kuvvetler ki iki tümen ve bir orta tank toğayı kadar tahmin edilmektedir Petsamo'ya karşı harekete geçmişlerdi. Bu mevki etrafında cereyan eden mücadelelerden sonra Petsamo'yu ele geçirdiler. Zayıf Fin kıt'alan geri çeTcildi, Ruslar, onlan takiben cenuba doğm inmeğe başladılar. Burada karakış tam I Vaziyeti hulâsa edersek, görürüz ki küçük fakat kahraman Fin ordusu, KızılorBeyaz denizin nihayetindeki Kandalok duya karşı muzafferane mukavemet et ça'yı üs ittihaz eden kuvvetler tarafından miştir. Sevk ve idaresi fena olan KızılorBotni körfezi dibindeki Tornio'ya doğru du, büyük sayı ve malzeme üstünlüğüne yapılan bu taarruz iki koldan inkişaf edi rağmen, oynak ve taarruzî bir müdafaa yordu. Sağ kol Kuolajaervi'ye, sol kol sistemi takib eden Fin ordusu tarafından Kuasame'ye doğru ilerliyordu. Bu kuv mütemadiyen mağlub edilmiştir. Kızılorvetler, lsveçe giden demiryolunun başlan du, manevra harbinde, hiç bir habiliyet gıc istasyonu olan Kemijaervi'ye 40 ki gösterememiştir. Sovyet kıt'alan Kareli lometre yaklaştıktan sonra, bir Fin mu mıntakasında, Mannerheim hattına kıs kabil taarruzu karşısında büyiik bir mağ men girmiş olmakla beraber, çok ağır zalubiyete uğradılar ve ric'at ettiler. Şimdi yiata uğramışlar ve diğer mıntakaların Salla mıntakasında yaptıklan tahkimata hepsinde mağlub olmuştur. îki buçuk ayçekilmiş bulunuyorlar ve bazı neticesiz hk umumî Sovyet zayiatını 200 250 bin kadar tahmin edenler vardır. taarruzlar yapıyorlar. Mannerheim hattında Fin mukavemeti 3 Suomossalmi'den gene Bot devam etmektedir. Kızılordunun, burada ni körfezinde Oulo istikametinde kendine çekidüzen verdikten sonra, ta arruza devam edeceği muhakkaktır. Fintaarruz ler, ikinci hatlarında, mukavemet edebi İkinci taarruzdan daha büyük kuvvet lecekleı mi? Bu, Finlandiyaya yapılacak lerle dört koldan yapılan bu taarruz, Bot yardımın derecesine bağlıdır. Eğer Kızılni körfezinde kâin Oulu'ya müteveccihti. ordu, mart ortalarına kadar Finlerin muAltı üsten hareket eden Ruslar ayn ayrı kavemetini kıramazsa, ondan sonra kar dört koldan ilerlediler. En sağdaki, yani lar erimeğe başlıyacak, bu gün donmuş şimaldeki kol, Suomossalmi'den geçerek göller, nehirler, kanallar ve karlar üzerinOulu'ya doğru, öteki kollar da kademeli de kızaklar kullanarak hareket eden Rusbir şekilde şarktan garba ve Botni körfe ların motörlü kıt'aları, o zaman sulara ve zine doğru ilerliyorlardı. Bu mıntaka göl çamurlara saplanacaklardır. ler ve ormanlar mıntakasıdır. Finler bu Kendi talih ve mukadderatlan Finlanrada da, birincikânun aymda Kızılorduyu diyanın talih ve mukadderatına bağlı olan yendiler. 31 birincikânunda 163 üncü Iskandinavya devletlerile Sovyet Rusyayı Rus tümenini ve 8 ikincikânunda Raateşimalde Finlerin karşısına mıhlamak istede 44 üncü Rus fırkasını imha ettiler. Geyen müttefikler, ideoloji bakımından kone bu taarruz mıntakasında, Kuhmo'da, münizm düşmanı olduklan için Finlardişubat bidayetinde 45 inci fırkayı imha etyaya yardım etmek isteyen ltalya ve Is tiler. Son gelen haberlere göre, ayni mevpanya gibi devletler, siTf insanlık, medekide şimdi de 54 üncü tümeni inhizama niyet ve civanmerdlik saiklerile Fin istikuğratmışlardır. (Botni körfezine karşı 6 lâlinin mahvolmamasını arzu eden Ametümenli 9 uncu Rus ordusu harekâtta burika gibi milletler, Finlandiyaya yapacaklunuvor.) lan yardımı artırmak ve hızlandırmak 4 Ladoga gölünün şimalinde mecburiyetindedirler. Yoksa 3 buçuğun ' 8 3 e dayanması gibi bir kahramanlık ki çevirme taarruzu mucizesi, ebediyen devam edemez. Kızılordu kumandanlığı, burada, kâ ABtDtN DAVER ğıd üzerinde çok parlak görünen bir çe 2 Kandalokça'dan Botni körfezi nihayetine doğru taarruz Vaziyetin hulâsası Kopenhag 22 (a.a.) Berlingske Tidende Berlinden istihbar ediyor: Adana (Hususî) Bundan altı yedi «Alman mehafiünin Sovyet Rusya ile Finlandiya arasında bir tavassut tekiifin yıl önce; hayvan neslini berbad ettiği. yolde bulunmak anının hülulüne hükmetmek ları harab eylediği anlaşıldığından dolayı te oldukları rivayet olunmaktadır. Zira kuvvetli esbabı mucibelerle Meclisi UmuRusya, son muvaffakiyetleri üzerine pre^ mî tarafından iki tekerlekli bir nevi kağnı tijini iade etmiştir. Rusya askerî bakımdan demek olan arabaların kaldırılıp bunların Finlandiva ile mesgul ve bu yüzden iktı yerine dört tekerlekli arabaların ikame sadî noktai nazardan bir çok masarife gi edilmesi takarrür etmiş ve bu karar, Vi«Belediyeler Dergisi» nin, benim anladı riftar oldukça Almanyanın harbetmesine lâyet makamınca tatbık olunarak halk ğıma göre, hizmet programı belediyeleri dört tekerlekli arabalar kullanmağa sevıkân voktur.» mizde vazife alanlara ve beldelerimizde yakedi'mışti. O «aman bu karar, ayni zaRuslar, evvelce Mannerh"'m şayanlara bu esaslar içinde hizmet etmek manda millî müdafaa bakımından da ve faydalı olmaktır. Bu itibarla «Dergi> faydalı olduğundan dolayı muhitimizde hattının tahribini istemişler memleket içindekl bütün belediyelerin müLondra 22 (Hususî) Londradaki çok derin bir memnuniyet hasıl etmiş ve şaviri olmak vazifesini ve pek tabiî olarak Fin elçisi bir nutuk irad ederek, harbden halk o gündenberi, nakil vasıtalarını şöybunun mes'uliyetini üzerine almış bulun | le böyle yüzde seksen nispetinde bu kamaktadır. Muvaffakiyet daha ziyade ameli evvel Moskova'da cereyan eden Fin yolları bulup göstermekle mümkün olaca Sovyet müzakereleri hakkında izahat ver rara uygun bir vaziyete getirmişti. Oğrendiğimize göre, altı yıl önce vemiş ve Sovyetlerin Mannerheim hattının ına inanırım. kâmilen tahribini taleb ettiklerini, bu ta rilip tatbik edilmekte olan bu faydalı kaMemleket belediyelerini biribirinin vaziyetinden haberdar ve her birinin tecrübe Iebin Fin murahhasları tarafından redde rar, bu gün tamamen aksi yeni bir karari'diŞini söylemiştir. la ortadan kaldırılmış ve ne acıdır ki, ilk erinden diğerlerini müstefit etmek de memnuiyet kararını tasvib eden ayni enDergi» ye düsen vazifelerdendir. Diğer tsveç üzerinden uçan tayyareler cümen azaları, bu gün de zıddı bir karan memleketlcrin belediyelerini muvaffakiyete Stokholm, 22 (a.a.) Sovyet tayya tasvib eylemekte götüren yolları bulup bizim belediyelerimize bir beis görmemiştir. anıtmak da daima göz önünde bulundu releri, Finlandiya Sovyet Rusya hudu Altı yıl önce ileri bir hamle olarak tasvir duna 1 0 kilometre mesafede kâin Tornea edilen bu «kağnıdan vaz geçip, dört te» ulmaya lâyıktır. «Dergi» nin belediyeler için inanılır ve şehri üzerinde bir cevelân yapmışlar ve kerlekli araba kullanma» karan, anlaşılsendisinden Istifade edilir bir müşavir ola 100 kadar nüfusu olan Pajala köyünü maz bir zihniyetle bu gün «eski, iki teak aranmağa her zaman lâyık olduğunu bombardıman etmişlerdir. Köy, yanmak kerlekli kağnıya riicu» kararma yerinî görmek bana hududsuz zevk verecektir. tadır. Moskovadaki lsveç sefiri, hâdiseyi terketmiştir ki, bu, bilhassa aklı eren hem«Dergi» ye bu yolda daima artan muvaf protesto etmiştir. Sovyet tayyareleri, 3000 şeriler arasında haklı dedikodulara sebeb akiyet dilerim.> I ilâ 4000 metre vülcsı»lcl«rd<» ucuvordu. Bu olmak tadır. ederler. Belediye bütçelerinin tanziminde belediye meclislerinin gösterdiği hassa^ıyet de bundan ileri gelmektedir., Belediye kasasından sarfedilecek her kuruşun, oslde için behemehal asgari bir kuruşluk men faat temin edebilmesi lâzımdır. Bu ıüzum sadece tasarruf ve iktısad fikrile temin edilemez. Bunun temini içm âmme gelirlerinin tarh, tahLsil ve sarfına müteallik ilim ve usullerinin bilinmesi de kâfi değildir. Za manın icab ve telâkkisine ve mahalli şartlara göre belde halkının medeni, sıhhi ve bedü ihtiyaclarının nelerden ibaret oldu unu ve bunların ehemmiyetlerine göre sıralanması ve nihayet herbirini kendi sahasına almış olan ilimlerin tayin ettiği ka idelere riayet etmeyi ve işleri buna göre ehil olanlara tevdi etmeyi bilmek de lâ zımdır. Son söz olarak şunu söyleyelim: «İbrahim Hakkı Konyalı» bizim için bir ismi has değil, bir ismi cinstir: Konya isyanından Şeyh Saide ve Kürd isyanından Kubilâyın başmı uçuran Menemen isyanına kadar vatanı çeviren geri ve mel'un zihniyet'n adıdır. lnkılâb tarihimizin bir hiyanet safhasını aydınlatmış olmak için o F. G. vesikaları neşrettik. Ibrahim Hakkı Konyalı tek adam olsaydı, bu memlekette kendisine muzaheret eden hiç bir kuvvet bulmasaydı ve hele Türk san'at ve irfanının. Türk inkılâbının en büyük davalarına burnunu sokmak cesaretini şuradan, buradan alamasaydı, onu hiyanetlerle dolu mazisile baş başa bırakır, sütunlarımızı boş yere onun adile doldurmazdık. Fakat İbrahim Hakkı Konyalı yalnız değildir ve Dahiliye Vekili Faik Öztrak, Belediye ebedî düşmanı olduğumuz bir zihniyeti ler Bankası Umum Müdürlüğüne göndeı temsıl ettiği için, yüzünden maskesini indiği bir mektubla, müessesenin Türkiyede dirmeğe bizi mecbur etmiştir. şehirciliğe müfid ve rehber olmak kay gusile çıkarmakta olduğu «Belediyeler Dergisi» nin mesaisini takdir etmiştir. Bu mektubu aşağıda neşrediyoruz: (Baş tarafı l tnct safıifede) «Bankanın neşretmekte olduğu «Beledi tayyareler, torpiller ve yangın çıkaran yeler Dergisi» nın, be§ yaşına gırmesı nıu el bcmbası, 25 obüs topu, 100 seri maki bombalar atmışlardır. Bunların ekserisi innasebetile tebriklerimi ve kıymetli neşrı neli tüfek, 24 tayyare dâfi topu, 30 siper filâk etmemiştir. Nüfusça zayiat yoktur. yatından dolayı takdirlerimi ifade ederim. topu, 6 tonluk 4 tank, 6 pusluk 12 top, tsveç üzerinde uçacak yabancı Belediyecilık artık eski zamanlaraa zan 10 siper havan topu. Toplarla birlikte nedildiği gibi ampirik bir i§ olmakt.an çık mebzul cephane de yollanmıştır. Ayrıca, tayyarelere ateş açıîacak mış, mensub olduğu belde halkının mede Ingiltereden Finlandiyaya mühim miktarLondra 22 (Hususî) lsveç hüku nî, sıhhi ve bedü ihtiyaclarını, içınde bu da gaz maskesi, çadır, elbise, askerî tele meti hava müdafaa tedbirlerini takviye lunduğumuz asrın meydana çıkardığı esasiı fon malzemesi ve sıhhî malzeme ile ilâc da etmiştir. Bu meyanda, lsveç topraklan kaidelere, daha doğrusu muspet iiimlere üzerinde uçuş yapan yabancı tayyarelere uygun bir surette tatminle mükelleı, mü karşı ateş açılması alâkadarlara emredilFinlandiya, göniiHü gönderilmesinimiştir. him ve ince bir meslek haline gelmiştir. Medeni bir camia halinde yaşayan ve haistiyor Rokfellerin yardımı yatın manasını, kendilerini ihata edeu uzak Londra 22 (Hususî) Finlandiya ve yakın şartlarla beraber ve orüarın için Cumhur Reisi Kalyo lsveç hükumetine Nevyork, 22 (a.a.) J o h n Rockfeller, de, anlayan bu günün ınsanları yalnız ken müracaat ederek fazla miktarda gönüllü Finlandiyaya yardım için teşkil edilmiş odi gelirlerini değil; camiaya aid olan gela.ı Hoover komitesine 100.000 dolar verr. J »rilrp"=ini rica etmiştir. lırleri dahi ancak lüzum ve ihtiyac üzerıne Finlandiya yeniden asker topluyor mıştır. ve en verimii surette sarfetmeyi iltizam Dahiliye Vekili Belediyeler Dergisinin neşriyatını takdir etti Yeni Rus taarruzları tamamen durduruldu Helsinki, 12 (a.a.) Bugün Finlandiya hiikumet merkezinde duvarlara yapıştınlan ilânlarda 1894 ve 1895 doğumlular sil'h altına ça<hrılrmştır. Bu doğumlular, 28 şubatta askerlik şubelerine mü Maziye rücu A ^a«a Vilâyet Meclisi altı sene evvelki kararını Almanya tavassut edecekmiş

Bu sayıdan diğer sayfalar: