9 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

9 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET O M«t Küçük hikâye Güzel bir ders! Mütekaidin, dul ve yetimlerin nazarı dikkatine îstanbul Defterdarlığından: 1 Bilumum zat maaşlan sahiblerinin birinci alü ayhk yoklamaları 9/5/940 tarihinde başlayacak ve 25 5 '940 tarihinde bitecektir. 2 Yoklamalar hergün saat dokuzdan 12 ye ve 13 ten 17 ye kadar devam edecektir. 3 Zat maaşları sahibleri fotoğraflı nüfus cüzdanlarile resmî senedlerini ve birer lane yeni çekilmiş fotoğraflarını ve malul olanlar maluliyet raporlarını yoklama ilmühaberlerile birlikte bizzat getirip ibraz etmeğe mecburdurlar. 4 25 '5 '940 tarihine kadar yoklamaya gel miyen^rin muameleleri ancak umumî maaş tevziinden sonraya bırakılacaktır. Alâkadaranın buna gore mensub oldukları Malmüdürlüklerine müracaatleri. RADVO James Stevart • Olivia de Haviland Iki artist arasında Nevyork'ta başlayan aşk macerasmın dedikodusu bugün sînema merkezini işgal eden başlıca meselelerden biridir Bngunkü program ~) TÜBKtYK EADYODİFCZTON POSTALARI Dalga nznnln^n: Türtdye Eadyosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara » T. A. P. 31.70 m. 946S Kc/s. 20 Kw. 12,30 Program ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 Müzik. Çalanlar: Cevdet Kozan, Ruşen Kam, İzzeddin Ökte. Okuyan: Sadi Hoşses. 1 Nihavend peşrevi 2 Nuri Halil Nihavend şarkı: (Bir goncai terdir) 3 Sadi Hoşses Nihavend şarkı: (Benden ayrılsan da gönlüm sendedir) 4 S. Kaynak Muhayyer türkü: (Gece gündüz uyku ginnez gözüme) 5 Uşşak turkü: (İndim yârin bahçesine) 6 Uşşak saz semaisi. 13,15 Müzik: Halk türküleri. Mefharet Sağnak ve Sadi Yaver Ataman. 13,30 14,00 Müzik: Kanşık müzik (Pl.)) 18.00 Program ve memleket saat ayan, 18,05 Müzik: Operet parçaları ve hafif senfonik müzik (Pl.) 18,30 Müzik: Radyo Caz Orkestrası (Şef: İbrahim Özgür) Soprano Bedriye Tüzünun iştirakile. 19,10 Müzik: Fasü heyeti, 19,45 Memleket saat ayan, ajans ve meteoroloji haberleri, 20,00 Müzik. Çalanlar: Hakkı Derman, Şerif İçli, Hasan Gür, Hamdi Tokay. I Okuyan: Melek Tokgöz. 1 Bimen Şen Segâh şarkı: (Sun da içsin yâr elinden) 2 Yesari Asım Hüseynî şarkı: (Fariğ olmam meşrebi rindaneden) 3 Faize Şetaraban şarkı: ^Badei vuslat içilsin). II Okuyan: Mahmud Kanndaş. Halk türküsü: (Uri'alıyım ezelden) Halk türküsü: (Yavru kurban). III Okuyan: Safıje Tokay. 1 Refik Fersan Hicaz şarkı: (Güzcl sana gönül verdim) 2 Nayi Mehmed Hicaz çarkı: (Ölsem etmem sırn aşkı) 3 Hicaz türkü: (Dağlar dağlar viran dağlar) 20,30 Konuşma. 20,45 Müzik. Çalanlar: Ruşen Kam, Cevdet Kozan, İzzeddin Okte. Okuyan: Müzeyyen Senar. 1 İzzeddin Ökte: Tanbur taksimL 2 Refik Fersan Muhayyer şarkı: (Her güzel bağından) 3 Şükrü Tunar Muhayyer şaıkı: (Yadımda o sevdalı yeşil) 4 Zeki Arif Muhayyer şarkı: (Sen başka güzel hüsnile bir başka cihansın) 5 Faize Nikriz şarkı: (Gönül ne için) 6 Klarnet Salih Nikriz şarkı: (Fatma) 7 Nikriz saz semaisi. 21,10 Konuşma (Bibliyografya) 21,30 Müzik: Radyo orkestrası (Şef: H. Ferid Alnar) 22,20 Müzik: Melodıier (Pl.) 22,30 Memleket saat ayan, ajans haberleri, ziraat, esham tahvilât, kambiyo nulcud borsası (fiat) 22,50 Müzik: Cazband (Pl.) 23,25 23,30 Yarınki program ve kapanış. Paul Mathoran, pazartesi gunündenberi sonsuz bir duşünce içinde idi. Ne yazıhanesimn başında rahat çalışabiliyor, ne sokakta, tramvayda, takside zihnî endişeden uzak kalıyor, ne de sofrada sakin ve iştihak yemek yiyebıliyordu. Yaman bir kıskanclık bütün ruhunu, mevcudiyeiini kemirip duruyordu. Kaç aydır sevdigi ve her türlü kusurdan, eksiklikten uzak farzettiğı o güzel ve müstesna kadının kendisini aldatmakta olduğundan şüpheye düşmuştü. Aman yarabbi, insanlar ne garib mahluklar!. «Nonoşum!» diye boynuna sarıldığı zaman yüreği kopup da ağzından gelecek derecede heyecan ve halecan gösterer. bu Havva kızı ona yaşlı bir adamı tercih etsin, hayret!.. Eğer, Germaine'in bu hareketine göz yummakta devam edecek olursa, ona herkes «budala!», «sersemU diyeceklerdi. Tabiî bunları yüzüne söylemeğe cesaret edemiyecekler, fakat her karşılaştıkları anda içlerinden geçireceklerdi. Hayır.. Buna tahammül edemezdi. Onun içiıı vaktinde yetişmesi lâzımdı. Çok şukür geç kalraamıştı. Köseyi dönerken, ihtiyar adamla Germaine'ın kolkola kapıdan çıktıklarını gözlerile gördü. Lâkin, bu kadar telâş etmesine ne lüzum \ardı? Altmışıncı baharını idrak etmektc olan bu beyaz saçh, akbaba yüzlü, zat ona nasıl rakib olabilirdi? Bu sualin cevabını gene kendisi veriyordu: Cüzdanının dolgunluğu ve şişkinliği sayesinde'. Yok, artık sabrı tükenmişti. İlk görüşüşlerinde Germaine'in hıyanetini, alçakhğını yüzüne vuracaktı. Heyhat, buluştuklan zaman genc kadın gözlerinin içine o kadar masum ifadelerle baktı, kollan arasında onu o derece muhabbetle sıktı ki Paul yeniden tereddüde düştü. Bir sürıi «acaba?» lar ve <lstifham işaretleri» dimağında birbirlerini kovalamaya başladılar: Acaba akrabasından biri olmasın? Dosdoğru soruverse ya.. Olmaz.. Ya kaçamaklı bir cevab alırsa.. Ya Germaine'in dudakları harekete geçtiği vakit söylediklerinin yalan olduğunu ifşa edecek tereddüdlü kıpırdamalar yaparlarsa!. Daha ciddî bir tecrübeye, daha esaslı bir Imtihana girişmek icab ettiğine kanidi. Buluşmalan mukarrer olan perşembe günü sabahı genc kadına şu telgrafı çekti: «Sevgîli yavrum, bugün gelemiyeceğim, beni affet, geceni senin için eğlenceli olacak bir tarzda geçirmeğe çalıs. Aksine hareket edersen müteessir olurum. Buseler!» Muayyen saatte gene o mahud köşede idi. Germaine'in oturduğu apartımam oradaa çok mükemmel görüyordu. Merak ve tecessüsünü tatmin edebilmesi İçin fazla intizarda bulunmasına hacet kalmadı. Tam kapının önünde mükellef bir hususî otomobil durdu. İçinden beyaz saçh, akbaba yüzlü ihtiyar indi ve merdivenleri tırmandı. Paul, itidalini muhafaza etti; aklına ilk gelen deliliğı nasıl yapmadı? Yukarıya çıkıp Germaine'in suratına nasıl tükurmedi ve ihtiyarı kolundan tutup dışarı nasıl atmadı? Kendi kendine hâlâ hayret ediyor.. Bır buçuk saat kadar orada gezinerek, tepinerek ve sinirlilikten dudaklarını ısırarak, parmaklarını kenedliyerek bekledi. Oh!.. Â$ık ve maşuka, derın bir sükunet içerisinde merdivenleri indiler. Yuzlerınde ve vicdanlarında zerre kadar endışe ve ıstırab hissetmeden arabaya bindiler. Germaine haspası, o kendisine çok yakışan siyah gece elbısesini de giymişti. Kinıbılir, "hsngi luks lokantada yiyip içmeğe ve eğfcnmeğe gidıyorlardı. «** Paul, üç güu sonra sanki hiçblr şey çörmemiş, sınirlenmemiş, üzülmemiş gibi Oernıaine'i ziyarete eitti. Kapıdan içeri girer girmez boy nuna atılan genc kadına: Ah yavrucuğum, dedi, kimbilir, perşembe aksamı nekadar canın sıkılmıştır.... Biraz çıkıp gezseydin, bari!. Germaine, usta aktörlere mahsus meharede her zamanki masum ve mahzun tavrını takındı: Hayır, hiç de canım sıkılmadı. Demek bir yere çıkmadın cicinî.. Ne münasebet, sensiz gezmek, tozmak aklıma gelir mi, zannediyorsun.. Zaten bir tatsızlığım vardı. Erkenden yattım Vah.. Vah.. Teessüf ettim doğrusu!.. Her ikisi de sahtekârlıkta ve yalan söylemekte birbirlerile rekabet ediyor gibiydiler. Yekdiğerlerini aldatmakta kat'iyyen güçlük çekmiyorlar, zerre kadar tereddüd etmiyorlardı. Fakat Eminönü Halkevinden: Paul'un kararı kat'i idi. Germaineie olan alâkaEvimizden gönderilecek muhtac hastalai'i pasını mutlaka kesecekü. Yalnız, kavga şürü'.tü ile değil, ona müthiş bir hakaret sillesi savura rasız muayene ve tedaviyi kabul eden sayın doktorlarımızın isim, ihtısas ve günleri aşağıda raktan ayrılmak istiyordu. gösteriimiştir. Bu doktorlarımızdan herhangi biGenc kadın mutfakta alaminüt bir yemek ha rine muayene ve tedavi olmak arzu eden haszırlamakla meşgulken delikanlı da kütübhane talar Ev büromuzdan pusula alarak gidebile yi kanştırmakla vakit geçiriyordu. Birden eline ceklerdir. Bu hususu saym halkımıza ilân ederMusset'nin cGeceler» ismindeki şiirler mecnıu ken Evimizden kıymetli yardımlarını esirgemiası geçti. Bu manzumelerin yazıhş tarihlerı aşa yen değerli doktorlarımıza bir kere daha alenen ğı yukarı küçük bir mubalâğa ile Germaine'in teşekkürü borc biliriz. ihtiyar âşıkınm doğduğu zamana tekabül ediDr. Cevad Kerim İncedayı (cild ve frengi) yordu. Birden dimağırda bir şimşek çakü ve bu perşembe 15 ten 18 e kadar. şimseğin yarattığı aydınlıkta güzel bir intikam fikri belirdi. Genc adam, hemen cebinden beş Dr. Fahreddin Kerim Gökay (asabi bastalıkyüz franlık bir banknot çıkarıp kitabın arasma lar) perşembe 10 dan 12 ye kadar. Dr. H. Cemal Lokmanhekim (dahil! hasta sıkıştırdı. Paranm yanma da kartvizitini yerleşlıklar) cumartesi, salı 9 dan 11 e kadar. tirdi. Dr. İhya Salih jnanc (kulak, boğaz, burun) Yemekten sonra orada fazla kalmadı. Başının ağrıdığını bahane ederek erkenden çıkıp giıti. sah 14 ten 16 ya kadar. Germaine, delikanlımn acayib hareketine bir Dr. Mehmed Osman Saka (göğüs ve dahil! mana veremedi. Kendisini çılgın gibi seven hastalıklar) cuma 13 ten 15 e kadar. Paul'un bu kayıdsızhğı ne demekti? Gecesi berDr. Nadire Sadi (doğum, kadın hastalıklan) bad olmuştu. Böyle yapacağını bilseydi, daha çarşamba. salı 14 ten 18 e kadar. ihtiyatlı davranır, hiç olmazsa ihtiyar âşıkile geDr. Nihad Tözge (cild ve frengi) salı 15 ten ne bir eğlenceli yere gidebilmek için ona haber 17 ye kadar. gönderirdi. Dr. Osman Şerefeddin Çelik (bakteriyoloğ ve Sabalıleyin erkenden küçük bir çocuk kapıyı sarî hastalıklar) pazardan maada hergün 14 ten çaldı ve Germaine'e bir zarf uzatti. Genc kadın 18 e kadar. zarfı yırttı. Henüz uyku sersemliğile mahmur Dr. Pakize İzzet Tarzi (doğum, kadın hastagözlerini satırlar üzerüıde gezdirmeğe başladı. lıklan) çarşamba 14 ten 18 e kadar. «Muhterem hanımefendi, Dr. Rabia Rahmeti Arat (dahilî hastalıklar) Beyaz saçh ve akbaba suratlı ihtiyan bana perşembe 14 ten 17 ye kadar. tercih etmenize hayret etmedim. Çünkü bugünDr. Rüştü Receb Duyar (sinir hastalıklan) kü kadın zihniyetine göre bol paralı bir âşık, çarşamba 15 ten 16 ya kadar. kalbi sonsuz sevgilerle çarpan yarı d'liden herDr. Sani Yaver (kulak, boğar, burun) pazarhalde daha kıymetlidir. Fakat icab ederse ben de tesi sabahtan akşama kadar. uğurunda beş on kuruşu gözden çıkarabilccek Dr. Necaeddin Atasağun (çocuk hastalıklan) bir vaziyette olduğumu göstermek için sana kü pazartesi, perşembe 17 den 19 a kadar. çük bir hediye bıraktım. Küriıbhanedekl Musset'nin <Geceleri» ini aç... 110 uncu ile 111 inci sahife arasında beş yüz frank bulacaksın.. SeSur haricinde Sultan mahallesinde kale kalâmlar. pısının önünde birisinin yaralı olarak yatmakta Paul» Delikanlı, Germaine'in müthiş kızıp ıcöpüre olduğu haber alınmış ve arka küıeğinden iki ceğini, parayı getirip suratına atmak için beki bıçak darbesile yaralı bulunan bir şahsm Feevine kadar uzanacağını zannediyordu. Fakat yir nerde İncebel sokağında Ismail oğlu Fehmi Kami dört saatlik bir intizardan sonra (»enc ka ramürsel olduğu ve Sultan mahallesinde Çeşme dından ancak küçük resimli bir kart aldı. Arka çıkmaz sokağında 7 sayıh evde oturan 15 yaşında Cemil oğlu Arab İsmail Işık tara'ından sında şu cümleler yazıh idi: yaralandığı anlaşılarak hastaneye «Sevgilim, bıraktığın hediyeye çok mrmnun İsmail yakalanmıştır. oldum. Fakat büyük bir cömerdlik gös.erdiğini zannetme. Çünkü ayda ben bunun on mislini sarfetmeğe mecburum. Sana tercih ettlğimi zannederek üzüldüğün ihtiyar olmasaydı, yemek, içmek. giyinmek için değil, sana şu knrtı föndermek için bile para bulamazdım. Bjndan sonra da gene eskisi gibi sık sık görüşürsek memnun olurum. Her defaki ziyaretinde böyle bir hediye bırakmağa mecbur olmadıfım. şimdiden ve civar olcul direktörlerinin garanti ediyorum. Buseler, selârrlar!» NAZARI DİKKATİNE: Tercümr eden: Meccanî muayene James Stevvart Olivia de Haviland Bir cerh vak'ası Holivud'dan yazılıyor: ler. Temsilin orta yerinde istirahat için verilen Burada ilk zamanlar Avrupadaki harb ve o on beş dakika zarfında çok mükemmel anlaş*!mın Amerikada husule getireceği tesirlerle epey lar. İki gencin kalbi de karşılıkh birbirıeri için meşgul olundu ama, şimdi hayat, âlem gene ol çarpmaya başladı. Noel'e takaddüm eden bütün âlem, devran gene ol devran tarzında devam bir haftayı geceli gündüzlü birlikte gezip eğleneedip gidiyor. Siyasî ve askerî dedikodulara kim rek geçirdiler, sonra da Holivud'a beraber dönsenin ehemmiyet verdiği yok. Sinema payitahtı düler. James Stewart bu mesele hakkmda geven nm bir çok mühim şahsiyetleri şu anda sevimli gün Photoplay sinema mecmuasının bir muharjönpromiye, James Stewart'm, tanmmış yıldız ririne şunları söylemiştir: Nevyorkta geçirdiğimiz günlerden sonra Olivia de Haviland'la evlenip evlenmiyeceğine burada da sık sık görüşüyoruz. Yekdiğerimizden dair ortaya bir istifham işareti tarzında atılan hoşlandığımızı saklayacak bir vaziyette değiliz. meseleyi halletmeğe çalışıyorlar. Lâkin, şimdilik aramızda ciddî bir rabıta mevJames Stewart'la Olivia de Haviland arasındacud olmadığını söyleyecek olursam mubalâğa ki aşk macerası geçen Noel yortularından bir etmis sayılmam. Beraber gezmekten büyülc bir hafta evvel Nevyorkta başlamışü. İki artist o zevk aldığımız muhakkak.. Maamafih, Olivia'ya büyük şehirde buluşmazdan evvel Holivud'da karşı beslediğim hissiyat hakkında kendîsine birbirlerine tesadüfen ya bir, yahud da iki defa hiç bir şey açmış değilim. Barlarda, gece lokalrasgelmişlerdi. Nevyorkta, büyük bir filim kum lerinde bir çok defalar dans ettik. Bazılan gizpanyasınm reklâm ve neşriyat müdürü Lelan lice nişanlandığımızı söyleyorlar. Böyle bir şey Hayward'ın tavassutile «Rüzgârın alıp götürdü yoktur ama, ileride veya pek yakında olmaz ğü kadar» filminin ilk temsiline beraber gitti da diyemem! TEŞEKKÜR Ebediyen kaybettiğimiz çok sevgili yavrumuz Doğanın, gerek hastalıgında fevkalâde ihtimam ve yardımlarını bezeden sayın operatör doktor Feridun Şevket, Haydarpaşa Nümune hastanesi Sertabibi doktor Kâzım ve hariciye kısmı doktorlan Bay Ziya ve Bay Caferle hemşirelere, gerekse cenaze merasimine istirak lutfunda bulunan Galatasaray lisesi minimini yavrularile öğretmenlerine, Devlet Demiryollan Haydarpaşa Birinci ijetme müdürlüğü erkân, memurin ve müstahdeminine, Demiryollan mektebi tale* belerine, Türk Petrol şirketi müdilf ' vtr memurlarile Progre vapuru mürettebatına, cenazeye çelenk göndermek ve tel grafla taziye suretile kederlerimize ortak olmak kadirşinaslığında bulunan muhterem zevata teşekkürlerimizin ayn ayn ibâğına elemimiz mâni olduğundan bu hususta sayın gazetenizin tavassut lutfunu dileriz. Kunt ailesi namına babasî Mehmed Ali Kunt Holivudda çevrilmekte olan filmlerden sahneler SAMATYA BAKIRKOY EÜ YP ŞEHREMINI Maarlf dlrektbrlUğünUn tamlm ettlğl NUR1 REFIK GENC KIZLAR ne tahayyül ederler ? 15 yaşında kalblerin hakiki sırrı nedir ? GENC KIZLARIN süslediği bir muhitin ruhu ve lâtif havası GENC KIZLAR Pansiyonu ( GLAUDİNE a L'ECOLE ) Hiç görmediğiniz, hiç beklemediğiniz bir mevzu... Bu günün kızları, yarının kadınları... Baş rollerde : Bu filme gündürleri hususî surette yapılacak matineler için mutabık kalmaları rica olunur. Samatya ŞEN Bakııköy BAKIR • Eyüp ŞAFAK • Şehremini AKGÜN sinemaları müdiriyeti PASİF KORUNMA FİLMİ Rochelle Hudson ve June Lang, Columbia şirketinin «Ne yaptığını bilen kadın» kordelâsında. NÎŞANLANMA Cezair Bahrisefid Valisi Abidin Paşa e eski Sinob mutasamfı Veysel Paşa )inoların hafidesi, esbak Draç meb'usu ahin Bey Dinonun kerimesi ve fındıkçı Hasan Tahsin Uçann övey kızı Rezin Dino ile Preveze eşrafından Derviş Bey mahtumu, Abidin Paşa yeğeni ve Ankara Vilâyet jandarma kumandan muavini linbaşı Hiisnü Yıldırım Atamerin kayıniraderi kıymetli hukuk mezunlarımız dan Muzaffer Turamanın bir çok zevat mzurunda nişanlan icra edilmiştir. Yeni nişanlılara ebedî bahtiyarlık temenni eleriz. BLANCHETTE BRUNOY SUZETTE MAİS ve MAX B U A K ŞAM | DEARLY MARMARA Fransanın meşhur dahî artisti nin kendi yazıp Fransanın 23 meşhur yıldızlarile hirlikte kendisinin oynadığı ihtişamlar filmi Beyazıdda 8 F ö BcB oırB S A RA Y tlâveten: FOKS JURNAL Sinemasında Dünya haberleri SACHA GUİTRY NAŞiD CEMAL SAHiR kl kıymetli san'atkârımız şerefine Gala MUsameres? SANZELİZE ile Buakşam: FRANSIZ Tiyatrosunda NAŞiD MISIRLI PRENS ROLUNDE Parlak surette tertib efillmiştir. PAUL FİTA HÖRBİGER BENKHOFF •jf «Merhaba Mister Chips!» ve tKaybolan * Tanmmış Fransız rejisörlerinden Julicn ufi'.k» filimlerinin senaryo muharriri tanmmış Duvivier «Untel ve oğlu» ismindeki filmine aid muharrir James Hilton Holivud'daki R. K O.faaliyeti sona erdirmiştir. Bu eserde bir Fransız şirketile bir mııkavele akdetmiş ve yeni bir si ailesinden üç nesle mensub delikanlıların genema eseri yazmaya başlamıştır. O eserde baş çirdikleri harb maceraları tasvir edilmektedir. kadın rolünü Charles Laughton ile birlikte Vak'alar 1871 den itibaren zamanımıza kadar «Notre Dame hortlağı» kordelâsmı yapmı? ve devam eden 70 sene zarfmda cereyan etmekte«Jameıka'da» filmini vücude geürmiş olan dir. Raimu, Michele Morgan ve Louis Jouvei Maureen O'Hasa oynayacaktır. Fakat bundan baş rolleri oynayacaklardır. evvel meşhur kadın muharriri Vicki Baun^'un «Altı kızdan biri» filmindeki baş kadın rolünü temsil edecektir. •fc Ernest Lubitsch Amerikada «Heil sevgilim1» isminde bir fîlim vücude getirecektir. Bu kordelâ Almanyadaki Nazi idaresinin faalıyeti ve oradaki mütekabil casusluk faaliyetlerini tasvir edecektir. •fc Kowboy filimleri mümessili Gene Autry ile ile meşhur beygiri Champion «Yüksekten atış» isminde bir füim çevireceklerdir. İf Amerikan sinema kumpanyalarından R. K. O. iki yeni filim vücude getirecektir. Bunlardan biri «Amerika yolu» dur. Baş rollerini Fredric March ile karısı Florence Eldvidge oynayacaklardır. Diğeri «Hilekâr» dır, baş rolleriniCharles Laughton ile karısı Elsa Lanchoster temsil edeceklerdir. •Jt Dorothy Lamour ile Bing Crosby'nin son defa çevirdikleri «Singapur yolu. ismindeki fümın bir sahnesi bütün memleketlerdeki filim sansürlerini memnun etmek için hiç akla g e ^ i yecek bir şekilde tespit edilmiştir. Kordelânm o sahnesi Polinezya adalarında geçmektedir. Yerli bir delikanlıyı temsil eden Bing Crosby bir şarkı söyleyecektir. O şarkının yerli lisanında olması lâzımsa da bir çok memleketlerdeki sansürler hiç şüphesiz bu lisana vâkıf olmadıkları için belki o sahneyi çıkartmak isteyeceklerdir. Bunun üzerine şarkının beynelmilel Esneranto dilinde söylenmesi ve bu suretle dünyanm her tarafında onu anlayacak insanlann bulunabileceği cihetle sansürden kolayca geçebilmesi düşünülmüştür. * Meşhur musikişinas Şopen'in hayaünı tasvir edecek yeni mir filim daha yapılacaktır. Kordelâ, ilk sesli filimlerden «Aşk geceleri» nin mümessil ve rejisörü Henry Poussell'in bir senaryosuna istinaden Pariste rejisör Maurice Tourneur tarafından vücude getirilecekür. İsıni «Veda valsi olacak olan bu eserde Şopen rolünü Fransanın tanmmış karakter artisti Pierre Blanchard oynayacaktır. Musikişinasm sevgilisi Marie Vodzinska'jn kimin temsil edeceği henüz kararlaştırılmamıştır. Bedriye SUheylâ konseri Miçeler varyetesi Okuyucu K. Semlha Maestro Jorj Orkestrası mm^m^mmmmmm Bfietler az kalmıştır. m^^ma^^^Ktmm Bir Gecelik Sevgili Bugün Başladı. ın Türkiyede en büyük sükseyi yapmış olan nefis film İBİTMEMİŞ SENFONİİ L ÜNÜTULMAZ YARIN MATİNELERDEN SAHESER J İTİBAREN L ı L E ıncı Film: Yarattığı yeni sinema mevsimini bugünden itibaren tekrar açıyor. EN BÜYÜK 2 SÜPER FİLM BİRDEN: T A K SI M 2 Sinemasında KANUNU BADYO SARAYI 2 nci Film 3 4; HUDUD CASISLARI itibaren L Â L Sinemasında Amerikamn en güzel sesli tenorlan... En muhteşem revüleri... En çılgın dansları... Ve milyonlarile süslenen büyük film 1 MAHKÛMLAR 2 Umumî BÜYÜK FİLM BİRDEN. Beyoğlunda ilk defa Fransızca sözlü, meraklı ve heyecanlı film Arzu Üzerine: Ü M I D Bas S A R K I S I E M E L ) G Ü L S Ü M Hududlarda ve cephe gerilerinde kaynaşan Fransız Alman casuslarının en heyecanlı vak'alarını gösteren Fransız filmi. Jurnal birden: 1 Fransızca Paramumnt Jurnal, 2 Türkçe Biritiş Jurnal. Her hafta 2 en son ( N E Ş t D E İ rollerde: Ü M M Ü Bugün Matinelerden Bugün Şehzadebaşı T U R A N sinemasında Toplu aileler için PERŞEMBE ve CUMA tenzilâtlı fiatlar: 2 kişi 3 kişi 4 kişi BİRİNCİ MEVKİ : 25 35 45 K r . HUSUSÎ BALKON : 40 50 60 » Mevsimin 2 büyük filni birden Seanslar : RADYO SARAYI: Saat 3.30 7 ve 10 da. HUDUD CASUSLARI : saat 2 5.30 ve 8.30 da 1 Mr. MOTO SON Heyecan ve esrarla dolu BUyük Bugün Matinelerden itibaren İ P E K t e Macera Filmi İHTAR 3 KRALİÇENİN T ü r k ç e ELMASLARI PATRIC KNOVVLES RICHARD COMWEL ROCHELLE HUDSON 1HİND AVCI ALAYI 2 C A P R i C Heyecan ve müthiş macera filmi S ö z l ü 3En SON GELEN Suare saat FOX J U R N A L ^^^^•^MMMmBHHİ 8,30 da bütün nrogram MBM^M^BHHBBHBB^H ( K a p r i ç i o ) LİLİAN HARVEY'in oynadığı mevsimin en güzel aşk ve ihtiras filmi Saat 11 den itibaren devamlı matineler C i O

Bu sayıdan diğer sayfalar: