31 Mart 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

31 Mart 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31 Mart 1941 CUMHURİYET 3 t/İuaslhkgl\ C°k çocuklu aileler Yugoslavyaya karşı Ikramiyeye istihkak kesbeden annelere bu sene ancak 25bin lira tevzi edilecek yeni sinir harbi Fikirler îtilmiş heyecanlar Profesör M. Şekib Tunç Kaşık yaptırdım bir gümüş kaşık İçine yazdırdım ben saııa âşık Şu halk türküsünde verilen vazife kaşığın deruhde ettiği yegâne şerefli iştir. Onu da ancak sevgilisine yazacağı aşk namesi için mektub kâğıdı olarak kaşığı intihab eden (orijinal) e borcludur. Milyonda bir âşık belki bu garib muhabere şeklini bulabilir. Zaten pek kanşünrsak belki de sırf kafiye zarureünden dolayı bu şerefe lâyık göriilmüs olduğu neticesine varmamız da mümkiindür. Kaşık talihsiz bir hizmetkârdır. Doğumumuzdan ölümümüze kadar hepimize en samimi hizmetler görmüş olmasma rağmen onu hakir görmekte bir an tereddüd ermeyiz. Zeynebe Bugün, heyecan yapımızm karanlık Yazan: • » • • • • •• • • • n hayatında çok gölarına kadar götürAnkara 30 (Telefonla) Çok çocuklu ailelere verilecek ikramiyeye istih. ski Yugoslavya hükumetinin kakları tespit edilen 42382 a n n e y e 1,271,460 lira verilmesi lâzım gelmektedir. rulen, ruhiyat ve müştür. Sebeblerini bakımın Üçler Pakhnı imza etnıesine İçinde b u l u n d u ğ u m u z vaziyet dolayısile b u sene d e müracaat sırasile ancak terbiye bilmediğimiz korkudan ehemmiyeti yeI kadar Yugoslavyaya karşı tai 25 bin liralık ikramiyenin tevzi edileceği anlaşıhyor. ların sevgi ve nefni anlaşılan bir hal bik olunan sinir harbi, pek kısa bir retlerin, ihtiras ve LiMiıııııııııııııııııılltlllllllllllflieiHIIIIIIllllllllllilllllilllllıııi""""""»"»»" üzerinde duracağım. Butun. vücudle val ve vaziyetlere göre ayarlayan tâli kinlerin hep bu karanlıklardaki itilmiş mütarekeden sonra tekrar başladı. Yeni birlikte ruhu da sarsan heyecanlar ser mahiyette hareketlere irca olunabilirler. heyecanlara dayandığını öğrendikten sinir harbinin hedefi Yugoslav birliği bestçe boşalmak imkânını bulduklan za Nitekim hareketlerimizi kısan, şiddet sonra ruhumuzun birçok tezadlarına ni gevşek, Yugoslavya halkını itaatsi man ekseriya hiçbir iz bırakmadan ge lendiren, ağırlaştırıp hızlandıran amil huylanmızm garabet ve münasebetsizve mütecaviz göstermek; Yugoslavy. lip geçerler. Fakat bu imkân her vakit lerin başında hisleri görmemek kabil liklerine, hiç beklemediğimiz anlarda dahilinde anarşinin hükiira sürdüğttnü bulunmadığı için heyecanlar çok kere değildir. Bu itibarla hareketlerimizi bazı şeyieri birdenbire unutmak sürprizanlatmak, ve bu çeşid şayialar yay boşalamaz olur; büyuk bir hı^l^ı savru adeta frenlemektedirler. Bu frenleme lerine, istemiyerek ağzımızdan kaçurdımakla yeni hükumetin tutcınmasma vı an bir taşın hedefine gidemeden bir olmasaydı hareketlerimiz sadece otoma ğımız şeylere, rüyalarımızm bir çok anmevkiini sağlamlaştırmasına mâni olduvara çarparak geriye donmesi gibi tik ve sakin olurdu. Halbuki tâli mahi laşılmaz cilvelerine, uğradığımız kazamaktır. içimıze iulirler. Aldığı hız nıspetinde yetteki hareketlerin aslî hareketlerimize lara artık eskisi gibi hayret etmiyoruz Hakikatte Yugoslav milleti kansız bir mesafe katedemeden duvara çarpan bir katılması sayesindedir ki dinamik ve Çünkü gündüzleri görünmedikleri halinkılâb yaparak millî iradesini kudretle taş kuvvetli bir maniaya uğramasile dokunaklı hareketler yapabiliyoruz. de ışıklannı gönderen yıldızlar gibi ruifade ettikten ve itimadnu haiz şahsiRuh hayatın emsalsiz bir hareket ci humuzun da şuur aydınlıklarında göhareketini kaybetraiş, kuvvetten duş Ben senin ağzının kaşığı değilim? yetleri işbaşına geürdikten sonra norBükreş 30 (a.a.) Rador ajansı bil mü şzannolunur. Hakikatte ise hareket hazı olduğunu bu suretle teslim edil rülmiyen fakat tesirlerini yapmaktan Sözü, kaşığı nekadar hor hakir gördümal mesai hayatına dönmüş ve memlekayboknamıs, sadece hararete münkalib dikten sonra onun ayni zamanda bir hâli kalmıyan gizli kuvvetleri olduğunu ğümüzü anlatmaya kâfidir. Atina 30 (aJ.) Atina ajensı bil diriyor: kettc sükıin teessüs etmiştir. diriyor: Perşembe günü neşrolunan bir karar lmuştur. Çünkü hareket gibi hararet enerji kaynağı olduğu da sabit olur. büiyoruz Delilik hezeyanlanndan bir Guya kaşığa kıymet vererek ona biraz İşbaşına geçen yeni hükumetin, halkı Yüksek Faşist Meclisi azasından Fa nameye göre şehir ve kasabalarda bu de bir kuvvertir. Aradaki fark, kuvvetin Fazla olarak bu enerjinin atıl maddede çoklannı ören bu kuvvetler olduğu gibi san'at saymak için: diplomaük hâdiselcre sebebiyet verecek bir halden diğer bir hale geçmesınden ki enerjiye nispetle tatmin edilmek, şairlere hususî imaj ve sembollerinden her harekelten çekinmeğe davet etnıesi rinacci bundan bir müddet evvel Re lunan Yahudilere aid emlâkin isümlâki Herkes kaşık yapar ama sapuu oribarettir. Fühakika madde âlenunde hiç kendini tanıtmak ve hükmetmek arzula mühim bir kısmmı ilham eden de bu taya getiremez! diye bir de ukalâlık edeesasen bu vecibeye riayet edcn halk gima Fascista gazetesinde eski Genel ve bunlann devlet emvali arasına ithali rı olduğundan maksadlan, meram ve ıir kuvvet yok olmaz, sadece bir halden öhnemiş eski heyecanlardır. Bunlara riz. tarafından azamî dikkat ve itino ile kurmay başkanı Mareşal Badoglio a takarrür etmiştir. Bu kanundan 15 adiğer bir hale geçer; ruh âieminde de gayeleri olan bir enerji demektir. îtil«unutulmuş hicranlar» da diyebiliriz. karşılanmış ve Yugoslav halkı hisleri leyhinde ithamlarda bulunmuş ve Ma ğustos 916 dan evvel hususî kanunlarla Geçtiiii o giinler kuzum? Şimdiki kaayni kanun caridir. Çünkü ruh hayatı miş heyecanlarda tatmin edilmelerine Çünkü bu hicranların çoğu unutulmuş şıklann hepsi mum gibi doğru. Çünkü nin feveran ettiği ânlarda dahi kendi reşal Badoglio da Tribuna gazetesınin Rumanya tabiiyetine alınmış olan'.arla da, ilmî tahlilde, esas itibarile hareket meydan verilmeden tekrar içimize tıkıçocukluk hayatında kazanılmışlardır. ni zapta muktedir olduğunu ve en sev 23 kânunuevvel nüshasında bu itham Rumanyaya hizmet edenler ve 30 senefabrikada yapılıyor, seri halinde. lere irca olunabilir. Yalnız bu hayatta lan işte bu nevi enerjilerdir. Aynlık kederinden, yanma ve acıklı mcdiği manzarayı sükutla karşılamayı lara cevab vertnişti. Bu cevabı ihtiva dir hıristiyan olanlar istisna edilmişür. Tahta kaşık artık pek nadir evlerda reflekslerle itiyadî, insiyakî ve iradî Bir sıra ve saygı nizamı içinde yaşa olmadan gelen hicranlara unutulmamış eden nüshalar o zaman hükumet tara Mallan ahnanlara tazminat verilecekçok iyi bildiğini göstermiştir, soğan kavurmaya yarayor. O da bir tafından toplamlmıştı. Bunlardan biri eli tir. Kanun Yahudilerin bundan sonra lareketlerden gayrı olan düşünme ve nan cemiyet hayatında heyecanlann hicranlar dersek bunlann bir de çocukUh. Ağıza girmiyor ama atese giriyor. Bunun için bulanık membalardan ge mize geçmiştir. ıis hâdiseleri bizi şaşırtarak hareektle boşalma arzulan bu nizama tâbi olmak luk hayatında içtimaf baskılarla dipdiri şehirlerde gayrimenkul almalannı nıeKasık familyası hayli kalabalıktır. len ve Yugoslavyayı karmakanşık bir ııçbir münasebetleri yokmuş gibi gö mecburiyetinde olduğu için onlann dıitilmiş ve ayni zamanda bütün çocukluk Mareşal Badoglio bu cevabında Fa netmektedir. Babalan kepçe ve analan delikli kephalde göstermeyi istihdaf eden haberleri ünürler. Su ile buhar dahi görünüşte şanya vurulması hiçbir zaman serbest hatıralan gibi unutulmuş olanlan varrinacci'ye karşı istihfaf edici bir lisan Madam Lüpesko'nun emlâki de > ohnak üzere tath kaşığı, pilâv azami ihtiyatla karşılamak gerektir. birbirlerine benzemezler; fakat ayni olmamışür. Büyüklerin terbiye veya tadır. Bunlar itihnek ve unutulmakla kaşığı, kullanmakta, ona askerî meselelere müçay kaşığı, kahve kaşığı, zaptedildi mahiyette şeylerdir. Buun gibi düşünme hakküm maksadile yaptıklan daimî müBn bulanık membalara mukabil iti dahale etmek hakkını reddetmekte ve beraber kaybolmamış, sadece yanmalar dondurma kaşığı, mahallebi ka mada değer membalardan gelen biitün şoyle demektedir: Bükreş 30 (a a.) Neşrolunan bir ve his hâdiseleri de zahiren harekete dahaleler bunlan çok kere, içe akıtmağa ve acılar halinde ruhun karanlıklanna şığı (üç köşe) ndan mürekkebdir. mecbur etmiştir. Hakaz yere azarlanhaberler, Yugoslavyanın siikunet içinemirname ile Madam Lüpesko'nun Ru jenzememekle beraber ruh hayatının saklanmışlardır. îçlilik hayatımızuı özü Bunlardan başka şimşir kaşık ve bağa«Ortalığı aydınlatacak yegâne hâdisede yaşadığını ve milletin yeni hükumanyada bulumn bütün mallan dev :apalı veya başka çeşid bir hareketin dığından dolayı kızan bir çocuk büyük nü teşkil eden de bunlardır. dan mamul hoşaf kaşıklan muhafazaeri mahrem tutmak zarureti vardır. Bu lerine itaat etmek mecburiyetile hiddemet ve genc hükümdan etrafında sarletçe musadere edilmiştir. Bu mallar den başka birşey değildirler. DüşünmeKeder görmemiş, cile çekmemis ruh kâruklan yiizünden bugünkü modern hâdiseler öğrenildiği zaman Genelkurnin öz ifadeleri olan söz ve yazı nasıl tini dışanya vuramıyacak bir vaziyettesılmaz bir ittihad küüesi teşkil ettiğini toprak ve bina olmak üzere 53 mildir. Otoriteleri saymak, kuvvetliden sa larda derinlik olmadığı gibi bütün he cemiyete dahil ohnamışlar ve antika mayın nesıl vatanperverane bir hatü habildirmekte birleşmektedir. yon 700 bin ley kıymetindedir. Madam irer hareket ise bunlann henüz ifade kmmak, âmirlerden korkmak gibi i<;ti yecanlan boşalmış ruhlarda da ekseriya gibi kıyıda bucakta kahnışlardır. nmemiş şeklindeki tasavvur halleri de Bilhassa Amerikanm Belgrad sefiri reket ittihaz etmiş olduğu meydana çı Lüpesko'nun menkul eşyasile bütün aSalata kaşığı namile ne idüğü belirsiz kacaktır. Şimdilik n» siz, avukat Fari:afada prova olarak tasarlanan ve yal mal ve gayriiçtimaî bütün baskılar ser doldurulamaz bir boşluk vardır. Şımatarafından v e r i l e n raporlar h e p bu m e r lacaklanna da el konulmuştur. Madam birşeyle nznn sapb surub kaşıklan ailenacci, ne de İtalyan düşüncesine yabancı ııc kendimizin sahid olduğu bir takım bestçe boşalmak temayülünde olan he rık büyütülmüş çocuklann çoğunda hakezdedir v e b u y ü z d e n şüpheli haberleri fikirlerin propagandasını yayan Mare Lüpesko'nun serveti üzerinde haklan ıareketlerden ibarettir. Eğer bunlar bi yecanlara şiddetle mftnidir. O halde bo yatlan boyunca devam eden hep bu nin bob »tilieridir. itimadsızlıkla karsılamak icab ettiği b u s Kaşığın da talihlisi, taUhslzi vardır. niz altındaki teşkilâta mensub olanlar olup veya borc ahp da bildirmiyenler •er hareket olmasaydı fikirlerin birbir şalamadan itilen heyecanlarla artık kar boşluktur. Fakat bir de bunun aksine bütün tavazzuh etmektedir. 5 sene ağrr hapse mahkura olacaklardır. lerile binbir münasebete şı karşıya gelmis oluyoruz. Bilivoruz H slarak hiç şefkat görmemiş çocuklar Bir aile sofrasmdaH kaşıklar, hatta bu babda bir hüküm veremezler. Fagirmelerini, Diredauva: kat siz, avukat Farinacci, müteaddid matbaa harfleri gibi mütemadiyen top hıncını büyüklerinden alamıyan bir ço vardır. Bunlann için için anarşist, asi, titiz ailelcrde şahsî kaşıklar talihli şeylatıp dağılmalannı anlamak kabil ol cuk oyuncaklannı kırar. kendinHen kü Inadcı, ters, hain ve merhametsiz olma lerdir. Ancak bir veya birkaç ağzm koİtalya Habeş harbl sırasrnda bn mahrem raporlarımın muhteviyatım açüklerl hırpalar; duvarlan karalar, sı maları pek güçtür. Bunun içindir ki in kusunu çeker. Lâldn lokanta ve ahçı mazdı. cDüşünüyorum» demek: «Henüz âkalı zattan öğrenebilirsiniz. Görecekmevkiin sukutu, Habeş harbinin bitmek ralan oyar, tırnaklarını yer. Bütün bu sanlan şımartmaktan şiddetle sakınmak, dtikkânmdakîlere ne diyelim? Tanrının başkalarına göstermek istemediğim bir üzere olduğunu gösteren kat'î bir alâ siniz ki ben körükörüne bir mütavaat halleri, serbestçe boşalamamış heyecan şefkatsiz bırakmaktan da korkmak lâ gttnü yıkanrp temizlenip yeni bir ağza takım hareket provalan yapıyorum> dedeğil, müstakil bir işbirliği isteyordum. met sayümıştL lann şekil ve mecra değiştirmelerinden zım geldiğini ahlâkçılar daima tavsiye ginnek üzere her an nöbet beklerler. mektir. İtalyan kurmayı diğer blç bir kurmayibaret gören psikanalizin bu mısustaki etmişlerdir. Fllhakika bu mevkiin sukutıından Bunlann içinde kahve kaşığı gerçl His dediğimiz haller dahi son tahlilde söz götürmez nüfuzu nazan bizi ruh Bonra Habeş İmparatoru AdisAbabayı dan aşağı değildir. Şu veya bu metbuun M. Sekib TUNC ağizdan uzak kalması itibarile bahtiyar lavranış ve intıbak hareketlerimizi ahyedeğinde gitmeyi kabul edemez. Bir müdafaa için hazırlanmakla beraber sayılabilirse de bu biçarenin de muttaHabeş mukavemetmin İtalyan süahlan müttefikin yardımına güvenilebilir. Fasü cezve içinde dönraekten dünyayı kat bu yardım tam ve mutlak olmamakarşısuıda tesirsiz kalacağını anlamış ve görmeye vakti yoktur. Hele kahvede ihAtina 30 (a.a.) Emniyet Nedır. Çünkü böyle bir siyasetin neticeçok geçmeden memleketini terketmek rikâr yapıldığı nrada kâh arpa, kâh nozaretinin tebliği: leri milletin menfaatine mugayir olur mecburiyetinde kalmıştı. hud içinde yuzmesi hiç de hoşa gidecek Memleket dahilinde sükunet hüVatanperverliğim ve mufahham şahsisey değildir. Bugün de İtalyanların bu mevkide küm «ürmüıtür. etin emrine itaat arzum beni fazla tafHarbin beşinci ayı zarfında İtutunamıyarak AdisAbabaya çekihneyl Teşpihte bata olmaz. Kaşık bir nevi ilât vermekten menediyor. Anladm mı talyan hava taarruzları neticesintercih ettikleri haberile karşılaşıyoruz. V>hsildardır. Aldığı şeyden eünde avvukat?» de sivil ahali arasındaki zavlatm İtalyanların bu şekilde geri çekilmeleri cunda birşey kalmaz. Rahat bir iş değil; h ve hasaratın bilânçosu şudur: dir ama ne çare, kısmet bu imiş diyip ve İngi! 7İerin bu mevkii işgal etmeleri, Olü adedi, 15, bunun dördü erkek, ışini görür. Onun hali ne bıçağa benzer, Habeş harbine yepyeni bir mahiyet verSofya 30 (a.a.) D.NJB. ajansı bilaltısı kadm, beşi çocuktur. ne çatala. Birincisi ağza hiç yaklaşnıaz, mektedir. Çünkü Diredaua AdisAbaYaralı adedi 51, bunun 20 si er diriyor: ikincisi sadece diş ve dudağa kadar soba Cibuti demiryolu üzerinde çok Yugoslavyada İngilizler, Yunanlılar kek, 6 sı kadın, 25 1 çocuktur. kulur. Halbuki kaşık ağzm tâ içine kaKahlre 30 (a.a.) Süudi Arabiscüihim bir mevkidir. İngilizler bu mevMuhtelif şehir ve köylerde 100 e Amerikahlarla bu milletlerin elçilik dar girer ve bu mahrem hizmetinin de tan elçüiği şu tebliği neşretmiştir: kii laptetmekle İtalyanlann ric'at için e konsolosluklan tarafından Bulgarismnkabilini kat'iyyen görmez. Süudi Arabistan hükumeti Barl mesken ve bir killse harab olmuskullsnacakları en mühim yolu kesmış tanda bir ihtilâl çıkbğma dair yayılan İnsanlara yaptıklan hizmet itibarile radyosu tarafından verilen ve İn tur. ve AdisAbaba üzerine yürümek için Yunan tebliği şayialar Sofyada tekzib •dümekte re ıir kaşık tasnifîne tâbi tutulabilirler. kullanılacak mükemmel bir vasıta da gillz kıt'alarının Farsan adalannı Atina 30 (a.a.) Yunan başku gülünc olarak tavsif olunmaktadır. SofKepçeler vardır. Nafakalan hazulac şgal ettliğne dair bulunan haberha edinmiş oluyor. mandanlığı tarafından neşredUen •adaki kanaate göre bu haberler Bulgave tezdi eder. Keren'in düşmesi Eritre'nin merkezi er Süudi hükumrtinin Cidde'deki 154 numaralı resmi tebliğ: istanda yeni hâdiseler çıkarmak arzuBıçaklar vardır, lokmalan keser» olan Asmaranın sukutunu hazırladığı İngiliz elçiliği nezdinde bu harek*Şiddetli topçu ve dveriye faallveti sile uydurulmaktadır. Bunlan uyduranti protesto ettigi hakkmdaki haberl Çatallar ağıza kadar götüıiir. bir sırada Habeşistanm merkezi olan kaydedilmlştir. Bir miktar esir al lar memleketteki şaşkınlığı artırmak üKaşıklar avurda kadar girer. AdisAbaba'nın teslimiyetini hazıriaya k a t l surette tekzib etmektedir. dık. midindedirler. Nekadar kibar, nekadar nazik, ne decak olan Diredaua'nm da sukutu ItalTayyarelerimlz düşman mühim Almanlar Norveçte şiddetli Cenubî Çinde Japon filosu rece kıymetli olursa olsun insanm ağıyan müdafaasının çok fena sarsıldığımat depolarını bombardıman et Bayan İnönünün de iştirak ettikleri kongreden bir uıüba nna giren (kaşık) lar, nihayet kaşık katedbirler aldılar Nevyork 30 (a.a.) Tass: Assonı gbsteriyor. mişlerdir. İnfilâkları müteakıb yandar itibar göriirler. Bu yüzden Habeş harbinin ansızın :iated Press 15 kadar Japon desReMcumhuruımKuri refikaları senelik faaliyetinl, bilhassa kahraLondra 30 (a.a.) Norveç ajan gınlar görülmüstür. Kepçe olamazsanız. bıçak olun! O da bir nihayete vâsıl olması Uıtimalinden sına gelen haberlere göre, Norveç Bütün tayvarelerimiz üslerine sa .royeri ile iki kruvazör ve 33 nakıi Mevhibe İnönünün yüksek himaye man askerlerimlze kışlık hediyeler bahsedenlerin noktai nazan günden gü teki Alman komiseri Treboven, Nor limen dönmüşlerdir. cemiyeti, hazırlanmasına hasrettlgi anlaşir obnazsa çatala ran olunuz! Lâkin kaye gemlsinin Şanghayın 90 mll gar sindeki Yardımsevenler şık? Asla! ttalyan tebliği ne kuvvetlenmektedir. bındaki Sandhouse adası civarında Ankaradakl Çocuk Esirgeme Kuru nııştır. veçte resmen ilân edllmemekle beHer ağzın kokusuna çekmek ağır bir mu salonlarmda senelik toplantısıİtalya Ue her irtibatı kesilen Iatiyan raber örfî idareyi merhametsiz b!r Toplantıda, hududda bekliyen asRoma 30 (a.a.) 296 numaralı toplanmıs. olduklannı yazıyor. nı yapmıştır. Toplantıda Bayan kerlerimizden gelen teşekkür mek akıbet, hazin bir kısmettir. lar bir aralık Mareşal GrazianiVın Sü şekilde tesis eden bir beyanname İtalyan tebliği: Radyo abonelerinden İnönü de hazır bulunmuştur. Allah yardımcısı olsun kaşıklann! tubları okunmus, rapor alkışlarla veyş kanalını zorlamasını ve açmasmı neşredilmistir. Bütün Norveç çazeYunan cephesinde: Kara mmtatahsilât Okunan çalısma raporundan, kabul ve faaliyet takdir olunmuşB. FELEK beklemişlerdi, fakat bu ümidleri boşa telerinde derç ve duvarlara asılmak kalarında kavdedltecek bir şev vokAnkara 30 (Telefonla) Mem Yardımsevenler cemîvetinin son bir tur. bombardıman gitmiştir. suretile neşredilen bir beyanname tur. Tayyarelerimfe leket İçinde 80 bin radyo abonesinBursada tayyare madalyası Daha sonra Alman pike tayyarelerı bundan böyle gerek bizzat Alman ucuşlan yapmıslardır. 28'29 mart geoeü Alman hava den 1940 yılında sekiz aylık hasılat nin Akdenizi İngiüz zırhhlarına haram kuvvetlerlne karşı, gerek Hitlerin alan vatandaşlar olarak 648,778 lira tahsil edilmiştir. edeceği iddia edilmiş, ve şarki Afrika emrile teesjüs eden makamata kar teşekkülüne mensub tayyareler. bir f Bursa (Hususî) 6on günlerde Singapura yeni takviye daki İtalyanlar ümidi Alman tayyare ş islenecek her türlü cürümler hak tayyare gemlsine agır çao a üç Türk Hava Kurumuna mühim miklerine bağlamıslardı. Fakat bu ümid de kında Alman kanununun tatbik e bomba isabet ettirmisler ve düsmatarda teberruda bulunan yüz elll kıt'aları geldi nm bir av tayyaredni düşürmüs dilecegini bildirmektedlr. boşa gitmiş bulunuyor. Bursalıya altm ve gümüs madalyalerdir. Singapur 30 (a.a.) Malezyaya Son günlerde Alman kıfalannın Trabların talikı merasimi hapjlmıstır. Siyasal Bilgiler okulunda yeni takviye kıtalan gelmiştir. Bunlusgarba geldikleri anlaşılıyorsa da GraMerasimde Valimiz Refik Koral lar arasmda İngiliz ordusuna vc İnokutulacak talebe ziani'nin yapamadığı isi bunların başartanla Parti müfettişimiz Samsun giliz hava kuvvetlerine mensub cümeb'usu Zühtü Durukan ve Hava rnağa teşebbüs etmeleri bile beklenmeAnkara 30 (Telefonla) Dahilizütamlar da vardır. Bunlar harbin Kurumu umumî müfettişi Em\r\ Âll mektedir. Vasington 30 (a.a.) Kentucky ve Vekâleti hes^.bına Siyasal B'leibidayetindenberi Britanya adalarınYaşm ve bir çok davetli zevat. hüBu yüzden şarkî Afrikadald italyan ler okulunda okutturulacak talebe hükumeti dahilinde Fort Knos'da dan "üzakşarka giden llfc kuvvetlerkumet erkânı da hazır bulunmuş sskerlerinin vazıyeti gün geçtikçe müş için bu sene de bütçeye 12 bin lira Amerikan hazinesi mahzenler.nde dir. lardır. Kurumun başkanı ve mü^ekülleşmekte ve bunlara teslim olmaktan tahslsat konmaktadır. DiŞer taraf bulunan altınm kıyneti 14 milyar akıben Vaîimlz birer nutuk irad etSovyet Rusyada kauçuk başka bir çare kalmamaktadır. Bunun tan Emnlvet Umum müdürlügü de 579 milyon 591 bin dtlara baliğ olmişlerdir. Bilâhare bu hamiyetli ve la beraber İtalyanlann hâlâ vakit ka Polis Kolejirtden bu sene cıkacak 29 mustur. Bu, dünyada mevcud altıyetiştirilecek vatanperver zevata birer birer alzanmaktan bir fayda ummalan ve bu talebeden 12 sini Hukuk Fakülte nm takriben yarısını teşkil etmekkıslar arasmda madalyalan talik Moskova 30 (a.a.) Yüksek Sovtedir. Geri kalan 2 mlyar 200 mil yüzden mücadeleye devam etmelerı sinde okutacaktır. edilmiştir. yet riyaset divanı tarafmdan neşreyon dolar kıvmetinde altın da Nevmuhtemeldir. Svrîyede dilen bir kararname ile yeni bir york. Füadelfîya, Deiıver ve San Ömer Rıza DOĞRUL kendi matbaasında şimdiye kadar be«kauçuk sanayii halk komiserligl> Vichy 30 (a.a.) D.N.B. Salâ FransL=co'da bulunmaltadır. ledî mevzularda büyük ve küçük bir tesis edilmiştir. Bu komiserligin baMütareke komisyonu şimalî hiyetli Fransız mahfillerinden öğ Ofisin bugday mübayaatı hayli eser, risale, mecmualar, turizm sma Tikon Mitrokin getirilmistir. renildiğine göre, Suriyede sükunet Ankara 30 (Telefonla) MemBeyazıddaki Şehir ve inkılâb müzesi yapılan plân ve projeler, Belediye ve için renkli ve resimli büroşürler çıkarAfrikaya gitti Yeni komiserlik Sovyet hükumeti avdet etmektedir. Bununla beraber leketin her tarafmda buğdav müsalonunda bir cŞehir Sergisi» açılmış Belediyeye bağlı dairelerde şimdıye ka mıştır. Nevyork 30 (a.a.) Tass: Asso fevkalâde komiser General Dentz bayaatına devam ediliıektedir. İyi nin millî bir kauçuk sanayii kur dar hazırlanan ve kısmen tatbik edil Şehir Sergisinde heyeti umumiyesi mak hususundaki emellerinl ta trr. tarafmdan alman tedbirler simdiciated Press bildiriyor: havalarda Ofisin mübayaatı günde hakkuk ettirecektir. Cenub mmtaBu sergide senelerdenberi devam eden miş olan plân, proje, grafik ve maket itibarile maket, neşriyat ve graiik ol Fransa ile mütareke şartlannm lik muhafaza edllecektir. üç bin tonu bulmakta4ır. Hükfl k^lanrdaM bir cok kolkozlara son imar işleri için Avrupadan getirtilen mü lerin bir kısmı teşhir edilmektedir. mak üzere teşhir edilen eserler çok General Dentz yeni Suriye hükutatbikma nezarete memur AÇnan metce ayrıca un stokları da yapü pünlerde kauçuk fidanları tevzi e tehassıslann direktifleri dairesinde müSergi, ayni zamanda Belediyerdn neş titiz bir itina ile tanzim edilmiş bulunkomisyonu Marsilyadan tayyare ile metinin teşkill için Suriye ricali ile maktadır. tehassu fen memurlanmız tarafmdan riyatını da ihtiva etmektedir. Belediye maktadır. dilmistir. şimal Afrikasına hareket etmiştir. temaslarına devam etmektedir. Mareşal Badoglio'nun Rumanyada yahudi faşisllere cevabı emvaline vaz'ıyed Şimdi ifşa edildiğine Bütün emlâk musadegöre kumandan, Al re edilerek sahibleriman ların müdahalesi ne tazminat verilecek ni kabul etmiyormuş Yunanistanda Hava bombardımanlarmdan 1$ kişi öldü, 51 kişi yaralandı Bulgaristanda Yardımsevenler Cemiyetinin kongresi j Ara istanda Farsan adalarının işgali yaîan Haricî propaganda ile memleketteki şa§kınlığın artmasından korkuluyormuş! c «Şehir Sergisi» açıldı Dünya altılarııınn yarısı Amerikada toplandı c Dünkü kısmın Hulâsası J Fabrikada makine gürültüleri arasında bir kadın çtğîtğt duyuluyor. İşçi Fikn, hemen, ustabaşt Hasan ağabeyle işçi Remziyenin durduğu taraja koşuyor. Remziyenin sol kolu mosmordur. Fikri ne olduğunu toruyor, ustabaşı ozarhjymca kavgaya tutuşuyorlar. Gıirültîiye enspektör yetişiyor ve iki omeleyi odasına çağirarak isticvaba bajlayor. Buraya girmek için yalvanp yakarmıştı. Evde, hasta yatalak bir kız kardeşi var. Dilenirsiniz, dedim. Benimkisi, acıdığımdan.,Fikri, başını geriye iterek içten bir kıztsJat Yalan! dîye haykırdı. Enspektörün kaşîarının arası buruş muştu: Sus! Sana sorduğumuz zaman söyIsrsin. Tekrar ustabaşıya döndü: Sonra? Hasan Ağabey, ikide bir mendilile burnunun, ağzının kanlarını siliyordu: Remziye, bağınr bağırmaz, Fikri, koştu; gırtlağıma sarıldı. Ne olduğumu, neye uğradığımı şaşudım. Üzerime ansızm atıldığı için davranamadım. Yoksa, ben, ona gösteririm. Boş bulundum. Enspektor, durgun bakarak başını salladı: Bunun, elbette bir sebebi vardır Du rup dururken de kavga, dövüş ohnaz ya! Ustabaşı, Fikriyi sönmesi güç bir hmcla süzüyordu: Sebebini, o bilir, söylesin. Fikri, göğüs geçirerek: Elbette sebebsiz değil, dedL Ustabaşı, ne zamandanberi, Remziyenin etrafında dolaşıyor. Hasan ağabey, onun sözünü kesmek istedi: Yalan vallahi! İftira! Enspektör, ustabaşıyı susturdu: Sonra söylersin. AŞK Edebî roman Fikri, devam etti: Remziyeye göz koymuş... Kızcağızın peşini bırakmıyor, hiç rahat vermiyor. Sen, Remziyenin kardeşi, akrabası mısın? Hayır! Peki, Remziye ile, neden bu kadar meşgul oluyorsun? O, senin neyin? Nişanlım! Fikri, susmuştu, enspektör de bir şey aöylemiyordu. Hasan ağabey, burnunun, Bir UÇÜRÜMU 2 Mahmud Yesari kızdı. Beli kemerli beyaz iş gömleğirun içinde bile dolgun göğsü, ince beli göz alabiliyor; ince bilekli biçimli bacaklan da göz oksuyordu. Hiç güzel değildi. Fikri, siyah parlak saçlı, siyah parlak gözlü, uzun boylu, geniş omuzlu, erkek güzeli sayılacak bir delikanlı idi. Ustabaşı Hasan ağabey de, kırkım geçmiş olmasına rağmen, daha dinc ve yakışıklı bir adamdı. Bu iki erkek, bu soluk bakışh, büyük ağızlı eaner kız için mi boğuşu ağzının kanlarmı siliyor, önüne bakıyor; kâtib, dosya dolabınm üstündeki eski, sararmış yoklama kâğıdlarile oynuyor; tekrar işlemeğe başlayan makinelerin uğultusu, çok yakından duyuluyordu. Enspektör, kâtibe baktı: Remziyeyi de dinliyelim. Kâtib, odadan çıktı, çok geçmeden, Remziye ile birlikte içeri girdiler. Enspektör, genc kıza, merakla baklyordu. Remziye, esmer, kısa boylu bir yorlardı? Enspektör, buna, pek gülemiyordu; Remziyeye sordu: Ne oldu? Bize, her şeyi açıkça anlatuıız, kızım. Remziye, ağlamaktan kızarmış gözierini indirerek ölgün bir sesle fısıldadı: Hiç! Genc kızın anlatacağı çok şey vardj, fakat söylemesi kolay değildi. Çünkü, ne söylese, ustabaşınm aleyhinde olacaktı. Bu da Remziye için korkunc bir tehlike idi. Enspektör, ısrar etti: Nasıl hiç, kızım? Sen, yukanda, ne diye, ne sebeble bağırdın? Ustabaşı. sana, neler söyledi? Genc kız, cevab vermedi. Enspektör, ısrardan vazgeçmiyordu: Neye cevab vermiyorsun? Remziye, hâlâ susuyordu. Enspektör, ustabaşı orada iken genc kızm bir şey söylemiyeceğini anlaınıştı; Hasan ağabeye: Haydi, sen, doktora git, dedi. Dok torla işin bittikten sonra, aşağı kat servisindeki kontrolun yanında otur. Seni, sonra çağırırım. Ustabaşı odadan çıkınca, enspektör Remziyeye tekrar sordu: Anlat, ne oldu? Genc kız," önüne bakıyordu; Fikri, dişleri arasmdan: Bileğini göster, dedi. Enspektör, merakla doğrulmuştu: Büeğinizde ne var? Remziye, yan gücenik Fikriye baktı, sol bileğini enspektöre doğru uzattı. Enspektör, daha kızanklığı gitmemiş incecik esmer bileği görünce anlamıştı: Ustabışı mı sıktı? Evet. Enspektör, birden şaşırdı. Remziyenin; evet! derken yüzü, yüzünün ve gözlerinin manası değişivermişti. Genc bız, konuşurken, güzelleşiyordu. Sesinin kınkhğı da kulağı oksuyordu. Bu esmer, kısa boylu, soluk bakışlı, büyük ağızlı kı» *>'T cok eüzellere değij'lebilirdi. . ' (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: