12 Haziran 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

12 Haziran 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇINAR Edebî, llmî, Içtimaî Mecmua dolgun mUnderecatla çıktı. Muvezzilerden arayıniz. J 18 inci yıl sayı: 6050 u m h u ri yet İSTANBUL CAÛALOÛLU Telgraf ve mektub adresi: Cumhuriyet, İstanbul . Posta kutusu: îstanbul No 246 Telefon: Başmuharrir: 22366. Tahrir heyeti: 24298. İdare ve Matbaa kısmı: 24299 24290 12 1941 Mecmuası hepi eş'e kaynağı Bugün çıkan nefls 1 karlkatUrlerl, h lerl ve fıkralarile bir iserdir. Hararetle ta yelederiz. Hayırlı bir karar ardımsevenler Cemiyeti sosyal hizmetleri genişletti Atatiirk rejimine bağlı kalmağı ve Parti preıtsiplerini tahakkuk ettirmeği kararlaştıran cemiyet Çocuk düşürme fenalıklarının önüne geçmeğe çalışacak ve genc kızlarımızla alâkadar olacak (Sııriye harbi ] Müttefik ordu Şam kapılarında Nütarekeden muharebeye mi? Laval . Darlan kombinezonunun mantığı şuradadır: Almanya ile harbettik, su sebeb bu sebeb mağlub olduk. Şimdi Almanya ile birleserek elbirliğile Ingiltereyi yıkmağa gidelim, ve bu yardımımızın mükâfatı olarak kendi keçemizin sudan çıkmasını temin etmis olalım. Ankara 1 1 (Telefonla) Vekiller Heyeti kararile, menafii mumiyeye hâdim cemiyetler arasına alınmış olan Yardımsevenler Cemiyetinin nizamnamesinde bazı tadiller yapılmıştır. Müessisleri sayın Bayan Mevhibe Ismet lnönü, Bayan Fıtnat Çakmak, Nevber Sevüktekin, Reşide Celâl Bayar, Nimet Uybadın, Melâhat Özbudun, Süreyya Ağaoğlu, Tezer Taşkıran ve Doktor Fuad Umay olan Yardımsevenler Cemiyeti, Sayın Bayan lnönünün himayesi altındadır. Cemiyet, Türk milletinin bir tek kuruluş ve yükseliş yolu olan, milleti daima biraz daha yükselten Atatiirk rejimine baglı kalmayı ve kendi faaliyet şubelerinde Cumhuriyet Halk Partisi prensiplerini tahakkuk ettirmeyi en esaslı bir gaye olarak kabul etmiştir. Cemiyetin gayeleri arasında annelerin hayatını tehlikeye koyan, memleke Şehre 15 kilometre mesafede Fransız ordusu mukavemet etmektedir Müttefik ordnlann girmek üzere bulunduklan Şamda meb'usan meclisi ve hükumet dairesi Askerî vaıiyet WEYGÂND • Oparlörle Fransızlar inkiyada davet ediliyor Ingilizler Suriyelilere mütemadiyen Oradaki Fransız ordusu nihayet kendini erzak gönderiyorlar teslime mecbur olacaktır. Çünkü bundan Kahire 11 (a.a.) Resmî tebliğ: Suriyede, müttefik kuvvetler, şayanı sonra Alman yardımı gelse de geç kalmıştır memnuniyet terakkiler kaydetmekte Yazan : Emekli General berdevamdır. Miittefikler Şama yaklasıyorlar Kudüs 11 (a.a.) Kudüs radyosu, müttefiklerin Suriyedeki terakkilerinden bahsederken ezcümle demiştir ki: Hâlâ iki müttefik kol, Sur'un öbür tatin bünyesini sarsan çocuk düşür afında ilerlemektedir. Başka iki kol da e fenalıklarının önüne geçmeğe Şamın cenubundan sür'atle İleri yürüçalışmak, halka telkinlerde bulun mektedir. Merkez kolu ise Merciayun mak ve genc kızların ahlâkî du mıntakasında terakki etmektedir. Başka kolların ileri unsurları Şama rumlarile alâkalanmak da vardır. ralnız 15 kilometre mesafede bulunmakadır. Yardunsevenler Cemiyeti müessislerinden ve teşekkülün hamisi sayın Bayan İnönü Fransızlar Suriyeyi müdafaa edemezler H. Emir Erkilet Be Suriyenin feda edilmesi kanaatinde. ğer karar ve hareket munhasıran Amiral Darlanın elinde olsa, başlığa geçirdiğimiz sualin cevabı derhal böyle tahakkuk edecek, yani Fransa miıtarekeden muharebeye geçecektir. Ve İngiltereye karşı muharebeje. Ve Almanya ile ittifak etnıiş olarak. Alman Fransız işbirliğinin hakjki maksad ve mahiyeti ancak bundan ibaret olacağını iddia edenler, Suriye hâdiselerinde kendi hesabına pek lyi bir fırsat bulan Amiral Darlanın Bözlerinde ve hareketlerinde bu vaziyetin en reddolunamaz delillerini gosterebilirler. Ne hacet Amiral Darlan evvelki aksam radyo ile neşrettiği nutkunda FrtnBiz milletini bu fikre kazanmağa çalışmıştır. Amiral Darlan Fransız Alman Isbirliğini müdafaa etmek için son biı Iki ay zarfında Fransız efkârına şu esasr kabul etlirmek isteyordu: . Harbden mağlub çıktık. Eğer gaUMe anlasmazsak mahvolacağız!. Şurası var ki Amiral Fransız milletine hitabelerinde hep umumiyet içinde halarak anlaşmanın nasıl olacağını söylemekten çekiniyor, yalnız daima İngiltereye şiddetle hücum ederek Fransada boylece kendisininkine benzer bir ef kârı umumiye yaratmak isteyordu. Kâfi bir felâket olan mağlubiyetin ağır yükü altında ezilen Fransız mil Son hâdiseler üzerine ne kârar vereceği leti, diinkü müttefik aleyhine harb© beklenen Japonyanın Hariciye Nazırı M. Matsuoka kalkışmaktan ibaret olan bu LavalDarlan icadını havsalasına sığdıramamaktan dolayı parçalanmıştı. Esasen mütarekeyi kabul etmiyen dışarıdaki Hür Fraıısızlardan başka işgal albnda olan ve olmıyan Metropol Fransasındak» halk dahi Vişi müdirlerinin tezadlı hareketleri öniinde üç beş parçaya bölunmüştü. Meselâ Mareşal Peten bile Fransamn diinkü müttefik İngiltere •leyhine harbe geçmesine daha düne kadar, kim bilir belki bugüne kadar bile, bir türlü muvafakat edememiş vo bizzat Amiral Darlan Alman FranBiz anlaşmasında Fransadan İngiltere aleyhine harbe girişmesi taleb edilmediğini söylemek mecburiyetinde kalmıştı. Hayf aya ağır bir hava Fransızlar iki noktada mukavemet ediyorlar Londra 11 (a.a.) Reuter: Hür Fransız kuvvetleri, Şamın 16 kilometre cenubunda Kisvede bir mukavemet görmektedirler. Londra 11 (a.a.) Reuter: Suriye sa General. De Gaulle'e karşı harekete muarız lecct> , stitun' Almanlar? limanı ve Arab mahallelerini siddetle bombardıman ettiler Hayfa 11 (a.a.) Röyter: Gece, Hayfaya yapılan ve şimdiye kadar bu şehlr üzerine olanların en uzununu teşkil eden ilk gece hava hücumu esnasında, bir düşman tayyaresi düşürülmüş ve pek muhtemel olarak diğer bir tayyare tahrib olunarak Akkâ koyunda parçalanmıştır. Düşman tayyareleri kara müdafaalarınm ve gemilerin şiddetli ateşine maruz bırakılmıştır. Düşman bombardıman tayyareleri, Hayfaya Suriye istikametinden yaklaşmışlar ve hücumlarını hman üzerinde temerküz ettirmişlerdir. Arab mahallelerine bir çok bomba düşmüş. bu bombalar evlerde tahribatı mucib olmuş ve zayiata sebebiyet vermiştir. Bir yangın çıkmış, fakat sür'atle bastınlmıştır Bütün sivil müdafaa servisleri vazifelerini sükun içinde ve çok mükemmel bir surette ifa etmişlir. Alçak bulutlar, düşman tayyarelerinin saklanmasına yardım etmiş ve tayyareler, bulutların açıldığı zamanlar pike hücumlan yapmışbr. (Arkası sahife 5 sütun 3 to Şimalden ilerliyen bir kol 1 » ı5 ıo Zaten elindeki kuvvetler herhangi bir mücadeleye de kâfi değilmiş Londra 11 (a.a.) Ofi ajansının Fransız hududunda bulunan muhabiri bildiriyor: • ».. ) Haleb yoîunda Dirizor'u işgal etti Bugün abnan malumata nazaran, İngilizlerla hür Fransızlar Şama on kilometre mesafeye kadar yaklaşmışlardır» Şimalde Dirizor işgal edilmiştir. Malum olduğu üzere burada Fransızların mühim bir tayyare istasyonu vardı ve son zamanlarda bazı A!man tayyareleri de bu meydana inmişlerdi. Şimalde bizim hududa muvazi olarak ilerleyen kol ise Resül'aynin cenubundan gecerek Akçakale istikametinde ilerlemektedir. Oradan cenuba dönerek Şam üzerine yürüyen esas kuvvetlere ütihakla Haleb istikametinde harekete geçmesi muhtemei addedilmektcdir. (Radyo Gazetesi) Suriye harekâtının dün kay dettigi inkişafı gosterir harita Suriyeye karşı yapılmakta olan İngiliz hür Fransız taarruzunun ayın onundanberi, bilhassa sahil bölgesinde Fransızların bazı mukavemetlerine çarptığı anlaşılmakta ise de neticeye doğru inkişaf etmektedir. Hayfadan Beyruta gidea yol, umumiyetle Lübnan dağlarının Akdeniz kryılarında nihayetlenen batı eteklerini takib ettiği ic+n uzıın bir geçid mahiyetindedir ve tabiatile müdafaası kolaydır. karaya top atmak ve ayni zamanda karaya deniz müfrezesi çıkarmak suretile, yardım etmektedir. Buna rağmen bu kol henüz Litaf nehrinden çok ileri gidememiş ve Surdan ancak 36 Km. ileride bulunan Sayda sahil şehrine girdiği haber verilmemiştir. Bunun sebebi, herhalde, Beyruttan Sayda cenuîıuna kamyonlar' la kuvvetle gönderilmis olmasile beraber solu deniz ve sağı dağ olan ve dağdan denize inen bir çok vacilerle kesik bulunan bir yol boyunca taarruzun güçlüğüne mukabil bu yolu müdafaanın nispeten kolay olmasıdır. Bundan başka bu kolun deniz ve hava kuvvetlerinin yardımına rağmen ilerileyememesi ve yahud ancak pek az mesafe alması herhalde Fransızların bu mmtakada oldukça ehemmiyetli bir mukavemet gristerdiklerine delâlet eder. Holanda Hindistanı Teyid edildiğine göre Afrikadaki de aulle ku%rvetlerine karşı harekete geçmek meselesmde General Weygand A» miral Darlan'a tamamile muarızdır Anlaşıldığına göre Weygand nazırlar meclisinde beyanatta bulunarak emrindeki kuvvetlerin herhangi bir hareketa tevessül etmeğe kâfi olmadığını ve bundan başka böyle bir teşebbüsün Fransa Afrika imparatorluğunda karışıklıklara meydan vereceğini ve Amerikanın müdahalesini tacil edeceğini söylemiştir. Weygand, Almanyadan askerî yardım stenilmesini de reddederek böyle bit alebin de Amerikanın müdahalesini esri edeceğini ve Suriyenin kabili mülafaa olmadığını ve binaenaleyh feda dilmesi lâzım geldiğini beyan etmiştir. Mihverin nüfuz dairesine girmeği reddetti Batavyaya gelen Japon heyetinin geri alınması taleb edildi Bu sözün dolambaclı bir ifade olduğuna elbet dikkat olunmuştur: Amiral Darlan Almanyanm Fransadan İngiltere aleyhine harbe girişmesini istemediğini söylerken kendi politikasına sağlam bir ric'at hattı saklayordu. Yarın hâdiselerin sevkile Fransa böyle biı yola sürüklenirse, Darlanın düşüncesin' de Fransız milleti bu kararı haricin tazvikile değil, kendi kendine vermiş olacak, yani Fransa İngiltereye kendiliğinden harb açmış bulunacaktır. Tulondaki donanmaya hazır olması ve şimalî Afrikadaki tayyarelere Suriyeyc uçnıalan emrini verdikten sonrs Fransız milletile konuşmak için mikrofon başına gelen Amiral Darlan son hitalıesinde daha vazıhür: Bu defa Darlan Fransa için bir sulh akdine fırsa* Ve imkân elverdiğini söylüyor. Zatrn müstakbel sulhun mukaddemesi olarak elde bir mütareke muahedesi vardır, ve bu mukavele ağır hükümlerle mahmuldür. Darlan sulha gitmek için galiblc bu hükümler üzerinde müzakereler icra edilmek lâzım geldiğini, bunun için de memlekette bu kadar ehemmiyetli mü lakerclerin icrasına müsaid bir hava yaratılnıası icab ettiğini söylüyor. Bu böyle yapılmadığı takdirde Fransayı bekleyen felâketi olanca dehşetile ortaya atarak: Yoksa, diyor, Fransa ölecek, mah volacaktır. Acaba bu korku altında Fransız mılkti Amiral Darlana uyarak ayaklanır da zahirde Almanya ile yapılacak biı sulha hakikatte ise bu defa İngiltere aleyhine başlanacak bir harbe koşar mı? Tarihin eşini kaydetmediği bu meselcnin nasıl hallolunabileceğini çok ya' kında göreceğiz. Tutulmak istenilen hareket hatfa beserî vicdan bakımından o Tokyo 11 (a.a.) Japon hükumeti namına heyanatta bulunmağa memur sözcü, Batavya konferansında Japon tekliflerine karşı Holanda Hindistanının verdiği cevab çok az memnuniyet verici olduğunu ve maamafih büyük bir ihtimamla tetkik edildiğini söylemişse de muhteviyatmı bildirmekten imtina etmiştir. Zannedildiğine göre Holanda Hindistanı verdiği cevabda son sözünü söylemiştir. Domei ajansının bildirdiğine göre Ja(Arkası sahife S sütun 3 te Kadastro işini çabuk tamamlıyabiliriz Umum Müdürle mülâkat Bunun için halkımızın kadastrodan göreceği istifadeleri takdir ve mesaiye yardım etmesi lâzımdır Memleketimizde malî ve İktısadi inkılâblar yapacak olan gayrimenkulün mütedavil bir sermaye haline getirilmesi memleket için büyük bir hizmet olacaktır. Mal sahiblerini refah ve huzura kavuşturacak olan arazi meselelerini, hükumetimizin; ne büyük fedakâılıklarla esasından kurmak İstediğini görüyoruz. Ezcümle memleketimizin İzmir, İstanbul, Ankara, Kadıköy, Bursa, Edirne, Konya, Malatya, Denizli, Kartal, Manisa, Beyoğlu ve İstanbulun adaîarında, yapılmış olan kadastroları hakkmda esaslı bir fikir almak için kadastro sahası olan yerlerde mahallen tetkikatta bulunan Kadastro Umum Müdürü Halid Ziya Türkkanı ziyaret ederek malumat rica ettik. Halid Zıya bıze, tekemmül etmiş bir kadastro plânı gösterdi: Herhangi bb (Arkası sahife 5 süttm 6 da Bu yoldan ilerliyen ve bir miktar zırhIı otomobil veya araba ile takviye edilmiş Avustralyalı kıt'alardan mürekkeb olan kol (belki karışık bir liva) Hayfanın 34 Km. kadar şimalinde, Nakura burnunda başlayan Filistin Suriye hududunu, 8 haziran sabahının alaca karanhğında baskınla geçmiş ve 21 Km ötedeki Sıır şehrine büyük bir mukavemete çarpmadan girebilmiştir. Hatta Lübnan ve Şeyh (Hermon) dağlan abu kol. ayın onunda. Surun 4,5 Km. şi rasından yukan Şeria ve Litaf vadileri malinde denize dökülen Litaf veya Ka boyunca Zahle istikametinde yürüdüğü zimiye nehrini ağız tarafmdan kolaylık evvelce haber verilen küçük bir kolun la aşmağa muvaffak olmuştur. ne yaptığı ve nereye kadar vardığı hakAvustralyahlann bu taarruz koluna kmda henüz hiç bir malumat yoktur. uçaklardan maada, bir zırhlı, 2 kruvazör Bunun yolu sarp ve tashk vadi ve dağve diğor yardımcı harb gemilerinden lardan geçen patikalardan ibaret olduğu mürekkeb bir İngiliz filosu da, denizden (Arkası sahife 5 sütun 1 de) Darlanın Hariciye Nazırı da şefinin izlerinde!.. Londra 11 (a.a.) Ofi: İsviçre radyoiunun verdiği bir habere göre Amiral îarlan'ın yeni Hariciye Nazırı Benois ıdechin, Fransanın muhasamat sahnesiıi genişletmek üzere hiç bir zaman te«bbüse geçmiyeceğini söylemiş, fakat 'eten'le Darlan'm emri mucibince Franianın hücuma uğrayacağı yer neresi oursa olsun müdafaa edileceğini tasrih tmiştir. Mechin, İngiltereyi, Irak petrollarını imaye ve Fransaya aid petrollara vaa(Arkası sahife 5 sütun 3 te Birkaç söx Bizde mizah mecmuaları (Yurd ve dünya) mecmuasında Mediha Berkes imzasile, bizde mizah mecmualarına dair güzel tetkik yazısı gördiim. Istanbulda çıkan bu nevi mecmuaların umumî karakterlerini gözden geçirdikten sonra makale muharriri haklı olarak bunları tenkıd ediyor: Yazılar ve karikatürler bizim içtimaî bünyemizi aksettirmekten çok uzaktır. Monden hayata dair Avrupadaki benzerlerinden alman beylik fıkralarla, birtakım açık saçık resimler, bizim mizah mecmualarımızın bellibaşlı mevzuudur. Aile hayatımıza, halk arasındaki türlü gündelik münasebetlere dokunan resim ve yazılar hemen daima bize yabaııcı geliyor, onları yadırgayoruz. Netice: «Bizim mizah mecmuaları düşündürmez. Hatta gülmek için bile enerji sarfetmemiz icab etmez. Bu itibarla memleket neşriyatının halkın kültür seviyesini yükseltmeğe hizmet etmesi beklenirken, mizah mecmualarımız bu vazifeyi yapmıyorlar, hatta aksini yapıyorlar.» Ciddî bir tetkik sonunda vardığı bu hükümden dolay makale muharriri Mediha Berkesi haksız bulacak bir münevver yoktur zannederim. Vakıâ bizde salon mizahı, siyaset mizahı ve halk mizahı gibi muhtelif sahalarda çalışan ayrı ayrı mecmualar henüz görülmüyor. Okuyucu azlığından dolayı her mecmua bir mizah kokteyli halinde bütün mevzularla uğraşmaya mecburdur. Nitekim gündelik gazetelerimiz de muhtelif sahalarda ayn ayn çalışmazlar. Fikır gazetesi, havadis gazeteşi, spor gazetesi diye bir tasnif matbuat âlemimizde henüz yapılamaz. Fakat ne de olsa gazetelerimiz doğrudan doğruya halkın ve rruıhitin malıdır. Bir memur, bir tüccar, bir avukat, bir ev kadını, bir üniversiteli, gazete sahifelerinde kendi ihtiyaclarına ve kendi suallertne cevab bulur. Halbuki mizah mecmualarımız büyük halk kütlesini unutarak Moda vapurunun arka salonlarında yan gelip oturmayı tercih ediyorlar. Sayın mizah üstadlarımız; lutfen biraz daha yerli olunuz! N. Romaya gitmiş?! Londra bu haberi kat'iyetle tekzib etti, Dük Hindistana gönderiliyor Nevyork 11 (a.a.) NevYork Times gazetesi Düd d'Aosta'nın cumartesı günü Romaya geldiğini büdırmektedir Ingillzler Düke aılesinl görmek üzere sekız gun ızın vefmişlerdlr. Duk, bu müddetın hıtamında döneceğine daır namusu uzerıne söz vermlştir. (Arkası sahife 5 sütun 3 te d'Aosta mezunen r YUNUS NADİ (Arkası sahife 5 sütun 3 te Tapu ve Kadastro Umum Müdürü Halid Ziya Türkkân

Bu sayıdan diğer sayfalar: