17 Ağustos 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Ağustos 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Afcustos 1942 rUMHIJRlYET SON L E Adana fiftçisi fıufmbat Lübnan ve Suriyede borcmm fazlasile ödedi ısa bi'r zaınan önce Lübnan Başvekilliğini deruhde eden sâmi EsSulh Bey düu, kabınesimn programını ilân etti. Programm esas noktaları şuniaıdır: Cl) İngUtere ve muharib Fıansa ile anlaşarak Lübaanın istiklâl temelini sağlamlamak, (2) Lübnanla Suriye arasındaki dostluk bağiarını kuvvetlendumek, (3) Lübnan nüfıısunun iaşesiııi temin edecek gıda maddelerini toplıyarak bu maddelerin fiatını ucuz tutmak, istifçilerle ve muhtekulerle mücadele ctnıek, (4) malî ve iktısadi bazı icraatı yeniden tetkik etmek. Progıamın bn esas maddeleri, şüphe yok ki, Lubnanın bugünku ihtiyaclanna mutabıktır. Çünkü Lübnan da vc Suriye de, herşeyden evvcl istiklâlini temeUeştirmek ihtij acmdadır. Malum olduğu üzere Suriye ile Lübnanın istikiâiieri, hür Fransa nıüruussilleri tarafından iıâu ulundu ve Ingiltete tarafından tanındı. Fakat bu istıklal, Suriye ve Lubnanın en yakın dostları vc komşulan olan Arab memieketleri larafından dahi tanındı Ue de bu is.ifeiâi, SuTiye ve Lubnanın en yakın dosüarı ve komşuları olan Arab memieketleri tarafından tanınmadı. Mısır, hâlâ bu nıcsele\i tctkikle meşguidür ve henüz bir karar leketleri de öyie.. Se'oebi gayet vazıhur. O da, hür i'raıı.sa adı vcrı.en teşckküiün • aziyelidir. Bu teşekkul nedir? Ve hu\ kuki mahi\eti neuiv? Onun taiaiından ilân edilmiş olan bir istıkiâiin değeri ne olabilir? Ingıiteienin bu isuklâli tanımış olmasının ona vereceği kıymet yalnız bugüne değii, yanna da aid bir takım şaıüara tâuıaır. l'ani hür Fransa, yahud muharib Fransa adı veriien teşekkülün bütün Fransa nanıına bir ış başarması, miiletlerarası değeti haız bir akid yapması için bir takım şartlaıın olgunlaşması lâzımdır. Bugunse, bu şartlar henüz olgunlaşmamıştır ve onun için hür veya muharib Fransızların icraatı, henüz ciddi bir değer kazanamamışiır. Bu hareket Fransa dahilinde doğmuş ve kök salmif olsaydı, vaziyet başka tuilü olurdu. Fakat bu hareket Fransa uaricinde kalmış olduğu için bu itibarı kazanamadı ve kolay kolay da kazanamıyacaktır. 1942 Alntanyasında (Başmakaleden devam) yüksek rütbcli generallerin ağzından harbe dair yakın ve canh hikâyeler dinledik. Doktorlar, profesörler, gazeteciler ve attistlerle uzun uzun görüştük. Bu çok çeşidli ve zengin intıba malzemesini müşahede süzgecinden geçirip sekiz on yazı içinde okuyucularuna 1942 Almanyasına dair bir kroki çizmek vazifesile karşı karşıya bulunuyorum. İçinde yaşadığunız devrin göz karartıcı sür'atine aldırış etmiyerek uzun, sıkıcı, mızmız ve lüzumsuz bir tefrikacılık hevesine kapılacak değilim. Basit. kısa ve açık olmıya çahşacağım. Zamanm temposuna uymak zorile vazifemin bir kat daha ağırlaştığmı da biliyorum. Fakat bu, başka bir yol tutmam için bir sebeb teşkil etmiyecekü'r. Çizgileıimde kusur bulunursa, iyi niyetlerime bağtş' lanmasmı ümid ederim. Yazılanma başlamadan önce, bu seyahatin bana Almanya hakkında sürprize benzer beklenmedik, umulmadık, herhangi yeni bir fikir veya kanaat aşılamadığını söylemeliyim. Oldukça yakından tanıdığımı sandığım bu millctin ıstırablarına, hayat mücadelesindeki emellerine, gücüne ve kudretine dair ötedenberi yeıleşmiş bir fikrim vardı. Almanyada geçirdiğimiz üç hafta bu fikrimi tazeledi, fakat değiştirmedi. Adolf Hitler'in rehberliği altında tarihinin en muazzam kavgasına girişen bu memlekctte, ayak bastığımız dakikadan ayrılışımız gününe kadar hakkumzda gösterilen son derece dikkatli, nazik ve dostça muameleye işaret etmeyi de ayrıca bir vazife biliyorum. Almanlann toplu olarak Atatürk ve İnönüne karşı besledikleri hayranlık ve takdir duyguları, Türk milletine karşı besledikleri sevgi hislerine karışıyor ve her gittiğimiz yerde bahar çiçeklerinden yapılmış bir buket taıeüğile bizi karşıhyordu. Almanyayı böyle bir hava içindf LL.tt Müstahsil büyük bir şevk ve gayretle malını Ofise teslim ediyor Adana İG (a.a.) Son koordinasyon I içinde büyiik bir şevk ve sayretle Ofis karan mucibince ağustosun 15 ınci ak j meıkezlerine koşarak borclarırj ödejarama kadar hububat borcunu öderniye miş olmalarından dolayı Seyhan vadavet edilen Adana çiftçileri borclan lisi Akif Eyidoğan mahal'î gezetelerle dığı buğdayı tanumen, arpa ve yulafı kendilerine takdir ve ıcşekkürlerini 1 fazlasile Toprak Ofisine teslim elmi } bildirmiştir. Vılâyetin diğer kazaiar ve lerdir. Vatan müdafaasında daima cn köylüsü de akın akın Oftse müracaat de giden Adanahların kısa bir müddet etmektedir. Galatasaray, kürek şampiyonu oldu Dünkü müsabakalarda Galatasaray 11 puvan kazandı, at yarışları da iyi oldu verdi. İkinci koşu: İki yaşmda yerli safkan İngiliz erkek ve dişi taylara mahsustu. Yanş 1200 metre olarak yapıldı. 1 Hümayun 1.14, 2 Pulat, 3 Arat. Prens Halimin Hümayunu adeta rakibsiz gibi koşmak suretıle yarışı üç boy farkla kazandı. Ganyan 100, plâse 100 ve 150, ikıli bahis 225 kuruş verdi. Üçüncü koşu: Üç yaşında safkan Arab erkek ve dişi taylar arasınia 1600 metrelık bir yol üzerinde yapııdı. Yarış bidayetten itibaren büyük bir çekişme ile devam etti. Neticede Hızırla Dabi koşuyu başbaşa gelmek suretile berabere bitirdiler. 2.54 dakika süren yarış günün en heyecanh koşusu oldu. Rind üçüncü sayıldı. Ganyan 110, plâse 100, 100, ve 250, çifte bahis ise, 160 ve 150 kuruş verdi. Dördüncü koşu: Dört ve daha yukan yaşta safkan Arab at ve kısrakîan erasmda idi. Bu yarışın mesafesi 2800 metre idi. Yarışta Tomurcukla Tuna turuştu. Sava arkalardan, ileriye doğru yaptığı büyük hamleye rağmen bidayette kaybettiği mesafeyi kapıyamadığı için mağlub oldu. 1 Tomurcuk 3.25, 2 Sava, 3 Tuna. Ganyan 250, plâse 100 kunış verdi. Beşinci koşu: Uç ve daha yukarı yaşta safkan İngiliz at ve kısrakîan arasında yapıldı. 2400 metrelik bu yarış Özdemirin üçüncü defa galibiyetile bitti. 1 Özdemir 2.35, 2 Çobankızı, 3 Komisarj. Dünkü at yarışlan Ganyan 150, plâse 250 ve 365 kuruş At yarışlarının altıncı hafta koşulan verdi. Çifte bahis 140, 150 ve ikili bahis dün de büyük bir alâka ile yapıldı. Ge de 590 kuruş verdi. çen hafta bahsi müşterekte dolgun para veren yarışlar, dün Veliefendi yanş mahalline toplanan oyun meraklılaruıı tatmin etmediği için sönük geçti denebilir. Dün yapılan yarışlar beliibaşlı üç hâdise ile kapandı. Üçüncü koşuda Suad Kara(Bas tarafı 1 inci sahifede) osmanm Hızın ile Cemal Bokeıin Da lerine devam eden gazetecilerimiz, Sıbisi yarışı kulak kulağa, burunburuna vastopolu ve Sıvastopol harb sahalannı terabere bitirdiler. Bu netice bahsimüş gezmiş ve gene tayyare ile Peşteye dönterek meraklılan için iyi karşılanmadı. müşlerdir. Dördüncü koşuda İsmail Hakkı Tekçenin Türk basın heyetile birlikte Istanbula Savası, Tomurcuğa mağlub olduğu için gelecek olan Alman gazetecilerinin sebir sürpriz olarak karşılandı. Beşinci ko yahati, programda yapılan bu değişiklık şuda ise Avni Aynagöze aid olan Ye dolayısile başka bir zamana bırakıltiş'in ayağı sakatlanarak yarışı terket mıştır. mesi son koşuju oldukça hazin bir şekle Heyet relsi Sıvas meb'usu Necmeddin sokmuş oldu. Üç hâdiseyi bir araya top Sadak, Almanya seyahatinden güzel inlamış olan altıncı hafta koşulan hem tıbalarla döndüklerini, temas ettikleri sürprizli, ve hem de hazin olmuş, bahsi Alman resmi makamlanndan büyült müşterek neticeleri de en fazla 590 ku nezaket ve misaftrperverlik gördükleriruş verdiği için kimse tatmin olmaınıştır. ni, Almanyada normal hayatın devam ettiğini, her tarafta büjnik harb gayYanşların neticeleri: Birinci koşu: Üç yaşında /erli yanm retlert göze çarpmakta olduğunu söykan İngiliz erkek ve dişi tayları arasında lemiş, Alman, Macar ve Bulgar hükuyapıldı. Yarışın mesafesi 1800 mrtre idi. metlerine, heyetimize gösterdikleri iyi 1 Meneviş 2.05, 2 Tiryaki, 3 kabulden dolayı teşekkür etmiştir. Matbuat Umum Müdürü Selim SarKader. per akşam trenile Ankaraya hareket Meneviş yanşt büyük bir farkla kazanetmiştir. dı. Ganyan 100, plâse 100 ve 125 kunış İstanbul kürek şampiyonluğu müsabakaları dün Samatye İle Yenikapı sahilleri arasında yapıldı. Oldukça sert bir hava içinde yapılan müsabakalar muvaffakıyetli geçmiş ve yarışlar neticesinde kıdemli, kıdemsiz, ve kızlar arasmdaki yanşların hepsinde en iyi dereceyi alan Galatasaray kulübü İstanbul kürek fampiyonluğunu kazanmıştır. Kıdemliler: Tek: Galaîasaray (11,54), Taksim, Demirspor. İki çıfte: Galatasaray (10,40), Taksim, Fenerbahçe. Dört tek: Fenerbahçe (8,44), Taksim, Galatasaray. Galatasaray 11 puvan, Taksim 9 puvan, Fenerbahçe 6 puvan almışlardır. Kıdemsizler: Tek: Galatasaray (11,43), Taküim. Demirspor. İki çıfte: Galatasaray (10,21), Beykoz, Demirspor. Dört tek: Fenerbahçe (9,37), Taksim, Galatasaray. Galatasaray 11 puvan, Taksim 6 puvan, Fenerbahçe 5 puvan kazannuşlardır. Kızlar arasındaki müsabakalarda Galatasaray rekibsiz olarak 15 uuvanJa birinci ohnuştur. Müsabakalardan sonra derece alan kulüblere ajanhk tarafından mükâfatları verilmiştir. Kıdemli müsabakalarda birinci gelen üç ekip haftaya Marmara kupası müsabakalan için Tekirdağa gidecekierdir. yiyeceğiz? skiden gazetelerde bir çocuk cnaması ilânı çıkar dururdu. Bu ilânın en kuvvetli metni: Çocuğum ne yesin? Snali idi. Şimdi bu suall hepimiz, hepimiz için sormaktayız. Memlekette yiyecek yok mu? Var. Pahalı mı? Evet! İktısadî sebebler bu pahauugı do£ur. muş. Ona da âmennâ! Lâkin inadına bir takım pahalılıklar var ki, bnnları önlememek pahahlık havasının artmasına ve hayat pahalılıgına bunlann misal olmasına sebeb oluyor. Nc bileyün, meselâ hazırcı dttkkânla. nnda 45 50 liraya hazır kundura satılmasını şu veya bn tedbirlerle önlemek lâzımdır. Lsmarlama kundura yapiırmak istiyen adam isterse milyon öde. sin, ona kanşmayız. Zaten onu mostralarda teşhir etmezler. Lâkin 50 liraya hazır kundura jnostrada göründükçe birisine sattığı malın pahalılığından bahsettiniz mi size derhal: Ne yapayım efendim! Şimdi bir çift kundura elli liraya! cevabını veriyor ve böylece hadden aşın pahalılığa bir meşru sebeb buluyor. İzmirde, İstanbuldaki güzel kundnralar en fazla 25 lirayadır. Zaten bizim kunduracılık âlemi başlıbaşına bir pahalılık unsunı olmuştur. Karışanı, göriişeni olmadıgından alabildiğine ddiyor. Kâr da gırla! Öyle olmasa ham maddenin bu kıt zamanında yeni yeni kondnracı dükkânian açılır mı? Sonra lokanta ve kazinolardakl IV atlar Belediye de nasıl tasdik ediyor bilmem ki? çok fahiştir. Bunlann heıabı kitabı yok mu? Geçende yakınlanmdan btH Taksim Belediye kazinosunda dört aded liraya >ir porsiyon barbunya balıgı yemij. Evet! Doiru işittiniz! Dört liraya bir porsiyon barbunya! Zaten bn kaıino •• Jokantalar barbunya gibi, istakoı gibi şeyleri Belediyenin tasdikli llstesina jokmuyorlarmış. Sebebi? Malum degfl. Onun için bir porsiyon balıga dört Ura almışlar. Ba|ıra bagira: İnsaf! demiyelfan ml? O barbunyanın kiloso en fazla üç, üç buçuk llradır. Bir kiloya on tane girer. Demek ki t»nesi 3035 kuruş eder. Bunun dört liraçıkarmak için daha ne kadar masraf :dildiğini düşünebUiriz? İstanbul lokanta ve kazinolamun pa.arlıkla defil. hesab kitabla kontrol edilmiş yeni listeleri olmasını istiyonn. Bu listolerin mutedil olması, tstanbulda layat pahalılığı tevettiirünü düşürebilir. Bn arada şunu da ilâve etmek isteim ki, lokanta ve kazino fiatlan tespit ^dilirken yalnız müessese sahibini, yanl satıcıyı dinlemek de dogn» değildir. Böyle halierde şüphesiz müstehliklerin de löyliyeceklerl sözler vardır. Onian da diniemeğe ragbet etmek muvaffakıyet bakımından yabana atılacak hareket değildir. İebliği anhurp (Soyyetharp tebliği (Baştarafı 1 ınci sahifcde) arruzlanna başiamışlar ve muharebeye yenı tümenler sokmuşlardır. (Bas. tarafı 1 inci sahlfede) Motörize kuvvetler Hazer sahülerinde ilerliyorlar Vichy 16 (a.a.) Berlinden alınan Londra 16 (a.a.) Rus cephesınden bir haber, Hazer denizi istikametinde alınan en son haberler, Stalingrad şehrı üç motörize Alman kolunun ilerlemekiçin tehlikenin arttığına işaret etmektete olduğunu bildirmektedir. dir. Kafkasyadaki Alman üeri harekâu Bir Alman kolu da Astrakhan'a tavsamıştır. Stalingrad için tehlike arttı ilerliyor Almanlann gayreti Stockholm 16 (a.a.) (Ofî): Bir Alman ileri kolu doğrudan doğruya Volga nehrinin ağzındaki Astrakhan'a ilerlemektedir. Bu kol 10 gün evvel Voroşilovsk'tan hareket etmiştir. Şimdi Astrakhan'ın 300 kilometre cenub batısında Avfgor'a varmıştır. Londra 16 (a.a.) Bu sabah alınan telgrallar, Stalmgrada karşı Alman lazyikının arttığını bildirmektedir. Almanlar bu mıntakada Volga nehrıne yaklaşamayınca nehrin Hazer denizjıe doküldüğü yerde Astrakhan'da Volga'ya varmak istiyorlar. Moskova 16 (a.a.) Bugun Sovyet Budapeşte 16 (aj.) Macar genel havacılık günü münasebetile, neşretuği ,L.,ımayının tebliği: bir mesajda Sovyet sanayü halk komi8 ağustostanberi, Macar ordusu cep seri Yakolef şimdıki günlük uçak istihhesinin bir kaç kesimlnde şiddetlı mu salinin geçen sene bu zamandakinden harebeler devam etmektedir. Düşmen j daha yuksek oldugunu bildırmekte ve İnsan ve malzeme kayıblarına bakmak, ., , , . ,., , . , , . ı sunlan ilâve etmektedir: sızın kuvvetli hava bırlıklerınin hıma ' * u l " 1 1 Uçak fabrikalanmızın ekserisi hüyesinde taarruzlanna devam ediyor. kumetin emrile düşman uçaklarının vaKıt'alarımız 32 tank ve 31 tayyare tah ramıyacağı kadar uzaklara nakledllmışrib etmişlerdir. Bu tayyarelerden kar j tix ^ z binlerce mütehassıs işçi, binde 8 i ' hava muharebelerinde ve 23 ü . J,;,,,, İ lerce kilometre mesafeye göı>derilmlş, fakat istihsal bir gün bile durmamıştır. rülmüştür. Bizim bir tayyaremiz üsŞimdi, bu muazzam ış başanldıktan btr süne dönmemiştir. sene sonra istihsalimizln gun geçtikçe arttığını söyliyebilirim.» Bir tsveç muhabirine göre... Stockholm 16 (a.a.) Stockholm Vaziyet "bu merkezde olduğu için hür İTİdnin S en gazetesinın Berlin muhabiri veya muharib Fransızların ilân e t ü k l e u | R u s cephesinin cenubundaki Alman iSuıiye ve Lübnan istiklâü, henüz sağ ! leri hareketinin bir haylı yavaşlamış lam bir temele dayanmıyor ve muvakkat lmasına dayanarak Kursk'la Harkof rasında bir yarma ile başlıyan büyük (Bastaran 1 inci sahifede) bir tedbir olmaktan ileri gitmiyor. Mman taarruzunun bittığini ve yakında Bu adalarda cereyan eden çarpışmaBu istiklâlin sağlamlanması, onu ilân eni taarnızun ayni istikamette gelilardan bahseden bir askerî sözcü, Japon edcnlcrin barbi kazanmalarına bağlıdır. eceğini görmek kabil olacağını tahmin Lübnan Başvekili de bunu çok lyi takkuvvetlerinin buralardan çıkarılınak ütmektedir. dir etüği için Lübnan isüklâlinın lemezere olduklaruıı söylemiştir. Muhabirin belirttiğine göre, Berlinlini sağlamlamak luzumundan bahsetŞimalî Pasifikte bir Japon dağlarda miş, fakat hür Fransa ile İngiltere tara Seki sözcüler Almanlann torpidosu batınldı fından kurulan bir nizam dahilinde is üyük zorluklarla karşılaştığmı k^bul Washington 16 (a.a.) Bahriye Natmekte, fakat Astrakhan'ın batısında başına geldiği için bu istiklâli İngiltere ve hür Fransıt ile elbirliği yaparak, sağ e Stalingrad'ın cenub ve cenub zırlığı 8 ağustosta Amerikan uçaklarile lamlamak lehinde olduğunu söylemiştir. atısındaki hareketler hususunda mut deniz kuv^veüeri tarafından Kiska üzerinde yapılan akın esnasında bir Japon ak bir sükut muhafaza etmektedir. Bu hususta Lübnanla Suriye arasında Muhabirin kanaatince Almanlar Sta torpido muhribinin isabet aldığını ve tubir fark yoktur. ngrad'a karşı yaptıkhrı hücumda çok tuşturulduğunu cumartesi gunü haber Frogranıın ikinci noktası, Suriye ile üyük zorluklarla karşılaşmaktadu. vermiştir. Lübnan arasındaki dostluk bağlaıını ıluhabir diyor ki: Bu Japon torpido muhribi bu taarruz kuvvetlendirmektir. Bunun kesin bir zaAlmanlann ilk niyetl Stalingrad'a esnasmda İsabet aldığı bildirilen gemiruret olduğunu bilhassa son iaşe sıkıntılan ispat etmiştir. Suriyenin mahsulü ^pheden hücum etmekti. Bundan sonra erın dördüncusüdür. bol ve kendi ihtiyacından üstündür. :enub batıdan hücuma çalıştılar. Eğer Amerikan ve Japon uçak kayıblan u taarruzda muvaffak olsaydılar AlWashington 16 (a.a.) General ArLubnanın mahsulü ise, kendisine ancak manların Elesta'dan Astrakhanava doğ nold yaptığı bir demecde, Amerikan ubiıkaç ay yetebilecek vaziyettedir. Deru yapmakta olduklan hamleye ihti çak kayıblan hakkında şu rakamları mek ki Lubnanın beslenmcsini temin eacian kalmazdı.» vermiştir: decek, en beliibaşlı kaynak Suriyedir. Harbin başlangıcındanberi, AmerikalıFakat bu iki Arab ülkesi, birbiıine bu lar 188 uçak kaybetmişlerdir. Japonlann derece muhtac olduklan halde, ayrı ayrı kaybı ise 408 dir. müstakil devletler olduklan için birbirlerinin imdadına koşmaları iki yabancı devlet gibi müzakereler yapmalanna, anlaşmalar imzalamalarına bağlıdır. Uer (Baştarafı 1 inci sahifede) bakımdan birbirine bağlı ve birbirini (Baştarafı 1 inci sahifede) Kargaşalıklar devam ediyor beslemeğe, birbirine destek olmağa mecBulgar milletinin cenub doğu komşulaNagpur 16 (a.a.) Dun akşam neşbur olan bu iki Arab ülkenin birbiıine rile iyi dostluk hahnde yaşamak azmini karşı yabancı iki devlet gibi hareket et edılen teblig: pek iyi bilirler. Numan Menemencioğlu Şehrin vaziyetinde kayda değer bir son seneler içinde Sofyaya gelmek ve tirilmeleri zamanımızın tuhaflıklan arasında sayılacaktır. Bu yüzden Lübnan yıleşme vardır. Sokaklardaki manialar burada Bulgar mes'ul makamlarile teBaşvekilinin iki nıemleket arasındaki kaldırılmış ve dukkânlar yeniden açıl masta bulunmak fırsatını elde etmiştir. münasebetleri kuvvetlendirmckten bah mağa başlamıştır. Bununla beraber bir Bulgar milletinin Türk milleti hakkında setmesini, bir hakikatin ifadesi saymak ki mahallede henuz sukun avdet etme beslediği hisler, Sofya ile Ankara aramiştir. icab eder. sında mevcud dostluk münasebetlerinin Cuma akşamı polisler ve askerl kıt'a müsaid bir tarzda inkişafta devam edeSuriye ile Lübnan, bugünkü vaziyetlerinin nekadar zaman devam edeceğini, .ar kanşıklık çıkaran üç grupa ateş et ceğine emin bir garanti teşkil eylemekteyarın ne olacağını bilmedikleri için si miştir. Bu gruplardan biri hastanej'e dir. Bu hisler, bu suretle siyasî sahada yasî istikrarsızlıktan aynca mustaribdir bağlı olan morgda yangın çıkarmıştır. iki hükumetin vazifesini kolaylaşüracakler. Bu ıstırab, harbin mukadderatına İkincisi sokaklarda barikatlar yapmağa tır.» bağh olduğundan harbin neticesine ka ve üçüncüsü de yağmaya teşebbüs etmiştir. dar devam edecek gibi görünüyor. 40 bin Yahudi ailesi doğu Dacca'da 34 kişi tevkif edilmiştir. . ömer Rıza DOGRUL Ohnbri'de kongre azasından eski Avrupaya gönderildi Assam Başvekili Bardoloi haçsedümiştır, Londra 16 (a.a.) Alman kontrolu Genclerden müteşekkü gruplaj Daccada hususi binalara ve bir kaç terbiye altında bulunan Paris radyosunun bildirdiğine göre, işgal edilmiyen Fransa(Baştarafı 1 inci sahifede) müessesesine hücum etmiştir. 5 kişıyi âan 40 bin Yahudi ailesi gelmiş ve bunediltoplarile diğer toplar jçin yüz binlerce tecavüz eden toplantılar yasak lar ailece doğu Avrupaya sürülmüştür. metre küp beton dökülmüstür. Bu en son miştir. Macar tebliği Rusyamn uçak imalâtı NADİR NADİ Reutere göre Londra 16 (a.a.) Reuter: Londraya gelen haberlere göre, Hitler, Macaristana Rusyaya karşı yeni Macar kuvvetleri gönderihnesine mukabil Slovakyanın 11hakını teklif etmiştir. Macar Başvekil ve Haridye Nazın M. Kallaya Alman umuml karargâhma yaptığı ziyaretten dönüşünde pariamentonun hariciye encümeninde gizli bir toplantıda demiştir ki: «Hitler, Slovakyanın müstakil bir devlet olarak yaşıyabileceğinden şüphe ettiğini bıldirerek Slovakyanın Macaristana ilhakı için tavassut teklifinde bulunmuş ve buna karşılık Macaristandan daha kuvvetli bir askerî yardım istemiştir. M. Kallay, bu teklili reddettığinl, fakat Macar saniyiinin Alman kontrclu altına ginnesini ve Almanyaya yiyecek maddeleri gönderilmesini kabul eylediğmi bildirmiştir. Matbuat heyetimiz dün avdet etti Uzakşark Amerika kimya harbine hazır NewYork 16 (a.a.) Klmya harbi şubesi reisi General Porter demiştir ki: « Amerika Birleşik devletleri her hangi ölçüde olursa olsun her yerde ve her an lüzum görülür veya icab ederse kimya harbine hazırdır. 25 senelik araştırmalar ve tecriibeler teknik ve malzeme bakımından çok kuvvetli bir servis yaratmıştır.» B. FELEK Çok acı bir kayıb (Baştarafı 1 inci sahifede) Kıyafet siviller için jaketatay ve silindir şapka, subaylar için büyük üniformadır. Cenaze alayı, Hacıbayram caddesinl iakiben Belediye ve Adüye sarayı yoh'le Samanpazarına gelecek ve burada tören nihayet bulacaktır. Tabut, burada cenaze otomobiline Vonularak mcrhumun ebedî İstirahatgâhı olan Yeni mezarlığa hareket edecektir. *** Ç MHU oyunlar festivati devam ediyor ) Hinddski MütteffikKerin subayları Merhumun hayab Sofyada memnuniyet Sa|da: Kastamonn ekipinin aksakaDı hatk şairi milli bir oyun oynnyor. Solda: Azeri Türklerinin meşhnr mendil dansını arruyan genc san'atkâr Eminönfl Halkevinin tertib ettiği mfllî ojunlar festivali büyük muvaffakıyetlerle devam etmektedir. Diin akşam Büyükadada Yürük Ali plâjmda verilen festival, gece geç vakte kadar devam etmiştir. Festival eğlencelerine bu akşam saat 21 <3e Büyükderede Beyaz Parkta devam edilecek ve yannki salı akşamı saat 21 de Park Otelde büyük bir festival balosu verüecektir. Balo yemekli olacaktrr. elini aldı. İçinde tuhaf bir his vardı: Hayatında sanki yeni bir devir başlıyormuş gibi. Şimdi söyliyeceği sözlerin, yeni bir yolda atılan ilk adım olduğunu bilir gibi durakh/or. düşünüyordu. Nİhayet çocuğun elini sıktı Seymen! Bir daha buraya gelmiyeceğim, Gelsem bile... Üerde, yalnız senin için. biraz da annen için. Memnun musun, Seymen? Mağrur çocuk soğukkanhlığını kaybetti, gözleri parlıyor, yaşlarla doluyordoı. Nuran onu böyle görünce kendisi de itidalmi muhafaza edememek' ten korktu. Kapı eşiğınde Seymenin yavaşça saçlanndan öptü. Annene karşı zalim ohua! dedi. *** 8 Turan iki haftadır İstanbulda. Selçuk da, artık ona doktor Selçuk demeli tahsüini bitirdi geldi. Fakat İstanbulda fazla kalamadı; annesile bazı A\le işleri görüştükten sonra hemen Ankaraya gitti. Dilrüba Hanım bütçeyi daraltmak lüzumunu çocuklarına biîdırmiş ve köşkü yahud konağı satınak İşinde onlarm reyini sormuştu. Çocuklar hiç düşünmeden bir ağızdan, konağı! demişlerdi. Zaten bu dört katlı babayani berhaneden bir şey anladıkları yoktu. (Arkası var) Garbî Avrupada slstem silâhlann arkasında mükemmel techizatlı, mükemmel talim görmüş ve gerek müdafaa, gerek taarruz harbmde tecrübe sahibi olmu§ bir ordu hazır duruyor. Bu istihkâm şebekesini kuvvetlendirmek için sahıl boyundaki adalardan başlıyarak tâ koyların derinlıklerine kadar uzanan mania ve sahra istıhkâmları vücude getirilmiştlr, Öyle ki Avrupanın şimal batı cenahı bugün muazzam bir kale haline gelmiştir. Düşmanm ikinci cephe kurmak için yapabilecek her türlü teşebbüsü kendisi için ağır kayıblarla akim kalacaktır. Maruf bir İngiliz muhaniri «cür'etkâr olalım!» diyor Londra 16 (a.a.) Sunday Express gazetesinde Garwın «her şeyimizi kurtarabilmek için her şeye cür'et edelim başlığı altında diyor ki: «İkinci cephe hakkında hakikat nedir? Rusya muharebesi gitgide şiddetleniyor. Batı devletleri ne yapıyor? Hıtler eski istilâ tehdidi ile İngilterede müyonlarca askeri hareketsiz bırakmağa rr.uvaffak oldu. Rusya ile yaptığımı. harb plânında her halde ikinci cephe meselesi bahis mevzuu olmaktadır. Bu ne zaman olacaktır? Bunun cevabı Londrada, Vaş;ngtonda ve Moskovada verilmelidir. Her şeye cür'et etmeliyiz. Bu harbde yarım tedbirler olamaz.> Bu sözleri söylerken, yerde çömelen kadını gözlerile gösteriyor, onun yanmda fazla söylemek istemediğini işaret ediyordu. Kadm kömür kovasını. körüğü, maşayı toplayıp çıkarken arkasmdan bakan Müzeyyen: Çerkeşli bir kadın, dedi, ben böyle oldum olah, evde yardım ediyor. Çoluk çocuk oriada kaldı. Hemşireciğim, başıma gelene ne dersiniz? Çocuk aldırdım. Bu hasta, dermansız vücudümle bir kere daha hamile kalacağım hiç aklıma gelir miydi? Nuran, eldivenlerile çantası dizleri üzerinde, kısa bir ziyarete gelmiş resmî bir misafir gibi oturuyor, dosdoğru Müzeyyenin yüzüne bakıyordu. Hakikatte kendihden geçmişti, hiç bir şey görmüyordu. Yalnız kulaklarında, ağır fasılalarla İnen, heybetli bir vuruş vardı. Dan, dan. dan. Bir an için açık gözle rüya gördü. Bir noel gecesi Viyanada Katedral meydanmda duruyordu Yeryüzü kar ve buz içinde donuk pırıltılı bir kristal kesilmiş; gbk, iri yıldızlann çakmalarından oynuyor gibi. Kilise çanlan durmadan İnceli kalmlı vunıyor, dan, dan, dan... Fakat hayır, İşte hemen uyandı. Vuran kalbidir, çanlar değil. Müzeyyeni cavibsız bırakmak da olm?zdı. Kadın ^ zaten dirseğine dayanmış, Nurana me FIRTINASI «Cumhurîyet» in edebî tefrikası: 56 Yasat: S Â F İ Y E E R O L | dan ayrı tutuyor. Derdini ona söylerakla bakmıya başlamıştı. Yazık değil mi, efendim, niçin mezse kime söylesin! Ah bu Sermed, ! hep kafasınm dikine gider, İşt2 gene doğurmadınız? İlâhi kardeşim, bende o hal mi başka bir havaya kapıldı. O Letafet kaldı? Doktor müsaade etmiyor. Şura Hanım yok mu, hani şu radyoda oda bir nefeslik canım varsa o da ço kuyan hanende kadın, Sermede mucukların gayretile. Eldekileri büyütelim sallat olmuş. Tabiî, düşündüğü yalnız de gerisi noksan kalsm. Sermed Beyi İstifade, Sermedın san'atmdan, şöhretinden, hatta kazancından kendine pay biliyorsunuz, sağ olsun... çıkarmak. Kaçın kur'asıdır o Letatet! Çerkeşli kadın kahve getiriyordu. Size çok rica ederim, hemşireciMüzeyj'en tekrar bahsi değiştirdi. Nurana Sermedi şikâyet ediyordu: On ğim, Sermede bir kaç söz söyleyın, t u gündür ortada yokmuş. Müzeyyenin va kadın tekin değildir, ayağmı denk alziyetini haber alınca onun da çok canı sın. Ben söylesem hem dinlemez. hem j sıkılmış, birlikte doktora gitmışler. O paylar. Ama sizden korkuyor, siz ona gün bu gün Sermed kayıblara karış rehber olun. Bu yaştan sonra elin soymış. Son sözü bu rahatsızlığın nerkes guncusuna maskara olmasm. Nuran bir kaç sözle Müzeyyeni testen, hatta evdeki hizmetçi kadından bile gizli tutulmasını tenbih stnıek ol kin etti. Artık gidiyordu. Kederli gömuş Fakat Müzeyyen, Nuranı ahpab rünmüyordu. Zaten talihin büyük dsrve akrabadan üstün, bütün İnsanlar beleri insanda yekten teessür uyan dırmaz. Evvelâ bir dalgınlık, şaşkmlık, insanı muhitinden tamamile ayıran ince bir hajTet gelir. Dimağ, büyük felâketleri birdenbire değil, damla damla, alışarak kabul eder. Fakat nedendir acaba, herkesin Nurana, bir mabude payesi vermesine sebeb ne? Sermed onu bir ilâhe sever gibi seviyor. Müzeyyen onu kadm kıskanclıklarından uzak bir fevkalbeşer biliyor ve kendinin Sermedle olan münasebetini anlatmakla kalmıyor, Nuranın bilmediği maceralan da meyc'ana çıkarıyor. Zavallı Nuran e'.rsfma pek mi kuvvetli görünüyor? Kendisinden neler, neler bekliyorlar. Hatta şu küçük Seymen bile. Seymen lüyordu. camekân tereddüd aşağıdaki sofada Nuranı gözSessiz bir hürmetle yürüdü, kapısını açtı. Gene kız, biraz gesürdikten sonra, Seymenin Merhum Dr. Ahmed Fikri Tüzer 1294 1878) yılında Bulgaristanda Şumnu k kasabasmda doğmuştur. 1301 de Fatih Askerî Rüşdiyesini bitirip 1312 yılında Çengelköy Askerî Tıbbiye İdadisine geçmiştir. Dr. Fikri Tüzer, 1321 de Tıbbiye Yüzbaşısı obnuş ve ayni yıl staj için Gülhane hastanesine devam etmiş, 1323 de terfian Bağdaddaki Merkez hastanesine Kolağası olarak gitmiş, 1327 yılındaki müsabakayı kazanıp Kuleli Askerî Lisösine hikmet tabiiye muallimi obnuştur. İtalya ve Balkan harblerinde ve Umumî Harbde bir çok cepıelerde muvaffakıyetle hizmet görmiıştür. İstiklâl Harbinln başlamasile Anadoluya geçmiştir. Sıhhat Vekâletinin İs:emesi üzerine Fikri Tüzer Millî Müdafaa Vekâletini bırakıp Sıhhat Vekâleti sicil ve memurin şubesi müdürlüğü, Ortaanadolu, İstanbul ve Trakya sıhhiye müfettişlikleri, Vekâlet içtimaî muavenet umum müdürlüğü ve Vekâlet müsteşarlığı vazifelerini de büyük muvaffakıyetle başarmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü devre seçiminde Erzurum rx>ebusu olan Fikri Tüzer müsteşarlıktan ynlmıs ve yeni teşrii vazifesine devam etmiştir. 1931 yılında C. H. P. umumî idare heyeti azahğına seçilmış ve 1939 da da Parti genel sekreteri olmuştur. 1942 yılırun 7 mayısında Fikri Tüzer Dahiliye Vekâletme tayin edılmişti. Merhum Başvekil Dr. Refik Saydamın vefatı üzerine Millî Şeiîmiz tarafından, yeni kabinenin teşekkülüne kadar, Başvekâlet vekilliğine tayin buyurulmuş, Saracoğlu kabinesmde de gene Dahiliye Vekili olarak kaimıştır. Merhum Dr. Fikri Tüzer ciddi, dürüst, daima vatan için çalışmağı sever, Şeflerimize samimî olarak bağlı bir devıet adamımızdı. Vefatı Ankaracia ve yurdun her yerinde hakıkî bir tee=sürle karşılanmışir. Kendisine Allahtan rahmst diler, Büyük Millet Meclisine, hükıımetimize v'e kederli ailesine derin taziyetlerimizi arzederiz. Hukuk Gazetesi Türkçe ve fransızca olarak dokuz senedenberi Cevad Hakkı Özbey taraîından değerli bilginlerin ve profesörlerin yazılarile neşredilmekte olan Hukuk Gazetesinin 4 üncü cildinin 55/56 numaralı nüshaları zengin mündericatla intişar etmiştir. Bu ilim gazetesini okurlarımıza tavsiye eyleriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: