15 Temmuz 1945 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Temmuz 1945 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 15 Temmuz 194S haberleri Vücud yapısının Yunan Basııt Birliği Başkanı, Sahte "Hacıağa,, komfinist faaliyeti hakkında güdüm ve önemi dikkate değer malumat veriyor bugunkü iç durumu larııı yaptığı ntaritet! Baştarajı 1 inci sahifede rı yabancı muhitlerde yanlış anlaşıl makta ve yanlış tefsir olunmaktadır. Memlekette asla bir faşizm veya dik tatorliik yoktur. Bugünkü rejim liberal ve demokrattır. Birincikânun ihtilâlinden sonra teşekkül eden Gl. Plastiras ve Amiral Vulgaris hükumetleri siyasî ve içtimaî her türlü hürriyeti garanti eden 1912 anayasasmı yeniden tatbik mevkiine koymuşlardır. Bu EUretle, harb , henüz nihayete ermediği halde 1936 danberi devam eden sıkı yonetim kaldırılrmş, sansür lâğvedil tniş, sendikalar tekrar kurulmuştur. Artık basm, toplantı ve parti hürrieytleri mutlaktır. Meselâ halen Atinada iki gündelik komünist gazetesi ile on kadar edebî ve iktisadî komünist dergi çıkmaktadır. Taşrada da, burjuvazi gazetelerinin yanında bir çok solcu gazeteler intişar etmektedir. Bunlann yayım serbest olduğu gibi, komünist partisi aynca bir yayın evine sabibdir. Burada basılan kitab ve risalelerin çoğu halka bedava olarak dağıtılmaktadır. Zaten komünist partisi de, Eam ismile tanılan müfrit solcu partiler de seroesçe faaliyette bulunmaktadırlar. Gerçi memlekette komünistlere karşı bir infial duyulmaktadır. Fakat bu ne hükutnetin veya devletin komünist aleyhtarı bir siyaset takib etmesinden, ne de bir halk faşizminden ileri gelmektedir. Bu infialin sebebini anlamak Için hâ diselere bir göz atmak lâzımdır. Yunanistanın işgali sırasında memlekette, komünist partisinin teşebbüsile millî kurtuluş cephesi (Eam) adlı gizli bir teşkilât kurulduğu malumdur. Bu teşkilât Mihvere karşı mücadele edecekti. Gaye tamamile millî olduğu için hemen bütün millet ve bühassa gençlik cepheye iştirak etti, eli silâh tutan herkes Elen kurtuluş halk ordusuna (Elas) yazıldı. Ilk başta bu ordu Yurıan ordusu modelinde teşikilâtlandırıl mıştı.'Umumî karargâha bir Rus oskeri heyeti gelince durum değişti ve Elas, Kızılordunun şeklini aldı. Yani askeri komutanlarm yanına, komünist partisine mensub siyasî şefler kondu. Ordunun başkomutanı olan General Sarafis de iktidarı, bir komünist şefi olan ve geçenlerde öldürülen Aris Veluhiyotis ile paylaştı. Işin başlangıcmda Elas vazıfesinl başarı ile yaptı ve Almanları, vatanseverlerin hareketlerini önlemek için memlekette on ilâ on beş tümn tutmağa mecbur etti. Burada şunu da soylemek gerekir ki müstevliye karşı mücadele eden sadece Elas olmamıştır. Bütün memleket ve bilhassa Atina ile büyük şehirler halkı işgal ordusuna karşı koymuşrur. Bu uğurda halkm verdiği zayiat, Elasmkinden fazla ol muştur. Bunların haricinde General Zervasin 15 000 kişiden müteşekkil mukavemet ordusile, albay Psarasın birlikleri de savaşmışlardır. Bu sonuncular sonradan meydana çıkan sebeblerden dolayı Elas'cılar tarafmdan sarılmış ve gefleri ikatledilmiştir. nmda, iktidarı ele geçirm«k için dahilî bir cephe daha kurmuşlardır. Almanlfer memleketten çekildikleri zaman, Atina hariç, bütün Yunanistan Eam ve Elasm elindeydi. Her tarafta siyasî ve adlî makamları, millî Milis adı ile anılan polisleri hâkimdi. Siyasî mücahidleri koruma teşkilâtı (Opla) ise komünist partisine bağlıydı ve halk mahkemeleri tarafından mahkum edilen veya faşist oMaruf dolandırıcılardan Ahmod ile larak damgalananları öldürmek vazıfa afkadaşı Mustafa, Kapahçarşıda kusıle mükellefti. yumculuk yapan Davidin mağazasma süsü Bu suretle başlangıcda EAM ve gidere'c kendilerine »Hacıağaj» ELAS'la beraber olan halkın büyük vermişler ve dükkâncıdan antika müekseriyeti yavaş yava? çekilmeğe ve cevherler istemişlerdir. Dükkân sahibi komünistlerin yeni hedefleri karşısında yağh müşterilerinin (!) onüne bir çok mücevher çıkarnııştır. Iki arkadaş n".ücephe almağa başlamışlardir. r Papandreonun başkanhğmdaki Mülî ce\ herleri uzun müddet tetkik etmişler ve sonunda beğenmediklerini söyüyorek Birlik hükumeti Atinaya gelip yerleşince, komünist partisi ve EAM da fcabine dukkândan gitmişlerdir. David, neden ye yedi bakanlıkla iştirak etmişti. Fa sonra 10 bin lira kıymetindeki mücevkat Atina hariç bütün memlekete hâ herlerin yerinde yeller estiğini görerek kim olan komünist partisi bu yeni du olaydan polisi haberdar etmiştir. Iki rumdan memnun değildi; hükumetin «kaldırımcu arkadaş dün yakalanmışAtinada yerleşmesl ve devlet makamla lar ve eşyaları çıkannışlardır. rınm bütün yurda yayılmasını menfaatine aykırı görüyordu. Bu yüzden yedi bakanın istifa ettiği ve 4 aralık aypklanmasına sebeb oldu. Bundan sonraki hâdiseler bilinmektedir. Dahill harb ve komünislerin halka karşı vahşeti 20.000 ölüye mal olmuş ve nihavet naib Damaskinos'un delâletile hükumet ve EAM Varkiza müsalâhasını akdetmişlerdir. Bu anlaşma ile da'nilî harb durulmu? ve mezalim yapmaktin suçlu olanların tevkifi başlamıştır. Bu harekete EAM da rıza göstermiştir. Tevkif edilenlerden bir kısmı adi mahkemelerde yarplanmış ve idama veya müebbed küreğe mahkum edilmişlerdir. Bütün suclular, suçlarını itiraf etmişler, hattâ bazıları tekbaşlarına yüzden fazla adam öldürdüklerini söylemUlprdir. İşte buFİin hükumetin aleyhlerinde takibat yaptıgı söylenen sözümona solcu parti mensubları bunlardır. Aralanndan bazıları, adlî makamlardan kaçmâk lcin Yugoslavya ve Arnavudluğa sığınmıslardır. Tito'nun «Yunanistandaki faşizrne dayanamıyarak memleketlerini terkeden Yunanlılar> dediği insanlar da bunlardır. Diğer taraftan, dahilî harb esnasında katledilen akraba ve dostlarınm intikamını almak istiyen, kan güden kimseler de komünistlerce faşist olarak vasıflandırılmaktadır. Görüldüğü gibl Yunanistanda kanun harici sayılan komünistUk değil, x>irincikânun ihtilâli eçnasmda mezalim yaümaktan suçlandırı'.anlardır. Bugün Yunanistanda 15.000 kişi bu suçtan dolayı tevkif edilmiştir ki bu, işgal esnasmdaki mücadelede 200.000 azaya malik EAM ve ELAS'ın çok ufak bir azınlığıdır. Bu da gösterir ki bugün takib edilenler mukavemet unsurları değil, sadece katil ve canilerdir. Komünist partisinin bir çok azası partilerinin dahill harb esnasındaki hareket tarzını ve dış siyasetini tatbik ettikleri İçin karşı cephe almışlardu. Komünlstler, yıizds onu geçmemektedlr. Fakat teskilâtları çok dinamiktir ve Yunan hükumetile yabancı devletlerln dikkat nazarmı çekmek İçin boyuna gürültü etmektedirler.» Ulaştırnm Bakanı General All Fuad Cebesoy dün jehrlmlze gelmlştlr. Bakan. BUyuk Millet Mecll>!lnln tatlllnden lstlfade ederelc bir kaç gun İçin dinlenmek Uzere şchrlmlzde kalacaktır. Yunanistanın SBİIİr HEM NALINA M1HINA Tekelin yeni teşebbüsleri asın mensublan Tekel tdaresinin Bomonti fabrikasını gezdiler. Fabrika müdürü eski sporcularunızdan Hikmet Barlanın arkadaşlara verdiği izahattan anlaşıldığına göre, son zamanlarda istihsal kudreti artırılan Bomonti fabrikası günda 40,000 litre, yılda 99,5 milyon litre bira yapmaktadır. Ankara fabrikası da giinde 25.000 litre ve senede 7 milyon litreye yakın bira imal etmektedir. Adanada vücude getirilen imalâthane de çalışmalanna başlamak üzeredir. Memleketimizin hakikî Ihtiyacı giinde 150.000 litredir. Bu ihtiyacı karşılamak, Irak ve Iran glbi bazı komsn memleketlere ihracat yapmak üzere, harbden sonra yeni bira fabrikalan kurulacak, Istanbulda ve Ankaradaki fabrikalarm imal kudrefleri de artınlarak böylece memlekette, senede 75 milyon litre yapabilecek kudrette, bir bira sanayil kurulacaktır. Mevcud iki fabrlkada 1943 te 12 mflyon kiisur litre bira ve 7,084,117 liralık satış yapılmıştır. 1944 te 14 buçuk milyon litre yapılmış ve 7,875,000 liralık bira satılmıştır. Böylece 1943 e nazaran yüzde 18,18 nisbetinde bir arhş elde edilmiştir. Tckcl maddeleri arasında, 1944 te kahve müstesna, en büyük artış biradadır. Hnlbuki 1939 da bira imali 4,825,000 litre ve satıs 1.400,000 lira Idi. Aradaki farlc bira fabrikalarının ne kadar verimli jalıştıklarını göstermeğe yeter. Bir kuyumcu dükkânından 10 bin lira degerinde mücevher çalındı Ulastırma Bakanı sehrimizde Istanbvıl terkos galerlsmln ıslah veya yeni bir galerl lnşası için lüzumu olan paranın karşılığını temln etmek üzere Ankarada Iç Işlerl ve Bayındırlık Baknnllkları murahhaslarının lştlraklerlle yapılan bir toplantıda bazı varldat karjılığı bulunmak suretlle her sene 2"> milyon liralık bir gellr temln edllmlş ve buna ald bir tasarı hazırlanmıştır. Bu ylrml beş milyon liralık gellrln beş milyonu Istanbul Beledlyeslne, yirml milyonu da dlğer beledlyelerln BU lşlerl karşılığı olacaktır. Sular ldaresl B"akırköyünde açılacak arte?lyen kııyuları masrafı olmak üzere üç milyon lira tedarllş zamanlannda, resmî hayatta i« ve kl İçin Beledlye İle muhabereye glrlşmlştlr. resmiyetin icablarına göre hareket eder, ihtiyaclarımızı gidermeğe, vazifelerimizi Yünlii kumaşlar Yerll Mallar Pazarları muessese müdür yapmağa bakar, zevk ve duygularımızlugü çımdıje kadar gümruklerden çekllralş a yaşamayı dinlenme zjmanlarına bıolan yabancı mençell yunîıl kumaşların •akırız. İşte asıl bu zamanlardadır ki müessese tarafından alınacaklannı eeçmlş huzurumıızu bozmıyacai, keyfimizi kave alınmıyacaklannı bu kumaşların salılb çırmıyacak, eğlencelerimize iştirak edelerlne blldlrmlştlr, Alınmıyacak olan kucek, tavır ve hareketleri, kıhk ve kımaşlar serbest olarak Batılacaktır, yafetlerile rahatsız etmiyecek, içtimat Yeni bir kibrit çıkarılacak durumumuza aykırı olmıyacak klmseleri Klbrlt Iriarei^ dalıa zıyade mutfaklarda kullanılmak ü^ere yeni tlp bir klbılt çı ararız. Dikkat edersek bunlardaki sükaracaktır. Bu klbrltler on kuruşa Batıla rükleyici, canlandırıcı kuvvetin evvelâ avır ve hareketlerinde ve giyinişiecaktır. indeki çekicilikten gekliğini görüruz. Sanayi kâr hadleri Ekonoml Bakanluı, şlmdlye kadar konulmuş olan *ınayl kâr hırdlerlnln bir veti de buradan başhyor. Bunlan görmlktar lndlrilmeslne karar vermlştlr. Ilk mekledir ki dört ayaklıhk halimizden olarak pamuklu sanayllne verllen yüzde l ö kftr haddl yüzde ~\2,~> a lndlrllmlştlr. Dlkalma kabalıkların farkına varıyor, el, fer sanayl zümrelerlnln kar hadleri de boy üz ve dişlerimizi daha itina ile temizlece blrer blrer ele alınacaktlf. emeyi, aşağı duygularımızı susturmayı Ete konulan ycnl narkın tatblkına dtlnden ltlbaren başlanmıştır. Yeni narkı tatbik etmlyen dııkkânlar hakkmö» rabıtlar tutulmaiına baçlanılmıştır. Bir haita boııra et Ilatından on beş kuruş daha lndlrllmesl İçin hafta lçluda kasablarla müşterekn bir toplantı yapılacaktır. Su İsleri için 25 milyon liralık karşılık bulundu Durgun denizler, ıssız çöller, bulutsuz gokler tabiatin uyuklama halini andırırlar. Tabiati canlandıran ruh, onun şekil ve hareketlerinde beliren sessiz dilde duyulur. Sırları da bu dilde okunur. Yalnız her sirrı ancak bir defa söyliyen tabiat insanda durmadan konuşan bir kabiliyet kazanmıştır. Sustuğumuz zamanlarda bile duruşlarımızla, bakış ve hareketlerimizle kılık ve kıyafetimizle, jest ve mimiklerimizle bir çok şeyler söyleriz, Nekadar sakınsak içimizi, kısmen oliun açığa vuran, dış hareketlerimiz vardır. Uykuda bile gördüğümüz rüyala^n mimikleri yüzümüz<ie dolaşır. Bütün bu dış belirtiier satlıî şeyler olmakla beraber teamüllerle tekrar edile ejile yerleşmiş, ıstıfalardan geçnıiş ifadeUr, daha doğrusu, içtimaî münasebetlefi inceden inceye gözeten,, ilk hamle<le göze çarpmâları dolayısile herk* tarafındjn kontrol edilebilen manih edalardır. Aynı zamanda insandan frsana çabuk a ç o n şeylerdir. Başkalarha yaptığımız ilk tesir, haberimiz olm»dan, bu dış belirtilerle oluyor. İnfanfcrın birbirlerine tahammül edebilecek bir hale gelmeleri bu hareketlerimiz» bağh olduğu gibi medeniyet de bu İBİe erişilmeke başhyor. Nasıl yapıldğı bilinmiyen 5yle ince duruş ve kullanışlar olur ki en kaba insanları bile sajgıya,, hiç olmazsa çekinmeğe mecbul ediyor. Bu tesiri yapmak için ne zengin, ne güzel, ne de çok zeki olmağa hacet yoktur. Hattâ çok çirkin bir in^an bile hal ve tavırlarındaki naziklik ve giyinme tarzındaki sadelikle mukavemet edilemez »üzel bir tesir yapabilir. Esasen başkaarile olan münasebetlerimizl dokuyan bu dış ibelirtilerimizdir. Eğer bunlar kaba, çirkin, ünsiyetsiz İse, güzellik, servet ve debamız 'gölgede kalabilir. Yazan : Prof. M. Şehib Tunc oğrenıyoruz. Bütün bir aile ve mekteb terbiyesine rağmen dünyayı rahatsız eden kaba, ters, nadan, pis, saygısız insanlar vardır. Hiç bir kanunun eli bunlara kadar uzanmadığına gore insanlara çektiıdikleri içtimaî azabların izalesi çaresi münhasıran âmme efkârınm sağ duyusuna kalıyor demektir. Bunun için de mizaclarm kültüre müsaid olacak tarzda yumu?atılması, barbarhktan kalma ahşkanlıkları izale ederek medenî alışkanhklara sevkedecek maddî ve manevî bir terbiyenin mütemadi bir surette yayılması, tahammül edilemiyecek kaba hareket ve ihmallere imkân vermiyecek tedbirlerin filen ahnması lâzımdır. Sokaklarda, bahçelerde, kahve, gazino, tıyatro ve hükumet dsirelerinde temizliğin hâkim olması her yerde halkın bu husustaki snğ duyusunun uyanmasına kalmış bir iş olduğu için mesele ferdî olmaktan ziyade içtimaidir. Bu büyük i?i sadece hükumet ve belediyeye bırakmayıp halkevkrinin tıu hususta çok mühim yardımları olmak lâzım gelir. Yalnız kuv\'etli karakter sahiblerindedir ki saray terbiyesini andıran nezaket ve tavırlar yerine kendiliğinden doğan haller görülür. Çünkü kuvvetli şahsiyetlerin hareket tarzları nüfuz ve kuvvetlerine göre oluyor. Hakikî iktidar sahiblerinin tavır ve hareketleri iktidarlarile mütenasib bir tesir gösteriyor. Yaptığı işten emin olanlarm yüzlerinde her kesin görebileceği bir memnuniyet ve rahathk okunuyor. Tabiat, gerçek ve karakterli insanları hakiki bir nüfuz ve kudretle mükâfatlandırıyor. Gösteriş için yapılan şeylerin Et fiatlan MATEMATIK FIZIK KINY Eyübün Kemerburgaz naiılyeslnde oturan Maâiesef Eam ve Elas liderleri h'areOmerln dört yaşındakl kızı Salme bostan kuvusuna düşerek bogulmuştur. ketkrini, yurdu müstevliden kurtarmak Dergisinin birinci cildi tamamîanarak BuyUkadada Yılmaztürk caddeslnde 1 davasma inhisar ettirmemişlerdir. Onnumarada bahçlvanlık yapan Hrlsto Mlha. satışa çıkarıkh. 300 sahifeyi geçen bu lar «kurtuluş» kelimesinin mânasını gelldls de lnclr agacından düşerek ölmüştur. cildde Üniversite profesor ve doçentlenişletmişler ve zaten mevcud olmıyan rile seçkin mütehassıslann makaleleOtomobil altında can verdi bir burjuvazi ve kapitalizmden Yuna M. Zarifis'in, Yunanistanla dlğer Yeşllkoyde oturan Izmara adında bir rinden başka Istanbul Teknik Univernistanı halâs etmeğe kalkışmışlardır. Bu Balkanlı devletler arasındaki münase kadın o clvardakl asfaltta dolajırken meç sitesinin 1936 1945 yılları arasmda curetle de halka, zorla kendi ideoloji batı izah eden sözîerine devam edece hul bir otomobllln sadmeslne uğramış ve sörulan matematik, fizik, kimya sorulaağır Burette yaralanmıştır. Eadın Akıl rı; ecnebı memleketlere talebe gönderlerini kabul ettirmek istemişlerdir. Müshastaneslne kaldırümışsa da orada öltevliye karşı açılan harb eephesinin yamek üzere açılan müsabaka soruları; Metin TOKER müştür. lise fen ve edebiyât kollarında olgunluk Inönü stadının açılması e ortaokul eleme imtihanlarında sorutehir edildi lan matematik soruları çözümlerile veH İ T L E B , (Gölgede Kalan Bir Yıl) Kitabmı niçin yaktırdı ? Dolmabahçedekl InönU stadının Ilk kısmı bltmlj, fakat çlmen sahasmın bir sene rilmiştir. Aynca lisenin bütün sınıflaBu eser, Naziliğin İç yuzünü meydana vuruyor, harbin ne kuruması lktlza ettlğlnden şlmdlllk açılışı nle ortaokul III üncü sınıf için 300 e ÇÜNKÜ: kadar feci olacağını haber veriyordu. tehlr edilmiştlr. Stadm dlğer kısımlarmm •akın matematik, fizik, kimya probda lnşası İçin bu sene 500,000 liralık bir lemleri çözümlerile verilmiştir. üim B u roman, herkese iyilik, dürüstlük ve fedakârlık hlsleri taiıslsat ayrılmıstır. Fakat bütün ekslkllk. meraklılarile müsabaka ve bütünleme asdıyoT, en yüksek insan! hisleri müdafaa ediyordu. lerln tamamlanması İçin daha btr milyon llraya lüzum oldugundan bu ödenek Ba lmtihanlarına girecek öğrencilere haVlyanah Kontes HERMYNİA ZUB MÜHLEN*in yeni çıkan kanlık bütçeslne konulmak «uretlle ta raretle tavsiye ederiz. mamlanacaktır. Fiati: Bez kapak 750 Kr., ebru kapak Tütiin ikramiyesi İ50 Kr. •«rıyer Askerllk şubeslnden; Satış yerleri: Beyoğlunda: Tünel Şubemlzde kayıdlı malul gubay ve er meydanı Sergiadis Kitabevi, Istanbulda: romanı, kütübhanelerinizi, dünyanuı en mükemmel saheserlerinden birisile lerle sehld yetlmlerlnln p ] 5 yılı tütün caddesi İnkılâp Kitabevi, tevzl bordırolan Sarıyer Ilçebaylığına gön Ankara BÜslenmiş olacaktır. Nefis kapak ve baskı. 304 sahife 250 Kr?. Ibrahim Horoz Basımevi. derlldl. Istlhkak »ahlblrlnln oraya müracaatlerlIstanbul dısı: M. F. K. P. K. 367 ARTİST YAYINEVİ nln ll&nını saygılanmda rlca ederlm. Istanbul. Olen ve boğulanlar Bu tnünasebetle Tekel tdareslnln öniimüzdeki yıllarda vücude getirmek istediği yeni tesislerden kısaca bahsetmeği faydalı bııluyorum. Bunlar, tütün irin 14 tanedir. En mühimleri Istanbulda 5 milyon kllo tütün işliyecek bir sigara fabrikasile İzmirde kurulacak nikotin alkaloitleri ve böcek öldürücülerl fabrikasıdır ki bu tesis senede 3 milyon kilo tütün tozn ve kırıntısı işliyecektir. İçkiler için, yapılacak yeni tesislerin basında her biri 6 milyon litre bira yapabilecek dört fabrika gelmektedir. Eskischir veya Kütahyada merkezi bir tnalt fabrikası, yılda 50 milyon şişo yapabilecek bir şişe fabrikası, memleProf. M. Şekib TUNC ketin muhtelif yerlerinde her biri 450500 bin litre şarab yapabilecek kudrette 11 şarab evi ki bu tesislerle örnek sarab Bir yargıç hakkında içılan dava evleri 24 e çıkacaktır. Bunlardan başka Bergama jargıçlarından Nuran, Ufküdardaha 14 yerde örnek şarab evi tesisi de dakl evınl fahlş fiatla klraya verdlgl lçln Usküdar mllll korunma mahkemeslne vetetkik edilmektedir. rllmlştl, Usküdar mllll korunma mahkeIstanbulda Botnontide bir fıçı atölmesl de sanığın yargıç olmasını gözonünyesi kurulmaktadır. de tutarak davayı blrlncl Ağırceza mahMuhtelif fabrikalarda yemi? suyn evkemeslne havale etmiştir. Fakat lşlenen Yazan : suçun mllll korunmayı llgllendlrmest ltlleri açılacak, İspartada bir esans fabbarlle Ağırceza mahkemesl dava dosyasını rikası kurulacaktır. tokrar mllll korunma mahkemeslne lade Fabrikalarm tâli maddelerinin kıyetmiştir. Bu vazlyet karşısında yargıtay metlendirilmesl cibre, asid tartarik, ga» Kıymetli sanatkârımızın en seçme Işe el koymue ve davayı yargıçlar yası karbonik ve kuru buz gibl maddeler CHâklmler kanunu)) muclblnce Ağırcezaya karikatürlerile bezenmij olan bu havale etmiştir. Ü7prinde çalışılmaktadır. çok enteresan yazısmı Tııj! kimya sana>ii de. Tekel İdareslUydurma «Flid» vapanlar nin yarmki çalısmalarında mühim bir Bursa pabıtası, adl suva blraz kfifüru atmat «mırtne bir mofl yapıp bunu «Flld» yer tutacaktır. Bunlar siilfat dö sut, tllye satmak Istlyen Jack, Emln ve Ahmed mecmuasının yenl ç<kan 8 inci sülfat dö mağnezyom, klor mağnerjom adında üç klslden mürckkeb btr sebeke yasayısında okuyunuz. ve klor potasyom fabrîkalarıdır kl sokalamıştır. Oraca yapılan lnceleme Bonununcusunun tecrübe istihsaline bu yıl cunda olay membaının Istanbul olduğu anlaşıldığından, evrak Ietanbul «avcıirğı başlanacaktır. vasıtaslle lklncl Ağırceza mahkemeslne Kaya ruzlarının hududlannı tesbH zevk ve merak sahiblerinin mecgonderllmlştlr, etmek ve tnzdan başka diğer tuzların muasıdır. Ayda bir kere, dört bıılunup bulunmadığım araştırmak için Hendekte bulunan cesed renkli bir kapak içinde, bütün Edlrnekapı asialtınm kenanndaki hensondajlara başlanmıştır. sahifeleri iki renkli nefis resimlerle dcklerden blrlnde dokuz, on yaşlarında, İstibsal kudretinl 1942 yılına nlsbetle süslü olarak çıkar. Fiatı 30 Krş. kafasınm »ol tarafı olmıyan bir çocuk ce1914 te yüzde yüz artırmıs olan klbrit =edl bulunmuştur, Vak'adan zabıta ve BavSahibi : RAKIM ÇALAPALA fabrikasında da poşet denilen ve eski cılık •Jıaberdar edilmiştlr. Cesedln Çapada, Adres: Yeniposfane Cad. No. 8 kavlara benziyen kutusuz ceb kibritlerl Ordekkasab sokagında oturan Mehmed Ka' ya adında bir çocuga ald olduğu anlaşü. Istanbul fabrikası kunılacaktır. mıştır. Aynca bütün Tekel mamulâtı lçtn otnmatik ambalâj fahrikası, afyon alkaloitleri fabrikası kurulacaktır. H A L İ D E E D İ B A D I V A R Yeni transit ambarlarlle idare binalan da etüd halindedir. Umumî müdürlüğün yapacagı hastane, sanatoryom, prevantoryom, okullar Bu eserde felsefe ile fantezi, büyük edibimizin kalemile en güzel ve talebe ynrdlan, çocnk yuvalan ve ci evlerlnden mürekkeb mahalleler ve en canh terkibini bulmuştur. Fîatı 1 Uradır. gib! irtimaî yardım tesislerinden evvelR E M Z İ K t T A B E V İ e bahsetmiştim. tesiri gösteriş olarak kalıyor. Sevgi ile yapılan şeylerin de sevgiden geldikleri anlaşılıyor. Bunu yüzün ifadesi ifşa et| mese bile gözler söylüyor. Gönülden kopmıyan bir şeyi gözlerden saklamak kabil olmuyor. Çünkü gözler her ditden konuşuyor, her dilden söylüyor. Takdım edilmeyi beklemeden, yakın uzak, her tarafa koşuyor sıra ve saygıy bakmadan istediği yere seğirtiyor, istediği yere tünüyor. Herkesin mayas gözlerde okunuyor. Ruhun çöküş ve düşüklükleri onlarda görülüyor. Yalnız gözlerimiz değil, ağız, burun, dudak, diş, çene, alın, kafa, el, ayak, ses ve vücudumüzde okunacak çok şeyler söylüyor. Gagaburunlar, faraş ağızlar, çıkık çeneler, dar almlar, patlak gözler, çirkin eller, kaba ayakların ruhtan ifşa ettikleri hakikatler oluyor. Bunlar bilmesek bile seziyoruz ki bir bakışta antipati ve sempatilerimiz teşekkül ediyor. Nitekim bugünün karakter ilmi de vücud yapılarına dayanıyor. Bu yapıların kendilerine mahsus karakterleri ve ruh hastahkları olduğu ve bu hastalıklarda normal karakterlerin mübalâğalı şekillerde belirdiği görülüyor. Ve bu sayede her birirnizde esas itibarile nelerin fıtrî (doğumdan), nelerin sonradan kazanılmış olduklan anlaşılarak hayatın bütün vahim ve e^as hallerinde hâkim kalan ana hatların her şahsiyctte doğumla birlikte geldiğine hükmolunuyor. Meselâ «kötü bir karakter> e sahib olmak, son derece hassas olmak fıtrî oluyor; seyahat zevkı, güzel şeyler sevgisi, hoş tavırlar kazanılmış sayıhyor. Zarif doğuluyor, nazik olunuyor. O halde ki vücud yapısından gelen kaderin hissesi daima baskın kalıyor. Terbiye, bu yapı •üzerine ancak bir boya, bir cilâ katabiliyor. HADİSELER NASIL KARİKATÜRLEŞTİRİLİR? Cemal Nadir Güler AMATÖR AMATÖR MASKE ve RUH SADI TEK Bakırköy BİR ^^m TİYATROUSU B ü G E C E « İ N C 1 R L I j Bahçesinde M U H A S İ B A R A N I Y Yarın gece Kasımpafl» «Ü N A L • da CÖLGEDE KALAN BİR YIL Mekteb arkadaşımdır diye arasıra ziyaretine giderim. Bir ağır adamdır. Benden başkasile görüşürken lâkırdı ağzından dirhemle çıkar. Bizim Mustafadan bahsediyorum. Önemli Işler Müdürü. Oğlan Hukuk Mektebini bitirdikten sonra avukatlık denedi, tutunamadı. Haksız dava almıyor. Hakh dava 6ahibi de buna gelmiyor. Nihayet istemiye istemiye memur oldu. Yirmi beş senelik eıhekten sonra eline geçen iki yüz kâğıd. Bereket ki karısınm bir, iki yongası var da ahara muhtac olmuyor. Biraz konuştuk. Şundan, bundan. Memur adam ne konuşabilir? Ya evden, ya daireden.. Ve o esnada telefon çaldı.. Alo... Benim Önemli İşler Müdürü Mustafa Kargabüken. Hiddetlendi.. Doğru konuşsan a hanım!.. Yanlış. Benim biraderim burada değil.. Eskişehirde... Dairede kadmla konuşamam dedik ya! Ben kimsenin hakkım yemem hanım. Hem sen konuşmayı öğren de öyle gel... Burada olmaz dedik ya!. Yarın eve gelin!.. Kuzguncukta.. Iskelede kime sorsanız gösterir. Güle güle.. Evet yarın.. Öğleden evvel on bire doğru.... Ve dönüp anlattı: Birader, bir kadm musallat., Benim biraderimden havale edilmiş bir alacağı varmış.. Ikidir, telefon ediyor. Önce adımı soruyor: Söylüyorum. Sdnra kim olduğumu söylüyor. Önemli İşler Müdürü diyince: « Hadi hadi alık! Sen kim, müdürlük kim!» diyor. Ağzırun tadını vermem lâzım. Buraya neden çağırmadın? * Şılhk bir §eye benzer. Rezalet olur. Tefe koyup çalarlar. Malum ya dairelerin hali.. Yukarıdakilere de anlatamazsm. Onun için eve çağırdım.. Nenin n« sidir bakalım... Ne günü bu? Yarın.. Gelsene hem bir kahve içersin. Bir sabah gezintisi fırsatıdır, diye Mustafanm davetini kabul ettim. Lâkin kırda sabah gezintisi erken olmalıdtr. Onun için dokuzda evden çıkıp Frenktepesi yolile Kuzguncuğa indiğim zaman saat on olmuştu. Iskeleye varmadan postacıya rastladım. Mustafanm evini sordum... Tarif etti. Kutu gibl bir ev.. Küçük bir bahçesi var.. Manzara nefis, Çaldık kapıyı.. Bizimki açtı. Ayağında bir eski pantalon... Bir kolsuz gömlek... Merhaba! Ayol, bu Kuzguncuk ne sessiz, sadasız yer.. Bugün cumartesidir de ondan.. dedi. Gerçekten unutmuştum, bazı dükkânların kapalı oluşu demek bundan. Diyecek yok! Herkes kendi dinile dinlenmeli! Hanımmı tanıttı. Derli, toplu bir kadm. Ev tertemiz.. Kahveyi içtik.. Aradan bir çeyrek geçti geçmedi. Kapı çalındı, Geldi galiba! dedi (ve karısına) L Çemberlita» Sineması Ç A M L A R A L T I Bahçetinde B U A K Ş A M Halk Sanatkftn 1SMA1L DVMBÜLLÜ SABRİYE \ C U Z E Tekmil kadrosile birlikte VARYETE. Zengin TOKSES komedi 3 perde. Göröiiiyor H Tekel tdaresi, Ikhsad 7e sanayi bakımından yenl yeni bir çok esehbiislere daJıa girismek kararuıdadır ve bu suretle sadece devlet için mııayyen gelir kaynaklarını işleten bir müessese dnrumundan çıkarak memeket için faydalı hamleler yapmak youna girmiştir. Tekel maddelerinin komyu memleketlere ihracı teşebbüsleri, memleket için mühim bir servet ve döviz kaynağı ieşkil edebilecek mahîyertedir. Yenî blr îihnîyet ve ruhla girişilen bu eşebbüsleri takdirle karşılar ve biran . evvel gerçekleşmelerinl dileriz. • Yarın akşam Beylerbeyi Tiyatrosunda Teyze Hanım ^ ^ mış, uğraşmış biletinin numarasını bulmuş. Meğer bizim telefon numarası imiş... 89891 Feridiyede benim evim.. Oraya telefon etü.. «Ben Anadoluya gidiyorum. Bin lirayı biraderim Mustafa vardır. Ona bırakırım. Biraz safçadır. Kendini müdür falan sanır. Aldırış etmeyin! Parayı alm! Bu para bana sizin uğurunuzla vurdu...> dedi. Senin de numaranı verdi.. Sesi kısık bir herif.. Hanım, seninle alay etmişler.. Eenim böyle ne kardeşim var, ne de.... O sıra kapı çalındı.. Mustafa açmağa gitti.. Bir dakika sonra onun sıkı fıkı arkadaşlarmdan Rıza içeri girdi. Kadınları görünce tedirgin oldu... Rahatsız etmiyeyim.. diye dönmek istedi.. Mustafa ısrar etti. Kadm da ona dik dik baktı. Hele otur yahu! Bir kahve içersin.. ledikten sonra kadınlara döndü.. Hanım, boşuna yorulma! Benim ne öyle bir kardeşim.. ne de... Kadm parladı... Dolandırıcı herif seni! Hımbıllığma bakmadan herkesin hakkını yemeğe kalkıyorsun ha! Ben senden bu parayı esekten semer alır gibi alırım.... Bu sırada birdenbire Rıza ortadan kayboldu. Mustafa arkasından seyirtti.. Kadın da ayaklandı. Nereye gitti o!.. Telâşlanma hanım! Arkadaşını uğurlamağa gitti.. Derken Mustafa içeri girdi... Soluk soluğa... Ne o, hayrola! dedim. Hiç! dedi. Ali Nuriyi yakalamak istedim ama kaçtı teres... Kim o?. Kim olacak: bu namussuz Rıza işte! Görmedin mi? Manzarayı görünce tüydü. Sest kısık deyince farkettim. O teresin işidir o.. Birader her gün başıma böyle belâlan göaderir.. Kadın: Ağzmı topla efendi! Belâ senin gibi olur. Hanım! Şimdl buraya gelen heril benim arkadaşımdır. Her gün azizbi yapar. Bu sefer sana da birlikte yapmış, Benim de kulağıma onun sesi aşna geldi idi.. Hay alçak herif hay.. ^ Evet! Alçak, yüksek! Böyle benim başıma bir sürü şırııntıyı musallat eder. Ağzım topla diyorum.. Şimdi kızılca kıyametleri koparırım. Vallahi seni karakolluk ederim, herif!. Sen onu yapamazsın hanım! Benim burada bir kurt köpeği var. Bırakırsam.. budunu kapar... Ayy Allah oezanı versin haydud herif!. Aman kalk gidelim kız.. Böyle namussuz adamlarm evinde işimiz ne!.. Aaa! Şuradan şuraya gidemem. Bu kadar yol parası harcadım.. Iki buçuk otomobil, altmış dört de vapur.. Daha gido'ken de.. Beş kâğıd almadan.. Mustafa ağır ağır kalktı, karının üstüne doğru gitti. Gözünü çözüne dikip: Hanım abla, buradan şlmdi namusunla gidecek misin, yoksa seni biraz gıdıklıyayım mı? demesile... Haay! Fena olurum, Allahaşkına dokunma! Gidiyorum, vallahi gidiyarum.. diye tası tarağı toplayıp çıktı.. Fakat sokak kapısını kaparken: Boynun altında kalsm kazık herif! Canına karîm olsun inşallah! demekten kendini alamadı.. Melâhat! Hadi kızım, sen çekil bakalım. dedikfen sonra kapıyı kendisi açmağa gitti.. Hakikat, onlarmış. İki kadın. Ama ne kadm!. Birisi kırk beşi çoktan eskitmiş, fakat sürmeler, benler, rujlar.. yerinde.. Etli, canh bir şey.. Elinde yüzükler ve yüzükler.. Oteki daha taze.. Lepiska saçlar.. Kısacık bir fistan.. Kalemle yazılmış kaşlar.. Yani işte onlardan.. Içeri girdiler.. Bana baktı.. Mustafa Bey siz misiniz? Bonjur, dedi. Anlaşılan Mustafayı pek kılıksız gördüğü için ona bey diyemiyordu. Hayır, Mustafa Bey (gösterdim) beydir. Siz misiniz? O benimle kaba saba konuşan!. Mustafa sabırlı çocuktur. Aldırış etmedi: Evet benim! dedi. Kuzum, ne diye kardeşinizin havalesini vermiyorsunuz? Mustafa hep temkinli konuşuyordu. Hanım, bu iste bir yanlışhk olacak. Benim kardeşim Eskişehirde... Bana havale falan göndermez. Sizin kardeşiniz Ali Nuri... Dur bakavım.. Kız ne idi adı. Ali Nuri. Hay gözü körolsun! Ne idi.. Ali Nuri... Değil hanım, değil.. Sus.. Amaan karnaksü. Dur da herifin admı bulayım. Ali Nuri Sep.. BIRADERDEN Yazan: HAVALE: rüst konuş! Bu adamın Ali Nuri diye kardeşi yok.. Sen de sus bakayım! Sen ne karışıyorsun! Iki kişiye bir lâf! Meyhaneciden şahid istemişler, bozacıyı göstenîiiş. Sepkin değil miydi kız?. Sen de bunun gibi önemli müdür mü Aman hala ne bileyim ben! sün? Çanak, çömlek herifler! Sen Aİi Nuri Sepkin'in kardeşi deVayyy. Kan zorlu.. Öbür taraftan işin ğil misin? içinde bir şey var ama anlamak kabil Değilim! değil. Mustafa gene temkinli çocuk... Peki hanım! Diyelim ki Ali Nuri Hadi hadi.. Hım benim kardeşim. Ne olmuş? Ne parası bıl!. Adam da deistiyorsun! Öfkeleneceğine anlat da gödi ya senin için!' relim.. Aptahn biridir. dedi Ama para İçin gö Hah! Şöyle yola gel bakayım.. Bilzün açık.. Ver bakamiyormuş gibi de soruyor.. Ayol sana yım şu bizim ©mapiyangonun yan parasmı bırakmadı mı? netu Şaşırdım.. Kadın madde tayin ediyor Mustafanm hall gülünecek şeydi.. yahu! Demek ortaklaşa bilet almışlar. Kaşlannı çattı. Kadınlara baktı.. Içıni Hele bakalım.. Mustafa cevab verdi.. Benim ne piyangodan haberim var çekti.. Ağır ağır.. Hanım! Sen Smründe hiç dayak hanım, ne paradan.. Sen bir yanlış kapı yedln mi? diye sordu. Öteki patırdıya çalıyorsun ama dur bakalım. papuç bırakır takurundan değil.. He Hâlâ herif kadıyoranlık ediyor. men onledi... Ayol senin kardeşin Ali Nuri bir bilet bunun Ha! Bana bak herif! Benl bütün almış. Bu bilete para çıkarsa İstanbulun pülüsleri btlir. Ben Sultan numarasmdaki telefon sahibine yarısını Hamidin kumserlerinden Hacı Beyin kı veririm diye adak adamış.. zıyım. Ben adamı pas gibi »yırırım. Gühneğe başladım. Mustafa kaşlannı Anladın mı?. çatmış dinliyor.. Ben karıştım: ... Sonra efendim bilete iki bin llra Hanım! Hiddeti bırak da doğru dü vurmus.. Adam defteri açrmş.. Uğraj Burhan Feleh B. FELEK

Bu sayıdan diğer sayfalar: