6 Haziran 1946 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

6 Haziran 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 6 Haziran 1946 I Aşk büyüsü : ^ = KiiçUk hikâye = = = = = Yazan : A. SL riayet KeeB = navanın kasavetli loşluğuŞeytan bir sopanm iistüne takdmış nun üstüne skşam karanlığı da çö istediğj kadar uzayıp kısalabilen. mayi sahifede Baştaraii 1 künce ortalık büsbütün simsiyah o'.du. kauçuktan bir hayaJet halinde bazan Şehrin sokaklarındaki, dükkânlarında ortalarma giriyor, bazan da genç kızın kadar çıkar. Ben beşinci katta oturmakki, evlerindeki ışıklar birer birer yan sağına, dclikanlmın soluna ıtlıyor, mü tayım. Evime gittim. On dakika sonra amıştı. Fakat bu sun'î^ziya dalgası kabil temadıyen kulaklarma tath tatlı bir şey şağıda bir gürültü oldu. «Doktor vurulnauş> dediler. Ben aileme dedim kı: f'eğil güneş gibi her tarafı aydınlata ler fısıldıyordu. Genç adam, ansızm mahcubluğu bir I «Biraz evvel asansörde sinirli bir adarala ımyor, en islek caddelerde bile bır çok J çıktım. O olmasm!» Aşağı indim. Kimseköşe bucak gölgede kalıyor, kaldırım kenara attı, bütün cesaretini topladı: v i Aifedersiniz küçiik hanım, dedi. | g^emedim. Doktorlar Neşet Nacmin larda boyunlarını kısarak, yakalarını l '3lcırarak başlarım öfılerine eğik yürü j Sokakta kadmlara lâkırdı atmak âde ' muayenehar.esine girip çıkıyorlardı. Reis sordu: • n kadın, erkek bir çok insanlarm ! tim değildir ama, çok güzelsiniz, demin• Ne gördün? \iizieri lâyıkile seçilemiyordu. j denberi omuzomuza ilsrliyoruz, onun • Ben Neşet Naciran odasma girmeiçin dayanamadım. Beni mazur görülhtiyar şeytan da bu vuzuhsuzluktan dim. Dışarı kapîdan baktım. istifade ederek kal^balığa karışmıştı. nüz! Kapı önün<3e kimleri gördün? Genç kız önüne bakarak ince dudakKoyu esn^er buruşuk bir suratı, sivri | Doktor Nimet Taşkıran, Talât Vaskımıldatarak cevab " <kalı, patiak gözleri, sallanarak titrek { larını hafif hafif fi, doktor Fahri ve daha tanımadıf'rn Iırnîar atan cıiız bacakları varöı. Sade b İ r t a k l m tafaW.ard.rn ' , ? f u yürüyüşle ilerlemek isteseydi, kend e y o l d a p e s i m e B ? k a 1 nedense sizi | ~ ? Kmseyi gordun tn ısile aynı dakikada yola çıkmış olan hic hoslanmam.. Lâkin Bız asansörle çıkarken doktor Irfan irerkesten geri kalacaktı. Onun ıçin ara yadırgamadım. Hususile, hiç de lâyık Titiz merdivenlerden iniyordu. Başka k sıra tam ibüsiiğini ele ahyor, şeytanlık olmadığım teveccüh ve iltifatınızı görkimseyi görmedim. Doktorun şoförünü fatıru takınıyor, gözle görülrcez, eile âükten sonra.. de görmedim. ıtulmaz şekle girerek kayıyor, uçu Böyle nereye teşrif.. O gün apartımana kaçta geldiniz? or, ümid edilmedik bir noktada tekrar Eve gidiyorum efendim. I Hio saate bakmadım. Apartıman ı.eser kılığma giriyorcu. Eğer bir mahzur yoksa size bir kar^ından girdiğimde saat yedi veya yeK Aradığmı bulmuş gibi birdenbire dur müddet arkadaşhk edebilir miyim? 'ı diye beş vardı. 1 • J. Yanından genç ve güzel bir kızca Hay hay, yürüyelim efendim., Tevfik isminde blri var, tanıyor •z geçiyordu. Başınöa boru çiçeğini 9 bir pastahaneye gırip bi musun fnduaB küoük, sivri bir şapka taşıyorrer çay içelim! > Bon np Tevfiği, ne de karısını tac j . Onun altından omuzlarma lüle lüie n l m a Acaba. vakit geç değil mi efen.dim.. ^ Bundan dolavı orada olup olmaEarı ipek saçlar dökülüyordu. Gözleri Çok oturmayız. hemen kalkarız.. ! dıfım bilmiyorum. 940 tanheri bu aparr.ln rengini pek iyi seçemerniş, lâkin Peki, öyleyse efendim. tımar.da oturuyorum. Poktorla ne hun e ve düzgün bacaklarına bayılmıştı. . ,, , . . . . . . . . , susi. ne de muayene için göruşrsedı.*n. c Jstehzi bir tebessümle genişleyen büŞeytan, patlak gozlerını ıkı tarefa oy. • • J* vk ağzının kalın dudaklan arasından natarak, sıvrı sakalını sallayarak bir \ A s a n s ö r d e k i a d a m Reşid mîydı, . :ırıldandı: yandan öbür yana sıçrıyor, hopiuyor, ! Haşmet mi? DiLEKLER,$IKÂYETLER VE FiKiRLER, Devlet iDemh'yolları Idaresinin zavallı göçmenleri mahkemeye vermesi doğru mudur? Bundan sonra avukat Raufun isteği ğırıyordu. Mahkemede, bile bile değil, onun böyle söylemesi üzerine herhalde üzerıne şu sual soruldu: Adresl v» lmzası ldaremlzde saklı blr olduğu blllndJgl halde yerlnln boş bırakılması bllmem doğru mudur? «odur» diye düşündüm ve . «tabancayı Kendisini tehdid eden adam geri okuyucunıuz yazıyor: 245940 tarinll nkramızda sırf teahçeken buydu!» dedim. Taruyamadım. geri ne kadar çekildi?» «DOn blr tesadül netlcesl, btr müddeii evvet Bulgarlstand&n memleketlnılze föç hurdan ve İcab eden alâka pösterilmedlğ'.nReis, bundan sonra Reşidden sordu. O 6 metre kadar! raen olarak gelmlş blr kaç zavallı İle goden bahsettlğimlze göre bu vazlyette ortai da «doğrudurs dedi. Sonra şahid sözüne Celâl Yardımcı, saç renginin sorulrüştlim Blçareler bana yana yakıla şu a da (aynl sütunda tekzib edllecek) blr yan} devam etti: tnasını istedi. Izzet: «Ben size ifrde cıklı hâilseyl anlattılar; Biz aaavatana lışlık göremlyoruz. Bekleme odasında Celâdetle Sulta. verirken bu sualln cevabı zapta geç kavuşmak İçin nemlz var nemlz yoksa bu* * * na «Katili tanır mısır.ız?» diye sordum. tl Saçı vesaire hakkmda ne yazıîdıysa lundutumuz yerde bırakarak yola çıitılc. Hududdan dogrudan dogruya Türk topra Havagazi lâmbalanmn yakılması Tanırız, dediler. îkinci gün Te\fiği, doğrudur> dedi. âına gsçemedltlmlz İçin Yunanl£tan» gltd^ktor Nacinin evinde gördüm. Bîrisine Haşmetle kaptcı lzzetîn boylan tlk oradan da Türklya hudjdlarma dahll için icab eden tedbirlerin sdmması şunları anlatıyordu: «Ben kati'.in kendizamanı gelmîştir saıuyoruz olduk. Üzerlmtede ancai üç yüzer leva paölçülüyor sini gördüm. Şu sandalyede oturuyordu. ELadıköyUnde oturan okuyucularımız taranıız vardı. Zaten fazla paranıız da olsa Bu sırada şahidin şakakları oynuyor Yunanlfanda leva İle şlmendüer büetl raîmdan üstüstB yap:lan şlkâyetler üzerine Kendisile konuşhım» diye söylüyordu. Ben, 18 senedir bu ipartımanm kapıc.31 ve terliycrdu. Haşmetin avukatı, Haj verlîmediğl İçin bUetlerimlzl ancai hudu gazetemizde bundan blr ay kedar evvel boylarırun ölçülmesini da kadar ald:k ve trenle yoluc.uza devam «KadıkörUcae blr çok sokaklarda. renerler yım. Doktorur. o akşam nasıl geldiğini raetle, şEİıidin etrrtsk İ5*edlk. D D ldaresl memurlan bl söndü» başlıfı altında blr yazı yazmıştık. de anîatayrm. Doktor SRat altıda herkesî istedi. Haşmetin boyunun kendisine na letslz trene blnmek pSTIÇU İle haUk:mızla ! Bu yazıja karşılık Kadıkay i'.çesinden alzaran daha uzun olduğu tesbit edildl ksbul eder ve arkasında Tevfîkle geîirdava açtılar. Şln.dl heplmlzden cezalı ola dığıaıız blr cevabda «yetdeğlrmeninüı blr | di. O gürr gene saat 6 da aynı şekilde Avukat, ısrarla omuzlan gösterdi. Haş rak kırk dörder llra blîet parası taleb edl 1 çok EOkakîarınöa ivavagRzı lâmbaîarı vajdır. geJdi. Koynundan iki elektrik makbuzu metin boyunun daha uzun olduğu ka l'.yor Hlç btr mal ve mulk sahlbl olmıyan | ADcak bu lâmbalar fitllslzilk ytlzUnden çıkardı. «Ban^ iki ampul al» dedi, ben rarlaştırıldı. Reşid de söz aldı, ckorku blzler bu paralan nasıl ödeyellm Yardım | yaktırılatnE'nıakta'lır Havagazl idaresU» yagörmek ve blr lş tutatak rahat etmek ' pılan temas netlceslnde bugün İçin fltll te»ittim aldım. Muayenehanesl açıktı. Mu halinde de olsa bir insan hatırlayabikasdlle anavatuıa gelmlçken l ü hamieayene odasmda masanın bsşında oturu. lir, vak'a mahailmde ben yoktum, doğ d3 maruü kaldığımız bu muamele gücümü darlkiL,e lmkan olmadığı anlaşılmıçtır» deru söyleyip söylemediğini bilmiyorum, Z8 gıttl. kalbımlzl Ir.rdı. Adil mahkemnln ' nllmektedlr Haibukl savaş ernasmda getlrynrdıı. Bevaz eeketini giymemîşti: Elini ?aka?:na koymuş, daîmış, düşünüyordu. fakat böyle bir anda ve böyle bir ha vazîyet'.mlzl mazur gürec?glnl ümld etmek i tllmesl kabU olmıyan blr çok gerekll eşva ı lç:r. çu sırada türlü tnr'ö t?küfler yap:lİki fıç dakika durdu, sonra bana döndü, Ieti ruhiyedeki insan, gördüğünü unut le beraber aeıklı bi'lmlze b'.r kere de llglll ma'^r.mırt dlkkat!nl çekmeğe vasıtA olma | mEktSdır. Banun İçin fltU tedariklne mtJ«bunîprı al» dedi. Ampıllerden birini maz» dedi. | ESld b r zamaran da buln) ettitine kanllz. V nızı dllerla Haşmet söz aldı. Sultanla Celâdeti j Yeter kl llglllleT bu 1J üzerinde ısrarla durj yatak od'iSîTia, öbürünü de çocuğun oIşte göcmerüerin bana anlattıklarmı aydasına tak*;m. Muavenehanede müsterl eskiden tannıp tanunadı&ına dair sual nen yazıyorum DUeiler sütununa geçlrmevardı. A:rpul!erin parasını yemekten soruJrrasını istedi. Neşet Nacinin holün nlzl rica e^erlm.5 de elektrik yanıp yanmadığını şahidden sonra alaeakttm. Yemek yedim. Ulaştırma BaSanlıS:r.n blr fonnülünü sordurdu. Şahid de Sultanla Celâdsti hu'arafc z?tpn fe!e*'.n dsrbeslne u^ram'.ş Sisraralar g«ne \:'•'>r"7. h^ Blr çck okjyacıiarmıızdan şlkâyet mek. Mütemadiven terîeysn şahîd tanımadığını, Neşet Nacinin holünde Mçar? giçmenlert gtlç durumda kalmaktan tubları alıyonız Birsat kenClırlüde tecruba Odacı Tevfiğin karısı sorııldu. Bunu de avizenin yandığını söyledi. v£ b\ı paraları ödemek İçin seıalet ve peed'.Touz, Köylüden t.uUın Yenleeye kadar tanımadığını söyledi. Vakanın saat kaç Haşmetin avukatı, tabancayı çeken rlşonlığa duşmefcten ku;tarscaîmı ürnld et her cins slgaralar lçllmez hnle geldiler. sularmda oHugu tekrar soruldu. «Saıte adamın gözlüklü olup olmadığım sor mekteyU H:r">l Eon derece rütubetll. HPF nefeste blr bakmadnı, 6 ile 0.30 arası olması ihtîklbrlt çaMp yerlden yekmak lâzım ge'îyor. * * * durdu. Şahid «Gözlüğü yoktu> d>edi. sevineüıden durmadan hora tepiyordu. Bu =özlerden sor.ra şahid ayaea kaldı Hah.. işte, ta kendisi! 1 raa ! vard:r> dedi. Klbrlt:erln de vaziretl malum Netlfede «1Pastahanenin kuytu bir köşesindeki rıldı. Reşid ve Haşmet kendisine gbsteriSonra bir sopanın üstüne takılmış, Hayvan hastalJdanna lüzvrmu gara lçmek blr zevk degll, blr lşk?nce jekŞahidin tevkifi isteniyor Bundan sor.ra şahid lfadesînde katilta l?te<üği kadar uzanıp kısalabilen mayi masaya karşı karşıya oturan iki genç | lerek o sün asar.sörde kendisile çıkan Hâmid Şevket söz aldı. Şahidin ikinkadar ehemmiyet veriîi"o:Tm5S Knt alıyor. MemleketlnılB glbl çeşldll ve no«Yanasma, yakarım» diye kercîi~ini tehkauçuktan bir hayalet halinde kızın ku arasında gittikçe sohbet derinleşti, nıu j şahsm bu'lardan hançisi olduğu sorulSlli\rı llçesln'.n S'.nek'l bucağmda Meh fh tütünlT buiunan blr yerde oliuîıca pacid ettiŞini sövlediŞi icin bu şahsı t«*ır»ıp ci şube müdürü Nacinin Ankarada buhabbet koyulaştı. Evvelâ askm ve sev ı d u . Şahid biraz heyecanlanır Ribi oldu. laşma uzanarak tatlı tatlı fısıldadı: med Teklna ald btr ineîln hastalamp Bl halıya böyle blr eziyete katlanmak hcş blr Rî3 lunduğu müddetçe tesir altında kaldıy mesl ve hast&lıftının teşhls edllememesl ne ! şey r d d ^ bllmlyoruz Evrelce d? bu hu Gençliği boşuna geçirmemeîi.. se ginin umumî prensipleri bahis mevzuu ' Her îkisine de baktı. Reis suçlulardan iken sonraları karşıiıklı hissedilen te asansördeki şabsın söyledigi sözleri tek. le Haşmet kendisîne EÖsterildi ve h«r ğını ikrar ettiğini, hâkimin de buna tlcesl okuyuculanraızdan blrl tarafmdan susta bazı neşrlyatta bulunmustuk Fakat vişmeli.. sevişmeli.. mutlaka sevişmeli! o zsman rrekel) ldaresl dp>a zlyade d*h1l rarlam^larım istedi. Haşmet müstehzi bir iki rparnuıa da ^yan^rma vakari'n> diye işaret eylemiş olduğunu söyledi ve ilâ yapılan ş'.»:âyet üzerine gazetem'.zm 2 15Kız başmı kaldırdı. Alnını buruştur mayüller ortaya döküldü. Nasıl dokülve etti: 916 tarihll sayısmda blr fıkra neşretm'şt'.k, işlerlls mejgul bulundugu İçin bize sudan tavırla alay edercesine asansörde söyie. sözler tekrar ettirildi. Şahid, ikisini de blr cevab vererek kaliteyl düreltmek sahdu Sonra gözJerinde parlayan ecayib mesin ki, seytan birini bırakıp ötekinin, « Kemal Bora, iki gün evvel, Su! Bu rısraya karşılık Istanbul VllâTetl Vete m?tlne katlanmadı. Blr de bazı pakatlerln, nen ?özleri tekrar etti. Eesid de aynı işi dir.ledi, başmı salladı ve seslerinden tarlner lşlerl mUdOrrjftünden aldığımı» tez"bir neş'e ile güldü. Birdenbire kanı bız ötekini bırakıp berikinin zilınine giritanı, Emniyet Müdürü Naci vasıtasile lçlndsn daha ucuz clnsten slgara çıkıyor. yaptı. Şahid bunîarın ikisinin de benze n;madı. 1 kereds föyla denllmektedlr; } dönmeğe başlamış, yüzü ve kalbi yor, akla, hayaie gelmedik hoş fikirier tnsan uz?k blr yerien almış bMhmduğu çağırttı. İki buçuk saat orada tuttu. sövledi. Sor.ra suclulann boybuldurup tatlı dilier döktürüyordu. Rcis: rSillvrl hükümet veterlnerlnln vııun lç!n bîyie telcrar gldlp def çtlrenılyor. Nl:nmıştı. Hafif bir rüzgâr çehresini yelBu vsziyet altmda şahidler nasıl ko müddeîtenberl hasta buiunmp.sına blnaen Bir aralık delikanlı da, genç kız da ' ları irin baktırıldı. Şahid biraz düşün 18 secelik kapıcısm, elbette kapıteklm okuyucularımızdan Os;:üdarda Baçl'..zeleciği için oradaki hararet pek faznuşur? Ankara Adliyesinin bu mah Sinckll bucak merkezlnde Mehmed Teklna larbaamda fValldelatik) te 31 numarada sustular. Artık söyleyecek lâkırdı bıı dü. «Reşid gibi uzun detildi. Hem çok nm onüne gelenleri tanırsın, bunlar L.laşamıyor, fakat kalbi gittikçe kızjşıald blr lne*ln kuduzdtn öldugü SUlvrlden oturan Cemal Oyün bajına t5yle keme üzcrir.de hiç bir salâhiyeti kslsaçlı idi> dedi, «Saçları arkaya doğru ta. kimlerdi? diye sordu. blr 1 » yor, kaynayan bir kurşun potası halini lamıyorlardı. Çünkü ihtiyar şeytan hiç mamışür. Bu adam, yalancı şahiddİT. mÛilr.vetlmliB te!le 2Tj!M6 gününde lh gG;mlj Cetnnl Oy aldığı KulOb paketlnîn iimid etrnedıği bir zamanda omuz ba ranmıştı. A^ansörde benvmle birlikte çıŞahid terini s:!er°k: bar edUmlş ve hastalıga Çata'ca veterlne lçlnde'ancak blrlncl nevl slgara bn:mu$tur. ahyordu. Kendisine yarayanlan söj'lüyor. Sıcığı rınln. el kcynası İçin emlr vcrümlştlr. Çaşında oğlunun sesini işitmiş, bir müd kan şahıs Kesid Mercana benzcmiyor.> Ar3m:zda ır.esF.fe vardı. Hiçbirîni lhtiyar şeytan gözle görülmez, eîle sıcagına söylemesi lâîim gelirken ora taica veterlnerl de hastalık mahalllno gl DlŞer bir okuyucurrtuz da B«ne Kulttb BlgaŞahid bu şahsı Haşmete de benzetemebt det âşık ve maşuku bırakarak sevgiü rası aürken paketln lçlnue »Rır 6lr elslm t':tulmaz esrarlı haline mahsus çeviktanıyamam, dedi. da sövlemedi, burada da öğretildigi şe derek hayvanm ölauğünıi ve Jancaraıa ell buiunduâunu hlssederek baylden hemen »..^^...^ lâfa v.^L.^çii. ^i. Ses tecrübesi tekrarlandı. A>mi nemahdumile ,».<» dalmıçtı: lt'de hemen karşı k~ldınma sıçradı. Bundan sonra eskl duruşmadaki ifa kilde kcnuşuyor. Bu sahid üzerinde bil ile deıin blr çukura göT.üldüSünu görmüg ba$ka blr paket lsıemlşttr, Yenl Umura Canım, diyordu, gene niy« geldin!.' ticeyi verdi. Bunun üzerine Reis, katiKöşede mıhlandı, kaldı. Bebeklerinden tîesi okurdu. Bu ifadelerin doğru oldu hassa duruyarum. Kendisi rüyet şshi ve onamnezl netlcesl kuduzdan jüphclene. mütjürün bütün bu hususlar» dlkkatlnl çe Babacığım geç kaldın, annem me ] lin asansördeki adam olabilecsğini kime rek aynl ahırdakl lkl lnege lürumlu fennl ince ve kızıl birer projektör ziyası sağunu söyledi. Bu sırada reis: didir. Sizin, bunu buraya celbetmeniz ve ldarl tedblrlerl aîarak bu Cdeve ald v»k ker ve njahznriarı kısa blr zamanda orta» rak etü. söylediğini sordu. Şahid bunu evde iâf clan gözlerile önünden geçen insan ka Sana telkin yapılmış olduŞunu den adalet hesabma seviniyorum. Fakat aları bir raporlı yılkseS vllâyet makamına dan SMciırmak lç!n !cnb eflen tedbirlerin CSörüyorsun ki fevkalâde mesgu ' ara«ında karısma anlatbfını söyîedi ve alınmasım sağlıyacagını Umld ederlz. lelerinin beyinlerinin içini okumaya tahmin ediyorum, dedi. Reşid hakk'.r.Sa o, hakikati sakhyor. Hakikati söy'.eyin blldlrmlştlr. Hâdlseıun müşteklnln Kadeilâve etti: lüm.. Mühim bir işim var. • dlışırken: tlae uygun o;ra*dıîı ve hayvan hastalıkbir şey sorulmadığı halde sen, heraen ceye kadar tevkifini isterim.> Beni Ankara Müddeiumumisi çala.rı zuhunınua en ücll vasıtalarla vak'a Pastahanede ne işin olabilir ku Hah, dedi, ötekini de buldum! söyledin. Bu mütalea Savcıya soruldu. O da mahfllüne slciüdlglnl ve eîdümekte o!duganu Bu, mat yüziü, iri kemikli, geniş o zum.. ha.. eğer seni meyhanede, hasta ğırdı. İfademi aldı. Ben aFansörle çıkar Maznun diye gösterdiğim Reşid tTahkikatın halihazır safhasına göre ve bu hasta'ık lhbannda aynl tltlBlik vo mozlu, uzun boylu bir deükanlı idi. nede bulmuş olsaydım.. belki hak ve ken gördüklerimi yalmz karıma söyle Mercan meselesi, evvelce ?öy"ed:Ş;.n çab\ık!ukla hareket edıld'.glnl tavzlhan bllbu talebe iştirak etmiyoruz» dedi. miştim. Nereden chıyup da ne sebeblo rirdirru Elleri beyaz muşarr.basının ceblerinde dlrır ve aynl 6Utunda tekziblni rica edegibidir. Hakikaten vak'a eünü bana taSöz alan Feridun Söf;üdlü, Hâmid rlrn , ifade almak için beni çağırdıklarını bil'idi. Koyu kül rengi şapkasmm altından Bak, şu genç çifti birbirile sevişbanca çekenin, Reşid Mercan olup olv Şevketin fikrire iştirak etti. «Bu p.dam, siyah kıvırcık saçları dışarıya laşıyordu. tirmek için demindenberi uğraşıp du miyorum. madığıra bi'.eniyorıım. Metmea Toklnln lnejl 1059 16 t»rlhînkatili tanımaktadır, o derecede tanı Şahidin Ankara Savcısına verdiği ifaMayi kauçuktan istediği kadar uzayıp ruyorum. Tam işi kıvamma getirıyorBundan sonra sahide Haşmet aöfte maktadır ki, Ankarada katil Reşiddır, de hastftîanmış v» Slnekllden bu hâdlse de okundu. Haşmet bu sırada mütemakısalabılen bir hayalet halinde onun da öum, sen başıma musa'Jat olchın! rildi. Şahid, bunun için de «bi'.miyo demişti.» sözlerini mütaleasuıa ilâve et blze 15 mayıs tarihll blr mektubla blidldiyen not alıyordu. rllnılştlr Fakat okuyucu ÛUeüerl eıra 1 » 1 kulağma uzandı. Tatlı tatlı fısıldadı: Küçük şeytanın ufacık yüzünün derum» dedi ve kimsenin tesiri altmda ti. ncşredllmekte oldutundan gazetemlzds anReis, şahide, asansörle çıkan adamm Gençliği boşuna geçirmemeîi, se rileri birdenbire gevşedi. Dudaklarıncak oj594fî tarlhlnde çıkınıştır, IstanCelâl Yardımcı söz aldı: , şapkası olup olmadığım sordu. Şahid bulunmadığmı söyledi. vişmeli.. sevişmeli.. mutlaka sevişmeli! da alaylı bir tebessüm peyda oldu: bul Vliayetı Veterlner müdürlüğü UB h»1 Savcı söz a'.dı ve bekleme odasmda « Huzurunuîa geldik ge!e!i, föili şunları söyledi: c Peükanlı bir saniye yürüyüşünü ya Baba, dedi, senin bize verdiğin . Polonya Posta Tasarruf Sandığı (P. Başında yoktu. Elinde olup o'ma ifadeleri ahnmak üzere kaç saat ka! arıyoruz. Memleket adaletini rahnedar dı enin telle kendilerlne 275916 tarlh'.nvaş'.attı. Sonra birdenbire durarak de nasihatlere göre şeytanların vazifesi mde blldlriMlîlnl ya^ıyor kl o suretle olayın dıklarım sordu. eden eli arıyoruz. Hakikaüe uğraşı \u'tiiurı'jn üz»rlnden ancak 17 gün geçtlk K.O.) harbden evvel alâkadarlara ver' dığıru bihniyorum. Elbisesinin çizgili, rin bir nefes aldı. Yanakları çukuriaş sanları böyle yekdiğerile seviştirmek ' olup olmadığının da farkında degilim. Şahid şu cevabı verdi: yoruz. Şahid, bu hakikati pizliyor. Tesir ten »onra lsl habcr aldığını ve baytar gön. miş olduğu bütün tasarruf cüzdanlarıru nuş, beyaz v« muntazara dişleri mey değil, birbirîeri aleyhine kıskırtmak olsa Çaeırılmadan dışarı çıkrr.adık. İki altındadır. Tevkifini isterim» dedi. derdlğlnl ltlraf ediyor. Bu sekll rhayvan kaydetmektedir. Türk;yede bulunan bu Şahid bun£an sonra samiin arasmdadana çıkmıştı. . . .•+*»• « *• /»» •lıastalıklar: suhurunda en &cll' vasıtalarla cüzdanlarm sahibleri bizzat veya mekMahkeme şu kararı bildirdi: {ki bir fotografçıyı göstererek «ışte, elbi saat kadar içeride kaidk. Bir şey lâvak'.i mahalllne gldıldlğl ve gldllmekte olKeyifli keyifli gülüyordu. Bulundugu parmaklarile İhtiyar seytan sc «Şahid İzzetin verdiği ifaielerde tev duju ve bu hastalıi lhbarında aynl tltlzllk tubla Ankarada Polonya Büyük Eiçiliböyleydi» dedi. Bunu müteakıb zım oldukça Sultanı çağırdılar. Tki sayer yüksek direklere asüı elektrık lâmi Haşmet ile Reşidi üç defa mahkemede atten sonra ifademizi aldılar. Su'.tanm kifini müstelzim bir hareket bulunma vs çabuklukla hareket edlldlSl cümleslle ta ğine veya îstenbulda Ayazpaşadaki Posivri sakalını tutarak: ' alarmm sağdan soldan, önden arkamaaıile blr tezad teşktl ediyor. Sonra 6illvrl lonya Başkonsolosluğuna müracaat et Cahil, diye cevab verdi. Sen işt?n gördüğünü anlattı. Bunun üzerine savcı ve Celâdetin ifadeleri birer Saat sürdü dığmd?.n teklif reddcdilmiştir.» Jan gelen bol ışıkiarının aydınlittığı bir veterlnerlcln uzun muddettenberl ran&tsız meli. bu kadar anlarsın işte.. Onlar yaptığım ı söz aldı. «Asansörde gördüğü şahsra şa Benim de on beş dakika kadar sürdü İzzet şaşkm bir halde ayakta sallsnoktaya tesadüf ettiği için gelip geçenkaklarının şeklini, saçlaruım renğıni Ifadelerimiz ahndıktan sonra serbesttik. nıyordu. Celse on dakika tatü edildi. ler bu sevinci pekâlâ farkcdebiliyorlar bu aşk büyüsüne tutularak bir müddet söylcsin. dedi. Şahid, ara d an zaman Holde, elinde tabanca bulunan şahsı Itiinci celse: Savcmın mahkemeye de karısı olduğuna inanıyorum. Eğer da dahil olduğu htlde Belediyeye uğradı. Nitekim. şeytanın arkasından o ta tatlı tatlı sevişsinler, birbirlerile içli geçtiği için bunları hatırlamad:ğını an gördüğüm Celâdet ilk sözünden cayar da katil mamıştır. Amerikaya gidecek şahsm kitn yerde 100 mumluk lâmba verdiğj mektub ve gszeteler rafa doğru sapan genç kız da yan gözle dışlı olsunlar.. O vakit sen seyret gümI «sarışın. dır derse sen de, Celâdst de oiduğunu Haşmetten sordum. Bana söybürtüyü.. Aralarında ne kavgalar, gü lattı. Savcı sordu: «Aradan zaman geç olması lâzım gelirken 10 mumîuk lâmİkir.ci celsede savcı, iki gazets ile iki Ğelikanlırun yüzüne bnkınca kenrlini tuj doktorun yanma gidecekainiz. Imza ko lemedi. Haşmet böy'.ece üç defa gidip ba vardı. mektubu mahkerr.eye ttkdim edeceğini tamadı, güldü. yanyana yürümeğe baş rültüler kopar.. Hattâ belki mesele da , tiği için mi, yoksa asansördeki adam geldi. Ben kendisini kapıda bekledim, Beşidle H=i?met olmadığı için mi hayamam, sen de biliyorsun.» Bundan sonra Savcı, kendisini tehdıd yağa, cinayete kadar bile dayamr! söyledi ve makine ile yazılmış bir meklaöılar. tırlamıyor?. lîektub okunurken Haşmet güîüm Herhalde Amerikaya gidecek şahsm kim eden adamın boyunun, karşısında butub verdi. Mektub, «Beyefenci» hitaŞahid: cAradan uzun zaman geçtiği lunan iki suçludan hangısinin boyuna sedi. Avukat Hâmid Şevket, söz aldı. olduğunu Clady'ye söylemiştir. Bu hubile başlıyordu. Zarfın üstündeM posta için» cevabmı verdi, sonra Haşmete daha uygun olduğunu sordu. Bunlar hakkında fikir sorulmasını iste 6uaların tetkikini istiyorum. damğası okunamadı. Imzasız olan mekHaşrrret bu arada sinirli sinirli not a. di. Şahid, Rejide baktı: Ebedl gaybubetile bizl dilhun edenl 6 haziran 946 perşembe günü saat 8 te d ö n d ü . , j j e böyle zayıftı» d«di, Retubda, bir aiie içtimEinda eski Tokat Beyoğlu Evlenme dairesinde Askerl | şide dönerek ilâve etti: «Kc de böyle Sajıık Reşidden soruldu ve gazete hyordu. Bayan Kâmran izahatı dikkatia Bu, pek uzun geliyor dedi. Haş mebuslarınâan Hasibin karısı Şaziyenin sevgili hemçire ve validemiz Nazire Şükril sışmanca idi.» taklb ediyor, avukatlarile konuşuyordu, mete döndü: Çaflamn vefatı dolayısile gerek yazaj Prevantoryom başüeklmi albay Reşidin annesinin kendiierir.den de te lerdeki yazılar gösterildl. Esencan üe Mediha Baysalın yapümaa Rets Bunlaruı hâdise ile ne alâkaReşîd, bu imza Kemalindir, dedi. Avukatlar soracakları birşey olmadı Bu da pçk kısa geliyor! dedi. Şa lefon ettiği ve merakı mucib olan bir ile, gerelt şahsan gelerek büyük kederi«Ben MilU Müdaiaaxia tercüman iken 6i vardır? ır.ize iştirak eden eş ve dostlanmıza şük mukaırer olan nlkâhlan doktonm anl söylediler. Haşmet, söz aldı, şahidin hidde bir sıkıntılı hal vardı. mektubu öğrenmek üzere Haşmeti teleReşid Haşmet son zamanlarda dövij ka:ıüranlanmizin iblâğına muhterem gazete ranatsızlıâî yüzünden evlenme dairesin , ^ a y ^ enselerinden tanıyabileceğini söyOndan sonra şunîarı ilâve etti: fonla aradığını söyleâiği, Kâmranın oğ o da Millî Müdafaa Vekâleti de yapılsmadıgım muhterem davetUlere | l g ( U > B u n u n üzerme reis. Ha?meÜe Re. r.iain tavassutunu rica ed,eriz. Acaba o zaman korktuğumdan raı, lunun masum olduğu yazılı idi. Mekninin ia4e eri İdi. Bu yazılar onun.dur. işlerile meşguldü. Tanmmıj adamlarjn j ^ ^ a r k a l a r ı m döridürdü, şahid, gene boyu benden uzun geldi. Haşmetin yanasıl harice döviz kaçırdıklarını ban» Kardeşi: Nizamedd.n Âli Sav, oglu: arzeder, ailece 6aygl İle özür dilerlz. tubda tarih yoktu. Ancak Bolu pos Bana daima gaaete gönderir. Bunları Babalan emekli.laşe Nazırı t a m y & m B : s l l v e asansörle çıkan adamın nır.a sokuldu, onunla boyunu ö'.çtü. söylüyordu. Bazı tanınmış kimselerin Is. Cevdet Çağla, kızı: Medüıa Tevs, tanesinin damğasında 16/5/946 tarihi gö da yazmış.» Muzaffer Baysal Haşmetin boyunda olduğunu söyledi. Bu sirada Haşmet dOşünceli duru viçrede paraları olduğunu ve döviı kaiczı: Mebruke Çagla Bir tarhşma rüldu. Bu mektub savcılığa gslmişti. çakçılığmı nasıl temin ettiğini anlatıyor. yordu. Haşmet, pantaiomın sahide gösterilmesiBu sırada müdahil avukat Hârr'id Savcı devamla şunları söyledi: du. Ben bunları biliyorum. Geri kalanıSevglll annemlz Zchra Okçuoğlunua ni istedi, reLs, buna lüzum görmedi. Reisin Reşide tavsiyesi Şevket söz aldı, bazı esash mevrular « Ankaradan Kemal Erdivan ta4(î.pi,3 tarlhlnde Irtihall dolayısile genı Haşmetten sormalı. Divanı Temyizl Askerl azasından merKatili kaçarken gören kapiCT Reis, Reşide döndü. üzerinde konuşmağa başlayınca, reis, rafından Reşid Mercana gönderiktıiş, rek bîzzat teşrlılerile ve gerek telelr'i ve Eois Hâdiseye iyice girmek lçm bu hum Sadreddin Beyin zevcesi, Şeker Bundan sonra ikinci şahid kapıcı izzet sözünü kesti. Herkes öyle düsünüyar. Hakikati mektublarl» acüarırr.ıza «Iftka göateren Birisi Ulus, diğeri Vatan gazeteleri elişirketi müfettişlerinden Afif Frik'in ka Aksu çağrrıldı. Tam bu sırada da, Re. Hâmid Şevket: söyle. Reşid Mercandan bir haküat anlattıklarmla meselenîn münasebetîni sayın zevata ve otedenberl hastamızı lhmize geçti ki bunların kenarlarmda 66yle! timam v* hazakat gdtterip tedavl eden ymvalidesl, Ereğll Kömürlert İşletmesi j ş i ^ m annesi Kâmran salona girdi. Bu t Ben usulü muhakemeyi billrlm, kurşun kalemle Reşid Mercana hakikati bekleniyor. Bir hakikat varsa. söyle. Haydarpaga Nümune hastanesl hekimlerln materyel harlcl slparisler Ş. Faruk ü ç a n i ( j , evvelce Ankarada yemüı ettiğin nenin şöylenip nenin söylenmiy: cğini Reşid • Haşmetin Czerinde meşeul Rejid şu cevabı verdi: söylemesi için bazı tavsiyelerin yazıldığı den B«.Tan Cavldana şukran ve mlnnettar tnayın validesi sallhatı nlsvandan j ^ e n tekrar yemin ettiribnedi ve hâdise idrak ederim. Burada bunları Bu' hakikati yüksek maiıkemenln olduğu işleri ve Ankara Valisinin Haşsahide görüknüş ve Cezaevi Müdürlüğünee şalıgımızı arzederlz. I metl« neden alfikadar olduğunu, Haçme. Bayan FATMA SUDİTE Jy i ç ö y le anlattı: söylemek icab ediyor» dedi. yanı dikkat bulunarak savcılığa veril zekâsı bulacaitır. Oglu: Istacbul mllli korunma yargıçı g a a t yedi idi. Asansörün önünde Reşid Mercan. sesl titriyerek ve göz ti neden kolladığnu anlatmak istedim, Nurı Okçuoglu, kızı: Eeflka Koymen, 5/6/946 tarüıinde kısa bir haataJıgı mü, Bunun üzerine reis: «Yersiz bir sual ınlşrir. 16 mayıs 948 tarihll Vatan gadamadi; Istanbul ıcra yardımcı yargıçı leakib vefat etmlştir. Cenazesl dedi. ikindi JJJT^ Bir kadm bağırtısı oldu. «Yandım, Eormak istemiyorsanız, söyleyin ben so zetesinin üçüncü sahifenüı yukarı ke j leri yaşararak sesini yükseltti: Haydar •""'•'•" • namazanı müteakıb Aksaray Vallde ca ökjüm» föye. Derhal fırladım, birinci kaSalonda heyecan artmıştı. Saat 12 îdi. Bir hakikat gizlennıiştir. Bir setoeb narında şöyle bir şey yazılmıştı: «Okurayım» dedi. miinden kaldınlarak Merkezeîendi kab | t a V ardım, sesi tekrar işittim. Bu ses, yup işaret ettiğun yeri söylediğin için yoiken cinayet olmaa. Buau siz buia Reis celseyi saat 14.30 a talik etti. Hâmid Şevket de: ristanına defnedilmiştir. Merhumeye! guitanmdı. «Doktoru vurdular, katil Ben stajyer degüim, ben usulu bjil belki sana korku gelir. Hiç korkma, bilirsiniz. öğleden sonra kaçıyor» diye bağırıyordu. Ben de mer. rtm, müsaade Haşmet, Reşide batoyor ve gültimTanndan magliret dileriz. ederseniz yazdırayım, biz, Istanbulda senin sağ kolunuz. Merin Merhume eşlm ve kardeşimlz Seniye Öğleden sonraki celse saat 14,30 da a! diven holünde durdum. Kapınm önüııde dedi. * * * avenesl senin muhafıziEdır. ölsem de n« seyorâu. Ag.T'm rulıu İçin 8 haziran cumartesi çıldL İlk olarak Perihan Yazıcının I s . Eskl Tib Fakültesl profesörierinden : b e ş > a ı t , ı n s a n vardı. Sese mi geldiler, Mahkeme başkanı, Reşide döndü. BüBunun üzerine soracağı sual yazdınl musunla öl. NamusurJa doğdun, nagünü ögle natnazım müteakıb Teşvikiye tanbulda verdiği ifadesi okundu. Peri. Dr. Sadeddln Vedad Koçer ve İffet Ko 1 y o k s a c rada mıydılar bilemiyorum. Yaltün salon heyecan içinde idi. Reşid, bir dı. Hâmid Şevkete göre Ankara Ağır mjsunla 63. Korkma, söyle. Onlar kencamiinde Mevludu Şprif okunacîğmdan han bu ifades'nde Reşid Mercanın o akçerin kızı. Devlet Demiryouan Lâ^ors nız sa§ köşede karanlıkta birisi dikili ceza mahkemesinde bu şahid dinlentr âilerinden utansın.» İmza, Kemaî ola şey söyliyecek diye bekliyordu. Başkan. erzu ederJerin fceşriflrri rica olunıvr. şam misafir olarak geldiğini bilmiyorura Rsşidin itiraf et.mesi için nasihat verituar müdürü Sami ve muharrir Suart yordu. Bir adım yaklaştım «Yakarım kı ken suçlu mevkiinde yalnız Reşid Mer rak okundu. Bunun üzerîne Haşmet diyordu. Şahid Perihanın ifadesine karşı Eşi: İlısan A&ar, kardeşlerl. Mehlika yor, Reşid, ayakta (Jinliyordu. Ha§met, mıldama> <diye tabancasını bana uzattı. Koçer'.n kızkardeşleri Reşîd Mercanm bir diyeceği olup oîma. can vardı. Haşmet, bu adam dinİMidiğl kalktı, Kemalin, gazetede çizmiş oldıığu Bilyap, tsksnder Dramalı bir R&şide, bir de relse bakıyordu. SaBu şahsm yüzünü karanlıkta hiç göreXESKİN KOÇEB dığl soruldu. Reşid de «yoktur» dedi. gün ve saatte kendisi gibi çahid olcrak yerin okutturulmasmı istedl Ve neden londa asablyet daMkadan dafelkaya argene yaşında cîün gece rahmeti rahma miyordum. Başı açıktı, saçı vardı. Gri dinlenmişti. Şahide o mahkemede hâ korkacağınuı Reşidden sorulmasını isBundan sonra diğer şahidlerin IstanHaziranm 7 n d cuma güntl fefedi na kivtışmuştur. tıyoröu. Cenazesl 6 haziran elbise givmişti. Çizgisinin farkında de. tedi. Gazetedeki bu ibare okundu: bulda istinabe yolile verdiklerl ifadeîer namarnı müteakıb Suadiye camiinde, perşernbe giinü lkindl namazını müte'i ğilim. Boyu ber.den biraz uzundu. Saçı kim tarafmdan «Dön arkana bak, bu Reşid Ankara Valisinden izahat okundu. Haşmet Orbayın ev sahibi Sıdıadamı tanıyor musun> diye hiçbir suUlus gazetesinin 17 mayıs 946 tarihll •Z?îız Zeki ve Haîız Cem'J tarafmdan kıb Maçiada Teşvikiye camilnden kal j mı taralı bilmiyorum. y a n a m ı > arkaya istenmesini taleb ediyor kanın ifadesina Haşmetin bir diyeceŞi o. al sornlmamıştı. Bu, usulün en basit nüshasında da gene kurşun kalemle k«S3vjili oglumıız Sadun Kartal için iîev ciınhrak Feriköy mezarüğmdaki hususî I ^jki ifademde vardır. GSzlerim karardı. Reşid Meroan heyecan içinde şunlan lup olmadığı soruldu. Haşmet de, bunmeselesi yerine getirilmediği lçin, bel nara yazıhnış olan şu ibare oiundu: îuclu Şerif oîrjnacagmdan arzu eden kabrir.e def nedilecektir. Cenabı Hak | g i r gölge haîinde onu görüyordum. Kalara bir diyeceği olmadıemı söyledi. Id de hâkimin davayı gütmesinde tam «Bak, Vatandaki yanları Ulus yazmıyor. söyledi: ^ost v? aSrabalarrmızın tesriflerini rica eyleye. pıya doğru geri g°ri çekiîdi. «Katil ka Haşmetten sorulsun. Bugüne kadar Bundan sonra Ankarada verem disadalet yerine getirilemiyeceği lehabı Bunları anlatmağa lüzum yok. Sen, bun çıyor» diye kapıdaki adamlara bağırdım. ları idrak edersin. Tekrar yazıyorum. bahsi geçen konuşmayı ne Ankara Va panseri baş doktorluğundan gelen müuyanmıştı. Bav ve Bayan Ardaş Çiçekçiyan ve Bir kalabahk içeride, blr kalabaiık da Reis, avukat Hâmid Şevketin sözle Bir insan, anadan doğunca namusunu Hsi tekzip etmiştlr, ne de kendislnden zekkere okundu. Bunda verem dispanevlâdları. kendi babp.ları. büyüi btıba dışarıdan doldular. «Poüsler nerede?> 6eri sertatibi doktor Neşet Nacinin el rinin duruşmanın sonuna bırakılması satın alır. Olünceye kadar götürmelidir. sorulmuftur. diye sordular. Bundan sonra polisler saKrı o'.an Reis îcabederse onu çağıracagız. yazısile üç parça reçetenin Bolu mahkeAcımanın zamanı geçtl. Çünkü onlar ğa sola koşuşmağa başladılar. Sultan. ru istedi. «Şahidden bir şey sormak isBar SERKtS ÇİÇEKÇİYAfTın sana acımıyor. Söyle, hem de durma Biz icabederse hattâ Reislcumhuru bile masine gönderilmiş olduğu bi'diriliyordu. öldürüldüğünü söylüyordu. tediği varsa onu söylesin» dedi. vefat eHiğini teessttrle b!İ<iirlrl«r. Ce doktorun şahid olarak dinlenmek salâhiyetindeyiz Bilâhare îstanbul savcılığmdan gelen ve söyle.» Hâmid Şevket: Sizi heyecenlara verecek kitab. nsze merasimi bugünkü perşembe günü İçeride Fahri Ecevid ve Talât Bey de yiz. maktul Neşet Naciye aid iki protokol P U G Ü N Ç I K T I « Daha böyle bir sual sorulmadan, Bundan sonra büyük bir zarf içinde ERat 15.30 da. Beyoğlu Bal'kpazan Üç vardı. Talât Bey «Doktor ölmüş» dedi, Reşli Gazeteciler parça parça blr defterinin Bolu Ağırceza marıkemesine şahid, tanıyıp tanıyamadığını söylüyor. savcılığa gönderilmiş ild mekub ortaya Horan Ermeni kilisesinde icra olunacağı oradaki polis, kapıcıyı sordu. «Benim!» şeyler buluyorîar. Mesela Haşmetln A göndorilmiş olduğuna dair müzekkere ilön olur.ur. İsbu ilan husus! davetiye dedim. Celâdeti, Sultanı ve beni bekle j Elbisesini teşhis ettiğir.e göre katilin kondu. Bunlardan birisi Celâdet Conk merikaya gitme meselesi... okundu. yüzünü nasü olur da göremez. Şahid, imzasını taşıyordu. Celâdet Conk mekme odasma aldılar. Sonra doktorun mucerine kaimdir. Salonda dikkat ve merak artıyor. ReBundan sonra Ankara savcılıgmdsn sanık Mer teb arkadaşı Müeyyed Sezginmerd adıOnaze levazımatı Becîdyan ayene odasmda ifademiz alındı. «Tanı Ankarada ifade verirken şid anlatn.aya devam ediyor: mermiler hakkmda istenikn maluma^a cana «ne diyorsun?> demiş, o da «doğ na gönderilmiş ve Sezginmerd taraîınyabilir misiniz?, dediler. «Hayır!» dedim, verllen cevab okundu. Zabıt varakasında Reşidin yeni ifşaatı Hademei Haisa Kıım^n'Janı merhum elbisesile saçlarını tarif ettim. Boyunun ru> deıniş. Zabıtta böyle bir ş«y yok dan da kendisiae verilmiş olan bir mek Amerikttn sefaretlnde Clady isimli bahsl geçen dört merm:den ba=;ka merMehned Paşa ahfadından ve merhum da henden uzun olduğunu söyledim. Sa tur. Haşmetle Reşid bir arada sanık o tubda arkadaşının tehdid edilmiş oîdublr zat vardır. Bu adam seîirden sonra minin mevcud olmadığı bildirilivor'lu. Hacı Yaver Beyin oğlu ve merhum Hik at 12 de ifadeler bit+i. Saoaha kadar b;.r larak bulunuyorlar mıydı? Sahanlıkta ğunu biliyordu. İkinci mektub Sezgin en büyük âmirdir. Kavaklıderede «HoşBu müzekkereden sonra Ankarada met kaptanm kaynı ve tütün tacirlerin polisle kilidli ve mühürlü kapınm önün on mumluk lâmba yandığını söylüyor, merde yollanan mektubdu. Bunia teh geldln> k&şküne bizi bir gün kokteyle dinlenmiş olan şahidl°rin ifadelsri'okun. did ifade eden bazı sözler geçmekteydl. den Ekmel Selcenin eşinin dayısı ve de bekledik. Cenaze de gitmişti. Mührü o saman bunu sıcağı sıcağına neden du. Bütün iîadeler 76 sahife tutuyoriu. Savoı, bü itibarla bunların da okun çağırdl. Tekel teknik şefi İz7«t Izdemirin yeğe bozmasınlar diye orada bekledik. Gün. söylememiş? Reis bu adamı evvelden taniyıp ta 38 incl sahifpde yarım saatlik bir is*ivani; Tekel Genol Müdürlüğü levazım düz öâleustii «Katil tutulmuş> dediîer. Hâmid Şevket bunlarm şahidden so duktan sonra birer suretlerinin alımp nımadıklannı sordu. rahaf1 verildi. merrurlarından Adliyeve gittim. çöreyim dedim, göre. rulmasmı istedi. Mahkeme, birinci kı dosyaya konmasını, bu tehdid mektubu Reşid Evvelden Kollejde hocanv.zSon celse 16.50 de aç'ldı ve mütebaki , .... . . medim, kalabahk vardı. Kalabahğın sım sualler evvelce sorulduğundan, tek Ankarada yazılmış ve suç da orada iş dı... Bundan sonra Haşmet Mr. Clady ile isfir.abe'erin okunmasna dev^m ediMi. 1VÎEHMED ŞAYAN GOKÇEN lenmiş olması dolayısile âmılleri hakBütün kitabcilardan arayınız. süren bir hastahktan rehayap ola irinde dobşırken CcIS^et geldi. Celâdet rar. sorulmasına Itizum olmadıJma kaZiyaretleri sıklaştırdı. Bilâhare Ankara Bundan sonra başkan Reşid MercanHan Fiatı 50 kuruştur. mıyarak di'n vefat etmlştir. Cen^ze=;i j bana: «Gazetecüere bir şey söyleme» rar verdi. Diğer kısun için de şahid kmda lâzım gelen tahkikat ve takibat VaMsinin hususî kâtibi olunca Mr. Cla^y şahidlerin ifadelerlne dair bir divec^i yapılmak üzere Ankaraya göndcriîmesi Muharririn «Hürriyct BvhranıCihangirde Firuzağadaki evinden bu^ün jdedi. Sor.ra bir pszeteci gördüm. Ben de İzzet şunları söyledi: 2İbi yüksek bir şahsiveti tanımış oldu oltıp olmadığun sordu. Resir! He. svukaiçin memuriyetine iade.=;mi ttecli. ve «Atatürkle Üç Ay» kıtahlarını kkJırılncak ve öğle namazı Teşvikiye biV.i|imi, gördüğümü ona söyledim. Ben, ifade verirken. suçlu veya ğunu Valiye söylem°?i üzerine Vali ce tmm kendisinden evvet konumasını da behemehal okuyunuz. "amiinde kılmsrak Feriköyündoki aile Mahkomeye çaşırılar. Sultan da, Celâ şahid olarak Sezginmerdin aldığı mektubda şun'ar kendisinç K^hire yolu ile Areerikiya I taleb etti, Haşmet de avnı arzuvn 2H=Haşmetin hulunduğunu makberesine defredilecektir. "frnrıöan l det de vardı. Celâ^nHo SuH^'im ifar'e hatır'smıyornm. Bana, Satış yeri: Cacaloğlu vokuşu 37. Savcı, neden yazılıdır: «Azizim, Celâdetle olan mü birisınl gönckrec?Şin! söylçmiş ve bunu j terdi. Hava karardıSmdan ^aat 18 de mağfiret diler, kederdide ailesine taziyet leri ahndı. En arka'îan ben BİrH.n. Re karanhktı diye bir §ey sorrnadığır.daTi nasebeüni biliyorom, Celâdetin iki te temin etmesi için Haçmeti memut etmtş. j mu>ipkpmeye snn verildi. Muhakemeye Posta Jfufusu 14 ederiz, « çid, «Doktoru ben öldürdüm.. diye bs bir gey söylemedim. sir altmda kalacağını, birisi sen, birisi Hattâ bugünlerde Haşmet vaka zamanı | yarın devam edileoektir. ** * POLONYA Tebaasına İHTAR Teşekkür Bir itizar ÖLÜM Mevlulu Şerif Perüi EvSn l ü Ahmed Hamdi Başa* İÜÎLL! SEF İ N Ö N Ü' ye AÇIK DİLEKÇE

Bu sayıdan diğer sayfalar: