7 Temmuz 1946 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

7 Temmuz 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Defterler dün akşam askıdan indirildi Baştoraft 1 inci sahifsde lığını ve sayın Celâl Bayartn îahsi mümessilliğım iddia ederek Nazillî. kolaylık Vilâyet. her eve tevzi edilmek üzere Bozdoğan ve Aydın ilini dolaşan dokbirer sandık ihbarnamesi hazırlanmak tor Ali Rıza admdaki şahsın, isim ve tadır. Bu ihbarnamelerde her evde o meslek benzerhği dolayısile efkârı uturanlara, rey verecekleri sandığm ne mumiyede benim olduğum zannını tevlid etmesi ihtimaline mebni mezkur rede olduğu bildirilecektir. doktor Ali Rjzanm ben olmadığımı saDanıştayın, İstanbul Belediyeginym gazetenizle efkârı umumiyeye bildsn istediği cevab dirilmesini defin saygılarımla arzedeMillî Kalkımna Partisi, Belediye se rim. çimlerindeki yolsuzluk dolayısile istanAydın milletvekili doktor bul Belediyesi aleyhine Darnştaya dava Rıza Levend açmıştı. Daniştay, Millî Kalkınma PartiCelâl Bayar bugiin bir nutuk sinin bu dava istidasını Istanbui Bele. diyesine göndererek cevab istemiştir. verecek Millî Kslkınma Partisi, istidasında Yarın (bugün) Demokrat Partinin Daniştayın Istanbula bir heyet gondere Cebeci ilçe şubesi açılacaktır. Burada rek tahkikat yapmasını istemekte ve Celâl Bayarın bir nutuk söyliyerek çok gelecek heyete icab eden izahat verile mühım bazı meseleleri, bu arada Demokrat Partilılıiere yapılan tazyiklere ceğini bildırmektedır. istanbul Belediyesi Daniştaya gönde temas edeceği anla=:lmaktadır, Belediyenin noktai nazarı İstanbul Şe Celâl Bayar Ankara radyosundan rilmek üaere eevab hazırlamaktadır. istifade müsaadesi istiyor , hir Meclisi seçimlerinde yolsuzluk vuAnkara 6 (Telefor>la) Ankara Radfcuuna dair hiç bir şıkâyetin vaki ol. yosunda bilhassa son günlerde C. H. P. madığı merkezindedir. propagandasının artması üzerine D. P. Demokrat Partisinin yeni şubeleri genel başkanı Celâl Bayar Başbakan^k Demokrat Partinin Sirkeci Şeyh Med makamma şu tezkereyi gönderrniştir: med Geylânî semt ocağı ile Feriköy «Radyo idaresi C H. P. propagandası semt ocağı dün merasimle açılmış ve yapmakta, hattâ partımiz aleyhindeki Üye kaydına başlanm^tır. bazı makaleleri neşrmden ev\'el yaymlamaktadır. Partüniz de C. H. P. gibi uKenan öner Trakyaya gitti Demokrat Partinin istanbul şubesi mumî efkâra hitabda bu medenî vasıtabaşkanı Kenan Oner, dün otomobille dan istifade hakkım tabiatile haizdır. Çatalca ve Silivri havalisine giderek C. H. P. neşriyatı hakkında gösterilen oradaH Demokrat Parti şubelerini tet bütün kclaylıkların, en ufak fark gözetilmeksizin, partimize de verilmesini ve kik etmiştir. bu suretle eşitlik hukukuna istisnasız Bedava gönderilen gazeteler riayet edilmesi hususunun icab edenlere Istanbulda C. H. Partisini destekleyen tebliğini rica eder, derin saygılarımızı ga2eteleria şehrin bütün kahvelerl ile sunarız.» muhtarlıklarına ve kurullara parasız gönderilmesine başlamlmşıtır. Behçet Kemalin Konyalılara Seçmenlere Sehir IHEM haberleri Cinsiyet meselesi Tünel kazası davası Dünkü celsede eski bir usta şayanı dikkat şehadette bulundu Tünel kazası davasına, İstanbul ikincl Ağırceza malıkemeslnce dün sabah devam edilmtştir. Dün sabahki celsede; şahidlerden tünelln 26 senelik makinisti Nlyazi Yilmaz. ta ecnefol şirket zamanındanberl, 17 sene tünel kablosunu tamir işinde lhtisas edinmlş Yusuf Durmuşun bu İ4 başından uzakla^tınlınası ve kendisinden başkalarınm kayış takma, kırık telleri sayma ve bağlama işinden anlamamasi kablonım kırılmasına sebeb teşkll ettiglni söylemiştir. Buna karşı maznunlardan cer dairesi şube müdürü Hasan Zeki, orta derece tahsil gormesine rağmon bu iş üzerinde 35 senedir ihtisas edindiğini ileri sürerek, eîinde herhangi bir delil bulunmamakla beraber şahsan Mustafa Durmuşun vcıziyetinden ?üphelendiğini, hattâ kazadan sonra, garaza mebrü bir kasıd ihtimalindcn o zamam mafevkına bahis açtığ^ni ortaya afemiştır. Savcı Nihad Tokuz, <Yusuf Durmuşya ârızayı kendi yapmıştır da kayışın îîopacağını biliyordu, ya da bu sahadaki pratik bilgisi, kendisine olacağı sezdirmiştir. Gerek ikaz yollu ilıbar, gerek çüphe izhan karşısında, idarece ne muamele yapıldığmm öğrenilmesi lâzımdır. Umum Müdür muavini Celâlin şahid olarak dinlenilmesini istiyorum» demiştir. Mahkeme, bu isteğin yerine getirilmesini kararlaştırmıştır. Ve gerek bu noktadan, gerek başka bazı cihetlerden tahkikatm tekmillenmesi için, muhakemenin devamını 3 ağustos cumartesi 16 ya bırakmıştır. Cinsiyet meselesi normal olarak, insan dölünü devam ettiren bir münasebet meselesi olmak itibarile beşeriyetm en eski ve üzerinde çok titrediği mes?lelerin başında gelir, ve meselenin ehemmiyt ve şümulü haklundaki şüur arttıkça cemiyetin hemen bütün müesseseleri onunla ilgilenmek zaruretinde kalır. Ahlâk ve din başta olmak üzere hukjk, terbiye, sanat ve tababetin gözü onvn üzerinde toplanır. Yalnız bunların mesele hakkındaki görüşleri kendi zaviyelerinden olduğu için dikkat ettikîeıi noktalar bir olmaz. Meseleye tabiiyatçı gözile bakan'.ar cinsiyetin esrarlı ve korkulu kalmasının başlıca sebebini bu lıayatın reel olarak incelenmemiş, karanlıklar içinde bırakılmış ve binnetice zihinleri evham ve hayallere sevketmlş o'masında görürler. Halbuki onun tabii ve marazî bütün vakıaları aydınlığa çıkartıhr ve herkese tinıtıhrsa bu hayatın a^ırlarca örtülü kalmasmdan doğan mahzurlarm çoğu bortaraf edilmiş olur. Kaldı ki canh varlıkların kâffesinde en kuvAetli cazibe kuublarından biri ve hattâ birincisi olan :insiyet alâknsmm bazı akidelerle ah'â ÎÜSîrlÜRÎYET 7 Temmuz 1946 NALINA M1HINA Bir sağlık müessesesi daha Mustafa Sekifo Tunç ne yaratmak, ne de yoketmek kabil değil^e ruhî vakıalurcH bunlardan herhangi birine doğru fazia uçurtmak istersek tepetaklak olmak ihtimalini de göze almak lâzımdır. Çünkü biz ne sadece hayvan, ne de cemiyetin istediği ideal bir insanız. Yaimz sallanırken başımız dönmiyecek kadar iyi sallanmasmı bilen ünsiyetli, ehlî bir hayvan olabiliriz. Bunun cemiyete veya tabiate fazla sarkmış istisnaları yok değildir. "Böylelerini sadece başka adlarla anar, umumî olanlardan ayırırız. İnsandaki cinsiyet hayatuım beyne ba&lı olmasi onu süskyen kültürden de müteessir olacağını gö.sterir. Bunun için mistik, klâsik, romant'k. natüralist, realist, materyalist tel^kki'erimize göre sevdalarımız olmuştur. Nıtekim bu tasirler sevdalarımıza kendi karakter ve renklerini vererek muhtelif şekillerde yaşatmıştır. Eski ve yeni bütün edebl eserler bu hakikatin canh şahidlerid'.r. Sevdalarımızın bu şekillerinde kısmen edebiyatın bir hissesi olabilir. Fakp.t sevgide ideal aramak, maddî zevklerden başka manevî zevkler, hürmet ve hayranlık hisleri duymak insanhgımızın ve onun yarattığı Kültiirün icabıdır. Ruh kumaşı yaşanan kültürlere göre dokunur. Edebiyat da çok kere bu dokuyu aksettirir. Hayatî ve ruhî bütün fonksiyonlarımı. Yazan : Prof ^•••%»»w Profesör Hafn Veldet Universiteden aynlmak istemiyor Bazı gençler tarafından hazırlanan bir aday listesinde profesör Hıfzı Veldetin de ismi geçmektedir. Profesör evvelce Çorumdan da yapılan müracaatları kabul etmediğini ve hocalığı tercih ettiğini Böylemistir. hitabesi Konyı 6 (Telefonla) Erzlncan milletvekili Kemal Çaglar şehrlmlze gelmis ve hükumet meydanında hallîa. hitaben bir nutuk söylemişttr. Büyük bir kalabalığa hltab eden milletvefciU. Halk Partisinin prenslplertnl anlatmış, yedl yıl süren ikincl Dünya Harbinde, Halk Partisi hükumetinin siyasl saJtıadakl muvaffaktyetlerinl ve memlekete yaptığı büyük hizmeUerl hellrtmlş ve Deanokrat Partinin bu işleri tenkid etmesini yerslz sayarak, vatanımıza göa dıken duşmanlar karşısında halkımızın Halk Partisi saflarında VB tnönünün etrafmda bir kütle halinde kalacağraı ifade etmiştir. Kemal Çaglann nutku 50 daklka devam etmiş, rçylerinl kullanırlarken, halkımızın, Halk Partisinin büyük memleket htonetlerinl gözönünde bulundurmasını bildlnniştlr. Kalkınma Partisinin yeni şubeleri Millî Kalkınma Partisinin Edirne, Eskişehir, Ayvahk, Eceabad, Lâpseki; Gölcük şubeleri açılmıştır. Akçaabad 6 (a.a.) Dış îşleri Bakanı Hasan Saka ile Baymdırlık Bakanı Sırrı Day, beraberlerinde Trabzon milletvekillcri olduğu ha'.ds, dün ilçemlze getmişlerdir. Misafirler Belediye bahçesine giderek burada toplaran binlerce yurddaşla muhtelif işler üzerinde konuşmalarda bulunmuşlard'r. Bu arada Dış Iş. leri Bakanı Hasan Saka dış siyasetimiz etrafında bir açıklamada buiunarak harb sona erdiği halde bugünkü durumun milletimiz için ferahlık vericl olmadığını, bu ağır yük kara bulutlar sıynlıncaya kadar da taşınması gerektigini belirüniştir. Paris konferansı neticelenmeden bu hususta fazla bir şey söyliyel miyeceğini kaydeden Hasan Saka, <Vatandaşlarımı böyle, beraber neşelt ve soğukkanlı gördükçe halledllmijrecek bir davamız olmıyacaktır» demiştir. Dış İşleri Bakanıtnıan bu açıklamaAydın mflletvekîli doktor Rıza ları halkin, başta MT1Î Şef Inönü oldu. Levendin bir mektubu ğu halde, büyüklerraize karşı derin sevTJlus, Cumhuriyet ve Yeni ASJT ga gllerini, inanclarını bir defa daha ifade zetelerinde iami geçen ve Demokrat ve teyid «den heyecanlı tezahürata vePartinin Aydın ili milletvekilliği aday sile olmuştur. tzmit 6 (Telefonla) Vilâyetimlzin her tarafmda seçım faalîyeti çok büyük bir inkişaf göstermektedir. Demokrat Parti AdapazarL, Geyve, Gebze, Gölcük ve Kandırada teşekkul etmiştir. Parti bir taraftan teşekkul ederken diğer taraftan da istifalar çoğalmaktadır. Kandirada Basri Oca isminde bir vatandaş, kendi haberi olmadan bu parti idare heyetine almdığı için Demokrat Parti merkezine protesto göndermijtir. Hendek Maarif memuru Celâl Akyol, Karamürsel fab. rikasından Yusuf Kemal Ergunç.müşt3kil olarak adaylıklannı koymuşlardır. C. H. P. den Salih Kalemci ve Dr. Hüsnü istifa etnvşlerdir Burada haik yeni meclisin alacağı şekil hakkında zivaietli bahislere girişmektedir. Bu ziyafet için beş yüz lira ayrılmıstır. İddiaya göre yeni meciiste Demokratlardan 35 kadar mebus bulunacak ve Demokrat. lar Kocaeli bölgesinde yüzde 13, Millî Kalkınmacılar ise yüzde 3,5 kadar bîr netioe temin edeceklerdir. Eğer bu iddia yanlış çıkarsa iddiaya girenler diğcr tarafa ziyafet verecektir.. Müstakil adaylar kby ve kasabalarda propagandalarına devam ediyorlr. Beyannameler halkin ellerinde geziyor, her. gün yeni ve tanınmamıj bir aday isml ortaya çıkıyor. Izmitte ahali ziyafetine iddiaya girisiyor Ozel İHıhasebe Te Belediye emeklUerine varından lt:baren üç aylılîlan aynl yardımlarlle blrllkte ödenecektlr. Üç aya yakın blr zfticandanberl devara eden kuraklık nlhayet kendini göstermlş, yarındaıı ltlbaren Bofazın Anadolu 6ahlllnde suların münavebe İle \erllmesl kararglr olır.uştur. Buna nazaran Bostancı sabahın Oçtlnden üsküdar saat Uç truçulctaıı, KadHcöyün mlu'ıhat kı=mı Eaat beşten Kadıköyün yükve uzak kısımları »aat «eklzden Moda saat seklzden, Sçlftmiçeşma !le Bostancı 9 1 1 arasında KU alabüeceklerdlr. Bugün Hasekl hastane'inde çocuk pavlyonunun temel atma meraslml yapılacak, şehrlmlzde bulunan Sağlık Bakanı Sadl Konuk bu törende hazır bulunacaktır, . Peynlr flatlarında blr mlktar daha düşüklük olmuştur. En lyl cina tam yağlı peynlrler tenekesl soğuS hava depolanndan toptan 22 liradan satılmaktaaır Taze peynlrler lse 21 liradan toptan verllmektedlr. Metslmln llerlemlş olmabina rağmen taze peynlr gelmcktcdr^ Belediye emeklilerinin maaşı Anadolu yakasında su tevziatı î hisler tarafından icyüzünün ve ^erçek hakikatlerinin çok ihtiyatll ve ürkek bir terbiye cndişe^ile gizlenmesi ve. ya meskut geçilm€3i neticesinde bir umacı haline getirilmiş olmasma rağrren )u husustaki tnbiat kanunları hukukî, ahlâkî, din veya lçtimaî şekillere bürünerek hükmünü ıcra etmekten bir an hâli kalmamıştır. Fazla olarak beşeriyetin ilerlemesi insanların tabiate intıbakları nisbetinde oluyorsa ve einst hayat, tabiatin bir parçasını teşkil ediyorsa bu hayatın da tabiatini bütün cıplaklı§''e bilmek icab etmcz mi? Burada nelenVn sakınmak ve nelere ehemmiyet vermeyi müsbet bir suratte bilmenin yegâne yo'u onu hakikî çehresile görmekten başka ne olabilir? Her ihtivac gibi cinsî ihtivac da tabiî ve normal bir ihtiyaç olduğuna göre bunlarm sıhhat ve fesadlarında müşterek noktal«r olacaktır. Gene her ihtiyac gibi bu ihtiyac da ifsad olunabildiği gibi çok tabii olarak da idare edilebilir. O halde bütiin mesele bilmekte ve idare etmekte topbnmıyor ma? Buna ra";men suiiîtimallerin ihtiyacı da bu imkân ve ibîimallcr yüzünden bir levs ve fesad sayılamaz. Bu hususta behimî hareket etmek, ince bir zevkle veya âkilâne davranmak herkesin kendi bileceği bir iştir. Cinsiyet mueseles'ni mistik bir eöz'e Sörenler ise tsbiiyatçılarm meseleyi nihayet bir cinsiyet hıfzissıhhası halir.e indirmelerinl alameriken bir hıfzıssıhhacıhk olarak tavsıf ediyor, meselenin sadece hayatiyat ve uzvî sıhhat bakımile halledilemiyeceŞ'ni, çünkü tabiiyatçılarm aşk meselelerini halletmek şöyle dursun hiç bilmediklerini söylüyor, a?kı ale'âde bir çiftleşmeden ayırmamayı in. san ruhunun ve cemiyet hayatınm cinsiyet duygularına kattığı beşer! hisleri ve bunlarm kıyme'lerini, bir realite oîa. rak daima tezahür etmelerine rağmen, inkâr ediyor veya görmemezHkten JPImekle meselenin de halledilmiş olduğuna inanmak istiyorlar Gene bu zihn;yetle insan etinin satılmasım tabiî göTmek yüzünden fuh=u iltizam etm&K mecburiyetine düştükten başka kadm Veya erkek vücudünü bir haz aleti, namus ve iffeti sadece uzvî blr sıhhat şartı haline indirmiş bulunuyorlar. Aşkın bu telâkkisl uzvî bir sıhhatle gelişmiş idealsiz hayvan insanlar varatmaktan başka bir şeye götürmedigi «sibi askı da psikolojik bir vakıa oîmaktan çıkarır. nm normal, anormal ve marazî şekılleri olduğu gibi cinsiyet fonlı=lvonunun da anormal ve marazî halleri vardır. Bunların farkında olunmaması veya clns ve nevilerinin tamamile ortaya çıkarılmış bulunmaması cinsî hayatın tehlikeli ve çok nazik bir fonksivon oîarak görünmesinde mühim bir amıl oluyor. Boşanma ve ayrılma davalarmda sık sık tekrar edilen geçimsizlikler ve mesud olamamak iddialarının altında cinsiyet uyuşmazlıklarile cinsiyet M1 aisizlikleri, cinsiyet anomalı ve anormailıklarının büyük bir hissesi oacağında hiç çüphe yoktur. Öyle sanıyorum ki bütün dünya hâkimleri gizli kalan cinsî munasebet hakikatlerine vâkıf olmak imkânını bulamadan bunlarm yerlne ıkame edilen his ve ıddialara göre hüküm vermek zaruretinde kalmaktadırlar. Cinsiyet meselesinın arzettiğimiz prlbi maddî ve manevî bütün bir, hayatı kucaklayan bir meesle olmasi ötedenberl en ciddî ve esaslı bir mesele olarak altnmasında isabet oldufunu gösteriyor. Onun hakkındaki bugünkü bilgilerimiz düne nisbetle kıyas kabul etmiyecek «adar genişlemiş, dernieşmiş olmakla beraber henüz pek az yayılmış olduğu İçin cinsiyet terbiyesi meselesi nezaket ve inceîiğmi ekseriyetle hâlâ muhafaza etmektedir. Fakat gün geçtikçe güçlükten kolaylığa doğru yol alınacağı da muhakkaktır. Çünkü hareket artık baş'.a: mış, yola çıkılmıştır. M. Şekip Tunç Koyunlarinı kurtarmak isfeyen bir çoban parçalandı îstanbul ticaret ve sanayl erbabı namına Tlcaret Odası tarafından Mlssourl zırhlısı subay ve erlerlne hediye edilen ] Ş parça Türk halısınm. rırhlı Amerlkaya dönerken Atlartlkte, kur'a çekllerek aubay ve erler arasında takslm edllmls olduftu Mlssourl süvarlsl tarafından Tlcaret Odasına blldlrllmlş ve Istanbulu «lyaretlerl esnasında gördüklerl büyük hüsnü kabulden dolayı tekrar teşekkür edllmlstlr. Missouri kumandantndan gelen mektub Suaölye İle Bostnacı aras'.nda, Yarma denllen yerde dün sabah koyun otlatan çoban fo yaçında Paş!d Haydarpaşadan kalkan 24 sayılı katar v»r hızile gelirken, koyunlardan btr kaçının hat boyuna çıktıklarını gbrmüştür Onlan ezllmekten kurtarmak lçln Uerl' atılan lhtlyarj tren altında kalarak parçalanmaS suretlle olmuştur. Tîsküdar saTcılıgı tahkikat yapıyor, Hasan Sakanın Akçaabadda verdiği söylev Çocuk paviyonu Üsküdarla Kadıköy arasmdakl otobUs •ervlsi salı veya çarşamba günü başlıyaKUçükpazarda, sokak ortasında kendl caktır. Bllet fiatları geçen senekJnin aynl elnden 1 llra harac lstiyen Mehmed Kurşun olacaktır, adlı blrlsl, Ustellk bıçak da saplaması üöğretmenlere çay eerlne onun ellnden Saptıgı bıçakla 10 1500 llk öğretlm öğretmenlne Vali ve yerlnden yaralıyarak öldürmekten maznun va mevkuf Sabahaddlntn muhakemeslne, Belediye relsl Lutfl Kırdar yarın Tıldızda dün sabah Istanbul blrlnol AiŞırceza rnah Çp/dır köşkünde blr çay siyafetl verecekttr. kemtslnce başlanmıştır, Satrehaddln, h&dlsenln bu şekllde oldujunu tfade yollu ceMes'ud bir evlenme vablar verdlkten sonra, «tfhdld ve tecavüz Plril Muhaberln arkadaaımıı Uancılılc rşifinda ne yaptığımı bllemedlm» demiştir Mahkeme, ge'.ecek celsede şahldlerl dln şlrket;ndeu Bay Mecdeddln Cetenln kayınblraderl Ankara Nümune haitanesl mualiyeeekt'r mel&t ve İdare çefl Bay Esad Ünalır kıa Bekçiyi yaraladı Hale Mucan İle Mallye Bakanltgı vergllîr Evvelkt geceyarısma do?ru Şevkrt adlı temyia komlsyonu raportörü Bay Slyaml blrl, serhoş halde Kasımpaça Ipllkçlfırın Mucan oğlu, yüksek mühendls Ihsan MusokaSma ynklaşırkcn bagırıp çagırmaga canın erlenme törenlerl dün gece Ankara bajlamış ve kendHlni austurmak lstlven Park Palaa ealorılarında Icra kllınmıa V6 mEhalle btkçlM e^mseddlnl bıçaklamıştır. lkl taraıın seçkln davetlllerl bu meraslme Şevket yakalanmıetır. Şemseddln de Bey şeref bahşetmlşlerdlr, Tenl evlllere saadetler dllerls oğıu hastaneslne yollanmıştır. Sokak ortasındaki cinayetin muhakemesi Usküdar otobüsleri O Btanbul gaîetecileri, Vali ve Belediye II Keisi doktor Lutfi Kırdarın her ay U kendilerile yapmağı itiyad edindiği hasbihal toplantısuu, bu defa Heybeliadada yeni inşa edilen sanatoryomda yapülar. Yıllar var ki Heybelideki eski sanatorjomu görmemiştim. Bir çok gazeteci arkadaşlar gibi, Heybelide yeni bir sanatoryom yapüdığmdan, kendi hesahıma esefle söjliyeyim ki haberim yoktu. Eski sanatoryomu, a n bir mecbliriyet delayısile 1929 da sık sık ziyaret ederdim. O zamanki küçük bina büyümüş, burası 20 yıl içinde 10,000 hasta vatandaşı şefkatli sinesine bastırmış; bunların yüzde 95 ini ya veremin zalim ptnçesindcn kurtarmış, yahud da hastalıklarım hafiflermiştir. Cumhuriyet idaresintn Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Heybeli sanatoryomunun ihriyaca kâfi gelmediğini görerek, daha 1938 de ikinci bir sanatoryom yaptırmağa karar votrmv?; fakat uğursuz ikinci Dünya Harbinin doğurduğu malzeme kıtlığı yüzünden 1939 da ihale edilen bina yapılamamış, ancak bu yıl ikmali mümkün olmuştur. Yeni bina, 250 yataklıdır. Amerikaya ısnıarlanan tıbbî ve sıbhî malzemesi geldikten sonra, Cumhuriyet bayramında açılma töreni j apılacaktır. Yeni bina, çok kıymetli bir verem mütehassısı olan Heybeli sanatoryomu başhekimi Tevfik Gökçenin de himmetile hakikaten mükemmel bir şifa yurdn halinde, inşa edilmiştir. Çamlıklar arasında jükselen bina, bir taraftan o güzel Çamlimamna, diğer taraftan BüyUkadaya, cepheden de Marmaraya nazırdır. Bir sanatoryom olarak mevkii, havası, manzarası itibarile olduğu gibi, bilhassa übbın en son va ileri nsullerine göre inşa edilmiş olmasi bakımından da eşsizdir. Allah kimseyi orada yatmağa mechur etmesin temennisinde bulunmakla beraber, ciğerlerine şifa arayacak olan yurddaşlar, burada, İsviçre sanatoryotnlarmdan daha iyi şartlan haiı bir sağlık yurdu lııılacaklardır. Hastaların ruhî ihtiyaçlan dahl düşünülerek ikiser üçer yataklı odalar, ayn ayrı lç açıcı renklere boyanmıştır. Binanın Marmaraya yani cenuba nanr cephesinin her katmda hastaların istirahat etmeleri, güneşlenmeleri ve hava almalan için boydanboya teraslar yapıbnıştır. Peynir fiatları Bu romandakl genç kız diyor ki: KGÜZELİ SÂDI TEK Tiyatrosu ı Bu gece : Bakırköy 1 N C î R L 1 ' de Salı gecesi: Gedikpaşa AZAK'ta ilk defa (ÇİFTE KERAMET) Büyük Vodvil Tlcaret Bakanlığı 2UU motoslkletln memleketlmlze lüıaime müsaade etmiştir. Bu motoelkletierln 4ü taneslnln İzmlr. 20 taneslnln Mersin ve 1 lu taneslnla d» istanbul lthalatçılan tarafından lthall takarrür etmiştir, Amertkaya slparlfl edllen "(X» ve Inglltereye elparlş olunan 2ü otomobllln muaİşte ruhiyatçının müdahalesi bu nokmelelerl lkmal olunmuştur Eunların sene »onundan «7vel memlekete gelmlş olmasi tadan başlar. Çünkü ıuhî vakıalarm rolazımdır, alltelerini görmek, mahiyet ve hakikatlerinl araştırmak onun vazifesidir.. Her Çalıjkan bir memurun taltifi ilim kendi realiteleri'e meşguldür. Hiç Darbhane ve Damga matbaası müdür haricindeki muavlnl Tahsln Fazıl Oner vazlıesindekl bir ilim kendi realiteleri bagaruma blnaen maası blr dereco yüksel realitelere karşı ciddiyetle söylemeğe veya kendi Uminln realitelerine göre tllmek »uretUe terfl rtmlştir, bunlar hakkında hükümler vermeğe saGüzel Sanatlar Akademisi lâhiyettar değildir. mezunlarınm toplantısı Tabiiyatçı için fizık âlemin hâd!seleri Oüzel Banatlar Akademisi 19 4546 der» nasü bir realite ise ruhiyatçı için de büyıh mlmarlık, reslm ve heykel bölümünden dlploma alan ögrenciler dün Klreçburnun tün ruhl vakıalar ne şekil ve mahiyette da profesörlerlnln de bulunduğu bir top olursa olsun, synı haysiyette ve müştelantı Tipmışlardır. rek bir düzendedirler. Maddî bir vakıayı 200 motosiklet ithaline müsaade edildi cGörürsünüz, ne kadar güzel olacağım... Gorenlerin gözleri kamaşacak.. Ben evleneceğim, zengin olacağım.. ve herkes beni sayacak.. evet, sayılan ve sevilen bir kadın olacağım.» • Fiatı 250 Kuruş NEBİOĞLU YAYINEY! BU AKŞAM: BEYAZID LALE Böylece İstanbul, pek yakmda vereme karşı iki büyük sağlık yurduna kavuşmuş olacaktır. Bunlardan biri Heybeli sanatoryomu, ötekisi de gene şehir içinde bir sanatoryom demek olan 200 yataklı Cerrahpaşa hastanesidir. Cumhuriyet devrinden evvel, vereml» mücadele için tek müesseseraiz olmadlğı düşünüliirse. diğer hususl sanatoryomlar ve Veremle Mücadele Cemiyetinln sanatorjom ve dispanserleri hariç, yalnız hükumet ve Belediyenln, Cerrahpaşa hastanesinde mevcnd veremltler paviyonu ile beraber, 800 e yakm yatağt bu hastalığı yenmeğe tahsis edllmis oltıyor. Hastane ve sanatoryom açmak, jalnı» bina japmaktan Ibaret degildlr. Tedavi^ iaşe, bakun ve tamir masraflan da gözcinünde tutulursa, her sanatoryomun ve hastanenin yaşaması İçin ne büyük idame ve idare masraflan da olduğn kolayca anlaşılır. Bu?ün, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Sadi Konuk ile Dr. Ldtfl Kırd.ır, Haseki hastanesinde 50 yataklı bir rocuk paviyonunun temelini atacaklardır. Hemen hemen her ay yeni bir müessesenin açıldıği veya temeli atıldıgı, mevcudlarin takviye ve tekâmülüne çalışıldıjı düşüniılürse sağlık ve sosyal yardım işlerimize nasıl önem veıildiği anlaşılır. «Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gib'» sözU bir hakikatin ifadesi olduğuna göre, sağtdc Işlerimiı clbetto böyle cn plânda tutulmak icab eder. S İ N E MA B A H Ç E S İ N D E Hakkı Derman, Şcrii Içli, Kadri Şençalar AHMED GÜLDÜRÜR ve okuyucu SABRİYE TOKSES birlikte KeskînU Hasan komedi 3 perde ve zengin varyete. Yarın akşam: BEYKOZ T İ Y A T R O S U N D A aynı program tayım. Ben iki erkek sevdim. Evlenmek istedim. Muvaffak oldum, İkisinden de boşanmak istedim, muvaffak oldum. Oh, ne âlâ.. İki boşanmanuı hesabını verdiniz. Oteki ikisi? Ha! iki kocamla, ikişer defa evlendiyddm. Acayib. Evet, bosandıktan sonra tekrar.. Haa! Aynı adamla ikişer defa evlendiniz, ikjser defa da.. Tamam.. Şimdi oldu?. Beyazıdda ev istedim, aldım, Çubukluda yalı istedim, aldım. Ben çöp gibiydim, semirmek istedim, semirdim. Maşallah şimdi. Evet, sizinle görüşmek istedim görüştüm. Yani ne istersem muvaffak olurum, sefer de meb'us olmak için hiç şüphem yok, Demek sizde şeytan tüyü var hanımefendi! Gülmeyin! Bende mühür var, mühür. Ne mühürü? Uğur mühürü. Bize tevekkeli mi Mühürlü zadeler demişler.. Demek ecdaddan kalma bir mühür. Evet! Altın mı? Gümüş mü?. Ne altın ne gümüş., beyefendi, vücudümüzde mühür var? Babamm tam sırtmın ortasında idi. Benim sağ böğrümde. Allah Allah.. Evet, inanmazsınız. Yok, ne münasebet. Yok, rica ederim. Ben yalan söylemem. Müsaade edin.. Aman hanımefendi. Yok, yok, size de göstereyim de inanın.. diyerek beyaz ceketini çıkardı. Ben ister istemez ayağa kalktım. Aman cereyania üsürsünüz.. diye kapıvı kapadım O soyunmağa de\am ettj. Bluzunu çıkardı. Maşallah etli mi stl'.. Lâkin durum acayib. Şu sü'yTTiimin dUğmesini çözerse MÜZEYYEN SENAR IŞIL tSMAtL pÜMBOLLO P Dahiliye Mütehassısı Or. RIZA SAĞLAR Maçka, TEŞVİKtYE, Bayır sokak 44. Telefon: 85012 Sıcağa hiç yüzüm yoktur. En soğuk mevsimde bile su caktan bizar olurum. Gerçi kanı sıcak adamları severim. Gerçi en sıcak teşekkürlerimi arasıra sunarım. Gerçi her işin sıeağı sıcağına yapıtaıasını isterim. Gerçi bir su cak çorba içmek hoşuma gider. Gider ama benim sıccğa hiç yüzüm yoktur, sevmem vesselâm. Şimdi de mevsim sıcak. Ter buram buram. Sokaklarda gölge kovalamak+an deliye döndüm. Onun için bir serin yer benim için adaylıktan daha makbuldür doğrusu. Ama gel de bizim çalıştığımız yerlerde bu serin yeri buL Pencereden bakınca kale duvarma benzer bir su hazinesinin rutubeth tuğlalarından ilham alırım. Güneş iki penceremin ikisinden de beni iğnelemeğe bakar. Tente koyuyoruz. O da bana küiâh giymiş gibi tesir ediyor. Sıcaktan şikâyet, soğuktan şikâyet. Böyle gelmiş, böyle gider. Insan doğarken ağlamağa başlar. Ölünciye kadar. Öldükten sonra da mezar taşina ah ve vah yazdırır. Bir acayib hayvandır. Ve böylece sıcaktan şikâyet ederken telefon çaldı.. açtım. B;r kadın sesi, yüreğim oynadı. Ne oluyoruz? Burhan Felek Bey misiniz? Oyleyim efendim. Sizinle görüşmek istiyorum. Nerede görüşebilirim?. Siz bilirsiniz hanımefendi. Ne g6rüşeceksiniz? Mühim bir şey Çnk mühim bir şey. Belediyeye dair mi?"1 Hayır efendım. daha mühim. Oyle ise buraya buvurun. ... (Sükut) Olmaz mı efçn.iim? Orası muvafık mıdır? Muvafık mı, mvha'if mi bilmem ama burada göreşeDıhriz. Yani biö rahataız «tmerier değU mi? Etmezler efendim. Şimdi geliyorum... (Çat). Allah Allah bu sıcakta beni ne diye arar! ne diye münasib yer sorar. Bu kadmların da işlerine akıl ermez ld,.. Aradan on dakika geçmeden Vapı vuruldu. Buyurun! dedlk. Ve lçeriy» etH canlı, gözleri sürmeli ve kuyruklu, kaşları kalemkâr, dudaklan fasla fasla koyu siklâmen boyalı.. saçları lepiska, yanaklan allıklı, kalm parmaklı, parmakları yüzüklü; KOIU bilezikli, beyaz bir tayyör giymiş, bir hanım içeri girdi. îlk bakışta kırk beş var. Sonrasını Allah bi. lir. Felek Burhan bey siz? Benim buyurun efendim! Hemen ceketimi giymeğe kalkttm» Benim için rahatsız olmayınız. Estağfurullah!. Çok rica ederim, giyinmeyiniz. Böyle daha iyi. Hayır, zaten, biraz.. Çok rica ederim. Vazgeçtik giyinmekten. Oturdu.. Efendim, ben sızin yazılarınızı daima takib ederim. Çoktanberl sizinle görüşroek isterdim. Tesekkür ederim. Estağfurullah. Ötedenberi fikirlerinizi beâenirim. Şimdi sizi gördüm. Şahsmızı da.. îltifat ediyorjunuz. Hayır, ben masum .bir kadmım. Tecrübem de yok. Her nekadar otuz iki yaşımda isem de pek yaşlı sayılmam. Aman efendim, ne münasebet?.. Yani daha mı yaşlıyım?.. Hayır efendim, daha gencsiniz. Yok, yok. Ben olduğumdan fazla gene olduğumu iddia etmem. Yalnız bir şey soracağım. Mebusmk için otuz iki yaş kâfi mi?.. Cok bile hanımefendi. Öyle ise'şimdi rahatça kouşabiliriz. Buyurun efendim. Ben olmak istiyorum. NE B U Y U R U L U R ? Ama ben sizin yirmi senelik ofcuyucunuz değilim.. Ben kendimi slze tanıtınm. Ben bildiğiniz adaylardan değilim.. Şüphesiz. Bildiğim ohnadığınız için Baskasının naroına adaylık oluyor hakkmızda bir şey yazamam. mu?. Tabiî kendi namınıza. Hayır, beni methedin demiyorum. Öyle değil.. yani Demokratlar he Yalnız bana söz verin, Size böyle bir sabına mı, Halk Partisi adına mı? kadın müracaat ettiğini yazaıağmıza. Vallahi orası sizin bileceğiniz şey. Nasıl bir kadın? îkisi de caiz. Ama bu partilerin de sizi Şimdi anlatacağım, kabulü lâzrm. Buyurun efendim. r O tarafı kolay Bize Mühürlü zadeler derler. Bu beyefendi! Arkamda ne demektir bilir misiniz? geziyorlar.. ben he Hayır. nüz karar vermedim. Biz her lstediğimizi yaparıi Bir kere size sora Allah versin. yım dedim. Evet, Allah vermiştir. Slze isbat da Adaylığmızı needeceğim. Ben hayatta ne istediysem reden koyacaksmız? muvaffak oldum. Sui bu mühür saye Kartaldan.. sinde. Münasib.. Ama Hangi mühür? galdba kazaîardan Dinlejin! Ben iki defa evlendim. aday konmuyor. Maşallah.. Ben koyarım. Bizim orada bostan Dört defa da boşandım. larımız var. Babamı da tanırlar.. yalmz Allah Allah.. iki defa evlenip dört hangi partideh koyayım?. Bana kalırsa siz müstakil koyun defa boşamlır mı? Sizin hiç kadın olduğunuz var mı? hanımefendi. Partiye ne lüzum var.. Hayır, hiç başıma gelmiş değildir. Haklısımz.. müstakil koyayım. Ama beni siz ISnse edeceksiniz. Şaka etmeyin! Ne gibi?. Vallahi ciddi söylüyorum. Hiç ba Ne gibi olacak, siz beni halka tanı şıma gelmedi. tacaksmız!, Biliyorum beyefendi, o demek de İyi ama hanım3fendi ben sizi tanı ğil, nasıl söyliyeyim. Kadmım diye siz mam ki.. şüplıcsiz bir çok meziyetleriniz beni alaya alıyorsunuz. vardır.. Lâkin bendenır sizi daha yeni Estağfurullah, hanımefendi, öyle şey ediyorum. Nasıl olur? bir terbiyesizlik ettimse affedersiniz, Teessüf ederim Ben sizin okiıyu , ama biWek bM^iyerek. cunuzum.. i K. ise efendim „„„!;.. J., ar..« Lebbey? Olmak istiyorum. Ne olmak istiyorsunuz? Anlamadınu mı? Kusura bakmayın, sıcakta birdenbire intikal edemedim. Mebus olmak istiyorum ve sizden fikir almağa geldim. Mebus olmak istemenize bir diyecek yok hanımefendi. Yaînız bendenızden alacağınız fıkri kavTiyamadım. Rica ederim, birdenbire reddetmeyini? Hayır, yani.. Yok, yok, reüdetmeyinlz. Ricalarıma karşı itiraz îstemem. Sizin kadmlara hürmetkâr bir erkek olduğunuzu sanu yorum. Şüphesiz.. Öyle ise dinleyin! Ben adaylığımı koymak istiyorum. Çok güzel.. Ama tereddüd ediyorum. Asla tereddüd etmeyin! Alabilir miyim?.. Halk oyu.. Hangi halkayı? Halkayı değil beyefendi. yani rey alabilir miyim? Vallahi o belli olmaz. Alacak zannedilenler alamaz da, meselâ hiç ummadığınız birisi alır. Bu at yarışı gibidlr malumuâliniz. Beni kısrağa m) benzetiyorsunuz? Hâşâ o demek değil. Yani meçhul bir şeydir bu.. Bir kere insan şansını denemeli.. madomki arzu buyuruyorsunuz. Elbette güvend'giniz bir nokta vardır. O var ya!. Sizden sormak istediSinn şu noktadır: Ben adaylığımı kimin namına koyayım?. Yazan: ^ Burhan Felek | niz sağ böğrümd« görürsünüz. Rica ederim, çözer misiniz? Peki ama.. diye elimi arkasına değdirir def dirmez. Hayy! Gıdıklanıyorum diye bağırmasile bizim odanm kapısının açılması bir oldu. Hayretten birdenbire kimlerin girdiğini göremedim. Oh, oh, maşaliah! Kolay gele Felek Bey! Diyen bir adam, bir kişi daha.. bir de fotograf.. Çıtırdıyı duyunca akhm başıma geldi. Canım, hanımefendinin mühürtt varmış da.. yani, ben şey etmedim, O şey etti de, ben de şey etmesin diye hani şey.» Karı birdenbire dikelip: Seni kahbe herif seni! Nasıl Kmmm aleyhine şantajcı diye (Cumhuriyet) • makale yazar mısın! Işte adamı böyle mantara bastırırlar. Şimdi ben şantaj yapayım da gör. Resmimizi aldırdım. Belediye üvesi bayım, matbaada ehli rız kadmları sovarken, resmini çektirdim.. Bakalım, kim kime şantaj... Baktım, kapıdakiler tanımadığım çehreler.. kan toparlanıp giderken ben kendimi topladım. Durun bakayım, delikanlılar, diye onlara doğru ilerledim. Berikiler ipi kırdılar. Arkalarmdan koştum. Fakat kapıdan çıkarlarken çevirtemedim. Yukarı çılîtım. Karı da odada yok. Bire bari onu tutturalım, diye tekrar kapıya inerken kapıcıya bağırdım. Tahsin Efendi. o beyazh kadını çevir! Nereden çevireceğim, o çoktan gettL. Şimdi bekliyorum, bakalım bu şantaj fotografı nerede çıkacak' B. FELEK

Bu sayıdan diğer sayfalar: