19 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

19 Nisan 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Almanlar, tayyarelere top koydular Fransızların, Ingilizlerin ve Italyanların hava kuvvetleri sıfıra indi Gene bir Alman tayyaresi telsizle idare edilerek Berlinden Viyanaya kadar kendi kendine uçtu Böylece Ötedenberi insanlar bazı âlet leri kendi kendine, telsizle idare etmek için uğraşmaktadırlar. Bir iki sene evvel bir vapurun içinde * hiç kimse olmadığı halde telsizle| hareket ettirildiğini, ve denizde bir tur yaptıktan sonra teksar ken- di kendine iskeleye yanaştırıldığı- nı gazeteler yazdılar. Bu tecrübe muvaffakıyetle ne ticelendikten sonra şimdi de ayni şeyi tayyarelere tatbik etmek için uğraşıyorlardı. Son gelen Avrupa gazeteleri bunun da büyük bir muvaffakı - yetle neticelendiğini, ve Berlin den kalkan bir tayyarenin, ilmi bir heyetin kontrolü altında Viyana- ya kadar kendi kendine uçtuğu nu, ve Viyanada da kendi kendi | ne muvaffakıyetle yere indiğini | bildiriyorlar. Tecrübeyi — yapan mühendisin adı Boykof'dır. Umu- mi harpte Avusturya tayyare filo- sunda yüzbaşı olarak çalışmıştı. Harpten sonra bir müddet Çekos- lovakyada çalıştı. Ve burada — ilk! Önce tayyareye 7,5 santimetrelik bir top koymağa muvaffak oldu. Bu icat üzerine bir zamanlar Avrupa gazeteleri hararetli maka- leler neşrettiler. — Fakat sonraları başta Boykof olmak üzere bir çok harp ve silâh âlimleri (!) bu ica. Ançtatbik kabiliyetinin olmadığı nt söylediler. Ve bu icat ta unutul dıı. — Yalnız mühendis Boykof bun - dan sonra Çekoslovakyayı terke - derek Almanyaya hicret etti. Ve burada çalışmağa başladı. lddia edildiğine göre Boykof telsizle idare edilen — tayyareden evvel senelerce tayyareye top koy- mak işiyle uğraşmış, ve Çekoslo yakyada iken bu yolda kazandığı muvaffakıyeti bililtizam gizlemiş- tir. Bu icat üzerine Almanya ken- disini çağırmış, o da oraya gide - rek çalışmağa başlamış, ve büyük | top ——— muvaffakıyetle tayyarelere koyabilmişti. Bu suretle topla techiz edilen fayyareler, bilhassa mukabil düş- man tayyareleri için çok — müthiş Bir silâhtır. Şimdiye kadar tayya - relere ancak ağır makineli tüfenk konabilmekte idi. Halbuki bunlar rakip tayyarelere karşı nisbetenl| | tehlikesizdiler. Kurşunlar — rakip tayyareyi delik deşik ettiği halde düşüremiyordu. Ve düşürülen tay- yarelerin yüzde sekseni pilotunun vurulmasından dolayı düşüyordu. Yoksa k kurşunlar nadiren raakine - yi ve pervaneyi tahrip edebiliyor-|| du. Hele şimdi çelik pervaneli ve iyi muhafsza edilmiş pilot makineli tüfekle düşürmek tama- men imkânsızdır, denilebilir. Bunu düşünen Almanlar Boy - kof'un icadına büyük bir ehemmi- yet vermişler, ve kendisini —Al- manyaya çağırmışlardır. Boykof' ta Çekoslovakyadaki icadının e -||— hemmiyetsiz olduğunu söyliyerek fabrikasından ayrılmış, ve Alman- 'YAYa geçerek 6 zamandan beri bu- rada yerleşmiştir. | Söylendiğine göre Boykof ıîm- diki halde ağır bombardıman tay-| yerli||. HABER — Alışım Poğtası yarelerine 5 santimetre çapında seri ateşli toplar — yerleştirmiştir. Bu toplar ayni zamanda şışılıcak derecede bafiftir. Ve ateş emkçuı tayyarenin üzerinde iki metre ka- dar uzunlukta hususi çelik bir kı- zak üzerinde kaymaktadır. Bu suretle yaptığı — sarsıntının tesiri azalmaktadır. Bu şekilde toplarla teçhiz edil. miş tayyareler düşman tayyarele -| rine karşı pek büyük bir tehlike l dir. Ve şimdiye kadar bilinen tay- yare harp tabiyelerini de — sıfıra indirmektedir. Çünkü hep birden | hareket eden tayyare - filoları böyle toplu tayyareler karşısında mükemmel bir hedef teşk'l etmek. tedir. Halbuki tayyareler dağınık hareket ettikleri zamansa harp ve manevra kıymetlerini mühim mik- tarda kaybetmektedirler. Eğer bu rivayetler doğru ise| Fransızların, İngilizlerin, ve İtal . yanların güvendikleri hava fila - Tarının Almanyaya karşı hiç — bir kıymeti kalmıyacak demektir. Al- manların toplu tayyareleri bunla- rı sinek gibi yere düşürdükten, ve avladıktan sonra bütün dehşetle- riyle Parisi, ve Londrayı bombar - dıman edebileceklerdir. Bu haberleri veren gazete ma - kalesini şöyle bitiriyor: ““Boykof'un iki icadı da — fev- kalâde mühimdir. Her ne kadar toplu tayyare bir blöfe benziyor - sa da Boykof'un arkadaşları, ve bu işle yakından meşgul olanla: bunun doğru olduğuna kuvvetle| ihtimal veriyorlar. Fakat bizim asıl nazarı dikka timizi celbeden nokta, ilmi bir hâ dise olsa bile Almanların telsizle idare ettikleri tayyareyi Berlinden Viyanaya sevketmeleridir.,, BORSA Hizslarında vıldız işareti olanlar üze- rinde 18-4-935 de muamele görenler- |Sabah Gazeteleri 00 Muküt (Satış) —— * Viyana * Madtlt * Berlin « Varşova « Badapejte * Bükreş * Belgrat — S4 — 6 Yökehâme 34 — « Altın 41 — # Mecidiye —« 80 | « Rantaot S0 — dir.| Rakamlar kapanış fiatlarını gösterir 166 Sulh |ç|n iki büyuk * Londra * Nevyork « Paris * Milâno » Brükse « Atina * Cenevre « Sotya « Âmsterdam * Prag # Stokho'm — 32.- Çekler (kıp. sa, 16) — * Londra * Neryodt « Piris « Millno « Brükse * Adlaa 818 - 47856 5840 || 1073 42120 60950|6 Stokhim (079475|« Viyana WLOSTS| « Madrir 9.3Rm- |4 Berlin 4.0965|* Varşova 820468| * Budapeşte * Cenevre 2A$— |« Bükreş | » Sofya .SAS4| « Delgrar | « Amsterdam L I780| * Yokohama * Prag 1008 |* Moskora 108975 | Tramvay * Çimento as. Ünyos Det. $Sark Det Balya Şark m. ecza Telefon ın.—ı ) İş Bankası 9510 Anadotu Reji 230| $ir. Haytiye — 15.50| Merkez Bankası 64,— U. Sigorti — —00 Bemasti 1LGS tahvilter Elektrik Tramvav istikrazlar 6 1938TürkÜor. | 2975 .. : M aS .. - MTİRSO | — İtehtiim İstikrâzıDahili | 97,85| ) Anadolar — aa75 Erganl istikran O6- |4 Anadalu Do 48275 | ten AM da, Anadota NL dü— Sevas-Ersurum 95,— ( ©Mümessl! Xo Sine | 3170 ız.da Kudüsde | lediye reis muavini Daniyel Aus- | cek, sevindirecek, yedirecek ve giydi- Kumarbazlara nefes almak yok! Boyuna yakalanıyorlar! Emniyet ikinci şübe memurla- rı kumar oynıyanları - sıkı bir su- rette takip etmektedir. Kahveler- de ve bualarm hususi yerlerinde kumar oynryanlar âni olarak ba- sılmakta ve yakalanmaktadır. Son hafta zarfında eliiye ya- kın kumarbaz tutulmuştu. Dün gece de Çenberlitaşda Vezir hanı caddesinde Şakirin kahvesi aran- | mış, kahvenin üst katındaki oda- da dokuz kumarbaz yakalanmış- tır. Bundan başka kumar oyna- mak için rumaralanmış dokuz sandalye, sekiz zarf, 195 fiş, üç zar, üç siyah perde ile bir de ma- sa örtüsü, 42 lira 49 kuruş müsa- dere edilmiştir. Oyun oynarken yakalanan Sa- Hh, Ali, Mehmet, Şakir, Ali, Sa. | dık İsamil, Osman ikinci şubeye getirilmişlerdir. Haklarında tu- tulan zabıt varakasiyle yarın ad- liyeye verileceklerdir. Yeniden kargaşalıklar mı olacak? (Kudüsden bildiriliyor): Kudüs Belediye Meclisinin ver- miş olduğu bir kararla ibrani li- sanı belediye teşkilâtında kulla- nılacak yegâne dil olacaktır. Kudüs belediye reisi doktor Hüseyin Fahri Halit hastalık dola- yısiyle o toplantı da bulunmadığı için toplantıya başkanlık aden be ter el çabukluğiyle bu kararı mec- listen geçirtmiştir. Toplantıda müzakereler tamamiyle ibranice olmuş ve Arap âzanın anlayabil- mesi için arapçaya tercüme edil- miştir. Bu meselenin Kudüste yeniden kargaşalıklara sebep olacağı söy- lenmektedir. ne diyorlar? ve esaslı adım,, KURUN — Asım Us buğlün yazmış olduğu başmakalede Almanların do- ğu paktını tanımayı kabul - etmeleri, ve bir Akdeniz misakı akdinin sulh yvolunda iki büyük ve esaslı adım - ol- duğunu söylüyor. Yalnız bu işlerin daha ziyade belli olması ve aydınlan- ması için biraz daha vakit geçmesi lâ- zım geldiğini ilâve ediyor. CÜMHURİYET — Bugün başma- kaleyi Abidin Daver yazmıştır. Haka- lenin mevzuu boğazlar için istediği- miz tahkimattır. Abidin Daver bunun bir müdafaa yeri olduğunu söyledik- ten gonra silâhlanmasına itiraz - edil- mesine hayret ediyor. MİLLİYET — Başmakale yoktur. ZAMAN — Zaman imzalı yazı gür- büz çocuk yetiştirme müsabakalarına çatıyor. Bunun hiç bir faydası olma- dığını söylüyor. Yazısı şu şekilde bi- tiyor: “Gene tekrar ediyoruz. Maksadı-| nuz gelişi güzel itiraz değildir. Fakat | senelerden beri yüreğimize dokunan bir hatanın tashihini ve çocuk hafta- sının, bilhassa vatanın yoksul yavru- Tarını, kabilse başlan başa — güldüre- ve- : bir hafta olmasını temenniden ibarettir.. SONPOSTA — Hergün sütununda İngiliz Başvekili Loyd Corcun bir ma- kalesi vardır, Loyd Corc bültün mil- Tetlerin harp etmeklen çekindiklerini ve urun müddet bunun için bir harp tehlikesi olmadığını yazmaktadır. | ni mi olacaktı?.. HABER'in tefrikası Öbürlerini istememişti.. Yalnız bunu istemişti ve hayatını yalnız buna vakfetmişti!.. Acaba niçin? Ahlâkları bu derece uymadığı hal- de... — Bu adam için mahvoldum.. Bu adamın esiriyim.. - diye dü - şündü.. Kadmn, fedakârlığı kabul etti . Daha fazla iğilerek, Vahidi al - nından öptü.. Erkek, uyanmadı.. “— Haydi bakalım.. Bu, laka lâzımdır!.,, Yatağın kenarına gelince, dur - du. Bacaklarını yorganmdan çekmeğe cesaret edemiyordu . O- dada bir serinlik vardı. — Yatağın sıcaklığından bu serinliğe çıkmak, | hiç de hoş bir şey değildi. Düşünceleri, siliniyor, gene be- liriyordu. Kâmile, bir müddet oturup dur- mut * | du. Pencerelerden süzülen kurşuni renklere bakıyordu. Ayağa kalkmıştı.. * — Fakat ne yapryorum? Nere . ye gidiyorum?. - diye düşündü .. Fecir, odayı dolduruyaordu. Dı - şarıdan, dalgalar — oğultusu, içeri sızıyordu. Bu dalgaların sesi, genç kadını canlandırdı. Şimdi artık acele ediyordu. Topladığı bu cesareti kaybetmek- ten korkuyor gibiydi.. Beynindeki bu güzel projeyi her halde tatbik etmeliydi. Artık üşümiyordu.. Bu soğuk o- danım içinde çırıl çıplak soyundu . Gecelik gömleği, ayaklarına sü « züldü.. Geceleyin beyaz — robdö - şambrını odanın bir köşesine at - daşştı. Oraya doğru ilerledi. onu aldı. Fakat almak için iğildiği vakit, Vahdin sesini işitti: — Kâmileciğim! diyordu .. Genç kadın irkilerek doğruldu. Acaba, kocası tasavvuruna ma - Fakat, hayır.. Hele çok şükür !, Uyuduğu esnada böyle sayıklıyor- du. Böylelikle, Kâmilenin endişesi arttı., Bu adam, hattâ uykusu arasın- da bile, Kâmilenin — kat'iyen ta - hammül edemiyeceği — bir hayata hazırlanıyordu .. Vakit kaybetmeksizin yün elbi- seyi sırtına geçirdi. Üstünü başı- nı düzelterek tuvalet odasımna doğ- ru koştu.. Aynalara bakınca, hakikatte bembeyaz olan — kendisini, yeni başlayan sabahın ışıkları tesiriyle kurşunt renkte gördü.. Ayağımna, dormözün — yanında duran küçük yaldızlı ayakkapları- nı giydi.. Vakia bunları gideceği yer için muvafık olmadıklarını bi - Tiyordu amma, — odasma dönerek başka bir ayakkabı aramak cesa - retini kendinde bulamıyordu. Buradan kaçmak, kaçmak ve kurtulmak istiyordu. Kapıyı o derece şiddetle açtı kı. eli duvara çarptı.. Sonra, korktu: Bu gürültü, Vahidi mıydı?. Hayır! Hiç bir şey teprenmedi.. Kâmilenin önünde, sofa karan - lıktı... | Yalnız, Turgudun — odasından uyandırır - doğru, camekânlardan — hafif bif ışık süzülüyordu. : Bütn ev, uyumaktaydı.. Elbette matmazel, Jackson de uyuyordu.. Uyusun varsm.. Hef de ne büyük sükünetle ııyuyor“; Kâmilenin dimağı — içinden geçtiğini nereden bilsin?. Kulak kabarttı.. Birinin konuf * tuğu vehmine kapıldı.. Matmı Jackson odasma yaklaştı. . Hayır.. Konuşan yoktu.. Bu dadan, derin derin nefesler işidi” liyordu. Mürebbiye, uyumuştu.. Henl ' ne derin bir uyku!.. Belki de, rü yasında, muhayyel wvgıhlı:fiJ görüyordu. Kâmile, merdivene doğru Y'".. dükten sonra, bir an durdu. OĞ nun odasına doğru yürüdü.. Ona “Allaha ısmarladık!,, JO mesi lâzım mıydı?. Bu yavruca ğizın encamı neye varacaktı?. nu, babasınn şefkatine mi bıraki caktı?. | Bu şefkat, ne nisbette ol: Gene geri döndü.. Basamaklardan aşağı — inmel başladı.. Fakat dimağma bu şünceler saplanmış, kalmıştı. düşünceleri, onu âdeta sersmı tirdi. — Sendeledi ve ayak sımın bir tanesini ayağından fır lattı.. Kadin, bunu tutmak istedi' Fakat, ayakkabı, basamaktan samağa yuvarlandı, gitti. —. (Devamı var) — . HABER'& vöilem L v Ilân Türkiyede icrayı faaliyet edef f tün sigorta şirketleri tarafından tefikan ittihaz edilmiş olan karaf cibince her ne şekilde olursa müşterilere komisyon, iskonto ramiye vermek katiyen memnu ' ğunu yeniden muhterem halkâ latırız. Ayni zamanda, İktisat Vel musaddak ücret ve tarife nif mesi ahkâmının tatbiki mu'hvlf' hilâfma hareket cezayı ııiısk duğu da ilân olunur. Türkiye Sigortacılart V Merkeziyesi ... Türkiyede çalışan bilümum * şirketleri tarafından müttet haz olunan karar mucibince, şekilde olursa olsun, ınnşmil“' ğ zilât ve iskonto yapmamızın misyon vermemizin kat't bir memnu olduğunu muhterem M" lerin ve cemiyetimiz âzaların? dikkatlerine arzolunur. İktisat Vekâleti tarafından ©' tarife fiyat ve ahkâmının ut"l buri olup, işbu tarifeye ıııui" ketin memnu olduğu ilân olut#f l Türkiye Sigortü törler Birliği be | ! I

Bu sayıdan diğer sayfalar: