17 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

17 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GÖLG KENDİSİ HIÇ BEGENİLMEDİĞI HALDE SINEMA PERDESINDE GORULDUĞU ZAMAN Neden kadınların hoşuna gidiyor? Jean Aka” Valantinonun birinci karıs idi, Fakat onu koca olarak tatmin d bulma- 'İndan bo- Şandı, ME ORELİ DOKUZ YIL OLMASINA RAGMEN NEDEN HALA SEVİLIYOR? Alman sanat- kârı Girod bu temsili tablosu ihmal edilmiş kadınların durumunu gösteri- yor. Bu kadın, kocasının âcele acele kahvesini yutarak yazıhanesine koşm ' mn yerinde durami ken bir taraftan da düşüncesinin gözlüyi sahnesini görüyor kendini onun kolları arasındaki kadının yerinde tahayyül ediyor! Yazan: Dona'd A Taird Kevyorkta Co'gzi? Ps)4&0loji laboratuvarı ımversites; direktörü Dünyanm dört bir köşesinde yaşa - | gındır. Aşık olanın maka olan kadınların kurduğu “ lântino eemiy £ mikleri bile çürümüş olan meşhur| film yıldızının doğum yıldönümü şe «İnayatında aşi le şumullü olduğu güç , geçen gün Londra 'lü olduğu kadar di da, dokuz yıldanberi mezarında ke -|acaip; her işi ku klıyacak derece Rude Valântino nun tabutunun Fefine bir toplantı yaptı. Amerikada (kadar da görüş ye muhafaza edil diği bu yer, hergün da yüzlerce kadın, uzak uzak yerler. İdüşüncelidir. Bir birçok kadınların ziyaret ettiği bir den kalkarak Holivuda gitti ve ölü «İçok insunların ak. tWrbe haline gelmişi!lr. Dün mezarını ziyaret tören yaptı. n sağlık ve saadet # çin temel Valâatinonun bütün dünya kadın - larını teshir etmiş olan İdi? Bu füsun niçin hâlâ kadınların Yüreğini heyecanla © titretiyor? Çok sevilmiş fakat günleri gelip geçtikten Sonra hepsi unutulmuş yüzlerce er - #ek yıldız bulunduğu halde Valânti- Monun bu hiç unutulmadığı niçindir? Kadınlar neden hâlâ onun hatırası - na çılgınca bağlıdırlar? Ömründe se - Sini işitmemiş, yüzünü bir defacık olsun görmemiş, okşamasını hisset Memiş binlerce kadının Valântino için | titremesi nedendir? Valântinonun yüzü öyle ahım şa - hım bir şey değildi. Onu çılgınca sev. Miş olan o kadınlardan bir çoğunun #caları, Valântinodan çok daha gü - #el erkelerdi. Bundan başka Valântino hususi ha Yatında hiç de muvaffak olmuş bir âşık değildi. İlk karısı, meşhur aktris an Aker ondan © boşanmıştr. İkinci risı Nataşa Rambova da onunla ge- Sinemiyerek ayrılmıştı. Dedikodulara bakılırsa, daha yaşa- Mış olsaydı, en parlak (filmlerinden biri olan “kara kartalım baş kadın "olünü oynıyan Vilma Banki de onun-| la evlenecekti- Fakat bütün boşa çı kan bu aşklara rağmen kadınlar ge. "e onu sevmekten bir türlü vazegeçe- memişterdi, Meşhur sözdür: Aşk yalnız kör de- » ayni zamanda sağır, dilsiz ve çıl- füsunu ne suretiyle birisini düşünmelerine ruğmen Ortada aşk sahsi Rambova da, taşıdır. Ancak bu, kadınlar için erkeklerden daha esaslıdır. İşte insan oğlunun ve bilhassa kadın cinsinin romantik hayat ve he - yecan için duyduğu, o doymak bilmez ihtirastır ki Valântino o sevgilerine zengin bir kaynak olmuştur, » Valântinonun bütün yaşta ve bütün sosyal sınıflardaki kadınların sevgi - sini kazanması, bir tesadüfün işidir Bu tesadüf de genel savaştır, Savaş, kalplerin üstünde iki türlü tesir bırakır: Birisi heyecanları kö - rükler, ikincisi emniyet ve barışm a - ranması ihtiyacını arttırır bir defa uyanan heyecanlar da, ilk mahiyetle. ri ne olursa olsun nihayet romantik duygulara açlıkla neticelenir. İşte he. vecanların en gergin olduğu bir sıra - da sahneye tesadüfen, fakat tam za - manmda çıkan adam çılgınlığa çok müstait taşkınlıkları Okendi üstüne çekmiştir. Bundan (o başka harp, şehirlerde genç erkeklerin sayısını çok azaltmış tı. Romantik maceralar için İstekler aşıp taşarken, gerçekten et ve kan - dan bir kişi ile flört ve sevişme fir - satları azalmıştı. Kadınlar eskisinden çok daha şiddetli bir ihtiyacla erkek- lerin sevgi dolu (hayranlıkları için çırpınıyorlardı Lâkin bunu elde etme. Valântinonun ikinci karısı birinci ondan boşanmıştı. | “ Natzşa karısı gibi, nin imkânları pek azdır; çünkü er - kekler çok eksilmişti İşte bu sıralarda Valâtino Ameri — kanım her tarafındaki beyaz perdele-' re aksettirildi. Oynadığı filmlerin baş Uca hususiyeti olan âşk sahneleri, der hal kadmların yüreğine yol buldu. Onun iki dakika süren öpüş, ve dört dakika süren kucaklayış sahneleri, sinema iskemlelerini doldurmakta o - lan kadınların yüreklerini hırs ve İs- tekle titretirdi. İşte böylece perdenin üstünde hakiki hayattan çok daha can Ir olarak kendi rüya ve özleyişlerinin cevap ve ifadesini görüyorlardı, Adam oğullarında masal ve filmleri şahsi bir iş olarak ele almağa çok ge. niş bir istidat vardır: reiler bir filmi sadece seyretmezler fakat ora - daki sahne ve hâdiselere yaşıyormuş gibi iştirak ederler. Filmi seyreder - ken, oradaki o şahsiyetlerden biri ol - duklarını çok canlı bir surette hayat- larından geçirirler. emada seyir - ci yoktur. Kendini filmin © pençesine kaptırarak ona iştirak edenler var - dır. Lâkin bunlar filme ikinci elden, daha doğrusu vekâlet yoluyla iştirak eder. Buna ruh mütehassısları “hüviyeti. ni bulma,, diyorlar.Mademki halk, haş aktörlerle kendi hüviyetlerini en ko -| lay bir surette birleştirebileceği film- leri Seçmek temayülündedir; omün se| 6 ESİ SEVİLEN A Valantinonun muvailak olduğu “Kartal,, filminde baş kadın rolünü oynayan Vilma Banki'nin Valantino ile evleneceği sık sık söylenmişti, <ciyesini tahsil için, sevdiği esas kullanabiliriz , Valântinonun ikinci filmini dar bek - liyen kadınların, romantik temayül - leri dok aşikâr değil midir? Sevdik - leri aktör filmde sanki kadın yıldızı değil, kendilerini sevip okşamakta ve kendilerine aşk İlân etmektedir Bun - lar, hakikatte film peşinde değildir - ler, kendilerine o karşı zannettikleri aşk tezahürleri için o sinemaya koş - muşlardır ve en çoğunun istediği de bundan başka bi; sey değildir. Valântinoyu sevmiş olanların he men hepsi aşka susamış insanlardı. Bunlar beyaz perdedeki adamın ha : yaline âşık olmuşlardı. Bnlar normal değil, daha ziyade romantik olan ka- dınlardı. Onun, bu kadınlar üstündeki füsu - nu kendi güzelliğinden, yakışıklı ol - masından, ileri gelmiyordu; sadece çok ateşli aşk sahneleri yaratabilme- i-den doğuyordu. Eğer sansürlerin “1 yaptığı kadar sıcak ve alevli aşk sahneleriyle müsaade etmiş olsalardı, ölümünden sonra bemen ikinci bir Va- lântino kolaylıkla yaratılabiltrdi. » filmleri Valântine İngilizce konuşan ülkele. | rin kadınları arasında kazanmış oldu. ğu ünü Avrupada kaz. adı. Ame - rikan erkeklerinin aşk işlerinde nis » beten sönük ve soğuk (olmalarından ! icabeden tesirleri ileri gelmiştir. Halbuki Avrupalı er- kek flört ve kadınlarâ o müdaheneyi hergünkü iş sırasına koymuştur; bu- nun için Paris yahut Viyanalı ka - dmlar romantik isteklerini gidermek üzere sinemalara koşmak ihtiyacında değildirler, ; Valântinonun ruh eşlerinin bir ço - ğu namuslu, evciment erkeklerle evli kadmlardı. Bu koca, onların bütün para ihtiyaçlarını hem de bol bol te - min ödiyordu., Fakat kadınların en çok çırpındıkları ihtiyaç giderilemi - yordu: Küçük küçük müdahaneler, aşk okşamaları, ve bunlara benziyen daha bir çok romantik O itinaları bu kocalama temin edemiyordu. Valântino bu kadınların kalplerini çaldı. Çünkü bu nazik vücut parça - sının çalınması esasen gayet kolaydı. Valântino kalp haydutluğunu bilhas- sa mesut evlenmiş kadınlar arasında yapmıştı. Çünkü bunların romantik ma devresinde şöyle böyle (geçirilen aşk safalarından sonra evlenmişler, koca da artık geçim ve masraflara karşılık bulmak derdine düşmüştür. Aşk için pek vakti kalmamıştır ” Romantik hayat için olan bu tahteş- şuur istek ne (vakitler baş gösterir bilir misiniz? Evlenmelerinden on, on iki yıl geçmiş olan kadınlarda bu te - mayül bilhassa çok şiddetlidir. Zaten balayı geçer geçmez hakikatler cas - cavlak meydana çıkar. Kadının sabah leyin yataktan kalkınca tuvaletsiz ha- Vini, erkekğin de iki günlük uzamış traşiyle sevilebilecek ( hiçbir yanları yoktur. Evli kadmlar için okeketlik, hoppalık artık elverişli sayılamaz ve yakışık almaz; ancak kadının buna Şiddetli ihtiyacı vardır. Sonra yaş da yapmıştır. Koca, akşam yemeğinden sonra geniş bir koltuğa yaslanıp şöyle bir kestirmek ister: Dansı yahut mehtapta gezinti ona artık pek aykırı gelir. Kadın da değişmiştir Artık o, on Yıl evvelki püruzsiiz derili, (canlı ve fıkır fıkır gülen kız değildir. ! * Alman artisti Şarl Girod işleri ba. şından aşmış birtakım iş adamlarının başkule” trafından nasıl görükdük- erinin birkaç prtresini o çizmişti. Bu resimle, .Su wrisi, o kadının kocasını daima acele işi varken gördüğüne da- irdir. Bu koca sabahleyin kâlkar, o- tomatik bir makine gibi banyosunu a- Mir, traş olur ve giyin Kahvaltısını itekaka boğazından aşağıya indirdik. ten sonra kahvaltısını bir solukta yu- tar ve hemen işinin taşına koşar. Ve bu kadın, düşüncesinin gözüyle, sinema yıldızını yumuşak bir aşk sah nesinde görür, kendini onun kolların- da sanar ve böylece Çok derin bir iştiyakı uyuşturur. İşte ölü Valântinoun kadınlar tis- tünde çok diri kalmış nüfuzu böyle izah edilebilir. Onun yarattığı hi canlar o kadar kuvvetli idi ki halâ şıyorlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: