19 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

19 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— Efsaneler Van şehrinde Amerikalılar, kumru kılığına girerek kayıplara karıştığı söylenen bu Tevkalâde güzel kraliçenin 3000 YILLIK Mazisini aydınlatmıya çalışıyor Van şehri kule gibi yükselen bir kayanın çevresine kurulmuştur. Bir Amerikan heyeti bu kayayı kazmak- tadır. Semiramis'in Vanda yaşamış ol- duğunu söyliyorlar. Dünyada yaşamış ka dnların en büyüğü - Dün bir vakitler ger - Sekten var olup olma. duğını anlamak için Harvard üniversitesi bilginlerinden bir kaç kişi ülkemizin doğusun- da yerleri kazıp dur - maktadırlar. o Burada Sağlarm biriktirmiş ol - duğu toz toprakların al nda, efsaneler doğ - tu is, (o kadınlığın Zerçekten en Üstün ör - neği olan Semiramis ta- Tafından yaptırılmış ku lenin harabeleri yatıp durmaktadır. Bize efsane ve anane- ler sislerin öte yanın - dan fısıldıyorlar ki;Se Mmiramis, Yunanlı He - len gibi ölçü kabul et Mİygçek , keri-- Kleopatra derecesinde işvekâr ve Elizabet gibi Siyasal bir devlet kadını idi. l Bütün bunlardan başka da dünya - Mn en büyük generalleririden biri idi. | Koca koca ordulara bizzat kumandan. , hk yaparak hayatını, büyük İskender | Ye Sezar gibi, savaşlarda tehlikeye ©, er şeye malik olan biricik kadındı. Acaba börle ("üstün bir kadınım Yarolmasına imkân var mı? İstikşaf heyeti onun girilmez kalesinde en son taşı yerinden © söktükten ve şehrin | £ivi yazisiyle yazılmış en son table - | tini deşifre (ettikten sonra bize! bu kadının gerçekten o yaşamış o - lap olmadığını söyliyeceklerdir. * Van hakanlığı çok eski çağlar me - deniyetinin o şimşek gibi birdenbire barlayıp çabuk sönen bir ışığı idi, A -| halisi kılıç soruyla esarete sürüklen- | Miş şehirleri, kanalları ve başka bü - Yük izerleri bir tek felâket vuruşuyla | Ykrlmmışta, Van ahalisi için toptan gelen bu fe lâket, bugünün arkeoloğları için bu - ihmaz bir nimet o olmuştur; çünkü na “usamış fatihler o her şeyi öyle Yakıp yıktılar ki, öte beri almak için bir daha kimse oraya gitmedi. İşte Harvard bilginleri şimdi bu İşi yap - Mağa gelmişlerdir; bunlar önce çağ- lârın biriktirmiş olduğu, toz toprak larını traş edecekler, sonra İsa - n 800 yahut 500 yıl önce olan Van- Uların nasıl yaşadıklarını meydana karmak, büyük kraliçenin nasıl Ya- Hadığımı, gerçekten varolup olmadığı- MN anlamak için de toz dağların al - tihdan bulunacak izerleri yan yana Yup okumağa uğraşacaklardır. O adda, büyük şahsiyetli bir kadı - bın herhalde yaşamış olduğu gerçek-| tir. Ancak onun büyük nüfuz ve kud. | Yetini nasıl kullanmış olduğunu he- Müz bilmiyoruz. Bazı (o yazmalar bu dinin karkakarışık bir ulusa hük -| Asfiri kral hanedanından bir| Dretsez olduğunu anlatıyorlar. Baş| ka tabletler ise onun Nınuvadaki a-| rayı yapan kadın olduğunu söylüyor. Eğer bu doğru ise, kadınm dayanıl - maz bir cazibe sahibi olduğundan şüp- he yoktur. Çünkü hakandan itibaren en küçüğe kadar herkesin onun kar - gısında “evet efendim, ciden başka bir şey olmadıkları anlaşılıyor, Şimdiye kadar (o bildiklerimizi hep bir araya korsak görürüz ki Semira - mis tam dört hakan neslini buyruğu altında bulundurmuştur. Bakın bu na sıl olabilir: Evvelâ bir hakanın sev - gili kızı, sonra bir hakanın tapındığı | karısı, üçüncü olarak hakandan dul. | kalmış bir kraliçe en sonunda güzel - liğini kaybettikten ve hiç de nazik ol- mıyan kral Stabrobatese yenildikten sonra tahta çıkardığı oğlu dolayısiyle tam dört nesil hüküm sürmüştür. Semiramis, Mısıra, Irana, libya çö- lüne, hattâ çok uzak olan Habeşistana karşı muvaffakıyetli savaşlar yaptık- tan sonra, bizim Sint © Avrupalıların İnlus dedikleri o ırmağının kıyısında müthiş bir mağlâbiyete uğradı. Söy - lendiğine göre kumandası altında o - lan liç milyon piyade 500,000 süvari ve 100,000 savaş arabasından bu savaşta üçte birini kaybetti. Fakat bu söylenenler doğru mu? O günlerde bu kadar kalahalık bir ordu bir araya toplanabilmiş olsa bile hepsi açlıktan ölürdü. Farzedelim ki: olsa ve Semiramisin emri altında te. lefon, telsiz telgraf, tayyare ve bugün bütün asri muhabere vasıtaları bu - lunsa bile kilometrelerce uzunluğun- daki yekpare bir teşekküle (manevra yaptırmak imkânr olamazdı. Semiramisin gününde (savaş alanı nt toz bulutlarından kalm bir sis ta - bakası kaplamış olduğundan görmek imkânları kalmamış Kumandan İste. diği kadar davul çaldırıp, boru öttü- rebilirdi. Ancak savaşın o civcivli za- manlarında bunu 30 metre ilerdeki za- bitlerine işittirebilse, talili sayılırdı doğrusu? Bünunla beraber ordu çök büyük - tü: kötü bir mağlübiyet de ordunun büyüklüğü derecesinde müthiş hir fe- lâket doğurmuştu. Oğlu bunun üzeri- repıen,r ümluw — YY ——- Kraliçesi Semiramis sırlarını verecek mi? İ Efsane diyor ki: : Semiramis'in güzelliği okadar Ustündü i ki düşmanları onun karşı- arını yerlere atarak diz çökmüş ve hayranlıkla ona iapmış- lardır.,, Bu resim Henry Motte'nin Paris salonundaki tablosun- dan kopye edilmiştir. seesesesnsrasssensssssonnssass0011011ate0oümee tadinesene0z Yazan: Ahmet Ekrem ne annesini uzaklaştırıp o hükâmetin dizginlerini kendi ellerine almak için vaktin çoktan gelip (£estiğine karar verdi. Hattâ onu öldürmeği bile göze aldırdı. Bunu Semiramis sözde beyaz bir kumru şekline girerek Pırr diye vwp kayıplara karıştı! Bu kumru masalını belki de Semi - misin bizzat kendisi uydurarak tah- tm arkasından gene işleri hep eskisi gibi çevirmekte devam etmiştir, Toz bulutları içinde ve savaşm kar- makarışık bir (dakikasında düşman Semiramisi sarmıştı. Askerlerin vü - cude getirdiği çember daraldıkça, içle- rinden birisi mızrağım kadınm göğsü. ne dayamış ve bu bembeyaz et düyarı- nr tam deleceği sırada Semiramis bi; denbire bütün elbiselerinden Sıyrıla - rak çırçıplak kalmıştır. Kraliçenin güzelliğini, bu dünya gü zelliklerinden o kadar yüksekti ki, as- kerler onu bir tanrı sandılar; nitekim şimdiye kadar dinledikleri masallar da tanriların böyle savaşlara burun - larını sokmakta olduklarmı anlatmı yor muydu? Askerler hemen yere ka- pandılar, ona tapındılar. Semiramis de hakanlık roplarını sırtına geçire - rek btüylik bir ihtişamla (oyürüdü ve| beklemekte olan arabasına atladı. » Bir çok şehirlerin Semiramis tara - fından kurulmuş olduğu (söylenir; bunların arasında Van dünyanm yedi acibelerinden biri olan asma bahçe- lerle Babil yardır. Yaptırmış olduğu sayısız saray, tapınak ve kanallardan başka, birçok yollar da (açtırmıştır. * Semiramis diktirmiş olduğu taşlar- daki methiyeleri büyük İskender o - kudu. Kayalardan birisine şu yazıları kazdırtmıştı. “Tabiat bana bir kadın vilcudu ver- di, Ancak yaptıklarım beni erkekle - rin en büyüklerinin sırasına çikardı. Ben doğuda baharat, ödağaçları ve amber ülkelerine, kuzeyde Saha, gök- diyan topraklarina uzanan Ninos ül- kesine hükümran oldum. Ben hiç hir denizcinin görmemiş olduğu dört Ok- yanosu gördüm. Yıkılmaz ve girilmez kaleler kurdum. Kayaların arasından kazma ile yollar açtım. Yaban hay- banlarıanın bile hiç ayak basmamış ol. duğu yerlerden arabalarıma yol aç - | tırdım. Bütün bu işler o arasında da zevk için ve arkadaşlarımın sosyetesi için vakit buldum.,, İ Na Söylenen bir çok masallardan biri - si de Semiramisin Ninuva valisi Om - nesin karısı olduğudur, Bu kadın, şehri kurmuş olan Kral Ninasu gö - rünceye kadar valinin karısı kalmış - tır, Kral ise kadını ilk görüşte sevmiş ve valiyi çağırtarak Semiramisin ken disine armağan edilmesini söylemiş - tir. O günlerde böyle işler yapılmakla | beraber Omnes kralın teklifini red - detmiş, bunun üzerine çok geçmeden astlarak ortadan kaldırılmıştır. Eski Van şehri İsndan önce 840 yı. nda kral birinci Sarduris günlerin. de Van hakanlığının merkezi oldu. Van kalesini o yaptı halefleri de kale. yi gittikçe kuvvetleştirdi. İkinci Sarduris günlerinde Van im- parâtorluğu en uzak sınırlarına var. mış ve kuzey Süriyeyi buyruk altına almışt. Ancak 743 de Asfirilerin süel diktatörü üçüncü Tiglât Plleser Sü - riyeyi ele geçirmiş, ikinci o Sardürisi yenmiş, 72000 esirle birlikte dehşetli ganaim almıştı. 786 da Tiglât . Pileser Van impara- torluğunu daha çok istilâ etti ve şeh Tİ arkasından yıkarak Van kapılarına dayandı. TA de Sargunun Okumandasında Asüri kıtaları Van krallığının şehirle. rini yıkıp yaktılar. Fakat kral Ruses' in sığınmış olduğu Van şehrini ala- madılar. Sargov buradan Rusasın hâ- zinelerinin bulunduğu Musair şehrine gitti orasını aldı, Bunun Üzerine Van krallığı bir da - ha kendini toplryamadı. En sonunda İskitler kuzeyden akın , ederek Van krallığını büsbütün ortadan kaldırdı, İşte Amerika heyeti” şimdi Vanda bu eski tarihi ışıklandırmağa uğraş » maktadır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: