3 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

3 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Güreşte ilerlemek için neler yapmalıyız? “Güreş kabiliyeti Türkün bünyesinde vardır,, “Bu ulusal sporu, en ufak köylere kadar teşkilatlandırmamız lâzımdır ,, Şükrü Saraçoğlu “ Bize her gün yeni bir zafer kazandıran güreş- BARER — Stem Poti çileri şurada burada güreştirmek yakışıksız bir iştir ,, diyor Spordu, en ileri bulunduğumuz ve en çok muvaffakıyet (o kazandığımız saha yüreş oluyor. e Senelerdenberi, yalnız güreş, Türkün hakiki wlusol spor kabiliyetini şerefle temsil €de - bildi. i Fökat çok yazık ki, en az himaye gören de gene bu spor şubemiz oldu. Ne yazık ki bu göğüs o kabartıcı hakiket karşısında bir de acı hakiket var: Yapıldığındenberi Balkan güreş şampiyonlağını kendi yurtlarına ka- zandıran, ve bugün dünyanın en saylı güreşçilerini yetiştiren orta o Avrupa şampiyonlarını dahi yenecek bir sevi - yeye yükselmiş olan bu Türk çocuk larına, başlarını sokacak bir salon bi- le harırlıyamamış bulunuyoruz, Önümüzde Balkan o şampiyonası maçları, Ruslar ve Mısırlılarla yapı - lacak mühim temaslar var, Fakat bü- © tün bunlar, henüz güreşlerimize kü «' çük bir kulübe yapılmak yolunda ufak bir hareket uyandıramıyor.. Bu ulusal işin, en büyük ihtiyacı bir bina olacağını düşünerek, bunu te. min yolunda şimdiye kadar bir çok yazılar yazdık, Bugün de, sporcuların ağabeyisi diye tanılan kiymetli Tüze Bakanı Şükrü Saraç'ın aşağıdaki (sözleriyle başlıyan, bir seri ankete başlıyoruz.| Böyle bir anketin güreş #portmuz, ve| bir türlü başarılamiyan salon işi etra- fında yeni bir hareket uyandırabile - ceğlmizi düşündük. Şimdiye kadar, dâtma hizmet et « mek için elimizden geleni yaptığımız ulusal sporumuza ve onuh — kiymetli çocuklarına, Tece daha doğrusu bütün Türk rculüğuna, ufak bir hizmet daha görebilirsek ne mutlu bi. ze, Bay Şükrü Saraç'ı, Taksim stadr- nın balkonunda, yapacağımız hava kupası maçlarından (birisini seyre - derken buldum. Sporcuların kıymetli ağabeyisi, beni her zamanki ince (nezaketi İle kurgıladı. Anketimizi ve anketimizin gayesini, söylemeye başladığım bir - kaç kelime ile, derhal ve bu işlere tam manasiyle vukuflu bir sporcu gibi anladı. Benim daha uzun O suallerle derdimi anlatmama meydan kalma - dan ve başka süaller beklemeden, sporcu Bakan, konuşmaya başladı: — Güreş, tam manasiyle bizde ha- nr bulunan bir spordur. Memlekette halkın çok mühim bir kısmı güreş ya . par. Bilhassa köylerde, kasabalarda güreşmek en büyük eğlence ve yegâne spordur, Mâselâ bir köylünün, çifti sürer. ken, sabanı, su taşırken bakracını bı. rakıp, rastgeldiği arkadaşiyle güreşe tutuştuğu, ikisinin saatlerce güreştik- leri çok görülmüştür. Onun için güreşi büyük ve eksik - siz birsurette (teşkilâtlandırmalıyız. Ama öyle bir teşkilâtla ki, kolları ta! en, hülcra köylere kadar yayılsın. Sonra köyler, kasabalar, şehirler | şwilâyetler ve mmtakalar arasmda! muntazam müsabakalar (yapılmalı. | Bu süretle her sene (kalbur üstü) —| Bu Şükrü Saraç'm kendine (o mahsus çok hoş ve yerinde bir tabiridir — a nasırı bulup meydana çıkarmalı, bun - ları daha bilgili ellerde, daha mun - tazam yerlerde çalıştırarak, arsralu - sal müsabakalar için hazırlamalıdır. Yurdun her tarafında o bugünler, bir güreş faailyeti yok değildir. Fakat ne faydaki çok gayri muntazam Japan bu faaliyet (o istenilidiği gibi faydah olmaktan çok uzak ka Nıyor, Şükrü Saraç'ın sözlerini burada kesip sordum? | Kabinenin üç üyesi güreşi seyred erken: (şapkalı), Tüze Bakanı Saracoğlu (ortada), Kültür Bakanı Saffet , Arıkan (ön sıradaki diğer zat) 5 — Yeni bu kadar büyük teşkilâtı kim hazırlayabilir? O, hiç dilşünmeden cevap verdi: — Devlet merkezi, belediyeler, idareyi hususiyeler bu işi üzerlerine almalıdırlar, Ve tabli diğer sporlar gi- bi, merkeze bağlı bir teşkilâtın kol - ları işin fenni tarafını idare etmeli - dir. Sonra güreşin en iyi tarafların dan birisi de şudur. Meselâ futbolda, çok ileri ve gene çok geri kalmış min - takalarımız vardır, Bunların karşı - laşması, aradaki kuvvet tezadı dola - yısiyle zevksiz ve faydasız oluyor. Halbuki, güreşte ülkenin ohemen her tarafında ayni seviyede kalbur üs tü güreşçiler vardır. Bunun en büyük misali de, daha birkç oaylık güreşçi olan askerlerin, eski şampiyonlardan pek de farklı olmıyan bir varlık gös- termiş olmalarıdır. Görülüyor ki güreş, Türk milleti- nin bünyesinde olan bir istidattır. Tek rar ediyorum, bu işi herhalde teşki - Jütlandırmalıyız, ve tabii bu iş başa - rılınca, esaslı merkezlerde, canlı ye in- sandan başka malzeme (için de kâfi hazırlıklar yapılmalıdır. 'Tani sırası gelmişti, Sordum! — Ufak merkezlerde bile, insan - dan başka malzeme o bülundurulması lâzrmolduğu halde, güreş sporunun merkezi sikletini taşıyan İstanbulda, malzemenin ilk şartı olan tek bir sa - Jon bile bulunmamasına ne dersiniz?! Şilkrü Saraç müteessir bir tavırla (7 şu cevabı verdi. — Bu, hakikaten derhal başarıl- ması lâzım bir iştir. Hattâ keşki vakit olsada bu Balkan şampiyonasına ka- dar bir salon yapılabilse idi. Öyle zan nediyorum ki, artık bir ân kaybet - meden, Türkiyenin ilk güreş salonunu yapmak lâzımdır. Bu güreşçilerimizin, ve güreş varlığımızın çoktan hak et - tiği bir şeydir. Yurda hergün zafer ka - zandıran çocukları, da burada güreştirmek, elbet yak bir iştir. Size son olarak şu Göylemiek | am isterim, Şumullü bir yapıl - dıktan sonra, gruplar arasında yapı - lacak müsabakalarda, şimdi Anadolu da yapılan güreşlerdeki büyük şahsi kıymetlere değil, takımlar arasında kıymetlere ehemmiyet vermeli ve tıpkı futboldeki gibi, kategoriler ayrılma - dır. Böylece işlenirse, Türkün bünye - sinde olan güreş İstidadının, ne bü - yük işler görmek kabiliyetinde oldu- Gümrük Bakanı Râna ğu o zaman fazlasiyle troy anlaşılacak - Bay Şükrü Saraçoğlu ilekonu- şurken, anketime kıymetli cevaplar a- Jacağıma emindim. Fakat doğrusu, spor işlerimize, bilhassa güreş işi hak kmda bu kadar derin bir görüşle kar- Şılaşacağımı unmuyordum|. Nasıl umabilirdim ki, spor işleriy- le resen uğraşanlar bile, işi bu kadar ince ve esaslı görememişler, ve yük - sek güreş kabiliyetimizin inkişafı vo - lundaki ilk adım olan bir salon yap - tırmağı bile başaramamışlardır. Sporcuların kıymetli ağabeyisinin hiç düşünmeden, sanki daha evvelden kafasında hazırmışcasına söylediği bu büyük iş başarılabilirse, Türk sporu İçin fevkalâde bir adım atılmış, ola - cak, dünya güreş (Âleminde büyük varlıklar göstermemize yol açılacak. tır diye düşünüyorum. İzzet Muhiddin APAK .. , Nürenberg'de 200,000 kişilik bir stad yapılıyor Nürmbergde iki yüz bin seyirci ala- bilecek muazzam bir stadın inşasına başlanmıştır. Bu stat © Avrüpanmen büyük oyun sahast olacaktır. erman eee eTR Yere TARZ Büyük Balet Revüsü 7T Eylül cumartesi gün ve gecesi Kızılay cemiyetinin Taksim bahçe- sinde hazırladığı kermeste eski Rus devlet tiyatrosu artistlerinden ba- yan Arzumanofun idaresindeki şeh rimizin maruf (ailelerine mensup bayanlardan müteşkkil büyük ba - let revülsünün programına bahçenin bar kısmında saat 7 de başlanacak i 9,30 wa kadar silrecektir. sesamemassasuneaaanumnssa sanı sen asan man aamsammeni vin CİCİ DUDAKLIıK Dünyanın en sebit dudak boyası, FARUKİ'nin CiCi allığıdır. Hiç bir te- manla silinmez, Yö kansa bile çıkmaz (i/ 74 saat dudakta kalır. Tecrübesi kolaydır. “ * Deposu: Sultanbamamında FARUKI GÜZEL KOKULAR Dağuzandır. » ... 3 EYLDL — 1935 Ali Bey köyünde Cüm- huriyet alanı merasimi Ali Bey köyün- deki m Im de bulunanlar- dan Iki grun ve nutuk söy- iyen Abidin Alibey kö - yündeki Cum huriyet alanı nın açılma tö - reni evvelk; gün yapılmıştır. Köyün kadın, erkek, il go - cuğu hep toplanmışlardı. Meyda- nın bir tarafında davetlilere mah- sus bir çadırda güzel bir köy bü - fesi hazırlanmıştı, Saat dörtte köylüler vs davet - liler meydanın giriş yerinde top - landılar. Evvelâ köyün ihtiyar he- yetinden Adil köyün faaliyetin - den, köy kanununun köylüye bah- şettiği büyük faydadan ve Cum - hüriyet hükümetinin köy ve köylü için iyi düşüncelerinden bahsetti, Kurdeleyi keserek alanın açılma- sını Eyüp Nahiye Müdürü Ali Rr. zaya bıraktı. Ali Rıza da köylünün bu varlıklı çalışmalarıma her za - man yardım edeceğini söyledi. : » Bundan sonra“Çumh: alis! nına'giren bütün kiler deni liler büyük direğin etrafında top- landı. Burada da köy gençleri ta- rafından İstiklâl marşı söylendi. Şanlı bayrağımızla partinin bayra ğı köyün Parti Ocak başkanı Ali Rıza tarafından çekildi. Partinin himayesinde çalışan Defterdar gençlerinden bir genç parti namı- na dünün ve bugünün mukayese » sini yapan ve Atatürkün yaratıcı- lık kudretinden bahseder ve çok alkışlanan bir söylevde bulundu. Bundan sonra kürsüye Türk Ha - va Kurumu Fatih ilçesi üyelerin « den yayım ve propaganda kolu başkanı öğretmen kimyager Abi din Özger tarafından Hava Ku - ramundan ve haya tehlikesinden bahseden çok heyecanlı bir söylev verildi. Bundan sonra misafirler köyün büfesine davet edildiler, Burada köy mahsâllerinden nefis yiyecek- İer vardı. Mustafanın tarlasından karpuz, Salihin bağından üzüm, Kâzımın mandırasmdan ayran va 140 peynir,köy İrrınından da nefis köz ekmeği vardı, Bütün davetliler bu nu büyük bir iştahla yediler. Bun- dan sonra köyün minimini mek « teplileri tarafından bayrak, zafer marşları söylendi. Daha sonra ye tişkin genç kızlar ve delikanlılar tarafından da köy oyunları oynan dı, geç vakte kadar eğlenildi. ÇAPA MARKA Hububat Unları Sıhhat ve Kuvvet GARİ ECE eri Sene inu İİ ld Taklitlerinder sakınınız il

Bu sayıdan diğer sayfalar: