8 Ocak 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

8 Ocak 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ERE EE iz RE ai EE bae e la a mem | h n a ” HABER — Aksi am poslasr ESGEÇİNDİRENLER/Çiy | Perakende MADDELER Enaz | Eaçot | Kes En BAKKALİYE 12 175 221235 15 15 18 10,5 NM 2 9 12 » Kaşar yağlı 50 Kaşar ikinci 40 teştinyağ eks. eke 47 » Şi Yemeklik Yağ Trabzon Tereyağ Bulgur Fasulya çah Fasulya horoz Fasalya ufuk Mercimek Nohot Nohut natürel Peynir 15. yağir > 12,5 5 5 120-200 Yağ yemeklik o 50 - 60 Yağ birine Urfa 70 SEBZELER 8-10 2. 3 1. 4 35 4 10 5 2 in asa aa sez da aasiünwls ia j8 YEMİŞLER Ayva dikat, eks. 6-8 10 Ayra birinci 5. Ayva Ikinci -3, Nar ekst, eks. Nar iline Elma Karadeniz Elma Sapanca Elma Ünye Mandalina Portakal Ceviz Kestane Muşmmla 15 MAHRUKAT 350-425 Odun (çeki) Kömür Kok Sömi kok 21 İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Tr ANNAN Naşit v HALIDE Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda Bü gece saat 200 de HÜLLECİ Kömedi 4 perde. Ya zan: Reşat Nuri Her taraf tramvay Telefon: 22127 Bugün saat Çocuk tiyatrosu Sülmeyen Çocuk Akşam saat 20'de HÜLLECİ Frânsız tiyatrosu HALK OPERET! Bu akşam 20,90 d: EMİR SEVİYOR Operet 3 perde Mâzan: Yusuf Su- ruri. Müzik: K. Ke poçelli, Pek yakın da: Denir Havası Gişe gündüz açıktır. Tel: 41819 ÇARŞAMBA Sonkânun — 1536 Hiert sene: Şavval 133 RM Şi Ertuğrul Sadi | Sivas saylavı Vv 8 SONKANUN — 1936 e içtimaiyatçı Necmeddin Sadık diyor ki: MA Kısırlaştırmak, nüfusu azaltmak için iyi bir çare!? Cemiyet, bir çok hastalıkları bile tedaviden acizken fertlerin şu veya bu uzvuna zorla tahakküm etmek : hakkını henüz kazanmamıştır Bu iŞ, bir çok suiistimallere, aile, mal, miras hırslarına alet olabilir. En iyisi evlenme işlerinde devlet Kkontro- lünü ziyadeleştirmektir. zamanlarda insanlar, arasında a) kıl hastalıkları gittikçe çoğalıyor. | Beşeriyet bir nevi tereddiye doğ ru gidiyor. Birçok devletler buna karşı koymak için bir takım tedbirler düşünüyorlar. Almanlar bu işte daha ileri giderek kısmlaşlırma kanunu kabul ettiler. Bizde de önümüzdeki yaz top- lanacak olan Tıb kongrasında bu iş münakaşa edilecek. Bu münasebetle biz, şimdiden tanmmış doktor, içtimaiyatçı, ru-| hiyatçı ve hukukçularm fikirleri. | ni birer birer soruyoruz. Bugün de değerli içtimaiyatçı Sivas saylavr ve Akşam gazetesi başmuharriri Necmeddin Sadı -| ğın anketimize verdiği cevabı neşrediyöruz: ».. — Kısırlaştırmadan maksat, öy le| sanıyorum ki, verasetle babadan | çocuklara geçen sakatlıkların ö | nünü almaktır. Bu suretle, malül| nesillerin üremesine engel olmak isteniyor. Fakat bü meselede beni düşün- düren iki mühim nokta var: Hangi hastalıkla-malül olar - lar kısırlaştırılacak? Bunun hududunu tayin etmek güçtür. Bundan başka, hangi hastalık. larm irsiyetle babadan çocuklara geçtiği az,çok belli olsa bile, sar- s>k, deli, aptal gibi ruhi hastalık. İarı yaratan sakatlıkların ne ol - duğunu ilim henüz kesin olarak belirtememiştir. Veraset meselesi, biolojinin en karanlık noktasıdır. Aptal baba - dan mutlaka aptal çocuk mu do - ğar, delinin oğlu behemehal deli olur mu?, Alkolik çocuklarının i malül doğmaları bir kanun mu - İ dur? İstatistikler gösteriyor ki, -. Hayatı yapan ani biolojik sen- tez öyle tesadüfe bağlr ve kud - retimiz haricinde bir işdir ki, sır- rı henüz keşfedilmemiştir. Bu meçhül halledilmedikçe hangi ba- badan nasıl bir çocuğun doğacağı kestirilemez ve bu sahada tatbi - kata girişilemez. Nasıl ki, çok sıhhatli adamlar- dan korkunç insanlık mostralari! doğabiliyor!... | İnsanın bayat cevherine kadar) işleyen bazı hallerin, meselâ bazı! hastalıkların irsen geçtiği muhak-| kaktır, Fakat hangi uzvi ve bilhas! sa ruhi malöliyetlerin veraset yo.| lu ile geçtiğini ilim henüz aydın - latmamıştır. İki tezin lehinde ve aleyhinde cildler dolusu teoriler ve misaller var. Bunun içindir ki, kısırlaştır - ma, benim fiktimce, henüz teori sahasından içtimai politika (Acti.| on sociale) sahasına geçecek ka.| dar ilerlemiş bir bilgi mevzuu de- ğildir. Akıllara hayret veren bütün terakkilerine rağmen, bicloji he- nüz çocukluk devresindedir. Ta . | babet, bilhassa bu karanlık ruh ve sinir sahasında; .biolojiye: da -| yanır, Ölüme mahküm hastalar var ki, — Kanser gibi — feci iztırap- lar içinde inlerken “Beni öldü . rün!,, diye yalvarırlar; Basit bir şırınga ile o zavallmın acılarını kısaltmak mümkün iken yapılamı- yor, Hiç bir memleketin kanunu buna müsaade etmiyor. Niçin?! Çünkü, ilim, riyazi bir katiyetle hayata hâkim değildir. Bir hasta- nım muhakkak surette öleceği söy lenemiyor. Ayni mahzur kısırlaştırma | - şinde de var. Hangi ruhi sakatlığın, hangi uzvi malüliyetin, doğacak çocuk «| ! larda şu veya bu alâmeti göste -| receği riyazi katiyetle bilinmediği! için, böyle bir usul, bin türlü yan. lışlıklara, ve bilhassa bugünkü hayatın tertemiz olmayan ahlâki-, yatı içinde,bin türlü sui isti - mallere yol açabilir, Hattâ, çok karışık mal,miras menfaatleri, a- ile hırsları da işe karışabilir. İ Unutmamalı ki, bu gibi insan- lâr yüzünden nesillerin bozuldu- Zu idiasr. yanlıştır. Anlatılması uzun sürer: Bu-ıştıfa, temizleme işini bir taraftan tabiat diğer ta. raftan cemiyet yapıyor. Devlet, a- ile ve evlenme işlerine gitgide dn- ha çok müdahale ediyor. Bu tarz- da malül olanlara evlenme izni verilmemesi, çok mühim bir âmil. dir. Nesli bozan en büyük sebep, doğumla beraber gelen hastalık - lar değil, en ziyade, doğduktan sonra bünyenin maddi ve manevi zehirlenmesidir, Cemiyetin mümessili olan dev- let, kendisi için karanlık, şüphe ve tereddütle dolu bir sahada, ik mi teorileri tecrübeye kalkışmak değil açık bir sahada bu çeşit sa" katlık unsurlarile mücadele et * melidir. i her malül insanı kısırlaştırdık» tan sonra, sağlam doğarak hayat ta malüliyet kazanan yeni nesil * leri de kısırlaştırmak lâzımdır! Nüfusu azaltmak için iyi bir ça « re... j Cemiyet, frengi, verem, mec nun,deli gibi bellibaşiı malüliyet- leri, hastaların kendi isteklerine, ya'varmalarına rağmen — Zorla iyi etmek değil — Tamamen te daviden âciz ken, ferdlerin $u ve ya bu uzvuna zorla tehakküm et » mek hakkını henüz kazanmamıştır. Bunun çaresi,sosyal yazdım teş“ kilâtmı kuvvetlendirnick, evlen * me işinde devlet kontrolünü cid * dileştirmektir. Murad SERTOĞLU ai 2000 liralık eşya vereceğimiz Büyük müsaba kamıza iştirak fırsatını kaçırmış değilsiniz! Şimdiye kadar çıkan nüshaları alamıyanlar bunları tedarik edebilirler. idarehanemizden Koyacağımız 45 resimden 8ini tanıyamıyanların mizden kazanma kuvvetli sınız! olduğunu bile hediyeleri- ları ihtimali çok unutmamalı- e gibi dinleyeceksiniz. Yarınakşam SARAY sineması Almanyanın en büyük studyolarında çevrilm!ş en büyük sinenma ve musiki manzumesi, İBSEN'in şaheseri ve GRİEG tarafından seslendirilmiş muazzam ve muhteşem PEER GYNT şaheserini takdim ediyor. Baş rollerde; HANS ALBERS, OLGA TCHEKOWA Türk dansözü ZEHRA AHMED, meşhur ANITRA dansını raksattiğini görecek ve (La mort d'Ase, Solveig'si'ed, La Plainte d'.NGRID) ve GRIEG'in en güzel parçalarını Yarın akşamki Ilk iraesi için biletler evvelden alınabilir. ZAYI 3530 sicil numaralı arabacı * "lik ehliyetnamemi ve hayvanimf ait bazı evraks resmiyeyi zayi ef tim. Yenisini çıkaracağımdan €# kisinin hükmüyoktur. Lâleli o apartmanları altindi kahveci Hasan efendi yanmndi Liğer oğlu Apustol ANNABELLA -JEAN MURAT - CHARLES VANEL - J.P. AUMONT SON UÇUŞ (L'Eguipage) Sinemada bu kadar örülmemiştir. umadan itibaren büyük film TORK Sinemasında ÇOCUKLUĞUMUZDANBERİ HEPIMIZIN SEVE SEVE OKUDUĞUMUZ VE DÜNYA EDEBİYATININ ŞAHESERLER NDEN FAKİR BiR DELİKANLININ HiKAYESİ Baş rollerde: MARiE BELL Cuma akşamından itibaren PİERRE FRESNAY İPEK sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: