6 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

8 Birincikânın — 199. eleviziyon | . Radyonun pabucunu dama attırmak üzere mi ? ndrada televiziyon istasyonu neşriyata Şladı; fakat aletler henüz pek pahalı ve riyat kısa mesafelere münhasır kalıyor HABER — Akşam postası 47 45 SP GR a RR Dün Taksim stadında oynanan Galatasaray - imi yazılıyor: Televizyonun yakında dünya- ber yanma yayılması bekleniyor. Oturduğunuz yerde, falan yer - i hâdiseyi bu âlet vasıtasiyle ay” Zamanda görebileceksiniz. Lond- Televizyon istasyonu işlemeğe » Şimdilik ancak 100 kilo - lik mesafe dahiline neşriyat ya-. iliyor ama (O bunun artacağı mu tır. Hele şimdi en ucuzu 800 (Türkiyede © vergisiyle beraber riben 1200 bra) olan Televizyon tleri ucuzlarsa yadyonun pabucu atılmış olacak demektir. Yahut “yo istasyonlarında şarkı söyliyen seyi veya bir temsil veren artist” heyetini olduğu gibi evinizde gö - ksiniz. Radyo istasyonlarından erinize (yalnız sesler değil, ha- ler « de intikal edecek. Yani bugün i bağlı olan radyonun gözle - ki - bağ çıkarılacak ve radyo - içyüzü büsbütün ortayako| ki « Şarkısmıişittiğimiz kız çirkin mi” » şişman mudır, yaşlı mıdır? Doğ - > grerrsikirk b” Gİt e h'mu, eğri mi bakıyor?.. Bunların Psini yanmızda imiş gibi görecek - Fa 'akat ortada şöyle © bir vaziyet Televizyon, radyonun gözle ii Büden bağı çözmeğe geldiği zaman i. vu hiç görmez veya görünmez bir , bulmıyacak.. Radyo, karanlık göz bağmın a X amdan gözetleyip duruyor, Radyo J onlardaki güzel gözler, oy - ; vücudlar, davetkâr ağızlar eh meydanda.. Radyonun yalnız yasi değil, burüin şekli de var. Hem “lediğinizden Fazla... Sindmalara ses ilâve edildiği za - Man, birçok artistler fena vaziyette lm Eskiden, sessiz sinemalar. Uk A halleri ve tavırlariyle (o kendile* i pek beğendirmiş olan “yıldız. b», konuşmağa ve şarkı söyleme Si gelince yaya kalmışlardı. Bu yüz Tüm film artistleri piyasadan e ses ilâvesi, gerçek. sinemaları çok değiştirdi. Fakat 'oya, “manzara, ilâvesi, yani Mdyoda çalışanların herkes tara” m görünebilecek ( bir vaziyet kap birçok radyo sanatkâr- kapıdışarı edecek midir? Çün. Televizyon henüz taammüm iş olduğu h-!Js, radyo Stüd” tired dinlenecek kadar da bakı» da k simalar var... Şarkıcılar, revü &, sözleri, opera, dram sanatkâr- — arasmda güzel, mütenasip vü” e bulundurmak © radyo neşri - müesseselerince , - bilhassa A» Merikada - bir zaruret haline gelmiş - it Radyoneşriyatının daha başlan İN inlerinde bir kızım bir mikrofon ünde neşriyat yapması için yalnız Ne olması kâfiydi.. Kız, şişman 0 Key İirdi. Kırk yaşmda olabilirdi. O. rin düşük veya diğer surette rlu olabilirdi. Scsi güzel oldu Ne bütün dinleyiciler kulak kesili. İşte o kadar... ha akat bu, son zamanlarda Ameri“ bin kişi kadar alan geniş radyo ei oları açılması ve halkm sanat - Ny gözleriyle görmek istemesi, yaz, sanatkârlarını hususi bir yüz Bar *tçisine gidip O güzelleşmekle, İh, Yapm incelmeklz ve çevik olma- a maklarmı boyamağa, şirinliğe 4 Siyinmiş bulunmağa sevketti yemişti. €ni stüdyolar yapılmasiyle, ta ha ür vi, dilmiyecek kadar bol. stüd- Nm peyda oldu. Bunlar, i işittikleri ve meftun oldukln. Beri Mİ arş görmek üzere radyo is arına koşuyorlar. o Amer'a” revüler var -i, — meselâ Ru-! di Valli'nin revüsü bunlardan biri- dir — stüdyoda seyretme biletleri haftalarca evvelden satılır, biter. Bir radyo şirketi, Nevyorkta üç muhtelif tiyatroyu satın alıp, radyo neşriyatı görmek istiyen kalabalığ. ihata edebilecek bir şekilde yenideri bir biçime sokmuştu. Bu seyirciler, evvelâ yalnız ken- di beğendikleri artistlerin yüzlerini görmek üzere geliyorlardı. Güzel ol- sun olmasın, memnuniyet ve itmi- nanla çıkıp gidiyorlard. Fakat bu- günkü radyo dinleyicilerinden bir ço- ğu radyo sanatkârları arasında gözü okşryacak simalar bulmadı mı, mem” nuniyetsizlikle oradan çıkıyor. Bu- nun neticesi olarak radyo stüdyoları sahipleri, programm her kısmında; piyeslerde, operetlerde, orevülerde hemen her şeyde bir iki (o tanedeeli ayağı düzgün, elverişli figüran bulun! durmak zaruretini duymuştur. Amerika radyo istasyonlarının çuk sevimli o şarkıcılarından o Vircinya Veril Tiyatro eserlerine bunların konul ması bilhassa kolay oluyor. Çünkü bir iki tane güzel tip zaten ki... dır. Bu kızlardan çoğu ismiyle tanın- maz. Fakat seyircinin gözünde, bü” yük yıldızlar kadar ehemmiyetlidir. ler. Meselâ “Yolua kenarı, isimli bir radyo numarasınm Con Key adın daki sarışm bir kızı bu çeşit şöhretler- dendir. Orkestralarda da öyle.. Radyo or- kesti. ârıen güzel yıldızlarından Kes Rea sesi kadar güzelliği ile de şöhret almış ve o bugünkü Amerikan rad- yosunda böylece mzvkiini muhafaza edebilmektedir. Vircinya Ver li bir şarkıcı kız daha vardır ki, sine- ma yıldızlarından Barbara Stanvik's benzer. Onun kadar caziptir, Rad. yo stüdyolarınız. en şöhret almış şah- siyetidir. Amerikan O radvo stüdyolarında! verilen cazip revülerin en büyükle* rinden birini Nils Cranland ismin bir genç tertip etmiştir. “Nevyork'un mekhur Brodvey caddesindeki ti- yatrolarından en ivi dansözleri geti, rek onların ayaklarma — sahnenin zeminine yerleştirilmiş bir mikrofoa- la muntazam surette almabilecek — o derece usta darbeler vurdurmağı 63 retmiştir ki bu dansözleri işitenle. mutlaka görmek istiyor. o Görenler de, o büyük radyo stüdyosunda, ha” yali tahakkuk etmiş insanlar halinde) en zevkli dakikalarını geciriyorlar. Televizyon aleti, ortadan bir zah| & meti kaldıracak.. Bu defa oo güzel densözlerin avağma sitmeden den yaklarmı, hem yüzlerini görebilecek- SİNİZ. Gillindilsa göçen tape Bilim ire g hafif bir şütle Çeki Karlin Maçı, Sarı kırmızılıların bozuk oyununa rağmen 3-3 pyakerie bitti Çek profesyonel takımı (Çeki Karlin) dün Taksim stadında ilk müsabakasını Galatasarayla yaptı. Saat ikiyi kırk bşe geçe sahaya çıkan Çek takımı göğsü yıldızİr yarısı mavi ya rısı da beyaz forma, mavi pantalon gi- yiyordu. Kısa süren merasimden (sonra Adil Girayın hakemliği ile maça (© başlandı. Galatasaray takımı; Avni — Lötfi, Re- şat — Suavi, Hüseyin, Salim — Danyal Bülent, Gündüz, Eşvak, Necdetten mii- rekkepti. Oyun Galatasarayın üstüste yaptığı hücumlarla başladı. dördüncü dakikada ilk Çek akınını gördük. Galatasaray müuavinlerinin bozuk o- £ yunu yüzünden bu akın bir hayli tehli- keli oldu; Lütfi topu kornere atarak kurtarabildi, Akabinde bir hücum daha yapan mi- safirler sağ açıklarınm ortaladığı topu merkez muhacimleri kafa ile kalemize sokuverdi; Bu gol Avninin bati hareketi yüzünden olmuştu. Bundan sonra oyun karşılıklı akın larla devam etmeğe başladı. e Çeklerin hücumları her iki açıklarının mütema- diyen ofsayt kalmaları yüzünden netice veremiyordu. On birinci dakikada (o (Eşvak)a çar- pan Çek müdafii aleyhine hakem penal tı cezası verdi. Seşat bu suretle beraber liği temin etti. Bundan sonra bir iki teh like atlatan sarı kırmızılılar, sağdan hü- cuma başladılar. Bu arada (O Necdetten Eşvaka, ondan da önü bomboş olan re düzelterek; çektiği ikinci golü yapmış oldu. Fakat yirmi beşinci dakikada Galatasaray nısıf saha sına girebilen çekler, bizim muavin bat- tının bilhassa merkez muavinin bozuk oyunu sayesinde ikinci, “biraz sonra da üçüncü gollerini kolaylıkla attılar, Devrenin son dakikalarında Necdetin kalecile karşı karşıya kaldığı halde bu mühim fırsatı kaçırmasile Galatasaray birinci kısmı 3—2 mağlüp bitirmiş ol- du. İkinci haftayım mütevazin (olarak başladı. Fakat yavaş yavaş Galatasara- yın hâkimiyeti altına girdi. Bu sıralar- da Eşvak, Gündüz yüzde yüz gel ola- cak bir çok fırsatlar kaçırdılar. On beşinci dakikada da Çek kalecisi! Gündüz ve Necdetin Üstüste çektikleri şütleri çok güzel plonjonlarla defedebil di. Dakikalar ilerledikçe Galatasarayın durulduğu âdeta galip bir (takım gibi oynadığı, Çeklerin ise gittikçe süratli bir oyun çıkardıkları görülüyordu. Galatasaray hasım kalesine daha çok sokulüyor, fakat gol çıkaramıyor; Çek- ler ise bizim kaley daha seyrek ziyaret ediyorlar, fakat bunlar daha (tehlikeli oluyordu. Yirmi beşinci dakikada Dan- yal çıktı yerine Süleyman girdi. Oyunun bitmesine pek az kalmış ol- Çeki Karlin ve Galatasaray masına; mağlübiyetten kurtulamamış olmalarma rağmen sarı kırmızılılar bo- zuk oyunlarına devam (O etmekteydiler.| Nihayet 39 uncu dakikada (Gündüzün pasile Süleyman günün son golünü at- mağa muvaffak oldu. (Çeki Karlin)i daima mağlüâp edebe cek olan Galatasaraylılar dünkü (maçı bu suretle berabere bitirebildiler. takımları maçtan evvel... gerekse müdafaaya yardımı ile — ge ne günün en iyi oyuncusu (olan Salim müstesna,. Diğerleri çok bozuktu, Müdafiler vasat bir oyun oynadı. Ka- leci Avni yediği ilk golde hatalı olmas sına rağmen muvaffak oldu. Misafirlere gelince: Muntazam ve kısa pasları, yer değişti rerek hücumları güzeldi. Takımda sol müdafile, sağ açık bil hassa nazarı dikkati celbediyordu. Malüm Çek oyununu göstermeğe uğ- raştılar; fakat eski gördüğümüz Slavya, Sparta gihi bir oyün çıkaramadılar, Ele geçen fırsatları Galatasaraydan daha isabetli kullanacaklarına emin ol- duğursuz Fenerlilerin . bugünkü maçı cakları mühakkaktır. verimli oyununu tutturamadı. Fırsatçılıklarile tanman muhacimler dünkü maçta o kadar gol kaçrıdılar ki.. Gündüz ve Eşvak kalenin beş altı metre e Muavin hatt: — Gerek muhacimldre, O.M.K. Lik maçları | Maks Şmelling B. takımları Bokstan cokiliğe ormu? müsabakaları Çek takımının maçı dolayısiyle Taksim stadında yapılan B takımla. rı lik maçlarına diğer sahalarda de- vam edildi. Şeref stadındaki maçlardan Vefa — Eyüp oyununu Vefalılar hükmea kazandılar. Topkapı — Beykoz maçı ise her iki taraf ta gelmediğinden, ikisi de hükmen mağlüp olmuş oldular . Kalabalık şehirlerimizde Stadyumlar yapılacak İ Belediyeler imar heyeti, nüfusu! 10.000 den fazla olan şehirlerde vü.! cuda getirilecek spor sahaları içi program hazırlıyacak ve muhtelif tiç lerde spor meydanları plânları yapa caktır. Max Sehmeling karısı Anny Ondra ile beraber Sabık dünya ağır siklet şampiyo- nu ve bu ünvan için yeniden mey- dan okuyanların en başmda olan Maks Şmelling bu hafta görüştüğü bir gazeteciye: — Eğer Jimi Bradok'u yener de şampiyonluk ünvanını Jo Louise İ kaptırmazsam, boks hayatımdan çe- kileceğim. Karım Anni böyle isti. İ yor. Ben de henüz karar vermemiş olduğum halde, karım istediği gibi hareket edeceğimi sanıyorum.,, Demiştir. Maks Şmelling'in karısının mes: hur sinema yıldızı Anny Ondra ok duğu malüimdur.