1 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

1 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rna sihirbazlık atlederler. Bana da Öyle geliyor ki bu yabancı kadın, ölüler ağ esrarengiz bir temas peyda ct O gürel ve canlı kadınm hak. e böyle düşünmek gariptir. Fakat ne yapayım, hissim e “Çok güzeldi. Pek genis ln yaykağ yeka yağli boyalı. Bir tilyordu. Ona “çok zengin” diyorlar” Ön. Bütün gün dağ tepe dolaşırdı. Bi Zan kayalıkların Getüne oturur, dalar, “alar, acaba neyi düşünürdü ? “Bu kağın belki de bir kederi unut. mak için seyahat ediyordu. Her ne ise. “Bir gün tesadüfen Vecihenin evi. nin önünden geçti. Ve oda tıpla sizin pe VE '— Ah, te Jevbü..» “Ve al gibi, Vecihe onu nâzikâne kabul etti. O da masaları, İskemleleri, mısir torbasınt gördü. Ve içeride, salonda duran resmi... “İşte, yabancı kadın sslona girdi; lnmerea resmi işaret sâerek: - Kocanız mı? diy& SOrdü. ea sm oğlu da, terbiyeli terbi- Yeli gelmiş, kadını selâmlamıştı. A. merikalı kadm, ovun sevimliliğiyle ojdü. Sonra ne oldu bilmem, birdenbire gözlerini resme dikti. İki ker& başını çevirdi. Yine tekrar o moktadan nazarımı ayıramadı. j “Bunun farkına varan ev sahibesi sordu: “— Acaba kocama hayatınız hiç vasladınız mıydı? Çünkü o, benimle evlenmeden evvel ecnebi memleketler- de seyahat etmiş. “Amerikalı; “ Hayır, asla. « deği, , Ona asla rasıamadım, Yalnığ; Tesan buluyorum. “Eline resmi almi$, öyle bir bakı. Yordu ki, bunu bana Vecihe anlattığı e göyle dedi: e Kocam resmine, yutacak gibi Gi Tarzında beni kızdıracak bir ifade vardı. Adetâ zorla diyebili- rim, resmi geri çektim. Öyle sımsıkı tutuyordu ki... Tabii, aramızdaki mü. cadele meydana vurulmadı. “Sonra, Seyyah kadm yine gülüm. semiş ve çocuktan bahse başlamıştı. G ve. müsaade istemiş, oğlana er- 3i gün şeker filân getirmeğe kalk. m. Hu ziyaretler böylece vuziyarak sürmüş, gitmiş... “Mevsim yaz odluğu Için, Vecihe her ne kadar bahçede oturmayı tavsi- ye ederse de, Amerikalı salondan ay. rıkmaz, resmin karşısına geçer, müte- maâiyen bakar, dururmuş... Rengi ucuyormuğ. — * “Vecihe yine bu şekilde benimle dertleşirdi: “« — Kadını görme, Resmin karşısın. da kendini adeti kaybediyor. Gaşyo. luyor. Hissiyatıma hâkim olmasam suratına bir tokat indirip (kocama ne demeğe böyle bakıyorsun?) ( diyece- ama, bu, yapılır iş mi7... Ölünün | resmine bakmak da kıskanılmaz â.- Bilhasış ki, vaktiyle tanımadığını da İ “ipini çok ente-; ileri sürüyor. Bunda samimi olduğu i. b Vecihenin evine de. varr on tn kadar ür. Nihayet rar e gz çok yağın. Susadım. Ben, bütün hayatım içinde susamış Ma dl a gi bir sesle, öyle ça la delen ki Val onda fak bir delilik ârazı hisseder Si era, resmin olduğu yere doğru bakmış. Fakat fotoğraf masanm üş- , Vecihe onu kaldırmış yince, ipler gibi yalvarmı#: 4. Rica ederim, kuzum! Onu geti- erine KOYunuz” ti üzerine Vecihe, hıçkır. başlamış ve göz yaşları döke- Tg .— Ben size ricâ ederim, Allah âş. kına bana hakikati söyleyin: Siz, onu tanıyordunuz mutlaka... Çünkü İle liniz başka hiçbir. şeyle izah ile, mez. Ne olur, doğruyu göyleyin. Belki biz evlenmeden evvel siz onu tanımış. - Hem eminim. Çünkü biz biri- irimizden bir an ayrılmadık. Bekâr. ye bu iş olduysa buna öfkelenmeye hakkımı yoktur. Ne size, ne ona! Yal. nız hakikati bilmek istiyorum. Rica e. derim, bana doğruyu söyleyin. “İşte o zaman Amerikalı kadm, tat hr tatlı gülümsemiş ve sonra, kadma hitaben, hazin bir sesle: “. Ağlamayınız. Ağlamak asıl ba» ! 1 düşer. Kalbimde ufak bir timit var. dı. Şimdi her şey bitt. Hakikati öğ. yendim. “acihe sormuş? «.. Ne öğrendiniz? «.. Ona bu hayatta raslamıyacağı- mı. Dünya gözleriyle onu görmiyece . ğimi. “Dul kadın, korkuyla sormuş: — Kimi? am kadı, resmin daima dur- masayı göstererek: fgbe ON: ek yerinden fırlamış. , Gördünüz mü İşte... Beni size de. miydi müydüm ki, siz tanışıyorsu- MUZ. Nereden. Nasıl?... Seyahali es. ml yı? «. Şeyahatinden çok evvel! Hattâ dan ve benim: doğmamdan da evvel. Belki bir asır var, Başka bir &lemde». “Bu sözleri işiten genç kadın, ürke. yok, pencereye doğru bakmış. “Karşısmda bir çılgından başka bi- rinip olmadığına da kani.. Fakat be. reket, versin bu deli, saldıran cinsten N lm komgsuların işiteceğini düşünerek bütün gâyretini toplamış ve munis bir sesle deliyi teskin etmek için suyuna emiş karar vermiş: “... Yaz. öyle mi? Zan var) Nakledens Hatice Süreyya SAŞMA ALAMA Ba AYNI » EGER ONU ŞA A İLEKOYSAYDIM TÜN GEMİ Yeli Le BAŞKA Kızıl | sacayak alık yüreğin maceraları m 18 SiZiN DOĞRU VE HAKİ ZAMAN DUĞUNULU BİLİR U K — DEN Siz RAH malz Yazan 1 : Niyazi Ahmet 845 sene evvel: bugün i İngiltere kralı Ferrar Markisi öldü in dövüştük, Allah için harbe nihayet verelim, sözü | “Allah için Kudüs patriği, semt semt dolaşı- yor ve etrafına toplananlara; şöyle diyordu: — Müslümanlar İsahın Yesmini yırttılar.. Ayakları alında çiğnedi” İer., Dul kadınlar, mahelle aralarında avaz avaz bağırıyorlardı: — Kocalarımız, din uğrunda can verdiler.. Hepimiz bu yolda ölelim. Dinimizi kurtaralım, Ordular bütün kuvvetleri ile Ak- kâyı muhasara etmişlerdi. İngiltere ve Fransa kralları orada idiler. i Muazzam haçlılar ordusunda bir an ağızdan düşmeyen tek kelime: — Mepvedelim.. di. Bu esnada krallar sıtmaya yaka- lanmışlardı. Salâhaddin Birli Lü — Onlara m: t gönderilsin... Emrini verdi ve Cebeli Lübnan kart, taze meyvelet vesaire birçok ları şeyler hazırlanarak gönderildi. Fakat haçlılar, hiristiyanları tahrik için hiçbir şey esirgemiyorlar, rast- ladıkları müslümanları aman verme den öldürüyorlardı. Beruttan mühimmat yüklü olarak gelmekte olan bir gemi, haçlılar arasına düşmüştü. Gemi kumanda” nı Yakup: — Kurtulamayacağız.. Teslim ol- mak da ölmek demektir. O halde mühimmatla denize gömülelim.. de- di. Öyle yaptilar A Kanlı sirkeli; dinmeden sür- dü. Her iki taraf Allah için çarpışır yordu. Ölen şehit olduğuna ve cen. nete kavuştuğuna göre mesele yok Ölünüyor, öldürülüyor, * fakat muharebe bir türlü neticelenemi* yordu. İngiltere kralı sona gelmez bir işe girdiğini anlamıştı: — Faydasız bir mücadele. Gü nahsız insan kanlârı.. diye barbi bi- tirmek istedi.. Memleketine dönme” ğe hazırlandı. Fakat işi bitirerek ve ya bir sona bağlayarak hareket et- mek lâzımdı. Bunun için sultanın biraderine adamlar göndererek sulh müzakeresi için zemini hazırladı. Ri- şard, sulba istediklerinin yerine ge- tirilmesi şartile tazı olüyordu. Sul. tan, şartların hiçbirini kabul etme di. mm da faydası görül medi, Ferrara markisi, Rişardın anlaş- mamasından hiddetlenerek kendisi Sultan ile ) Sultan ile müsülahaya Karer Verdi. |||... azil. şe. karar vetdi. Konradı rttü haçlılar söför sulhla neticelendirdi. | Sayda ile Berut şehirlerinin kendi” sine terkedilmesini istedi ve kabul ettirdi. Bü hal, İngiltere kralını yeniden sulh tekliflerini yapmağa sevketti. l Rişard, haçlılar ordusunun idare" i sinde bulunan yerlerin kendilerinde İ kalmakla beraber Kudüsün de tes | limini istemekte idi. | Sultan, birinci şartı olduğu . gibi | kabul etti, Fakat Kudüsün teslimine hiçbir surette razı olamayacağını bildirdi. Rişard:; Ne yapmalı? Sultanı nası) ikna etmeli? Diye düşündü, taşındı ve buldu. Teklifi Sultan'da itiraz etmeden ka” bul etti, Teklif şu idi: Rişard iresini | Melikülâdle MAYA tiği arazi de düğün hediyesi olarak hemşiresinin, olacak: Sültan, fethet- tiği yerleri biraderine © terkedecek. Kudüs, hem hiristiyanlara, hem de müslümanlara açik bulunacak ve Melikülâdlin karısının; yani Rişar dın hemşiresinin tasarrufunda bu” lunacak. İki tarafın bütün esirleyi | inde edilecek. | © Anlaşma çok enteresandı.; Din için akan bunca kandan sonra iy bir kral hemşiresi yüzüriden “ halledifiz yordu. Fakat halledilemedi. Çünkü rahipler hiristiyan prensesin mi manla evlenemiyeceğini ileri sürü” yorlardı. Papa, Rişardi afarozla teh- dit ediyordu. Bu, ancak, Sultanm'dinini değiş tirmesi ile olurdu. Sultan ise, hiç ya” naşmadı. Çünkü bütün kavga din yüzünden oluyordu. Diğer taraftan Ferrare' markisi Konrad durmadan Sultanla “ anlaş» mağa çalışıyordu. Rişard, sulh yap” mak için bu ademi ortadan kaldı” manın Jüzümlu * olduğuna kanaat getirdi ve 1192 yık İ mayıs. günü 845 sene evvel bugün Konrad'ı öl dürttü. En mühim engel ortadan kalktık” tan sonra Rişard: — Allah için döğüştük, Allah için harbe nihayet verelim.. Teklifini yapı ve o vakte kadar kendisine terkedilmesinde * ısrar” ettiği bazı yerlerden feragat ederek Allah için sulhi yaptılar. Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil umum tahlilât, Eminönü : Emlâk ve Eytim Bankisı (oOkarşısında İzzet Bey Hanı TEVECCÜHKÜNBÜZE TEŞEKKÜR EDERİM EMİRLERİ. Nİ2z& AMA N DEYiM ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: