11 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

11 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İtan ğ filmamaktadır. Y 9le bir Tei p, an ç Giçeye düşüyor: P zhıh ASAT ksüni Tni Celâj 4 ne oluyor aca- ö 'Gemı Muhtarın yolunu tut- Bün Pastırma da yemiş- ge- ileri n geçirilmesin. lik saatlerinde itin b t işi var? Fakat l U Olsun? übarek hayvan Gört lirayı & Ö, ,"*“iü:"- kadar eşek satıl Yt n Üyeş G * Röre, İstanbulda, Ne, hayvanların fi- lq!kı_“_1 Vı..ım::':“!- Hele sırtta yük *tnek Sonra, şehirdeki e- | ni n ve Ğİ çoğaltmak 1a- | n & | Tkpi'i tan nda tek T | ÇA :.“"""în hepsi ahi ine: ki “Bizlklet at! - dene- N At bahalı, bisiki dir Ç Bözük 'et me mşidek ye Süya, n Üü "'qt' keti, * Btiyaçı BU ğ ' BĞ a 'ıı*!î:_’"n Cinsine fev- D KSKU Ş&"Nl-.ı T l d R &a h Ü ataşı di KM ui Ydı, Bunun ge: aa aKÜ ik merkep bi Ka %:. A Halbuki dağ yol- M Ttemler ç 'lr_mış. Harala. Ürğa e ltrinden damız. tilliz; h&'"lg e. —& Bözetelerde » ha !Zxâhı rdivenli rımlarda kul- tavsiye oluna- ti k bir köylünün Vardı, N hem erkek eşe ıo""'ıı Hay,, YN katır çıkart- 'anların aşk ve a- "Hmayı, ddeta İn- “tcilik etmek gibi k""')'ölılu: v y açi l H 'd: De yaparlarsa .::h daçi Tneri atir galiba gü- N h“:'r_ #ÇDİN karımda on 'de İ ŞEt Verirmiş... dq'w h“*ld::y::nî; kanaat de h lâzımdır n iebirde — istiskale y"'ere(:::-h""dın düş- İt. Zaten biça- tketimi, Ça- S 't Üa I'Wm, * Küfre başlar Yaaa'Mda AÇ Btlir. Halbuki &., kelimesini &) De laktarıı ” İken, marul aV — İti c—_:"' eşekler |— & 5 " Yazılar biribirini - takip|! ÖUŞT Ai Beraber N€ boşt I“H: Düğtüğe G7 Mizahımıziz: . V, &debiyatına yapan R .DN“PI surla- bütün Bizans ÜZüM görmüş- Fatihte, Zeyrek Caddasinde, HABBR'ciye dert yanan Pitiyarlar. Istanbul konuşuyor ! ( Falih : 2 ) Kırkçeşme mahallesi Bakımsızlık ve pislikten şikâyet ediyor Fatihte itfaiye Zeyereğe ilerliyorduk. Burası hakiki bir bulvar biçiminde yapılmış. ortasında güzel a- ğaçlar yükselen geniş bir caddeydi Fakat kaldırımlar, bilhassa yayı yürümesine cahsis edilen kısım o kalar berba, © kadar bakımsız bir halde Lu - lunuyordu ki, canım caddenin bü'ün güzelliği mahvolmuştu Bu yazının arasındaki resimlerde de göreceğiniz gibi, kaldırımların luğu kâli değilm'ş gibi, kanalizasyon menfezlerinden bir kışmının da kapak- ları yok olmuş, bu çukurlar, Üzerlerine konan iri taslarla sözde kapatılmışlar - Ğ, garajını, sonr arın bözüke Fotoğrafçı arkadaşla beraber cad - dei tetkik ederken, ileride, ağaclırın gölgesine iskemle atıp oturmuş 7 --8 kişilik bir grup gördüm. Hemen yan - larma gittim. Hepsi de aksaçlı, aksa - kallı, nur Üzlü ihtiyarlardı. İçlerinde ancak iki genç vardı. Kendimi tanıttığım zaman, evzelâ ürkek ürkek baktılar. Sonra, grup'a en yaşlı olduğunu tahmin ettiğim bir ihti- yar ilk sözü söyledi — Burası bir Kerbelâ oldu, diye dert yandı. Bu bir kaç kelime oturanların hepsi- ne cesaret vermişti Birisi: — Söyliyelim dertlerimizi, dedi, bak bay ayağımıza kadar gelmiş, hakitati söyliyecek olduktan sonra, neden çe - | kinelim... Ve bundan sonra oturanlar birden anlatmağa başladılar: — Başlıca derdimiz olan susuzluk - tan sonra, bizi en çok üzen, sokakları mızın pisliği, bakımsızlığıdır. — Meyvahoşa giden sebze aravala- tıhın, gece şarısından sonraki gürültü leri çekilir dert değildirz. Bu cadde ü- Fatihte Kırkçeşme civarında bir yolun perişan Rali geçtikten giden geniş yaldan olan 0 canım Zeyrek daddesi Yazan : Ha berci bakımsızlıktan lir burada görüyorsunuz zerinde oturanlar, hemen hemen uyku- ya veda etmiş gibidirler , Edirnekapıdan, kapıdan, Yeli - kuleden ve bilmem & angi semtin bostanlarından kopan n arabalar, soluğu burada alırlar. -uk çıkan pa- tırdıyı siz d'işünün. Sözde arabalara lâstik takılacak'ı. 3 vz, fakat ortadı sehedir bu 'şi duyu hâlâ bir şey yok.. — Belediye yerlere tükürmeiniz. Çöp dökmeyiniz, mikröp olur diye bis- leri tazyik edip duruyor amma, savah- de, #okakların — ne | ları buraya gelini şekilde süprüldüğünü maskesi taksanız yine de tahammül cde mezsiniz. — İyi, kötü bu cadde yine de süpü- rülüyor. Ya, yan sokaklar ne yapsın... | Çöpçü 3—4 günde bir uğrar, süp ci nedir bilmez, hayatında tek bir de. fa olsun sulanmamıştır.. Burada, biribirini takip ederek ne - fes almadan söyliyen şikâyetçilerin sö- | zünü kestim. Bahsettiğiniz sokaklar hatgileri ti-. | göri l c?? Ka ve Izmir Enternasyonal Fuarı 20 Ağustosta açılacak İzmir Enterrasyonal Fuarı için neşe veren bir tan- ( go güftesi ve bestesi hazırlayanlara ellişer lira ikramiye verilecektir. | (4948) Komitesinden: diye sordum. O zaman yine hep birden anlatmağa başladıalr . — Piriçıkmazı sokağı — İmamniyazı sokağı — Kovacılar caddesi.. — Kemalpaşa caddesi ilâh... Onlar böylece daha bir çok sokak i- simleri saydılar amma, bed not edecek vakit bulamıdım.. Zaten anlaşılıyordu ki, Lütün semt sokakları pislik içinde... Sokak isimlerinin sayılması bittik - ten sonra, hir dakika kadar hiç kimse konuşmadı. Nihayet elindeki çubuğanu, dalgın dalgin içen bir ihtiyar, sükütu bozdu: — Bizim belediyenin işi, gariptir doğrusu, diyordu. Tramvay Şirketi, Kovacıuar caddesine yol yapmak için bir çok taş getirmişti. Sonra, yolun ya pılması bir türlü başlayamadı. Bu ara- da da belediye gelip bu taşlarrtopladı. Götürüp başka bir yerde kullandı. A.- caba Kovacılar caddesine kaldırım dö: şemiye lâyık görmediler mi?! Ne ise bunu geçelim. Fakat esas bir derdi - miz de yine bu caddede lâğem bulun - mamasıdır. Çukur açmağa da müszade etmiyorlar. Evlerimizde kokudan o - turulmaz oldu. Her şeyden sokakta bir ana İdiğim tertibatı yağıl. maâlıdır 'Yanlarında kalsam, belki de dert daha dinliyecektim. Fakat bozmağa başlamıştı. Yağmura tutul - madan evvel, mahalleyi gezmek için buranın aksaçlı, aksakallı ve nur yüzlü evvel bu epey hava ihtiyarlarının yanından ldem. Ve ar kadaşımla beraber, belediye tarafıdan bütlün çeşmeleri birden kesili de Terkos mutluğu konmadığı için ci - varı hakikt bir Kerbelâ — susuzluğuna uğratan, Kırkçeşme yoluna sgaptım. HABERCİ YARINA: Kırkçeşmede oturup yağ- mur suyunden medet umanlar.. E * Kırlı gl Fi vyağmurları, mı! Bir haftadanberi fasılalarla yağan yağmurlar elân deva metmektedir. Yağ mur bu sabah saat 10.30 da tekrar başlamış ve hafif veya sağnak halinde fasılalarla devam etmiştir. yervegirenceı CUMHURİYET'te: Profesyonel Türk güreşi Abidin Daver, halkımızın profesyenel gü. reşlere gösterdiği ruğbeti — gözününde tuta. tarak, bu işin teşkilâtandık içinde bozuk düzen gitüğine pek baklı surette İşaret edi. yör ve profesyonal güreşe hakikalen zevk . lmacak bir manzara verilmesini istiyor. V D. diyor kdt Geçen yaz bu güreşlerle meşgul olan E. minönü Halkevi, bu sene, her — nedenae bu işten büstütün olini etoğini çekti. Ortada, güreşlerde — tatbik — odilecek ne matbu bir nizamname var: ne de güre: re söz göeçirebilecek bir teeşikklll. Bütü nafın cemiyetileri, teşekk i, nizamnama, leri olduğu halde, neden profesyonel girer. çiler tamamile başıboş bırakilsınlar? Hakem heyetleri, her güreşte başka başka kararlar itlibaz ediyorlar. Tekirdeğli Hüseyinin aon maçında yan hakemlerinden biri Ne bik Usül bu, diyordu. Pehliyan. ların biri rimg halatlarına takılında, güreş ne diye Gursün? Bu kalatlar olmasa, Hilak, yin on defa galip gelmli Ringin etrafında toplanan hakemler, jürt azası ve güreşten anlıyanlar arasında geçem muhavereleri dinledim. H diğerini tut. muyordu.Anladım ki bu işi bütün nizam ve teferrüatile bilen kimso yoktur. Şayet, böy. le bir allâme varan bila, kendi istediği gihi tefsir ediyor. Elde matbu bir nizamname ol. madığı için de herkes kendi bildiğini okuyar. de dik kafalı güreşçilere aöz geçirecek hiçdir kuvvet yoktur. Geçen sanelerde kaç defa gelip Küreşeceğini gazetelerle ilân eden paklivanlar meydana — bile çıkmamışlardı. we onlart görmek için para veren halk, pek haklı bir İnfiallo saatlerce gürültü edip dur. muştu. Tekrar ediyorum. Halkevleri, profesyonel Türk güreşini bir usul ve nizama bağlamaiı dırlar, v8. Gerçekten bu İş muntazam bir yola soku. Tursa, boş vakitlerimizi Iyi geçirmeğe yarı, yacak vasıtaları pek az olan bu şehirde, bir taraftan kendimiz — heyocanlanırken, — diğer tarafları milli bir spor sahasında da genç. lerimize daha fazla gelişmek imkânmı ver. miş oluruz. Memleketimizde diğer sporlar. dan herhangi birisinin — yörleşmesi — şgüpheli elabilir. Fakat güreşin — yükselmiyeoe kimse ihtimal veremez. Güreşi 6 kadar verke. Yalnız profesyenel değil, amatör gü reş müsabakalarımız dahi, halk tarafından apağı yukarı Aşnl rağbeti görmüştür. Onun için profesyenel güreşlerimizle ida, W va teknik bakımından mutlaka — meşgül olmak Tüzxemder. Gerçi — bumu bir yela kaymak, şimdi bahsetmek intediğimiz ikinci ciheti kmanen emniyet altma almış 0. lar. Yani profesyonel güreş angajmanlarımı haricen dahi İdare etmek işi.. Biz, istersek, halkımızan güreşe olan rağbeti, daha doğru. su burada mevcut bulunan İyi Rpor piyasusı yüzünden İstanbulu beynelmilel bir güreş Tingi haline getirebiliriz. Zaten profesyonel göreşçilerin krtası yak. tar ki... Daha dün Comubi Afrikadan gelen bir pekliyanla bir Türk pehlivanı — Taksim stadında , karşılaştı... Taksim stadı — nerede, Cenubi Afrika neredet! Evelnliah pehlivan, larınız, boy — boy, dünya — pehlivanlarına meydan okuyabilecek kabiliyetteler Bununla baraber İstanbulu, yalnız Balkanlarda profra yenel maçların merkesi haline getirseik ve banu, muiyyen bir mevsimde, gayet İyi İ yen bir teşkilâtla başarsak, yakın uzak Bal. kan memleketlerinden dahi, şehrimise seyir. ci geleceğini tahmin etmek mümkündür. ULUS'ta Sporcuya vurulan fiske Falih Rıfkı Alay yazıyor: şirde Böğazda misafir — olduğum anındaki fınlıklı boş arsaya birkaç kik ve bir güzel yelkenli yanaştı. Tunç ren. gi, yağsız ve çevik vücutlu gençler - karaya gılıtılar; iki gçadır kurdular. O günü geceyl, belki hirkaç günü orada geçireceklerdi. BEv sahipleri: — Keşki birkaç gün kalaa. lar.. diyorlardı. İlk yüzmelerini rTeği gektiler; Luz! v mptılar; birkaç yarış Kü., dılar, kurudular, nihay öt pişirmeğe fıstığın altına çekilerek yemek türkçe, ne kürfür, ne avund O ne ağız! O ne facia! En hafif kelime, dolusu bir u ulamn! Bir aralık erkekler yanımzdaki kadın'ara bakamaz olduk Kalıp . Vücutlar üstünde takır . kafalar! Hayır hayır, biz apordan bunu değil, efen. di genci bekliyoruz. Klüpler azalarına kik. ten evvel biraz terbiye versinler. “Bağlam dimağ, sağlam vücutta bulunur,, derler. Sağiam dimağdan — maksat nedir? Mahfazanın sert, kabuğu kırılmaz bir ceviz gibi olmansı mur demektilr? Falih Rifkmm naklettiği sahneye bakıla. cak olursa, 6 UumUMİ sıhhat kaidesinin şek. Tini değiştirmek doğru olacak: Viücudu tap. yeküin sağlamlayalım. Bromz gibi, turp gibi taş gibi olalım. Fakat kafa, dalma hasanat, yet ve nezahetini muhafaza — edebilsin. Toa, bında manevi bir FİSKE'den eza — duyanak kadar altığan olsum, ve yukarıki işte bir fiskedir. yazı, H. M,

Bu sayıdan diğer sayfalar: