20 Nisan 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 56

20 Nisan 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 56
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

56 rile münasebetidir. O suretle ki zümrelerin çarpışma şeklindeki bu karşılıklı tesiri onları birbirine yaklaştırmakta; rekabet su- retile başlıyan münasebet, onlardan her birinin diğerindeki kuvvelere hudut koyması suretile aralarında bir bağlantı ve bir nevi tesanüt yapmakta; nihayet, içlerinden her birinin ayrı ayrı birer varlık olmasına mani, olmıyan kesif ve bölümlü ce- miyetler doğmaktadır. Çin, Hint ve Avrupa medeniyetleri kar- şılaştırılacak olursa, garbın iş bölümünde bilhassa, büyük rol oynayan küçük zümrelerin istiklâli ve şahsiyetlerin inkişafı ha- disesile şark medeniyetlerinin küçük zümreleri ve şahsiyetleri eriten, serbest birliklere imkân vermiyen tek sekilli ve basit bünyesi arasındaki fark anlaşılır. Bir makineden çıkarılan vida, yahut bir uzviyetten koparılan parça yalnız başına hiç bir işe yaramadığı halde, kesif ve bö- lümlü cemiyetlerin içinden ayrılan parçaların daima yeni bür- tünleri doğurmak kabiliyetinde oldukları garp müstemlekeci- liği veya misyonerliğinin şehadetlerile görülmektedir. Bu müta- Iâayı daha ileriye götürerek diyebiliriz ki zümre içerisinde fert- lerin ve cemiyet içinde zümrelerin çarpışması her an yenileş- mek mecburiyetinde olan muvakkat bir muvazene doğuruyor. Çünkü zümrelerde fertlerin temayülleri ve cemiyetlerde züm- relerin ilcaları birbirini tahdit ettiği zaman, burada yalnız bir temayül veya ilcalar mecmuu vücude gelmiş olmuyor; fakat fertlerin ve zümrelerin kendi şahsiyetleri üzerinde onu kayıt- landıran bir müşterek inzibata tâbi oldukları; âdeta kendi te- mayül ve ilcalarile çatışan bir nevi tazyikin içerisine girdikleri görülüyor. Fert ve zümreler üstünde bir sınıf veya şekil olmak üzere meydana çıkan bu tazyık Durkheim'in bahsettiği gibi müstakil bir şeniyet olan mâşeri tasavvurlarla değil, ancak bu dinamik karşılıklı tesirler arasında kendiliğinden doğan bir müşterek inzibat ile izah edilebilir. Süphe yok ki o, insanlar a- rasında hür bir anlaşmanın eseri değildir. Bununla beraber o- nu biopsikolojik hayatın dışından tesir eden bir nevi manevi şeniyet gibi görmek doğru değildir. Tabii oluşun yeni bir saf- hasında meydana çıkan bu «müşterek inzibat» 1 tıpkı madde âleminde elektronlar arasında veya canlı mevcudu vücude ge- İçtimaiyatta dina mist görüş:

Bu sayıdan diğer sayfalar: