28 Eylül 1919 Tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1

28 Eylül 1919 tarihli İrade-i Milliye (Sivas) Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Padişahımız Ne Emr İdiyor?     Hühümet Ne yapıyor?! En son ve en muhlik felaketlerimizin Ferid Paşa kabinesinden daha büyük bir müsebbibi olmadığını bütün delail-i feci'asıyla anlayan milletin galeyan-ı meşru'unu Veli'ahdı Saltanat Hazretleri'nin ne tarihi bir belagata tercüman olarak iştirak ettiklerini geçen nüshamızın başında neşr ettiğimiz layiha bütün vuzuhuyla isbat etmişti; davamızın meşru'iyetine karşı bir lutf-i ilahi olarak, bugün de tekmil Anadolu efkar-ı umumiyesine Padişahımızın da aynı hissiyat ile mütehassis ve milletiyle beraber olduğunu isbat idecek bir beyanname-i humayuna destres olduk; filvaki' zat-ı hazret-i hilafetpenahi, bundan evvel de, şeref-müsule nail olan bir ecnebi muhabirine vaki' olub bütün cihan matbuatına in'ıkas eden beyanat-ı mülukanelerinde "milletle beraber" olduklarını ve "milletin mukaddesatını müdafa'a içün pençeleşmeye amade" bulunduğunu söyleyerek harekat-ı milliyeyi lütfen takdir etmiş ve hatta cereyanın başında bulunduklarını zımnen ilan buyurmuş olmakla beraber, hükumet-i hazıranın sıyanetinden bahs etmişlerdi: Son beyanname-i hümayun ise hemen kamilen bu mesele hakkındaki nokta-ı nazar-ı şahane-i millete tebşir etmek itibariyle umumun ibret ve minnetini tahrik idecek bir vesika-ı tarihiye add olunabilir. Osmanlı tarihinde her nokta-ı nazardan yegane bir vesika teşkil idecek olan bu beyannamenin hutut-ı esasiyesini şu suretle ihmal idebiliriz. 1- Padişahımız, Anadolu harekatının tamamıyla meşru' olduğunu ilan iderek cereyan-ı mevcudu lütfen teşvik etmekde ve hatta iştirak-ı humayunlarıyla takviye buyurmakdadırlar. 2- Ferid Paşa kabinesinin takip etmekde olduğu siyaset-i dahiliyeyi şiddetli bir lisan-ı mehabetle takbih iderek menafi'-i hayatiyemize muğayir telakki etmekdedirler. 3- Bununla beraber şimdiye kadar ecnebi kuva-yi işgaliyesine istinaden payidar olabilmiş olan heyet-i vükelaya son bir ihtar olmak üzere "kanuna ri'ayet ve milletin hukukunu sıyanet" lüzumunu ferman buyurmakdadırlar. Beyanname-i hümayun'un bu hutut-ı esasiyesini muhtevi cümlelerin milletimize harfiyen tebliğini, makam-ı hilafetpenahiye karşı bir vazife-i sadakat ve ubudiyet add ideriz. Evet, padişahımız harekat-ı milliyenin esbabı meşru'adan mütevellid ve binnetice meşru' olduğunu ilan idiyorlar; çünkü beyanname-i hümayunlarının ikinci cümlesinde: "Anadolu ahval ve harekatı, İzmir işgali ile onu takip eden vekayi-i feci'anın ve Anadolu vilayat-ı şarkiyesi mukadderatı hakkında işa'a idilen rivayatın efkar-ı ahalide hasıl eylediği tesirat neticesi olub vukuat ve şayiat-ı mezkureden bilcümle efrad-ı ahalimizle beraber kalbimizde husule gelen teessürat pek amik ve hukuk-u devlet ve milletin sıyaneti emrinde sarf-ı ma-hasal gayret etmek cümlemiz için pek tabi'idir!" buyuruyorlar. Padişahımız Efendimiz Hazretleri Anadolu harekatının bu suretle sırf esbab-ı milliyeden mütevellid olduğunu ve esbabın tesiriyle kalb-i rahim-i şahanelerinin de kalb fevkal'ade müteessir bulunduğunu söylerken, bakın sadrazam Ferid Paşa Tan Gazetesi muhabirine neler anlatıyor: Filhakika son posta ile gelen 5 Eylül tarihli İstanbul gazetelerinde münderic beyanatı esnasında, sadr-ı lahık Anadolu harekatı hakkında irad idilen bir suale cevaben "Bu hareket, tamamıyla ittihadçı kıyamıdır" diyor! Ve bu suretle milletin en mukaddes hissiyatını ecnebilere karşı gizli göstermek istediği gibi padişahı da tekzib etmekten utanmıyor! Yukarıda aynen kayd etmiş olduğumuz fıkra-ı hümayuna dikkat idilecek olursa kalbi hümayunun milletle beraber müteessir olmasını mucib olan esbab arasında "Anadolu vilayat-ı şarkiyesi hakkındaki rivayetlerin" de mevcud olduğu görülüyor; çünkü zat-ı şahane bu vilayetlerde bir Ermenistan teşekkülüne pek haklı olarak kemal-i şiddetle muhalifdirler; halbuki Ferid Paşa'nın biraz evvel bahs ettiğimiz beyanatına bakılacak olursa heyet-i vükelanın bil'akis burada bir Ermenistan teşkiline tamamıyla tarafdar olduğu anlaşılıyor! Filhakika "Ermenistan hükümetine lüzumu takdirinde hangi araziyi tahsis ideceksiniz?" sualine karşı Sadrazam Paşa: Bu hususdaki fikrimizi Paris Konferansı'nda bildirmiştik. Bunu her memleketin matbuatı da neşr etmişti. Fikrimizde sabitiz! diyor!... Hakikaten Ferid Paşa ile hempalarının bu mesele hakkındaki fikirlerinin: "Vilayat-ı şarkiyede vasi' bir Ermeni muhtariyeti" teşkil etmek şeklinde olduğunu bütün cihan-ı matbuatı neşr etmişti! Hatda Sadrazam Paşa'nın sulh konferansına gönderdiği notaların birinde de mevcud olduğu gibi, yine aynı Paşa'nın İzmir felaketi üzerine huzur-ı humayunda akd idilen şura-yı saltanatdaki beyanat-ı cür'etpenahilerinde bile vilayat-i sittenin Ermenistan olmak üzere terki lüzumundan dem vuruluyor da! Hükümeti hazıranın padişah ile millete karşı ne kadar mu'arız bir vaziyet takındığını ve matalib-i milliyeyle amal-i hümayunun nasıl ayaklar altına alındığını bu pek küçük olmayan misal en büyük bir belagat-ı feci'a ile isbat ider zann ideriz! Beyanname-i humayun hutut-ı esasiyesinden birinin de, hükümet-i hazıraca takip idilen siyaset-i dahiliyenin taraf-ı şahaneden takbihi şeklinde olduğunu söylemiştik. Filhakika buna aid olan fıkra-i hümayun da aynen ve harfiyyen şu merkezdedir: "Efrad-ı millet beyninde tefrika ve şikakı müeddi olacak her türlü teşebbüsat, devletimizin menafi'-i esasiye ve hayatiyesiyle kabil-i te'lif değildir!" Acaba padişahımızdan bu suretle muharrer bir beyanname-i hümayun telakki eden Ferid Paşa kabinesi, Harput havalisi Kürd ile Türk arasında bir mukatele ihdasına ve bu suretle Sivas şehri basılarak amal-i hümayuna tamamıyla muvafık bir maksad-ı milli uğrunda çalışan efrad-ı milletin tenkiline memur etmekten çekinmemiş bir heyet-i hükümet değil miydi? Böyle bir heyet, ancak işte öyle bir ihtar-ı hümayun ile takbih idilebilirdi! Bu suretle bugün adeta bir tekdir-i aleniye ma'ruz olan Ferid Paşa kabinesinin şimdiye kadar itimat-ı hümayuna değil bil'akis payitahtı işgal eden ecnebi kuvasına istinaden payidar olabildiğini beyanname-i hümayunuyla millete ima eden Hilafetpenah Efendimiz, hükümet-i hazıraya karşı son bir ihtar olarak da: ahkam-ı kavanine harfiyyen ri'ayetle sünuf-ı teb'amızın mahfuziyet-i hukuku ehass-ı amalimiz olub heyet-i hükümetin de bu babda amal-i hümayunları Şehr-i halin yirmiikinci günü keşide idildiği halde hükümet tarafından zatışahaneye tebliğine emsali gibi mümana'at idilen arizaı istirhamkarane suretidir. Hakpay-ı Me'ali İhtiva Cenab-ı Hilafetpenahiye Şevketpenah Efendimiz, Kullarınızı hakpay-ı hümayunlarına tekrar arz-ı hal ve hayatiyete saik olan sebeb; heyeti hazıra-yı vükelanın ketm-i hakayıkla zat-ı şehinşahilerine arz ve i'lam ettiği veche bir emel-i na-meşru değil milletin metalib-i muhikkasıdır. Mükerrer istirhamımızın kabinenin dest-i hiyanetle sedde-i seniyelerine arzına mumana'at edilmesi, memleketin ve teb'a-i sadıka-yı hümayunlarının zararına telafi, na-pezir-i hisab kayd ve teşkil idiyor. Bu kere Ferid Paşa'nın muzeyyel mutala'atıyla vilayata tebliğ idilen beyanname-i hümayunları muhteviyatından dahi pek bariz anlaşılıyor ki, milletin amal ve makasıd-ı meşru'ası ve kabinenin irtikab edip fiilen ve vesaik ile sabit harekat-ı hainaneleri zat-ı akdes-i hümayunlarından mektum tutulmuştur. Ferid Paşa'nın zat-ı şevketsimat-ı şehriyarilerine muhalif-i hakikat ma'ruzatda bulunmak suretiyle millet ve vatana karşı irtikab eylemekde olduğu ihanet-i taz'ifden çekinmediği de kemal-i teessürle görülmekdedir. Tarihin hiçbir sahife-i ihanetine makis olamayacak bir hıyanetle ahaliyi yekdiğeri aleyhine iğva ve milleti ihtirasat-ı ecnebiyeye feda eden bu kabinenin arzu-yı milli hilafında olarak vak'ında(?) kalması pek büyük felaketler celb ve ihzar etmekdedir. Bütün cihan mülk-i hümayunlarında sükun ve asayişin mürtekibi iken vilayetlere çekilen telgraflarla bir tarafdan aşayir-i muti'ayı efrad-ı ahali üzerine teşvikle beraber memalik-i şahanenizin herc ü merci içinde ve muhtac-ı mu'avenet olduğunu resmen beyan iderek müdahale-i ecnebiyeyi davet eyleyen diğer cihetde vilayat-ı şarkiyede vasi' bir Ermenistan teşkiline ve Toros silsilesinin cenubunda kain yerleri terke amade bulunduğunu ifade ile dahili ve harici düşmanlarımızın amalini terviç ve tatmin eylemek isteyen bir kabinenin mevki-i iktidarda kalmasını zat ve mülk-i hümayunlarınızın düşmanlarından başka hiç kimse arzu itmez. Paris Sulh Konferansı'nın meb'uslarımız intihabından ve meclisin in'ikadından evvel Türkiye hakkında ittihaz-ı karar başlaması muhtemeldir. Milletin itimatına müstenid olmadığı düvel-i i'tilafiyece de malum bulunan Ferid Paşa kabinesinin bu suretle re's-i idarede kalması murahhaslarımızın konferansa davet ve kabul edilmemesi, kabulü halinde de evvelce olduğu gibi bu def'a da tard ve i'ade ile aleyhimizdeki hükmün tebliğiyle iktifa olunmasını istilzam idecekdir ki bunun neticesi olarak zuhuru tabi'i olan felaketin milleti büsbütün duçar-ı ye's ideceğini zat-ı şahaneleri pek iyi takdir buyururlar. Binaenaleyh memleketi sıyaneten Ferid Paşa kabinesinin hemen iskatıyla itimad-ı umumiye mazhar zevatdan mürekkeb bir kabinenin teşkiline müsa'ade-i şehinşahilerini bütün millet namına niyaz ve istirham ideriz. Olbabda katıbe-i ahvalde emr-i ferman hazret-i tacdar-ı a'zamilerinindir. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: